Anayasa Mahkemesi Numara 4/1990 Dava No 5/1990 Karar Tarihi 02.10.1990
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 4/1990 Dava No 5/1990 Karar Tarihi 02.10.1990
Numara: 4/1990
Dava No: 5/1990
Taraflar: Gönül Gültekin ile Ahmet Tokkan vd
Konu: 41/77 sayılı İTEM yasasının 40/4. maddesinin anayasaya aykırı olup olmadığı...
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 02.10.1990

-D.5/90 Anayasa Mahkemesi: 4/90
Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, N. Ergin Salâhi,
Metin A. Hakkı, Özkan Tunçağ, Nevvar Nolan

Yüksek İdare Mahkemesi tarafından 26/89 sayı-lı istinafta (İstinaf eden: Gönül Gültekin ile Aleyhine istinaf edilenler: Müteveffa İbrahim Mulla Mehmet İbrahim Tokkan terekesinin tereke idare memuru sıfatıyle Ahmet Tokkan ve diğerleri arasında) sunulan konu.

İstinaf eden namına: Kıvanç M. Riza
Aleyhi-ne istinaf edilenler namına: Ergin Ulunay
Amicus curiae olarak Başsavcılık namına: Mustafa Arıkan

-------------

K A R A R
-KONU:
Değiştirilmiş şekli ile 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 40.maddesinin (4).bendinin Anayasanın 1, 8, 36.maddelerine ve Geçici 1.maddesine aykırı olup olmadığı.

I.OLAY:
Aleyhine istinaf edilen müstediler Yüksek İdare Mahk-emesine dosyaladıkları başvuru ile müstedaaleyh (1)'in müstedilere gönderdiği 6.7.1988 tarihli yazının içerdiği ve Balıkesirdeki A 18 nolu konutun tahsisini İbrahim Tokkan'ın adından iptal edilmesine mütedair İDK'nın önerisi ile Bakanlığın kararının ve kon-u konutun ilgili şahıs olan istinaf edene kiralanmasına dair olan karar ve işlemin hükümüsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair karar verilmesini istedi. Başvuruyu dinleyen tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin müstediler leh-ine karar vermesi üzerine ilgili şahıs üç Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesine istinaf etti. İstinaf, duruşma için Mahkeme önüne geldiğinde aleyhlerine istinaf edilen müstediler 41/77 sayılı Yasanın 40.maddesinin (4).bendinin Anayasanın 1, 8, 36.maddelerine -ve Geçici 1.maddesine aykırı olduğunu öne sürdüler. Mahkeme de öne sürülen Anayasaya akırılık konusunun taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun karara bağlanmasında etkili olabileceği kanaatına vardı ve konuyu, karara bağlanmak üzere Yüksek Mahkemeye, An-ayasa Mahkemesi olarak havale etti. Mahkeme, ayrıca, havalenin Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanmasına değin önündeki işlemleri durdurdu.

II.İDDİANIN GEREKÇESİ:
Müstedilerin iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:

Benzer bir konuda verilen YİM- İstinaf 12/89 sayılı karar üzerine havale yapılması istenmiştir.

Yasanın 40.maddesinin (4).bendinin tahsis sahibi kişilerin ölmeleri üzerine tahsis konusu malın Devlete intikalini öngörmesi, ölüm kaçınılmaz bir olay olduğuna göre, hukukun üstünlüğü ilke-sini zedeler, adaletsizliğe yol açar ve bu nedenle Anayasanın 1.maddesine aykırıdır.

Konut verilen herkes, özellikle eşdeğerleri olanlar, aynı statüdedir. Konut tahsisi hangi madde altında yapılırsa yapılsın aynıdır ve alanlar ve eşdeğeri olanlar özdeş -sayılır. Konu yasa bendi ise, T cetveli çıkan tahsis sahipleri ile T cetveli çıkmadan önce ölen tahsis sahipleri arasında ayırım yapmakta ve bu nedenle Anayasanın 8.maddesinin içerdiği eşitlik ilkesine ters düşmektedir.



Konu bent tahsisli konutun Devl-ete intikalini ölümle bağlaması ile miras hakkının özünü ihlâl etmektedir ve bu nedenle Anayasanın 36.maddesine aykırıdır. Böyle bir müdahale için kamu yararı mevcut değildir.

Konu bent eşdeğer hak sahiplerinin öncelik hakkını da ihlâl etmekte ve bu n-edenle Anayasanın Geçici 1.maddesinin (2).fıkrasına ters düşmektedir.

2.İstinaf eden ilgili şahsın iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:

40.madde, bütünü ile, eşdeğer dışında hak tanıyan özel bir maddedir. Tahsisin amacı tahsis edilen konutun içinde a-ile fertlerinin oturmasıdır. Aile fertleri ölünce veya ortadan çıkınca amaç da ortadan kalkar. Bunun hukukun üstünlüğü ile ilgisi yoktur ve adaletsizliğe yol açılmamaktadır.

