Anayasa Mahkemesi Numara 5/1998 Dava No 4/1998 Karar Tarihi 26.11.1998
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 5/1998 Dava No 4/1998 Karar Tarihi 26.11.1998
Numara: 5/1998
Dava No: 4/1998
Taraflar: Fikret Çavuşoğlu ile K.T.H.Yolları Şti.
Konu: 37775 KİT Yasasının 2. Ve 27. Maddesinin anayasaya aykırılığı iddiası - Sözleşme yapma hakkı – Sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerin kamu yararı amacıyla yasayla sınırlandırılması –KİT –Kamu düzeni ve iyiliğini gerçekleştirmek
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 26.11.1998

-D.4/98 Anayasa Mahkemesi 5/98

ANAYASA MAHKEMESİ OLARAK OTURUM YAPAN
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, Başkan, Celâl Karabacak, Mustafa H. Özkök, Gönül Erönen, Seyit A. Bensen.

Anayasanın 148(1) maddesi tahtında.

Y-üksek Mahkeme tarafından 3/98 sayılı Yargıtay/Hukuk davasında (İstinaf Eden: Fikret Çavuşoğlu ile Aleyhine İstinaf Edilen: K.T.H.Y. Şti. Ltd., arasında) sunulan konu.

İstinaf eden namına Avukat Kıvanç M.Rıza adına Avukat Mustafa Asena
Aleyhine -İstinaf Edilen namına Avukat Ali Dana adına Avukat Osman Ertekün
Amicus Curiae olarak ve Başsavcılık namına Başsavcı Yardımcısı Mehmet Ali Şefik.

---------------

K A R A R

KONU:
37/1975 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri (Yönetim, Denetim ve Gözet-im) Yasasının (bundan sonra başka türlü ifade edilmediği sürece sadece KİT Yasası olarak anılacaktır) 2. maddesinde yer alan "Kamu İktisadi Teşebbüsü" sözcüklerine verilen tanımlamanın ve ayni Yasanın 27. maddesinin Anayasanın 1, 7, 10 ve 46. maddeler-ine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Davacı Lefkoşa Kaza Mahkemesinde açtığı bir dava ile, istihdam edildiği Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY) yönetimi tarafından haksız ve kanunlara aykırı olarak işine son verildiği gerekçesiyle sözü edilen KTHY'dan bazı ta-leplerde


bulundu. Davayı dinleyen Tam Kadrolu Kaza Mahkemesi KTHY'nın bir Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) olmadığı kanaatına vardı ve davayı bu minval üzerine sonuçlandırdı. Davacı bu karardan istinaf etti. İstinafın duruşmasında sair hususlar yanında,- KTHY'nın bir KİT olup olmadığı konu edildi. Neticede, İstinaf Mahkemesi olarak oturum yapan Yargıtay, KTHY'nın bir KİT olduğuna karar verdi. Bunun üzerine aleyhine istinaf edilen KTHY kendisini KİT sayan 37/1975 sayılı Yasanın 2. maddesinde yer alan "Ka-mu İktisadi Teşebbüsü" tanımlamasının ve ayni Yasanın 27. maddesinin, KTHY'nı kapsadığı ve geriye dönük olduğu oranda Anayasanın 1, 7, 10 ve 46. maddelerine aykırı olduğunu iddia ederek konunun Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak sunulmasını talep e-tti. Yargıtay da isteme olumlu yanıt vererek gerekli havaleyi yaptı ve Anayasa Mahkemesinden gelecek yanıta dek, istinaf ile ilgili diğer işlemleri askıya aldı.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
1.Havaleyi isteyen aleyhine istinaf edilenin iddialarının gerekçeler-i özetle şöyledir:

KTHY, Şirketler Yasası altında bir Ltd. Şirket olarak kuruldu ve 4.12.1974 tarihinde kaydını yaptırdı. Bu tarihte yürürlükte olan bir KİT Yasası yoktu. Bu kayıt yapılırken şirketin ana sözleşmesi ve tüzüğünün de kaydı, haliyle, yapıl-dı ve bu tüzük altında çalışmalara başlandı. Tüzük bir şirketin hissedarları ile olan bir tür anlaşmasıdır. Şirketin yönetim biçimi bu tüzük veya anlaşma hükümleri uyarınca yapılmaktadır.







37/1975 sayılı KİT Yasası 5.12.1975 tarihinde yürürlüğe gi-rdi. Bu Yasanın 2. maddesinde yer alan "Kamu İktisadi Teşebbüsü" ibaresi ve 27. maddesinin hükümleri, KTHY'nı KİT saymakla KTHY'nı kendisini tüzüğü ile yönetme konusunda elde
etmiş olduğu kazanılmış hakkından mahrum etti. Kazanılmış hakka tecavüz ettiği- için 37/1975 sayılı Yasanın 2. maddesinin ilgili kısmı ile 27. maddesi Anayasanın 1. maddesinde ifadesini bulan hukukun üstünlüğü kavramına aykırıdır.

