Anayasa Mahkemesi Numara 7/2008 Dava No 2/2009 Karar Tarihi 18.06.2009
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 7/2008 Dava No 2/2009 Karar Tarihi 18.06.2009
Numara: 7/2008
Dava No: 2/2009
Taraflar: Cahit Cihan ve diğerleri ile KKTC Sağlık ve Çevre Bakanlığı arasında
Konu: Eşitlik ilkesi - Dava açma hakkı - Anayasaya aykırılık
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 18.06.2009

-D:2/2009 Anayasa Mahkemesi: 7/2008
(Lefkoşa Dava No: 4201/2005)

ANAYASA MAHKEMESİ OLARAK OTURUM YAPAN
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti:Nevvar Nolan, Başkan, Mustafa H. Özkök,
- Gönül Erönen, Seyit A. Bensen, Necmettin Bostancı.

Anayasanın 148. (1) maddesi hakkında.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi tarafından 4201/2005 sayılı davada (Davacı: 1-Cahit Cihan, Girne ve diğerleri ile Davalı: 1-KKTC Sağlık ve Çevre Bakanlığı vasıtası il-e Başsavcılık, Lefkoşa ve diğerleri arasında) sunulan konu.

Havale isteminde bulunan/Davacılar tarafından Av.Boysan Boyra
Davalı (1) tarafından Başsavcılık adına Savcı Sarper Altıncık
Davalı (2) tarafından Av.Evre Bağcıer ve Av.Feyzi Hansel.

----------
-
K A R A R

KONU:
Bölüm 148 Haksız Fiiller Yasasının 58(1)(d) maddesinin Anayasanın 1, 8 ve 17'nci maddelerine aykırı olup olmadığı.

OLAY:
Davacılar, Davalıların ve/veya müstahdemlerinin, dikk-atsiz ve/veya ihmalkarane davranmaları ve/veya kanuni vecibelerini ihlal etmeleri ve/veya eksik yerine getirmeleri ve/veya merhume Nadiye Cihan'ı gerektiği şekilde tedavi etmemeleri ve/veya yanlış tedavi etmeleri ve/veya yetenekli doktor çalıştırmamaları s-onucu merhumenin ölümüne sebep olduklarını iddia ederek Lefkoşa Kaza Mahkemesinde Davalılar aleyhine bir hukuk davası açtılar ve bu dava ile Davalılardan münferiden ve/veya müştereken özel ve genel tazminat talep ettiler.

Merhume Nadiye Cihan 18.1.2001 t-arihinde vefat etmiş dava ise merhumenin çocukları olan Davacılar tarafından 21.10.2005 tarihinde dosyalanmıştır. Davalı No.1 ile No.2 ayrı ayrı dosyaladıkları Müdafaa Takrirlerinde, davanın merhume Nadiye Cihan'ın ölüm tarihinden bir yıl içerisinde dosyal-anmadığını ve zaman aşımına uğradığını iddia ettiler. Davacılar, Davalı No.3 aleyhine olan taleplerini geri çektiler.

Davanın duruşmasında Davacılar Bölüm 148 Haksız Fiiller Yasasının 58(1)(d) ve 68(d) maddeleri ile Bölüm 189 Tereke İdare Yasasının 34(3)-(b) maddesinin Anayasanın 1,8 ve 17'nci maddelerine aykırı olduklarını iddia etti. Kaza Mahkemesi davanın karara bağlanmasında sadece Bölüm 148 Haksız Fiiller Yasasının 58(1)(d) maddesinin etken olduğu kararına vardı ve Davacıların Bölüm 148 Haksız Fiiller- Yasasının 58(1)(d) maddesinin Anayasanın 1,8 ve 17'nci maddelerine aykırı olduğu iddiasını, karara bağlanmak üzere Anayasa Mahkemesine sundu, davayı da Anayasa Mahkemesinin kararına dek durdurdu.

