Anayasa Mahkemesi Numara 8/1984 Dava No 10/1984 Karar Tarihi 28.11.1984
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 8/1984 Dava No 10/1984 Karar Tarihi 28.11.1984
Numara: 8/1984
Dava No: 10/1984
Taraflar: Hüseyin Sadık ile Başsavcılık
Konu: 27/82 sayılı Yasa ile tadil edilen 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 56. maddesinin (5). fıkrasının şart bendinin Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 28.11.1984

-D. 10/84 Anayasa Mahkemesi 8/84
Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.
Anayasanın 114. maddesi tahtında.

-Girne Kaza Mahkemesi tarafından 8/84 sayılı Genel istidada (Müstedi: Hüseyin Sadık ile Müstedaaleyh: KKTC İskân Bakanlığı ve/veya Bakanlar Kurulunu temsilen KKTC Başsavcılığı, Lefkoşa arasında) sunulan konu.


Müstedi namına: Ural Cemil Yücehan.
Müstedaal-eyh namına: Mehmet Ali Şefik.


---------------
K A R A R
KONU:
27/82 sayılı Yasa ile tadil edilen 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 56. maddesinin (5). fıkrasının şart bendinin Anayasanın 27, 125 ve 127. maddelerine aykırı olup- olmadığı.

I. OLAY:
Müstedi, Girne Kaza Mahkemesinde, dosyaladığı bir genel istida ile, 31.10.1970 tarihli bir satış mukavelesi tahtında Güneydeki bir Rumdan Evdim'de (Düzkaya) köy içinde 108 parsel numaralı 4 dönümlük araziyi içindeki ağaçlarla KL850.-'-ya satın aldığını, satış bedelini tamamen ödediğini, 31.10.1966 tarihli bir satış mukavelesi tahtında da diğer bir Rumdan Evdim'de Stromboli mevkiinde 117 ve 118 parsel numaralı 3 dönümlük bir araziyi KL350.-'ya satın aldığını ve devir üzerine ödenmesi ger-eken KL50.- dışında satış bedelini ödediğini, mukaveleleri müteakip konu taşınmaz malların tasarrufunun kendisine terkedildiğini, bu malları evlâtlarına verdiğini, satış mukavelelerini Tapu Dairesi ve İskân Dairesine, 41/77 sayılı Yasanın tanıdığı haklarda-n kendisinin ve evlâtlarının istifade etmesi amacı ile, ibraz ettiğini iddia ederek sözü edilen satış mukaveleleri uyarınca mezkûr taşınmaz malların satın aldığını beyan eden bir mahkeme emri talep etti. Müstedaaleyh, dosyaladığı itirazname ile, diğer şey-ler arasında, tadil edilmiş şekli ile İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 56. maddesinin (5). fıkrasının şart bendine göre böyle bir başvurunun mahkemeye 31.7.1982 tarihinden itibaren 2 ay süre içinde yapılmış olması gerektiğini, halbuki müstedi-nin mahkemeye müracaatının bu süre dışında yapılmış olduğunu iddia etti.

Müstedinin istidası duruşma için Girne Kaza Mahkemesi önüne gittiğinde müstedi konu Yasanın 56. maddesinin (5). fıkrasının şart bendinin Anayasanın 27, 125 ve 127. maddelerine aykır-ı olduğunu ileri sürdü. Girne Kaza Mahkemesi de ileri sürülen hususun taraflar arasındaki ihtilâfı karara bağlamakta etkisi olabileceği kanaatına vardı ve konuyu karara bağlanmak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu ve Anayasa Mahkemesi-nin kararına dek istidanın duruşmasını durdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Müstedinin iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Anayasaya aykırı olan şart bendinin tümü değil de "Bu gibi hallerde mahkemeye başvurma süresi 31 Temmuz 1982 tarihinden itibaren 2 a-ydır" ibaresidir. Bu hususta A.M. 10/83'deki kararda belirtilen görüşler benimsenmektedir.

