Anayasa Mahkemesi Numara 8/1992 Dava No 6/1992 Karar Tarihi 24.12.1992
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 8/1992 Dava No 6/1992 Karar Tarihi 24.12.1992
Numara: 8/1992
Dava No: 6/1992
Taraflar: Fetine Alev Ecesoy ile Hasan Yusuf
Konu: Kıbrıs lirasının Yürürlükten Kaldırılması....
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 24.12.1992

-D.6/92Anayasa Mahkemesi 8/92

Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, Başkan, N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Celâl Karabacak, Taner Erginel.

Anayasanın 148(1) maddesi hakkında.

Lefkoş-a Kaza Mahkemesi tarafından 20/90 sayılı Genel İstida'da (Müstedi: Fetine Alev Ecesoy Lefkoşa ile Müstedaaleyh: Hasan Yusuf - Lefkoşa arasında) sunulan konu.

Müstedi tarafından: Oktay Feridun ve Ortakları.
Müstedaaleyh tarafından: Kıvanç M. Rıza.
Amicus C-uriae olarak Başsavcılık adına Başsavcı Yrd.Yaşar Boran.


---------------

K A R A R

KONU:
16.5.1983 tarih ve 36 sayılı Resmi Gazetenin Ek III'ünde 201 sayı ile yayınlanan Kıbrıs Lirasının Yürürlükten Kaldırılması ve Kıbrıs Lirası ile- İfade Edilen Meblağların Türk Lirasına Dönüştürülmesi Hakkında Kararnamenin KTFD Anayasasının 88.maddesinin (2).fıkrasına ve KKTC Anayasasının 112.maddesinin (2) ve (3).fıkralarına aykırı olup olmadığı.

OLAY:
Müteveffa Ahmet Ürer terekesinin idare memur-u sıfatıyle müstedi, Lefkoşa Kaza Mahkemesinde genel istida No.20/90 altında başlattığı yargısal bir işlemle özetle, müteveffanın müstedaaleyhten (havaleyi isteyen) takriben 1973 yılında 4000 Kıbrıs Lirası borçlandığını, buna karşılık Lefkoşada Arabahmet m-ahallesinde bulunan bir evini müstedaaleyh lehine ipoteğe verdiğini, geçmişte müteaddit defalar müteveffanın müstedaaleyhe borcunu ödemeyi teklif ettiğini, ancak müstedaaleyhin bunu almadığını, müstedaaleyhin 1990 yılında vefat ettiğini, idare memuru sıfat-ıyle terekenin sözü edilen borcunu faizleriyle birlikte 36 rakamı ile çarparak Türk Lirasına dönüştürdüğünü, çıkan meblağı alacaklı müstedaaleyhe ödemeyi teklif ettiğini ancak müstedaaleyhin bu teklifi kabul etmediğini iddia ederek Mahkemeden, özetle alaca-klı müstedaaleyhe olan borcunu onun namına Kaza Mahkemesine veya Mahkemenin uygun göreceği bir yere yatırabilmesine ve konu edilen ev üzerinde bulunan ve alacaklı müstedaaleyh lehine olan ipoteğin iptaline karar verilmesini istedi.

Alacaklı müstedaaleyh -ise yemin varakasında, alacağı olan meblağın ödenmediğini doğrulamakla birlikte alacağının, müteveffanın istemi üzerine süresiz ertelendiğini ve bu meblağın, ancak kendisinin (alacaklının) borçluya asgari üç ay ihbar vermek suretiyle alacağının vacibül ted-iye olabileceği hususunda anlaşmaya varıldığını, böyle bir ihbar da vermediği için alacağının henüz vacibül tediye olmadığını iddia etti.

Yapılan duruşma sonucu verilen ara kararda İlk Mahkeme, alacaklı Müstedaaleyhin iddiasına itibar etmedi ve onları re-ddetti. İlk Mahkeme davanın tümünü sonuçlandırmadan alacaklı Müstedaaleyh, alacağının TL olarak hesaplanacağı bilinci ile böyle bir hesaplamayı yaparken İlk Mahkemenin dikkate alacağı 16.5.1983 tarih ve 36 sayılı Resmi Gazetenin Ek III'ünde 201 sayı ile y-ayınlanan Kıbrıs Lirasının Yürürlükten Kaldırılması ve Kıbrıs Lirası ile İfade Edilen Meblağların Türk Lirasına Dönüştürülmesi Hakkında Kararnamenin KTFD Anayasasının 88.maddesinin (2).fıkrasına ve KKTC Anayasasının 112.maddesinin (2) ve (3).fıkrasına aykı-rı olduğunu iddia ederek bu hususta karar vermek üzere konunun Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak sunulması isteminde bulundu.



