Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/132 Esas 2023/270 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/132
Karar No: 2023/270
Karar Tarihi: 17.04.2023

T.C. ... 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİEsas-Karar No: 2021/132 Esas - 2023/270
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
... 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO: 2021/132 Esas
KARAR NO: 2023/270
HAKİM: ...
KATİP: ...
DAVACILAR : 1-) ...
2-) ...
VEKİLİ: Av. ...
DAVALI :...
VEKİLLERİ: Av. ...
Av. ....
DAVA: DESTEKTEN YOKSUN KALMA ALACAĞI
DAVA TARİHİ: 13/10/2015
KARAR TARİHİ: 17/04/2023
YAZIM TARİHİ : 27/04/2023
Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili ; Davacılardan ...'nın eşi diğer davacı ...'nin babası olan ...'un 04/12/2013 tarihinde kullandığı motosiklet ile davalıya sigortalı çekicinin neden olduğu trafik kazası sonucu öldüğünü belirtip, her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, 15/03/2018 tarihli dilekçe ile; ıslah işlemi yaparak davacı ... ile ilgili talebini 10.560,14 TL olarak arttırmış, diğer davacı ... yönünden ıslah işlemi yapmamıştır.
YANIT :
Davalı vekili; ölümle sonuçlanan kazaya katılan araç için kendileri tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlendiğini, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına bağlı olmak koşulu ile kaza tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, olayda ölenin asli kusurlu olduğunu, ölenin kask takmadığı için zararın artmasına neden olduğunu, ... tarafından yapılan ödeme olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacı ...'nın ölüm olayından önce boşandığını ve ölenin bu kişiye destek olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacılardan ...'nin, ölenin kızı olması nedeni ile ölen kişinin bu davacı yönünden eylemli olarak destek olduğu, diğer davacı ...’nın ise ölenin boşandığı eşi olup, ölen ... ...'nin davacı ... yönünden düzenli ve sürekli olarak destek olmadığı, bu nedenle ...'nın destek tazminatı talebinin reddi gerektiği, sürücü ... ...'nin ölümü nedeni ile davacılar dışında talepte bulunma hakkına sahip olan kişiler de olmakla birlikte, kazanın 04/12/2013 tarihinde gerçekleştiği, bu tarihten itibaren iki yıllık sigorta ilişkisinden kaynaklanan zaman aşımı süresi içerisinde diğer hak sahiplerinin talepte bulunmamaları nedeni ile sadece davacılar dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğinin kabulü ile davacı ... ...’ın tazminat isteminin reddine, davacı ... ...'nin talebi yönünden, 10.560,14 TL destekten yoksun kalma zararının dava tarihi olan 13/10/2015 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talep hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Davacılardan ... yönünden yapılan istinaf başvurusunda, ölenin ...’ya destek olduğunun tanık beyanları ile sabit olduğu, ancak mahkemenin tanık ifadeleri yerine zabıta araştırmasını kararında esas aldığını, 02.12.2015 sosyal ekonomik durum araştırmasında müteveffanın... adresinde boşandığı eşi ile birlikte oturduğunun kayda geçtiğini, hal böyle iken başka bir sosyal ekonomik durum araştırmasında tam tersi durumun kayıtlara geçtiğini, kaldı ki borçları yüzünden boşanmış olan müteveffanın eve haciz gelmemesi için aynı adreste bulunmamasının da doğal olduğunu, davacı ... ...’