Anayasa Mahkemesi Numara 4/1995 Dava No 7/1995 Karar Tarihi 07.12.1995
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 4/1995 Dava No 7/1995 Karar Tarihi 07.12.1995
Numara: 4/1995
Dava No: 7/1995
Taraflar: Ziya Özak ile Bakanlar Kurulu
Konu: Değiştirilmiş şekliyle 27/75 sayılı Motorlu Araçlar Yolcu ve Eşya Taşıması (Denetim) Yasasının 4(3) maddesinin anayasaya aykırılığı iddiası -Kazanılmış hak kavramı – Yasaların kamu yararına ve objektif olarak yapıldığı karinesi –
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 07.12.1995

-D.7/95 Anayasa Mahkemesi 4/95
(YİM: 119/94)

Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda

Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, Başkan, Celal Karabacak, Metin A. Hakkı, Nevvar Nolan, Mustafa Özkök

Anayasanın 148. m-addesi hakkında

Yüksek İdare Mahkemesi tarafından YİM: 119/94 sayılı başvuruda (Müstedi: 1. Ziya Özak, Lefkoşa ve diğerleri ile Müstedaaleyh: Bakanlar Kurulu vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa arasında) sunulan konu.

Müstedi tarafından avukat Mustafa Asena
Müsted-aaleyhler ve Başsavcılık tarafından Başsavcı Yardımcısı Muavini Mehmet Ali Şefik


Kazanılmış hak - Kazanılmış hak kavramı - Müstedilerin atanmalarının ve görevlerine son vermesinin onlar açısından bir kazanılmış hak olup olmadığı tartışması - Bir hakkın y-asadan önce yürürlükte olan kurallara göre bütün sonuçlarıyla fiilen elde edilmiş olması gerekir - Yasa ile verilen bir takım haklar kazanılmış hak niteliğine bürünmedikçe her zaman için geri alınabilir - Hukukun üstünlüğü veya hukuk devleti kavramları kaz-anılmış haklara saygılı olmayı emreder.

Yasaların kamu yararına ve objektif olarak yapıldığı karinesi - Bir yasama döneminde yasalarla düzenlenen belli durumlar her zaman ilga edilebilir veya değiştirilebilir - Yasaların kamu yararına ve objektif olarak y-apıldığı karinesi.

KONU: Değiştirilmiş şekliyle 27/75 sayılı Motorlu Araçlar Yolcu ve Eşya Taşıması (Denetim) Yasasının (bundan sonra sadece ilgili Yasa olarak anılacaktır) 4(3) maddesinin Anayasanın 1. maddesine aykırı olup olmadığı.

OLAY: Müstediler Ba-kanlar Kurulu kararıyla 7/94 sayılı Yasanın 4(3) maddesi tahtında İzin Makamı üyeliğine atandılar. Daha sonra 7/94 sayılı Yasanın 4(3) maddesi değişikliğe uğradı. Bu değişikliğe göre İçişleri Bakanının önerisi üzerine Bakanlar Kuurlu herhangi bir gerekçe g-östermeksizin İzin Makamı Başkan ve üyelerini görevden alabilecekti. İçişleri Bakanının önerisi ile Baknalar Kurulu tarafından Müstedilerin görevlerine son verildi. Müstediler kararın ipali İçin Yüksek İdare Mahkemesine başvurdular. Yüksek İdare Mahkemesin-de başvurunun duruşması esnasında Müstediler Değişiklik Yasasının 4(3) maddesinin Anayasaya aykırı olduğunu ileri sürerek havale talebinde bulundular. Yüksek İdare Mahkemesi istemi kabul ederek konuyu Anayasa Mahkemesine havale etti.

SONUÇ: Sonuç olarak d-eğiştirilmiş şekliyle 27/75 sayılı Motorlu Araçlar Yolcu ve Eşya Taşınması (Denetim) Yasasının 4.(3) maddesinin Anayasanın 1. maddesine aykırı olmadığına oybirliği ile karar verildi.




KARAR

KONU:

Değiştirilmiş şekliyle 27/75 sayılı Motorlu Araçlar Y-olcu ve Eşya Taşıması (Denetim) Yasasının (bundan sonra sadece ilgili Yasa olarak anılacaktır) 4(3) maddesinin Anayasanın 1. maddesine aykırı olup olmadığı.


