Anayasa Mahkemesi Numara 8/1986 Dava No 12/1986 Karar Tarihi 22.12.1986
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 8/1986 Dava No 12/1986 Karar Tarihi 22.12.1986
Numara: 8/1986
Dava No: 12/1986
Taraflar: Cahit Yılmazoğlu ile Başsavcılık
Konu: 17/81 sayılı Kira (Denetim) Yasasının 3(2) maddesi tahtında çıkarılan ve 10.12.1982 tarihinde Resmi Gazetenin Ek III’ünde AE 575 tahtında yayınlanan Kararnamenin Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 22.12.1986

-D. 12/86 Anayasa Mahkemesi 8/86
(Dava No. 784/85 Girne)
Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Atalay, Celâl Karabacak.
Anayasanın -148(1) maddesi tahtında.

Girne Kaza Mahkemesi tarafından 784/85 sayılı Hukuk davasında (Davacı: Cahit Yılmazoğlu Lefkoşa ile Davalı: KKTC Bakanlar Kurulunu temsilen Başsavcılık 2. K.T.Turizm İşletmeleri Ltd. Şti. Girne 3. İsmail Akıncı, Girne arasında) s-unulan konu.


Davacı namına: Cahit Yılmazoğlu şahsen
Davalı (3) namına: Abdurrahman Şeref
Davalı (1) ve (2) namına: Başsavcı Yardımcısı Akın Sait.


-------------


K A R A R

KONU:
(1) 17/81 sayılı Kira (Denetim) Yasasının 3(2) maddesi tahtında çıkar-ılan ve 10.12.1982 tarihinde Resmi Gazetenin Ek III'ünde AE 575 tahtında yayınlanan Kararnamenin Anayasanın 8. maddesine aykırı olup olmadığı;
(2) 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 41(4) ve 79. maddelerinin Anayasanın 8, 10(2), -36, 46, 47 ve 48. maddelerine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Davacı, Girne Kaza Mahkemesinde açtığı bir dava ile, Girne'de bulunan ve Socrates Oteli diye bilinen bir otelin kendisine isdar edilen kesin tasarruf belgesi tahtında sahibi olduğunu iddia ett-i ve bir takım iddialar ileri sürerek söz konusu oteli tasarruflarında bulunduran davalıların sözü edilen oteli tahliye etmelerini ve kendisine tazminat ödemelerini talep etti.
Davanın duruşması esnasında 3. davalı 17/81 sayılı Kira (Denetim) Yasasının 3(-2) maddesi tahtında çıkarılan ve 10.12.1982 tarihinde Resmi Gazetenin Ek III'ünde AE 575 altında yayınlanan Kararnamenin Anayasanın 8. maddesine aykırı olduğunu, keza 41/77 sayılı İskân Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 41(4) ve 79. maddelerinin Anay-asanın 8, 10(2), 36, 46, 47 ve 48. maddelerine aykırı olduğunu iddia ederek söz konusu Yasa maddelerinin taraflar arasındaki ihtilâfın karara bağlanmasında etken olduğu gerekçesi ile konunun Yüksek Mahkemeye Anayasa Mahkemesi olarak havale edilmesi istemin-de bulundu. İlk Mahkeme istemi tezekkür etti ve havalesi istenen Yasa Maddelerinin ihtilâfın karara bağlanmasında etkili olabileceği kanaatına vardı ve konuyu Yüksek Mahkemeye Anayasa Mahkemesi olarak havale etti ve davanın duruşmasını da Anayasa Mahkemes-inin vereceği karara değin erteledi.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
1. 3. Davalının iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:
17/81 sayılı Kira (Denetim) Yasasının 3(1) maddesi tahtında 12.6.1981 tarihinde yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile kira denetim -bölgesi olarak bazı Belediye sahaları belirlendi.

