Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/368 Esas 2023/405 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/368
Karar No: 2023/405
Karar Tarihi: 30.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/368
KARAR NO: 2023/405
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : ... ...
ÜYE: ... ...
ÜYE: ... ...
KATİP: ... ...

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2020
NUMARASI: 2019/234 E. - 2020/215 K.
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVANIN KONUSU:YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/09/2020 tarih ve 2019/234 E. - 2020/215 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin "..." esas unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin "..." ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, tescil edilmek istenen 29. sınıf mallar ile bu malların satışına ilişkin 35. Sınıf hizmetler yönünden emtia benzerliği şartının da gerçekleştiğini, dava konusu başvurunun müvekkilinin seri markalarından bir olarak algılanacağını, dava konusu başvurunun kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek, YİDK'ın 2019-M-3900 sayılı kararının 29. sınıf mallar ile bu malların satışına ilişkin 35. sınıf hizmetler yönünden iptali ile dava konusu markanın anılan mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu, taraf markaları arasında iltibasa neden olacak bir benzerlik olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, "..." ibareli dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet "..." ibareli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, tarafların marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından iltibas koşullarının oluşmadığını, davacının SMK'nın 6/3, 6/5 ve 6/9 maddelerine dayalı iddialarının da yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin itirazına mesnet markaları ile dava konusu başvurunun iltibasa neden olacak düzeyde benzer olduklarını, müvekkilinin markalarının asıl unsuru olan "..." ibaresinin dava konusu başvuruda aynen yer aldığını, dava konusu başvurunun müvekkilinin seri markalarından biri olarak algılanacağını, ayrıca müvekkili markalarının tanınmış bulunduğunu, başka bir uyuşmazlıkta "..." ibaresinin müvekkilinin markaları ile benzer kabul edildiğini, ilk derece mahkemesince emsal kararların dikkate alınmadığını, dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden; davalı gerçek kişinin "..." ibaresinin marka olarak tescili için 09/04/2018 tarihinde davalı Kuruma başvurduğu, başvuru kapsamında 29. ve 35. sınıf mal ve hizmetlerin yer aldığı, davacı Şirketin "..." asıl unsurlu markalarına dayalı olarak iltibas, gerçek hak sahipliği, tanınmışlık ve kötü niyet iddiasıyla başvuruya itiraz ettiği, davacı itirazının YİDK'ın 13/05/2019 tarih ve 2019-M-3900 sayılı kararıyla nihai olarak reddedildiği, anılan kararın davacı tarafa 15/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, işbu davanın 2 aylık hak düşürücü süre içerisinde 24/05/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince taraf markaları arasında iltibas koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olup, davacının istinaf itirazları gözetildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlık taraf markaları arasında, dava konusu olan 29. sınıf mallar ile bu malların satışına özgü 35. sınıf perakendecilik hizmetleri yönünden, 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi uyarınca iltibas koşullarının oluşup oluşmadığı, aynı Kanun'un 6/5 maddesi uyarınca başvurunun tescili engeli bulunup bulunmadığı ve dava konusu başvurunun kötü niyetli olup olmadığı noktasındadır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6/1 maddesi uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa tescil edilemez. Açıklanan hüküm çerçevesinde markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. İltibas, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir (Savaş Bozbel, Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2015, s. 408- 409). İltibas ihtimalinin değerlendirilmesinde ölçü, bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, ortalama tüketicilerdir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olaya bakıldığında, dava konusu başvuru kapsamında 29. sınıf mallar ve 35. sınıfın 1-2-3-4 alt grubunda yer alan hizmetler ile 5. alt grupta 29. ve 30. sınıf malların satışına özgü perakendecilik hizmetleri yer almaktadır. Ancak davacı taraf dava dilekçesinde, başvuru kapsamında yer alan 29. sınıf mallar ile bu malların satışına özgü 35. sınıf perakendecilik hizmetleri yönünden, dava konusu YİDK kararının iptalini ve markanın hükümsüzlüğünü talep ettiğinden, uyuşmazlık konusu mal ve hizmetler 29. sınıf mallar ile bu malların satışına özgü 35. sınıf perakendecilik hizmetleridir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere, uyuşmazlık konusu anılan mal ve hizmetler davacının itirazına mesnet markaları kapsamında yer alan mal ve hizmetlerle aynı ve benzer olduğundan, taraf markaları arasında uyuşmazlık konusu olan 29. sınıf mallar ile bu malların satışına özgü 35. sınıf perakendecilik hizmetleri yönünden emtia benzerliği şartının gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
