Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/68 Esas 2023/150 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
Esas No: 2023/68
Karar No: 2023/150
Karar Tarihi: 30.03.2023

T.C. ... 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
...
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2023/68 Esas
KARAR NO: 2023/150
HAKİM: ... ...
KATİP: ... ...
DAVACI : ....
....
....
VEKİLİ: Av. ... -...
...
DAVALI : ... -... ...
VEKİLİ: Av. ... -...
DAVA: Marka Hakkına Tecavüz Nedeniyle Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ: 30/05/2022
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüz Nedeniyle Maddi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
D A V A :
Davacı vekili mahkememizin ... Esas sayısına kaydedilen 30/05/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından tescil ettirilen ... markası ile müvekkili şirkete ait ...markası arasında yalnızca bir farklı harf olduğunu, ayrıca aynı iş alanında faaliyetler yürütüldüğünden ortalama kullanıcının, her iki markayı birbirine rahatlıkla karıştırabilmekte olduğunu ve bu durumun iltibasa neden olmakta olduğunu, aynı sektörde çalışan her iki taraf açısından neredeyse birbirinin aynısı olan marka adlarının kullanılmasının iltibasa neden olacağının tartışmasız olduğunu, davalının, müvekkili tarafından 2015 yılında marka haline getirilen ...markasını bildiği için kötü niyetli olarak ve haksız bir rekabet yaratabilmek adına görsel, işitsel, fonetik ve çalışılan iş kolu gibi en geniş alanlarda dahi müvekkili şirkete ait markaya neredeyse birebir benzeyen ... isminde bir marka tescili yapmış olduğunu, iki markanın tescil tarihleri arasında yıl gibi uzunca bir süre bulunmakta olduğunu, bu süre zarfında müvekkiline ait markanın hem yurt içinde hem yurt dışında tanınmış olduğunu ve piyasada maruf hale getirilmiş olduğunu, davalı müvekkiline ait marka ile iltibasa neden olacak bir marka adını seçerek bir noktada ortalama tüketicilerin aklını çelmek ve ticari alanda müvekkili şirket aleyhine haksız rekabete yol açacak faaliyetlere girişmek adına kötü niyetli olarak hareket etmekte olduğunu, marka hakkına tecavüz eden ve markalar arasında iltibasa neden olan davalıya ait ... tescil numaralı ... markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini ve markanın sicilden terkinine karar verilmesini, ayrıca müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturan eylemler dolayısıyla 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememizin ... Esas sayısına kaydedilen 19/10/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; "..." markası sahibi olan müvekkilinin tüm...’da ... sektörüne katkılar sağlama ve teknoloji geliştirme alanındaki faaliyetleriyle adını duyurmuş olduğunu ve 2010 yılında kurulmuş olan "..." adlı doku bankası ... ... A.Ş.'nin tek ortağı olduğunu, davalı ayrıca sektörde yaygın biçimde bilinen "... Doku ve ... Bankası A.Ş ve ... Medikal Ltd. Şti."şirketlerinin yetkilisi ve sahibi olduğu gibi başkaca markalara da sahip olduğunu, ..." markasının "..." ve "..." birleşimi ile oluşmuş bir marka olduğunu, "..." burda ... "..." ... doku kelimesinin kısaltması şeklinde olduğunu, marka; ...'un ...'u ...'nin ...'i kullanılmak suretiyle türetilmiş bir marka olduğunu, iltibas amacı taşımamakta, şirket unvanı ile başlamakta olduğunu, ... olan doku bankası ismindeki "..." harfleri ile ingilizce doku anlamına gelen "..." kelimesinin kısaltması olan "..." kelimesinin birleşmesi ile "..." markası oluşturulmuş olduğunu, davaya konu davalıya ait markanın söz konusu davacı markasıyla arasında ayırt edilemeyecek kadar benzerlik söz konusu olmadığını, müvekkilinin ...'de ulaştığı tanınmışlık düzeyi sebebiyle başka markalardan haksız bir yarar sağlaması amacı gütmesi söz konusu olmadığı gibi davacının da markasının tanınmış hale gelmemiş olduğunu, sektörde ...markalı bir ürün de bulunmadığını, anılan markanın marka sahibi tarafından...’de ciddi biçimde kullanılmadığı ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verildiği gerekçesiyle markanın iptaline karar verilmesi gerektiğine ilişkin hükümsüzlük davası taraflarınca açılacağını beyanla; davacı tarafın ...tescil numaralı "..." markasının ürün kutuları, internet vs. üzerinde kullanımına taraflarınca rastlanmadığından, kullanımına ilişkin bilgilerin ... sorulmasına, ...markalı ürün üretmek için ...'na bildirim yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise hangi tarihte yapıldığının sorulmasını, her halükarda davalının markasının davacının markasına iltibas içermediğinden ve özellikle iyi niyet kurallarına aykırı olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E :
Mahkememizin ... Esas sayılı dava dosyasında icra edilen 10/02/2023 tarihli ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalıya ait ... sayılı "..." ibareli marka ile davacıya ait ...sayılı marka arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, davalı tarafından ileri sürülen kullanmama def'inin yerinde olup olmadığı, davacı markasının tanınmış olup olmadığı, davalının kötü niyetli olup olmadığı, bunlara bağlı olarak davalıya ait markanın hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği, davacıya ait marka hakkına tecavüz oluşturan davalı eylemi iddiasından kaynaklı maddi tazminat istemi bakımından zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediği, davacının, davalı yandan marka hakkı ihlali iddiasından kaynaklı maddi tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
10/02/2023 tarihli duruşmada, davacı yanın marka hakkı ihlali iddiasından kaynaklı maddi tazminat istemi bakımından, 6102 sayılı TTK m.4/1-d ve m.5/A hükümleri uyarınca dava tarihinden önce zorunlu arabuluculuk müracaatında bulunup bulunmadığı hususunda davacı vekilinden sorulmuş olup, davacı vekili; dava dilekçesinde ileri sürdükleri maddi tazminat istemi bakımından dava tarihinden önce zorunlu arabuluculuk müracaatında bulunmadıklarını beyan etmiştir.
Markanın hükümsüzlüğü istemi ile marka hakkına tecavüz iddiasından kaynaklı maddi tazminat istemleri birbirlerinden bağımsız iki ayrı asli istemdir. Bu nedenle birlikte görülmeleri zorunlu olmayan, aralarında bağlantı bulunmayan davalardır.
Buna göre; davacının dava dilekçesinde talep ettiği 100,00 TL tutarındaki maddi tazminat istemi bakımından 6102 sayılı TTK m.4/1-d ve m.5/A hükümleri uyarınca dava şartı noksanlığı bulunduğu anlaşıldığından, söz konusu istem mahkememizin ... Esas sayılı dava dosyasından tefrik edilerek yukarıda yazılı esasa kaydedilmiş, başvurma ve peşin harç davacı yana tamamlattırılmıştır. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-2 hükmü uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-2 hükmü uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından bu hususta ayrıca harç tahsiline yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.7 ve m.13 hükmü gereği 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 359,80 TL harç sarfiyatına ilişkin (başvurma harcı ve peşin harç) yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re'sen iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK'nun 341. ile 345. Maddelerine göre kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ... Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi.30/03/2023
Katip ...
E-imza


Hakim ...
E-imza




Full & Egal Universal Law Academy