Anayasa Mahkemesi Numara 7/1992 Dava No 3/1992 Karar Tarihi 10.06.1992
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 7/1992 Dava No 3/1992 Karar Tarihi 10.06.1992
Numara: 7/1992
Dava No: 3/1992
Taraflar: Uyar Ticaret ile Veli Yakupoğulları vd
Konu: 51/84 sayılı Polis Örgütü yasasının 139. maddesinin Anayasaya aykırılığı....
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 10.06.1992

-D. 3/92Anayasa Mahkemesi:7/92

Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti:Salih S. Dayıoğlu.Başkan, N.Ergin Salahi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay, Taner Erginel.

Lefkoşa Kaza Mahkemsi tarafından 2362/90 sayılı Hukuk dav-asında (Davacı: Uyar Ticaret Ltd. ile Davalı:l. Veli Yakupoğulları, Kalavaç ve diğerleri arasında) sunulan konu.

Davacı Müstedi tarafından Rifat Çomunoğlu.

Davalı Müstedialeyh tarafından Mehmet A. Şefik.


KARAR





KONU:
51/84 sayılı Polis Örgütü (Ku-ruluş, Görev ve Yetkileri) Yasasının 139. maddesinin l. fıkrasının Anayasanın 8. ve 142. Maddelerine aykırı olup olmadığı.


I.OLAY :
Lefkoşa Kaza.Mahkemesinde açılan 2362/1990 sayılı bir hukuk davasında havaleyi isteyen davacı şirket, bir polis mensubu ol-an davalı aleyhine 29.1.1991.tarihinde 1.386.000 TL ve bu meblağ üzerinden 15.8.90 tarihinden tediye tarihine kadar %68 faiz ve dava masrafları için hüküm aldı. Hükümlü borcunu ödemediği için davalı aleyhine taşınır mal müzekkeresi çıkarıldıysa da müzekker-e icra edilmeden iade edildi. Daha sonra ise davacı şirket,hükümlü alacağlnı tahsil etmek için davalı aleyhine taksit istidası dosyaladı.İlk Mahkeme, davalının mali durumunu tetkik edip bu hususta bir bulguya vardıktan sonra davalının aylık kazancını ve da-valının rızasını da dikkate alarak davalıya hükümlü borcunu iki taksitte ödemesini emretti.

Davalının ödeme gücü olduğu halde Mahkemenin vermiş olduğu ve yukarıda sözü edilen ödeme emrine riayet etmediği gerekçesiyle, davacı dosyaladığı bir istida ile d-avalının on iki ayı geçmeyen bir süre için hapsolunmasını talep etti. İstidanın duruşması asnasında.




davacı-müstedi, bir hukuk davasında bir polis mensubu aleyhine alınan hükmün icrası aşamasında bu gibi polis mensubunun hapsolunamıyacağını öngören 51/-84 sayılı Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasasının 139. maddesinin 1.fıkrasının Anayasanın 1., 8. ve 142. maddelerine aykırı olduğunu iddia ederek, konunun Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sunulmasi isteminde bulundu. İlk Mahkeme de -sözü edilen fıkranın önündeki ihtilafın hallinde etken olduğu kanaatine vardı ve istemi olumlu karşıladı ve bu konuda Yüksek Mahkemenin, Anayasa Mahkemesi olarak, kararını verinceye dek önündeki sair işlemleri durduttu.


II. iDDİANlN GEREKÇESİ:
1. Davacı -Mûstedinin iddialarının gerekçesi özetle şöyledir: Anayasanın 9. maddesi Devletin sair hususlar yanınıda hukukun üstünlüğü ve sosyal adalet ilkelerine bağlı bir Cumhuriyet olduğunu vurgular. Hukukun üstünlüğü ayırım yapılmdan herkesin statüsü ne olursa ols-un, yasalar önünde eşit olduğunu içerir. Ayni şekilde, Anayasanın 8. maddesinde ifadesini bulan eşitlik ilkesi de, herkesin yasalar önünde eşit olduğunu ve herhangi bir sınıfa ayrıcalık tanınamayacağını öngörmektedir. Hükümlü borçlu olan bir polis mensubu -ile polis mensubu olmayan diğer bir hükümlü borçlu arasında hükmün icrası aşamasında herhangi bir ayrıcalık olmamasi gerekir. Böyle bir ayrıcalığı öngören 51/84 sayılı yasanın 139. maddesinin 1. fıkrası Anayasanın 1. ve 8. maddelerine aykırıdır.

Sözü edil-en fıkra ayrıca Mahkeme emirlerine uymayan herhangi bir kişiyi hapsetme yetkisinden yoksun kıldığı için Mahkeme emirlerine uymayanların cezalandırılacağını öngören Anayasanın 142. maddesine de aykırıdır.

2. Davalı Müstedialeyhin iddialarının gerekçesi öze-tle şöyledir: İlgili fıkranın Anayasanın 142. maddesine aykırı olduğu görüşüne katılırız. Konu fıkranın amacı sülh ve sukünu korumakla görevli polis mensuplarının hapsolunmaları önlemekle onların halk nazarında küçük düşürülmelerini önlemektir.