İlk Mahkeme de ilgili Kararnamenin, taraflar arasındaki ihtilâfın halinde etken olduğu kanaatına vardı ve bu konuda Y-üksek Mahkemenin, Anayasa Mahkemesi olarak kararını vermek üzere konuyu Anayasa Mahkemesine havale etti. İlk Mahkeme ayrıca, konu hakkında Anayasa Mahkemesi kararını verinceye dek önündeki sair işlemleri durdurttu.

II.İDDİANIN GEREKÇESİ:
1. Havale istem-inde bulunan müstedaaleyhin iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:
KTFD Anayasasının 88.maddesi Bakanlar Kuruluna, ekonomik konularda ve ivedilik varsa, yasa gücünde kararname çıkarma yetkisi vermektedir. Görülüyor ki böyle bir kararnamenin çıkarılabil-mesi için iki ön koşul aranmaktadır. Birincisi kararnamenin ekonomik konuda olması ve ikincisi ise ortada ivedilik olması.

İlgili Kararnamenin ekonomik konuda olduğu kabul edilmektedir. Ancak bu Kararnamenin çıkarılması için ortada ivedi bir durum mevc-ut değildi.

Herşeyden önce ivedilik konusu bir olgu meselesidir ve bunu kanıtlama böyle bir olgunun mevcut olduğunu iddia eden tarafa yani müstediye düşmektedir. Müstedinin bu kanıtlama yükümlülüğünü yerine getirmediği bir yana, ibraz edilen belgelerle -ilgili Kararnamenin çıkarılması için ivedi bir durum mevcut olmadığı kanıtlanmıştır. Şöyle ki;

İlgili Kararnamenin isdarı konusunda Bakanlar Kuruluna sunulan gerekçede (Emare 1) Türk Lirasının Kıbrıs Lirası karşısında değer yitirmesi ve önceden tesbit e-dilmiş kurun (1KL=36TL) sabit tutulması nedeniyle ve Uluslararası döviz kurları dikkate alındığında 1KL=36TL kuru arasında büyük fark olduğu ve ayrıca Devletin mükellefiyetlerini azaltmasının amaçladığı gibi nedenler gösterilmektedir. Ne var ki Türk Liras-ının Kıbrıs Lirası karşısında değer yitirmesi yeni olmuş birşey değildir. Bu olgu 1976'dan itibaren tedricen başlamış ve özellikle 1980'den hemen sonra hızla artış göstermiştir. Nitekim ilgili Kararnamenin yayınladığı 16.5.1983'den hemen sonra 1 Kıbrıs L-irasının karşılığı 410.33 TL olarak tesbit edilmiştir. Buna ek olarak ilgili Kararnamenin isdarı için zamanın Ekonomi ve Maliye Bakanı tarafından yapılan önerge gerçekte ivedilik olmuş olsaydı Kararnamenin isdarı için 16.5.1983 tarihine kadar bekleme olma-ması gerekirdi. Bu durumda KTFD Anayasasının 88.maddesinin (1).fıkrasında aranan ivedilik ön koşulu yerine getirilmemiştir.

İbraz edilen sözlü ve belgesel şahadetten, Kararnamenin 13.5.1983'de Meclise intikal ettirildiği anlaşılmaktadır. Kararnamenin i-lgili komiteye bilahare iletildiği kanıtlanmıştır. Ne var ki, Kararname Komite safhasında kalmış ve ne orada ne de Meclisin Genel Kurulunda "öncelikle ve ivedilikle" ele alınmadığı gibi gerek Komite ve gerekse Genel Kurulda hiç görüşülmemiş ve Kararname K-TFD Anayasasının 88.maddesinin (2).fıkrası uyarınca "karara" bağlanmamıştır.

