Anayasa Mahkemesi Numara 5,6,7/1999 Dava No 4/1999 Karar Tarihi 02.12.1999
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 5,6,7/1999 Dava No 4/1999 Karar Tarihi 02.12.1999
Numara: 5,6,7/1999
Dava No: 4/1999
Taraflar: Hilmi Özen ile Bakanlar Kurulu
Konu: 25/99 sayılı Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik Yasası)nın 3,4 ve 5. Maddelerinin anayasaya aykırılığı iddiası - Yasaların ileriye dönük olarak uygulanması – Kazanılmış hak – Yasa ile verilen hakların yasa ile geri alınabilmesi
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 02.12.1999

-D.4/99 Birleştirilmiş
Anayasa Mahkemesi 5/99, 6/99 ve 7/99

Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, Başkan, Celâl Karabacak, Metin A. Hakkı, Nevvar Nolan, Mu-stafa H. Özkök.

Anayasanın 148. maddesi tahtında.

Anayasa Mahkemesi 5/99
Yüksek İdare Mahkemesi tarafından 27/99 sayılı YİM davasında (Davacı: Hilmi Özen, Lefkoşa ile Davalı: Bakanlar Kurulu ve/veya Başbakanlık vasıtasıyle K.K.T.C. Lefkoşa.) aras-ında.

Davacı namına Avukat Fuat Veziroğlu
Davalı ve Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Behiç Öztürk
İlgili Şahıslar namına Avukat Ergin Ulunay.


Anayasa Mahkemesi 6/99
Yüksek İdare Mahkemesi tarafından 29/99 sayılı YİM davasında (Davacı: Yüksel Tücc-aroğlu-Lefkoşa ile Davalı: Bakanlar Kurulu veya Başbakanlık vasıtasıyle K.K.T.C. Lefkoşa) arasında.

Davacı namına Avukat Fuat Veziroğlu
Davalı ve Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Behiç Öztürk
İlgili Şahıslar namına Avukat Ergin Ulunay.


Anayasa Ma-hkemesi 7/99

Yüksek İdare Mahkemesi tarafından 30/99 sayılı YİM davasında (Davacı: Işılay Arkan, Lefkoşa ile Davalı: Bakanlar Kurulu veya Başbakanlık vasıtasıyle K.K.T.C. Lefkoşa.) arasında.

Davacı namına Avukat Fuat Veziroğlu
Davalı ve Başsavcılık adına- Kıdemli Savcı Behiç Öztürk
İlgili Şahıslar namına Avukat Ergin Ulunay.



K A R A R
KONU:
25/99 sayılı Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik Yasası)nın (bundan sonra metin başka türlü gerektirmedikçe sadec-e ilgili Yasa olarak anılacaktır) 3, 4 ve 5.maddelerinin Anayasanın 1 ve 17. maddelerine aykırı olup olmadığı.

I.OLAY:
Birleştirilmiş olarak dinlenen havalelerde olay ile ilgili olgular aşağıya çıkarıldığı gibidir.

YİM 27/99, 29/99 ve 30/99 sayılı dav-alardaki davacılar 29.1.1997 tarihinde zamanın Bakanlar Kurulu tarafından alınan bir kararla üç yıl için Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu (bundan sonra sadece Kurul olarak anılacaktır) Üyeliğine atandılar. 3 Mart 1999 tarihinde yeni bi-r Bakanlar Kurulu E-257-99 sayılı bir Kararla davacıların üyelik görevine son vererek yerlerine ilgili şahısları atadı. Davacılar Bakanlar Kurulunun kendilerini görevden alma işlem ve kararı aleyhine 10 Mart 1999 tarihinde Yüksek İdare Mahkemesi olarak ot-urum yapan Yüksek Mahkemeye başvurdular ve Mahkemeden Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararların hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar vermesini taleb ettiler.