İDDİANIN GEREKÇESİ:
Davacıların Anayasaya aykırılık iddia-larının gerekçeleri özetle şöyledir:
Bölüm 148 Haksız Fiiller Yasası madde 68 haksız fiille ilgili dava açma süresini beş yıl ile kısıtlarken aynı yasanın 58(1)(d) maddesi haksız fiilin ölümle sonuçlanması halinde dava açma süresini bir yıl ile kısıtlamak-tadır. Ölümle sonuçlanmayan ve ölümle sonuçlanan haksız fiillerin iki kategoriye ayrılması ve birinci kategorideki haksız fiillere karşı dava açma süresinin beş yıl, ikinci kategorideki haksız fiillere karşı dava açma süresinin bir yıl olarak belirlenmesi -Anayasanın 8'inci maddesinde yerini alan eşitlik ilkesine, keza Anayasanın 1'inci maddesinde yer alan hukukun üstünlüğü ilkesine, aykırıdır.

Ölümle sonuçlanan bir haksız fiile karşı dava açma süresinin ölüm tarihinden bir yıl ile sınırlandırılması hak ara-ma özgürlüğünü ve yargı yoluna başvurma hakkını düzenleyen Anayasanın 17'inci maddesine de aykırıdır. Ölenin ailesi, ölümün getirdiği acı ve elem nedeni ile bir yıl içinde mahkemeye başvurmayı düşünememektedir, herhalukarda ölenin terekesinin kurulması, te-rekeye idare memuru atanması çok uzun zaman almaktadır, dava açma süresinin ölüm tarihinden bir yıl ile sınırlandırılması makul, adil değildir; davanın hazırlanması ve mahkemeye sunulması için bir yıllık süre yeterli değildir, makul değildir.

Davalılar, D-avacıların Anayasaya aykırılık iddialarına katılmamaktadır. Bölüm 148 Haksız Fiiller Yasasının 68'inci maddesi ile bir haksız fiile karşı dava açma süresi beş yıl ile sınırlandırılırken Haksız Fiiller Yasasının 58(1)(d) maddesinin dava açma süresini ölümle- sonuçlanan haksız fiillere karşı ölüm tarihinden bir yıl ile sınırlandırması ne eşitlik ilkesine ne de hukukun üstünlüğüne bir aykırılık oluşturmamaktadır; eşitlik ilkesi aynı durumlara aynı kuralların uygulanmasıdır. Yine, ölümle sonuçlanan bir haksız fi-ile karşı dava açma süresinin ölüm tarihinden bir yıl süre ile sınırlandırılması hak arama özgürlüğüne, mahkemeye başvurma hakkına bir aykırılık oluşturmamaktadır. Zamanaşımı tüm hukuk sistemlerinde vardır, burada getirilen sınırlandırma hak arama özgürlüğ-ünü kullanılamayacak hale getiren bir sınırlandırma değildir.

İLGİLİ YASA METİNLERİ:
Bölüm 148 Haksız Fiiller Yasasının 58(1)(d) maddesi aynen şöyledir:
58(1) Herhangi bir kişinin bir haksız fiil sonucu hayatını kaybetmesi ve böyle bir kişinin, haksız- fiil ölümle sonuçlanmamış olsaydı, haksız fiilden gördüğü bedensel zarar için bu Yasa kuralları uyarınca ölüm tarihinde tazminat istirdat etme hakkına sahip olacak bir kişi olacağı hallerde, söz konusu ölen kişinin kocası, karısı, ebeveyni ve çocuğu, söz -konusu haksız fiilden sorumlu olan kişiden aşağıda belirtilen kurallar uyarınca tazminat istirdat edebilir.......

(d) Böyle bir davanın ölenin ölümünden on iki ay
içerisinde açılması gerekir.

İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:
1. Kuzey Kıbrıs Türk Cu-mhuriyeti Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan laik bir Cumhuriyettir.

8(1) Herkes, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, Anayasa ve yasa önünde eşittir. Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.

17(4)(B)- Herkes davasını mahkemeye sunmak ve bunu hazırlamak için gerekli zamana sahip olmak, hakkına sahiptir.