III. İL-GİLİ YASA METİNLERİ:

"Madde 139. herhangi bir hukuk davasında aleyhine hüküm verilen bir polis mensubu, bu hükmün icrası aşamasında hapse konulamaz"


IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:
"madde 1.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, sosya-l adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir Cumhuriyettir.

Madde 8.
-(1)Herkes, hiçbir ayırım gözetilmeksizin ,Anayasa ve yasa önünde eşittir.Hiçbir kişi,aile,zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.
-
(2)Devlet organları ve yönetim makamları, bütün işlemlerinde
yasa önünde eşitlik ikesine uygun olarak hareket etmek ve ayrıcalık yapmamak zorundadırlar.

(3)Ekonomik bakımdan güçsüz olanların Anayasa ve y-asalar ile elde ettikleri veya edecekleri kazanımlar, bu madde ileri sürülerek ortadan kaldırılamaz.

Madde 142.
Yüksek Mahkeme veya herhangi bir mahkeme, bir karar veya emrine uymayan herhangi bir kişiyi , sözkonusu karar veya emre uyuncaya kadar ve -herhalde on iki ayı aşmayan bir süre için hapsetme yetkisine sahiptir.
V.İNCELEME

Taraflarca ileri sürülen sav ve görüşler ile ilgili yasa ve Anayasa metinleri incelemek gereği düşünüldü:

Fasıl 6, Hukuk Usulü Yasasının 82. maddesi bazı hal ve koşu-lların oluşması halinde hükümlü bir borçlunun oniki ayı geçmeyen bir süre için hapsolunabilieceğini öngörmektedir. Sözü edilen maddede hükümlü borçlular arasında bir ayırım yapılmamaktadır.

Yukarıya aktarılan 51/84 sayılı Polis Örgütü (Kuruluş, Görev - ve Yetkileri) Yasasının 139. .maddesinin (1). fıkrası ise herhangi bir hukuk davasında, aleyhine hüküm verilen bir polis mensubunun, böyle bir hükmün icrası aşamasında hapsolunamıyacağına mütedair kural içermektedir. Bu durumda polis mensubu lehine bir ay-rıcalık yaratıldığı hemen göze çarpmaktadır. Diğer bir ifade şekli ile alelade bir hükümlü borçlu ile polis mensubu olan bir hükümlü borçlu arasında bir eşitsizliğin olduğu yadsınamaz. Ancak gerek öğretide ve gerekse geçmiş bir çok kararlarımızda vurgulan-dığı gibi böyle bir yasal düzenleme


Haklı nedenlere dayanıyorsa o vakit Anayasann 8. maddesinin öngördüğü eşitlik ilkesine aykırı hareket edildiği söylenemez.


Havalenin duruşması esnasında Davalı Müstedialeyhi temsil eden Başsavcılı böyle b-ir ayrıcalığı öngören düzenlemenin haklı nedene dayandığını ve bu haklı nedeninde, genelde polis mensuplarının halk nazarında saygınlıklarının korunmasında bulunbileceğini iddia etti.


Başsavcılığın bu iddia ve görüşüne itibar etme olanağı yoktur. - Nizam ve asayişi korumakla görevli bir polis mensubunun bir hukuk davasından doğanu borcu için hapsolunması en son arzu edilen bir husustur. Ancak ayni şey alelade bir vatandaş için de geçerlidir. öte yandan, halk nazarında -saygın bir yeri olan veya olması gereken bir polis mensubuna hürriyet bağlayıcı bir cezanın uygulanmamasının bu gibi polis mensuplarının borçlarını ödememelerinde adeta teşvik unsuru olabileceği ve bunun da polisin saygınlığına gölge düşüreceği kuşkusuzdur-. Polis Örgütünün saygınlığı polis mensuplarının borçlarının tahsilinde ancak diğer vatandaşlarla eşit düzeyde tutulduğunun görülmesiyle korunabilir. Bunun aksinin savunulması yani bir polis mensubunun, aleyhine hükmolunan hükümlü borcunu özel ayrıcalığına- güvenerek ödememesi polisin itibar ve saygınlığından çok şey kaybettirir.

Yukarıda söylenenler ışığında başsavcılığın ileri sürdüğü iddia va görüş haklı bir neden sayılamaz. Bu durumda havele konusu yasal düzenlemenin Anayasanın 8. maddesine aykırı- olduğuna karar verilmesi gerekir.



Havaleyi Anayasanın 8. maddesi açısından sonuçlandırdıktan sonra ilgili fıkranın Anayasanın 1. ve 142. maddesi açısıdan incelenmesine gerek kalmamıştır.




SONUÇ :

Sonuç olarak 51/84 sayılı Polis Örgütü (Kuru-luş, Görev ve Yetkileri) Yasasının 139. maddesinin (1). fıkrasının Anayasanın 8. maddesine aykırı olduğuna ve bu nedenle ayni fıkranın Anayasanın 1. ve 142. maddelerine aykırı olup olmadığına karara bağlanmasına gerek bulunmadığına, oybirliği ile karar ver-ildi.


(Salih S. Dayıoğlu) (N.Ergin Salahi)
Başkan Yargıç



(Niyazi F. Korkut) (Aziz Altay) (Taner Erginel)
Yargıç Yargıç yargıç



10 Haziran 1992












Full & Egal Universal Law Academy