Anayasa Mahkemesi Numara 8/1990 Dava No 6/1990 Karar Tarihi 25.10.1990
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 8/1990 Dava No 6/1990 Karar Tarihi 25.10.1990
Numara: 8/1990
Dava No: 6/1990
Taraflar: Başsavcılık ile Recai Ergün
Konu: 29/89 Poliçeler Yasasının 74B(1), 75(1)(4) maddelerinin Anayasaya aykırı olup olmadığı...
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 25.10.1990

-D.6/90 Anayasa Mahkemesi: 8/90

Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
N. Ergin Salâhi, Aziz Altay, Celâl Karabacak.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi tarafından 140-32/89 sayılı ceza davasında (İddia Makamı: KKTC Başsavcısı ile Sanık: Recai Ergün arasında) sunulan konu.

İddia Makamı namına: Mehmet Ali Şefik
Sanık namına: Ergin Ulunay

-------------

K A R A R

KONU:
29/89 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile değ-iştirilmiş Fasıl 262 Poliçeler Yasasının 74B(1), 75(1) ve 75(4) maddelerinin Anayasanın Başlangıç Kısmına, 1, 18 ve 46.maddelerine aykırı olup olmadığı.

I.OLAY:
Sanık, Lefkoşa Kaza Mahkemesi huzurunda, Arden Ltd. lehine tanzim ettiği Kıbrıs Ticaret Banka-sı keşideli 27882280 Türk Lirası karşılığındaki çek ile ilgili olarak yasanın öngördüğü süre zarfında mezkûr çekin karşılığı olan parayı bankaya yatırmayarak düzeltme işlemlerini yerine getirmemekle ve ayrıca aynı şirket adına aynı miktar için karşılıksız -çek kesmekle itham edildi.

Dava duruşma için kaza mahkemesi önüne gittiğinde sanık 29/89 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile değiştirilmiş Fasıl 262 Poliçeler Yasasının 74B(1), 75(1) ve 75(4) maddelerinin Anayasanın Başlangıç Kısmına, 1, 18 ve 46.ma-ddelerine aykırı olduğunu iddia etti. Mahkeme de iddia edilen Anayasaya aykırılık konusunun taraflar arasındaki ihtilâfı karara bağlamada etken olduğu kanaatına vardı ve konuyu, karara bağlanmak üzere, Anayasa Mahkemesi olarak Yüksek Mahkemeye havale etti-. Mahkeme, ayrıca, Anayasa Mahkemesinin kararına dek önündeki davanın duruşmasını durdurdu.

II.İDDİANIN GEREKÇESİ:
Sanığın iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:

Anayasanın 1.maddesi hukukun üstünlüğünü öngörmekte ve bu da suçta yasallık ilkesini içerme-ktedir. Bu ilkeye göre ihdas edilen bir suçun tarifinin kat'i ve kesin olarak yapılması ve suç unsurlarının neyi içerdiği ve neyi dışarıda bıraktığının açık ve belirgin olması gerekir. Konu yasa maddelerinde böyle bir belirginlik mevcut değildir.

Çek b-ir poliçe olup bir sözleşmedir ve ivazla desteklenmesi gerekir. Çekin karşılığı olup olmadığı bir yana ivazın ortadan kalkması veya kısmen yerine getirilmemesi halinde şimdiki durumda çekin ödenmesi durdurulamaz çünkü eski 75A maddesi kaldırılmış ve bunun- yerine benzer kural getirilmemiştir. Bir de şimdiki yasaya göre bir çekin ibraz edildiği tarihte ödenmesi lâzım gelir. Bu durumda ileri tarihli bir çek de ibraz edildiğinde ödenmesi gerekir. Halbuki çek ileri tarihli olduğu için kesildiği tarihte banka-da çeki kesenin parası olmayabilir, fakat daha günü gelmeden bu parayı yatırabilir. Bu böyle olmakla beraber halihazırdaki durumda çek ibraz edilir ve ödenmezse çeki kesen bir suç işlemiş sayılacaktır. Bu meselede çek ileri tarihli kesilmiş bir çek değil-dir ve çek bankaya ibraz edildiğinde sanığın bunu karşılayacak parası mevcut değildir. Ancak yukarıda belirtilen nedenlerle konu yasa maddeleri Anayasanın 1 ve 18(1) maddelerine aykırıdır.



Konu yasa maddeleri yukarıda belirtilen nedenlerle sözleşme ya-pmak veya yapmamak veya bir sözleşmeyi ifa etmek veya etmemek özgürlüklerini zedelemektedir. Bu nedenle konu yasa maddeleri Anayasanın 46.maddesine de aykırıdır.

Konu yasa maddelerinin Anayasanın Başlangıç Kısmına aykırı olduğu iddia edilmemiştir.

İddi-a makamının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:

Sanığın Anayasa Mahkemesinden istemekte olduğu aslında bu maddelerin Anayasaya aykırılığı değil de yorumunun yapılmasıdır.