İNCELEME:
Konu ileri sürülen iddia ve görüşler ışığında incelenerek gereği düşünüldü.
Bölüm 148 Haksız Fiiller Yasasının 68'inci maddesi bir haksız -fiile karşı dava açma süresini beş yıl ile sınırlandırmaktadır; aynı Yasanın 58(1)(d) maddesi ise ölümle sonuçlanan haksız fiillere karşı dava açma süresini ölüm tarihinden bir yıl ile sınırlandırmaktadır. Davacılar Haksız Fiiller Yasasının 58(1)(d) maddes-i ile dava açma süresine getirilen bir yıllık sınırlamanın Anayasanın 8'inci maddesinde yer alan eşitlik ilkesine aykırı olduğu iddiasındadır. Anayasanın 8'inci maddesinde öngörülen yasa önünde eşitlik hukuksal eşitliktir. Eşitlik ilkesinin amacı aynı duru-mların aynı işleme bağlı olmalarını, aynı durumda olan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, kişilere yasa önünde ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını yasaklamaktır. Haksız fiilin ölüme sebebiyet vermesi ile o haksız fiile kar-şı Haksız Fiiller Yasasının 58'inci maddesi tahtında açılacak davanın Davacısı veya Davacıları ile, haksız fiilin ölüme sebebiyet vermemesi halinde o haksız fiile karşı açılacak davanın Davacısı mutlaka farklı olacaktır. Haksız fiilin yaralanmaya veya başk-a bir zarara neden olması ile ölüme sebebiyet vermesi birbirinin aynı iki durum doğurmamaktadır, ortada iki farklı durum vardır. Bu durumda Anayasanın 8'inci maddesinde yer alan eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilemez.

Davacılar, ölümle sonuçlanan b-ir haksız fiile karşı dava açma süresini ölüm tarihinden bir yıl ile sınırlandıran Haksız Fiiller Yasasının aksız
aksız Fiilin ölüme sebebiyet vermesi ile o haksız fiile karşı Haksız
58(1)(d) maddesinin Anayasanın 17'nci maddesine aykırı olduğunu da iddia- etmektedirler. Davacılara göre konu madde ile getirilen sınırlandırma makul değildir; gerekçelerini ise ölümün ölenin ailesine, yakınlarına getirdiği acı ve elem nedeni ile, bu süre içinde mahkemeye başvurmanın düşünülemeyeceğine ve ölenin terekesinin kur-ulmasının uzun süre aldığına dayandırmaktadırlar.