Anayasanın 46. maddesi sözleşme hakkını korumaktadır. Sözleşme hakkı sözleşmenin ifasını da içermekte-dir. 37/1975 sayılı Yasa KTHY'nı geriye dönük KİT yapmakla 1974'de yapılan sözleşmenin ifasını da ortadan kaldırmıştır çünkü şirket artık KİT Yasasına göre yönetilecektir. Böyle bir kısıtlamada kamu yararı yoktur.

2.İstinaf eden Davacının iddialarının -gerekçeleri özetle şöyledir:

KTHY'nın ilkin bir şirket olarak ve 37/1975 sayılı Yasadan önce kurulduğu doğrudur. Önemli olan bu şirketin neden kurulduğudur. Barış Harekâtını takib eden gün veya aylarda iletişim açısından Kuzey Kıbrısı dünyaya açmak ger-ekirdi ve o zamanki mevzuata göre böyle bir girişim sadece ve ancak alelade bir Şirket kurulup onu kaydetmekle mümkündü. Başlangıçta güdülen gaye bu teşebbüsü bir KİT olarak gerçek-leştirmekti. Nitekim bu gaye daha sonra 37/1975 sayılı Yasa ile gerçekleş-ti. Hissedarları bir taraftan zamanın Kıbrıs Yönetimi ile diğer taraftan Türkiye'de bir KİT olan Türk Hava Yollarıdır. Zamanın Devlet idarecileri Kuzey Kıbrıs'ın dünyaya açılması gibi önemli bir olayı tamamen keyfi hareket edebilecek alelade bir şirkete -bırakmayı düşünemezlerdi. KTHY hissedarlarının parasal çıkarları haleldar olmamıştır. KTHY'nın kazanılmış haklarının ihlâli de söz konusu değildir.


Anayasanın 46. maddesine de bir aykırılığı yoktur. Sözleşme hakkı sözleşmenin ifasını içerse bile bö-yle bir kısıtlamada kamu yararı vardır. KKTC'nin dış iletişimi münhasıran bir KİT'in denetiminde ve kontrolünde olmasının kamu yararına olduğu kuşkusuzdur.

3.Amicus Curiae olarak Başsavcılığı temsilen hazır bulunan Başsavcı Yardımcısının görüşleri ise ö-zetle şöyledir:

Bu meselede kazanılmış haktan söz etmek olası değildir. Kazanılmış hak, mevzuata uygun bir şekilde yapılıp tekemmül eden bir hak demektir. Geçmişte KTHY yaptığı ve tekemmül ettirdiği işlemler gündeme gelmemektedir. KTHY Tüzüğü-nün kaydı kazanılmış bir hak sayılamaz. Ancak bu tüzük altında yapılan, tamamlanan ve elde edilenler kazanılmış hak olarak telâkki edilebilir.

Anayasanın 46. maddesine de aykırılık yoktur. Bir kısıtlama varsa bu kamu yararına yapılmış bir kısıtlamadır.-

III. İLGİLİ YASA METİNLERİ:
37/1975 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri (Yönetim, Denetim ve Gözetim) Yasasının 2 ve 27. maddeleri aynen şöyledir:

Madde 2.
Bu Yasada metin başka türlü gerektirmedikçe-
"Devlet", Kıbrıs Türk Federe Devletini anlatır.
"K-amu İktisadi Teşebbüsü", tüzel kişiliğe sahip ve faaliyetlerinde özerk olan, sorumlulukları sermayeleri ile sınırlı bulunan, sermayesinin yüzde kırk dokuzu veya daha fazlası,
tek başına Devlete; veya
bir veya birden fazla Kamu İktisadi Teşebbüsüne: veya
K-amu İktisadi Teşebbüsü ile birlikte Devlet, ait olan ve iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere Şirketler Kanunu uyarınca kurulan şirketi anlatır.