ın müteveffa ile ölene kadar birlikte yaşadığını belirterek yerel mahkeme kararının ... ... yönünden istinaf yoluyla kaldırılmasını talep edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı ... ilgili olarak hükme esas alınan bilirkişi raporundaki destekten yoksun kalma hesaplamasının doğru olmadığını, davacılar dışındaki diğer hak sahiplerinin de dikkate alınması gerektiği, ölen kişinin anne ve babasının halen hayatta olup; tazminat hesaplaması yapılırken paylarının ayrılmasının yasal zorunluluk olduğunu, mahkeme kararının 3.sayfasının son paragrafında, sigortalı aracın ticari nitelikli olmaması nedeni ile davacı alacağına yasal faiz uygulanmasının mümkün olduğu ifade edilirken, hüküm fıkrasında ise dava tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi uygulanmasına karar verildiğini, mahkeme kararının kendi içinde çelişkili olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
... Dairesi taraf vekillerinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yaptığı inceleme sonunda ; hükme esas alınan 18/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda davacıların maddi zararı hesaplanır iken desteğin anne ve babasının sağ olup olmadığı araştırılmaksızın tazminat hesabı yapıldığı, desteğin anne ve babasının sağ olup olmadığı araştırılarak, önceki dışında bir aktüer bilirkişiden, desteğin anne ve babasının sağ olması halinde anne babaya da destek payı ayrılmak suretiyle ...uygulamalarına uygun tazminat hesaplaması hususunda ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi, kabule göre de, yerel mahkeme kararının gerekçe kısmında sigortalı aracın ticari nitelikli olmaması nedeni ile davacı alacağına yasal faiz uygulanmasının mümkün olduğunun kabul edildiğinin belirtilmiş olması, buna karşın hüküm kısmında destekten yoksun kalma zararının dava tarihi olan 13/10/2015 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine şeklinde hüküm kurulması suretiyle kararda gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir denilerek kararımız kaldırılıp dava dosyası mahkememize iade edilmiştir.
Yapılan değerlendirmede, ... ... sinin iade kararındaki tüm gerekçelerin yerinde ve isabetli olduğu anlaşılmıştır.
Davadaki talep; destekten yoksun kalma alacağına ilişkin olup ... ...'nin 04/12/2013 tarihinde ölümü ile sonuçlanan trafik kazası nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalan ve ölenin kızı olan ... ile ölüm tarihinde boşandığı eski eşi ...'nın destek tazminatı isteklerinden oluşmaktadır.
Ölenin, kızı olan ... yönünden destek olduğu tartışmasızdır. Bu davacı yönünden daha önce yapılan yargılama sonucu başkaca hak sahipleri dikkate alınmaksızın destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması yaptırılıp 10.560,14 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Oluşturulan ilk hüküm destekten yoksun kalma tazminat isteğinin kabulüne karar verilen ... vekili tarafından yasa yolu başvurusuna konu edilmemiş, bu davacı yönünden destek tazminatının doğru hesaplanmadığı gerekçesiyle davalı sigorta şirketi tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
... yönünden davacı tarafın istinaf isteğinin bulunmaması, aynı davacı yönünden sadece sigorta şirketinin aleyhe istinaf incelemesi isteği bulunduğu için iade kararı sonrası sigorta şirketi yönünden kazanılmış hak oluştuğu, yapılan inceleme sonucu bu davacı için daha fazla destekten yoksun kalma alacağı belirlenmiş olmakla birlikte istinaf incelemesinden sonra tahkikat yapılmış ve ıslah işlemi yapılması mümkün olmakla birlikte, kazanılmış hakların ihlal edilemeyeceği şeklindeki açık yasal düzenleme nedeniyle iade kararı sonrası yapılan incelemede davacı ... yönünden 16.930,68 TL destekten yoksun kalma alacağı hesaplanmış ise de; yukarıda belirtilen istinaf isteklerinin içeriği ve davalı yönünden kazanılmış hakların korunması ilkesinden hareketle ... için sadece ilk hükümde belirtilen ve kazanılmış hakka konu olan 10.560,14 TL destekten yoksun kalma alacağının davalıdan tahsili gerektiği kabul edilmiştir.
