Anayasa Mahkemesi Numara 9/1982 Dava No 5/1982 Karar Tarihi 11.06.1982
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 9/1982 Dava No 5/1982 Karar Tarihi 11.06.1982
Numara: 9/1982
Dava No: 5/1982
Taraflar: Başsavcılık ile Mustafa O. Nalbantoğlu vd
Konu: Fasıl 143'ün 5. Maddesi ile 35/63 Müstehcen Yayınlar Yayaınlar Yasasının 2. Maddesinin Anayasaya aykırı olduğu iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 11.06.1982

-D.5/82 Anayasa Mahkemesi 9/82
Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Salih S. Dayıoğlu,
N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.
(Lefkoşa Kaza Mahkemesi Ceza dava no. 614/82 22 M-art 1982 tarihli duruşmada Anayasa Mahkemesine sunulan konu)

Davayı ikame eden: KTFD Başsavcısı
-ile-
Sanık: 1. Mustafa Osman Nalbantoğlu, Güzelyurt
2. Yılmaz Cuma Şöferer, Taşkent.
aleyhine.

Fasıl 43'ün 5. maddesinin KTFD Anayasasının 1, 4,- 5, 6, 7, 16 ve 17. maddelerine ve 35/63 sayılı Müstehcen Yayınlar Yasasının 2. maddesinin KTFD Anayasasının 5, 6, 16, 17, 19 ve 20. maddelerine aykırı olup olmadığı hususu.

Sanıklar namına: Oktay Feridun tarafından Hüseyin Besimoğlu.
Başsavcılık namına: -Mustafa Arıkan.


H Ü K Ü M
KONU:
Fasıl 43 Sinematogratif Filmler Yasasının 5. maddesinin Anayasanın 1, 4, 5, 6, 7, 16 ve 17. maddelerine ve 35/63 sayılı Müstehcen Yayınlar Yasasının 2. maddesinin (1) ve (2). fıkralarının Anayasanın 5, 6, 16, 17, 19 ve 20-. maddelerine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Sanıklar, Lefkoşa Kaza Mahkemesi huzurundaki 614/82 sayılı ceza davasında, Fasıl 43 Sinematografik Filmler Yasasının 5 ve 14(a) maddeleri ile Fasıl 154 Ceza Yasasının 20. maddesine aykırı olarak Sansür Komite-since denetime tabi tutulmamış bir filmi, 7.1.1982 tarihinde, Lefkoşa'da Dünya Sinemasında teşhir etmekle, (2) aynı tarih ve mahalde, 43/63 sayılı Yasa ile tadil edilmiş şekli ile Fasıl 154'ün 177(1) ve 20. maddelerine aykırı olarak müstehcen bir filmi teş-hir etmekle ve (3) aynı tarih ve mahalde, 35/63 sayılı Müstehcen Yayınlar Yasasının 2, 3(b) ve 3(1) maddeleri ile Fasıl 154'ün 20. maddesine aykırı olarak müstehcen bir filmi göstermek sureti ile yayınlamakla itham edildiler.

Davanın duruşması sırasında -Fasıl 43'ün 5. maddesinin Anayasanın 1, 4, 5, 6, 7, 16 ve 17. maddelerine ve 35/63 sayılı Yasanın 2. maddesinin de Anayasanın 5, 6, 16, 17, 19 ve 20. maddelerine aykırı olduğu ileri sürüldü. Kaza Mahkemesi, ileri sürülen yasa maddelerinin ihtilâf konusunu-n karara bağlanmasında etkili olabileceği kanaatına vararak konuyu Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu ve Anayasa Mahkemesi karar verinceye dek davanın duruşmasını durduttu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Sanıkların iddialarının gerekçesi özetle şö-yledir:
Sinema bir sanat dalıdır. Bir filmin sansüre tabi tutulması sanat özgürlüğünü, bu özgürlük daha kullanılmadan ve özüne dokunacak şekilde kısıtlar.

35/63 sayılı Müstehcen Yayınlar Yasasının 2. maddesinin (1) ve (2). fıkraları da aynı şekilde san-at özgürlüğünü kısıtlar ve bu nedenle Anayasanın 11. maddesine ters düşer. Sanıklar, havalenin duruşması sırasında, Anayasaya aykırılık iddialarını sadece 2. maddenin (1) ve (2). fıkralarına münhasır tuttular.

