Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/437 Esas 2023/206 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/437
Karar No: 2023/206
Karar Tarihi: 24.03.2023

T.C. ........ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİEsas-Karar No:
T.C.
....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ .....ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR
ESAS NO: .....
KARAR NO: ......
HAKİM :....
KATİP: ...
DAVACI :....
VEKİLİ: Av. ...
DAVALI : ...
VEKİLİ: ..........
DAVA: .........
DAVA TARİHİ: ........
KARAR TARİHİ: .......
KARAR YAZIM TARİHİ : ......
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/11/2019 tarihinde ...’da ... Hafriyat işi yapımı sırasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında ... plakalı araçta maddi hasar gördüğünü, Hasar zeminin yumuşak olması sebebiyle aracın tekerleklerinin toprağa gömülmesi şeklinde gerçekleştiğini, davalı sigorta şirketi aracın kasko sigortacısı olup ...... numaralı poliçe ile 16/04/2019 tarihinde kaskolandığını, Kazanın bildirilmesi üzerine sigorta şirketince 29/11/2019 tarihinde ...... nolu dosyanın açıldığı bildirildiğini, davalı sigorta şirketi davacıya motor hasarının araştırma ve hukuk görüşüne, eksper ve servis kanaatine göre reddedildiğini bildirerek, kısmi olarak 03/01/2020 tarihinde 5.077,41 TL ödeme yaptığını, Aracın tamiri üzerine bakiye kalan 48.395,33 TL için 29/09/2020 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yapıldığını, Sigorta tahkim komisyonunun 19/03/2020 tarihinde tarafımıza tebliğ edilen 10/03/2021 tarihli kararında davalının kısmen 754,95 TL ödemesine karar verildiğini, Ardından İtiraz Hakem Heyeti'ne başvurulduğunu, 25/03/2021 tarihinde yapılan itiraz 16/05/2021 tarihli karar ile uyuşmazlığın özel uzmanlık gerektirdiğinden bahisle el çekme kararı verilerek karar kaldırıldığını ve tarafların genel yargı yoluna başvurmakta muhtariyetine karar verilmiştir. genel yargı yoluna başvurmak için öncelikle 02/07/2021 tarihinde Arabuluculuğa başvurulmuş, 03/08/2021 tarihinde...süreci anlaşamama ile sonuçlandığını, Türk Ticaret Kanunu madde 1421'e göre; "Aksine sözleşme yoksa sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksitinin ödenmesi ile başlar; kara ve denizde eşya taşıma ilişkin sigortalarda, sigortacı, sözleşmenin yapılmasıyla sorumludur." Dolayısıyla kasko şirketi davalı meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, Davalı sigorta şirketi her ne kadar müvekkilin gerekli koruma ve kurtarma önlemlerini almadığı iddiasıyla hasar ödemesi yapmaktan kaçınmış ise de sigorta dosyasında ve bu hususu ispatlar mahiyette bir tespit ve delil bulunmadığını belirterek davanın kabulü 47.641,33 TL'nin kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev yönünden itirazlarının bulunduğunu, Yetkili mahkeme ...... Mahkemeleri olduğunu, Zamanaşımı yönünden itirazlarımız bulunduğunu,....... plaka sayılı araç, davalı şirket nezdinde .....numaralı ... Tüm Oto Sigorta Poliçesi ile kaskolu olduğunu, Hasar ihbarının davalı şirkete ihbarı üzerine ... no’lu hasar dosyası açıldığını, Ekspertiz raporunda yapılan tespitler neticesinde hasar onarım servisi... Motorlu Araçlara 06.03.2020 tarihinde 5.406,80 TL hasar onarım bedeli ödendiğini, davacı, kara araçları kasko sigortası genel şartlarında belirtilen yasal yükümlülüklerine aykırı davrandığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile TTK 1409 ve 1459 madde hükümleri, sebepsiz zenginleşme yasağının sigortacılıktaki tezahürleridir ve müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu “gerçek zarar” ile sınırlı olduğunu, dosyanın bilirkişiye tevdi ile aracın onarım bedelinin, pert ve sovtaj değerlerinin ayrı ayrı hesaplanmasını eğer aracın onarımına karar verilecekse davalının poliçe limitleri ile sınırlı sorumlu olduğu, tam rayiç ödenmesine karar verilmesi halinde ise aracın hurdası davalı sigorta şirketine ait olacağından tüm hak mahrumiyetlerinden ari bir biçimde aracın sigorta şirketine devri şeklinde hüküm kurulması gerektiğini, aksi takdirde sebepsiz zenginleşme hükümlerinin ortaya çıkacağını dava konusu