Anayasa Mahkemesi Numara 4-7/2010 Dava No 1/2011 Karar Tarihi 13.01.2011
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 4-7/2010 Dava No 1/2011 Karar Tarihi 13.01.2011
Numara: 4-7/2010
Dava No: 1/2011
Taraflar: Kıbrıs Emekliler Cemiyeti ve diğerleri ile KKTC Cumhuriyet Meclisi arasında
Konu: Anayasaya aykırılık - Emeklilik maaşlarından vergi kesilmesinin Anayasaya aykırı olduğu iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 13.01.2011

-D. 1/2011 Birleştirilmiş
Anayasa Mahkemesi:4,5,6 ve 7/2010

ANAYASA MAHKEMESİ OLARAK OTURUM YAPAN
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti:Nevvar Nolan,Başkan, Mustafa H. Özkök,
Şafak Öneri, Necmettin Bostancı, Talât D.Refike-r.


Anayasanın 147.maddesinin verdiği yetkiye dayanarak açılan
iptal davası.



Anayasa Mahkemesi:4/2010

Davacı:1-Kıbrıs Türk Emekliler Cemiyeti, Genel Başkan ve Merkez
Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Tolga vasıtasıyla, Lefkoşa
2--Güvenlik Kuvvetleri Emekli Subaylar Derneği, Genel Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkanı Alper Önel vasıtasıyla, Lefkoşa
3-Kıbrıs Vakıflar ve Din İşleri Dairesi Emeklileri Derneği, Başkan ve Yönetim Kurulu Başkanı Derv-iş Coşkuner vasıtasıyla, Lefkoşa
4-Emekli Mücahitler Derneği, Genel Başkanı Mehmet Salih
Direktör vasıtasıyla, Lefkoşa
- ile-
Davalı:Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi, Lefkoşa

A r a s ı n d a.

Davacı tarafında-n:Av.Müjgan Irgad ve Av.Hasan Esendağlı
Davalı tarafından:Başsavcı Yardımcısı Ersoy Ölçter.




Anayasa Mahkemesi:5/2010

Davacı:Toplumcu Demokrasi Partisi, 2.Selim Caddesi No:44, Lefkoşa
- ile -
Davalı:Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet- Meclisi, Lefkoşa

A r a s ı n d a.

Davacı tarafından:Av.Boysan Boyra ve diğerleri
Davalı tarafından:Başsavcı Yardımcısı Ersoy Ölçter.


Anayasa Mahkemesi:6/2010

Davacı:Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası veya kısa ismi
"Kamu--Sen", No:5, Şehit Nurettin Halil Aza Sokak, Lefkoşa
- ile -
Davalı:KKTC Cumhuriyet Meclisi, Lefkoşa
A r a s ı n d a.

Davacı tarafından:Av.Ergin Ulunay
Davalı tarafından:Başsavcı Yardımcısı Ersoy Ölçter.



Anayasa Mahkemesi:7/2010

D-avacı:Cumhuriyetçi Türk Partisi, 99 Salahi Şevket Sok.,Arabahmet
Lefkoşa
- ile -
Davalı:KKTC Cumhuriyet Meclisi, Lefkoşa
A r a s ı n d a.
Davacı tarafından:Av.Ezer Özsoy
Davalı tarafından:Başsavcı Yardımcısı Ersoy Ölçter.

----------------


K A R A R

KONU:
39/2010 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No.2) Yasasının 2. ve 3(1). maddelerinin Anayasanın Başlangıç Kısmına, 1,7,8,10,47,55,121 ve 160. maddelerine, 5 ve 6. maddelerinin Anayasanın Başlangıç Kısmına, 1,7,75 ve 160. madde-lerine, 7. maddesinin Anayasanın Başlangıç Kısmına 1,3,7,8,10,47,55 ve 75. maddelerine, 8. maddesinin Anayasanın Başlangıç Kısmına, 1 ve 75. maddelerine
40/2010 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının 2. maddesinin Anayasanın Başlangıç Kısmına 1,7,10,55, -121 ve 160. maddelerine, 3. maddesinin Anayasanın Başlangıç Kısmına, 1,7,55,75, 121 ve 160. maddelerine,
aykırı oldukları gerekçesi ile iptal edilmeleri istemi.



I.OLAY:
Birleştirilerek dinlenen bu davalarda Davacılar Anayasanın 147. maddesi uyarınca ip-tal davası açmaya ehil tüzel kişiliklerdir. 39/2010 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No.2) Yasası ile 40/2010 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasası 12.8.2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandılar. Konu Değişiklik Yasaları ile, daha önce vergiden muaf olan -emeklilik maaşları vergiye tabi kılındı. Davacılar konu Değişiklik Yasalarının yukarıda verilen maddelerinin Anayasanın Başlangıç Kısmına ve yine yukarıda verilen maddelerine aykırı olduklarını ileri sürerek işbu iptal davalarını açtılar.

II. İDDİALARIN -GEREKÇELERİ:
Davacıların iddiaları özetle şöyledir:
Anayasanın 160. maddesi Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu görevinde bulunan kişilere Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte uygulanan hizmet koşullarının, bu kişiler aleyhine değiştirilemeye-ceğini düzenlemektedir. Emeklilik maaşı hizmet koşulları arasındadır. Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte vergiden muaf olan emeklilik maaşının 39/2010 ve 40/2010 sayılı Değişiklik Yasaları ile vergilen-dirilmesi, hizmet koşullarının kişi aleyhine değiş-tirilmesidir ve Anayasanın 160. maddesine aykırıdır. Konu Değişiklik Yasalarından önce emekli olup vergisiz emeklilik maaşı alanların emeklilik maaşlarının vergiden muaf olması bakımından kazanılmış hakları vardır.

Davalıya göre ise Anayasanın 160. madd-esi Anayasa yürürlüğe girdiği tarihte görevde olan kamu görevlilerinin hizmet koşullarının sadece kamu görevlisi bulundukları sürece aleyhlerine değiştirilemeyeceğini ifade etmektedir, bu madde emekliye ayrılan kamu görevlilerinin haklarını koruyucu değild-ir. Emeklilerin, emeklilik maaşının vergilendirilmemesi bakımından kazanılmış bir hakları yoktur, iptal davalarına konu yasalar geçmişe etkili yasalar değillerdir, yürürlük tarihlerinden sonra ödenecek emeklilik maaşlarına vergi getirilmektedir.