Başsavcılığın iddiasının gerekçesi özetle şöy-ledir:
Söz konusu yasa maddelerinin getirdiği kısıtlamalar herhangi bir temel hakkın özüne dokunmamaktadır ve bu maddelerin Anayasaya herhangi bir aykırılığı mevcut değildir.

III. İLGİLİ YASA METİNLERİ:
Fasıl 43 Sinematografik Filmler Yasasının 5. madde-si şöyledir:

"5. Hiç bir kimse bir Sansür Komitesi tarafından, veya bu Yasanın 9. maddesi uyarınca yapılan bir istinaf üzerine Sansür Kurulu tarafından, önceden onaylanmamış bulunan herhangi bir sinematografik filmi veya onun bir kısmını sunamaz veya gös-teremez veya sunulmasına veya gösterilmesine müsaade edemez."


35/63 sayılı Müstehcen Yayınlar Yasasının 2. maddesinin (1) ve (2). fıkraları şöyledir:
"2.(1)Bu Kanun bakımından, bir madde, tesiri veya, iki veya daha fazla ayrı kısımdan teşekkül etmes-i halinde, bu kısımların her hangi birinin tesiri, bir bütün olarak alındığında, bütün ilgili haller nazara alınarak, bu maddenin ihtiva ettiği veya tecessüm ettirdiği konuları okuması, görmesi veya dinlemesi muhtemel olan şahısların ahlâkını bozmağa ve on-ları ayartmağa mütemayil olduğu takdirde, müstehcen addolunur.
(2)Bu kanunda "madde, okunacak veya bakılacak veya hem okunacak ve hem de bakılacak konuyu ihtiva eden veya tecessüm ettiren her hangi bir çeşit maddeyi, her hangi bir ses zaptını, ve herha-ngi bir filim veya bir resmin veya resimlerin başka suretle zabtedilmiş halini ifade eder."


IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:
"Madde 1.
Kıbrıs Türk Federe Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir cumhuriyettir.


M-adde 4.
Yasalar, Anayasaya aykırı olamaz.
Anayasa kuralları, yasama, yürütme ve yargı organlarını, devlet yönetimi makamlarını ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.


Madde 5.
Her Türk yurttaşı, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçi-lmez temel hak ve özgürlüklere sahiptir.
Devlet, kişinin temel hak ve özgürlüklerini, kişi huzuru, sosyal adalet ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşamayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomi ve sosyal bütün engelleri kaldırır; insanın maddî ve manevî va-rlığının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlar.


Madde 6.
Temel hak ve özgürlükler, özüne dokunmadan, kamu yararı, kamu düzeni, genel ahlâk, sosyal adalet, ulusal güvenlik, genel sağlık ve kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak gibi nedenlerle an-cak yasalarla kısıtlanabilir.


Madde 7.
Her Türk yurttaşı, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, yasa önünde eşittir.
Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.


Madde 16.
Herkes, düşünce ve kanaat özgürlüğüne sahiptir; düşünce ve kanaatlarını sö-z, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklayabilir ve yayabilir.Kimse, düşünce ve kanaatlarını açıklamaya zorlanamaz.
Bu hak, herhangi bir resmî makamın müdahalesi ve Devlet sınırları sözkonusu olmaksızın kanaatını anla-tma ve haber ve fikir alma ve verme özgürlüklerini kapsar.
Bu maddedeki hakların kullanılması, yalnız ulusal güvenlik, Anayasal düzen, kamu güvenliği, kamu düzeni, genel sağlık, genel ahlâk yararı için veya başkalarının şöhret veya haklarının korunması vey-a bir sırrın açıklanmasının önlenmesi veya yargının otorite veya tarafsızlığının sürdürülmesi için gerekli ve yasanın koyduğu yöntemlere, koşullara, sınırlamalara veya cezalara bağlı tutulabilir.


Madde 17.
Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğ-retme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.
Eğitim ve öğretim, Devletin gözetim ve denetimi altında serbesttir.
Çağdaş bilim ve eğitim ilkelerine aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.


Madde 19.
Gazete ve dergi çıkar-ılması, her Türk yurttaşı için önceden izin alma ve malî güvence yatırma koşuluna bağlanamaz.
Gazete ve dergilerin çıkarılması, yayımı, malî kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili koşullar yasa ile düzenlenir. Yasa, haber, düşünce ve kanaatların ser-bestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, malî veya teknik kayıtlar koyamaz.
Gazete ve dergiler, Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerin veya bunlara bağlı kurumların araç ve olanaklarından eşitlik ilkesine göre yararlanır.