Bu meyanda 4.6.1999 tarih ve 71 sayılı Resmi Gazetenin-
Ek 1'inde 73/91 sayılı Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasasının -bundan sonra sadece Esas Yasa olarak anılacaktır- bazı maddelerini değiştiren yukarıda sözü edilen İlgili Yasa yayınlandı. Bu Yasa, Kurul Üyeli-ğinin sona ermesine veya erdirilmesine ilişkin Esas Yasada var olan nedenlere ek olarak Bakanlar Kuruluna da Kurul
Üyelerinin görevlerine son verme yetkisi verdi. İlgili Yasa 4.6.1999 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmasına rağmen 5.maddesi ile Yasanın y-ürürlüğe giriş tarihi 1 Mart 1999 olarak belirlendi. Davanın Yüksek İdare Mahkemesi huzurunda duruşması esnasında davacılar, sözü edilen davalarının askıda bulunduğu bir zamanda kendilerini görevden alma yetkisini veren İlgili Yasanın 3 ve 4.maddeleri ile- bu Yasanın yürürlüğe giriş tarihini geriye dönük olarak öngören 5.maddesinin Anayasayanın 1 ve 17.maddelerine aykırı olduğunu iddia ederek konunun Anayasa Mahkemesine havale edilmesini taleb ettiler. Mahkeme de sözü edilen Yasanın ilgili maddelerinin tar-aflar arasındaki ihtilâfın hallinde etken olduğu kanısına vardı ve istem doğrultusunda havaleleri yaptı.

II.İDDİANIN GEREKÇESİ:
I. Davacıların iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:
Davacılar, Bakanlar Kurulunun almış olduğu kararla Kurul üyeliğinden a-lınmakla meşru hakları haleldar olduğu gerekçesiyle Yüksek İdare Mahkemesine başvurmuşlardır. Bakanlar Kurulu bu kararı 3.3.1999 tarihinde almıştı. Halbuki 3.3.1999 tarihinde yürürlükte olan Esas Yasada Bakanlar Kurulunun davacıları görevden alma yetkisi- yoktu. Bu nedenledir ki 10.3.1999 tarihinde davacılar dava açıp yukarıda sözü edilen talepte bulundular. Davacılar Kurulda 3 yıl için görev yapma hakkına haizdiler. Yasama Meclisi İlgili Yasayı kabul etti ve bu Yasa 4.6.1999 tarihinde Resmi Gazetede ya-yınlandı. Bu Yasa iki önemli yenilik getirdi: Birincisi, ilk defa olarak Bakanlar Kuruluna Kurul Üyelerini görevden alma yetkisi verdi. İkincisi ise İlgili Yasanın yürürlüğe giriş tarihini 1.3.1999 olarak belirledi. Yani İlgili Yasa ile getirilen değiş-iklikle, davacıların önceki mevzuat altında almaya hak kazandıkları haklarını almalarından yoksun bırakıldılar. Davacılar önceki mevzuat altındaki haklarını almak için dava açmışlardır. Dava açıldıktan sonra İlgili Yasanın geriye dönük olarak uygulanması-yla davacıların muktesep haklarına tecavüz edilmiştir. Anayasanın 1.maddesi sair hususlar yanında hukukun üstünlüğünü öngörmektedir. Muktesep haklarının korunması, onlara saygı duyulması hukukun üstünlüğü ilkesinin bir parçasıdır. Bu nedenle İlgili Yasa-nın 3, 4 ve 5.maddeleri Anayasanın 1.maddesine aykırıdır. Ayrıca hukuk devleti ilkesine göre Yasalar objektif olmalıdır. Halbuki İlgili Yasa sadece davacıların görevden alınmalarına yönelik olup objektif nitelikten tamamen yoksundur.

Davacılar, Anaya-saya aykırılık iddialarında Anayasanın 17.maddesini konu etmekten vazgeçtiler.

II. Davalının iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:
İlgili Yasanın geriye dönük olduğu tartışılamaz. Bu Yasa ile Bakanlar Kuruluna verilen yetki yine bu Yasanın 5.maddesin-in hükümleri ışığında 1.3.1999 tarihine dönük olduğu doğrudur. Ne var ki Davacıların muktesep hakları yoktur. Yaptıkları görev yaşantılarını etkileyen bir görev değildir. Memur statüsünde sayılmazlar. Görevleri onursal niteliklidir ve tamamen geçicidir-. Bu nitelikli bir görevin davacılara, kazanılmış hak kazandırdığı söylenemez. Kazanılmış hakları olmadığına göre olmayan bir hakkının da ihlâlinden söz edilemez.

