Anayasa Mahkemesi Numara 4/1991 Dava No 4/1991 Karar Tarihi 13.06.1991
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 4/1991 Dava No 4/1991 Karar Tarihi 13.06.1991
Numara: 4/1991
Dava No: 4/1991
Taraflar: Çetin İncirli vd ile Has Güneş Mef. Koll. Şti. Vd
Konu: 29/89 sayılı yasa ile değiştirilen Poliçeler yasasının 74. maddesinin Anayasaya aykırılığı iddiası...
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 13.06.1991

-D.4/91 Anayasa Mahkemesi 4/91

(Lefkoşa Dava No:945/90)


Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan

Yüksek Mahkeme Huzurunda

Mahkeme Heyeti: Salih S.Dayıoğlu, Başka-n, N.Ergin Salâhi, Aziz.Altay,
Celâl Karabacak, Taner Erginel.

Anayasanın 148(1) Maddesi tahtında
Lefkoşa Kaza Mahkemesi tarafından 945/90 sayılı Hukuk Davasında (Davacı: 1. Çetin İncirli.
2. Mustafa İncirli.

-- ile

Davalı: l. Has Güneş Mefruşat Kollektif Şti.- İstanbul.
2. Kıbrıs Vakıflar Bankası Ltd. Lefkoşa.
3. K.K.T.C. Merkez Bankası, Lefkoşa.

Arasında

Davacılar namına: Ergin Ulunay
Davalı namı-na : Şefika Durduran.



K A R A R

Konu:

29/89 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile değiştirilen
Fasıl 262 Poliçeler Yasasının 74. maddesinin Anayasanın 45. maddesine
aykırı olup olmadığı;


I. OLAY:

Davacılar bütü-n ilgili zamanlarda Kıbrıs'ta ticaretle iştigal
etmekte idiler.Takriben Ağustos 1989 tarihde davacılar işyeri
İstanbul'da olan davalı 1'den 16,952,175 TL ederinde perdelik kumaş satın aldılar ve bu satış bedelinin bir kısmının ödenmesi için,ileri
tarihli,h-amiline keşide edilmiş iki çek verdiler.

Davacılar, dosyaladıkları Talep Takririne göre Gazi Magusa limanına gelen perdeliklerin özürlü oldugunu ileri sürerek bunları teslim almayı reddettiler ancak perdeliklerin özründen ötürü uğradıkları zararı davalı 1-' in tazmin etmeyi taahhüt etmesi üzerine perdelikleri teslim aldılar. Davacılara göre davalı 1 taahhüdünü yerine getirmeyip tazmin edilmedikleri için, ileri tarihli olarak verdikleri ve biri 2, 450,000 TL ve digeri ise 3,000,000 TL olan ve davalı 2 Banka -üzerine keşide edilen iki adet çekin ödenmemesi için davalı 2'ye ihbar verdiler ve bu iki çekte belirtilen meblağı
zararlarına mahsup ettiler. Davacılar davalılar aleyhine açtıkları bir dava ile özetle;

(a) Davalı 1'den 4,044,000 TL zarar ziyan;

-(b) Tüm davalılar aleyhine dava konusu çekleri iptal eden birer
emir ve

(c) Davalıların dava konusu çeklerle ilgili yaptıkları ve/veya yapmakta oldukları ve/veya başlattıkları tüm işlemleri sürekli olarak durduran bir Emir;

talep ettiler.-

Davalı 1'in mevzuatın öngördüğü süre zarfında müdafaa takririni dosyalamaması üzerine davacılar hüküm almak için mahkemeye bir istida dosyaladılar. İstidanın duruşmasında davacılar degiştirilmiş şekliyle Fasıl 262 Poliçeler Yasasının 74. maddesinin taraf-lar arasındaki ihtilâfın hallinde etken olduğunu ileri sürdüler ve bu maddenin Anayasanın 46. maddesine aykırı olduğunu iddia ederek konunun, Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, havalesini istediler. Gerek Davalı 1 ve gerekse İlk Mahkeme, sözü edil-en 74. maddenin taraflar arasındaki ihtilâfın hallinde etken olabileceği görüşüne katıldılar. Bu nedenle İlk Mahkeme, talep uyarınca, konuyu görüşülmek üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak sundu ve Anayasa Mahkemesince karar verilene dek, bütün- işlemleri durdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:

1. Davacıların iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:

Yasalarımıza göre çek bir poliçedir. Poliçeler ise bir tür sözleşmedir. Sözleşmelere ilişkin genel hukuk ilkelerine göre sözleşmeler ivaz karşılığı olduğ-u sürece geçerlidir. İvazı olmayan veya ivazın ortadan kalkması halinde çeki veren kişinin o çeki durdurtma hakkı olmalıdır. Havale konusu yasa maddesi buna cevaz vermemektedir.

Sözleşme yapmak ve bunun ifasını istemek Anayasal bir haktır. Bunun aksi de y-ani sözleşme yapmama veya yapılan sözleşmeyi ifa etmeme de bir haktır. İlgili Yasa maddesi ifa etmeme, diğer bir ifade şekliyle çekin ödenmesini durdurtma hakkını ortadan kaldırmakla Anayasal hakkın özüne dokunmaktadır.

İlgili Yasa maddesi Anayasanın 46. -maddesinin (2). fıkrasına da aykırıdır. Çünkü Anayasal bir hak olan sözleşmeyi ifa etmeme hakkı ancak kamu yararı, kamu düzeni, sosyal adalet ve ulusal güvenlik gibi nedenlerle ve sadece geçici olarak düzenlenebilir veya kısıtlanabilir.


Havale konusu -edilen Yasa maddesinin yukarıdaki nedenlerle kısıtandığı veya geçici olduğu kanıtlanmamıŞtır.

2. Davalı I'in iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:

Şimdiki yasal düzenlemeden önceki yasal durum, bir çekin çeki kesen tarafından ödenmemesi için direktif- vermesi veya onun ölümü halinde durdurabileceği doğrultusunda idi. 29/89 sayılı Poliçeler
(Değişiklik) Yasasının 75(4)(a) ve (b) maddesi ile yapılan degişiklikle çek sahibi artık çeki durdurtma yetkisini haiz degildir. Havale konusu edilen madde Anayasaya- aykırı olacak olsa bile banka ilgili çeki 73(4)(a)ve (b) maddesi ışığında ödememezlik edemez.

Saniyen, poliçeler ticaret hayatını düzenleyen özel anlaşmalardır. Bu nedenledir ki Bölüm 149 Akitler Yasasından ayrı olarak düzenlenmiştir. Poliçe koşula bağlı- tutulamıyan bir ödeme emridir. Özel durumları
nedeniyle özel düzenlemelere tabi tutulmuşlardır. Bu bir yana, adli ihbar olarak alınabileceği gibi bugün piyasada çok sayıda karşılıksız çek kesilmelkte ve ticaret hayatı bundan olumsuz olarak etkilenmektedir-. Sözleşmeyi ifa etmeme diye Anayasal bir hak yoktur. Böyle bir hakkın varlığını kabul etmekle kanunsuzluğa yol açılmış olur.

3. Amicus Curiae olarak Başsavcılık davalı 1'in görüş ve iddialarına katılmıştır.

III. İLGİLİ YASA METNİ:

Fasıl 262 Poliçeler Y-asasının 74. maddesi aynen şöyledir:

"74. Çekle işleyen hesabın bulunduğu banka şubesi, ibraz edildiği anda karşılığı bulunan çeki ödemek zorundadır. Çekin, muhatap bankanın çek hesabı açılmış olan şubesi dışındaki herhangi bir şubesine ibraz edilmesi hal-inde, karşılığı o şube tarafından provizyon (Karşılık) istenmek suretiyle ödenir.

Bu fıkra amaçları bakımından "muhatap banka", çekle işleyen hesabın açıldığı bankayı anlatır."