Bu Kararnamede denetim bölgesi olarak ilân edilen sahalarda taşınmaz mallar arasında herhangi bir ayırım gözetilmediği halde daha sonra yayınlanan 10.12.1982 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi uyarınca o-tel ve motellerin kira denetim kapsamından çıkarılması bunlar ile sair taşınmaz mallar arasında bir eşitsizlik yaratıldı. Ayrıca bu gibi otel sahibi ile sair otel sahipleri ve bu gibi otel kiracısı ile sair otel kiracıları arasında da haksız bir ayırım ya-pılmak suretiyle eşitlik ilkesi zedelendi. Bu bakımdan 10 Aralık 1982 tarihinde isdar ve ilân edilen A.E 575 numaralı Kararname Anayasanın 8. maddesinin öngördüğü eşitlik ilkesine aykırıdır. Denetim altında olan taşınmaz malların kiracılarının sahip oldu-kları yasal güvenceden denetim dışı bırakılan taşınmaz malların kiracıları yoksundur. Bu nedenle denetimde kalan taşınmaz malların kiracılarının sahip oldukları imkân ve fırsat eşitliğinden diğer otel kiracılarının da yararlanmalarına imkân bırakılmaması -Kararnameyi Anayasanın 10(2) maddesine aykırı kılar.

Devletçe kiralanmış bulunan mallardan eşdeğer olarak verilmiş olanlarla ilgili kira sözleşmeleri, sözleşme süresi sonunda, malın yeni sahibi tarafından yenilenmediği takdirde malı tasarrufunda bulundur-an kişinin fuzuli şagil sayılmasını öngören 41/77 sayılı İskân Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 41(4) maddesi Anayasanın 8. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesine aykırıdır. Çünkü bu gibi müstecirler ile diğer taşınmaz malların müstecirleri arasında- haksız bir ayırım yapılmaktadır. Ayrıca eşdeğer mal olarak verilen taşınmaz bir mal için hak sahibine kesin tasarruf belgesi isdarından sonra taşınmaz malı tasarrufunda bulunduran kişiye gerekli bildirim yapıldığı halde taşınmaz malı tahliye etmezse bu g-ibi şahsın fuzuli şagil durumuna düşeceğine mütedair 41/77 sayılı Yasanın 79. maddesi de ekonomik ve sosyal bir engel niteliğinde olduğu cihetle Anayasanın 10(2) maddesine aykırıdır.

Oteller turizm sahasında olduğu gibi ekonomik ve sosyal hayatta da ön-emli bir sektörü oluşturur. 41/77 sayılı Yasanın 41(4) ve 79. maddeleri bir işletmeciyi bir çırpıda fuzuli şagil durumunda düşmesine cevaz verdiği cihetle yurttaşın ekonomik ve sosyal hayatı ile çalışma özgürlüğünü de ciddi bir şekilde haleldar eder ve bu- gibi bir vatandaşa bu sahalarda herhangi bir güvence bahşetmez. Bu bakımdan sözü edilen yasa maddeleri ekonomik ve sosyal hayatın düzeni ile ilgili Anayasanın 47. maddesi ile çalışma özgürlüğünü düzenleyen Anayasanın 48. maddesine aykırıdır.

