Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/493 Esas 2023/456 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/493
Karar No: 2023/456
Karar Tarihi: 11.04.2023

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/493 Esas - 2023/456
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO: 2022/493 Esas
KARAR NO: 2023/456
HAKİM:
KATİP:
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALILAR: 1-
VEKİLİ:
2-
3-
VEKİLİ:
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 10/05/2022
( Birleşen Mahkememizin 2022/1006 Esas 2022/1084 Karar sayılı dava dosyası)
DAVACI :
VEKİLİ:
DAVALI :
VEKİLİ:
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 23/09/2022
KARAR TARİHİ: 11/04/2023
K.YAZIM TARİHİ : 12/05/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Asıl davada davacı vekili; 15.09.2015 tarihinde davalı ...'in maliki olup davalı sigorta şirketine de sigortalı ... plakalı araç sürücüsü diğer davalı ... ile davacı ...'un karıştıkları trafik kazasında davacı ...'un yaralandığını, kaza tutanağında her ne kadar kazanın oluşumunda davacı ... kusurlu olarak belirtilmiş olsa da, davacı ...'un idaresindeki araçla farları tamamen kapatılmış olarak yol üzerinde durmuş olan davalı sürücü ... idaresindeki ... plakalı araca arkadan çarpması şeklinde kazanın meydana geldiğini, davacının kaza esnasında bilincini kaybetmesinden dolayı da kazanın tamamen davalı ...'in beyanı doğrultusunda düzenlendiğini, oysa davalı sürücüsünün hareket halinde olmayıp aracı ile durur vaziyette olduğu esnada kazanın meydana geldiğini, dolayısıyla kaza tutanağına itirazlarının olduğu ve dolayısıyla kaza tutanağının taraflarınca kabul edilir olmadığı belirtilerek, şimdilik kaydıyla 300,00 TL geçici iş göremezlik, 300,00TL kalıcı iş göremezlik ve 300,00TL de bakıcı gideri olmak üzere toplam 900,00TL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan kaza tarihinden itibaren tahsili ile, 200.000,00TL de manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; müvekkilinin, 15.09.2015 tarihinde ...'e ait, sürücüsü ... olan ... plakalı araca, kendi kullandığı ve davalı sigorta şirketine genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olan ... plakalı aracı ile çarpması sonucu meydana gelen kazada ağır şekilde yaralandığını ve malül kaldığını, kaza sonrası müvekkilinin şuurunu kaybetmesi nedeniyle kaza tespit tutanağının sadece davalı araç şoförünün beyanlarına göre tutulduğunu, tutanakta her ne kadar müvekkilinin "seyir halindeki araca arkadan çarpması" nedeniyle tam kusurlu olduğu iddia edilmiş ise de, çarptığı aracın seyir halinde olmadığını, anayolda hiçbir önlem almadan park halinde olması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, dolayısıyla müvekkilinin kusurlu olmadığını, bu nedenle de kaza tespit tutanağı kabul etmediklerini, müvekkilinin kazadan sonra çok uzun süre yürüyemediğini, günlük ihtiyaçlarını dahi tek başına karşılayamadığını, bakımını eşi ve çocuklarının yaptığını, kazanın üzerinden yedi yıla yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen, müvekkilinin halen eski hayatına dönemediğini ve kalıcı güç kaybı oluştuğunu, aynı kazaya ilişkin olarak davalısı farklı olan ve mahkememizin 2022/493 esas sayılı dosyası bulunduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 400,00TL geçici iş görmezlik, 400,00TL kalıcı iş göremezlik, 200,00TL bakıma muhtaç olduğu süredeki bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.000,00TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Asıl davada davalı sigorta şirketi vekili; dava konusu kazaya karışan ... plakalı aracın davalı sigorta şirketine ZMS(Trafik) Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğunu ve sorumluluklarının da sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, ancak sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru olmamakla sorumluluklarının da olmadığı beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada diğer davalılar tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Birleşen davada davalı sigorta şirketi vekili; Davacının maliki bulunduğu aracın müvekkili şirket nezdinde,12/04/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Birleşik Kasko ''Genişletilmiş Kasko '' sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 135. Maddesi ''Alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesiyle borç sona erer.'' hükmü uyarınca davacı müvekkili sigorta şirketinde sigortalı olduğundan alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden Kanun maddesi hükmü gereğince borcun sona erdiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili Sigorta şirketinin, Bileşik Kasko sigorta poliçesinden doğan sorumluluğu yine sigorta poliçesi ve genel şartlarında belirlenmiştir. Davacı tarafından tek taraflı olarak gerçekleştirilen kazada, kendi kusuru ile sebebiyet verdiği kaza neticesinde müvekkili sigorta şirketinden talep etmiş olduğu tazminat türleri poliçe kapsamına alınmış teminatlardan olmadığından müvekkili sigorta şirketinin dava konu talepler bakımından da sorumluluğu bulunmadığını, ayrıca Karayolları Trafik Kanununda öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın ayrıca zamanaşımı sebebiyle de reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında ve teminat limitleriyle sorumlu olduğunu, öncelikle gerçek kusur ve maluliyet tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, ayrıca SGK tarafından zarar görene gelir bağlanıp bağlanmadığının belirlenmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, 16/11/2022 tarihli davacıya ait ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen maluliyet raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, ... plakalı araç sürücüsü davacı ...'un meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun “Madde 52/b-c., 56/c. ve 84/d. maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %100 oranında kusurlu olduğu, ... plakalı kamyon sürücüsü davalı ...'in meydana gelen kazanın oluşumunda izafe edilecek herhangi bir kural ihlali görülmemekle kusursuz olduğu belirtilmiştir.
... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen maluliyet raporunda, davacının 14/09/2015 tarihli yaralanması neticesinde iyileşme süresi tamamlanmış olup, doktorlar tarafından uzatma ameliyatı önerildiği fakat şahsın şuan bu ameliyatı olmayı düşünmediği gözetildiğinde; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kişinin özür oranının %16 olduğu, 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 1 ay süresince başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği'nin 12. Maddesine (03.08.2013-28727 sayılı resmi gazete) göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Asıl dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi (geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri) ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
Birleşen dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan bedensel zararlara ilişkin maddi (geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri) tazminatın kasko poliçesi düzenleyen sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
15/09/2015 tarihinde, maliki ... olan, davalı ... A.Ş.'nce trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olan, davalı ... sevk ve idaresindeki ... plakalı araç ile sürücüsü ve maliki davacı ... olan, davalı ... A.Ş.'nce kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan ... plakalı araç arasında yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
... plakalı aracın 15/10/2014 - 15/10/2015 tarihleri arasında davalı ... A.Ş'nce trafik sigortası poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, poliçe teminat limitinin sakatlanma ve ölüm halinde şahıs başına 268.000,00TL(kaza tarihinde 290.000,00TL) olduğu, davacının davadan önce 28/01/2022 tarihinde sigorta şirketine başvurduğu, bu başvurunun 31/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği ve 8 iş gününün eklenmesiyle sigorta şirketinin 11/02/2022 tarihinde temerrüte düştüğü, başvuruya istinaden herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir.
... plakalı aracın 12/04/2015 - 12/04/2016 tarihleri arasında davalı ... A.Ş.'nce kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, 31/08/2022 tarihinde davacı tarafça sigorta şirketine zararının karşılanması için başvurduğu, başvuruya istinaden herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin yetkisine itiraz edilmişse de HMK madde 16 uyarınca zarar görenin yerleşim yerinin de yetkili olduğu, zarar gören davacının yerleşim yerinin ... olduğu, bu itibarla mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla yerinde olmayan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Asıl davada davalı yan zamanaşımı definde bulunduğundan önce bu husus değerlendirilmiştir. Kaza tarihinin 15/09/2015 tarihi olduğu, arabuluculuğa başvuru tarihinin 26/01/2022 tarihi olduğu, arabuluculuğun 08/02/2022 tarihinde son bulduğu, dava tarihinin 10/05/2022 tarihi olduğu, kazanın yaralamalı olduğu ve uzamış ceza zamanaşımı süresinin somut olaya uygulanması gerektiği, dava tarihi itibariyle 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla yerinde olmayan zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce davacının maluliyetinin tespiti için hastaneye sevki sağlanarak 30/11/2022 tarihli rapor alınmıştır. Düzenlenen raporda davacının, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre özür oranının %16 olduğu, 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 1 ay süresince başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği'nin 12. Maddesine (03.08.2013-28727 sayılı resmi gazete) göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı belirtilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle itirazlara itibar edilmeyerek hükme esas alınmıştır.
Meydana gelen kazadaki tarafların kusur durumunun tespiti için bilirkişiden 16/11/2022 tanzim tarihli rapor alınmıştır. Raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, olayın oluş şekliyle uyumlu olduğu görülmekle itirazlar yerinde görülmeyerek hükme esas alınmıştır.
İddia ve savunma, toplanan deliller, alınan kusur raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 15/09/2015 tarihinde, davacı ...'un sevk ve yönetimindeki ... plakalı aracıyla ... istikametinden ... istikametine doğru seyir halindeyken olay yerine geldiğinde kendisi ile aynı istikamette ... yönüne seyir halinde olan davalı sürücü ...'in sevk ve idaresindeki ... plakalı araca yolun sağ şeridinde arkadan çarpması ile söz konusu kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı yan ... plakalı aracın seyir halinde olmadığını, duraklama yaptığını ancak bu duraklamanın herhangi bir tedbir alınmaksızın yapıldığını iddia etmişse de bu iddiasını ispata yarar dosya kapsamında bilgi, belge, delil bulunmadığından iddiasına itibar edilmemiştir. Buna göre güvenli takip mesafesini korumayarak, dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak kazanın meydana gelmesine davacı ...'un sebebiyet verdiği, bu itibarla %100 kusurlu olduğu, ...'e atfı kabil kusurun bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının %100 kusuruyla kazanın meydana gelmesi ve asıl davada davalıların sorumluluğunun bulunmaması sebebiyle asıl davanın reddine karar verilmiştir. Birleşen dava yönünden ise, poliçe teminatları incelendiğinde, sigortalının kendisinin uğrayacağı zararların teminat dışı haller arasında sayılmış olduğu, davacı araç malikinin bedensel zararının teminat kapsamında olmadığı, bu nedenle birleşen davada sigorta şirketinin davacının zararından sorumlu olmadığı anlaşılmakla birleşen davanın da reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcı ile 179,90TL başvuru harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT'nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.328,81TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.044,25TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 uyarınca 900,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden davalılar ... ve ...'in kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 10/3 uyarınca 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine,
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2022/1006 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcı ile 179,90TL başvuru harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Suç üstü ödeneğinden karşılanan 19,50TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 uyarınca 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/04/2023
Katip Hakim
e-imzalıe-imzalı






Full & Egal Universal Law Academy