IV. İLGİLİ ANAYASA METNİ:

Anayasanın 46. maddesi aynen şöyledir:

"Madde 46-.
(1)Herkes, sözleşme hukukunun genel ilkelerince konan koşullara, kısıntılara, sınırlandırmalara ve yürürlükteki yasalara uymak kaydıyle, serbestçe sözleşme yapma hakkına sahiptir. Ekonomik bakımdan güçlü kişilerin diğer kişileri istismarı yasa ile önleni-r.


-(2)Sözleşmelerdendoğan hak ve yükümlülükler kamu yararı, kamu düzeni, sosyal adalet ve ulusal güvenlik gibi nedenlerle yasa ile düzenlenebilir ve kısıtlanabilir.
-
(3)Devlet yasa ile, belirli yörelerdeki sosyal ve ekonomik gereksinmeleri ve özellikleri dikkate alarak, konut kiraları konusunda gerekli önlemleri alabilir, kısıtlama ve düzenlemeler yapabilir."


VI. İNCELEME:

Konu, ileriye sürülen iddia ve görüşler -Işığında incelendi ve gereĞi düşünüldü.

Fasıl 262 Poliçeler yasası 73.maddesine göre çek bir banka üzerine çekilmiş ve ilk talepte ödenen bir poliçedir. Poliçe ise ayni Yasanın 3(1) maddesine göre, sair şeyler meyanında, koşulsuz bir ödeme emridir. Poliçe-lerin ticari hayatta ne denli önemli rol oynadıklarını ve bunların ticari hayatın vazgeçilmez vasıtaları olduklarını vurgulamayı gereksiz buluruz. Bunun içindir ki poliçeler,bir tür yazılı sözleşme oldukları halde, mahiyetleri icabı, genel akitler yasası o-lan Fasıl 149'dan ayrı bir bölümde poliçeler ismini taşıyan Fasıl 262 ile özel bir sekilde düzenlenmiştir.

Esas yasa 29/89 sayılı Poliçeler (Değişiklik) Yasası ile değiştirilmeden önce, usulüne göre yazılan bir çek, çeki yazanın ilgili bankaya ödenmemesi -doğrultusunda emir vermesiyle veya o gibi kişinin ölümü halinde muhatap banka tarafından bozulmazdı. Değişiklik Yasası ile çeki yazanın çekin ödenmemesine ilişkin emrini düzenleyen ilgili madde ilga edildi. Bunun yerine Değişiklik Yasası ile Fasıl 262'ye 7-4. madde olarak yeni bir madde getirildi. Bu değişiklikle bankaların çeklerle ilgili ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesinin özetle (a) çekin kaybolması ve (b) çeki yazanın ölmesi halleri ile sınırlı tutuldu. 74. madde, yukarıda (a) ve (b) de özetl-enen durumlar dışında bir çekin muhatap bankaya ibraz edilmesiyle bankanın çeki ödemek zorunda olacağını düzenlemektedir. Diğer bir ifade şekliyle çeki yazan , çeki yazıp elinden çıkardıktan sonra, ivazın gerçekleşmediği gerekçesiyle çekin bozulmasını artı-k durduramaz.

Davacının da yakınması budur. Davacıya göre, Anayasanın 46.
maddesi sözleşme yapmayı güvence altına aldığı gibi, bu sözleşmeyi ifa etmek veya etmemek hakkını da güvence altına almıştır. Davacıya
göre, sözleşmeyi ifa etmeme hakkını 74. madde -engellediği cihetle Anayasanın 46. maddesine aykırıdır.



Anayasanın 46. maddesinin (2). fıkrası sözleşme hukukunun genel ilkelerince konan koşullara, kısıntılara, sınırlandırmalara ve yürürlükteki yasalara uymak kaydıyle serbestçe sözleşme yapma hakk-ını Anayasal güvenceye almış bulunmaktadır.

Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının 26. maddesi de sözleşmeleri benzeri bir şekilde güvence altına almıştı. A.M. Havale No.l/74 sayılı Anayasa Mahkemesi kararında Anayasanın sözleşmeyi güvence altına aldığını ifa ko-nusuna ise böyle bir güvence bahşetmediği sonucuna vardı.İlgili kararın 5. sayfasında bu konuda çoğunluk kararını veren zamanın Yüksek mahkeme Başkanı sayın Necati Münir Ertekün Şöyle dedi:

"26. Maddenin fevkalâde hal vukuunda yürürlüğünün
durdurtulabilme-si için veya bu Madde tahtındaki hakkın "mukavele hukukunun umumi prensiplerince konulan şartlar ve kısıntılar veya tahditler" dışında kısıntıya tabi tutulabilmesi için Anayasa'da yetki verilmemesinin nedeni, kanaatımca, yukarıda da belirtilmiş olduğu gibi-, bu maddde tahtında tanınan, "serbestçe mukavele yapmak hakkının" sadece serbestçe mukavele yapmak hakkını garanti etmiş olması ve daha ileriye giderek mukavelelerin ifasını garanti etmiş olmamasıdır. Anayasa sair birçok konularda oldugu gibi ifa konusunu-n düzenlenmesini de normal kanunlara bırakmıştır."


Alıntısı yapılan içtihattan bir sözleşmeyi ifa edip etmeme gibi anayasal bir hakkın varolmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olmasına rağmen, kanımızca davacı konuya tamamıyle hatalı bir görüş açısından ba-kmaktadır. Herşeyden önce bir çek sahibine çeki durdurtma hakkı önceleri yasa ile verilmiş bir haktı. Bu hak daha sonra yine 29/89 sayılı yasa ile alındı. Yasa ile verilenin yasa ile alınmasından
-muktesep haklar dışında- daha normal ve mantiki bir şey olm-adığı gibi, bunun Anayasa ile güvence altına alınmış sözleşme yapma hakkı ile ilişkisini de anlayamadık.

Öte yandan Anayasanın 46. maddesinin (2). fıkrası sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülüklerin ilgili fıkrada belirtilen nedenlerle ve yasa ile düzenle-nebileceğini veya kısıtlanabileceğini öngörmektedir.

Çekin bozulmasının durdurtmasını mümkün kılan yasal bir düzenleme olmadığına hatta aksine bir düzenleme olduğuna göre, böyle bir durdurtma hakkının bir tür sözleşme olan çekten "doğan bir hak" olamıyaca-ğı açıkır. Bu durumda Anayasanın 46.maddesinin (2). fıkrasının önümüzdeki mesele ile bir ilgisi yoktur. Bir an için ilgisi oldugu ve Yasanın 74. maddesinin davacının var olduğu sayılan" çeki durdutma" hakkına bir kısıtlama getirdiği kabul edilse dahi, bu k-ısıtlamanın Anayasanın 46.maddesinin (2) fıkrasının öngördüğü
"Kamu Düzeni" bakımından makul ve yerinde olduğunu söylemek herhalde hatalı olmaz. Çünkü Resmi Gazetede de zaman be zaman, yayınlanan ilânlardan adli ihbar alabileceğimiz gibi, çek konusunun ist-ismar edildiği ve bu konuda ticaret hayatının kötü denecek bir duruma düştüğünü salimen söylemek mümkündür. Bu kötü durumun önlenmesi veya bu durumdan çıkılması "Kamu düzenini" yakından ilgilendirdiğine kuşku yoktur. Konuya hangi açıdan bakılırsa bakılsın,- havale konusu yasa maddesinin Anayasanın 46. maddesine aykırılığından söz edilemez.

VII. SONUÇ:

Sonuç olarak, Değiştirilmiş şekliyle Fasıl 262 Poliçeler Yasasının 74 maddesinin Anayasanın 46. maddesine aykırı olmadığına oybirliği ile karar verilir.




-

(Salih S.Dayıoğlu) (N.Ergin Salâhi)
Başkan Yargıç

(Aziz Altay) (Celal Karabacak) (Taner Erginel)
Yargıç Yargıç Yargıç



13.6-.1991


Full & Egal Universal Law Academy