Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/283 Esas 2023/464 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/283
Karar No: 2023/464
Karar Tarihi: 12.04.2023

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİEsas-Karar No: 2022/283 Esas - 2023/464
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2022/283
KARAR NO: 2023/464
BAŞKAN:
ÜYE:
ÜYE:
KATİP:
DAVACI :
VEKİLİ:
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ:
DAVA: Hisse Devri/Ortaklığın Tespiti
DAVA TARİHİ: 18/03/2022
KARAR TARİHİ: 12/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP:Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; 02.04.2012 tarihinde düzenlenen Hisse Devir Sözleşmesi ile davalılardan ...'ın, müvekkili davalı ... A.Ş.'ndeki hisselerinden 3.580 adet hissesini, bir adet hisse bedeli 46 TL olmak üzere toplam 164.800,00 TL bedelle satın aldığını, devraldığı hisse bedelini nakden ve defaten ödediğini, hisse devir sözleşmesinin ise Ankara ... Noterliği'ne ait 31.05.1988 tarih ve ... yevmiye numarası ile ...'a verilen vekaletname uyarınca ... tarafından imzalandığını ve aynı gün müvekkiline (kendisine) "Hisse Senedi Geçici İlmühaberi" düzenlendiğini, Hisse devir sözleşmesinin imzalanmasından sonra, 02/04/2012 tarihinde ... A.Ş.'nin Ticaret Sicil Gazetesinde kayıtlı adresine müracaat ederek devir aldığı nama yazılı 3.580 adet hissenin pay defterine işlenmesini talep ettiğini, ... A.Ş.'nin 19/04/2012 tarihli yazısında, devir edilen payların Ankara ... Noterliği'nin 25 Mayıs 1998 tarih ve ... yevmiye No'lu pay defterinin 10. sayfasına 9 No'lu üye kayıt numarası ile işlendiğinin belirtildiği, Şirketin yeni pay defteri bastırdığını ve paylarının bu deftere işlenmediğini duyduktan sonra, şirket pay defterine yeniden kaydını sağlamak üzere şirkete ikinci kez başvuruda bulunduğunu, ...'tan
e-imzae-imza e-imza e-imza
devir alınan hisselerin kendi adına ve hesabına aldığını beyan ederek, hisse devir işlemlerinin şirketçe onanmasını talep ettiğini, Mahkemenin 2019/90 Esas ve 2021/712 K. Sayılı kararının emsal alınarak, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile, davalı şirkette daha önce mevcut olan payları ile davalı şirket hissedarı ...'tan 02.04.2012 tarihli hisse devri sözleşmesiyle devir aldığı 3.580,00 adet hissenin, şirket pay defterine hükmen işlenmesini, bu suretle toplam pay miktarına göre şirketteki ortaklığının tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket de dahil tüm şirketlerin arşivlerine el koyan ve arşiv belgeleri üzeriyle geçmişe dönük belgeler tanzim etmek suretiyle işbu davayı kurgulayan ...'ın hazırlayıp davacıya imzalattığı dilekçe ve eklerine itibar edilmemesi gerektiğini, dava konusu hisseleri 164.800,00 TL bedelle satın aldığını iddia eden davacının ödeme hususunu yazılı delille ispatlayamadığını, davacının kendisine hisse sattığını iddia ettiği davalı ...'ın, vekaleten hisse devir işlemlerini yaptığını iddia ettiği öz kardeşi ... tarafından olaydan 57 gün önce, 04.02.2012 tarihinde, kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde öldüresiye darp edilmiş ve bu olay nedeniyle de ... ve üç oğlu hakkında Ankara ... Asliye Ceza Mahkemesi'nce mahkum edildiğini, bu kişinin, tüm şirketlerin merkezi olan 15 katlı binayı cebirle işgal edip kurucu ve en yetkili hissedarı ... adına hisse devri yapması, bunu da el koyduğu arşivden bulduğu 24 yıl öncesinin genel vekaletnamesine dayandırmasının, muhakeme sahibi bir kişinin kabul edeceği bir işlem olmasa gerektiğini, kurgunun bir başka ve en önemli delilinin, yeni pay defteri hazırlanan şirketin en yetkili kişisi olan yönetim kurulu başkanı ...'ın, (güya) sattığı hisseleri yeni pay defterine kaydetmeyip, vekaletle eski deftere kayıt ettirmesi olduğunu, hazırlanan mizansenin kendi içinde çelişkili olduğunu, müvekkili şirketin bütün genel kurul toplantılarına katılan ve vekaletle pay devri yaptığı iddia edilen ...'ın, hiç bir genel kurul toplantısında dava konusu pay devri yapıldığını iddia etmemesi, tutanağa geçirmemesi, hazirun cetveline itiraz etmemesi gibi bir çok vakıanın, gerçekte dava konusu pay devrinin yapılmadığının bir başka delili olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Davalı şirketi ticaret sicil özeti bilgileri, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının ... soruşturma sayılı dosyası, Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası, mahkememizin 2019/90 esas sayılı dosyası gerekçeli kararı, 04/08/2022 tarihli bilirkişi raporu, 09/11/2022 tarihli ek rapor ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:Dava, davacının davalı şirket hissedarlarından ...'tan devir aldığı hissenin şirket pay defterine işlenmesi ve toplam pay miktarına göre şirketteki ortaklığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlık davacının niza konusu ettiği 3580 adet hissenin pay defterine işlenmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve değeri ile davacıya ait hissenin safahatının belirlenmesi, davacının hisseyi kimden devraldığı, yıllar içerisinde devir edilip edilmediği, edilmiş ise kime devredildiği, dava konusu hisselerin gerçek durumu nazara alındığında şirketteki ortakları isimleri ve hisse durumlarının gösterilmesi, davacının hissesinin en son durum itibariyle kimde olduğunun tespiti noktasında toplanmaktadır.
