Anayasa Mahkemesi Numara 6/1976 Dava No / Karar Tarihi 25.08.1976
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 6/1976 Dava No / Karar Tarihi 25.08.1976
Numara: 6/1976
Dava No: /
Taraflar: Sabri Mehmet ile Rüştiye Ali
Konu: 6/75 ve 2/76 sayılı yasaların Anayasaya aykırılığı konusu
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 25.08.1976

- Anayasa Mahkemesi 6/76
(İstida No. 35/74; Lefkoşa)
ANAYASA MAHKEMESİ OLARAK OTURUM YAPAN
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti: M. Necati Münir Ertekün, Başkan, Ülfet Emin, Ahmed İzzet, Şakir Sıdk-ı İlkay ve Salih S.Dayıoğlu.

Anayasa'nın 114. maddesi hakkında
ve
Lefkoşa Borç Tanzim Mahkemesi tarafından 35/74 sayılı (Sabri Mehmet ile Rüştiye Ali arasındaki) İstidada sunulan konu.


Müstedi namına: Cebbar Niyazi tarafından Işılay Enver.
Müstedaal-eyh namına: Kıvanç M. Riza.
Amicus Curiae olarak Başsavcı namına: Münür Akil.

----------

K A R A R
35/74 sayılı İstidanın duruşmasında Müstedaaleyhin avukatı 6/1975 ve 2/1976 sayılı Yasaların Anayasa'ya ve bilhassa 27. maddeye aykırı olduğunu ileri süre-rek, Anayasa'nın 114(1) maddesi uyarınca Anayasa'ya aykırılık konusunun Anayasa Mahkemesine sunulmasını talep etti.

Lefkoşa Borç Tanzim Mahkemesi olarak oturum yapan Lefkoşa Kaza Mahkemesi, Müstedaaleyh avukatı tarafından ileri sürülen Anayasa'ya aykırıl-ık hususunun İstidanın karara bağlanmasında etkisi olabilen bir husus olduğu kanaatına vardığından konuyu, karara bağlamak üzere, Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan Yüksek Mahkemeye sunmuştur. Sunulmuş olan ve karara bağlanması istenen soru aynen şöyle-dir:
"6/75 ve 2/76 sayılı Yasaların Anayasa'ya ve bilhassa 27'inci maddesine aykırı olup olmadığı."


6/1975 sayılı Mutazarrır Borçlular Kuralı Uyarınca Açılmış Davaların Ertelenmesi Kanununun esas hüküm ihtiva eden tek maddesi olan 2. maddesi aynen şöyl-edir:-
"Davaların2. 1973 Mutazarrır Borçlular (Borç
ertelenmesi.Tanzim ve İktisadî İstismarı Önleme) Kuralı uyarınca açılmış olan davaların duruşması 30 Eylül 1975 tarihine kadar durdurulur."


2/1976 sayılı Yasanın 2 ve 3. maddeleri 6/1975 sayılı Yas-anın yukarıda iktibas edilen 2. maddesini şu şekilde değiştirmiştir:-
Esas Yasanın 2. maddesinde yer alan "1975" tarihi yerine "1976" tarihi konmuştur.
Esas Yasanın 2. maddesine aşağıdaki şart bendi konmuştur:-
"Ancak mutazarrır borçlu olduğunu iddia eden- kişinin başvurması halinde bu madde kuralları uygulanmaz."


Müstedaaleyh avukatının iddiasına göre, Anayasa'nın 27. maddesi altında herkesin, hak ve yükümlülüklerinin karara bağlanmasında Mahkemelere müracaat etme ve davalarının makul bir süre içerisind-e adil ve açık bir surette dinlenip karara bağlatma hakkı olduğundan, ilgili Yasaların öngördüğü şekilde davaların duruşmalarının sene be sene otomatik olarak ertelenmeleri bu hakkı ihlâl eder ve dolayısıyle o Yasalar Anayasa'ya aykırıdır. Müstedaaleyhin -avukatı, Mahkemeler huzurunda olan davaların bu şekilde sene be sene Yasama organı tarafından ertelenmesinin Yargı organlarının yetkilerine bir nevi tecavüz olduğunu ve Yasama organı mutazarrır borçluların sorunlarını ve şimdiki durumlarını düzenlemek isti-yorsa bunun mahkemelerde askıda bulunan davaları sürelerle ertelemek yolu ile değil de konunun esasına iğilerek ayrıntılı ve esaslı bir şekilde yasalar ile yapılması gerektiğini iddia etmiştir.

Müstedi avukatı ise, zararlı borçlularla göçmenlerin korunma-sı ile ilgili olan Anayasa'nın 125. maddesine değinerek, Yasama organının bu konularda yasa koyma yetkisi olduğunu ve 6/1975 ile 2/1976 sayılı Yasaların, Anayasa'nın 6 ve 125. maddeleri göz önünde tutulduğunda Anayasa'nın 27. maddesine aykırı olmadığını id-dia etti. Müstedi avukatı, temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunulmadan kısıtlanmasını mümkün kılan Anayasa'nın 6. maddesi ile ilgili olarak, herhangi bir temel hak ve özgürlüğün geçici olarak kısıtlanmasının, o hak ve özgürlüğün bu madde anlamında özüne- dokunulduğu manasında alınamayacağını iddia etmiştir.