III. İLG-İLİ YASA METİNLERİ:
39/2010 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik) Yasası

Madde 2.
Esas Yasanın 4'üncü Maddesinin 2. Esas Yasa, 4'üncü maddesinin (1)'inci fıkrasının (c) bendinin (i) alt bendi kaldırılmak ve yerine aşağıdaki yeni (i) alt bendi konmak suretiy-le değiştirilir:Değiştirilmesi







(i)Her türlü hizmet veya herhangi bir hizmet akdi karşılığı, avanslar dahil, tahakkuk eden veya alınan para ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatler ile Emeklilik Yasası, Sosyal Güvenlik Kurumlarına- Tabi Hizmetlerin Hesaplanması Yasası, Mücahit Tazmin Yasası ve Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Memurları Emeklilik Yasası kuralları uyarınca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bütçesinden ödenen, hayat pahalılığı tahsisatı dahil, emeklilik maaşı ile Yer-el Kuruluşların, Sosyal Sigortalar Dairesinin ve/veya emeklilik fonu Bakanlar Kurulunca onaylanan kurumların ödediği, ödenekli izin fonu dahil, emeklilik maaşı ve bunun üzerinden Devlet kıstaslarına göre ödenen hayat pahalılığı tahsisatı ücrettir."-
Madde 3(1)
Esas Yasanın 6'ncı Maddesinin 3.(1)Esas Yasa, 6'ncı maddesinin (3)'üncü fıkrası kaldırılmak suretiyle değiştirilir.Değiştirilmesi
Madde 5
Esas Yasanın
12'nci5. Esas Yasa, 12'nci maddesinin (1)'inci fıkrası kaldırılmak ve yerine aşa-ğıdaki yeni (1)'inci fıkra konmak suretiyle değiştirilir:MaddesininDeğiştiril-mesi(1)Yükümlünün kendisi için Bakanlar Kurulu kararıyla her yıl Ocak ayı içinde saptanacak bir indirim yapılır. Saptanacak bu indirim miktarı Emeklilik Yasası, So-syal Güvenlik Kurumlarına Tabi Hizmetlerin Hesaplanması Yasası, Mücahit Tazmin Yasası ve Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Memurları Emeklilik Yasası kuralları uyarınca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bütçesinden, Yerel Kuruluşlardan, Sosyal Sigortalar -Dairesinden ve/veya emeklilik fonu Bakanlar Kurulunca onaylanan kurumlardan emeklilik maaşı alanlar için yüzde yüz (%100) artışlı olarak uygulanır. Yükümlünün hem emekli hem çalışan olması durumunda Bakanlar Kurulunun saptadığı indirim miktarı yüzde- yüz (%100) artışlı uygulanır. Ancak her halükarda bu indirim miktarı emeklilik maaşından fazla olamaz, fazla ise emeklilik maaşı kadar indirim uygulanır.
Emeklilik maaşı Bakanlar Kurulu tarafından saptanacak indirim miktar-ından az ise Bakanlar Kurulunun saptadığı indirim miktarı kadar indirim uygulanır.
Bakanlar Kurulu emeklilik maaşı alanlar için uygulanan yüzde yüz (%100) artışlı indirim miktarını, çalışanlar için uygulanan indirim miktarına kadar ind-irmeye yetkilidir.







Ancak bu indirim miktarı ile ilgili yılın vergilendirme dönemi başında yürürlükte bulunan asgari yıllık ücretin bu Yasanın 14'üncü maddesinde öngörülen özel indirim miktarı toplamları, asgari yıllık ücrett-en az olamaz."
Madde 6
Esas Yasanın 14'üncü Maddesinin 6. Esas Yasa, 14'üncü maddesi kaldırılmak ve yerine aşağıdaki yeni 14'üncü madde konmak suretiyle değiştirilir: Değiştiril-mesi "Özel İndirim14. (1)Gelirleri, bu Yasanın 4'üncü maddesinin (1)'i-nci fıkrasının (c) bendi kuralları kapsamındaki ücretlerden oluşan ve vergi kesintisine bağlı olan yükümlüler ile bu Yasanın 47'nci maddesi uyarınca götürü usulde vergilendirilen yükümlülerin matrahlarının saptanmasında, sözkonusu gelirlerin veya kazançlar-ının brüt miktarları üzerinden yüzde on (%10) oranında özel indirim yapılır. (2)Bakanlar Kurulu, her yıl Ocak ayında alacağı bir kararla, yukarıdaki (1)'inci fıkrada belirtilen oranı, yüzde otuza (%30) kadar artırmaya yetkilidir. (3)Bu -Yasanın 12'nci maddesinin (1)'inci fıkrasındaki indirim miktarının hesap-lanmasında, yukarıdaki (1)'inci fıkrada öngörülen özel indirim esas alınır."


Madde 7
Esas Yasaya
Yeni Geçici 7. Esas Yasa, Geçici 5'inci Maddesinden hemen sonra aşağıdaki ye-ni Geçici 6'ncı Madde eklenmek suretiyle değiştirilir:6'ncıMaddenin Eklenmesi"Geçici Madde
Emeklilik
Ücretlerinin
2010 Yılı6. Bu (Değişiklik) Yasasının 3'üncü maddesi ile kaldırılan ve vergilendirilecek ücret kapsamına alınan emeklilik maaşlarının -2010 vergilendirme dönemindeki vergilendirilmesinde: İçin Vergilen-dirilmesi(1)Emeklilik geliri elde eden yükümlünün bu Yasa kapsamında bağımsız vergilendirilen kazançlar haricinde başka herhangi bir geliri bulunmaması durumunda, emeklilik gelirlerin-in vergilendirilmesinde, bu Yasanın 12'nci, 13'üncü, 14'üncü ve 15'inci maddelerinde öngörülen indirimlerin emeklilik gelirinin vergi kapsamına alındığı tarihten itibaren her aylık süreye isabet eden kısmı uygulanır.(2)Emeklilik geliri elde eden yükü-mlünün bu Yasa kapsamında bağımsız vergilendirilen kazançlar haricinde gelirleri olması halinde, bu Yasanın 12'nci maddesinin (1)'inci fıkrası ve 14'üncü maddelerindeki indirimler emeklilik gelirinin vergi kapsamına alındığı tarihten itibaren pro-rata yönt-emi uygulanarak hesaplanır.(3)2010 yılı ile ilgili götürü vergilendirme kapsamına alınan yükümlülerin, emeklilik geliri de olması durumunda, emeklilik geliri ile ilgili vergi hesaplaması, bu Yasanın 2'nci ve 21'inci maddelerine bakılmaksızın yukarıda-ki (1)'inci fıkrada belirtilen yöntemle yapılır.Gelir ve Vergi Dairesi bu maddenin uygulanmasına yönelik yöntemleri belirlemeye yetkilidir."

Madde 8.
Yürürlüğe Giriş8. Bu Yasa, Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihi takip eden ayın başından başlayarak- yürürlüğe girer.

40/2010 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasası
Madde 2.
Esas Yasanın
35'inci2. Esas Yasa, 35'inci maddesi kaldırılmak ve yerine aşağıdaki yeni 35'inci madde konmak suretiyle değiştirilir:MaddesininDeğiştirilmesi


"Emeklilik Maa-şının Vergiye Tabi Olması35. Kamu görevinden emekliye ayrılan veya Devlet bütçesinden her ne ad altında olursa olsun emekli maaşı alan tüm emeklilerin herhangi bir Yasada aksine kural bulunup bulunmadığına bakılmaksızın emekli maaşları gelir vergisine tab-idir."
Madde 3.
Yürürlüğe Giriş ve Uygulama3. Bu Yasa, Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten başlayarak yürürlüğe girer ve bu (Değişiklik) Yasasının yürürlüğe girmesinden önce emekli olan veya emeklilik işlemlerini başlatanlara da uygulanır.
IV. İLGİL-İ ANAYASA METİNLERİ:
"KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ ANAYASASI
BAŞLANGIÇ

Tarihi boyunca bağımsız yaşamış, hak ve özgürlükleri için savaşım vermiş büyük Türk Ulusunun ayrılmaz bir parçası bulunan;

Anavatanından koparıldığı 1878 yılından bu yana ulusal va-rlığına ve yaşam hakkına yöneltilen ve özellikle 1955 yılından sonra silahlı tedhiş, saldırı ve sindirme biçiminde yoğunlaştırılan olaylar karşısında, birlik ve bütünlük içinde, yetkin bir toplum olarak direnişini örgütlemiş olan;