Tarafların marka işaretlerinin karşılaştırılmasına gelince; dava konusu başvuru "..." ibaresinden oluşmaktadır. Başvurudaki "..." ibaresinin, "..." kelimesine vurgu yapması, "..." ibaresinin de uyuşmazlık konusu mal ve hizmetlerin tüketicisi nezdinde "... ..." ibaresinin, baş harflerinden oluşan, kısaltması olarak algılanacak olması nedeniyle başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlamayan tali nitelikte unsurlardır. Bu nedenle, dava konusu başvurunun asli unsurunu "..." ibaresi oluşturmaktadır. Davacının itirazına mesnet markalarının asli unsuru da "..." ibaresidir. Zira, davacının itiraza mesnet markalarında yer alan diğer unsurlar da ayırt ediciliği bulunmayan veya düşük bulunan yahut "..." ibaresini vurgulayan tali nitelikte unsurlardır. Bu duruma göre yapılan değerlendirmede, davacının itirazına mesnet markalarının asli unsurunu oluşturan "..." ibaresinin dava konusu başvuruda da asli unsur olarak kullanıldığı ve başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlanmadığı kanaatine varıldığından, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markaları arasında, uyuşmazlık konusu olan 29. sınıf mallar ile bu malların satışına özgü 35. sınıf perakendecilik hizmetleri yönünden, 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, en azından ortalama tüketicilerce markaların ilişkilendirileceği ya da başvurunun davacı Şirketin seri markalarından biri olarak algılanacağı kabul edilmiştir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/8010-2018/1478 E/K sayılı ilamında da davacı markaları ile "..." ibareli marka benzer kabul edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan Dairemizce bu yönden dosyada mevcut bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilmemiş, ayrıca bir bilirkişi incelemesine de gerek görülmemiştir.
Diğer taraftan davacı vekili, somut olay bakımından 6769 sayılı SMK'nın 6/5 maddesindeki koşulların oluştuğunu ileri sürmüşse de, uyuşmazlık konusu olan tüm mal ve hizmetler bakımından taraf markalar arasında iltibas koşullarının oluştuğu kabul edildiğinden, Dairemizce davacının bu iddiası yönünden inceleme yapılmasına gerek görülmediği gibi kötü niyet iddiası da ispatlanamadığından, davacının bu iddiası da yerinde bulunmamıştır.
Sonuç olarak; dava konusu "..." ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "..." asıl unsurlu markaları arasında, uyuşmazlık konusu olan 29. sınıf mallar ile bu malların satışına özgü 35. sınıf perakendecilik hizmetleri yönünden, 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi uyarınca iltibas koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, HMK.'nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse "düzelterek yeniden esas hakkında" duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile HMK.'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 21/09/2020 gün ve 2019/234 E. - 2020/215 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile, ... YİDK'ın 13/05/2019 tarihli 2019-M-3900 sayılı kararının 29. sınıfta yer alan "Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri." malları ve 35. sınıfta yer alan "Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)" hizmetleri yönünden KISMEN İPTALİNE,
3-Dava konusu başvuru tescil edilmediğinden hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 135,5‬0-TL'nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 152,90-TL tebligat gideri ile istinaf aşamasında yapılan 99,00-TL tebligat ve posta gideri, 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan toplam 2.200,50-TL yargılama giderine, 44,40-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.289,30‬-TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından ilk derece yargılamasında ve istinaf aşamasında yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen taraflara iadesine (HMK m.333),
9-Davacıdan peşin olarak alınan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 30/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2023

Başkan
...

Üye
...

Üye
...

Katip
...







Full & Egal Universal Law Academy