Müstedaaleyhin iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
A.M. 10/83'de yasa koyucunun uygun gördüğü 2 aylık sürenin Yasanın Resmi Gazetede geç yayınlanması neticesi- 10 gün kadar azaltılmış olmasının hakkın özüne dokunduğu için konu yasa kuralı Anayasanın 27. maddesine ve dolayısıyle 125 ve 127. maddelerine aykırı bulundu. Bu meselede ise başvuru sözü edilen 31.7.1982 tarihinden 2 yıl kadar sonra dosyalandı. Bu duru-mda öngörülen 2 aylık sürenin kısa olması veya yazının Resmi Gazetede geç yayınlanması neticesi daha da azaltılmış olması bu meselede müstedinin hakkının özüne dokunmamaktadır. Bu nedenle konu yasa kuralının, bu meselede, Anayasaya aykırılığı söz konusu d-eğildir.

III. İLGİLİ YASA METNİ:
27/82 sayılı Yasa ile değiştirilmiş şekli ile 41/77 sayılı Yasanın 56. maddesinin (5). fıkrası aynen şöyledir:
"56.(5)Yukarıdaki (1) ve (3). fıkralar uyarınca kabul edilen başvurulara ait işlemlerin tamamlanabi-lmesi için esas mal sahiplerinin:
(a)Bu işlemlere ait belgelerin, başvuru sahibinin eşdeğer mal talebine dayanak gösterilmesine yazılı olarak muvafakat etmeleri;
(b)Esas Yasa'nın 82. maddesi uyarınca Kıbrıs Türk Federe Devleti hazinesi lehine -verilecek feragatnameyi, başvuru sahibi ile birlikte imzalamaları,
gerekir.

Ancak alım satım aktinde satıcı Rum ise hak sahibi bu alım satımı Mahkeme kararı ile kanıtlamakla, ilgili alım satım aktini Kıbrıs Türk Federe Devleti'ne temlik etmekle ve -ödenmemiş satış bedelini (eğer varsa) hazineye ödemekle yükümlüdür.

Bu gibi hallerde mahkemeye başvurma süresi 31 Temmuz 1982 tarihinden itibaren iki aydır."


IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

"Madde 27.
Hiçbir kimse, bu Anayasa ile veya bu Anayasa gereğ-ince kendisine gösterilen mahkemeye başvurmak hakkından yoksun bırakılamaz. Her ne ad altında olursa olsun adlî komisyonlar veya istisnaî mahkemeler oluşturulması yasaktır.
Herkes, medeni hak ve yükümlülüklerinin veya kendisine karşı yapılan bir suçlamanı-n karara bağlanmasında, yasa ile kurulan bağımsız, tarafsız ve yetkili bir mahkeme tarafından, makul bir süre içinde âdil ve açık bir surette davanın dinlenmesi hakkına sahiptir. Karar gerekçeye dayanır ve açık bir oturumda okunur. Ulusal güvenlik, Anaya-sal düzen, kamu düzeni, kamu güvenliği veya genel ahlâk yararına olduğu veya küçüklerin çıkarları veya tarafların özel hayatlarının korunması için gerekli olduğu veya mahkemece, yayının adaletin sağlanması için zararlı görüldüğü özel durumlarda basın ve ha-lk, mahkeme kararıyle duruşmanın tamamına veya bir kısmına sokulmayabilir.
Herkes-
mahkeme önüne çıkarılması nedenlerinin kendisine bildirilmesi;
davasını mahkemeye sunmak ve bunu hazırlamak için gerekli zamana sahip olmak;
delillerini göstermek veya göst-ertmek veya tanıkların yasaya uygun olarak sorguya çekilmesini istemek;
(ç)kendi seçtiği bir hukukçu tutmak ve adaletin sağlanması için gerekli görülüyorsa, yasanın gösterdiği şekilde kendisine parasız bir hukukçu atanması;
mahkemede kullanılan dili an-lıyamadığı veya konuşamadığı takdirde, bir tercümanın yardımından parasız yararlanmak,
hakkına sahiptir.