M-adde 20.
Kitap ve broşür yayımı, Türk yurttaşları için izne bağlı tutulamaz; sansür edilemez.
Devlet sınırları içinde, yayımlanan kitap ve broşürlerin toplattırılması gazete ve dergideki gibi olur."


V. İNCELEME:
Sanıkların esas itibarı ile ileri sürdükl-eri sinemanın bir sanat dalı olduğu, Anayasanın 17. maddesi uyarınca herkesin sanatı serbestçe öğrenmek ve öğretmek, açıklamak ve yaymak hakkına sahip olduğu ve bu nedenle bir filmin sansüre tabi tutulmasının Anayasanın 17. maddesinin tanıdığı bir temel ha-k ve özgürlüğü, daha bu hak kullanılmadan zedelediğidir.

Anayasanın 5. maddesi kişilerin temel hak ve özgürlüklere sahip olduklarını vurgular. 6. maddesi ise bu gibi hak ve özgürlüklerin özüne dokunmadan maddede sıralanan amaçlara yönelik yasalarla sını-rlanabileceğini öngörmektedir.

Fasıl 43'ün 5. maddesi bir sinematografik filmin gösterilmeden veya sunulmadan Sansür Komitesinden veya Sansür Kurulundan önceden onaylanmış bulunmasını öngörmektedir.

Anayasanın 18. maddesi basının sansür edilemeyeceğine-, 19. maddesi de gazete ve dergi çıkarılmasının önceden izin alma koşuluna bağlanamayacağına dair hüküm içermektedir. 17. madde ise sinematografik filmlerin gösterilmesinin veya sunulmasının izne bağlı tutulamayacağına ve sansür edilemeyeceğine dair herha-ngi bir hüküm içermemektedir. Bu durumda tezekkür edilmesi gereken husus Fasıl 43, madde 5'in bir sanat dalı olarak kabul edilen sinematografik filmlerin gösterilmesinin veya sunulmasının kayıtlamaya veya sınırlamaya tabi tutulmasının Anayasanın 17. madde-si ile teminat altına alınan hak veya özgürlüğün özüne dokunup dokunmadığıdır.

