Anayasa Mahkemesi Numara 8/1993 Dava No 5/1994 Karar Tarihi 15.04.1994
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 8/1993 Dava No 5/1994 Karar Tarihi 15.04.1994
Numara: 8/1993
Dava No: 5/1994
Taraflar: Hilmi Adalıer ile Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı
Konu: Değiştirilmiş şekliyle 4/83 sayılı bedelli Askerlik Yasasının 4. maddesinin (2). Fıkrasının Anayasaya Aykırılığı iddiası -Bedelli Askerlik – Eşitlik ilkesi – Eşitlik, kanun önünde yani hukuki eşitliktir – İhtisas sözcüğünün anlamı –
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 15.04.1994

-D.5/94 Anayasa Mahkemesi: 8/93

Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda

Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, Başkan, Celâl Karabacak, Taner Erginel, Mustafa Özkök, -Gönül Erönen.


Anayasanın 148. maddesi tahtında.

Yüksek İdare Mahkemesi tarafından YİM 231/91 sayılı başvuruda (Müstedi: Hilmi Adalıer, Lefkoşa ile Müstedaaleyh: 1. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa ve diğeri arasında) sunulan kon-u:

Müstedi namına Avukat Erden Algun.
Müstedaaleyh adına Başsavcı Yardıcmısı Yaşar Boran.


K A R A R

KONU:

Değiştirilmiş şekliyle 4/83 sayılı bedelli Askerlik Yasasının 4. maddesinin (2). fıkrasında yer alan "ve/veya yapıldığı takdirde ihtisas" söz di-zisi ve ayni maddenin (4). fıkrasında yer alan "veya yapıldığı takdirde ihtisas sonrası" söz dizisi ve yine aynı yasanın geçici 1. maddesinde yer alan "veya yapıldığı takdirde ihtisas süresi" söz dizisinin Anayasanın 1, 8, 25 ve 59(1). maddelerine aykırı o-lup olmadığı.

I. OLAY:

Bütün ilgili zamanlarda, havaleyi isteyen müstedi, dört yıllık bir tahsil gerektiren Denizcilik Yüksek Okulundan Temmuz 1983 tarihinde mezun oldu. İddiasına göre, mezuniyetini müteakip kendisine okulu bitirmiş olduğuna dair diplo-ma verilebilmesi için Yüksek Okulda geçen her yıl için Türk Bayraklı gemilerde iki yıl çalışması gerkmektedir. Müstedinin bu çalışmayı üniversite sonrası ihtisas olarak göstermesi ve ilgililerin de bunu kabul etmesi sonucu ilgililer Müstedinin askerliğini -her yıl tecrit ettiler. Bu karar maksatları bakımından bu tür çalışma süresi "ihtisas süresi" olarak varsayılmıştır.

Müstedi 7.5.1991 tarihinde 4/83 sayılı Bedelli Askerlik Yasasından (bundan sonra sadece Yasa olarak anılacaktır) yararlanmak istediğini G-üvenlik Kuvvetlerine bildirdi ancak Güvenlik Kuvvetleri müstedinin 1983'ten sonra Türk Bayraklı gemilerde yaptığı hizmetin "ihtisas" olmasından ötürü ve "ihtisasta geçen sürenin dikkate alınamıyacağı" doğrultsuunda yasal düzenleme ışığında, müstedinin bu i-stemine olumsuz yanıt verdi. Müstedi de olumsuz yanıt biçiminde ifadesini bulan bu kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayaağına karar verilmesi için Yüksek İdare Mahkemesine başvurdu. Başvurunun duruşması esnasında müstedi, iht-isas süresinin, Yasanın uygulanmasında, dikkate alınamıyacağını öngören ve yukarıda KONU başlığı altında belirlenen söz dizilerinin Anaysanın 1., 8., 25., ve 59(1). maddelerine aykırı olduğunu ileri sürdü. Yüksek İdare Mahkemesi de sözü edilen söz dizileri-nin taraflar arasındaki ihtilâfın hallinde etken olduğu kanaatına vardı ve talep üzerine konuyu Yüksek Mahkemeye Anayasa Mahkemesi olarak sundu ve Anayasa Mahkemesinin vereceği karara değin başvuru ile ilgili tüm işlemleri durduru.