Kararnamenin Resmi Gazete'de yayınlandığı ve Yasama Meclisine gönderildiği 13.5.1983 tarihinde yürürlükte olan KTFD Meclisi İçtüzüğünün 59.maddesi, bir yasama döneminde sonuçlan-dırılmamış olan yasa tasarı ve önerilerinin hükümsüz sayılacağını öngörür. Kurucu Meclsin 15.11.1983'de kurularak eski Meclisin lâğvedilmiş olması adli ihbar olarak alınabilir. Bundan hareketle 15.11.1983'de başlayan yeni Yasama döneminde söz konusu Kara-rname henüz "görüşülüp karara" bağlanamadığından hükümsüz sayılmalıdır. Kararnamenin Hükümet veya Meclis üyelerince yenilenmediği hususu Mecliste görevli Yasalar ve Kararlar Şubesi Amiri tarafından kabul edilmiştir. Bundan hareketle KTFD Anayasasının 88.-maddesinin (1).fıkrası koşullarının yerine getirildiği kabul edilse bile ayni maddenin (2).fıkrasının amir hükmü olan Kararnamenin Komite ve Genel Kurulda ivedilikle görüşülmesi ve karara bağlanması koşulları yerine getirilmemiştir. İvedilikle görüşülmesi- karara bağlanmaması zamanla mukayyet olmamakla birlikte, bunun mümkün olduğu kadar erken bir zamanda yapılması gerektiği anlamında alınmalıdır. Yine şahadet ve belgelerle sabit olmuştur ki ilgili Kararname Yasama Meclisinin ne ilgili komitesinde ve ne de- Genel Kurulda görüşülüp Karara bağlanmamıştır. İlgili Kararnamenin bidayette doğru olarak isdar edildiği kabul edilse bile makul bir süre sonra KTFD Anayasasının 88.maddesinin (2).fıkrası hükümlerine riayet edilmediği için geçerliliğini yitirmiş bulunmak-tadır.

Başsavcı Yardımcısı ile etkenlik konusunda hemfikir olma olanağı yoktur. Herşeyden önce Savcılıkça sözü edilen 20.1.1975 tarih ve 6076 sayılı Bakanlar Kurulu kararı bir kur tesbiti kararıdır. Halbuki ilgili Kararname, içeriğinden de anlaşılacağı- gibi, Kıbrıs Liralarının TL'ye dönüştürülmesi (conversion) meselesidir. Bu bakımdan, ilgili Kararname Anayasaya aykırı bulunacak olursa müstedaaleyhin alacağının Kıbrıs Lirası olarak ifade edilmesi ve TL olarak ödenmesinin istenmesi halinde ödenmenin yap-ılacağı günde geçerli kurdan ödenmesi gerekecektir.

2.Müstedinin iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:
Havale konusu edilen Kararnamenin ivediliği gerek önergede ve gerekse Kararnamenin gerekçesinde görülmektedir. Türk Lirasının Kıbrıs Lirası karşısı-nda 1974'den sonra ilkin tedricen daha sonra da hızla değer yitirdiği hususunda adli ihbar alınabilir. Özellikle Bakanlar Kurulunun gerekçesinde Kıbrıs Lirasının Türk Lirası karşısında değer kazanması ve bu olgunun, Uluslararası döviz kurları dikkate alın-dığında, 1KL=36TL kurunun gerçekçi olmaktan çıktığı bir neden olarak gözükmektedir.
1976-1983 seneleri arasında TL'nin KL karşısında değer yitirdiği bir gerçek olmakla birlikte bu olgunun had safhası Kararnamenin çıkarıldığı tarihe rastlamaktadır. Bu ne-denle ivedilik 1983 Mart ve Mayıs aylarında kendini göstermiştir.

KTFD Anayasasının 88.maddesinin (2).fıkrasında öngörülen "ivedilikle görüşülüp karara" bağlanması koşulu ayni maddenin (3).fıkrasının hükümleri ışığında okunmalıdır. Şöyle ki; Yasa gücünd-e bir Kararname Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girer. Bu meselede bu gerçekleşmiştir. Yürürlüğe giren bir Kararname ancak (3).fıkraya uygun olarak tadil veya iptal edilebilir. (3).fıkrada belirtilen yöntemlerden herhangi birisi işletilmediğine gö-re Kararname 27/91 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılıncaya kadar yasallığını korumaktadır. 88.maddenin (2).fıkrası emredici değil yön vericidir.

İlgili Komite veya Genel Kurul görevlerini yapmamışsa "mandamus" yoluyla görevlerini yapmaları sağlanabil-ir.

3.Amicus Curiae olarak duruşmaya katılan Başsavcılığın görüşleri özetle şöyledir:
Amicus curiae olarak Başsavcılığı temsileden Başsavcı Yardımcısı ise "mandamus" konusunda söylenenler dışında müstedinin iddia ve görüşlerine katılmıştır.