III. İlgili Şahısların iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:
İlgili Yasanın davacıları-n davasında uygulanmasına olanak yoktur. Yasa ileriye dönüktür. Nitekim bu Yasada davacıların görevlerine son verildiği hususunda herhangi bir madde yoktur. Dolayısıyle davacıların kazanılmış hakları olduğu ve bu Yasadan etkilendikleri söylenemez.

III.- İLGİLİ YASA METİNLERİ:
25/99 sayılı Yasanın 3, 4 ve 5. maddeleri aynen şöyledir:
"3. Esas Yasa, 10'uncu maddesinin (7)'nci fıkrasından hemen sonra aşağıdaki yeni (8)'inci fıkra eklenmek suretiyle değiştirilir.
Bakanlar Kurulu kararıyla görevde-n alınmaları halinde.

4. Esas Yasa, 11'inci maddesinin (4)'üncü fıkrasından hemen sonra aşağıdaki yeni (5)'inci fıkra eklenmek suretiyle değiştirilir.
Bakanlar Kurulu kararıyla görevlerine son verilmesi halinde.

5. Bu Yasa, 1 Mart, 1999 tarihin-den başlayarak yürürlüğe girer.

IV. İLGİLİ ANAYASA METNİ:
"Madde 1.
-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir Cumhuriyettir. -


V. İNCELEME:
Konu, ileri sürülen görüş ve iddialar, ilgili Yasa ve Anayasa metinleri ışığında incelenip gereği düşünüldü.

Bu havalede kararlaştırılması gereken konu davacıların kazanılmış haklarının söz konusu olup olmadığı ve havale konusu edilen- İlgili Yasanın ilgili maddelerinin bu hakları olumsuz yönde etkileyip etkilemediğidir.

Hiç kuşkusuz, davacılar, Yönetim Kuruluna Üye atandıkları zaman bu atama keyfi değil, geçerli mevzuatın ilgili hükümleri uyarınca yapılmıştı. Üyelikleri dolayısıyl-e parasal bir kazançları olmaması görevin önem veya niteliğini etkilemez.

Vakıflar ve Din İşleri Dairesinin son derece önemli bir birim ve görevleri bulunduğunu burada uzun boylu anlatmaya gerek duyulmamaktadır.

Davacılar Yönetim Kurulu Üyeliklerine- atandıkları zaman, Kurulda görev yapmaya hak kazanmışlardı. Bu haklarından, sadece değiştirilmiş şekliyle 73/91 sayılı Esas Yasanın 9, 10 ve 11.maddeleri uyarınca yoksun bırakabilirdi. Bakanlar Kurulunca görevden alındıkları 3.3.1999 tarihinde Esas Yasa- Bakanlar Kuruluna davacıların görevlerine son verme yetkisini tanımamıştı. Esasen bu nedenledir ki davacılar Bakanlar Kurulu Kararını iptal etmek için dava açmışlardı.

AM 20-25/81 ve 27/81 D.22/81 sayılı davada Mahkeme yasaların ileriye dönük uygula-nması ve yürürlüğe girmezden önceki durumlara uygulanmaması konusunda şunları söyledi:
"Genel hukuk ilkesine göre bir yasanın zaruri haller dışında ileriye dönük olarak uygulanması ve yasa yürürlüğe girmezden önceki durumlara uygulanmaması gerektiği daha- önce açıklanmıştır. Bu ilke kazanılmış haklara saygı gösterilmesi gerektiği ilkesine dayanmaktadır. Kazanılmış hakkın ne olduğunun tarifinin yapılması güçtür. Ancak kazanılmış hak kavramının neyi ifade ettiği ve neyi kastettiği daha önce Yüksek Mahkeme-nin Anayasa Mahkemesi olarak verdiği kararlarda açıklıkla belirtilmiştir. Bir hakkın kazanılmış olabilmesi için bir yasanın böyle bir hakkı tanıması yeterli değildir. Bu hakkı temin için hakkı elde etmek isteyen kişinin bir işlem yapması gerekir. Daha ö-nceki kira kontrol yasası uyarınca tahliye alabilmeleri için tanınan hakkı temin etmek için 20/81 sayılı havaledeki davacı dava açmakla bir işlem yapmış bulunmaktadır. Bu gibi durumlarda olan kişiler eski yasa altında davalarının sürdürülmesi ve eski yasa- hükümleri uyarınca karara bağlanma hakkını kazanırlar. Bu hakkın zaruri haller dışında korunması gerekir. Halbuki Anayasaya aykırı olduğu iddia olunan yasa maddesi kişilerin bu gibi kazanılmış haklarını da