Toplumsal hak ve özgürl-üklere sahip olmadan, bireysel hak ve özgürlüklerin sözkonusu olamayacağını, Anavatanın doğal, tarihsel ve andlaşmalardan doğan yasal garantörlük hakkını kullanması suretiyle Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin sonuçlandırdığı ve Kıbrıs Türklüğüne huzur, -barış, güvenlik ve özgürlük ortamı içinde yaşama imkanı sağlayan Barış Harekâtının yapıldığı 1974 yılına kadar süren acı deneyimlerle saptamış bulunan; ve

Tarihten, uluslararası andlaşmalardan, insan hakları beyanname ve sözleşmelerinden doğan bütün hakl-arı elinden alınmak ve Kıbrıs'taki varlığı tamamen yok edilmek istenen; 21 Aralık 1963 tarihinden sonra bütün organları, yasa dışı yollarla Kıbrıs Rumlarının tekeline giren, oluşum biçimi yanında, izlediği politikalarla da sadece Kıbrıs Rumlarının devleti- haline gelen, Pan-Helenist yayılmacılığa hizmet eden, ırkçı ve ayırımcı düşünce ve eylemlerle andlaşmalardan ve Anayasa esaslarından tamamıyla ayrılarak meşruluğunu yitirmiş bulunan Kıbrıs Cumhuriyeti karşısında, kendi kaderini tayin etme hak ve özgürlüğü-nü kullanarak, dünya ve tarih önünde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletini ilan etmiş bulunan,

KIBRIS TÜRK HALKI

Egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olarak;

15 Kasım 1983 tarihinde, büyük bir coşku ve oybirliği ile kabul edilen Bağımsızlık Bildiris-ini yaşama geçirmek;

Kendi yurdunda tam bir güven ve insanca bir düzen içinde varlığını sürdürmek;

İnsan hak ve özgürlüklerini, hukukun üstünlüğünü, kişilerin ve toplumun huzur ve refahını korumayı içeren çok partili, demokratik, laik ve sosyal hukuk d-evletini gerçekleştirmek; ve

Atatürk ilkelerine bağlı kalmak ve özellikle O'nun "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesini yaygınlaştırmak amaçları ile,

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Meclisinin yaptığı bu Anayasayı, 15 Kasım 1983 tarihinde kurulan K-uzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Anayasası olarak kabul ve ilân eder; ve

Asıl güvencenin yurttaşların gönül ve iradelerinde yer aldığı inancı ile, özgürlüğe, adalete ve erdeme tutkun evlatlarının uyanık bekçiliğine emanet eder."

Devletin Şekli ve Nite-likleri
Madde 1.
"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan laik bir Cumhuriyettir."

Egemenlik
Madde 3.

"(1)Egemenlik, kayıtsız şartsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlarında-n oluşan halkındır.
(2)Halk, egemenliğini, Anayasanın koyduğu ilkeler çerçevesinde, yetkili organları eliyle kullanır.
(3)Halkın hiçbir zümresi, kesimi ve kişisi, egemenliği kendine mal edemez.
(4)Hiçbir organ, makam veya merci, kaynağını bu Anayas-a'dan almayan bir yetki kullanamaz."

Anayasanın Üstünlüğü ve Bağlayıcılığı
Madde 7.
"(1) Yasalar Anayasaya aykırı olamaz.
Anayasa kuralları, yasama, yürütme ve yargı organlarını, Devlet yönetimi makamlarını ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.-"

Eşitlik
Madde 8.
"(1)Herkes, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, Anayasa ve yasa önünde eşittir, Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.
(2)Devlet organları ve yönetim makamları, bütün işlemlerinde yasa önünde eşitlik ilkesine uygun o-larak hareket etmek ve ayrıcalık yapmamak zorundadırlar.
(3)Ekonomik bakımdan güçsüz olanların Anayasa ve yasalar ile elde ettikleri veya edecekleri kazanımlar, bu madde ileri sürülerek ortadan kaldırılamaz."

Temel Hakların Niteliği ve Korunması
Madde 10-.
"(1)Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahiptir.
(2)Devlet, kişinin temel hak ve özgürlüklerini, kişi huzuru, sosyal adalet ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayacak biçimde sınırlayan siy-asal, ekonomik ve sosyal bütün engelleri kaldırır; insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlar.
(3)Devletin yasama, yürütme ve yargı organları, kendi yetki sınırları içinde, bu Kısım kurallarının tam olarak uygulanmasını -sağlamakla yükümlüdürler."

Ekonomik ve Sosyal Hayatın Düzeni
Madde 47.
"(1)Ekonomik ve sosyal hayat, adalete, tam çalışma ilkesine ve her yurttaş için insanlık onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi sağlanması amacına göre düzenlenir.
(2)Ekonom-ik, sosyal ve kültürel kalkınmayı demokratik yollarla gerçekleştirmek; bu amaçla ulusal tasarrufu artırmak, yatırımları toplum yararının gerektirdiği önceliklere yöneltmek ve kalkınma planlarını yapmak Devletin ödevidir."

Sosyal Güvenlik Hakkı
Madde 55.

-"Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Bu hakkı sağlamak için sosyal sigortalar ve benzeri sosyal güvenlik kurumları ile sosyal yardım örgütleri kurmak ve kurdurmak Devletin ödevlerindendir."

Vergi Ödevi
Madde 75.

"(1)Herkes, kamu giderlerini -karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
(2)Vergi, resim ve harçlar ve benzeri mali yükümler ancak yasa ile konulur.
(3)Yasanın belli ettiği yukarı ve aşağı hadler içinde kalmak, ölçü ve ilkelere uygun olmak koşuluyla, ve-rgi, resim ve harçların bağışıklık ve istisnalarıyla oran ve hadlerine ilişkin kurallarda değişiklik yapmakla Bakanlar Kurulu yetkili kılınabilir.
(4)Geriye yürüyen mali yükümlülükler konulamaz."





Kamu Görevlileri ve Diğer Kamu Personeli ile İlgili Ku-rallar
Madde 121.

"(1)Kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri yasa ile düzenlenir.
(2)Kamu görevlilerinin atanmalarını, onaylanmalarını, sürekli ve emeklilik ha-kkı kazandıran kadrolara yerleştirilmelerini, terfilerini, nakillerini, emekliye sevklerini, uyarma ve kınama cezasını gerektiren disiplin işlemleri dışında, azil ve görevden uzaklaştırma dahil diğer tüm disiplin işlemlerini yapmak üzere tarafsız ve bağıms-ız organ veya organlar kurulur. Bu organ veya organların kuruluş ve işleyişi, belirli kamu görevlileri kesimi için, hizmet özellikleri gözetilerek ayrı düzenlemeler yapılmasına olanak tanıyacak biçimde, yasa ile düzenlenir.
(3)Diğer kamu personelinin nit-elikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri, bu personelin bağlı oldukları kurumlarca yürütülen hizmetlerin özelliklerine göre yasalarla düzenlenir.
(4)Kamu görevlileri ile diğer kamu perso-neli hakkında yapılacak disiplin kovuşturmalarında isnat olunan hususun ilgiliye açıkça ve yazılı olarak bildirilmesi, yazılı savunmasının istenmesi ve savunma için belli bir süre tanınması gereklidir. Bu ilkelere uyulmadıkça, disiplin cezası verilemez ve- disiplin kararları yargı mercilerinin denetimi dışında bırakılamaz.
Yargıçlar ve savcılar hakkında bu Anayasanın kuralları saklıdır.
(5)Üst kademe yöneticiliği yapan kamu görevlileri, ilgili Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanının imzalarını taşıyan üçlü ka-rarname ile atanırlar. Bu konudaki kurallar yasa ile düzenlenir.
(6)Cumhuriyet Meclisi seçim gününün Resmi Gazete'de ilanından başlayarak, seçim sonrasında yeni Bakanlar Kurulunun göreve başlayacağı güne kadar, kamu hizmetlerinde, kamu kuruluşlarında ve -kamu iktisadi teşebbüslerinde, işçi dışında atama yapılamaz; terfi, nakil ve barem ayarlamaları tamamen durdurulur.
Bu kuralların nasıl ve hangi koşullarla uygulanacağı yasa ile düzenlenir."