40.madde aile fertlerinin hayatta kalmaması veya sürekli olarak ülkeyi terk et-mesi üzerine taşınmaz malın Devletin kullanımına geçmesini "mülkiyetin devir işlemlerinin tamamlanmasına" bağlamakta T cetveline bağlamamaktadır. Madde, bu nedenle, aynı statüde olanlar arasında ayırım yapmıyor. Esasen madde altında verilen hakkın eşdeğe-r ile ilgili yoktur.

Verilen hak bir tahsis olduğuna göre miras ile ilgisi yoktur.

40.maddenin (4).bendinin Anayasaya aykırılığı yoktur.

3.Amicus curiae olarak Başsavcılık namına ileri sürülen görüşlerin özetle şöyledir:

İstinaf eden tarafından ö-ne sürülen görüşler doğrudur.

40.madde kapsamındaki mal Devletin malıdır ve özel mülkiyete tabi bir mal değildir ve bu nedenle hukukun üstünlüğü ilkesi zedelenmemektedir.

Madde ve ilgili bent herkese aynen uygulanmakta olup herhangi bir ayırım söz konu-su değildir.

Madde altında verilen mülkiyet olmadığına göre miras hakkı doğmaz ve Anayasanın 36.maddesine herhangi bir aykırılık yoktur.

Maddenin Anayasanın Geçici 1.maddesi ile ilgisi yoktur. Esasen aleyhine istinaf edilen müstedilerin puanları konu -evin puanlarını karşılamamaktadır.

Yasanın 40.maddesinin (4).bendinin Anayasaya aykırılığı yoktur.

III.İLGİLİ YASA METNİ:
Değiştirilmiş şekli ile 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 40.maddesinin (4).bendi aynen şöyledir:
"40(4-) Mülkiyet devir işlemlerinin tamamlanmasına kadar, tahsis hakkı verilen aile fertlerinden herhangi birinin hayatta kalmaması veya sürekli olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini terketmesi halinde, bu aileye verilen taşınmaz mallar Devlet-in kullanımına geçer."

IV.İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

"Madde 1.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir Cumhuriyettir."

"Madde 8.
(1)Herkes, hiçbir ayı-rım gözetilmeksizin, Anayasa ve yasa önünde eşittir. Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.

(2)Devlet organları ve yönetim makamları, bütün işlemlerinde yasa önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek ve ayrı-calık yapmamak zorundadırlar.
(3)Ekonomik bakımdan güçsüz olanların Anayasaya ve yasalar ile elde ettikleri veya edecekleri kazanımlar, bu madde ileri sürülerek ortadan kaldırılamaz."

"Madde 36.
Her yurttaş, mülkiyet ve miras hak-larına sahiptir. Bu haklar, kamu yararı amacıyla ve yasa ile sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılmasına, kamu güvenliği, genel sağlık, genel ahlâk, kent ve ülke plânlaması veya herhangi bir malvarlığının kamu yararı için geliştirilmesi ve faydalı kı-lınması veya başkalarının haklarının korunması için kesin olarak gerekli kısıntı veya sınırlamalar yasa ile konabilir.
Malvarlığının ekonomik değerini fiilen azaltan kısıntı ve sınırlandırmalar için derhal tam bir tazminat ödenir; anlaşmazlık halinde tazm-inatı hukuk mahkemesi saptar.
Yukarıdaki (2). ve (3).fıkra kuralları, herhangi bir verginin veya para cezasının tahsili, herhangi bir hükmün yerine getirilmesi, sözleşmeden doğan bir yükümün yerine getirilmesi veya can veya malın tehlikeden korunması amacı- ile yasa ile konmuş kuralları etkilemez.
Devletin, 159.maddede belirtilen taşınmaz mallar üzerindeki hakkı saklıdır."