T.C. Anayasa Mahkemesi 8.7.1963 günlü ve 1963/204-1963/179 sayılı kararında (A.M.K.D., sayı 1, s. 378, s. 382-385'de) şöyle demiştir:
"Davacı tarafından Anayasa'ya aykırılığı- iddia edilen Polis Vazife ve Selâhiyet Kanununun 6. maddesi şöyledir:
(Hariçten gelen filmlerin gösterilmesi ve dâhilde yapılacak filmlerin çekilmesi polisin iznine bağlıdır. Polis filmlerin ve senaryoların tetkik ve muayene işini alâkalı makamlarla bir-likte ve nizamnamesine göre yapar).
Anayasa'nın 21. maddesinin birinci fıkrası da şu hükmü kapsamaktadır.
(Herkes bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir).
.......................-.....................................
Bu maddenin Temsilciler Meclisinde görüşülmesi sırasında sinema filmleri ile ilgili hiç bir görüşme açılmamış ve görüşmeler tamamiyle eğitim ve öğretim konularında olmuştur. Buna karşılık kitap ve broşür yayımının iz-ne bağlı tutulamıyacağına ve sansür edilemeyeceğine dair 24. maddenin görüşülmesinde filmlerin önceden incelemeye ve izne tâbi tutulmaması görüşünü savunan bazı üyelerin düşüncelerine karşı Meclis çoğunluğunca sinema filmlerinin özelliği ve geniş halk kitl-eleri üzerindeki derin etkisi gözönüne alınarak kültür seviyesi memleketimizden çok üstün durumda olan ve halkının büyük çoğunluğu okur yazar bulunan batı memleketlerinde, bu gün bile, filmlerin sansüre ve izne bağlı tutulduğu ileri sürülerek bu düşünce ta-svip edilmemiş ve maddeye sinema filmlerinin yapılmasının ve gösterilmesinin izne bağlı tutulamıyacağı ve sansür edilemiyeceği hakkında hüküm konulmasına dair verilen önerge reddolunmuştur.
Bu müzakerelerden Temsilciler Meclisince bu konunun Anayasa ile d-üzenlenecek bir mevzu telâkki edilmediği ve düzenlemenin kanuna bırakıldığı anlaşılmakla beraber Polis Vazife ve Selâhiyet Kanununun 6. maddesi hükmünün Anayasa'ya aykırı olup olmadığını tesbit etmek için bu hükmün Anayasa'nın 21. maddesiyle teminat altına- alınan (Bilim ve sanatı serbestçe öğrenme, öğretme, açıklama ve yayma) hürriyetinin özüne dokunup dokunmadığının araştırılması gerekir.
Anayasa'nın 11. maddesi, temel hak ve hürriyetlerin Anayasa'nın sözüne ve ruhuna uygun olarak kanunla sınırlanabilmes-ine cevaz vermiş ve sınırlamada kamu yararı, genel ahlâk, kamu düzeni, sosyal adalet ve millî güvenlik ilkelerinin dikkat nazarına alınacağını açıklamıştır.
...........................................................
Memleketin bir çok yerlerinde aynı and-a gösterilebilen, halk ruhiyatı üzerinde derin etkiler yapan, maşerî vicdanda geniş tepkiler yaratan bir temaşa vasıtası olan filmlerin bir kayıtlamaya tabi tutulmalarında kamu yararı vardır. Bu sebepledir ki filmlerin bir çok ileri Avrupa memleketlerinde- de izne ve kontrole bağlı tutulması zarurî görülmüştür. Hatta en yeni Anayasalardan olan 1947 tarihli İtalyan Anayasa'sının 21'inci maddesiyle umumî adâba aykırı neşriyat, tiyatro ve bütün sair gösterilerin yasak olduğu ve kanunun bunları önlemeye ve cez-alandırmaya elverişli tedbirleri tesbit edeceği açıklanmak suretiyle filmlerin de bazı kayıtlamalara tabi tutulacağı kabul edilmiştir. Sinema filmlerinin bir sanat eseri niteliği taşıdıkları şüphesiz olmakla beraber, edebiyat, resim, heykel gibi güzel san-atlarda da rastlandığı gibi müstehcen ve genel ahlâka aykırı fikir mahsullerinin de sanat eserleri arasında sayılamayacağı aşikârdır.
Polis, iç güvenliğin ve kamu düzeninin korunmasını sağlamakla ödevli zabıta kuvvetlerinden biri olması itibariyle yalnı-z suçların işlenmesinden sonra faillerinin yakalanması ile görevli olmayıp aynı zamanda Polis Vazife ve Selâhiyet Kanununun ikinci maddesinin A bendinde belirtildiği üzere kanunlara ve kamu düzenine uygun olmayan hareketlerin işlenmesinde önce bunların önü-nü almakla da görevlidir ve bu görev de hiç şüphesiz Devletin ilkel vazifeleri arasında ön sırayı tutmaktadır.
Sinema filmlerinin kontrolüne ilişkin hüküm, film yapma ve gösterme serbestliğini esasından kayıtlayıcı nitelikte olmayıp, genel ahlâkın ve mill-î güvenliğin korunması ve kamu düzeninin sağlanması için alınmış zarurî bir tedbirden ibaret bulunması bakımından, bilim ve sanatı öğrenme ve öğretme, açıklama ve yayma hürriyetinin özünü zedeleyen bir mahiyet taşımamakta ve Anayasa'nın sözüne ve özüne ayk-ırı bulunmamaktadır."


Görüleceği gibi T.C. Anayasa Mahkemesi, benzer bir konuda, sinema filmlerinin kontrolüne ilişkin bir yasa kuralının T.C. Anayasasının 21. maddesi ile teminat altına alınan bilim ve sanatı serbestçe öğrenmek ve öğretmek, açıklamak v-e yaymak özgürlüğünün özünü zedelemediği ve Anayasanın sözüne ve özüne aykırı olmadığı kanısına vardı. T.C. Anayasa Mahkemesinin bu görüşünü benimsemekteyiz.

Yukarıda söylenenler ışığında Fasıl 43'ün 5. maddesinin Anayasanın 17. maddesine ters düşen yan-ı yoktur.

Sansür Kurul veya Komitesi yetkilerini Yasanın 13. maddesi altında yapılan Tüzük veya Nizamname uyarınca kullanır. Bu Tüzük veya Nizamnamenin Anayasaya aykırılık konusu ileri sürülmüş değildir. Ancak şunu belirtmek yerinde olur ki ilgililerce- yetki aşımı veya yetkinin kötüye kullanılması halinde kişiye idari yargı yolu açıktır.