Kamu Görevlilerinin Haklarının Saklı Tutulması
Madde 160.
"(1)-Bu Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu görevlisi bulunan herhangi bir kişi, bu tarihten sonra, kendisine bu tarihe kadar uygulanan aynı hizmet koşullarına bağlı olmak hakkına sahiptir. Bu hizmet koşulları, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte -veya ondan sonra, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kamu görevlisi bulunduğu sürece, herhangi bir kişi aleyhine değiştirilemez.
Bu maddede belirtilen kamu görevlileri yeni bir atama işlemine gerek olmaksızın görevlerine devam ederler.
(2)Bu madde amaçla-rı bakımından, kamu görevlisi, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kamu hizmetinde herhangi, bir hizmeti gören kişiyi anlatır ve bu Anayasa ile diğer kamu personeli olarak tanımlanan kişileri de kapsar.
(3)Bu madde a-maçları bakımından hizmet koşulları, bu Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan yürürlükteki mevzuat uyarınca saptanmış ücret, izin, azil, görevden uzaklaştırma, emeklilik maaşı, ikramiyeleri ve benzeri hakları kapsar."


V. İNCELEME:
Başkan, Nevv-ar Nolan:
Daha önce 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası 192., 1975 KTFD Anayasası 131. maddeleri ile kamu görevlilerinin haklarını saklı tutarken 1985 KKTC Anayasası da 160. maddesi ile kamu görevlilerinin haklarını saklı tutmuştur. 17 Mayıs 1985 tarihind-e yürürlüğe giren KKTC Anayasası, Madde 160(1)'de bu tarihten önce kamu görevine giren ve Anayasanın yürürlük tarihinde görevde olan kamu görevlilerinin Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte kendilerine uygulanan aynı hizmet koşullarına bağlı olma hakkına -sahip olduklarını, bu hizmet koşullarının aleyhlerine değiştirilmeyeceğini buyurmaktadır; Anayasanın 160 (3) maddesinde de hizmet koşulları teriminin "ücret, izin, azil, görevden uzaklaştırma, emeklilik maaşı, ikramiyeleri ve benzeri hakları" kapsadığı bel-irtilmektedir. Kamu personelinin de kamu görevlisi kapsamında olduğu konu Anayasa maddesinde ifade edilmektedir.

Anayasanın 160(3) maddesinde emeklilik maaşı kamu görevlisinin hizmet koşulları arasında sayıldığına göre, emeklilik maaşı ile ilgili kurall-ar kamu görevlisinin hizmet koşulları arasındadır ve emekli maaşı ile ilgili kuralların değiştirilmesi hizmet koşullarının değiştirilmesi anlamındadır; Anayasanın 160(1) maddesi ise kamu görevlisine Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte uygulanan hizmet ko-şullarının kamu görevlisi aleyhine değiştirilmesini yasaklamaktadır. Emekli maaşı ile ilgili Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte olan ve uygulanan kurallar, emeklinin eline geçecek emeklilik maaşını azaltıcı sonuç verecek şekilde değiştirilir-se, bu değişiklik hizmet koşullarının kamu görevlisi aleyhine değiştirilmesi anlamında olur.

İdare hukukunun genel ilkeleri uyarınca kamu görevlisinin hizmet koşulları, yönetenin göreceği gerek doğrultusunda, yasa kuralları ile değiştirilebilir ve kamu g-örevlileri yeni kurallar ile bağlı olur, yeni kurallar kamu görevlileri üzerinde etkili olur; Anayasanın 160. maddesi Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte kamu görevlisi olan kişiye, kamu görevinde olduğu sürece emeklilik maaşını da kapsayan hizmet koşull-arının aleyhine değiştirilemeyeceği güvencesi vermektedir. Anayasanın 160. maddesi, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte görevde olan kamu görevlisine, henüz emekliye ayrılmadan, kamu görevi sürerken, emekli olduğunda edineceği emekli maaşı ile ilgili Ana-yasanın yürürlüğe girdiği tarihteki hizmet koşullarının aleyhine değiştirilemeyeceği güvencesini vermektedir.

Ücret, izin, azil, görevden uzaklaştırma ile ilgili hizmet koşulları kişiyi kamu görevlisi bulunduğu sürece ilgilendirmektedir ve bunların kişi- kamu görevinde bulunduğu sürece aleyhine değiştirilmesi önlenmiştir. Yukarıdaki konularda getirilecek kural değişiklikleri, kamu görevlisini olumsuz etkileyici olduğu takdirde Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte kamu görevlisi olanlara uygulanamayacak,- onları etkilemeyecektir; ancak emeklilik maaşı ile ilgili düzenlemeler kamu görevlisini hem görevde iken hem de emekliye ayrıldıktan sonra ilgilendirmekte, etkisini emekli statüsüne geçince göstermektedir, kamu görevlisi emekli maaşını emekliye ayrıldıkta-n sonra alacaktır. Kamu görevlisi görevde iken aleyhine değiştirilemeyecek olan Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte uygulanan emeklilik maaşı ile ilgili hizmet koşullarının, kamu görevlisi emekliye ayrıldıktan sonra aleyhine değiştirilebileceği düşünülem-ez, bu, Anayasanın 160. maddesi ile, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte kamu görevlisi bulunan kişilere verilen güvenceyi anlamsız kılar.

Emekli maaşını vergilendirilecek ücretler kapsamına alan 39/2010 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No.2) Yasasının -2. maddesinin, emeklilik maaşını gelir vergisinden istisna tutan 24/82 sayılı Gelir Vergisi Yasasının 6. maddesinin 3. fıkrasını kaldıran 39/2010 sayılı Yasanın 3(1) maddesinin, tüm emeklilerin emekli maaşlarını gelir vergisine tabi kılan 40/2010 sayılı Em-eklilik (Değişiklik) Yasasının 2. maddesinin ve 40/2010 sayılı Değişiklik Yasasının, yürürlüğe girmesinden önce emekli olan veya emeklilik işlemlerini başlatanlara da uygulanmasını öngören, 3. maddesinin yürürlüğe girmeleri ile emeklilik maaşları vergilend-irileceğinden ve bu durumda emekli kamu görevlisinin eline daha düşük bir emeklilik maaşı geçeceğinden, yukarıda sayılan yasa maddeleri ile getirilen düzenleme kamu görevlisi/emekli kamu görevlisi aleyhine bir değişiklik oluşturacaktır. 1985 Anayasasının -yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte olan emeklilik maaşı ile ilgili kuralların değiştirilmesi ve bu değişiklik sonucu emeklinin eline geçen emeklilik maaşının azalması, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte kamu görevinde bulunan kişinin hizmet koşullarını-n o kamu görevlisi aleyhine değiştirildiğini ortaya koyar, bu da Anayasanın 160. maddesine aykırılık oluşturur. 1985 Anayasasının yürürlüğe girdiği tarihte kamu görevlisi olanları ilgilendirdiği kadarı ile 39/2010 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No.2) Y-asasının 2. ve 3(1) maddeleri ile 40/2010 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının 2. ve 3. maddelerinin Anayasanın 160. maddesine aykırı oldukları görülmektedir. 39/2010 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No.2) Yasasının 5,6 ve 7. maddeleri de, konu Yasanın -2 ve 3(1) maddeleri ile ilişkili olduklarından Anayasanın 160. maddesine aykırı düşerler.