Madde 125.
Bu Anayasanın 36. maddedeki kurallarına bakılmaksızın, Türk Toplumunun Ulusal Direnişi uğruna veya direniş sırasında göç eden veya doğr-udan doğruya veya dolayısıyle zarara uğrayan yurttaşları koruma amacıyle gerekli sosyal, ekonomik, malî ve diğer tedbirler yasa ile düzenlenir.


Madde 127.
Türk yurttaşların, Devlet sınırları dışında Kıbrıs'ta kalan taşınmaz malları için Devletten, eşdeğ-erde taşınmaz mal ve tazminat isteme hakları saklıdır; bu hak yasa ile düzenlenir."


V. İNCELEME:
Sunulan soru ile ilgili Yasa metinleri, Anayasa kuralları ve tarafların konu ile ilgili iddia ve görüşleri incelendi ve gereği görüşülüp düşünüldü.



Hav-alede konu Yasanın 56. maddesinin (5). fıkrasının şart bendinin Anayasanın sözü edilen maddelerine aykırı olup olmadığı sorulmuş ise de yapılan duruşmada aykırılığı iddia eden müstedi bu iddiasını sadece şart bendinde yer alan "Bu gibi hallerde mahkemeye b-aşvurma süresi 31 Temmuz 1982 tarihinden itibaren 2 aydır" kuralına münhasır tutmuştur.

Esas itibarı ile Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülen hak arama özgürlüğünün pek az bir süre ile kısıtlanmış olmasıdır. Müstedaaleyh ise mahkemeye başvurma süresini-n 2 ay kadar az olmasının veya Yasanın Resmi Gazetede geç yayınlanmış olması nedeniyle daha da azaltılmış olmasının, bu meselede, müstedinin hakkının özüne dokunmadığını ve binaenaleyh konu kuralın Anayasaya aykırı olmadığını çünkü müstedinin başvurusunun -31.7.1982 tarihinden 2 yıl kadar sonra ve dolayısıyle öngörülen sürenin hitamından çok daha sonra dosyalanmış olduğunu iddia etti. Konu kuralın müstedinin hak arama özgürlüğünü etkilediği ve bu nedenle Anayasaya aykırı olduğuna göre incelenmesi gereken hu-suslar müstedinin hakkının etkilenip etkilenmediği ve etkilenmiş ise kuralın, yasada yer aldığı şekilde, Anayasaya aykırı olup olmadığıdır. Bu böyle olduğuna göre de müstedaaleyhin sair şekilde cazip görülen iddiasına itibar etmek mümkün değildir.