II: İDDİANIN GEREKÇESİ:-

1. Müstedinin iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:

Müstedi durumunda bir kişi, üniversite tahsilinden sonra ihtisas yapmayıp askerlik yapmamak için dış ülkede çalışmaya başlamışsa yedi yıl sonra Yasadan yararlanabiliyor. Halbuki çalışma yerine böyl-e bir kişi ihtisas yapıyorsa Yasadan yararlanamaz. Böyle bir düzenlemeye itibar edilmesi askerliğini yapmak istemeyen bir kişiyi ödüllendirme anlamına gelir. Keza böyle bir düzenleme adil de değildir ve kamu vicdanını rahatsız eder. Bu keyfiyet ise Anayasa-nın 1. maddesinde ifadesini bulan ve geniş anlamda yorumlanması gereken "hukuk devleti" kavramına aykırıdır.

Yasadan yararlanmak için ortaya konan esas kural ülke dışında yedi yıl kalmaktır. Bu sürenin ihtisas yapanlar için geçerli olmaması, haklı bir ne-den yokluğunda, Anayasanın 8. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesini zedeler. Bu meselede de haklı bir neden yoktur.

Üniversite sonrası ihtisas süresinin Yasa amaçları için dikkate alınmaması, kişide, ihtisas yapma şevkini ciddi surette zedeler. Oysa Anay-asanın 25 ile 59(1) maddeleri herkesin bilim ve sanatı öğrenme hakkını korur. İhtisaslaşma da bir tür bilimdir. Bu nedenle havale konusu söz dizileri Anayasanın 25 ve 59(1) maddelerine de aykırıdır.

II. Müstedaaleyhin iddialarının gerekçesi özetle şöyled-ir.

Yasanın bir amacı herhangi bir nedenle ülke dışına gidip çalışmak maksdıyle yerleşen yurttaşları yeniden kazanmak ve ülke ile ilişkilerini canlı tutmaktır. Diğer bir amacı da üç yıl veya daha fazla bir tahsil süresi gerektiren bir üniversite veya yük-sek okul mezunu olan kişileri bir ülkede meşru bir şekilde yerleşip çalışmaya başladıktan sonra yedi yıl boyunca askerliğini tecil ettirip bu süre sonunda Yasadan yararlandırmaktır. Bunun içindir ki üniversite ve üniversite üstü tahsil yapan kişi bu maksat- için ülke dışında yerleşmiş sayılmaz. 10/91 sayılı tadil Yasasından önce dikkate alınmayan öğrenim süreleri, sadece "öğrenim yapanlar" söz dizisi ile sınırlandırılmıştı. Sözü edilen tadil yasası ile bu daraltılmış ve bu yasa öğrenimi "yüksek öğremin ve/ve-ya ihtisasta geçen" olarak tanımlamıştır. Aslında ihtisas da yüksek öğrenim olduğuna göre "ihtisas" için ayrı bir düzenlemeye de gerek yoktu. Gerek Yasanın amacı ve gerekse ayni sınıftakiler dışında bir ayırım yapmadığı dikkate alınırsa, havale konusu edil-en söz dizilerinin Anayasanın 1. ve 8. maddelerine bir aykırılığı yoktur.

Anayasanın 59(1) maddesi orta eğitim ile ilgilidir ve üniversite üstü ihtisas ile bir ilgisi yoktur. Anayasanın 25. maddesi de herkesin bilimi öğrenme hakkına sahip olduğunu öngörm-ektedir. Havale konusu edilen söz dizileri müstedi gibi olanların üniversite üstü öğrenim hakkını ne elinden almakta ne de bu hakkı zorlaştırmaktadır.

III. İLGİLİ YASA METİNLERİ:

Madde 4. (1) Durumu aşağıdaki bendlerde öngörülen hallere uyan Kuzey Kıbrı-s Türk Cumhuriyeti yurttaşları, bu Yasanın 6'ncı maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmek koşuluyla, bu yasa kurallarından yarar-lanabilirler:

Kıbrıs asıllı Türk anne veya babadan yabancı bir ülkede doğan ve doğduğu ve/veya yerleştiği yabancı -ülkede askerlik çağına kadar yaşayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşları;

14 yaşına girdiği yılın 1 Ocak tarihinden önce anne ve babasıyla veya bunlardan birinin ölümü veya boşanmış olması halinde bunlardan biriyle Kıbrıs'tan ayrılan ve askerlik çağ-ına kadar yurt dışında bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşları.

