Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/317 Esas 2023/308 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/317
Karar No: 2023/308
Karar Tarihi: 13.03.2023

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/317
KARAR NO: 2023/308
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : ... ...
ÜYE: ... ...
ÜYE: ... ...
KATİP: ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/10/2020
NUMARASI: 2019/327 E. - 2020/309 K.
DAVACI: ...
VEKİLİ:
DAVALI: 1 -... - ...
VEKİLLERİ:
DAVALI:
DAVANIN KONUSU: YİDK Kararının İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/10/2020 tarih ve 2019/327 Esas - 2020/309 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili, müvekkilinin ... nezdinde tescilli olan ... sayılı “...” markasının sahibi olduğunu, 30.03.2018 tarihinde ise ... sayılı "..." ibareli marka başvurusunu yaptığını, bu başvurunun, müvekkili adına önceki tarihlerde usulüne uygun bir şekilde tescil edilmiş ... esas unsurlu markaların serisi niteliğinde bulunduğunu, davalı Şirketlerin "..." ve "..." ibareli markalarına dayalı olarak bu başvuruya itiraz ettiklerini, Markalar Dairesi Başkanlığınca ... Ltd.Şti. itirazının kabulüne, diğer davalı Şirket itirazının ise reddine karar verildiğini, bu karara hem müvekkilinin hem de itirazı reddedilen davalı Şirketin itiraz ettiklerini, YİDK tarafından müvekkili itirazının reddedildiğini, buna karşılık davalı Şirket itirazının ise kabul edildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili başvurusu ile redde mesnet markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin ... ibareli markası üzerinde kazanılmış hakkının olduğunu, davaya konu başvurunun seri marka olarak kabul edilmesi gerektiğini, bununla birlikte redde mesnet olan marka ile müvekkilinin markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerliğin bulunmadığını, markalar arasında yazım şekli, tertip tarzı, figüratif özellikler bakımından hiçbir benzerliğinin olmadığını, müvekkilinin ... kelimesinin Türkçe karşılığının tahıl, meyve, bazı ürünlerin satıldığı çarşı ve pazar anlamına geldiğini, ... sözcüğünün ise kendisininmiş gibi sahip çıkılan, bulunmuş mal anlamına geldiğini, davalı şirketin ...ilinde çay ocakları, kıraathaneler, kafeler alanında faaliyet gösterdiğini, ... isimli işletmenin sahibi olduğunu, kahve satışı yaptığını, müvekkilinin ise tarım, gıda ve hayvan yemi sektöründe faaliyet gösterdiğini, tarafların faaliyet alanlarının da tamamen farklı olduğunu ileri sürerek, YİDK'in 2019-M-4589 sayılı kararının iptaline, marka başvurusunun başvuru listesinde yer alan tüm emtialar açısından tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler yönünden karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... .... Şti. vekili, taraf markalarının görsel, işitsel olarak benzer olduğunu, tek farkın davacının markasında “a” harfinin yer almasından kaynaklandığını, bu farklılığın ayırt ediciliği sağlamadığını, markaların kapsamlarının da aynı/benzer olduğunu, dolayısıyla markalar arasında karıştırılma tehlikesinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... ....Şti., süresinde davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının "..." ibareli marka başvurusu ile davalı firmaların (...) sayılı "...+şekil" ve (...) sayılı "... +şekil" ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ortalama düzeydeki tüketici kesimi nezdinde başvuru konusu işaret ile davalı firmaların (...) sayılı "...+şekil" ve (...) sayılı "... +şekil" ibareli markaları arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar/hizmetler algısı oluşabileceği, yani markaların karıştırılabileceği, bu açıdan SMK'nın 6/1 maddesindeki iltibas koşullarının oluştuğu, davacı tarafın daha önceden tescilli olan ... sayılı ''...'' ibareli markasına dayalı müktesep hakkının bulunmadığı, zira başvuru ile ... sayılı itiraz gerekçesi markanın benzerlik derecesinin, başvuru ile başvuru sahibi adına önceden tescilli ... sayılı markanın benzerlik derecesinden daha yüksek olduğu, SMK'nın 6/3 maddesinin başkasının başvuru markasına engel olabilecek bir düzenleme olup davacının kendi başvurusuna öncelik tanınmasını sağlamasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkil şirketin “...” ibareli markadan kaynaklı olarak müktesep hakka sahip olmadığının kabulünün hukuka aykırı olduğunu, müvekkilin müktesep hak iddiasının, dava kapsamında alınan bilirkişi raporu ile de ispat olunduğunu, müvekkilinin tescile konu ettiği "..." markasının seri marka olarak kabul edilmesinin gerektiğini, müvekkilinin "..." markası üzerinde öncelik hakkına sahip olduğu gibi gerçek hak sahibi bulunduğunu, müvekkili başvurusu ile redde mesnet markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığını, "..." ibaresinin, Türkçe'de tahıl, meyva veya bazı ürünlerin satıldığı çarşı, pazar anlamlarına geldiğini ve kapsamında yer alan mal/hizmetler yönünden ayırt edici gücünün zayıf olduğunu, taraf markalarının hitap ettiği tüketici kesiminin ortalama tüketici kitlesinin üstünde bir dikkat ve özen düzeyine sahip bulunduğunu, dolayısıyla markaların karıştırılmayacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "... ..." ibareli başvuru ile redde mesnet "..." ve "..." ibareli markalar arasında 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlanmadığı, öte yandan müktesep haktan söz edilebilmesi için karşı taraf markasına yanaşılmamasının gerektiği, somut olayda ise ilk derece mahkemesince de kabul edildiği üzere karşı taraf markasına yanaşıldığından, müktesep haktan söz edilemeyeceği, ayrıca işbu davanın niteliği gereği davacının gerçek hak sahipliğinin bu davada tartışılmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 125,50 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 13/03/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2023
Başkan
...

Üye
...

Üye
...

Katip
...






Full & Egal Universal Law Academy