Fasıl 43'ün 5. maddesinin etkilediği hak ve özgürlük esas itibarı ile Anayasanın 17. maddesinin teminat altına aldığı hak ve özgürlüktür. Ancak bu maddenin Anayasanı-n 16. maddesine de aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Kanımızca konusu Anayasanın 16. maddesi kapsamına girdiği nisbette Fasıl 43 m. 5'in, aynı nedenlerle, Anayasanın bu maddesine de aykırılığı yoktur.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi tarafından yapılan havalede sö-z konusu yasa maddesinin Anayasanın 1, 4 ve 7. maddelerine de aykırı olup olmadığı soruldu. 7. madde eşitlik ilkesini içeren maddedir ve konu yasa maddesinin buna aykırılığı havalenin huzurumuzda yapılan duruşması sırasında iddia edilmedi ve biz böyle bir- aykırılığı göremedik. 1. madde Devletimizin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan bir maddedir. Bir hukuk devletinde idare, yasaların maksat ve amaçlarına göre hareket etmekle ve bunları uygulamakla görevlidir. 4. madde ise yasaların Anayasaya aykırı o-lamıyacağını hükme bağlayan maddedir. Konu yasa maddesinin Anayasanın bu maddelerine ters düşen tarafı olmadığı bir yana Anayasada belli bir konuyu düzenleyen özel bir ilke varken o konuyu da kapsamı içine alabilecek nitelikte bir genel ilke bulunsa bile -onun değil kendine özgü Anayasa ilkesinin uygulanması gerekir. -Gör: Anayasa Yargısı (Anayasa Mahkemesi Yayınları: 2) cilt 2, 42/7.

Şimdi de 35/63 sayılı Müstehcen Yayınlar Yasasının 2. maddesinin (1) ve (2). fıkralarının Anayasaya aykırı olup olmadığın-ın incelenmesi gerekir. Sanıklar bu yasa kurallarının özellikle Anayasanın 17. maddesine ters düştüğünü ve Fasıl 43 m.5 için söylenenlerin bunlar için de geçerli olduğunu ileri sürdüler. Söylemek yerinde olur ki bu fıkraların kapsamına sinematografik fil-mlere ilâveten sair madde ve yayınlar da girmekte ise de bizi bu havalede ilgilendiren filmler olduğu için bu maddeyi sadece sinematografik filmler açısından inceleyeceğiz.

Fasıl 43 m.5 ile ilgili olarak daha önce belirtildiği gibi Anayasanın 6. maddesi -temel hak ve özgürlüklerin, özüne dokunmadan, maddede sıralanan amaçlara yönelik yasalarla sınırlanabileceğini öngörmektedir. Maddede sıralanan amaçlardan biri de genel ahlâk güvenliğinin sağlanmasıdır. 35/63 sayılı Yasanın 2. maddesinin (1) ve (2). fıkr-aları uyarınca müstehcen addolunan filmler bunları görmesi muhtemel kişilerin ahlâkını bozmaya ve ayartmaya mütemayil olan filmlerdir. Bundan da anlaşılacağı gibi bu madde tüm filmleri değil de ahlâkı bozmaya mütemayil filmleri müstehcen saymakta ve genel- ahlâk güvenini sağlamak amacını gütmektedir. Bu nedenle sözü edilen hak ve özgürlüğe getirdiği kısıtlama Anayasanın 17. maddesine aykırı değildir. Söz konusu yasa kurallarının daha önce Fasıl 43'ün 5. maddesini incelerken belirtilen nedenlerle, Anayasan-ın 5, 6 ve 16. maddelerine de aykırılığı yoktur.

Yapılan havalede söz konusu yasa kurallarının Anayasanın 19 ve 20. maddelerine aykırılığı olup olmadığı da soruldu. 19. madde gazete ve dergi çıkarma hakkını, 20. madde de kitap ve broşür çıkarma hakkın-ı teminat altına alan maddelerdir. Görüleceği gibi bu maddelerin sinematografik filmlerle ilgisi yoktur. Esasen söz konusu yasa kurallarının bu maddelere aykırılığı üzerinde, havalenin duruşmasında, hiç durulmadı.

SONUÇ:
Fasıl 43 Sinematografik Filmler- Yasasının 5. maddesinin ve 35/63 sayılı Müstehcen Yayınlar Yasasının 2. maddesinin Anayasaya aykırı olmadığına oybirliği ile karar verilir.



(Şakir Sıdkı İlkay)(Salih S. Dayıoğlu)
Yargıç Yargıç



(N. Ergin Salâhi)(Niyazi F. Korkut)(Aziz- Altay)
YargıçYargıç Yargıç

11 Haziran 1982






-


9



-


Full & Egal Universal Law Academy