herhangi bir zaruri sebep olmaksızın ortad-an kaldırmaktadır. Bu nedenle 20/81 sayılı havalede de Anayasaya aykırı olduğu iddia olunan yasa maddesinin Anayasanın 1.maddesine aykırı olduğuna karar verilmesi gerekir."

Yukarıdaki alıntıda kazanılmış hak konusunda vazedilen ilkeyi benimseriz.

Ö-nümüzdeki konularda da davacılar eski Yasa altındaki haklarını elde etmek için yani kendilerini görevden alan ilgili Bakanlar Kurulu Kararını iptal etmek gayesiyle dava açmışlar ve bu suretle fiilen bir işlem başlatmışlardır. Bu durumda davacıların kazanı-lmış hak niteliğine bürünen bu haklarını ortadan kaldırmaya matuf İlgili Yasanın geriye dönük olarak uygulanmasına olanak yoktur.

Yasama Meclisi Yasa yaparak Yasa ile verilen hakları veya koşulları her zaman değiştirebilir. Yasa ile verilen haklar yasa -ile geri alınabilir. Ancak bütün bunlar zaruri haller dışında ileriye dönük olarak yapılabilir ve kazanılmış haklara da dokunulamaz. Kazanılmış haklara dokunulamıyacağı prensibinin Yönetim hukukunda da uygulama olanağı bulunmaktadır. (Gör. AM 18/80 D.2/-81 s.4.)

Kazanılmış haklara saygı gösterilmesi hukuk devletinin gereklerinden biri olduğu birçok içtihat kararlarında mevcuttur. Anayasamız 1.maddesi "hukuk devletinden" değil de "hukukun üstünlüğünden" söz etmektedir. AM 18/80 D.2/81 sayfa 4'de de -vurgulandığı gibi "hukuk devleti" ile "hukukun üstünlüğü" kavramları arasında herhangi bir ayırım yoktur.

İlgili Yasanın geriye dönük olarak yürürlüğe giriş tarihini saptayan 5.maddesi davacılar tarafından açılan davalarda uygulanamıyacağına göre, Bakanl-ar Kuruluna davacıları veya onların durumunda olanları görevden alma yetkisini veren söz konusu Yasanın 3 ve 4.maddelerinin de ayrıca Anayasaya aykırı olup olmadığının bir karara bağlanmasına gerek yoktur. Çünkü Bakanlar Kurulunun bu yetkisi İlgili Yasanı-n 3.3.1999 tarihine dönük olarak uygulanması halinde ve ancak o zaman davacıların bundan olumsuz yönde etkilenmeleri söz konusu olabilirdi.

Havale bu şekilde sonuçlandırıldıktan sonra konunun Yasaların objektifliği ilkesi açısından da incelenmesine gere-k duyulmamıştır.

VI. SONUÇ:
Sonuç olarak 25/99 sayılı Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Değişiklik Yasasının 5.maddesinin, davacıları etkilediği oranda, Anayasanın 1.maddesine aykırı olduğuna, ve bu karar ışığında- ayni Yasanın 3 ve 4.maddelerinin Anayasaya aykırı olup olmadığının karara bağlanmasına gerek bulunmadığına, oybirliği ile, karar verildi.




(Salih S. Dayıoğlu)(Celâl Karabacak)
BaşkanYargıç




(Metin A. Hakkı) (Nevvar Nolan) (Must-afa H. Özkök)
Yargıç Yargıç Yargıç


2 Aralık 1999
-1


-3-



-


Full & Egal Universal Law Academy