I. OLAY:

Müstedi No.1 4.11.1992 tarih ve E-1111-92 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile İzin Mak-amı Başkanı ve diğer müstediler de ayni tarihli Kararla İzin Makamı üyeliklerine üçer yıllık bir süre için atandılar. Tüm müstediler ilgili tarihlerde kamu görevlisi idiler. Müstediler İzin Makamında görev yaptıkları sürece Bakanlar Kurulu tarafından sapt-anan "hakkı huzur" tahsisatı ödendiler. Müstedilerin üç yıl için atanmaları ilgili Yasanın 4(3) maddesi uyarınca gerçekleşmişti. Daha sonra 6.4.1994 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 7/94 sayılı Motorlu Araçlarla Yolcu ve Eşya Taşıması (Denetim)(Değişi-klik) Yasası (bundan sonra metin başka türlü gerektirmedikçe sadece Değişiklik Yasası olarak anılacaktır) ile Yasanın yukarıda sözü edilen 4. maddesi değişikliğe uğradı. Bu maddeye getirilen yeni (3). fıkra, İçişlerinden sorumlu Bakanın önerisi üzerine Ba-kanlar Kurulunun, herhangi bir gerekçe göstermeksizin, İzin Makamı Başkan ve Üyelerinin görevlerine son verilebileceğini öngördü. 6.4.1994 tarihinde getirilen bu değişiklikten sonra İçişlerinden sorumlu Bakanın önerisi ile Bakanlar Kurulu 11.5.1994 tarihi-nde aldığı bir kararla müstedilerin görevlerine son verdi.

Müstediler, işlerine son veren sözü edilen Bakanlar Kurulu kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesi istemi ile Yüksek Mahkemeye, Yüksek İdare -Mahkemesi olarak, başvurdular.

Başvurunun duruşması esnasında, müstediler, 7/94 sayılı Değişiklik Yasası ile değiştirilen ilgili Yasanın 4(3) maddesinin Anayasaya aykırı olduğunu iddia ederek konunun Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, havale edi-lmesini istediler. Yüksek İdare Mahkemesi de İlgili Yasanın 4(3) maddesinin, taraflar arasındaki ihtilafın hallinde etken olduğu kanaatına vardı ve istemi kabul ederek, gerekli havaleyi yaptı. İlk Mahkeme, Anayasa Mahkemesinin havale konusunda vereceği k-arara değin, önündeki başvuruya ilişkin sair tüm işlemleri durduttu.


II.İDDİANIN GEREKÇESİ:

1.Havaleyi isteyen müstedilerin iddialarının gerekçeleri özetle şöyledir:

Müstediler, İzin Makamı Başkan ve üyeliklerine 4.11.1992 tarihinde yürürlükteki y-asaya uygun olarak üç yıllığına atanmışlardır. İlgili Yasa değişikliğe uğramadan önce müstedilerin görevlerine ancak "bir Yüksek Mahkeme hakimine uygulanan aynı sebep ve tarzda" son verilebilirdi. Müstediler sözü edilen mevkilere ilgili Yasa değişikliğe -uğramadan önce atanmaları nedeniyle bu mevkiler için yasadan kaynaklanan kazanılmış bir hak elde etmiş olup ancak eski yasa altındaki hükümler uyarınca görevlerinden alınabilirler. 7/94 sayılı Değişiklik Yasası, müstedilerin kazanılmış bu haklarına tecavü-z etmiştir. Bu durumda İlgili Yasanın 4(3) maddesi müstedilerin kazanılmış hakları koruyan Anayasanın 1. maddesine aykırıdır.

Müstedilerin İzin Makamındaki görevleri kazanılmış hak olarak kabul edilmese bile, İlgili Yasaya 7/94 sayılı yasa ile getiril-en değişiklik sırf onları görevden almaya yönelik olduğu için objektif değildir. Objektif olmayan veya belli kişi veya kişileri hedef alan bir yasa ise Anayasanın 1. maddesinde ifadesini bulan hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü kavramlarına aykırıdır.


2-.Müstedaaleyhin iddialarının gerekçeleri özetle şöyledir:

Müstediler kamu görevlisi kişilerdir. Bu nedenle 7/94 sayılı yasa ile ellerinden alındığı iddia edilen haklar özlük hakları olmadığı için, kazanılmış hak doğurmaz. Nerde kaldı ki bir an için öz-lük hakları olduğu varsayılsa bile bu haklar kazanılmış hak olabilmesi için tüm sonuçları ile birlikte elde edilmiş değildir.

Müstedilere verilen bu hak lutuftur. Dolayısıyle müstediler bakımından kazanılmış bir hak söz konusu olamaz. Ayrıca bu hak 3 y-ıl ile sınırlı olduğu ve geçici bir hak olduğu cihetle yasa ile her zaman geri alınabilir.