3. Daval-ı havalenin duruşmasında 41/77 sayılı Yasanın 41(4) ve 79. maddelerinin Anayasanın 36 ve 46. maddelerine aykırı olduğu iddiasını ileri sürmedi.
2. Davacının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Eşitlik kavramı matematiksel bir eşitlik anlamında değild-ir. Keza Anayasanın eşitlik ilkesini öngören 8. maddesi nitelikte benzerlik olması halinde söz konusu edilebilir. Konu Bakanlar Kurulu Kararnamesi oteller arasında herhangi bir ayırım yapmış değildir. İster Eşdeğer Mal Yasası altında verilmiş bir otel o-lsun ister normal vatandaşlar arasında bir kira münasebeti neticesi verilen bir otel olsun, otel oldukları sürece aralarında herhangi bir ayırım söz konusu değildir. Ayırım sözkonusu olsa bile haklı bir nedene dayanır. Bu nedenlerle Bakanlar Kurulu Karar-namesinin Anayasanın eşitlik ilkesine herhangi bir aykırılığı yoktur. Kira denetimi sosyal ihtiyaçlara göre ayarlanır ve sosyal ihtiyaç ortadan kalktığı zaman kanuni sınırlamalar da orantılı olarak kalkabilir. Sosyal ihtiyacın var olup olmadığı hususunu -en iyi bilecek durumda olan Yasa koyucudur. Yasa koyucunun bu takdirinin hatalı olduğunun ispat edilmesi ise 3. davalıya düşmektedir. 3. Davalı bunu ispat edememiştir. Ayni şekilde 41/77 sayılı Yasanın 41(4) ve 79. maddelerinin gerek eşitlik ilkesine ge-rekse Anayasanın 10(2), 47 ve 48. maddelerine herhangi bir şekilde aykırılığı yoktur.

3. 1. ve 2. Davalı adına bulunan Başsavcı Yardımcısının iddialarının özeti şöyledir:
Denetim dışı kalan oteller arasında ayırım yapılmamıştır. Havale konusu Kararna-me daha önce mülkiyet hakkına getirilen sınırlamayı bir yerde hafifletmektedir. Bu nedenlerle gerek havale konusu Bakanlar Kurulu Kararnamesi gerekse 41/77 sayılı yasanın 41(4) ve 79. maddelerinin, iddia edildiği gibi, Anayasanın 8, 10(2), 47 ve 48. madde-lerine herhangi bir şekilde aykırılığı yoktur.




III. İLGİLİ YASA VE KARARNAME METİNLERİ:
41/77 sayılı Yasanın 41. ve 79. maddeleri aynen şöyledir:
-"41.(1)31 Temmuz 1982 tarihinden önce Devletin herhangi bir organı tarafından kiralanan mallara ait kira bedelleri bu Yasanın 40A maddesi uyarınca yeniden gözden geçrilir ve rayiç bedel seviyesine çıkarılır veya düşürülür.(2)40 A maddesi uyarınca kir-alanmış bulunan taşınmaz mallar, eşdeğer mal olarak hak sahiplerine verilebilir. Ancak kiracının evvelce akdedilmiş bulunan kira sözleşmesinde belirtilen süre kadar, bu malı tasarruf etme hakkı devam eder. Şu kadar ki; 40 A maddesi uyarınca kira tespiti- yapılmış bir malın yeni maliki, tespit edilmiş bulunan rayiç kira bedelinin, yeniden saptanması istemiyle Mahkemeye başvurulabilir.(3)Kiracı, bu maddenin (1). fıkrası uyarınca veya (2). fıkrada öngörülen şekilde Mahkeme tarafından tespit edilmiş bulun-an kira bedelini, malın yeni malikine ödemekle mükelleftir. Bu mükellefiyetini yerine getirmemesi halinde, mükellefiyetini yerine getirmediği tarihten başlayarak fuzuli şagil durumuna düşer.






(4)Devletçe kiralanmış bulunan mallardan eşdeğer ola-rak verilmiş olanlarla ilgili kira sözleşmeleri, sözleşme süresi sonunda malın yeni sahibi tarafından yenilenmezse, başka herhangi bir Yasada aksine kural bulunmasına bakılmaksızın hükümsüz olur ve malı tasarrufunda bulunduran kişi fuzuli şagil sayılır.7-9.Bu Yasa kurallarına göre eşdeğer mal olarak verilen taşınmaz malların, verildiği hak sahiplerine boş olarak devredilmesi asıldır.İlgili komisyon Kesin Tasarruf Belgesi isdarından hemen sonra böyle malları tasarruflarında bulunduranlara yeni mal sa-hibini yazılı olarak bildirir ve tasarrufundaki malın en geç bir ay içinde veya, eğer mal kirada ise, kira süresinin sonunda tahliye edilerek yeni mal sahibine teslimi gerektiği yolunda ihbarda bulunur.Bu ihbara uymayarak işgale devam edenler, fuzuli -şagil durumuna düşerler."