"Geçici Madde 1.
Türk Toplumunun ulusal direnişi uğruna veya direniş sırasında göç eden veya doğrudan doğruya veya dolaylı olarak zarar-a uğrayan yurttaşları korumak amacıyla gerekli sosyal, ekonomik, mali ve tazminat dahil diğer önlemler yasa ile düzenlenir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlarının Devlet sınırları dışında, Kıbrıs'ta kalan taşınmaz malları için Devletten, eşdeğerde t-aşınmaz mal isteme hakları saklıdır; bu hak yasa ile düzenlenir ve bu Anayasanın 159.maddesinin (2).fıkrası kapsamına giren taşınmaz malların hak sahiplerine mülkiyetinin devri öncelikle gerçekleştirilir.
Şehitlik, malûl gazilik nedeniyle yasanın -mülkiyet hakkı tanıdığı kişilere ve yasada belirtilen diğer nedenlerle hak sahibi olanlara da mülkiyet verilir.
Devlet, göçmenlerin eşit statü altında esenlendirilmesi, kendilerine, ailelerine ve topluma yararlı duruma getirilmeleri için gerekli -sosyal, ekonomik, mali ve diğer önlemleri alır; esenlendirmeyi gerçekleştirinceye kadar gerekli yardımları yapar.
Kuzey Kıbıs Türk Cumhuriyeti Türk yurttaşlarının, terketmek zorunda kaldıkları taşınır ve taşınmaz mallar nedeniyle gelir kaybına veya zarara- uğramışlarsa tazminat isteme hakları saklıdır. Bu haklar yasa ile düzenlenir.
Bu Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak, eşdeğerde mal uygulamalarının önceliğine uyulmak koşuluyla, hak sahiplerine taşınmaz mallarla ilgili mülkiyet hakkı devir i-şlemleri en geç beş yıl içinde tamamlanır."


V.İNCELEME:
Konu, ileriye sürülen iddia ve görüşler ışığında incelendi ve gereği düşünüldü.

Değiştirilmiş şekli ile 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 40.maddesi, içeriğinden görül-ebileceği gibi, eşdeğer mal verme dışındaki tahsislerden söz etmektedir. Bir taşınmaz malın tahsisinden amaç ise bunu tahsis sahibi aile fertlerinin tasarruf edip kullanmalarıdır. Örneğin bir konutun tahsisinden amaç bunun içinde tahsis sahibi aile fertl-erinin oturmalarıdır. Tahsis sahibi aile fertlerinden herhangi birisinin hayatta kalmaması veya bunların ülkeyi sürekli olarak terk etmeleri halinde konu taşınmaz malı tasarruf edip kullanacak kişi kalmış olmaz ve böylelikle tahsis amacı ortadan kalkmış o-lur. Bu durumda tahsis konusu taşınmaz malın kullanımının Devlete intikal etmesi doğaldır ve bunun hukukun üstünlüğünü zedeleyen veya adaletsizliğe yol açan bir yanı yoktur. Bu nedenle konu maddenin (4).bendinin Anayasanın 1.maddesine aykırı düştüğü söyl-enemez.

Konu bendin eşitlik ilkesini içeren Anayasanın 8.maddesine aykırı olduğu da iddia edilmiştir. Anayasanın 8.maddesi herkesin Anayasa ve yasa önünde eşit olmasını ve herhangi bir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık veya imtiyaz tanınmamasını ö-ngörür. Anayasanın bu maddesinin öngördüğü eşitlik aritmetik bir eşitlik değildir. Yasa önünde eşitlik, birçok havalede verilen kararlarda belirtildiği gibi, ancak nitelikte benzerlik ve yasaların getirdiği kuralların uyarlığı oranında söz konusudur. Ya-sanın 40.maddesinin (4).bendi, tetkikinden görülebileceği üzere, herhangi bir kişi, aile, zümre veya sınıf için ayrıcalık tanımamaktadır. Bu bendin içerdiği kuralın, içeriğinden anlaşılacağı gibi, aynı statüde veya durumda olan herkes için uygulanması öng-örülmektedir. Bu nedenle yasanın 40.maddesinin (4).bendinin Anayasanın 8.maddesine herhangi bir aykırılığı yoktur.

Konu bendin Anayasanın 36.maddesinde öngörülen miras hakkını ihlâl ettiği ve bu nedenle Anayasanın 36.maddesine de aykırı olduğu ileri sür-ülmüştür. Yasanın 40.maddesi kapsamındaki malların mülkiyeti Devlete ait olup tahsis sahiplerine ait değildir ve maddenin (4).bendinin Anayasanın 36.maddesinin öngördüğü miras hakkı ile, kanımızca, direkt veya yakın bir ilgisi mevcut değildir. Bu nedenle- konu bendin Anayasanın 36.maddesine aykırılığı yoktur.

Konu bendin eşdeğer hak sahiplerinin öncelik hakkını ihlâl ettiği ve bu nedenle Anayasanın Geçici 1.maddesinin (2).fıkrasına da aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasanın Geçici 1.maddesinin (2).f-ıkrası eşdeğer mal alma hakkı olanlara eşdeğer malların mülkiyetinin devrinin öncelikle gerçekleştirilmesini öngörmektedir. Yasanın 40.maddesinin (4).bendi ise kendisine taşınmaz mal tahsis edilen bir ailenin fertlerinden herhangi birisinin hayatta kalmam-ası veya sürekli olarak KKTC'yi terk etmeleri halinde bu aileye verilen taşınmaz malların Devletin kullanımına geçmesini öngörmektedir. Görülebileceği gibi bu madde mülkiyet devri ile ilgili olmayıp yapılan bir tahsisin, belirli ahvalde, sona ermesini düz-enlemektedir. Bu böyle olduğuna göre de


bu bendin eşdeğer hak sahiplerinin Anayasanın Geçici 1(2) maddesi kapsamındaki öncelik hakkını zedelediği söylenemez. Bu nedenle konu bendin Anayasanın Geçici 1(2) maddesine aykırılığı yoktur.