7/94 sayılı yasa ile getirilen değişiklik, 27/75 sayılı yasaya işlerlik kazandırmıştır, çünkü eski yasanın uygulanabilirliği yoktu.


III.İLGİLİ YASA METİNLERİ:

-Müstedinin atandığı tarihte ilgili Yasanın 4. maddesi şöyle idi:

4.(1) Bu Yasa gereğince Kıbrıs Türk Federe Bakanlar Kurulu kararıyle Bakanlıktan ayrı izin verme yetkisi ile görevli ve bunlara ek olarak bu Yasanın kendisine vereceği veya aktaracağı di-ğer yetki ve görevleri taşıyan bir İzin Makamı kurulur.

(2) İzin Makamı, Kıbrıs Türk Federe Bakanlar Kurulunun atadığı üç veya beş üyeden oluşur. Bu üyelerden biri Bakanlar Kurulu tarafından İzin Makamının Başkanı olarak atanır.

(3) İzin Makamının Baş-kan ve üyeleri üç yıllık bir süre için tayin olunur.

(4) İzin Makamı Başkanı ve üyelerinin görevlerine sadece bir Yüksek Mahkeme hakimine uygulanan aynı sebepler ve tarzda son verilir.

7/94 sayılı yasa ile değiştirilmiş şekli ile İlgili Yasanın 4. ma-ddesi aynen şöyledir:

4.(1) Bu Yasa gereğince Kıbrıs Türk Federe Bakanlar Kurulu kararıyle Bakanlıktan ayrı izin verme yetkisi ile görevli ve bunlara ek olarak bu Yasanın kendisine vereceği veya aktaracağı diğer yetki ve görevleri taşıyan bir İzin Maka-mı kurulur.

(2) İçişlerinden sorumlu Bakanın önerisi ile, İzin Makamı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulunun atayacağı üç veya beş üyeden oluşur. Bu üyelerden biri, Bakanlar Kurulu tarafından, İzin Makamı Başkanı olarak atanır.

(3) İzin Mak-amı Başkan ve üyeleri, İçişlerinden sorumlu Bakanın önerisi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile, herhangi bir sebep gösterilmeksizin görevlerinden alınabilir.

(4) İzin Makamı Başkan ve üyeleri, üç yıl süreyle görev yaparlar.

Ancak, Başkan ve üyeler, bu sü-re hitam bulmadan, Bakanlar Kuruluna yapacakları yazılı başvuru ile de görevlerinden istifa edebilirler.


IV.İLGİLİ ANAYASA MADDESİ:

Madde 1.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan laik- bir Cumhuriyettir.


V.İNCELEME:

Konu, ileri sürülen iddia ve görüşler ve ilgili yasa ve Anayasa metinleri ışığında incelenerek gereği düşünüldü:

İlkin İzin Makamı Başkanlık ve üyeliklerine atanan Müstedilerin, görevlerine sadece atandıkları zaman y-ürürlükte olan yasa uyarınca son verilip verilemiyeceğinin ve atanmalarının ve görevlerine son vermenin, onlar açısından, bir kazanılmış hak olup olmadığının karara bağlanması gerekir.

Hukukun üstünlüğü veya hukuk devleti kavramları kazanılmış haklara s-aygılı olmayı emreder. Genelde kazanılmış haklara riayetsizlik Anayasanın 1. maddesinde ifadesini bulan hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olur. Kazanılmış hakkın tarifi ise her zaman için tartışmalı olmuş ve bu güne dek kesin hatlarıyle belirlenmiş değil-dir. Kazanılmış hak konusunda Prof. Dr. Sıddık Sami Onar, İdare Hukukunun Umumi Esasları isimli eserinde 3. Baskı Cilt I S.481'de şöyle demektedir:


"Müktesep hak mefhumu müellifler arasında çok ihtilaflı, mahiyeti ve şumulü müphem mefhumlardan biridir-. Müktesep hak mefhumunun daha geniş bir yer tuttuğu medeni hukuk sahasında bile müktesep hakkın mahiyeti ve bununla ihtimal dahilinde olan bir husus, daha kısa tabiri ile ihtimaller, muhtemel haller (expectative) ile müktesep hakkın hangi kriterlerle ayr-ılacağı münakaşalıdır."

T.C. Anayasa Mahkemesi 1976/51 Karar No. 1977/16 sayılı 10.3.1977 tarihli kararında (AMKD sayı 15 s.216)'da kazanılmış hak ile ilgili olarak sayfa 228'de şu görüşlere yer verdi.