Anayasanın 160. maddesinden bağımsız olarak, emekli maaşının vergiden muaf olduğu, 40/2010 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlü-ğe girdiği 12.8.2010 tarihinden önce emekliye ayrılan kişilerin emeklilik maaşlarının vergiden muaf olması bakımından kazanılmış hakları olduğu iddia edilmektedir.

Kazanılmış hak kavramı, bugüne dek kavrama getirilen tüm tanımlamalara rağmen, halen beli-rsizlikten tümü ile kurtulmuş, kesin olarak tanımlanabilmiş, kapsamı, sınırları belirlenebilmiş bir kavram değildir. Doktrinde ve yargı kararlarında üzerinde uzlaşmaya varılmış bir kazanılmış hak tanımı yoktur. Kazanılmış hakkın her somut olaya göre ayrı- ayrı incelenmesi gerektiği doktrinde kabul görmektedir; yargı kararlarında da, anlam ve kapsamının kesin sınırlarının çizilemediği ve her somut olayın özelliklerine göre değerlendirme yapıldığı görülmektedir. Hangi haklar kazanılmış, kişiselleşmiş, öznel- hakka, kişiden alınamaz bir hakka dönüşmüştür, yanıtlanması her zaman kolay değildir. Yasalar objektif hukuk alanında yeni bir durum yaratan veya varolan durumları yeniden düzenleyen veya ortadan kaldıran kural işlemlerdendir. Yasama yetkisinin aslılığı- ve genelliği ışığında, yasa koyucu takdirine göre daha önce düzenlenmemiş bir konuyu yasa ile düzenleyip hak ve ödevler yaratabilir, daha önce düzenlenmiş bir konuda yeniden düzenleme yaparak hak ve ödevlerde değişikliğe gidebilir veya yasayı tümden kaldı-rarak hak ve ödevleri sonlandırabilir; yasa koyucuyu sadece anayasanın emredici veya yasaklayıcı hükümleri kısıtlamaktadır, Anayasal ilkeler çerçevesinde kalmak koşulu ile yasa koyucu takdirine göre bu yetkisini kullanabilir. Kural işlemlerle getirilen dü-zenlemelerin hep aynı kalacağı, ileride değişikliğe uğramayacağı söylenemez, böyle bir beklenti olmamalıdır, sosyal, ekonomik değişimler kural işlemlerle hukuk aleminde yerini alabilir, hak ve ödevleri etkileyebilir. Kural işlemlerin kişiler lehine yaratt-ığı düzenleyici durumlar, yeni bir düzenleme ile değiştirilebilir veya kaldırılabilir; kişilerin, lehlerine olan kural işlemin aynı kalması için kazanılmış hakka sahip oldukları söylenemez. Hukuken korunması gereken, değiştirilebilen, kaldırılabilen nesne-l bir yasa kuralı ile yaratılan hak değil, bu nesnel yasa kuralının, kural yürürlükte olduğu sürece kişiye uygulanması ile bu kural altında tüm sonuçları ile edinilen, kişiselleşmiş, öznelleşmiş haktır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin kazanılmış- hak kavramına yaklaşımını bazı kararları ışığında belirlemeye çalışalım.

TC Anayasa Mahkemesi E.2005/110, K.2005/111 sayı ve 29.12.2005 tarihli karar:
"Kazanılmış hak, özel hukuk ve kamu hukuku alanlarında genel olarak, bir hak sağlamaya elverişli nesn-el yasa kurallarının bireylere uygulanması ile onlar için doğan öznel hakkın korunması anlamında kabul edilmelidir. Ancak, kazanılmış bir haktan söz edilebilmesi için bu hakkın yeni yasadan önce yürürlükte olan kurallara göre bütün sonuçlarıyla fiilen elde- edilmiş olması gerekmektedir....... Kazanılmış hak, kişinin bulunduğu statüden doğan, tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş, kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haktır."

TC. Anayasa Mahkemesi E:1989/11, K:1989/48 sayı ve 12.12.1989 tarihli kar-ar:

"Temelde aslî bir yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan yasa ile bağlı bir yetkiyle çıkarılan tüzük, yönetmelik, kararname gibi yürütmenin genel düzenleyici işlemlerini içeren kural işlemler, nesnel ve genel hukuksal durumlar yaratırken düzenledi-kleri konularda statü oluştururlar. Kişilerin bu statülere alınmaları özel ve kişisel bir işlemle (şart işlemle) olanaklıdır. Nesnel ve genel hukuksal durumun bu şart işlemle özel hukuksal duruma dönüşmesi kazanılmış hak yönünden yeterli değildir. Nitekim -bir kişinin memur yada emeklilik statüsüne sokulması, bu statüde hiç bir halde değişiklik yapılmayacağı anlamına gelmez. Kural işlemler her zaman değiştirilebilir ya da yargı organları tarafından Anayasa'ya veya yasaya aykırı görülerek iptal edilebilir. Ku-ral işlemin değişmesi ya da ortadan kaldırılması, ona bağlı kişi ile ilgili şart işlemi de etkiler. Bu durumda ilerisi için kazanılmış haktan söz edilemez. Ancak kişi, yeni kural tasarrufa göre oluşan statüde yerini alır. Kazanılmış hak, kişinin bulunduğu -statüden doğan (maaş gibi), tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş, kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haklar için söz konusudur".


Kamu görevlisi ile idare arasındaki ilişki, koşullarını tarafların iradeleri ile belirledikleri bir sözleşmeye day-anmamaktadır, bu ilişki statü hukukuna dayanır ve nesnel genel nitelikli kural işlemlerle düzenlenmektedir. Kural işlemler yukarıda da ifade edildiği gibi her zaman değiştirilebilir, değişiklikten sonra önceki değil yeni düzenleme etkili olur, sadece esk-i kurallara dayanarak kazanılmış, eski kurallar altında birel bir işlemle öznelleşmiş, kişisel alacak haline dönüşmüş, tüm sonuçları ile fiilen elde edilmiş haklar korunur.