Başsavcı namına amicus curiae olarak bulunan savcı da müstedi avukatının görüşlerine katıldığını bildirerek, 6/1975 ile 2/1976 sayılı Yasaların Anayasa'nın 27. maddesinin özüne dokunmadıklarını ve An-ayasaya aykırı olmadıklarını iddia etmiştir.

Mahkememize sunulan Anayasa'ya aykırılık konusu ile başlıca ilgili olan Anayasa'nın hükümleri 6, 27 ve 125. maddeleridir. Bu maddelerin hükümleri aynen şöyledir:-
"Temel Hak ve Özgürlüklerin Özü, sınırlanması- ve kötüye kullanılmaması:
Madde 6.
Temel hak ve özgürlükler, özüne dokunmadan, kamu yararı, kamu düzeni, genel ahlâk, sosyal adalet, ulusal güvenlik, genel sağlık ve kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak gibi nedenlerle ancak yasalarla kısıtlanabil-ir."


"Hak Arama Özgürlüğü ve Yasal Yargı Yolu:
Madde 27.
Hiçbir kimse, bu Anayasa ile veya bu Anayasa gereğince kendisine gösterilen mahkemeye başvurmak hakkından yoksun bırakılamaz. Her ne ad altında olursa olsun adlî komisyonlar veya istisnaî mahkemel-er oluşturulması yasaktır.
Herkes, medenî hak ve yükümlülüklerinin veya kendisine karşı yapılan bir suçlamanın karara bağlanmasında, yasa ile kurulan bağımsız, tarafsız ve yetkili bir mahkeme tarafından, makul bir süre içinde âdil ve açık bir surette davan-ın dinlenmesi hakkına sahiptir. Karar gerekçeye dayanır ve açık bir oturumda okunur. Ulusal güvenlik, Anayasal düzen, kamu düzeni, kamu güvenliği veya genel ahlâk yararına olduğu veya küçüklerin çıkarları veya tarafların özel hayatlarının korunması için -gerekli olduğu veya mahkemece, yayının adaletin sağlanması için zararlı görüldüğü özel durumlarda, basın mensupları ve halk, mahkeme kararıyle duruşmanın tamamına veya bir kısmına sokulmayabilir.
Herkes-
mahkeme önüne çıkarılması nedenlerinin kendisine bil-dirilmesi;
davasını mahkemeye sunmak ve bunu hazırlamak için gerekli zamana sahip olmak;
delillerini göstermek veya göstertmek veya tanıkların yasaya uygun olarak sorguya çekilmesini istemek;
(ç)kendi seçtiği bir hukukçu tutmak ve adaletin sağlanması için- gerekli görülüyorsa, yasanın gösterdiği şekilde kendisine parasız bir hukukçu atanması;
mahkemede kullanılan dili anlayamadığı veya konuşamadığı takdirde, bir tercümanın yardımından parasız yararlanmak,
hakkına sahiptir."


"Zararlı Borçlularla G-öçmenlerin Korunması:
Madde 125.
Bu Anayasa'nın 36. maddedeki kurallarına bakılmaksızın, Türk Toplumunun Ulusal Direnişi uğruna veya direniş sırasında göç eden veya doğrudan doğruya veya dolayısıyle zarara uğrayan yurttaşları koruma amacıyle gerekli sosy-al, ekonomik, malî ve diğer tedbirler yasa ile düzenlenir."


Anayasa'nın 125. maddesi Türk Toplumunun Ulusal Direnişi uğruna veya direniş sırasında göç eden veya doğrudan doğruya veya dolayısıyla zarara uğrayan yurttaşları korumak amacıyle gerekli sosyal-, ekonomik, malî ve diğer tedbirlerin yasa ile düzenlenmesi için Yasama organına yetki vermektedir. Hiç şüphe yoktur ki Yasama organı, Anayasa'nın vermiş olduğu bu yetkiyi kullanırken, Anayasa'nın 6. maddesi uyarınca hak arama özgürlüğü ve yasal yargı yol-u hakkı da dahil, herhangi bir temel hak ve özgürlüğü, özüne dokunmadan, kamu yararı, kamu düzeni, genel ahlâk, sosyal adalet, ulusal güvenlik, genel sağlık ve kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak gibi nedenlerle kısıtlayabilir.

Anayasa'nın 27. madd-esinin (2). fıkrası herkese, medeni hak ve yükümlülüklerinin veya kendisine karşı yapılan bir suçlamanın karara bağlanmasında, yasa ile kurulan bağımsız, tarafsız ve yetkili bir mahkeme tarafından, makul bir süre içinde adil ve açık bir surette davanın din-lenmesi hakkını vermiştir.