"Anayasal hukuk düzenimizin diğer alanlarında oldu-ğu gibi, Kamu İdaresi ve bu İdare ile kamu hizmeti görenler arasındaki ilişkiler, özellikle hizmete alınma, hizmet görme, yükselme ve hizmetten ayrılma gibi konular ve öteki özlük hakları objektif hukuki tasarruflarla, başka bir deyimle 'kural tasarruflarl-a' düzenlenir. Bu tasarrufların ana çizgileri Anayasa'da ve özellikle Anayasa'nın 112-119. maddelerinde gösterilmiştir. Bu ana çizgiler içinde yasalarla, tüzük ve yönetmeliklerle konulan bu kuralların ana karakteri genel, nesnel ve sürekli oluşudur. Bu k-urallar, yürürlükleri süresince, durumları bunlara uygun düşen bütün kişilere uygulanır. İdare ile memur, ordu ile subay ve astsubay arasındaki bağlantı, özel hukukta olduğu gibi karşılıklı anlaşmalardan doğan sözleşmelerle değil, kamu hizmetinin gerekler-ine göre önceden düzenlenmiş bu statüer kural tasarruflarla sağlanır. Diğer hukuk alanlarında olduğu gibi kamu hukuku alanında da Anayasa, yasa, tüzük, yönetmelik gibi düzenleyici tasarruflarla konmuş kurallar, kamu hizmetinin gerekleri gereksinmeleri gib-i nedenlerle ve kondukları yöntemlere uyulmak, Anayasa'ya ve yasalara uygun düşmek kaydıyle herzaman değiştirilebilirler veya kaldırılabilirler. Tersine bir kural getirilmedikçe, bu değiştirme ve kaldırılışlarla doğan yeni duruma uyulmak, o statü içindeki- herkes, her kamu hizmetlisi için zorunludur.
Gerek öğretide ve gerek uygulamalarda tanımı çeşitli görüşe ve kabule elverişli bir kavram olan 'kazanılmış hak' özel hukuk ve kamu hukuku alanlarında bireyler açısından önemli bir konudur ve genel olarak, bi-r hak sağlamaya elverişli nesnel yasa kurallarının bireylere uygulanması ile onlar için doğan özel hakkın korunması anlamında kabul edilebilir."

Anayasa Mahkememiz de AM 18/80 D. 2/81 sayılı davada kazanılmış haklar için şöyle dedi:

Hukuk devleti ile h-ukuk üstünlüğü ilkeleri arasında anlam bakımından herhangi bir ayırım yapılamaz. Her iki ilkeden amaç devletin hukuka bağlı olması, insan hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesi, Devletin işlemlerinin yargı denetimine tabi tutulması ve genel hukuk ilkele-rini uygulamasıdır. Gerçekten çağdaş ve uygar ülkelerde kabul edilen genel hukuk ilkelerine göre kazanılmış haklara saygı gösterilmesi gerekir. Kazanılmış hak konusu daha fazla özel hukukta uygulanmaktadır ancak yönetim hukukunda da uygulanma olanağı bul-unmaktadır. Herhangi bir yasanın kazanılmış haklara dokunup dokunmadığını anlayabilmek için kazanılmış hakkın anlamının ne olduğunu saptamak gerekir. Bugüne kadar kazanılmış hakkın tanımı açıklıkla yapılamamıştır.

Son olarak bu konuda T.C. Anayasa Mahk-emesinin 3.7.1986 tarihinde verdiği E. 1986/3 K. 1986/15 sayılı kararına (AMKD sayı.22 S.168 sayfa 174 ve 175) atıfta bulunmakta yarar görülmüştür.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 2. maddesinde "hukuk Devleti olmayı" Cumhuriyetin nitelikleri arasında say-mıştır.

Anayasa Mahkemesinin çeşitli kararlarında belirtildiği üzere "....(Hukuk devletinin temel unsuru bütün devlet faaliyetinin hukuk kurallarına uygun olmasıdır.) hukuk devleti, insan haklarına saygı gösteren ve bu hakları koruyucu, adil bir hukuk dü-zenini kuran ve bunu devam ettirmeye kendini zorunlu sayan ve bütün faaliyetlerinde hukuka ve Anayasa'ya uyan bir devlet olmak gerekir. Hukuk devletinde kanun koyucu da dahil olmak üzere devletin bütün organları üstünde hukukun mutlak bir hakimiyeti haiz -olması, kanun koyucunun yasama faaliyetlerinde kendisini her zaman Anayasa ve hukukun üstün kuralları ile bağlı tutması lazımdır. Zira kanunun da üstünde Kanun Koyucunun bozamıyacağı temel hukuk prensipleri ve Anayasa vardır..." (11/10/1963 günlü, E:1963/-124, K:1963/243 sayılı karar, AMKD. Cilt:1, Sayfa:429)