En az üç yıllık bir yüksek okul veya üniversite bitiren ve askerliğini Asal Şubeye başvurarak her yıl tescil ettirerek bulunduğu yabancı ülke yasalarına uygun olarak yurt dışında en- az yedi yıl çalışmış olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşları.
Bu bend kapsamına girenler, her yıl yazılı olarak Asal Şubeye başvurup bu yasaya veya bulundukları yabancı ülke yasalarına uygun olarak çalıştıklarını kanıtlamak suretiyle yedi yıla kada-r askerlik ödevini tescil ettirebilecekler ve her yıl Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde 60 günü aşmamak kaydı ile kalabileceklerdir.
Ancak yurda her giriş çıkışlarında Asal Şubeden aldıkları tescil belgelerini yanlarında bulundurmak ve yedinci yılın sonunda- 12 ay başvurarak bu Yasa kapsamında askerlik ödevlerini yerine getirmekle yükümlüdürler. Geçerli bir özürü olmaksızın 12 ay içerisinde başvurmayanlar askerlik ödevlerini, Askerlik Yasası ve/veya Yedek Subaylık Yasası kurallarına göre yerine getirirler."

-Bu Yasa amaçları bakımından "Yerleşmek", yurt dışında kesintisiz en az yedi yıl süreyle ikamet etmeyi ve başvuru zamanında Kıbrıs dışında ikamet etmekte olmayı anlatır. Ancak, yüksek öğrenimde ve/veya yapıldığı takdirde ihtisasta geçen süreler, yerleşme sa-yılmaz."

................

Bu maddenin (1)'inci fıkrasının (C) bendi uyarınca "Çalışmak", askerlik ödevini her yıl tescil ettirerek bu yasaya ve yaşanılan yabancı ülke yasalarına uygun olarak en az üç yıl süreli yüksek okul ve7veya üniversite öğrenimi son-rası veya yapıldığı takdirde ihtisas sonrası fiilen hizmet görmeyi ve/veya iş yapmayı anlatır."

Geçici Madde (1) 5 Şubat 1991'den önce her ne sebeple olursa olsun, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden ayrılan ve yurt dışında en az üç yıl süreli Yüksek Okul v-e/veya üniversite öğrenim süresi hariç olmak üzere en az yedi yıl ikamet eden ve askerlik yükümlülüğünü bu Yasa kapsamında yerine getirmek isteyenler, başvuru zamanında yurt dışında yerleşmiş olmak dışında hiçbir koşul aranmaksızın, 5 Şubat 1991'den başlay-arak on iki ay içinde başvurarak bu yasa kurallarından yararlanabilirler.
Ancak, 28 Ocak 1983 tarihinden önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden ayrılan ve gittikleri yabancı ülkelerde en az iki yıl ikamet eden ve başvu-ru zamanında da yurt dışında ikamet etmekte olanlardan yedi yıl ikamet koşulu aranmaz."
(2) .....................
......................
.....................

IV. İLGİLİ ANAYASA MADDELERİ:

Madde 1.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti- Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir Cumhuriyettir.

Madde 8.

Herkes, hiç bir ayırım gözetmeksizin, Anayasa ve yasa önünde eşittir. Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfıa ayrıcalık tanınmaz.

Devlet organları -ve yönetim makamları, bütün işlemlerinde yasa önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek ve ayrıcalık yapamak zorundadırlar.

Ekonomik bakımdan güçsüz olanların Anayasa ve yasalar ile elde ettikleri veya edecekleri kazanımlar, bu madde ileri sürüle-rek ortadan kaldırılamaz.

Madde 25.

Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma yapma hakkına sahiptir.

Madde 59

Kimse, öğrenim ve eğitim hakkından yoksun bırakılamaz.
.....................-..................
.......................................
........................................
.......................................
.......................................
.......................................


V. İNCELEME:

Müstedi ve Müstedaa-leyhler tarafından ileri sürülen sav ve görüşler, ilgili Yasa ve Anayasa metinleri incelenip gereği düşünüldü:

4/1983 sayılı Bedelli Askerlik Yasanının amacı 3. maddede açıklanmaktadır. Buna göre askerlik ödevini yerine getirmekle yükümlü olup da "Kıbrıs- dışında doğmuş ve/veya yerleşmiş ve/veya çalışmakta olan KKTC yurttaşlarının bazı koşullara bağlı olarak askeri yükümlülüklerini" yerine getirmelerine olanak sağlamaktır.

Havale konusunu direkt ilgilendirmemekle birlikte Yasanın ruhu ve getirdiği başka -bazı düzenlemeler üzerinde kısaca durmakta yarar vardır.

Çeşitli tarihlerde Geçici Maddelerle değişikliğe uğrayan Yasanın yürülüğe girmesinden önce hangi sebeple olursa olsun ülkeyi terkeden ve askeri mükellefiyetlerini yerine getirmeyenler bir yıl zarfı-nda müracaat etmeleri halinde Yasadan yararlanma olanağı sağlandı. Bu hak, saklı, yoklama kaçağı, bakaya ve askerlikten firar edenlere dahi tanındı. Bir anlamda bu gibi şahıslar için bir tür af getirildi. Bundan da güdülen gaye, hiç kuşkusuz, bu kişileri ü-lkeye bağlamak ve onların ve çocuklarının ilişkilerini ülke ile sıcak tutmaktır.