Eski Türk Ticaret Kanununun 411.maddesi “Nama yazılı hisse senetleri yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberlerin nama yazılı olması lazımdır. Bunların devri nama yazılı hisse senetlerinin devrine ait hükümlere tabidir”.
416.maddesi “Nama yazılı hisse senetleri, csas mukavelede aksine hüküm olmadıkça devrolunabilir. Devir cira edilmiş senedin devralana teslimi ile olur. Şu kadar ki; devir, şirkete karşı ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade eder”,
e-imzae-imza e-imza e-imza
“Pay defteri” başlıklı 417.maddesi “Şirket, nama yazılı hisse senetleri sahiplerini ad, soyad ve adresleriyle bir pay defterine kaydeder.” ve “Kayıttan imtina” başlıklı 418.maddesi “Şirket, devir keyliyetini esas mukavelede derpiş olunan sebeplerden dolayı pay defterine kayıttan imtina edebilir.” hükümlerine amirdir.
Dava konusu olayda, davacı taraf 6102 sayılı TTK'nun yürürlüğe girmesinden sonra aynı kanunun 493 ve 494. maddeleri gereğince, davalı şirkete bildirimde bulunduğu ancak davalı tarafça bu bildirime karşı bir cevap verilmediği anlaşılmaktadır.
Davalı taraf ise söz konusu devir işleminin vekil sıfatıyla ... tarafından yapıldığını, ..., asil ... ve devir alan ...ın kardeş olduklarını, devir tarihi sırasında devreden asil ... ile ... arasında husumet olduğunu, ...'ın husumet nedeniyle vekalet ilişkisine aykırı olarak hisseleri davacıya devrettiğini savunmaktadır.
Gerçekten de, Ankara ... Asliye Ceza Mahkemesinin karara çıkan ... esas sayılı dosyası incelendiğinde; vekil ...'ın asil ...'a karşı kişi hürriyetini mahrum bırakmak suçunu işlediği, bu dosyada tanık olarak dinlenen davacı ...'ın taraflar arasındaki tartışmaya şahit olduğunu belirttiği, olay tarihinin 04/02/2012 devir tarihinin ise hemen sonrası 02/04/2012 tarihi olduğu görülmektedir.
Somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun vekilin sadakat ve özen borcunu düzenleyen 390 ıncı madddesinde ise; ''Vekilin mesuliyeti, umumi surette işçinin mesuliyetine ait hükümlere tabidir. Vekil, müvekkile karşı vekaleti iyi bir suretle ifa ile mükelleftir. Vekil, başkasını tevkile mezun veya hal icabına göre mecbur olmadıkça veya adet başkasını kendi yerine ikameye müsait bulunmadıkça müvekkilünbihi kendisi yapmağa mecburdur.'' düzenlemesi yer almaktadır(Yargıtay 3.HD.nin 16.01.2023 Tarih ve 2022/8290 Esas,2023/15 Karar sayılı ve benzer diğer kararları).
Başka bir deyişle vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Buradan hareketle,davalı taraf davacının vekil ile işlem yaparken vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bildiği ya da bilmesi gerektiği vicdani kanaatine varılarak yapılan hisse devir işleminin batıl olduğuna vicdanen kanaat getirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/04/2023
Başkan ÜyeÜyeKatip
e-imza e-imza e-imzae-imza



Full & Egal Universal Law Academy