Devlet faaliyetlerinin hukuk kurallarına uygun olması, kazanılmış haklara saygı duyulmasını gerektirir. Ancak, kazanılmış bir haktan sözedilebilmesi için bu hakkın ya da borcun yeni yasadan önce yür-ürlükte olan kurallara göre bütün sonuçlarıyla fiilen elde edilmiş olması gerekir.

Türkiye Anayasa Mahkemesinin yukarıda yapılan son alıntısından görülebileceği gibi kazanılmış bir haktan söz edilebilmesi için bu hakkın yasadan önce yürürlükte olan kural-lara göre bütün sonuçlarıyle fiilen elde edilmiş olması gerekir.

Yukarıya çıkarılan alıntılarda ifade edilen görüşleri benimseriz. Bundan hareketle genelde yasa ile belirlenen kamu hizmetindeki ilişkiler kural tasarruflarla düzenlenir ve bunların yürürl-ükte kaldığı sürece kamu görevlilerine uygulanır. Önümüzdeki havalede de değişikliğe uğradıktan sonra değiştirilmiş şekliyle İlgili Yasanın 4(3) maddesi Müstedilerin atanma tarihine bakılmaksızın müstediler için de uygulanır. Müstedilerin değişiklikten ö-nce atanmaları onlara görevlerine son vermede artık yürürlükte olmayan eski 4(4) maddesinin uygulanmasını gerektirecek bir hak bahşetmez. Bunun aksini düşünmek belirli bir dönemin Yasama Meclisine gelecek Yasama Meclislerini ipotek altına alma yetkisi ver-mek anlamına gelir. Saniyen müstedilerin İzin Makamındaki görevleri tali görev olup, kamu hizmetinde esas görevleri ile bir ilgisi yoktur. Yasa ile verilen bir takım haklar, kazanılmış hak niteliğine bürünmedikçe, her zaman için geri alınabilir. Bir yasa-ma döneminde yasalarla düzenlenen belli durumlar her zaman ilga edilebilir veya değiştirilebilir. Eski yasa altında yapılan bir takım düzenlemeler tahtında elde edilmekte olan kazanımlar özel olarak yeni yasa ile korunmadığı veya kazanılmış hak olarak el-de edilmediği takdirde her zaman için yeni teşrii bir tasarrufla değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir. Yukarıda söylenenler ışığında müstedilerin İzin Makamındaki görevlerine son verme konusunda kazanılmış hakları olduğu söylenemediğinden İlgili -Yasanın 4(3) maddesinin Anayasanın 1. maddesine aykırı bir yönü yoktur.

Müstedilerin diğer iddiaları ise 4/94 sayılı Yasanın sırf onları görevden almak için geçirildiği ve objektif olmadığıdır.

Yürürlükteki bir yasaya getirilen her değişiklik beraberi-nde yeni düzenleme getirdiği için elbette ki eski yasa altında alınmaya devam edilen ve mahfuz tutulmayan bir takım çıkarları ve dolayısıyle çıkar sahiplerini direkt veya indirekt etkileyecektir. Esasen bu etkileşim değişiklik yasasının doğal bir sonucudu-r. Sadece sonuca bakarak Değişiklik Yasasının subjektif karaktere sahip olduğunu söylemek çok güçtür. Bu bir yana, yasaların kamu yararına ve objektif olarak yapıldığı karinesi vardır. Önümüzdeki havalede bu karinenin aksine hareket edildiği hususunda ik-na edildiğimizi söyleyemeyiz.


VI. SONUÇ:

Sonuç olarak değiştirilmiş şekliyle 27/75 sayılı Motorlu Araçlar Yolcu ve Eşya Taşınması (Denetim) Yasasının 4.(3) maddesinin Anayasanın 1. maddesine aykırı olmadığına oybirliği ile karar verildi.



(Salih S. -Dayıoğlu)(Celal Karabacak)
BaşkanYargıç



(Metin A. Hakkı) (Nevvar Nolan) (Mustafa Özkök)
Yargıç Yargıç Yargıç

7 Aralık 1995


-
-
-

-
-

-



180






Full & Egal Universal Law Academy