Anayasa Mahkemesi Numara 8/2000 Dava No 4/2000 Karar Tarihi 21.12.2000
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 8/2000 Dava No 4/2000 Karar Tarihi 21.12.2000
Numara: 8/2000
Dava No: 4/2000
Taraflar: Şenay Kofalı ile Bakanlar Kurulu
Konu: Kamulaştırma – Kamulaştırma amacı 3 yıl içinde gerçekleşmediği takdirde kamulaştırılan malın eski sahibine iade edilmesi önerilir – Yorum – “gerçekleşmediği” sözcüğünün yorumu
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 21.12.2000

-D.4/2000 Anayasa Mahkemesi No: 8/2000

Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, Başkan, Celâl Karabacak,
Metin A. Hakkı, Nevvar Nolan, Mustafa Özkök.

Anayasanın 149. maddesi tahtında.

-Yüksek İdare Mahkemesi tarafından YİM 211/97 sayılı davada (Davacı: 1- Şenay Kofalı - Gönyeli ve diğerleri ve Davalı: 1. Bakanlar Kurulu vasıtası ile KKTC ve diğerleri arasında) sunulan konu.

A r a s ı n d a.

Davacı namına Avukat Kıvanç M. -Rıza
Davalı namına Başsavcı Yardımcısı Mehmet Ali Şefik.


-----------------

K A R A R

KONU:
Kamulaştırmaya neden olan amaçtan vazgeçilmemesi ancak kamulaştırılan taşınmaz malın geçici olarak başka bir projede kullanılması halinde, kamulaştırma amacının Anayasanın 41(3) maddesi anlamında "gerçekleşmediği" doğrult-usunda yorumlanıp yorumlanamıyacağı ve,
15/62 sayılı Zorla Mal İktisabı Yasasının 15. maddesinin 1. paragrafında yer alan "..... iktisabı yapan makamca ....... hakiki ihtiyaçlarından fazla olduğunun görülmesi halinde" söz dizisinin Anayasanın 41(3) maddes-ine aykırı olup olmadığı.


I. OLAY:
Gönyelide kain XXI/29.W.1 Devlet Kadastro planında Blok B parsel 65'de bulunan taşınmaz mal zamanında Hasan Damdelen, nam-ı diğerle Hasan Aziz Damdelen'e aitti. 18.3.1986 tarih ve 23 sayılı Resmi Gazetenin Ek III'ünde- 133 sayılı Amme Enstrümanı tahtında yayımlanan bir Kamulaştırma Emri ile bu taşınmaz malın bir kısmı kamu ulaşımının sağlanması, idamesi ve geliştirilmesi amacıyle kamulaştırıldı. Tasarlanan projenin bir kısmının bitmesine karşın tümü bu güne kadar bitme-di ve özellikle yonca yola ilişkin projeye ne vakit başlanacağı veya bu projenin ne vakit biteceği de belli değildir. Merhum Hasan Damdelen'in varisleri Yüksek İdare Mahkemesi olarak oturum yapan Yüksek Mahkemede açtıkları bir dava ile, Davalıların henüz -kullanılmayan arazinin "Davacılara iadesini teklif etmemekle göstermiş oldukları ihmalin yapılmaması gerektiği ve/veya Davalıların, münferiden ve/veya müştereken, dava konusu 65 parsel sayılı taşınmaz malın kamulaştırılan fakat ihtiyaç fazlası olan kısmını- Davacılara iktisap edildiği fiat karşılığında satmayı ve/veya geri vermeyi teklif etmeleri gerektiği" doğrultusunda bir karar talep ettiler.

Davanın duruşması safhasında, Davacılar Anayasanın 41(3) maddesinde yer alan "gerçekleşmediği" sözcüğünün yorum-unun yapılması için ve 15/62 sayılı Zorla Mal İktisabı Yasasının 15. maddesinin ilgili kısmının Anayasanın 41(3) maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, konunun, Anayasa Mahkemesine havale edilmesini talep ettiler. Yüksek İdare Mahkemesi de konunun taraf-lar arasındaki ihtilâfın hallinde etken olduğu gerekçesiyle istem doğrultusunda emir vererek konuyu Anayasa Mahkemesine havale etti ve Anayasa Mahkemesinin yorum ve anayasaya aykırılık hususlarında vereceği karara değin, önündeki davaya ilişkin sair işleml-eri durdurdu.