12.6.1981 tarihinde A.E 308 altında yayınlanan kararname: "Kıbrıs Türk Federe Devleti Bakanlar Kurulu, 17/81 sayılı Kira (Denetim) Yasası'nın 3(1) maddesinin kendisine verdiği yetkiye dayanarak aşağıda tarifi yapılan böl-geleri sözkonusu Yasa amaçları için "Denetim Bölgesi" olarak ilân eder.1. Lefkoşa, Mağusa, Girne, Güzelyurt, Lefke, Gönyeli Belediyeleri Sahaları."10.12.1982 tarihinde yayınlanan A.E 575 altında yayınlanan kararname:"Kıbrıs Türk Federe Devleti Baka-nlar Kurulu, 17/1981 sayılı Kira (Denetim) Yasası'nın 3(2) maddesinin kendisine verdiği yetkiye dayanarak 308/81 sayılı Kararname ile ilân edilen "Denetim Bölgesi" içinde bulunan otel, pansiyon ve yabancılardan intikal eden sanayi işletmelerini Kira (Denet-im) Yasası kurallarından tamamen muaf tuttuğunu ilân eder."

-
IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:
"Madde 8.
(1)Herkes, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, Anayasa ve yasa önünde eşittir. Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.--(2)Devlet organları ve yönetim makamları, bütün işlemlerinde yasa önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek ve ayrıcalık yapmamak zorundadırlar.--(3)Ekonomik bakımdan güçsüz olanların Anayasa ve yasalar ile elde ettikleri veya edecekleri kazanımlar, bu madde ileri sürülerek ortadan kaldırılamaz."-
"Madde 10.
-(1). . . . . . . . . . . .(2)Devlet, kişinin temel hak ve özgürlüklerini, kişi huzuru, sosyal adalet ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayacak biçimde sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal bütün engelleri kaldırır; insanın maddi ve manevi varlığ-ının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlar."-

-



"Madde 47.
-(1)Ekonomik ve sosyal hayat, adalete, tam çalışma ilkesine ve her yurttaş için insanlık onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi sağlanması amacına göre düzenlenir. (2)Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı demokratik yollarla gerçekleştirmek; bu amaçla ulus-al tasarrufu artırmak, yatırımları toplum yararının gerektirdiği önceliklere yöneltmek ve kalkınma plânlarını yapmak Devletin ödevidir."-
"Madde 48.
-(1)Her yurttaş dilediği alanda çalışma özgürlüğüne sahiptir. Özel girişimler kurmak serbesttir. Yasa, bu özgürlüğü, kamu yararı amacıyla sınırlayabilir.(2)Devlet, özel girişimlerin, ulusal ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, g-üvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak önlemleri alır."-

V. İNCELEME:
İleri sürülen iddia ve görüşler ve ilgili yasa, kararname ve Anayasa kuralları ışığında konu incelendi ve gereği görüşülüp düşünüldü.

Konuyu ilkin, Anayasanın eşitlik ilkesini öngören 8. maddesi açısından incelemeyi uygun gördük.

Anayas-anın 8. maddesinde ifadesini bulan eşitlik ilkesi geçmiş birçok kararlarımızda da vurgulandığı gibi matematiksel bir eşitlik değildir. AM 7/77 sayılı iptal davasında da vurgulandığı üzere "Yasa önünde eşitlik ancak nitelikte benzerlik ve yasaların getirdi-ği hükümlere uyumluluk oranında söz konusu olabilir. Yasa önünde eşitlik kavramı tüm yurttaşların behemehal her yönden her zaman aynı Kurallara bağlı tutulmaları zorunluluğunu içermez. . ."