Yasanın Bedelli Askerlik alanında getirdiği daimi düzenleme ise 4. maddede yer almaktadır. Bu madde kapsamı içine giren herkes Bedelli Askerlikten yararlanabilir. 4. maddeni-n kaspamına aldığı ve dolayısıyle bedelli askerlikten yararlanacaklar özetle şunlardır:


Kıbrıs asıllı Türk anne ve babadan yabancı bir ülkede doğanlar,

14 yaşından önce ailesi ile Kıbrıs'tan ayrılan ve askerlik çağına kadar yurt dışında kalanlar,

En az- üç yıllık bir üniversite veya yüksek okul bitiren ve askerliğini her yıl tecil ettirerek bulunduğu yabancı ülkede meşru bir şekilde yerleşip en az yedi yıl çalışmış olanlar.


Ancak Yasanın 4. maddesinin (2). fıkrasına göre yüksek öğrenimde ve/veya, yapıl-dığı takdirde, ihtisasta geçen süreler yabancı ülkede yerleşme sayılmaz.

Havale isteminde bulunanın da esas şikayeti bu noktadadır. Ona göre yabancı bir ülkede ikamet edip çalışmak suretiyle geçen süreler askerlik için geçerli olabiliyor, ancak, ihtisast-a geçen süreler dikkate alınmıyor.

Herşeyden önce şu hususu vurgulamakta yarar vardır ki Bedelli Askerlik Yasası ile getirilen düzenleme normal askerlik Yasasında öngörülenlere bir istisna teşkil etmektedir. Üç yıl veya daha fazla öğrenim süresi gerektir-en üniversite veya yüksek okul mezunu olup da KKTC'de iş olanağı bulamayanların sayısı hiç de az değildir. Yasa, bu gibilere, ülke dışında çalışma olanağı bulmaları halinde askerlik mükellefiyetlerinden kaçmadan, askerlik yasası hükümlerine ters düşmeden, -orada kalıp çalışabilme imkânı vermektedir. Bu gibi gençler, böylece iç güç sahibi olmanın yanında askerlik mükellefiyetlerini de yerine getirme olanağına kavuşmakta ve bu şekilde ülke ile olan bağlarında da herhangi bir kopma meydana gelmemektedir. Ayrıca- bu gibi gençler ülke için bir kayıp olmaktan çıkmakta ve ülke ile kopmayan bağları onların çocuklarına da yansıtmakta veya yansıması beklenmektedir. İhtisas bir öğrenimdir. "İhtisas" sözcüğünün doğal ve sözlük anlamı "uzmanlık, uzbilim", "ihtisas yapmak" -ise belli bir konuda özel eğitim görmek, uzmanlaşmaktır. (Gör. Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu 1974 Baskısı). Genel karakteri öğrenim olan ihtisasta geçen sürenin yasa amaçları bakımından dikkate alınmaması kamu vicdanını rahatsız etmez. Böyle bir sava itib-ar edilecek olunursa, bu kez üniversitede geçen sürelerin de dikkate alınmaması için hiçbir neden kalmaz. Ayni savın ülkede yapılacak her türlü eğitim için de ileri sürülmesi halinde onun da geçerli olabileceği açıktır. Böyle bir durum Bedelli Askerlik Yas-asının şimdiki hali ile gerek özüne ve gerekse sözüne ve de amacına ters düştüğüne kuşku yoktur. Yasanın esas amacı belirli bir süre yüksek tahsil veya ihtisastan sonra dış ülkede meşru bir şekilde yerleşip hayatını orada kazanmaya karar veren genç vatanda-şlarımızı kaybetmemektir. Burada asıl olan yabancı ülkede yerleşmektir. Oysa ihtisas yapılırken güdülen amaç belli bir dalda uzmanlaşmak olup yabancı ülkede ikamet edip çalışmak değildir. Bu durumda havale konusu edilen söz dizilerinin Anayasanın 1. maddes-ine aykırılığından söz edilemez. Yargıç Taner Erginel bu görüşe katılmamaktadır.