kaza, haksız fiilden kaynaklanmış olup, ticari iş olarak nitelendirilemeyeceğini, bu nedenle uygulanması gereken faiz yasal faiz olduğunu, taraflar arasında tanzim edilen Kasko Poliçesi Özel Şartlarının ilgili 4.16. maddesinde eksper atama klozuna yer verilerek hasarın davalı şirket tarafından atanacak eksper tarafından tespit edileceği durum dışında, eksper raporu tanzim ücretinin eksper ataması yapan sigortalı tarafından karşılanacağı belirleneceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce makine mühendisi ve kusur bilirkişilerinden oluşan heyetten alınan 30/11/2022 tarihli raporda özetle; "Meydana gelen olayda ... plaka sayılı araç sürücüsü ...’nın TAMAMEN KUSURLU (% 100) olduğu, Meydana gelen olayda ... plaka sayılı araç motor ve aksamlarında oluşan hasar tutarının yedek parça ve işçilik bedeli ve KDV dâhil tutarının 53.472,75 TL olduğu, Davalı sigorta şirketinin ... plaka sayılı aracın ilk etap hasarı için toplam 5.077,41 TL ödeme yaptığı, Davalı sigorta şirketinin ... plaka sayılı aracın ilk etap I. hasarı için 2.453,64 TL daha ödeme yapması gerektiği, Davalı sigorta şirketinin ...... plaka sayılı aracın II. etap hasarı için arta kalan 45.941,70 TL’den sorumlu olmadığı," şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 02/02/2023 tarihli ek raporda özetle; "Meydana gelen olayda ..... plaka sayılı araç sürücüsü ...’nın TAMAMEN KUSURLU (% 100) olduğu, Meydana gelen olayda ... plaka sayılı araç motor ve aksamlarında oluşan hasar tutarının yedek parça ve işçilik bedeli ve KDV dâhil tutarının 53.472,75 TL olduğu, Davalı sigorta şirketinin ... plaka sayılı aracın ilk etap hasarı için toplam 5.406,80 TL ödeme yaptığı, Davalı sigorta şirketinin ... plaka sayılı aracın ilk etap I. hasarı için 2.124,25 TL daha ödeme yapması gerektiği, Davalı sigorta şirketinin ....... plaka sayılı aracın II. etap hasarı için arta kalan 45.941,70 TL’den sorumlu olmadığı" şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkindir.
Davacı, taraflar arasında kasko sigorta poliçesi akdedildiğini, hasar tarihi olan 28.11.2019 tarihinde ...... İlçesinde ...... Otoyolu Hafriyat İşi yapımı sırasında sigorta aracın zarar gördüğünü davalının 5.077,41 TL ödeme yaptığını, bakiye alacak olarak talep edilen 48.395,33 TL için Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvuru yapıldığını, ancak tahkim yargılamasında netice olarak dosyadan el çekildiğini ve genel yargı yoluna başvurulması gerektiğine dair karar verildiğini beyanla ödenmeyen bakiye hasar bedeli olan 47.641,33 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı cevabında ise alacağın zamanaşımına uğradığını, araçtaki hasarın sigortalı aracın yağ karteri ile büyük bir kaya parçasına çarparak üzerine oturmasından meydana geldiğini, meydana gelen hasar sonrasında davacının aracın motorunun durdurulması gerekirken aracın zorlanması ile kayadan kurtulmaya çalıştığını, bu arada motor yağının boşalması nedeniyle motorun yatak sardığını, kısmen ödeme yapıldığını, davacının Kasko Sigortası Genel Şartlarında Belirtilen Yasal Yükümlülükleri ihlal ettiğini, beyanla davanın reddini talep etmiş olduğu anlaşılmıştır.
... Merkezi'nden davacıya ait ..... plakalı aracın bilgileri celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Davalıdan hasar dosyası celp edilmiş olup, taraflar arasında 16/04/2019-16/04/2020 tarihleri arasında geçerli olan genişletilmiş kasko sigorta poliçesi akdedildiği, araçta meydana gelen hasar sonrasında davacıya 5.077,41 TL ödendiği anlaşılmaktadır,
Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde incelendiğinde; davacının mülkiyetinde bulunan ....... plakalı kamyonun davalı tarafından 16.0419-2020 tarihleri arasında davalı tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığı, ... İlçesinde hafriyat işinde kullanılan aracın 28.11.2019 tarihinde yüklü vaziyette kaya zemin üzerine oturması neticesinde aracın motor yağının depolandığı karterinin delindiği, devamında ise motorun yatak sarması olarak tabir edildiği şekliyle çalışan motor parçalarının yağsız kaldığı ve araçtaki zararın arttığı anlaşılmıştır.