"İlgili Bakanlık", Devlet ve Kamu İktisadi Teşebbüsü veya Kamu İştiraklerin fa-aliyet gösterdiği sektör veya kesimden sorumlu Bakanlık veya Bakanlıkları anlatır.
"İştirak", Kamu İştirakini anlatır.
"Kamu İştiraki", sermayesinin yüzde kırk dokuzdan daha azı tek başına Devlete veya Kamu İktisadi Teşebbüsüne veya Devletle bi-rlikte Kamu İktisadi Teşebbüslerine ait bulunan ve Şirketler Kanunu uyarınca, kurulan şirket-lerdeki Devlet veya Teşebbüs paylarını anlatır.
"Teşebbüs", Kamu İktisadi Teşebbüsünü anlatır.
"Ortak Yönetim Kurulu", ilgili Kamu İktisadi Teşebbü-sün-ün Ortak Yönetim Kurulunu anlatır.
Bu madde amaçları bakımından kendi kuruluş Yasasına göre yönetilen Vakıflar ve Din İşleri Dairesi Kamu İktisadi Teşebbüsü sayılır.



IV. İLGİLİ ANAYASA MADDELERİ:
Madde 1.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokra-si, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir Cumhuriyettir.

Madde 7.
Yasalar Anayasaya aykırı olamaz.
Anayasa kuralları, yasama, yürütme ve yargı organlarını, Devlet yönetimi makamlarını ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır-.

Madde 10.
Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahiptir.
Devlet, kişinin temel hak ve özgürlüklerini, kişi huzuru, sosyal adalet ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayacak biçimde sınırlayan siyasal-, ekonomik ve sosyal bütün engelleri kaldırır; insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlar.
Devletin yasama, yürütme ve yargı organları, kendi yetki sınırları içinde, bu Kısım kurallarının tam olarak uygulanmasını sağlamak-la yükümlüdürler.

Madde 46.
Herkes, sözleşme hukukunun genel ilkelerince konan koşullara, kısıntılara, sınırlandırmalara ve yürürlükteki yasalara uymak kaydıyla, serbestçe sözleşme yapma hakkına sahiptir. Ekonomik bakımdan güçlü kişilerin diğer kişileri- istismarı yasa ile önlenir.
Sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükler kamu yararı, kamu düzeni, sosyal adalet ve ulusal güvenlik gibi nedenlerle yasa ile düzenlenebilir ve kısıtlanabilir.




(3)Devlet yasa ile, belirli yörelerdeki sosyal ve ekonomik ger-eksinmeleri ve özellikleri dikkate alarak, konut kiraları konusunda gerekli önlemleri alabilir, kısıtlama ve düzenlemeler yapabilir.


V. İNCELEME:
Anayasaya aykırı olduğu iddia edilen ilgili Yasa maddeleri ile bu iddiaya dayanak olarak gösterilen Anayasa- kuralları ve bunlarla ilgili olarak öne sürülen iddia ve gerekçeler incelendi ve gereği düşünüldü.

Konunun, ilkin, Anayasanın 46. maddesi açısından ele alınması uygun görülmüştür.

Anayasanın 46. maddesi yukarıya çıkarılmıştır. Bu madde, "Sözleşme huk-ukunun genel ilkelerince konan koşullara kısın-tılara, sınırlandırmalara ve yürürlükteki yasalara uymak kaydıyle" serbestçe sözleşme yapmak hakkını güvence altına
almıştır. Sözleşmenin ifası konusu ise A.M.Y. Havale 6/73 sayılı kararda konu edilmişti. S-öz konusu kararın 4. sayfasında Mahkeme, şu kanaata varmıştı:
"Kanaatımızca, Anayasanın 26(1) maddesinde yer alan hüküm şahısların 'serbestçe mukavele yapma hakkını' tam manası ile garanti eder yani gerek mukavele yapma hakkını ve gereks-e mukavelenin ifasını, ayni maddede konulan şartlara tabi olmak koşulu ile garanti eder."

Buna mukabil 9.7.1974 tarihinde verilen A.M.Y Havale 1/74 sayılı başka bir havalede Mahkeme oyçokluğu ile Kıbrıs Anayasasının 26(1) maddesinin sadece serbestç-e mukavele yapmak hakkını "garanti" ettiğini mukavelenin ifasının ise böyle bir garantiden yoksun olduğu kanaatine varmıştı. Mahkeme bu konuda sayfa 3'de şöyle söylemiştir.
"...... bu maddede bu şekilde sarih bir kısıtlama yetkisinin bulunmasına lûzum- görülmemesinin ve bu maddede tanınan "serbestçe mukavele yapmak hakkının" yalnız mukavele hukukunun umumi prensiplerince



konulan şartlar, kısıntılar ve tahditlere tabi tutulmasının nedeni bu maddenin sadece serbestçe mukavele yapmak hakkı-nı garanti etmiş olması ve daha ileriye giderek yapılan mukavelelerin ifasını garanti etmiş olmamasıdır."