Hukuka uygun olarak bir şart işlemle kamu görevine atanan kişi yeni bir statüye g-irer; kamu görevine giriş için aranılan koşulları taşıyarak kamu görevine atanan bir kişinin, daha sonra kamu görevine giriş koşullarının değiştirilmesi, ağırlaştırılması halinde, yeni koşulların kendisinde aranmaması bakımından kazanılmış hakkı olur, kişi- tamamlanmış bir statüye girmiştir; ancak kamu görevlisinin atandığı tarihte lehine olan kuralların yeni bir düzenleme ile değiştirilmesine karşı çıkma hakkı, lehine olan kuralların muhafazası için kazanılmış hakkı olduğu söylenemez. Yine hukuka uygun bir- şart işlemle emekliye ayrılan bir kamu görevlisi yeni bir hukuki duruma, emekli statüsüne girer; daha sonra bir yasa ile emekli olabilmenin kuralları değiştirilse de yeni kurallar, eski kurallar altında kurallara uygun olarak emekli olmuş ve tamamlanmış e-mekli statüsünü kazanmış olanlara uygulanamaz, bu kişilerin emekliye ayrılabilme ile ilgili yeni kuralların kendilerine uygulanmaması bakımından kazanılmış hakları vardır, emekli statüsünü kazanmışlardır ve bu hukuken korunması gereken kazanılmış haktır. -Emekli statüsüne giren ve emeklilik maaşına hak kazanan kişi, daha sonra getirilecek düzenlemelerle ne emekli statüsünden çıkarılabilir ne de kişinin emeklilik maaşı kaldırılabilir. Emekli statüsüne girilmesi ve emeklilik maaşına hak kazanılması, emeklil-ik maaşı alınması, tamamlanmış hukuki durumlardır ve hukuken korunması gereken kazanılmış haklar doğmuştur.

Sömürge döneminden 39/2010 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No.2) Yasası ile 40/2010 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasası yürürlüğe girene dek, ül-kemizde emeklilik maaşları vergiden muaf tutulmuştu. Emekliye ayrılan ve vergiden muaf emeklilik maaşı alan bir kişi, sonradan yeni kurallarla emekli maaşı vergiye tabi tutulsa da, vergisiz emeklilik maaşı almaya hak kazandığını, emeklilik maaşının vergid-en muaf olması yönünde bir kazanılmış hakkının doğduğunu ileri sürebilir mi? Kişinin emekliye ayrıldığı tarihte emeklilik maaşlarının vergiden muaf olması ve kişinin vergiden muaf emeklilik maaşı alması daha sonra kuralların değişmesi ile emeklilik maaşın-ın vergilendirilmesine engel mi? Doktrinde ve yargı kararlarında kazanılmış hakkın içeriğinin, kapsamının sınırlarının net olarak çizilemediğini yukarıda ifade etmiştim. Yine yukarıda hukuka uygun bir şekilde bir şart işlemle emekliye ayrılan ve emekli s-tatüsüne giren, emeklilik maaşı alan bir kişinin yeni düzenlemeler ile emekli statüsünden çıkarılamayacağını, emeklilik maaşı alma hakkının kendisinden koparılamayacağını, bunların kişi yönünden tamamlanmış olup kazanılmış hak oluşturduklarını belirtmiştim-, ancak emeklilik maaşının hesaplanmasına değişiklik getiren, eline geçecek emeklilik maaşını azaltıcı sonuçlar doğuran yeni düzenlemelerin kendisine uygulanmaması yönünde de kişinin kazanılmış hakkı var mı sorusu farklı yorumlara açıktır. Kazanılmış hak -kavramı bu çizgiye kadar uzar mı? Bu soruyu olumlu yanıtlamakta tereddütlerim vardır. Yasaların anayasaya uygun oldukları varsayımından hareketle, Anayasa Mahkemesi, anayasaya aykırı olduğu iddia edilen bir yasa normunun, ancak anayasaya aykırı olduğuna- ciddi surette, makul şüphenin ötesinde ikna edilmesi halinde, anayasaya aykırı olduğu kararına varır. Mevcut tereddütüm ışığında 39/2010 ve 40/2010 sayılı değişiklik yasalarından önce emekli statüsüne girmiş kişilerin, emeklilik maaşlarının vergiden muaf- olması ve emeklilik maaşını vergilendiren yeni kuralların kendilerine uygulanmaması bakımından kazanılmış hakları olduğu görüşüne katılmıyorum.

Yargıç, Talat D. Refiker:

Kıbrıs Türk Emekliler Cemiyeti, Güvenlik Kuvvetleri Emekli Subaylar Derneği, Kıb-rıs Vakıflar ve Din İşleri Dairesi Emeklileri Derneği, Emekli Mücahitler Derneği, Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası "Kamu-Sen", Toplumcu Demokrasi Partisi ve Cumhuriyetçi Türk Partisi tarafından açılan bu iptal davalarında 40/2010 sayılı Emeklilik (De-ğişiklik) Yasası ile emekli maaşındaki vergi muafiyetinin kaldırılmasının ve 39/2010 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No:2)Yasası ile de emekli maaşlarının gelir vergisine tabi kılınmasının Anayasanın "Başlangıç" kısmı ile 1,3,7,8,10, 47,55,75,121 ve 160'n-cı maddelerine aykırı olduğu iddia edilmektedir.

İkâme edilen 4 davada da dava konuları aynı olduğu için davalar birleştirilerek dinlenmiştir.

40/2010 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının 2'nci maddesi ile esas yasanın 35'nci maddesinde yapılan deği-şiklik sonucunda kamu görevinden emekliye ayrılan veya devlet bütçesinden her ne ad altında olursa olsun emekli maaşı alan tüm emeklilerin herhangi bir yasada aksine kural bulunup bulunmadığına bakılmaksızın emekli maaşları gelir vergisine tabi kılınmıştır-.

39/2010 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No:2) Yasasının 2'nci maddesi ile de esas yasanın 4'ncü maddesinin 1'nci fıkrasının (c) bendinin (i) alt bendinin değiştirilmesi öngörülmekte ve emeklilik gelirlerinin gelir vergisine tabi olması kuralı konmakt-adır.

Yapılan bu değişikliklerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasasının ilgili maddelerine aykırı olup olmadığını saptaya- bilmek için değişiklikten önceki yasal düzenlemeye temas etmeyi gerekli görmekteyim.

40/2010 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Ya-sasının yürürlüğe girdiği 12.8.2010 tarihinden önce yürürlükte olan 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 35'nci maddesi aynen şöyledir:


"Emeklilik
Menfaatinin vergiden muafiyetiMadde 35. Bir kişinin bu yasa kurallarına göre hak kazandığı her çeşit emeklili-k menfaati başka herhangi bir yasada aksine hal bulunmasına bakılmaksızın vergiden muaf tutulur.