Konu -kuralın başvuruyu ve dolayısıyle müstedinin hakkını etkilediği açıktır. Bu durumda incelenmesi gereken ikinci husus, yukarıda belirtildiği gibi, kuralın Yasada yer aldığı şekilde Anayasaya aykırı olup olmadığıdır. Bu mahkeme, aynı kural ile ilgili, A.M. -10/83 sayılı havalede verdiği kararda şöyle demiştir:
"Anayasanın 125. maddesi Türk Toplumunun Ulusal Direnişi uğruna veya direniş sırasında zarara uğrayan yurttaşların korunması amacı ile gerekli sosyal, ekonomik, mali ve diğer tedbirlerin yasa ile dü-zenlenmesini öngörür. 127. maddesi de Türk yurttaşlarının Devlet sınırları dışında Kıbrıs'ta kalan taşınmaz malları için Devletten, eşdeğerde taşınmaz mal veya tazminat isteme hakkını saklı tutar ve bu hakkın yasa ile düzenlenmesini öngörür. Tadil edilmi-ş şekli ile 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının Anayasanın bu iki maddesinin amaçlarına hizmet için yapılmış olduğu gözükmektedir. Yasanın 56. maddesinin (3). fıkrası altında terkedilen taşınmaz mallarla ilişkili olarak 20 Temmuz 1-974'ten önce yapılan alım satım akitleri ve benzeri tasarruflar, fıkrada belirtilen sürede başvurulması halinde, eşdeğer mal taleplerine dayanak olarak kabul edilir. Aynı yasanın (5). fıkrası ise, alım satım aktinde satıcının Rum olması halinde, hak sahib-inin bunu mahkemede kanıtlamasını ve mahkemeye müracaatın da 31 Temmuz 1982'den itibaren 2 ay içinde yapılmasını öngörür. Mahkemeye müracaat hakkının süre ile sınırlanmasının ve alternatif olarak da tesbit edilen sürenin az olması nedeni ile yapılan sınır-lamanın Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Söylenenlerden anlaşılacağı gibi aslında Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülen hak arama özgürlüğünün süre veya az bir süre ile kısıtlanmış olmasıdır. Bu böyle olduğuna göre de Anayasanın 27. maddesine b-ir aykırılığın mevcut olap olmadığı söz konusudur. ............................................
....................................................... Konulan sürenin, hakkın özüne dokunmaması için, makul olması gerekir. Bu hususta saptanacak bir sür-enin makul olup olmadığını en iyi bilecek durumda kuşkusuz yasama organıdır. Bu böyle olmakla beraber yasama organınca tesbit edilen bir sürenin hiçbir ahvalde gayri makul olmayacağı söylenemez. Bir hak ve özgürlüğün amacına aykırı biçimde kullanılmasını- son derece zorlaştıran veya onu kullanılamaz duruma düşüren sınırlamalar o hak ve özgürlüğün özüne dokunmuş olur. Her konunun kendine özgü hal ve koşullar içinde değerlendirilmesi gerekir. Bu meselede yasa koyucu mahkemeye müracaat için makul süreyi 31.-7.1982'den itibaren 2 ay olarak saptamıştır. Ne var ki konu kuralı vazeden 27/82 sayılı Değişiklik Yasasının Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe girmesi 10.8.1982'de yer almış ve böylelikle yasa koyucunun öngördüğü süre de bu şekilde 10 gün azaltılmıştır.- Esas süre sadece 2 ay olduğuna göre bunun, yasa koyucunun niyet ve istediği dışında yapılan, azaltılma oranı küçümsenmeyecek bir derecededir. Bu durumda fiilen tesbit edilen sürenin makul olmadığına ve bu nedenle hakkın özüne dokunduğu cihetle Anayasanı-n 27. maddesine aykırı olduğuna karar verilmesi gerekir. Bu böyle olduğuna göre de azaltılmamış şekli ile saptanan ve ilk nazarda az görünen esas 2 aylık sürenin makul olup olmadığının incelenmesi gerekmemektedir. Kuşkusuz söz konusu kural Anayasanın 27.- maddesine aykırı olduğu oranda Anayasanın 125 ve 127. maddelerine de, bu maddelerin amaç ve ruhuna ters düştüğü cihetle, aykırıdır.


Yukarıda belirtilen görüşleri şimdi de aynen benimsemekte olup konu yasa kuralının Anayasanın 27, 125 ve 127. maddelerin-e, yukarıda belirtildiği şekilde, aykırı olduğu kanısındayız.

SONUÇ:
Sonuç olarak 27/1982 sayılı Yasa ile değiştirilmiş şekli ile 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 56. maddesinin (5). fıkrasının şart bendinde yer alan "Bu gibi- hallerde mahkemeye başvurma süresi 31 Temmuz 1982 tarihinden itibaren 2 aydır" kuralının Anayasanın 27, 125 ve 127. maddelerine aykırı olduğuna, oybirliği ile, karar verilir.




(Şakir Sıdkı İlkay)(Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç
-


(N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut) (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç

28 Kasım 1984.

-


7



-


Full & Egal Universal Law Academy