Başsavcı Y-ardımcısı, ayrıca müstedaaleyhin konu Kararnamenin iptali ile bir çıkarı olmayacağı için ilgili Kararnamenin taraflar arasındaki ihtilâfın hallinde etken olmadığını ileri sürdü. Başsavcı Yardımcısına göre ilgili Kararnamenin Anayasaya aykırılığına karar v-erilse bile geride 1KL=36TL kurunun saptandığı 20.1.1975 tarih ve 6076 sayılı Bakanlar Kurulu kararı kalacak ve İlk Mahkemenin önündeki ihtilâf yine 1KL=36TL üzerinden hesaplanarak halledilecektir.

III.İLGİLİ KARARNAMENİN METNİ:
"Sayı: 201.
KIBRIS LİRA-SININ YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASI VE KIBRIS LİRASI İLE İFADE EDİLEN MEBLAĞLARIN TÜRK LİRASINA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KARARNAME.

Kıbrıs Türk Federe Devleti Anayasasının 88.maddesinin verdiği yetkiye istinaden Bakanlar Kurulu aşağıdaki Kara-rnameyi yapar.

1. Bu Kararname 1983, Kıbrıs Lirasının Yürürlükten Kaldırılması ve Kıbrıs Lirası ile İfade Edilen Meblağların Türk Lirasına Dönüştürülmesi Kararnamesi olarak isimlendirilir.

2. Bu Kararnamede metin başka türlü gerekti-rmedikçe: "Kıbrıs Lirası", Kıbrsı Cumhuriyetinde ve ondan sonraki Rum Yönetiminde geçerli olan ve bu Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar Kıbrıs Federe Devletinde tedavülde bulunan ve bu Kararname ile yürürlükten kaldırılan ve bundan s-onra da döviz olarak kabul edilecek olan parayı ifade eder. "Türk Lirası" Türkiye Cumhuriyetinde geçerli olan ve Kıbrıs Türk Federe Devletinde tedavülde bulunan parayı ifade eder.

3. Bu Kararnamenin yayımlandığı tarihe kadar çıkarılmış -bütün Yasa, Kararname, Emirname ve Yasal dökümanlarda Kıbrıs Lirası olarak ifade edilen bütün meblağlar 1 Kıbrıs Lirası eşittir 36 Türk Lirası kuru ile, Kamu Görevlileri Yasası amaçları için ise 1 Kıbrıs Lirası eşittir 40 Türk Lirası kuru ile, Tür-k Lirasına dönüştürülerek Türk Lirası olarak ifade edilir.

4. Bu Kararnamenin yayımlandığı tarihe kadar Kıbrıs Lirası olarak doğan her türlü borç, alacak ve taahhütler 1 Kıbrıs Lirası eşittir 36 Türk Lirası kuru ile Türk lirasına dönüştür-ülür ve borç, alacak veya taahhüt Türk Lirası ile ifade edilir.

5. Kıbrıs Türk Federe Devletinde Gerçek ve Tüzel Kişiler her türlü parasal işlemlerini Tedavülü zorunlu para olan Türk Lirası ile yapar, değerlendirir ve ifade ederler.

6.- Kararnamenin yayımlandığı tarihten itibaren döviz olarak kabul edilecek olan Kıbrıs Lirası kurunun tespit ve ilân şartları bu konuda görevli kuruluş tarafından belirlenir.
7. Bu Kararneme Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten itibaren- yürürlüğe girer."

IV.İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:
KTFD Anayasanın 88.maddesi şöyledir:
(1)Ekonomik konularda, ivedilik varsa, Bakanlar Kurulu, yasa gücünde kararname çıkarabilir. Yasa gücündeki kararname, Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe gire-r ve ayni gün, gerekçesi ile birlikte Meclise sunulur.
Meclise sunulan yasa gücündeki kararnameler, içtüzüğün yasaların görüşülmesi için koyduğu kurallara göre, komite ve Genel Kurulda öncelik ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanır.
Yasa gücündeki kara-rnameler, Kıbrıs Türk Federe Meclisi tarafından kaldırılıncaya veya değiştirilinceye ya da Anayasa Mahkemesi olarak, Yüksek Mahkemece iptal edilinceye kadar, yürürlükte kalır.