Anayasanın 17(4)(b) maddesine göre herkes, davasını mahkemeye sunmak ve bunu hazırlamak için gerekli zamana sahip olmak hakkına sahiptir; bu bir temel haktır. Anayasanın 11'inci maddesi bir temel hakkın,- özüne dokunmadan, yasa ile kısıtlanabileceğini ifade etmektedir. Yasalar bir dava sebebi doğduktan sonra belirlenen süreler içinde mahkemeye başvurulmasını düzenler; yasalarla farklı hukuki ilişkiler için farklı süreler belirlenmiştir, bu süreleri takdir -hakkını kullanarak yasama organı belirler, yasalarda öngörülen süreler içinde mahkemeye başvurulmaması dava hakkını düşürür, davayı zamanaşımına uğratır. Bazı düzenlemelerde ise öngörülen süreler hak düşürücü süre olarak kabul edilir, böyle bir sürenin geç-irilmesi ağır sonuç doğurur, sürenin geçmesi ile sadece dava hakkı değil bizzat esas hak ortadan kalkar. Haksız Fiiller Yasasının 58(1) maddesine göre bir haksız fiil bir kişinin ölümüne sebep olduğunda eğer kişi ölmemiş olsaydı haksız fiilin neden olduğu -bedensel yaralanmaları için tazminat hakkı olacaksaydı, ölen kişinin eşi, anne-babası ve çocuğu o haksız fiilden sorumlu kişiden dava yolu ile tazminat alabilir; ancak aynı Yasanın 58(1)(d) maddesine göre böyle bir davanın ölüm tarihinden on iki ay içinde -açılmış olması gerekir. Haksız Fiiller Yasasının 58(1)(d) maddesi ölümle sonuçlanan haksız fiillere karşı dava açma süresini ölüm tarihinden bir yıl ile sınırlandırmaktadır; bu madde hak arama özgürlüğüne, mahkemeye başvurma hakkına, bunu bir süreye bağlay-arak, bir sınırlandırma getirmektedir. Getirilen sınırlama, ölümle sonuçlanan haksız fiile karşı dava açma hakkı olan kişinin "davasını mahkemeye sunma ve bunu hazırlamak için gerekli zamana sahip olma" hakkının özüne dokunuyor mu? Anayasa Mahkemesinin AMK- 10/83 (D.1/84)'de ifade ettiği ve AMK 15/95 (D.2/96)'da tekrarladığı gibi hakkın kullanılması bir süre ile sınırlandırıldığında, eğer getirilen sınırlama hakkı kullanılamaz kılarsa veya kullanılmasını son derece zorlaştırırsa, sınırlama o hakkın özüne dok-unmuş olur. Ölenin terekesinin kurulmasının uzun süre aldığına ve bu nedenle mahkemeye başvurma hakkının kullanılamaz hale geldiğine veya kullanılmasının zor hale geldiğine katılmıyoruz. Bir terekenin kurulması bir yıl almıyor, bir tereke bunun çok altında- bir süre içinde kurulabilir, bunun yanında ölüm tarihinden altı ay içinde tereke idare memuru tarafından bir dava açılmamış ise dava açma hakkına sahip olanlar Yasanın 58(1)(a) maddesine göre dava açabilirler. Ölümün ölenin ailesine getirdiği acı ve elem -nedeni ile haksız fiilden sorumlu kişi aleyhine bir yıl içinde dava açılmasının düşünülemeyeceğine veya ailedeki acı ve elem nedeni ile dava açma hakkına getirilen bir yıllık sınırlandırmanın mahkemeye başvurma hakkının kullanılmasını aşırı zorlaştırdığına- da katılmıyoruz.

Ölümle sonuçlanan bir haksız fiile karşı dava açma hakkına sahip olan bir kişinin dava açma hakkının ölüm tarihinden on iki ay ile sınırlandırılması kişinin davasını mahkemeye sunma ve bunu hazırlamak için gerekli zamana sahip olma hakkı-nı kullanılamayacak hale getiren veya kullanılmasını son derece zorlaştıran aşırı bir sınırlandırma değildir, hakkın özüne dokunmamaktadır.

Belirtilenlerin tümü ışığında Haksız Fiiller Yasasının 58(1)(d) maddesinin Anayasanın 8 ve 17'inci maddelerine bir- aykırılığı görülmemektedir. Davacılar Anayasanın 8 ve 17'nci maddelerine aykırılıkla ilgili ifade ettiklerinin aynı zamanda Anayasanın 1'inci maddesinde yer alan hukukun üstünlüğü ilkesine aykırılığı da ortaya koyduğu iddiasındadırlar. Davacılar tarafında-n ileri sürülenler Haksız Fiiller Yasasının 58(1)(d) maddesinin Anayasanın 1'inci maddesinde yer alan hukukun üstünlüğü ilkesine aykırılığını ortaya koymaktan uzaktır.

SONUÇ:
Sonuç olarak, Bölüm 148 Haksız Fiiller Yasasının 58(1)(d) maddesinin Anayasanın- 1, 8 ve 17'nci maddelerine aykırı olmadığına oybirliği ile karar verilir.




Nevvar Nolan Mustafa H. Özkök
Başkan Yargıç



Gönül Erönen Seyit A. Bensen Necmettin Bostancı
Yargıç Yargı-ç Yargıç


18 Haziran, 2009




7






Full & Egal Universal Law Academy