Havale konusu söz dizilerinin eşitlik ilkesini öngören Anayasanın 8. maddesine de aykırı bir yönü yoktur. Zira yüksek öğrenim ile bunun ötesinde ihtisas yapanlar arasında he-rhangi bir ayırım yapılmamış olup yapılan ayırım yabancı ülkede eğitim görenlerle orada ikamet edip çalışanlar arasındadır. T.C. Anayasa Mahkemesi Esas sayısı 1986/16 Karar Sayısı 1986/25 olan, 21.10.1986'da verilen ve AMKD sayı 22, sayfa 278'de yayınlanan- Kararında (Sayfa 292'de) vurgulandığı gibi, eşitlik ilkesi ve amacı;


"Anayasa'nın 10. maddesinde yer alan eşitlik kavramıyla kanun önünde eşitlik yani hukuki eşitlik kasdedilmiştir. Bu ilkeyle bir tek kişiye veya kimi topluluklarda, aynı durumda buluna-n yurttaşlardan daha çok veya daha geniş hak ve yetkiler tanımak yoluyla kanun karşısında eşitlik ilkesininin çiğnenmesi yasaklanmaktadır.

Kanun karşısında eşitlik demek bütün yurttaşların hepsinin, her yönden aynı hükümlere bağlı tutulmaları demek değil-dir. Kimi yurttaşların başka hükümlere bağlı tutulmaları haklı bir nedene dayanmakta ise eşitlik ilkesinin ihlalinden söz edilemez.

Anayasadaki eşitlik ilkesinin amacının, aynı durumda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmasını sağlamak ve- yurttaşlara, yasa karşısında dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felesefi inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplerle ayrımlı davranılmasını önlemek"tir.




Yasanın güttüğü amaç ve getirdiği düzenleme dikkate alındığında ihtisas yapanlar ile bir yabancı- ülkede yerleşip çalışanların "aynı durumda" olduklarını söylemek olası değildir. Bu durumda Anayasanın öngördüğü eşitlik ilkesinin ihlâl edildiği söylenemez. Yargıç Taner Erginel bu görüşe katılmamaktadır.

Havale konusu söz dizilerinin Anayasanın 25. ve- 59 maddesinin (1) fıkrası ile ilişkisini görmedik. Anayasanın 25. maddesi ile herkesin bilim ve san'atı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma yapma hakkı düzenlemektedir. Üniversite üstü ihtisas Bedelli Askerlik- Yasası ile herhangi bir şekilde engellenmemekte veya sınırlandırılmamaktadır. Ayni görüş Anayasanın 59(1) maddesi için de geçerlidir. Yargıç Taner Erginel bu görüşe katılmamaktadır.

Son olarak bir hususa dikkat çekmekte yarar mülâhaza edilmiştir. Özelli-kle doktora gibi uzun yıllar gerektiren ihtisasdan sonra uzmanlaşmış kişilerin Yasadan yararlanmak için ülke dışında ayrıca 7 yıl ikamet ederek çalışması gerekeceği ve hariçte bu kadar uzun süre kaldıktan sonra, bu şahısların, artık Kıbrıs'a gelip yerleşme-yi düşünemeyecekleri ve böylelikle ülkenin ihtiyacı olan bu düzeydeki kimselerin ülkeden dışlanabilecekleri akla gelebilir. Elbette ki bu görüşte büyük bir gerçek payı vardır ve ülkenin bu gibi uzman kişilere gereksinimi gerçekten büyüktür. Yasa koyucu bu -gibi nedenleri dikkate alarak ihtisas süresinin dikkate alınması için gerekli yasal düzenlemeyi yapmayı uygun bulabilir ve bunda herhangi bir sakınca da bulmayabilir. Ancak böyle bir düzenlemenin yapılmaması veya ihtisasın yasa kapsamı dışında tutulması, k-endi başına, Anayasaya bir aykırılık teşkil etmez. Yargıç Celâl Karabacak bu konu ile ilgili olarak bu safhada bir görüş belirtmemeyi uygun görmüştür.


SONUÇ:

Sonuç olarak Değiştirilmiş şekliyle 4/83 sayılı Bedelli Askerlik Yasasının 4. maddesinin (2). -Fıkrasında yer alan "ve/veya yapıldığı takdirde ihtisasta geçen süreler" söz dizisi ve ayni maddenin (4). Fıkrasında yer alan "veya yapıldığı takdirde ihtisas sonrası fiili hizmet görmeyi" söz dizisi ve Geçici 1. maddesinde yer alan "veya yapıldığı takdird-e ihtisas süresi" söz dizisinn Anayasanın 1., 8., ve 59(1) maddelerine aykırı olamdığına, Yargıç Taner Erginel'in karşıoyu ve oyçokluğu ile, karar verildi.