KKTC Anayasasının 112.maddesi şöyledir:
"Madde 112
Ekonomik konularda, ivedili-k varsa, Bakanlar Kurulu yasa gücünde kararname çıkarabilir. Yasa gücünde kararname, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girer ve ayni gün, gerekçesi ile birlikte Cumhuriyet Meclisine sunulur.
Cumhuriyet Meclisine sunulan yasa gücünde kararnameler, İçt-üzüğün, yasaların görüşülmesi için koyduğu kurallara göre komitelerde ve Genel Kurulda, diğer bütün konulardan önce, öncelik ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanır.
Meclis bu konudaki kararlarını doksan gün içinde verir.
Bu maddede öngörülen yasa gücünde -kararnameler ile, yeni mali yükümlülükler getirilemez, kişisel ve siyasal hak ve özgürlükler kısıtlanamaz.


V.İNCELEME:
Taraflar ve Başsavcılık tarafından ileri sürülen sav ve görüşlerle ilgili Kararname ve Anayasa metinleri incelenerek gereği düşünüldü.-

Mahkememiz bu havalede Başsavcıı Yardımcısı tarafından ileri sürülen etkinlik konusu üzerinde durmamayı ve konuyu esastan incelemeyi yeğlemiştir.

Bu havale ile Anayasa Mahkemesinden 16.5.1983 tarih ve 36 sayılı Resmi Gazetenin Ek III'ünde 201 sayı ile- yayımlanan Kıbrıs Lirasının Yürürlükten Kaldırılması ve Kıbrıs Lirası ile İfade Edilen Meblağların Türk Lirasına Dönüştürülmesi Hakkında Kararnamenin KTFD Anayasasının 88.maddesinin (2).fıkrası ile KKTC Anayasasının 112.maddesinin (2) ve (3).fıkralarına a-ykırı olup olmadığının bir karara bağlanması istenmektedir.

Bu hususta bir karara varabilmek için ilgili Anayasaların havale konusu yapılan maddelerini yorumlamak gerekir. İlgili Anayasaların ilgili maddelerini incelemeye geçmezden önce ise Anayasa Mahk-emesinin bazı meselelerde belirtmiş olduğu görüşlere değinmekte yarar vardır.

Anayasa Mahkemesi 12/91 sayılı havalede Maxwell on the Interpretation of Statutes, 10'uncu baskı, sayfa 3'e atıfla genel tefsir ilkelerine göre, yasada kullanılan deyim, kelime- veya terimler birden fazla mana taşımadıkları veya doğal ve lûgatı manası verildiği takdirde ortaya saçma bir mana çıkmadığı sürece onlara ilkin doğal ve lûgati manasının verilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Turhan Öztürk of Famagusta v. The Republic of- Cyprus, 2 RSCC; p.35 at p.39'da ise şu görüşe yer verilmektedir:
"The main question to be decided in r-e-lation to the interpretation of sub-paragraph is the extent of its generality.

It is the duty of this Court to interpret the --constitution as it finds it and in accordance with the undisputed principle that effect must be given to the clear meaning of its provisions."
Önümüzdeki havalede alıntısı yapılan KTFD Anayasasının 88.maddesini incelediğimizde ilgili maddenin metnini-n herhangi bir tefsire mahal bırakmayacak şekilde açık olduğu görülmektedir.

Anayasa Koyucu Madde 88'in (1).fıkrasında ekonomik konularda ivedilik olması halinde Bakanlar Kurulunun yasa gücünde kararname çıkarabileceğini, bu gibi kararnamelerin Resmi Gaz-ete'de yayınlanarak yürürlüğe girip aynı gün gerekçesi ile Meclise sunulacağını; (2).fıkrasında Meclise sunulan bu gibi kararnamelerin Komite ve Genel Kurulda öncelikle ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanacağını ve (3).fıkrada ise yasa gücünde kararname-lerin KTFD Meclisi tarafından kaldırılıncaya ya da değiştirilinceye ya da Anayasa Mahkemesi tarafından iptâl edilinceye dek yürürlükte kalacağını açıklıkla hükme bağlamıştır.

KKTC Anayasasının 112.maddesinin (1).fıkrası ile (2).fıkrası da KTFD Anayasasın-ın 88.maddesinin (1) ve (2).fıkrasının aynı olup, KKTC Anayasasının 112.Maddesinin (3).fıkrası ile Meclis görüşmesine 90 gün kısıtlama koymuş olup, KTFD Anayasasında olduğu gibi yürürlükten kaldırılmasına ilişkin hüküm de içermemektedir.