21/1973 sayılı 1973 Mutazarrır Borçlular (Borç Tanzim ve İktisadi İstismarı Önleme) Kuralı uyarınca Borç Tanzim Mahkemelerinde açılmış olan davaların duruşmalarını önce 30 Eylül 1975 ve daha sonra 30 Eylül 1976 tarihlerine kada-r 6/1975 ve 2/1976 sayılı Yasalarla durdurulmaları Anayasa'nın 27. maddesinin (2). fıkrası ile verilmiş olan hakka tecavüz edilip edilmediğini incelememiz gerekir. Anayasanın 6. maddesi temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasını mümkün kılarken, o kısıtlam-anın ilgili temel hak ve özgürlüğün özüne dokunulmaması koşulunu da koymuştur. Kanaatımızca, Yasama organı, Anayasa'nın 125. maddesi uyarınca zararlı borçluların sorunlarını esaslı bir şekilde ele alarak o maddenin öngördüğü gibi içinde bulunduğumuz ortam-a göre gereken tedbirleri almak amacıyle sorunu yasa ile düzenleme yoluna gidecek ve 125. maddenin öngördüğü yasa veya yasalar makul bir süre zarfında gerçekleşecek olursa o zaman böyle bir makul süre zarfında konu ile ilgili adli işlemlerin esasa mütealli-k yasaların konmasına kadar geçici olarak ertelenmesi, Anayasa'nın 6. maddesi anlamında, temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunulmamış olabilir. Fakat Anayasa'nın 125. maddesinin öngördüğü esasa müteallik yasaların makul bir süre zarfında yürürlüğe girmes-i için herhangi bir çalışma yapılmaksızın borç tanzim davaları sene be sene ilânihaye erteleme yoluna gidilirse, kanaatımızca Anayasa'nın 27. maddesinin öngördüğü temel hak ve özgürlüklere tecavüz edilmiş olur.

Yukarıda söylenenlerden anlaşılacağı gibi, -herhangi bir adli işlemin Yasa ile ertelenmesinin Anayasa'nın 27. maddesine aykırı olup olmaması, konunun ahval ve şeraiti altında bir derece meselesidir. Konunun ahval ve şeraitine göre, o konunun makul bir süre içinde yasa ile düzenlenmesi gerçekleşmek -üzere iken, askıda bulunan adli işlemlerin makul ve belirli bir süre için geçici olarak ertelenmesi kanaatımızca Anayasa'nın 27. maddesinin öngördüğü temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunmaz. Fakat ilgili konuyu yeniden düzenleyecek yasa veya yasaların n-e zaman yapılacağı bilinmezken adli işlemlerin zaman be zaman ilânihaye ertelenmesi kanaatımızca Anayasa'nın 27. maddesine aykırı olur.

6/1975 ve 2/1976 sayılı Yasalar, ilgili davaları birinci Yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 10 Nisan 1975 ile 30 Eyl-ül 1976 tarihleri arasındaki süre için ertelemiştir. Federe Devletimizin Anayasası halkoylaması ile tasvip olunarak ancak 17 Haziran 1975 tarihinde yürürlüğe girmişti. Toplumumuzun 1975 yılının ilk kısmında yeni Federe Devletimizin oluşumu ve yeni Anayas-a'nın hazırlanması ile ve 1976 yılının Ocak ve Şubat ayları hariç şimdiye kadar geçmiş olan aylarda yerel kuruluş organları, Devlet Başkanı ve milletvekili seçimleri ile meşgul olduğunu, eski Yasama organı olan Kurucu Meclisin son aylarda seçimlerden dolay-ı faaliyet gösteremediği ve Anayasa'ya göre yapılacak olan yasaların sayısı göz önünde tutulduğunda, kanaatımızca ilgili davaların bu ahval ve şerait altında, 30 Eylül 1976 tarihine kadar ertelenmesi makul sayılabilir ve bu ertelemenin Anayasa'nın 27. madd-esinin öngördüğü temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunulmuş olmaz. Fakat yukarıda da söylenenlerden görüleceği gibi bu gibi ertelemeler yukarıda izah edilen koşullar dışında yapılacak olursa, o zaman Anayasa'nın 27. maddesinin öngördüğü
temel hak ve özg-ürlükler ihlâl edilmiş olur ve bu gibi ertelemeleri öngören yasalar da o zaman Anayasa'ya aykırı olur.

Netice itibarı ile 6/1975 ve 2/1976 sayılı Yasalar, Anayasa'nın 27. maddesine aykırı değildir.



(M. Necati Münir Ertekün) (Ülfet Emin)
Başkan- Yargıç





(Ahmed İzzet) (Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu)
YargıçYargıç Yargıç


25 Ağustos, 1976.





-


6



-


Full & Egal Universal Law Academy