II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
I. Havalenin yapılmasını talep eden Davacıların iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:,
Anayasanın 41(3) maddesi, kamulaştırma amacının, kamulaştırma tarihinden itibaren 3 yıl içinde "gerçekleşmediği"
takdir-de kamulaştırılan malın Anayasa ve 15/62 sayılı Yasanın öngördüğü şekilde kamulaştırmadan önceki mal sahibine iadesini öngörür.

Anayasanın öngördüğü "gerçekleşme" sözcüğünün yorumlanması gerekir. Bu sözcük, kamulaştırma tarihinden 13 yıl geçtikten sonr-a henüz bitmediği ve özellikle projenin yonca yol kısmına bunca yıldan sonra başlanmadığı bir yana, buna ne vakit başlanacağına dair bir plan dahi bulunmayan böyle bir durumda, yonca yol projesinin Anayasanın 41(3) maddesi anlamında "gerçekleşmediği" şekli-nde yorumlanması gerekir. RSCC Vol.2, sayfa 49'da yer alan Kaniklides davasında, Anayasanın 41(3) maddesinde yer alan "gerçekleşme" fiilinin 3 yılı aşan sürelerde de söz konusu olabileceğinin kabul edilmesi, ilk nazarda, davacıların aleyhinde olduğu görül-mekle birlikte, bu gibi sürenin 13 yıl gibi makûliyet sınırlarını da aşabilir şeklinde yorumlanmaması gerekir.

Zorla Mal İktisabı Yasasının 15. maddesi kamulaştırılan malın, kamulaştırıldığı tarihten sonra tümünün veya bir kısmının gerçek ihtiyaçtan fa-zla olduğu, iktisabı yapan makam tarafından saptanması halinde, ilgili makamın bu gibi fazlalığın yine yasa ile belirlenen yöntemle eski mal sahibine nasıl iade edileceğini düzenler. Anayasanın 41(3) maddesinde yer alan "gerçekleştirme" fiiline getirilece-k yorumun Davacının iddia ve görüşleri doğrultusunda olması halinde, Yasanın 15. maddesinin ilgili kısmının Anayasanın 41(3) maddesine aykırı olması kaçınılmazdır.


II.Davalının iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:
Anayasanın 41(3) maddesinde kulla-nılan sözcük "gerçekleştirme" fiilidir. Bu sözcük sonuçlandırma anlamında algılanamaz. Bu fıkraya geniş bir yorum verilmesi gerekir. Aksi takdirde bütçe ve sair nedenlerle zorla iktisabın amacı, 3 yıl
ile sınırlandırılması halinde, hiçbir zaman gerçekl-eşmeyebilir. Yonca yol projesinden vazgeçilmemiştir. Bütçe mülahazaları ile ileriye ertelenmiştir.

Anayasaya aykırı olduğu iddia edilen 15/62 sayılı Yasanın 15. maddesinin ilgili kısmının da Anayasanın 41(3) maddesine herhangi bir aykırılığı yoktur.
-
III. İLGİLİ YASA METNİ:
15/62 sayılı Zorla Mal İktisabı Yasasının 15(1) maddesinin ilgili kısmı aynen şöyledir:
"15(1)Herhangi bir gayrımenkul malın Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra iktisap edilmesi ve bu gibi malın iktisabı yapan makamın mül-kiyetine girdiği tarihten itibaren üç yıl içinde iktisap maksadının tahakkuk etmemesi veya bu gibi maksadın tahakkukundan iktisabı yapan makamın vazgeçmesi, veya iktisabı yapan makamca, bu gibi malın tamamının veya herhangi bir kısmının, hakiki ihtiyaçları-ndan fazla olduğunun görülmesi halinde, aşağıda gösterilen hükümler uygulanır:-
..........
..........


IV. İLGİLİ ANAYASA METNİ:

"Madde 41.
...............
..........
..........
..........
...............
Kamulaştırılmış herhangi bir taşınmaz mal- veya bu gibi bir mal üzerindeki herhangi bir hak veya yarar, sadece bu kamulaştırma amacı için kullanılabilir. Bu amaç, kamulaştırma tarihinden başlayarak üç yıl içinde gerçekleşmediği takdirde, kamulaştırmayı yapan makam, bu üç yıllık sürenin sonunda ka-mulaştırılan malı, kamulaştırma bedeline eski sahibine geri vermeyi önerir. Bu öneriyi alan kişi kabul veya ret cevabını bu öneriyi aldığı tarihten başlayarak üç ay içinde bildirir; kabul ettiğini bildirdiği takdirde, kabul tarihinden başlayarak yine üç -ay içinde, kamulaştırma bedelini geri vermesi üzerine, kamulaştırılan mal hemen kendisine geri verilir.
...............
............... (a).......... (b)..........
(c)..........
(ç)..........
...............