Havale isteminde- bulunan müstedaaleyh, Bakanlar Kurulunun Anayasaya göre ekonomik konularda, ivedilik varsa, yasa gücünde kararname çıkarma yetkisi olduğunu havaleye konu Kararnamenin ekonomik bir konuda olmasına karşın ortada ivedi bir ekonomik durum mevcut olmadığını ve- var ise bile bunun ispatının müstedide olduğunu, müstedinin ise bu yükümlülüğünü yerine getiremediğini ileri sürdü. Kararnamenin çıkarıldığı tarihte varolan enflasyon nedeniyle Türk Lirasının Kıbrıs Lirası karşısında 1974'den sonra ilkin tedricen daha so-nra da hızla değer yitirdiği ve Kararnamenin çıkarıldığı tarihte ivedi bir ekonomik durum bulunduğu hakkında adli ihbar alınabileceğine göre havaleyi yapan Müstedaaleyhin bu husustaki savına itibar etmek olası değildir. Başkan ve Yargıç N. Ergin Salâhi bu- havalede ivedilik konusunda karar vermeye gerek bulunmadığı görüşündedirler.

Müstedaaleyhin ileri sürdüğü ikinci hususa gelince, böyle bir kararnamenin nasıl yürürlüğe girip nasıl yürürlükten kalkacağı hakkında K.T.F.D. Anayasasında kullanılan kelimeler-in manası gayet açık olup birden fazla mana taşımamakta ve bu kelimelere doğal ve lûgati manalarının verilmesi halinde de ortaya saçma bir sonuç çıkmadığına göre ilgili Kararnamenin Meclisin Komite ve Genel Kurulunda görüşülmemiş olması konu Kararnameyi or-tadan kaldırmaz.

K.K.T.C. Anayasasının 112.maddesinin (2) ve (3).fıkraları da, yukarıda söylenenler ışığında, yorum gerektirmeyecek şekilde açık olup, gerek K.T.F.D. gerekse K.K.T.C. Anayasalarında kararnamelerin Komite ve Genel Kurulda görüşülmesi ile i-lgili hususlar yön verici olup, bu kurallara uyulmamış olması konu kararnemeyi ilgili Anayasaların havale konusu maddelerine aykırı yapmaz. Anayasa koyucu bir kararnamenin Komite ve Genel Kurulda görüşülmemesi ile yürürlükten kalkmış olacağını murat etmek- istemiş olsa idi bu şekilde bir madde eklememesi için herhangi bir neden yoktu. Başkan ve N. Ergin Salâhi bu görüşe katılmamışlardır.

1961 T.C Anayasasının kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi ile ilgili olarak 20.9.1971'de değiştirilmiş şekli ile -64.maddesinin ilgili kısımları aynen şöyledir:
"Madde 64
Türkiye Büyük Millet Meclisi kanunla, belli konularda, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararnameler çıkarmak yetkisi verebilir. Yetki veren kanunda, çıkarılacak kararnamelerin amacı,- kapsamı ve ilkeleriyle bu yetkiyi kullanma süresinin ve yürürlükten kaldırılacak kanun hükümlerinin açıkça gösterilmesi ve kanun hükmünde kararnamede de yetkinin hangi kanunla verilmiş olduğunun belirtilmesi lâzımdır.

Bu kararnameler,- Resmi Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak, kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir. Kararnameler, Resmi Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.

Yetki- kanunları ve Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan kararnameler, Anayasanın ve yasama meclisleri içtüzüklerinin kanunların görüşülmesi için koyduğu kurallara göre, ancak, komisyonlarda ve genel kurallarda diğer kanun tasarı ve tekliflerinden önc-e ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanır.

Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan kararnameler, bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince reddedilen kararnameler bu kararın Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürür-lükten kalkar. Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu değişikliklerin Resmi Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer."

Alıntısı yapılan maddenin içeriğinden de görülebileceği gibi kanun hükmünde kararnameler aksi-ne hüküm olmayan hallerde Resmi Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler ve ayni gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulurlar.

Gürbüz Önbilgin ve Muammer Oytan'ın 1977 baskı, T.C. Anayasasının İlke ve Kuralları ile Anayasa Mahkemesi Kararları Diz-isi isimli yapıtının 121'inci sayfasında kanun hükmünde kararnamenin hukuki durumu incelenerek S.125, para.2'de şu görüşe yer verilmektedir:
"Resmi Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmalarına rağmen hiçbir işlem görme-meleri yüzünden uzunca bir süre çıkarıldıkları gibi yürürlükte kalmaları nedeniyle K.H.K'lerin, hiç olmazsa Tüzükler gibi, Danıştay'ın incelemesinden geçirildikten sonra çıkarılmaları yönteminin getirilmesi uygun olurdu."
Alıntı yapılan pasajdan- da görülebileceği gibi bir kanun hükmünde kararnamenin Meclise sunulmasına karşın görüşülüp bir işlem görmemesi böyle bir kararnameyi yürürlükten kaldırmamaktadır.