39/2010 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No:2) Yasasının
yürürlüğe girdiği 12.8.2010 tarihinden önce yürürlükte olan
24/1982 sayılı Gelir ve Vergi Yasas-ının 4,6,12 ve 14'nci maddeleri ise şöyledir:
"Vergiye bağlı gelirin unsurlarıMadde.4 (1) Herhangi bir gerçek kişinin vergiye bağlı geliri aşağıda belirtilen kazanç ve iratlardan oluşur:
...........................
....................
...................-.
....................
............................
........................
........................
........................
........................
Ücretler:
(i) Her türlü hizmet veya herhangi bir hizmet akdi karşılığı, avanslar dahil, tahakkuk eden- veya alınan para ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatler ücrettir.
..............................
..............................
..............................İstisnalar ve muaf-lıklarMadde 6. Aşağıda gösterilen gelirler, gelir ver-gisinden istisna edilmiştir:
..............................
..............................
(3)Emeklilik Yasası uyarınca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti bütçesinden ödenen, hayat pahalılığı tahsisatı dahil, emeklilik maaşı ile Yerel Kuruluşları-n, Sosyal Sigortalar Dairesinin ve Bakanlar Kurulunun onayladığı kurumların ödediği, ödenekli izin fonu hariç, emeklilik maaşı ve bunun üzerinden Devlet kıstaslarına göre ödenen hayat pahalılığı tahsisatı.
..................................
.............-.....................
..................................KİŞİSEL İNDİRİMLER"Yükümlü ve karısı için indirimlerMadde 12.Vergi matrahının saptanmasında, safi kazanç ve iratlardan yılda:
(1)Yükümlünün kendisi için Bakanlar Kurulu kararıyla her yı-l Ocak ayı içinde saptanacak bir indirim yapılır.
Ancak bu indirim miktarı ile ilgili yılın vergilendirme dönemi başında yürürlükte bulunan asgari yıllık ücretin 14.maddede öngörülen özel indirim miktarı toplamları, asgari yıllık ücret-ten az olamaz.
...................................
...................................
...................................Özel İndirimMadde 14.
Gelirleri, bu Yasanın 4'üncü maddesinin (1)'nci fıkrasının (C) bendi kuralları kapsamındaki ücret-lerden oluşan ve vergi kesintisine bağlı olan yükümlüler ile 47'nci madde uyarınca götürü usulde vergilendirilen yükümlülerin matrahlarının saptanmasında, sözkonusu gelirlerin veya kazançların safi miktarları üzerinden yüzde yirmi (%20) oranında özel indir-im yapılır.
(1)'nci fıkrada belirtilen yükümlüler dışındaki yükümlülerin matrahlarının hesaplanmasında safi kazançları üzerinden yüzde on (%10) oranında özel indirim yapılır.
Bakanlar Kurulu, her yıl Ocak ayında alacağı bir kararla, (1)'nci ve (2)'nci fıkr-alarda belirtilen oranları yüzde otuza (%30) kadar artırmaya yetkilidir.
Bu Yasanın 12'nci maddesinin (1)'nci maddesinin (1)'nci fıkrasındaki indirim miktarının hesaplanmasında yukarıdaki (1)'nci fıkrada öngörülen özel indirim esas alınır.
................-..............
..............................
..............................

Yasa değişikliklerinin yapılmasından önceki zaman diliminde 26/1977 sayılı Emeklilik Yasasının 35'nci maddesinden, emekli maaşının vergiden muaf olduğu ve bunun tabi-i bir sonucu olarak da 24/1982 sayılı Gelir Vergisi Yasasının yukarıda alıntısı yapılan maddelerinde aksi bir kuralın yer almadığı görülmektedir.

Dava konusu yasa değişiklikleri ile bu durum tamamen ortadan kaldırılarak her ne ad altında olursa olsun alı-nan emekli maaşındaki vergi muafiyeti uygulamasına son verildi.

Söz konusu yasa değişikliklerinden olumsuz yönde etkilenen kişilerin ise iki farklı statüde oldukları görülmektedir.
Şöyle ki;
Anayasanın 160'ncı maddesine tabi olup da halen çalışan
veya- emekliye ayrılan kamu görevlileri ve diğer kamu personeli,
Anayasanın 160'ncı maddesine tabi olmayan ve mezkûr yasa değişikliklerinin yürürlüğe girdiği 12.8.2010 tarihinden önce Emeklilik Yasası, Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Hizmetlerin Hesaplanması Y-asası, Mücahit Tazmin Yasası ve Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Memurları Emeklilik Yasası, Sosyal Sigortalar Yasası tahtında emekliye ayrılanlar.

Yukarıda 1'nci başlık altında yer alan kişiler ile ilgili olarak Davacılar tarafından ileri sü-rülen iddialara ve hukuki argümanlara göre KKTC Anayasasının yürürlüğe girdiği 7.5.1985 tarihinden önce "kamu görevlisi" olan ve "diğer kamu personeli" olarak çalışan herhangi bir kişi, bu tarihten sonra, kendisine bu tarihe kadar uygulanan ayni hizmet koş-ullarına bağlı olmak hakkına sahiptir. Hizmet koşulları ibaresi bu Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan yürürlükteki mevzuat uyarınca saptanmış emeklilik maaşını, ikramiyeleri ve benzeri hakları kapsadığını ve bu hakların Anayasanın 160'ncı mad-desinin koruması altında olduğunu dolayısıyle Emeklilik Yasası ve Gelir Vergisi Yasasında yapılan mezkûr değişikliklerin Anayasanın 160'ncı maddesi kapsamında bulunan bu gibi kişilere uygulanamayacağı gibi emekli maaşlarından da vergi alınamayacağı belirti-lmekte ve mezkûr yasa değişikliklerinin Anayasanın, özellikle 160'ncı maddesine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

Davacıların bu şekildeki iddialarının gerekçelerine mesnet teşkil eden ve Anayasanın "Kamu Görevlilerinin Haklarının Saklı Tutulması" kenar- başlığını taşıyan 160'ncı maddesi ise aynen şöyledir:

Madde 160:

"(1)Bu Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu
görevlisi bulunan herhangi bir kişi, bu tarihten
sonra, kendisine bu tarihe kadar uygulanan aynı hizmet
koşullarına bağlı olm-ak hakkına sahiptir. Bu hizmet
koşulları, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte veya ondan sonra, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kamu görevlisi bulunduğu sürece, herhangi bir kişi aleyhine değiştirilemez.
Bu maddede belirtilen kamu görevlileri y-eni bir atama
işlemine gerek olmaksızın görevlerine devam ederler.
(2)Bu madde amaçları bakımından, kamu görevlisi,
Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kamu hizmetinde herhangi,
bir hizmeti gören ki-şiyi anlatır ve bu Anayasa ile
diğer kamu personeli olarak tanımlanan kişileri de
kapsar.

(3)Bu madde amaçları bakımından hizmet koşulları, bu
Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan
yürürlükteki mevzuat uyarınca sap-tanmış ücret,izin, azil,
görevden uzaklaştırma, emeklilik maaşı, ikramiyeleri ve
benzeri hakları kapsar."


Yukarıda yeralan Anayasanın 160'ncı maddesinin (1)'nci fıkrasına göre Anayasanın yürürlüğe girdiği 7.5.1985 tarihinden önce kam-u görevlisi bulunan bir kişi kendisine o tarihe kadar uygulanan aynı hizmet koşullarına bağlı olmak hakkına sahiptir ve bunlar onun, kamu görevlisi bulunduğu sürece, aleyhine değiştirilemez.

"Kamu görevlisi bulunduğu sürece" şeklindeki bu ifadeden ilk na-zarda 160'ncı maddenin hizmet koşulları bağlamında saklı tuttuğu hakları kamu görevlisinin kamu görevinde çalıştığı süre için geçerli olduğu anlamı çıkmakla beraber bunun böyle olmadığı aynı maddenin 3'ncü paragrafında "hizmet koşulları" hakkında belirtile-nlerden anlaşılmakta ve bahsi geçen paragrafta şöyle denilmektedir:
"3)Bu madde amaçları bakımından hizmet koşulları bu Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte mevcût olan yürürlükteki mevzuat uyarınca emekli maaşını da kapsa-maktadır."

Bu husus D.10/90, Anayasa Mahkemesi 24/89, Kamu-Sen v. KKTC Meclisi davasında da kabul görmüştür.