Anayasaya aykırı olduğu iddia edilen maddeler bir çeki keşide edenin bankada ka-rşılığının bulunmaması gerekliliğini vurgulamaktadır. Suçun nasıl doğacağı sınırları ile birlikte ve tekabül edeceği safhalarla bu maddelerde belirtilmektedir. Bu durumda ihdas edilen suçların sınırları kat'i ve unsurları da tümü ile mevcuttur. Bu madde-lerin Anayasaya aykırı bulunması halinde karşılıksız çek kesmenin herhangi bir müeyyidesi kalmayacaktır. Kanun koyucu kamu yararı ve kamu menfaatını düşünüp hareket etmiştir.

Sözleşme hürriyetine müdahale mevcut değildir. Aksine konu yasa maddeleri sözl-eşme hürriyetini amaçlamaktadır. Anayasaya aykırılığı iddia edilen maddelerden 75(1)'e bakıldığında kişiye makul süre tanınmakta ve ilâveten çek karnelerini makul bir sebebe dayanmaksızın geri vermediği takdirde suç işlemiş sayılmaktadır. Konu yasa madde-lerinin Anayasaya herhangi bir aykırılığı yoktur.

III.İLGİLİ YASA METİNLERİ:
29/89 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile değiştirilmiş Fasıl 262 Poliçeler Yasasının ilgili maddeleri aynen şöyledir:

"74B(1)Karşılığı olmadığı için çeki ödemeyen mu-hatap banka, hesap sahibinin kendisinin veya vekil veya temsilcilerinin elinde bulunan o bankanın bütün çek karnelerini geri vermesini bu maddenin (2)'nci fıkrası gereğince düzeltme işlemlerini yerine getirmeden bir yıl süre ile çek keş-ide edemeyeceğini ve aksine davranışların cezaî müeyyideler gerektireceğini, ibraz tarihini izleyen beş iş günü içinde, iadeli taahhütlü mektupla hesap sahibine bildirir. Mektubun bir sureti aynı gün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Merke-z Bankasına gönderilir."

"75(1)Bu Yasanın 74B maddesinin (1)'nci fıkrası uyarınca banka tarafından yapılan ihbarı aldığı veya almış sayıldığı tarihten başlayarak on iş günü içinde düzeltme işlemlerini yerine getirmeyenler veya g-eçerli bir sebebe dayanmaksızın, çek karnelerini geri vermeyenler, bir suç işlemiş olurlar ve mahkûmiyetleri halinde üç yıla kadar hapis veya üç milyon Türk Lirasına kadar para cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilirler.
-
Bu Yasanın 74B maddesinin (2)'nci fıkrasında belirtilen düzeltme işlemi yapılmadığı halde 74C maddesindeki bir yıllık süre içinde veya bu maddenin (4)'ncü fıkrası gereğince hükmolunan süre içinde çek keşide edenler, fiillerinin başka bir suç sa-yılıp sayılmadığına bakılmaksızın, bir suç işlemiş olurlar ve mahkûmiyetleri halinde üç yıla kadar hapis veya üç milyon Türk Lirasına kadar para cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilirler."

75(4)İbraz edildiğinde, karşılığı bulunmaması -sebebiyle ödenmeyen çeki keşide eden kişiler bir suç işlemiş olurlar ve makhûmiyetleri halinde üç yıla kadar hapis veya üç milyon Türk Lirasına kadar para cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilirler. Mahkeme ayrıca işlenen su-çun niteliğine göre üç yıla kadar bankalarda çek hesabı açmasının ve çek keşide etmesinin yasaklanmasına karar verebilir. Yasaklama kararı bütün bankalara duyurulmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirilir."
IV.İ-LGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

"Madde 1.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir Cumhuriyettir."

"Madde 18.
(1)Kimse, işlendiği zaman yasaca suç teşkil etmeyen bir eyle-m veya ihmalden dolayı suçlu sayılamaz; herhangi bir suç için, işlendiği zaman yasanın bu suç için koyduğu cezadan daha ağır bir cezaya çarptırılamaz."

"Madde 46.
(1)Herkes, sözleşme hukukunun genel ilkelerince konan koşullara, kısıntıl-ara, sınırlandırmalara ve yürürlükteki yasalara uymak kaydıyla, serbestçe sözleşme yapma hakkına sahiptir. Ekonomik bakımdan güçlü kişilerin diğer kişileri istismarı yasa ile önlenir.
(2)Sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükler kamu -yararı, kamu düzeni, sosyal adalet ve ulusal güvenlik gibi nedenlerle yasa ile düzenlenebilir ve kısıtlanabilir.
(3)Devlet yasa ile, belirli yörelerdeki sosyal ve ekonomik gereksinmeleri ve özellikleri dikkate alarak, konut kiraları ko-nusunda gerekli önlemleri alabilir, kısıtlama ve düzenlemeler yapabilir."