Başkan ve Yargıç N. Ergin Salâhi bu görüşe katılmamışlardır.

SONUÇ:
Bütün bu nedenlerle- ilgili Kararnamenin KTFD Anayasasının 88.maddesinin (2).fıkrası ile KKTC Anayasasının 112.maddesinin (2) ve (3).fıkralarına herhangi bir aykırılığı olmadığına, Başkan ve Yargıç N. Ergin Salâhi'nin karşı oylarıyle ve oy çokluğu ile karar verildi.





(-Salih S. Dayıoğlu) (N. Ergin Salâhi)
Başkan Yargıç







(Niyazi F. Korkut)(Celâl Karabacak) (Taner Erginel)
YargıçYargıç Yargıç


24 Aralık 1992







KARŞIOY YAZISI

KTFD Anayasasının 88.maddesinin (1).fıkrası Bakanlar K-uruluna yasa gücünde kararname çıkarma yetkisi vermektedir. Bu yetki iki koşula bağlanmıştır. Birincisi yasa gücündeki kararnamenin konusunun ekonomik olması, diğeri ise ortada ivedilik durumunun mevcut olması. Her iki hususun da mevcut olması halinde y-asa gücündeki kararname Bakanlar Kurulunca çıkarıldıktan sonra Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer ve aynı gün gerekçesi ile birlikte Cumhuriyet Meclisine sunulur. Bundan sonraki prosedür her iki Anayasanın ilgili maddelerine göre iç tüzüğün yasal-arın görüşülmesi için koyuduğu kurallara göre komitelerde ve Genel Kurulda sair konulardan önce öncelik ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanır.

KKTC Anayasasının 112.maddesinin (3).fıkrasına göre Meclis bu konudaki kararını 90 gün içinde vermek zorundad-ır. KTFD Anayasasının 88.maddesinin (3).fıkrasına göre ise bu gibi kararnameler KTFD Meclisince kaldırılıncaya veya değiştirilinceye veya Anayasa Mahkemesi olarak Yüksek Mahkemece iptal edilinceye kadar yürürlükte kalır.

Havale konusu kararnamenin konus-unun ekonomik olduğu hususunda taraflar arasında herhangi bir görüş ayrılığı yoktur. Havaleyi isteyen davacı, ilgili kararnamenin çıkması için ortada ivedilik konusunun mevcut olmadığını savunmuştur. Kanaatımızca bu konuya girilmesine bu meselede gerek y-oktur. İbraz edilen şahadetten ve tartışma konusu olmayan olgulardan ilgili Kararnamenin Bakanlar Kurulu tarafından isdar edilip, Resmi Gazetede yayınlandığı ve aynı günde Cumhuriyet Meclisine sunulduğu bir gerçektir. Ne var ki Anayasanın öngördüğü ve da-ha sonra takip edilmesi gereken prosedür takip edilmemiştir. Şöyle ki; ilgili kararname Meclise sunulduktan sonra ilgili komiteye havale edilmesine rağmen hiçbir zaman Genel Kurulda Anayasanın amir hükmüne rağmen ne ivedilikle ne öncelikle ve ne de normal- olarak herhangi bir şekilde görüşülüp bir karara bağlanmamıştır. Meclisin bu gibi kararnameler hakkında kararını 90 gün içinde vermesini öngören KKTC Anayasanın 112.maddesinin (3).fıkrasının amir hükmüne karşın, KTFD Anayasasının ilgili maddesinde süreye- ilişkin herhangi bir hüküm yoktur. Buna rağmen bu konuda Yasama Meclisinin "öncelik ve ivedilikle" ilkelerine sadık kalarak makul bir süre zarfında ilgili kararname üzerinde bir karar vermesi gerektiği sonucuna varılması gerekir. Bunun aksini düşünmek M-eclisin bu konuda Anayasanın bariz hükümleri hilâfına meseleyi askıda tutup, herhangi bir karar almamak gibi bir duruma cevaz vermek demek olur veya ilgi kararname Resmi Gazetede yayımlanmasına rağmen "gerekçesi ile birlikte Meclise" sunulan kararnameler i-le sunulmayan kararnameler arasında herhangi bir ayırım olmaz. Diğer bir ifade şekliyle Anayasaya uymak ile uymamak arasında hiçbir fark kalmaması gibi bir durumla karşı karşıya kalınır. Böyle bir durumun ise gerek KTFD Anayasasının gerekse KKTC Anayasas-ının ilgili maddelerinin ruhuna ve lâfzına aykırı olduğuna kuşku yoktur.