(Salih S. Dayıoğlu) (Celâl Karabacak)
- Başkan Yargıç



(Taner Erginel) (Mustafa Özkök) (Gönül Erönen)
Yargıç Yargıç - Yargıç

15 Nisan 1994




KARŞIOY YAZISI

Önümüzdeki Anayasaya aykırılık havalesinde ortaya çıkan ihilâfsız olgulara göre Denizcilik Yüksek Okulundan mezun olan öğrenciler diploma alabilmek için okulda geçen her yıla karşılık iki yıl Türk bayr-aklı gemilerde çalışarak ihtisas yapmak zorundadırlar. 4/83 sayılı Bedelli Askerlik Yasasına göre yüksek öğrenimden sonra yedi yıl yabancı ülkelerde çalışanlar bedelli askerlikten yararlanabilirler. Yasanın 4. maddesine göre ihtisasta geçen süre çalışma ta-nımına dahil değildir. Yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra Türk bayraklı gemilerde çalışarak ihtisas yapan Müstedi okulda geçen 4 yılına karşılık çalışıp ihtisas yaptığı sekiz yılın bedelli askerlikten yararlanmak için dikkate alınmasını isteyince sorunl-arla karşılaştı. Asal Şubeye göre Müstedinin Türk bayraklı gemilerde kaptan olarak çalışıp ihtisas yaptığı şekiz yıl bedelli askerlikten yararlanması için dikkate alınamaz. Çünkü bu sürede Müstedi yabancı ülkede çalışmış değil, ihtisas yapmıştır. Bu nedenl-e Müstedinin müracaatı Asal Şube tarafından reddolunmuş ve Müstedi önce Yüksek İdare Mahkemesinde bir başvuru dosyalayıp daha sonra Anayasa Mahkemesine yaptığı havale ile Bedelli Askerlik Yasasının ilgili hükümlerinin Anayasaya aykırı olduğunu iddia etmişt-ir.

Daha ilk bakışta Bedelli Askerlik Yasasının ortaya koyduğu düzenlemede bir terslik olduğu göze çarpmaktadır. Çünkü bu düzenlemeye göre yüksek öğrenimini tamamlayan gençlerimizin karşısına iki yol çıkmaktadır. Ya yabancı ülkede çalışmaya başlayıp aske-rlik için büyük bir olanak olan bedelli asker statüsüne girecekler ya da ihtisaslarına davam edip bu olanaktan mahrum kalacaklardır. Anayasamızın 8. maddesine göre herkes yasalar önünde eşittir. Burada ihtisas yapanlarla diğer herhangi bir işte çalışanlar -arasında bir ayırım yapılmakta ve ihtisas yapanlar değil, çalışanlar imtiyazlı duruma getirilmektedir. Diğer taraftan Anayasmızın 25. ve 59. maddeleri herkesin bilim ve sanatı serbestçe öğrenme hakkını benimsemiş, öğrenme ve araştırma hakkını titizlikle ko-rumuştur. Bedelli Askerlik Yasasının yukarıdaki hükümleri ihtisas yapan kişileri cezalandırmakta hatta Kıbrıs'a dönmelerini imkânsız hale getirmektedir.

Konuyu biraz daha açmaya ve ilk bakışta dikkati çeken bu çelişkilerin doğru olup omladığını saptamaya- çalışalım. Herhangi bir yasal konuda doğru görüş sahibi olabilmek ve doğru karar verebilmek için ülkenin içerisinde bulunduğu gerçekleri gözönünde bulundurmamız gerekir. Burada ilk üzerinde durulması gereken husus askerlik görevinin önemidir. Kıbrıs Türk -Halkı geçmişte soykırım tehlikesiyle karşı karşıya kalmış ve halen varoluş mücadelesi veren bir halktır. Varlığını Türk Silâhlı Kuvvetlerine borçlu olan böyle bir halkın askerlik görevini kutsal kabul etmesinden ve bu göreve büyük önem vermesinden daha doğ-al birşey olamaz. Bu nedenle askerliğe ilişkin yasal düzenlemelerin Türk Silâhlı Kuvvetlerinin gücünü artıracak düzenlemeler olması gerekir. Ancak bunu yaparken bilinçli olmalı yani Türk Silâhlı Kuvvetlerini güçlendirmeye çalışırken Kıbrıs Türk Halkının ke-ndisini zayıflatma yönüne gitmemelidir.