Yargıç N. Ergin -Salâhi konu bendin taraflar arasındaki ihtilâfı karara bağlamakta etken olmadığı ve bu nedenle havalenin incelenip karara bağlanması gerekmediği görüşündedir.

SONUÇ:
Sonuç olarak değiştirilmiş şekli ile 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Y-asasının 40.maddesinin (4).bendinin Anayasanın 1, 8, 36 veya Geçici 1(2) madesine aykırı olmadığına, Yargıç N. Ergin Salâhi'nin karşıoyu ve oyçokluğu ile, karar verilir.





(Şakir Sıdkı İlkay) (N. Ergin Salâhi)
Başkan Yargıç







(Meti-n A. Hakkı)(Özkan Tunçağ) (Nevvar Nolan)
Yargıç Yargıç Yargıç


2 Ekim 1990





KARŞIOY YAZISI

Değiştirilmiş şekli ile 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 40.maddesinin ilk paragrafında şöyle denmektedir-:
"18.madde kurallarına tabi olmak kaydıyle, eşdeğer mal verme dışında, hak sahiplerine tahsis edilen konut, işyeri, tarımsal tesisler ve benzeri taşınmaz mallar, tahsis amaçları dışında kullanılamaz ve 20 yıl geçmeden devredilemez, kiraya verilemez-, satılamaz ve üçüncü şahıslar lehine aynı haklar konulamaz."

Bu maddeden açıklıkla görülebileceği gibi bu madde ve müteakip bentleri ile bu arada havale konusu (4).bent eşdeğer mal verme dışındaki tahsisler için uygulanacak bir maddedir.

Bir yasa m-addesinin yorumunu yapmak ilk aşamada ilgili mahkemenin görevidir. Havale konusu maddenin eşdeğer mal verme dışındaki tahsislerde uygulanacağı yorum gerektirmeyecek derecede açık olmasına rağmen Yüksek İdare Mahkemesince Bahire Ahmet Gazi, Karaoğlanoğlu i-le KKTC İskân Bakanlığı vasıtasıyle KKTC Başsavcılığı ve diğerleri arasındaki YİM 134/87 sayılı başvuruda bu maddenin eşdeğer mal verme dışındaki tahsislere uygulanacağı karara bağlanmıştır.

Önümüzdeki havale konusu dosyanın ilk nazarda tetkikinden gör-ülebileceği gibi müstediler eşdeğer alacaklısıdırlar ve konu evin tahsisi eşdeğer mal alacaklısı olan müteveffa babalarına yapılmış ve onlar da müteveffanın varisi olarak hak talep etmektedirler. Bu husus ilk mahkeme önünde konu edilmiş ve ilk mahkeme müs-tedilerin eşdeğerde hak sahibi oldukları bulgusuna varmıştır. Bu bulgu istinaf konusu yapılmadığına göre istinaf açısından ihtilâfsız bir konudur. Durum bu olduğuna göre 41/77 sayılı Yasanın 40(4) bendinin ihtilâfın karara bağlanmasında uygulanacak etken- bir madde olduğu söylenemez. Her ne kadar da Yüksek Mahkemeye, Yüksek Anayasa Mahkemesi olarak konu madde etken olduğu düşüncesi ile havale edilmişse de geçmiş birçok içtihat kararında değinildiği gibi Yüksek Mahkeme, Anayasa Mahkemesi olarak havale konu-su madde veya maddelerin etken olup olmadığını inceleyip bir karara varmakta serbesttir. Bu hususta verilmiş birçok içtihat kararı vardır. Burada bunları tekrarlamak lûzumunu hissetmiyorum.

Yukarıdaki görüşlerim ışığında konu maddenin başvuru konusu is-tinafın karara bağlanmasında etken olmadığı nedeni ile meselenin esasına girerek, inceleme yapıp karar vermenin lûzumsuz olduğu gibi Anayasanın 148.maddesinin lafzına ve ruhuna ters düşeceği görüşündeyim. Bu nedenle konunun esası incelenmeden dosyanın ilk- mahkemeye iade edilmesi gerektiği görüşündeyim.





(N. Ergin Salâhi)
Yargıç






1


9






Full & Egal Universal Law Academy