Söz konusu Kararname 16.5.1983 tarihinde Bakanlar Kurulunca alınan bir kararla aynı tarihte Resmi Gazetede yayınlanıp, Anayasanın öngördüğü şekilde gerekli kararın alınması için Yas-ama Meclisine sunulmasına rağmen, KKTC Anayasasının yürürlüğe girdiği 7.5.1985 tarihine kadar ve ondan sonra da kararnameyi "yürürlükten" kaldıran 27/91 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 26.3.1991 tarihe kadar Yasama Meclisinde görüşülüp bir karara bağlanmı-ş değildir.

Anayasamıza göre yasa yapma yetkisi Yasama Meclisindedir. Yasa gücünde kararname çıkarmak bu asli göreve bir istisna teşkil etmektedir. Bakanlar Kurulunca kullanılacak böyle bir istisna yetki ancak Anayasanın öngördüğü amir hükümlere titizl-ikle uyulmakla mümkündür.
Başsavcı Yardımcısı, KTFD Anayasasının 88.maddesinin (3).fıkrasına atfen yasa gücündeki ilgili kararnamenin Federe Meclis tarafından kaldırılmadığı, değiştirilmediği veya Anayasa Mahkemesi olarak Yüksek Mahkemece iptal edilmediği- sürece muteberiyetini koruduğunu iddia etmiştir. Kanaatımca bu fıkranın ondan önce gelen fıkraların hükümleri ışığında okunması gerekir. Başka bir anlatımla Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yasa gücünde bir kararname herşeyden önce ivedilik varsa ekonomik- konularda olmasına ve çıkarıldığı gün Meclise sunulmasına ek olarak (2).fıkranın hükümleri uyarınca Mecliste komite ve Genel Kurulda öncelikle ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanmasına bağlıdır. Böyle bir görüşme yapılıp da ilgili kararname karara bağl-anana kadar KTFD Anayasasının 88.maddesinin (3).fıkrasının hükümleri bir anlam ifade eder. Bunun aksinin düşünülmesi ve Başsavcı Yardımcısının görüşlerine itibar edilmesi halinde bu KTFD Anayasasının 88.maddesinin (2).fıkrasını yok saymak anlamına gelir k-i bu da mümkün değildir.

Yukarıdakilere ek olarak KTFD Yasama Meclisi İçtüzüğünün 59.maddesi bir yasama döneminde sonuçlandırılmamış olan yasa tasarı ve önerilerinin hükümsüz sayılacağına amirdir. Kasım 1983'de KKTC kabul edilerek ilân edildi ve Yasama -Meclisi de alınan ve A.M 34/83 D.3/84 sayılı havale ile Anayasa Mahkemesince de Anayasaya aykırı bulunmayan 2.12.1983 tarihli bir kararla ve o karar doğrultusunda Kurucu Meclis oluştu. Diğer bir ifade ile KTFD Yasama Meclisi yasama dönemini bu şekilde 1.1-2.1983'te kapatmış oldu. Bu durumda o vakte kadar hakkında karar alınmayan havale konusu Kararname de KTFD Meclisi İçtüzüğünün 59.maddesi hükümleri uyarınca "hükümsüz" ve dolayısıyle yok sayılmalıdır. Hükümsüz veya yok sayılan bir kararnamenin de Yasama -Meclisi tarafından görüşülmesine olanak yoktur.

Yukarıda söylenenler ışığında havale konusu kararname KTFD Anayasasının 88.maddesinin 2.fıkrası hükümlerine riayet edilmediğinden makul bir süre sonra veya en geç KTFD Yasama Meclisinin hitam bulduğu 2.12.1-983 tarihinde yürürlüğünü yitirdiğine hükmolunmalıdır. Muteberiyetini yitirmekle artık yürürlükte olmayan bir kararnamenin ise Anayasaya aykırılığından söz edilemez.





(Salih S. Dayıoğlu)(N. Ergin Salâhi)
Başkan Yargıç








-1


-14-



-


Full & Egal Universal Law Academy