Diğer davacı ... ölenin boşandığı eşi olup, ölenin bu kişiye sürekli ve düzenli olarak destek olduğunun kanıtlanamadığı kabul edilip destekten yoksun kalma alacağı isteği ret edilmiştir. Bu davacı yönünden vekilinin istinaf isteğinin içeriği ve ... Mahkemesi'nin iade kararı dikkate alınarak yeniden yapılan yazışma sonucu; ölen ...'un borca batık olması nedeniyle eşi olan davacı ...'dan anlaşmalı olarak ayrıldıkları, bu ayrılığa rağmen ölen ve ...'nın birlikte yaşamaya devam ettikleri tanık beyanlarından da açıkça anlaşıldığı gibi ölenin ...'ya sürekli ve düzenli olarak destek olmaya devam ettiği, fiilen de birlikte yaşadıkları, bu hali ile tanık beyanlarının aksi kanıtlanmadığı için içeriklerine itibar edilmesi gerektiği, bu durumda da ölenin kızı olan ... gibi boşandığı eşi olan davacı ...'ya da düzenli ve sürekli olarak destek olduğu, bu nedenle ...'nın da destekten yoksun kalma alacağı talep etme hakkı bulunduğu kabul edilmiştir.
Ölen ...'un aile nüfus kayıt tablosu temin edilip incelendiğinde, davacılar dışında başkaca hak sahibi olarak anne ve babasının da bulunduğu anlaşılmış, bu kişiler de destekten yoksun kalma alacağının belirlenmesine ilişkin bilirkişi raporu hazırlanır iken dikkate alınmak suretiyle düzenlenen, ... Mahkemesi iade kararının içeriğine uygun gerekçeli ve denetime açık olduğu için hükme esas alınan 14/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, davacı eş ...'nın, ölenin kusur dağılım oranı ve elde ettiği gelir ile tüm hak sahiplerinin talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminat miktarı ve poliçe limiti dikkate alınarak garame yöntemiyle yapılan hesaplamaya göre, bu davacının 182.689,84 TL destekten yoksun kalma tazminat alacağı bulunduğu kabul edilmiştir. Bilirkişi raporu hazırlandıktan sonra davacı taraf 10/02/2023 tarihli dilekçe ile ıslah işlemi yapmış, bu dilekçe davalı tarafa tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davanın belirsiz alacak davası olması nedeniyle daha önce temerrüt gerçekleşmediği için dava tarihinden itibaren uygulanacak faiz ile birlikte alacakların davalıdan tahsili gerektiği, sigortalı aracın ticari nitelikli olarak kayıtlı olması nedeniyle alacaklara uygulanması gereken faizin de avans faizi olması gerektiği kabul edilip, her iki davacının talebi ile ilgili olarak aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı ... ... yönünden;
10.560,14 TL destekten yoksun kalma zararının 13/10/2015 dava tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Davacının fazlaya ilişkin talep hakkının saklı tutulmasına,
2-Davacı ... ... yönünden;
182.689,84 TL destekten yoksun kalma zararının 13/10/2015 dava tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 13.200,91 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL, ıslah harcı olarak yatırılan 21,76 TL ve tamamlama harcı olarak yatırılan 623,98 TL toplamı 673,44 TL'nin mahsubu ile bakiye 12.527,47 TL'den harç tahsil müzekkeresi ile tahsil olunan 656,66 TL'nin de mahsubu ile 11.870,81 TL'nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacılar tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 27,70 TL peşin harç, 21,76 TL ıslah harcı ve 623,98 TL tamamlama harcı toplamı 701,14 TL'nin davalıdan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE.
Davacı ... lehine hüküm tarihindeki AAÜT'si uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak adı geçen davacıya VERİLMESİNE.
Davacı ... lehine hüküm tarihindeki AAÜT'si uyarınca hesaplanan 28.403,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak adı geçen davacıya VERİLMESİNE.
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT'si uyarınca hesaplanan 6.370,54 TL vekalet ücretinin davacı ...'den alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davacılar tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 319,95 TL ve bilirkişi ücreti 2.500,00 TL olmak üzere toplam 2.819,95 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 2.729,96 TL'nin davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 90,60 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranına göre takdiren 2,89 TL'nin davacılardan alınarak davalıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. ... , Davalı Vekili Av. ... 'ın yüzlerine karşı davacı ... ... yönünden kabul edilen ve saklı tutulan miktar itibariyle KESİN, davacı ... yönünden kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ... ... Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/04/2023

Katip ...



Hakim ...





Full & Egal Universal Law Academy