Sözü edilen A.M.Y Havale 6/73 ve 1/74 karara bağlanırken Kıbrıs Anayasasının 26(1) maddesi yorumlanmıştır. Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının 2-6. maddesinde K.K.T.C. Anayasasının 46. maddesinin 2. fıkrasına tekabül eden bir fıkra yoktur. Hal böyle olmasına rağmen sözü edilen A.M.Y Havale 6/73 sayılı kararda Mahkeme, Devletin ana gayesinin "kamu düzeni ve iyiliğini" gerçekleştirmek olduğundan ha-reketle, "olağanüstü
durum veya zaruri halin meydana gelmesi halinde 'kamu iyiliğini' sağlamak ve korumak amacı ile" Devletin bazı tedbirleri alması gerektiğini vurgulayarak ve kamunun acil ihtiyaçlarını karşılamak için sözleşmelerin ifası hususunda
geçi-ci olarak bazı çareler ve tedbirler almakla görevli olduğu kanaatına varmıştı. Mahkemeye göre böyle bir acil durum, kuraklık, zelzele ve bunlara benzer hallerdir. Bu hususta kararın 6. sayfasında Mahkeme şunları söylemiştir:
"Kanaatımızca olağanüstü -durum ve zaruri haller vukuunda Devletin "kamu iyiliği" bakımından gereken zaruri tedbirleri alması kaçınılmazdır. Ancak bunun yapılabilmesi için aşağıdaki hususların meydana gelmesi ve mevcut olması şarttır.

Olağanüstü bir durumun ve kaçınılma-z bir zaruretin meydana gelmesi.
Olağanüstü durumu ve kaçınılmaz zarureti giderecek başka herhangi bir çare bulunmaması.
Zaruret dolayısıyle meydana gelen durumu gidermek için alınan tedbirlerin lûzumundan fazla olmaması, uygun, makul ve adil -olması ve bu tedbirlerin yalnız zaruret devam ettiği müddet yürürlükte kalması."






A.M.Y Havale 1/74 de ise Mahkeme Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının 26. maddesinin 1. fıkrasına dar bir yorum getirmiş ve Anayasal güvencenin sadece sözleşme hakkını kap-sadığı kanaatına varmıştı. Bu maddenin şimdiki Anayasamızın 46. maddesinde olduğu gibi 2. fıkrası olmuş olsaydı, hiç kuşkumuz yoktur ki Mahkeme A.M.Y Havale 1/73 de verilen karar ile hemfikir olacaktı.

Anayasamızın 46. maddesinin 2. fıkrası, Kıbrıs Cum-huriyeti Anayasasının aksine, sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülüklerin "kamu yararı, kamu düzeni, sosyal adalet ve ulusal güvenlik gibi nedenlerle yasa ile" düzenlenebileceğini ve kısıtlanabileceğini öngörmektedir. Kıbrıs Türk Hava Yolları Şirketi Ltd.- yürürlükteki yasalar altında meşru bir şekilde kurulmuş bir şirkettir. Hisselerin yarısının Devlete ait olması hukuksal durumu değiştirmez. Bu şirketin 9.12.1974 tarihinde kurulup kaydolunduğu 37/75 sayılı KİT Yasasının ise 5.12.1975'de Resmi Gazetede y-ayınlanıp yürürlüğe girdiği ihtilâf konusu değildir. K.T.H.Y'nın normal bir şirket gibi bir ana sözleşmesi ve bir de tüzüğü vardır. Yine, sözleşme veya tüzüğün hissedarlar arasında bir "sözleşme" teşkil ettiği de ihlilâf konusu değildir. Ayrıca 5.12.197-5'de yürürlüğe girmesi ile 37/75 sayılı KİT Yasasının gerek 2. maddesinde yer alan "Kamu İktisadi Teşebbüsü"'nün tanımı ve gerekse 27. maddesinin içeriği ayrı ayrı okunsalar da ayni sonuca vardığı yani bir yıl önce kurulan K.T.H.Y Şirketi'ni KİT yaptığı ve-ya öyle saydığı Yargıtayın oyçokluğu ile verdiği hükümden açıkca anlaşılmaktadır. Bütün mesele, yürürlükteki yasalar uyarınca kurulan bir şirketi veya hissedarlar arasında oluşturulan bir sözleşmenin, daha sonra geçirilen bir yasa ile, niteliği ortadan k-aldırılabilinir mi?