Dava tarihinde TTK’nın mal sigortasına ilişkin 1448. maddesine göre "...Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda, zararın önlenmesi, azaltılması, artmasına engel olunması veya sigortacının üçüncü kişilere olan rücu haklarının korunabilmesi için, imkânlar ölçüsünde önlemler almakla yükümlüdür..." hükmü ile kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen ....2. maddesine göre; "...Sigortalı ve/veya sigorta ettiren, işbu sözleşme ile temin olunan rizikoların gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda zararı önlemeye, azaltmaya, artmasına engel olmaya veya sigortacının üçüncü kişilere olan rücu haklarının korunması için imkânlar ölçüsünde önlem almakla yükümlüdür. Alınan önlemlerden doğan makul masraflar, bu önlemler faydasız kalmış olsa bile, sigortacı tarafından ödenir..." ve A.1. maddesinde "...a)Aracın karayolunda veya demiryolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz araçlarla çarpışması, b) Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar, c) Üçüncü kişilerin kötü niyet veya muziplikle yaptıkları hareketler, ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, d) Aracın yanması, e) Aracın veya araç parçalarının çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi Kasko sigortası uygulamasında aşağıdaki ürün isimleri altında ve içeriklerinde teminat verilir..." hükümleri bulunmakta olup maddi zararların bütünü sigortanın teminatı kapsamındadır.
Bu suretle mal sigortaları türünden olan kasko sigorta poliçesinin teminat kapsamını belirleyen A/1. maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. TTK'nin 1448. maddesinde kara sigortaları bakımından sigorta ettirenin tedbir alma mükellefiyeti düzenlenmiştir. Buna göre sigorta ettiren zararı önlemeye ve hafifletmeye yarayacak tedbirleri almakla mükelleftir. Tedbirin alınmaması halinde anılan maddenin 2 nolu bendine göre tazminattan indirim yapılacaktır. Bu durumda ise sigorta ettiren gerekli tedbirleri almamış ise, eğer kasıtlı olarak bu şekilde davranmışsa sigorta tazminatını isteme hakkını yitirecek, kusuru ihmal derecesinde olursa,ihmalin ağırlığına göre sigortacının ödemekle yükümlü olduğu sigorta bedelinden indirime gidilecektir. Paralel düzenleme Kasko Genel şartlarında da yer almaktadır. Yine TTK'nun 1429. maddesine göre, sigortacı aksine sözleşme yoksa sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararların tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacı ile bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur.
Somut olayın incelenmesinde ise, hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarından anlaşılacağı üzere meydana gelen hasar sürecinin iki aşamada irdelenebileceği, birinci aşamada aracın kaya zemine oturması neticesinde motor yağının depolandığı karterin delindiği, yağ pompa süzgecinin eğildiği ve yağ radyatörünün tahrip olduğu, piyasa rayici gereğince davacı zararının ödemenin minhası ile 2.124,25 TL olduğu,
İkinci aşamada ise aracın kullanılmaya devam etmesi neticesinde hasarın arttığı anlaşılmaktadır. Davacının aracın çalıştırılmaya devam etmemesi halinde araç sürücünün veya dava dışı üçüncü kişilerin zarara uğrayacağı veya araçtaki yağ basınç göstergelerinin olay anında araçtan yağ sızdığını göstermediğine dair dosya kapsamında bir iddia veya kanıt bulunmamakta olup, eldeki davada araç sürücünün aracın kaza sonrasında ikincil aşamada motoru kapatmaması neticesinde hasarın arttığı artan bu hasardan ise davalının sorumlu olmadığı değerlendirilmiştir.
Bu nedenler ile yargılama sırasında davacının alması gerekli olan tazminat miktarının faizi ve ferileri ile davacıya ödenmesi neticesinde davacı alacağı yönünden davanın konusuz kalması neticesinde karar verilmesine yer olmadığına, bakiye alacak talebi yönünden ise davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusu alacağın yargılama sırasında ödendiğinden dolayı karar verilmesine yer olmadığına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 813,60 TL harçtan mahsubu ile 633,70‬‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği .... tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan...Ücret Tarifesinde belirtilen...ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre 58,88 TL'sinin davalıdan 1.261,12 TL'sinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 65,75 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.065,75 TL'nin davanın kabul red oranına göre 136,74 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden 2.124,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile .... Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 24/03/2023

Katip ...
e-imzalı


Hakim ...
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.


Full & Egal Universal Law Academy