V. İNCELEME:
Konu, ileriye sürülen iddialar ve görüşler ışığında incelendi ve gereği düşünüldü.

29/89 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile değiştirilmiş Fasıl 262 Poliçe-ler Yasasının 74B(1), 75(1) ve 75(4) maddelerinin Anayasanın 1, 18(1) ve 46.maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasanın 1 ve 18(1) maddelerine aykırılık konu yasa maddelerinin ihdas ettiği suçların tarifinin kesin olarak yapılmadığı ve unsurla-rının açık ve kesin surette belirgin olmadığı ve bu nedenle suçta yasallık prensibini ihlâl ettikleri iddiasına dayandırılmıştır. Bir yasanın maddelerinin neyi kapsayıp kapsamadığı bu maddelerin yorumuna bağlıdır. Bir davada konu edilen bir yasa maddesin-in yorumunu yapmak ise esas itibarıyle davanın önünde bulunduğu kaza mahkemesine düşer.
- Gör: A.M. 3/86 s. 9. Bu havale ise bize böyle bir yorum yapılmadan getirilmiş ve dolayısıyle bizim Anayasa Mahkemesi olarak yorum yapıp bu maddelerin neyi içerip içe-rmediğine karar vermemiz istenmektedir. Bu meselede, konu maddelerin kapsamlı bir yorumunu yaparak ilgili mahkemenin yetkilerine müdahale etmemizin uygun olmadığı kanaatında olmakla beraber sanığın itham edildiği suçların unsurlarının, ilgili maddelerde, -yeterli şekilde belirgin olduğu görüşünde olduğumuzu belirtmek isteriz. Bu meselede sanık, karşılıksız çek kesmek ve karşılığı olmadan kestiği çek ile ilgili olarak yasanın öngördüğü süre zarfında düzeltme işlemlerini yapmamakla itham edilmektedir. Sanığ-ın aleyhine getirilen ithamların en iyi veya gerektiği bir şekilde düzenlenmiş olup olmadığı hususunda birşey söylemek istemiyoruz; bunu davanın önünde bulunduğu kaza mahkemesinin tezekkür edip değerlendirmesi gerekir. Bizim söylemek istediğimiz sanığın -itham edildiği suçların unsurlarının, ilgili maddelerde, yeterli şekilde belirtilmiş olduğudur. Hemen işaret etmek yerinde olur ki bu görüşü belirtirken sözü edilen yasa maddelerinin arzu edilen en iyi bir şekilde kaleme alınmış olduğunu veya yasanın değ-iştirilmiş şekli ile gerekli veya uygun diğer hususları da kapsamış olduğunu murat etmek istemeyiz.

Suçta yasallık ilkesi suçun önceden bir yasa ile ihdas edilmiş olmasını anlatır. Bu ilkenin, bunun ötesinde, ihdas edilen bir suçun tüm unsur ve kavram-ları ile ve kesin bir şekilde belirtilmesi anlamına da gelip gelmediği veya Anayasanın 1 ve 18(1) maddelerinin bu anlamda bir prensip içerip içermediği hususunu, yukarıda vardığımız karar ışığında, bu meselede, tezekkür edip karara bağlamamız gerekmemekted-ir.

Aynı nedenlerle ve özellikle ivazın ortadan kalkması veya kısmen yerine getirilmemesi halinde, eski 75.madde kaldırılıp benzer kural getirilmediği cihetle, çekin ödenmesini durdurmanın mümkün olmadığı ve bu nedenle konu yasa maddelerinin sözleşme hak-kını düzenleyen Anayasanın 46.maddesine aykırı düştüğü de ileri sürülmüştür. Ayrıca, konu maddelerin, halihazırdaki şekilleri ile, ileri tarihli bir çekin daha önceden de ibraz edildiğinde ödenmesini öngördüğü ve bunun da sözleşme hürriyetini ihlâl ettiği- iddia edilmiştir. Bu meselede ise bu gibi durumlar mevcut değildir ve bu nedenle bu maddeye herhangi bir aykırılığın mevcut olup olmadığı hususunun taraflar arasındaki ihtilâfı karara bağlamada etkisi yoktur. Bu böyle olduğuna göre de konu maddelerin An-ayasanın 46.maddesine aykırı olup olmadığını, bu meselede, tezekkür edip karara bağlamamız gerekmemektedir.

Yapılan havalede konu yasa maddelerinin Anayasanın Başlangıç Kısmına da aykırı olup olmadığı sorulmuş ise de havalenin duruşmasında bu kısma aykır-ılık ileri sürülmemiştir. Bu nedenle konu yasa maddelerinin Anayasanın Başlangıç Kısmına aykırı olmadığına karar verilmesi gerekir.

SONUÇ:
Sonuç olarak 29/89 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile değiştirilmiş Fasıl 262 Poliçeler Yasasının 74B(1), 75-(1) ve 75(4) maddelerinin Anayasanın Başlangıç Kısmı ile 1, 18(1) maddelerine aykırı olmadığına ve bu yasa maddelerinin Anayasanın 46.maddesine aykırı olup olmadığı hususunun tezekkür edilip karara bağlanması gerekmediğine, oybirliği ile, karar verilir.


- (Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç



(N. Ergin Salâhi)(Aziz Altay)(Celâl Karabcak)
Yargıç YargıçYargıç


25 Ekim 1990
-1


-7-



-


Full & Egal Universal Law Academy