V. İNCELEM-E:
Tarafların, duruşma esnasında ileri sürdükleri iddia ve görüşler Anayasaya aykırı olduğu iddia edilen hükümler, Anayasaya aykırılık iddialarına dayanıklık eden Anayasal kurallar ve bunlar ile ilgili gerekçeler incelendikten sonra gereği görüşülüp düşün-üldü.

Anayasanın 41(3) maddesi yukarıya çıkarılmıştır. Bu madde kamulaştırma ile ilgili olarak özetle aşağıdakileri düzenlemiştir:
Kamulaştırılan taşınmaz mal sadece kamulaştırma amacı için kullanılabilir.
Kamulaştırma tarihinden başlayarak üç yıl iç-inde amaç gerçekleşmediği takdirde kamulaştırılan malın eski sahibine geri verilmesi önerilir.
Kamulaştırılan malın eski sahibi kendisine önerilen malı geri almayı kabul ederse, kabul tarihinden itibaren üç ay içinde, kamulaştırma bedelinin iadesi koşulu i-le, kamulaştırılan mal eski mal sahibine geri verilir.

Yukarıda özeti verilen Anayasa maddesi ilk nazarda açık olduğu görülmekle birlikte kamulaştırma amacının kamulaştırma tarihinden başlıyarak üç yıl içinde gerçekleşmediği takdirde kamulaştırılan malın- eski sahibine iadesini öngören kuralda yer alan "gerçekleşmediği" sözcüğünün ne anlama geldiği hususunda değişik görüşler ileri sürüldüğünden bu sözcüğün yorumlanması talep edilmektedir. Daha değişik bir ifade ile şu soru sorulmaktadır; 1986'da kamulaşt-ırılan malın yonca yol yapılması tasarlanan kısmına, aradan onüç yıl geçmesine rağmen henüz başlanmamışsa ve üstelik ne vakit başlıyacağına dair herhangi bir düşünce de yoksa, bu kısım amaçları bakımından amacın, Anayasanın 41(3) maddesi anlamında "gerçekl-eşmediği" yorumu yapılabilir mi?

Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi Jason Kaniklides v. 1. The Republic of Cyprus through the Attorney General 2. The Mayor, Deputy Mayor, Councillors and Townsmen of Famagusta 2 RSCC Vol. 1 s. 49'da yer alan kararında,- "gerçekleşmediği" sözcüğüne bir yorum getirmiş ve bu sözcüğün "gerçekleşebilirlik" (attainability) nosyonunu da ifade ettiğini vurgulamıştı. Sözü edilen kararın 58. sayfasında Mahkeme bu hususta şu görüşlere yer vermişti:
"The words corresponding -to the word "attained", which appears in the second sentence of paragraph 5 of Article 23, in the original Greek text is "ΚαΤασΤή ΈφıKTΌS" and in the original Turkish text is "gerçekleşmediği ('takdirde'). The Court is of the opinion that the respective G-reek and Turkish expressions in the respective authentic original texts convey the same notion i.e. that of "attainability"; in any case the notion which is intended to be conveyed by the English word "attained" in the context in which it is used in the E-nglish text of paragraph 5 of Article 23 of the Constitution is also the notion of "attainability" and the word "attained" should be read as meaning "has become attainable".

The Court is, therefore, of the opinion that the provisions of paragraph 5 of Ar-ticle 23 take effect if within three years of the acquisition the purpose for which the land in question had been acquired has not become "attainable". Any other interpretation would lead to abs-urdity in that there are bound to be many purposes for which land has been acquired in the sense of paragraph 5 of Article 23, which, by their very nature, cannot be fulfilled within the said period of three years."

Yukarıya çıkarılan alıntıda izhar edil-en görüşleri benimseriz. Anayasanın 41(3) maddesinde yer alan "gerçekleşme" sözcüğünün rijid bir şekilde üç yıl ile sınırlanıp uygulanması, çoğu kez, kamulaştırma amacını imkânsız kılabilir. Unutulmamalıdır ki önde gelen ana gaye kamulaştırmanın yapıl-masına neden olan amacın gerçekleştirilmesini mümkün kılmaktır.