Kıbrıs'ın küçük bir ada olması nedeniyle Kıbrıs Türklerinin dış ülkelerle çok yakın ilişkileri vardır ve hatta Kıbrıs dışında Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs'ta yaşayanlardan fazla olduğu söylenebilir. Askerlik mükellefiy-etleri gelen gençlerimizin önemli bir bölümü yabancı ülkelerde eğitim görmekte veya çalışmakta ve daha sonra Kıbrıs'a dönerek veya dönmeyerek yaşamlarını sürdürmektedirler. Gençlerimizden askerlik yükümlülüğü talep edilirken gençlerimizi Kıbrıs Türk Halkın-dan uzaklaştıracak veya koparacak bir düzenleme yapmanın Kıbrıs Türk Halkını zayıflatacağı ve dolayısıyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin de bundan zarar göreceği kimsenin reddedemeyeceği kadar açık bir gerçektir. Bedelli Askerlik Yasası bu gerçeğin zorlanmasıy-la kabul edilmiş bir yasadır. Şöyle ki; yabancı ülkelere yerleşen ve orada çalışan gençlere yaşam düzenlerini bozmadan kısa sürelerle askerlik yapma olanakları tanınmakta ve böylece bu gençlerimizin Kıbrıs Türk Halkından kopmaları önlenmektedir. Yasa Koyuc-u bu yönde o kadar ileri gitmektedir ki asker kaçağı olarak yabancı ülkelerde çalışan gençleri bile zaman zaman çıkardığı aflarla Bedelli Askerlikten yararlandırmakta ve onları Kıbrıs Türk halkına kaznadırmaktadır.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığını temsil- eden Başsavcı Yardımcısına göre Bedelli Askerlik Yasası yabancı ülkelerde yaşayan, oraya yerleşen ve orada çalışan gençleri kazanmak için yapılmış bir yasadır. Amacı, Kıbrıs'tan kopmuş olan gençleri tekrar kazanmaktır. Halbuki yüksek eğitim veya ihtisas i-çin yurt dışında bulunanlarda böyle bir sorun yoktur. Çünkü onlar ülkeye dönmek niyetiyle eğitimlerine devam etmektedirler. Eğitim veya ihtisas yapanların ülkeden kopma tehlikesi olmadığı için onları Bedelli Askerlik Yasasının özel olanaklarında yararlandı-rma yönüne gidilmemiştir. İlk bakışta doğru gibi görünen bu görüş gerçekte doğru değildir. Biraz araştırılınca teoride doğru gibi görülenle gerçekte doğru olanın tamamen ters olduğu anlaşılabilir. Yurt dışında yüksek öğrenim yapan bir gencin Kıbrıs'tan hen-üz kopmadığı doğru olmakla birlikte ihtisas yapmaya başlayan bir gencin durumu bundan farklıdır. Şöyle ki; İhtisas yapmaya başlayan bir genç ileride ne iş yapacağını, yaşamını nasıl sürdürebileceğini düşünmeye başlamış ve bu yönde ilk adımını atmış demekti-r. Biraz dikkatle incelendiği zaman görülecektir ki yabancı bir ülkede ihtisas yapanla herhangi bir işte çalışan arasında Kıbrıs'a dönme olasılığı açısından hiçbir fark yoktur. Kıbrıs Türk Halkı dış Türklerle o kadar kaynaşmıştır ki yukarıdaki kategorileri-n her ikisi de bir ayağı Kıbrıs'ta bir ayağı yabancı ülkede olan ve önüne çıkan olanakları değerlendirerek ya Kıbrıs Türk Halkına katılcak ya da kopacak olan gençlerdir. Hatta ihtisas yapanların Kıbrıs Türk Halkından kopma ve halkımızın bundan zarar görme -olasılığının diğerlerine oranla daha fazla olduğu söylenebilir. Çünkü:

a) İhtisas yapan bir kisinin dış ülkelerde iş bulma olanağı öğrenim yapmayan birisine oranla daha fazladır;

b) Dış ülkelerde ihtisasını tamamlamış bir insan için uzun süreli askerlik -mükellefiyeti öğrenim yapmamış bir kişiye oranla daha zordur;