Fasıl 113 Şirketler Yasası hükümleriyle yönetilen bir şirket ile KİT Yasasına göre yönetilen bir şirket arasında esaslı farklar olduğu izahtan varestedir. Şirketin KİT telâkki edilmesi halinde tarafların sözleşme ile varmış oldu-kları mutabakatın ifasının büyük ölçüde olanaksız hale geleceği kuşkusuzdur. Anayasanın 46. maddesinin sözleşmenin ifasını da güvence altına aldığını belirtmiştik. Ayni maddenin 2. fıkrası sözleşmelerden doğan hak ve yükümlüklerin sair hususlar yanında -"kamu yararı"nın yasa ile düzenlene-
bileceği veya kısıtlanabileceğini öngörmektedir. Kanaatımızca bir şirketin KİT Yasası hükümlerine tabi tutulmakla, oluşu-munun radikal bir değişikliğe uğratılması, Anayasanın 46(2) maddesi anlamında bir kısıtlama değil-dir. Alıntısı yapılan ve
yukarıya çıkarılan A.M.Y Havale 6/73 sayılı havalede verilen kararda ifade edildiği gibi, kamu yararı olsa bile böyle bir kısıtlama;
Olağanüstü bir durumun veya kaçınılmaz bir zaruretin meydana gelmesi
Bu zarureti giderec-ek başka bir çarenin bulun-maması ve
Alınan tedbirlerin, lûzumundan fazla olmaması, uygun, makul ve adil olması ve zaruret devam ettiği sürece yürürlükte kalması yani geçici olması
gibi durumların mevcut olması halinde mümkündür.

37/75 sayılı Yasa yürü-rlüğe girdiği zaman, K.T.H.Y'nı KİT yapmak için ne gibi olağanüstü durum veya zaruret vardı? Böyle bir durumun varlığı iddia edilmediği bir yana, aradan yirmi yıldan fazla bir süre geçtiği halde, Şirketin yönetimini KİT Yasası hükümleri uyarınca değiştirm-ek için teşebbüs dahi yapılmadı. Bu husus K.T.H.Y'nın niteliğinin değişmesi için




ortada bir zaruret hali olmadığı anlamına gelir. Kaldı ki alınacak tedbirin geçici olması gerektiği koşuluna uyulması mümkün değildir çünkü K.T.H.Y KİT yapıldıktan sonr-a bu olgu geçici değil daimi olacaktır.

Davacı K.T.H.Y'nın bidayette bir KİT olarak düşünüldüğünü ancak KİT Yasası olmadığı için ilkin şirket olarak kaydedilmek zorunluluğu doğduğunu iddia etti. Bu iddianın doğru olup olmadığını bilemeyiz ancak şirketin- ileride bir KİT olarak faaliyette bulunulacağı düşünülmüş olsaydı, bu düşüncenin gerçekleşmesini mümkün kılmak amacıyle, ana sözleşme veya
tüzüğünde gerekli düzenleme yapılabilirdi. Saniyen, gerçek niyetin K.T.H.Y'nı bir KİT olarak çalıştırmak idiyse, 1-975'den
sonra 37/75 KİT Yasası hükümlerini bu güne dek niye işletil-mediğini anlamakta gerçekten güçlük çekmekteyiz. Kanaatı-mızca, 37/75 sayılı KİT Yasasının 2. maddesinde yer alan Kamu
İktisadi Teşebbüsü tanımı K.T.H.Y'nı bir KİT olarak kapsadığı ora-nda ve ayni Yasanın 27. maddesi de geriye dönük olarak yorumlanması ile K.T.H.Y'nı kapsadığı oranda Anayasanın 46. maddesine aykırıdır.

Yukarıdaki sonuca vardıktan sonra, havale konusu mevzuatın kazanılmış hakları güvence altına alan Anayasanın 1. ma-ddesine aykırı olup olmadığının ayrıca incelenmesine gerek kalmamıştır.

SONUÇ:
Sonuç olarak, 37/1975 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri (Yönetim, Denetim ve Gözetim) Yasasının 2. maddesinde yer alan "Kamu İktisadi Teşebbüsü" sözcüklerine verilen ta-nımlamanın ve ayni Yasanın 27. maddesinin, Kıbrıs Türk Havayolları Şirketi Ltd.'ni kapsadığı oranda Anayasanın 46(2) maddesine aykırı





olduğuna ve varılan bu sonuç ışığında, söz konusu kuralların kazanılmış hakları güvence altına alan Anayasanın 1. ma-ddesine de ayrıca aykırı olup olmadığının bir karara bağlanmasına, bu havale maksatları bakımından, gerek bulunmadığına oybirliği ile, karar verildi.






(Salih S. Dayıoğlu) (Celâl Karabacak)
Başkan Yargıç







(Mustaf-a H. Özkök) (Gönül Erönen) (Seyit A. Bensen)
Yargıç Yargıç Yargıç

26 Kasım 1998
-
1


11






Full & Egal Universal Law Academy