Kamulaştırmada güdülen amacın gerçekleşip gerçekleşmediği veya gerçekleşebilirliği bir olgu meselesi olup, olaydan olaya değişkenlik arzedebilir. Amacın gerçekleştirilmesine yönelik projey-e başlanmış ve hayli ilerleme de kaydedilmiş fakat ekonomik, doğal afetler, bütçe veya benzeri durumlar nedeniyle proje üç yıl zarfında sonuçlanmamış olabilir. Ayni nedenlerle ana hedefe varılmış olmakla birlikte tali veya tamamlayıcı projelere henüz el a-tılmamış olabilir veya bu gibi tali projeden mali veya başka herhangi bir nedenle vazgeçilmiş olabilir. Bütün bunlar birer olgu meselesidir ve esas davanın görüldüğü Mahkeme tarafından değerlendirilmesi gereken konulardır. Hatırda tutulması gerekir ki -kamu yararına olan bir amaç için usulüne uygun olarak alınan bir kamulaştırma kararının gerçekleşebilmesi, sair faktörler yanında, ülkedeki ekonomik durum ile sıkı sıkıya bağlantılıdır. Amacın "gerçekleşmesinin" üç yıl süreye sıkı sıkıya bağlanması adil v-e gerçekci olamıyacağı gibi, her hal ve şart altında makûl sayılamıyacak nedenler ileri sürülerek üç yıl sürenin aşılmasına göz yumulmasının da Anayasanın 41(3) maddesinin ruhuna aykırı bir hareket sayılacağı tabiidir. Hangi nedenlerin makul sayılıp sayıl-mayacağına karar verilmesi, ilgili tüm faktörlerle meseleye özgü olguların dikkate alınıp değerlendirilmesi ile mümkün olabilecektir. Yukarıda alıntısı


yapılan Kaniklides kararında da vurgulandığı gibi Anayasanın 41(3) maddesinde yer alan "gerçekleşme"- fiilinin "gerçekleşebilir
olması" (has become attainable) nosyonunu da kapsamaktadır ve 'gerçekleşme' fiili o şekilde okunmalıdır. Bundan hareketle havaleyi yapan Mahkeme, önüne serdedilecek şahadeti ve davaya ilişkin sair tüm faktörleri dikkate aldıkt-an sonra kamulaştırma amacının gerçekleşip gerçekleşmediğine karar verecektir. Bunu yaparken Mahkeme, yukarıda da ifade edildiği gibi, üç yıl ile sıkı sıkıya bağlı kalmayabilir.

15/62 sayılı Zorla Mal İktisabı Yasasının 15(1) maddesi ile Anayasanın 41-(3) maddesi arasında Mahkememiz önünde bulunan konular açısından özde bir farklılık yoktur. Bu durumda havaleyi yapan Mahkeme, bu kararda söylenenler ışığında, 15/62 sayılı Yasanın 15(1) maddesini tefsir etmek suretiyle uygulayacaktır. Bu maddenin Anayas-anın 41(3) maddesine herhangi bir aykırılığı yoktur.

SONUÇ:
Sonuç olarak,
(a) Kamulaştırmaya neden olan amaçtan vazgeçilmemesi ancak kamulaştırılan taşınmaz malın geçici olarak başka bir projede kullanılması halinde, kamulaştırma amacının, Anayasanın 41-(3) maddesinde yer alan üç yıl içinde "gerçekleşmediği" şeklinde yorumlanamıyacağına,
(b) Yukarıda (a) altında söylenenler ve varılan sonuç ışığında 15/62 sayılı Zorla Mal İktisabı Yasasının 15. maddesinin 1. paragrafında yer alan "... iktisabı yapan maka-mca ....... hakiki ihtiyaçlarından fazla olduğunun
görülmesi halinde" söz dizisinin Anayasanın 41(3) maddesine aykırı olmadığına,
oybirliği ile karar verildi.




Salih S. Dayıoğlu Celâl Karabacak
Başk-an Yargıç




Metin A. Hakkı Nevvar Nolan Mustafa Özkök
Yargıç Yargıç Yargıç

21 Aralık, 2000



8






Full & Egal Universal Law Academy