c) İhtisas yapmış birisinin Kıbrıs Türk Haklından kopmasının yaratacağı zarar öğrenim yapmamış birisinin kopmasının yaratacağı zarardan kat kat daha fazladır. Şöyle ki; günümüzde rekabet halin-de olan halkların gücü eğitilmiş insan gücüyle ölçülür. Bu nedenle beyin göçünü önlemek ve üstün beyinlerin ülkede kalmasını sağlamak tüm halkların en önemli sorunlarından biridir. Özellikle Kıbrıs Türk Halkı gibi kendisinden daha büyük ve saldırgan emelle-ri bulunan bir halkla rekabet ve mücadele halinde olan bir halk için bu söylenenler doğrudur. Bugün Kıbrıs Türk Halkı ile Kıbrıs Rum Halkının bu açıdan tarafsız bir kıyaslamasını yaptığımız zaman durumun hiç de iç açıcı olmadığını görürüz. Şöyle ki; Kıbrıs- Rum tarafında dünyanın en iyi üniversitelerinden mezun olan ve ihtisas yapmış binlerce kişi olmasına karşılık Kıbrıs Türk tarafında bu standartta kişilerin kıyaslanamayacak kadar az olduğu görülür. Bu farklılık nedeniyle iki halk arasında politik ve ekono-mik rekabete dönüşen mücadelede Rum tarafı büyük avantaj sağlamakta ve dış dünya ile daha kolay iletişim kurup daha başarılı olmaktadır. Öyle görünüyor ki gelecekte Kıbrıs Türk Halkının varlığı, askeri gücü kadar politik ve ekonomik alandaki mücadele gücün-e bağlı olackatır. Bu nedenle ihtisaslaşmış kaliteli eleman eksikliği kaygı verici bir sorun olmaya devam edecektir.

Mevcut yasal düzenleme ihtisaslaşmış kaliteli elemanları Kıbrıs'a kazandıran değil, Kıbrısa dönmelerini önleyen bir düzenemedir. Çünkü dü-nyanın iyi bir üniversitesinde başarılı ihtisas yapmış bir gencimizin önünde birçok olanak vardır ve bu gencimiz başarılı olabileceği birçok öneriyle karşı karşıyadır. Böyle bir genç için uzun süreli askerlik mükellefiyetini yerine getirmek, öğrenim yapmam-ış olan ve dış ülkelerde çalışan bir genç için olduğundan kat kat daha zordur. Bedelli Askerlikten yararlanmak için ihtisastan sonra 7 yıl daha dış ülkede kalıp çalışmayı denediği zaman ise mesleğindeki ve sosyal hayatındaki değişmeler nedeniyle Kıbrıs'a d-önmeyi imkânsız bulacaktır. Dış ülkelerde herhangi bir işte çalışan gençlerimizin ülkemizden kopmaması için önlem almayı düşünen Bedelli Askerlik Yasasının ülkeye onlardan çok daha yararlı olabilecek ve kopma ihtimali onlardan çok daha fazla olan ihtisas y-apmış gençleri düşünmemesinin ve bu gençleri dışlamasının gerekçesini anlamak kolay değildir.

İhtisas bir yönüyle eğitimin devamı diğer yönüyle ise öğrenilenlerin uygulanması yani çalışmadır. Örneğin önümüzdeki havalde Müstedi gemilerde kaptan olarak çal-ışmakta, bu çalışmalarına karşılık ücret almakta ve diğer çalışanlar gibi sosyal sigorta ücreti ödemektedir. Diğer bir ifade ile ihtisasın hem eğitim hem de uygulama yani çalışma olan iki özelliği vardır. İhtisasın türüne göre bazı ihtisaslarda eğitim oran-ı çalışmadan daha fazla bazılarında ise çalışma oranı eğitimden daha fazladır. Anayasamızın eşitlik ilkesi ve eğitimi koruyan hükümleri ışığında Bedelli Askerlik Yasasını iyi niyetle yorumladığımız zaman çalışma özelliğine daha fazla ağırlık vermemiz ve ih-tisasın çalışma olduğunu kabul ederek ihtisas yapan gençlerimizi hiç olmazsa herhangi bir işte çalışanlarla eşit duruma getirmemiz yerinde olur. Yasanın böyle iyi niyetli yorumu mümkün değilse ki Yasanın 4. maddesinin açık hükmü karşısında mümkün olmadığı -anlaşılmaktadır, ihtisas yapan gençlerle herhangi bir işte çalışanlar arasında ayırım yapan, ihtisas yapanları cezalandıran ve diğer gençleri ülkeye kazandırmaya çalışırken en iyi eğitim görmüş gençlerimizin vatanlarına dönmelerini engelleyen bu yasal düze-nlemenin Anayasaya aykırı olduğu sonucuna varmamız kaçınılmazdır.

Yukarıdaki nedenlerle Değiştirilmiş şekliyle 4/83 sayılı Bedelli Askerlik Yasasının 4. maddesiyle geçici 1. maddesinde yer alan ve "ihtisas süresinin" "çalışma" olarak kabul edilemeyeceğin-i ifade eden hükmünün Anayasanın 8. maddesinde yer alan eşitlik ilkesine ve 25 ve 59. maddelerinde yer alan serbestçe eğitim yapma ilkesine ters olduğu görüşndeyim.

(Taner Erginel)
- Yargıç



























-

-
-

-



1






Full & Egal Universal Law Academy