Yukarıda altıntısı yapılan Bakanlar Kurulu Kararnamesi otel ve -motelleri Kira (Denetim) Yasası kapsamından çıkarırken otel ve moteller arasında herhangi bir ayırım yapmış değildir. Öte yandan otel ve motel olmayan sair taşınmaz mallar arasında eşitsizlikten söz edilmesine olanak yoktur. Çünkü otel ve motel ile sair -taşınmaz mallar arasında nitelikte bir benzerlik yoktur. Bu nedenler ile konu Kararnamenin Anayasanın 8. maddesine aykırı olduğundan söz edilmesine olanak yoktur.

Kira (Denetim) Yasası kapsamında kalan taşınmaz mallar ile denetim dışı bırakılan otel ve -moteller arasında nitelikte bir benzerlik bulunmadığı nedeni ile bunların kiracılarının da eşit statüde oldukları söylenemez. Kişi huzuru, sosyal adalet ve hukuk devleti kavramlarını öngören Anayasanın 10(2) maddesinin otel ve motellerin Kira Denetim Yasa-sı kapsamından çıkarılmalarında direkt bir ilgisini görmedik. Bu nedenle konu Kararnamenin Anayasanın 10(2) maddesine bir aykırılığı yoktur. Geriye 41/77 sayılı Yasanın 41(4) ve 79. maddelerinin Anayasaya aykırılık konusu kalır.

Sözü edilen maddelerin -yukarıda yapılan alıntılarından, devletçe kiralanmış bulunan mallardan eşdeğer olarak verilmiş olanlar ile ilgili kira sözleşmeleri, sözleşme süresi sonunda, malın yeni sahibi tarafından yenilenmezse başka herhangi bir yasada aksine kural bulunmasına bakıl-maksızın hükümsüz olduğu ve mali tasarrufunda bulunduran kişiyi fuzuli şagil yaptığı görülecektir. Aslında sözü edilen maddelerin Anayasaya aykırı olup olmadığı sorunu tamamen akademik kalır. Çünkü havale konusu taşınmaz mal Otel olduğuna ve onu kira den-etim Yasası kapsamından çıkaran ilgili Bakanlar Kurulu Kararnamesi Anayasaya aykırı bulunmadığına göre davacının tahliye talebi için 41/77 sayılı Yasanın 41(4) maddesine istinat etmesine gerek olmadığı cihetle bu maddenin taraflar arasındaki ihtilâfın hall-inde etken de olamaz. Kaldı ki konu oteli halen tasarrufunda bulunduran kişi aleyhine başlatılan yargısal işlem 41/77 sayılı Yasanın 79.maddesinin öngördüğü gibi ilgili komisyon tarafından kendisine gönderilen bir ihbarnameden kaynaklanmış değildir. Bili-ndiği gibi Anayasa Hukukunda akademik kalan konularda Anayasa Mahkemesi herhangi bir karar vermekten kaçınır. Bu durumda 41/77 sayılı Yasanın 41(4) ve 79. maddelerinin Anayasaya aykırılık konusunun incelenmesine gerek yoktur.

SONUÇ:
Sonuç olarak 17/81 s-ayılı Kira (Denetim) Yasasının 3(2) maddesi tahtında çıkarılan ve 10.12.1982 tarihli Resmi Gazete'nin Ek III'ünde AE 575 altında yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesinin Anayasanın 8. maddesine aykırı olmadığına ve 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eş-değer Mal Yasasının 41(4) ve 79.maddelerinin taraflar arasındaki ihtilâfın hallinde etken olmadığı cihetle Anayasanın 8, 10(2), 47. ve 48. maddelerine aykırı olup olmadığının incelenmesine gerek bulunmadığına oybirliği ile karar verilir.




(Salih S.- Dayıoğlu)(N. Ergin Salâhi)
YargıçYargıç




(Niyazi F. Korkut)(Aziz Altay)(Celâl Karabacak)
Yargıç Yargıç Yargıç


29.12.1986-



7






Full & Egal Universal Law Academy