Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/398 Esas 2023/418 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/398
Karar No: 2023/418
Karar Tarihi: 30.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/398 - 2023/418
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/398
KARAR NO: 2023/418
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2020
NUMARASI: 2019/383 E. - 2020/327 K.
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU: Marka ile ilgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/11/2020 tarih ve 2019/383 E. - 2020/327 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı ... ile davalı ... tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “...” markasıyla, yiyecek hazırlama, pişirme ve kızartma, içecek hazırlama, temizlik, kişisel bakım, ütü, bebek ürünleri ve aksesuarları olmak üzere 8 ürün kategorisinde, 250 çeşit ürün ile pazarda yer aldığını, davalı şahsın 16.04.2018 tarih ve ... sayı ile 29. ve 35. sınıflara giren emtialarda “... ...” ibaresini tescil ettirmek üzere başvurduğunu, başvuruya SMK'nın 6/1, 6/5 ve 6/9, maddesi hükümlerine dayalı olarak yaptıkları itirazın, davalı ... tarafından 6/1. madde hükmü bakımından kısmen kabul edildiğini ve başvuru kapsamından 35. sınıflara giren emtiaların çıkartıldığını, müvekkilinin diğer itiraz gerekçelerinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, zira müvekkilinin “...” ibareli markasının davalı kurum nezdinde... no ile “tanınmış marka” olarak tescilli bulunduğunu, davalının marka başvurusunun sadece 35. sınıf açısından değil, 29. sınıf açısından da reddinin gerektiğini, zira müvekkilinin tanınmış markasının koruma kapsamının daha geniş olduğunu, ayrıca müvekkilinin tescilli markalarının, davaya konu markanın reddedilmediği 29. sınıf kapsamındaki emtiaların satışı hizmetini de kapsadığını, davalı şahsın marka başvurusunda yer alan “...” ve “...” ibarelerinin ilgili sektörlerde herkes tarafından kullanılan genel/jenerik/tanımlayıcı ibareler olduğunu, dava konusu edilen markanın tescili halinde bu markanın müvekkilinin markasından haksız bir yarar sağlayacağını, müvekkiline ait markaların ayırt edici karakterini zedeleyeceğini ve markanın itibarının zarar göreceğini, başvurunun kötü niyetle yapıldığını, ileri sürerek, YİDK’nın 2019-M-7894 sayılı kararının iptalini ve tescili halinde ... sayılı markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davacının “...” ibareli markasının tanınmış marka olmasının, içinde bu ibarenin geçtiği başka bir markanın tesciline engel olamayacağını, müvekkilinin 1995 yılından beri ... içerisindeki işletmesinde “... ...” markasını kullandığını, bilinen ve tanınan bir işletme olduğunu, davacının tanınmış markasının ününden faydalanmasının söz konusu olmadığını, davacının tanınmış markasının “küçük ev ve el aletleri”nde kullanıldığını, davacının 29. sınıfa giren gıda maddelerinde tanınmış bir ürününün bulunmadığını, ortalama tüketici nezdinde davacının markasının “elektrikli ev aletleri”ni çağrıştırdığını, gıda maddelerini çağrıştırmadığını, davalının kötü niyetli olduğuna dair iddianın ispat olunamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, başvuru ile itiraza mesnet... sayılı markalar ile dava aşamasında mesnet gösterilen ve hükümsüzlük talebi yönünden dikkate alınacak olan ... sayılı markalar kapsamında emtia benzerliği şartının gerçekleştiği, davalının ... ve yine... sayılı tanınmış marka bakımından kullanmama def’i savunmasını ileri sürdüğü, davacının ... sayılı markaya karşı ileri sürülen kullanmama def'ine karşı dosyaya sunduğu delillerin markanın 29. sınıfta kullanımını ispatlayamadığı, taraf markaları bütün olarak karşılaştırıldığında; davacıya ait ... sayılı markalar ile başvuru arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu, taraf markalarının bütünsel anlamda birbirleri ile güçlü bir benzerlik taşıdığını, davacı markaları ile bir şekilde karşılaşmış, markayı duymuş, görmüş, tecrübe etmiş ortalama tüketicinin, sonraki tarihli dava konusu markayla, benzerliği tespit olunan mal ya da hizmetlerde karşı karşıya kaldığında, işaretler arasındaki bu yüksek düzeyli benzerlik nedeniyle bir ilişki kuracağı ve markaları aynı iktisadi kaynağın yarattığı yeni bir marka olarak algılayacağı, zira işaretler arasında gerek kavramsal gerek işitsel açıdan potansiyel müşterinin bakış açısından benzerlik bulunduğu, bu nedenle SMK'nın m.6/1 hükmü koşullarının somut olayda oluştuğu, tanınmışlık iddiasından kaynaklı istemlerin yerinde bulunmadığı, kötü niyete ilişkin delil sunulmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının itirazlarının reddi bakımından 2019-M-7894 sayılı YİDK karanının iptaline, dava konusu ... sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının markasının elektrikli ev aletleri bakımından tanınmış olduğunu, taraf markalarının benzer olduğunu, ancak SMK'nın 6/5. maddesindeki şartların oluşacağına dair yeterli delil bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davacının SMK'nın 6/5. maddesindeki şartların oluştuğuna dair delil sunmadığını, tüketicilerin markaları karıştırmayacağını, bilirkişi raporuna göre de markalar arasındaki görsel benzerlik düzeyinin düşük olduğunu, davacının müvekkili ile aynı alanda faaliyet göstermediğini, müvekkilinin "... ..." ibaresini 1995 yılından beri kullandığını, davacının tanınmış olduğu mal hizmetlerle 29. sınıfın ilgili olmadığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, YİDK kararı iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının kullanım ispatı talebinde bulunmadığı 2011/107953 sayılı itiraza mesnet markanın kapsamında 29. sınıf malların satışı hizmetlerinin bulunduğu, emtia benzerliği şartının gerçekleştiği, davacının markalarının esas unsuru olan "..." ibaresinin davaya konu markanın da esas unsurunu oluşturduğu, başvuruda yer alan diğer ibareler tali nitelikte olup, başvuruyu itiraza mesnet markalardan yeterince farklılaştırmadığı, bu hale göre taraf markaları arasında SMK'nın 6/1. maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, tanınmışlık ve kötü niyete dayalı iddiaların ise ispatlanamadığı anlaşılmakla, davalı ... ile davalı ... vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı ... ile ... vekillerinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı ... ile ...'den ayrı ayrı alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılarca istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60-TL'nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı ... ile ... vekilleri tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 26/04/2023
Başkan

Üye

Üye

Katip







Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.



Full & Egal Universal Law Academy