Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/162 Esas 2023/437 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/162
Karar No: 2023/437
Karar Tarihi: 05.04.2023

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİEsas-Karar No: 2022/162 Esas - 2023/437
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2022/162
KARAR NO: 2023/437
BAŞKAN:
ÜYE:
ÜYE:
KATİP:
DAVACI :
VEKİLİ:
DAVALI :
VEKİLİ:
DAVA: Borca İtirazın Kaldırılması/İflas
DAVA TARİHİ: 12/02/2022
KARAR TARİHİ: 05/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 03/05/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP:Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketle davalı şirket arasında 13.05.2020 tarihinde depo kira sözleşmesinin imzalandığını, işbu sözleşmede davalı tarafın kiracı, müvekkili şirket kiraya veren durumunda olduğunu, işbu kira sözleşmesi 12.03.2021 tarihinde taraflarca müştereken feshedildiğini, davalı “tahliye ve teslim tutanağı” başlıklı belge kapsamında 02.09.2021 tarihinde kira konusu taşınmazı tahliye ettiğini, 02.09.2021 tarihinde tahliye ve teslim edilen 13.05.2020 tanzim tarihli depo kira sözleşmesine konu olan taşınmaz ile taşınmazın ayrılmaz parça ve eklentileri başta gelmek üzere kira sözleşmesi ekinde “ofisler envanter dökümü” başlıklı belge kapsamında yer alıp dava dilekçesinde ayrıntılı dökümü sunulan bir kısım cihaz, makine ve teknik ekipmanın da hor kullanmaya bağlı olarak hasarlı bir durumda bulunduğunu, bu şekilde müvekkili şirkete teslim edildiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından taşınmazın tahliye edilmesi sonrasında Mersin ... Sulh Hukuk Mahkemesi kanalıyla delil tespiti yaptırıldığını, davalının cevabi Noter ihtarında konu edilen hasar kalemlerinden tamamen farklı bir nitelik taşıdığından davalının bu yöndeki iddiaları da hukuki dayanaktan tamamen yoksun olduğunu belirterek, davalının yapmış olduğu itirazın kaldırılmasını ve iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaza ilişkin üst bina tüm hakları ve borçları ile Ticaret Bakanlığı’na
e-imzae-imza e-imza e-imza
intikal ettiğini, davacının anılan taşınmaz da hiçbir tasarruf yetkisi bulunmadığını, işbu sebeple davayı kabul anlamına gelmemek üzere öncelikle davanın husumetten reddini talep ettiklerini, anılan taşınmaz yine davacı çalışanı olan ve sözleşme akdedilirken davacı şirketi temsil eden ...’den teslim alındığını, taşınmazın teslim alınırken anılan kişi ile tutanak tutulduğunu, taşınmazda ve ofisler envanter dökümünde bulunan taşınmazların hasarları tespit edildiğini, fotoğraflandırıldığını ve kira bitim tarihinde bunlarda bulunan mevcut hasarların müvekkili şirkete rücu edilmeyeceğinin tutanak altına alındığını, davacı yanca Mersin ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/64 D. İş dosyasıyla düzenlenen bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, bilindiği üzere delil tespiti geçici bir hukuki koruma tedbiri olduğunu, karşı tarafı bağlamadığını, anılan raporun baştan sona hatalı olduğunu, söz konusu teknik incelemenin salt davacı tarafından tek taraflı olarak yapılmış olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Ankara ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası, 28/06/2022 tarihli bilirkişi raporu bilirkişisi raporu, 26/12/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:Dava, İİK mad. 156/3 ilgili hükmünden hareketle davalı/borçlunun Ankara ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyasına yaptığı borca itirazın kaldırılması ve iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili Ankara ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile davalı aleyhinde 171.550,00TL tutarında iflas yolu ile adi icra takibi başlatmış, asıl alacağının dayanağı olarak kiralanan taşınmazın hor kullanımdan dolayı kaynaklanan tazminat alacağını göstermiştir. Davalı borçlu 26.01.2022 tarihli dilekçesi ile takip alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia ederek, icra takibine, asıl alacağa, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep etmiş, Ankara ... İcra Müdürlüğü, davalı borçlunun aleyhinde başlatılan icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz etmesi nedeniyle İİK’nın 62. maddesi gereğince 01.02.2022 tarihinde takibin durdurulmasına karar vermiştir.
Mahkememizin 22/02/2023 tarihli ön inceleme duruşmasında; kapak hesabının istenilmesi ve kapak hesabı geldikten sonra davalı tarafa tebligat çıkartılarak bu miktarı 7 gün içerisinde mahkememiz veznesine depo edilmesinin istenilmesine, aksi takdirde iflasına karar verileceğinin ihtarına şeklinde karar verilmiştir.
Bunun üzerine icra müdürlüğündeki dosyada kapak hesabı istenmiş, 24/02/2023 tarihli kapak hesabında 250.993,48TL bakiye borç miktarı olduğu bildirilmiştir. Davalı vekili ise 07/03/2023 tarihinde 251.000,00TL'yi mahkememiz veznesine depo etmiştir.
Böylece, İİK'nun 158 vd.maddesi gereğince; dosya borcunun depo edilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, ancak davanın açılmasına davalı tarafça sebebiyet verildiğinden, davacı lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TLkarar ve ilam harcından peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 80,70TL peşin harç ve 80,70TL başvuru harcı olmak üzere toplam 161,40TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın mahiyeti gereği hesap ve takdir edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-imzae-imza e-imza e-imza
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.500,00TL bilirkişi ücreti, 179,00TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.679,00TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Karardan sonraki yargılama giderinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/04/2023
BaşkanÜyeÜyeKatip
e-imza e-imza e-imza e-imza





Full & Egal Universal Law Academy