Anayasanın yürürlüğe girdiği 7.5.1985 tarihinde yürürlükte bulunan 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 35'nci maddesi ise aynen şöyledir:
"Emeklil-ik menfaatinin vergiden muafiyeti
Bir kişinin bu yasa kurallarına göre hak kazandığı her çeşit emeklilik menfaati başka herhangi bir yasada aksine hal bulunmasına bakılmaksızın vergiden muaf tutulur."


Anayasanın, devletin şeklini ve niteliklerini b-elirten 1'nci maddesine göre KKTC devleti, demokrasi, sosyal adâlet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan laik bir Cumhuriyettir.

Anayasanın üstünlüğü ilkesinin bir gereği olarak Anayasada açıklıkla tanınan haklara yasa koyucu tarafından dokunulamaz. (-Gör:D.6/83; A.M. 5/83)

Yukarıda zikredilen yasal ve Anayasal olgular karşısında Anayasanın 160'ncı maddesi kapsamında bulunan ve halen çalışmakta olan veya emekliye ayrılan kamu görevlileri bakımından 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 35'nci maddesinin de-ğiştirilmesi suretiyle emekli maaşının vergiye tabi tutulması hukuken mümkün değildir. Bu bakımdan esas yasanın 35'nci maddesinin kaldırılması ve yerine yeni 35'nci madde konmasını öngören 40/2010 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının 2'nci ve 3'ncü madd-elerinin Anayasanın 160'ncı maddesine aykırı olduğu sonucuna varmaktayım.

7.5.1985 tarihinde yürürlükte bulunan 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının emekli maaşına vergi muafiyeti sağlamasının bir sonucu olarak o tarihte yürürlükte bulunan 24/1982 sayılı Ge-lir Vergisi Yasasında da aksi bir düzenleme bulunmamaktaydı. Dolayısıyle Anayasanın 160'ncı maddesi kapsamında bulunan yani 7.5.1985 tarihinden önce kamu görevlisi bulunup da emekliye ayrılan kişilerin emekli maaşlarından gelir vergisi kesintisi yapılmasın-ın yasal alt yapısını oluşturan 39/2010 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No:2) Yasasının 2,3(1),5,6 ve 7'nci maddeleri Anayasanın 160'ncı maddesine aykırı olduklarından iptal edilmeleri gerekmektedir.

Bu sonuca vardıktan sonra yukarıda bahsi geçen başlı-k altında Anayasanın Başlangıç Kısmı ile 3,7,8,10,47,55, 75 ve 121'nci maddelerinin ayrıca incelenmesine gerek kalmamıştır.

İkinci başlık altında yer alan ve Anayasanın 160'ncı maddesi kapsamında olmayan ve iptal davasına konu olan yasa değişiklik-lerind-en önce emekliye ayrılanlar için ileri sürülen "kazanılmış hak" iddiasına gelince;

İptal davasının konusunu teşkil eden yasa değişikliklerinden önce yürürlükte olan 24/1982 sayılı Gelir Vergisi Yasasının "İstisnalar ve Muaflıklar" kenar başlığını taşıyan- 6'ncı maddesinin (3)'ncü fıkrasına göre Emeklilik Yasası uyarınca devlet bütçesinden ödenen emeklilik maaşı ile yerel kuruluşların, Sosyal Sigortalar Dairesinin ve Bakanlar Kurulunun onayladığı kurumların ödediği emeklilik maaşı ve bunun üzerinden devlet -kıstaslarına göre ödenen hayat pahalılığı tahsisatı gelir vergisinden muaf iken ve aynı yasanın 4(1)(c)(i) bendinde emeklilik maaşı ücret sayılmazken, 39/2010 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No:2) Yasasının 3(1) maddesi ile getirilen değişiklik ile yukarı-da bahsi geçen 6'ncı maddenin (3)'ncü fıkrası kaldırılarak vergi muafiyetine son verilirken değişiklik yasasının 2'nci maddesi ile yukarıda zikredilen 4'ncü maddenin (1)'nci fıkrasının (c) bendinin (i) alt bendi kaldırılmak ve yerine yeni (i) alt bendi kon-mak suretiyle de Emeklilik Yasası, Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Hizmetlerin Hesaplanması Yasası, Mücahit Tazmin Yasası ve Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Memurları Emeklilik Yasası kuralları uyarınca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bütçesinden öden-en, hayat pahalılığı tahsisatı dahil emeklilik maaşı ile yerel kuruluşların, Sosyal Sigortalar Dairesinin ve/veya emeklilik fonu, Bakanlar Kurulunca onaylanan kurumların ödediği emeklilik izin fonu dahil emeklilik maaşı ve bunun üzerinden devlet kıstasları-na göre ödenen hayat pahalılığı tahsisatı "ücret" sayılarak gelir vergisine tabi kılınmıştır. Mezkûr değişikliklerden önceki mevzuata göre yani emeklilik maaşının gelir vergisinden muaf olduğunu belirten 26/1977 Sayılı Emeklilik Yasasının 35'nci maddesi em-eklilik maaşını vergiden muaf sayan ve bu maaşı ücret olarak tanımlamayan 24/1982 sayılı Gelir Vergisi Yasası tahtında vergi kesintisine tabi olmaksızın elde edilen emekli maaşı, bu maaşı alanlar için kazanılmış bir hak olarak kabul edilmesi ve iptal davas-ına konu olan yasa değişiklikleri ile bu hakkın ortadan kaldırılamayacağı sonucuna varılması mümkün mü?

Davacılar, Emeklilik Yasası, Sosyal Sigortalar Yasası ve benzeri mevzuata göre emekliye ayrılma hakkının kazanılmasının genel bir hak olduğunu, bu hak-kın fiilen kullanılması ile genel hakkın öznelleştiğini ve bu suretle öznelleşen bir hakkın ise kazanılmış bir hak olarak kabul edildiğini ileri sürerken, Davalı taraf öznelleşen hakka rağmen yasada veya yasalarda değişiklik yapılması suretiyle önümüzdeki -meselede olduğu gibi öznelleşen bir haktan yani emeklilik hakkının kullanılması suretiyle elde edilen maddi menfaatin yani emekli maaşının yasa koyucunun iradesine göre değiştirilmesinin veya azaltılmasının mümkün olduğunu ifade etmiştir.

Anayasa Mahkeme-sinin D.2/03, Birleştirilmiş Anayasa Mahkemesi 29,30,31/02 no'lu kararında kazanılmış hakkın tanımı şu şekilde yapılmaktadır:
Bir hakkın kazanılmış hak tanımına girebilmesi için iki koşulun gerçekleşmesi gerekir;
(1)O hak fiilen elde edilmiş olmalı, yani- bir beklenti olmaktan çıkmış olmalı,
(2)Geçmiş yasalar o hakkın elde edilmesine olanak sağlamalı
veya geçmiş yasalar o hakkın elde edilmesini amaçlamış
olmalı.

Önümüzdeki meselede iptal davasına konu olan yasa değişikliklerinden ön-ceki süreçte emekliye ayrılan ve ayrıldığı tarihde yürürlükte bulunan 26/1977 sayılı Emeklilik Yasasının 35'nci maddesinin emekli maaşlarının vergiden muaf tutulmasını amaçladığı ve bu bağlamda yukarıda zikredilen iki koşulun da gerçekleştiği görülmektedir-.

Anayasa Mahkemesinin D.10/81 ve 9/79 no'lu kararında ise kazanılmış hak konusu daha kapsamlı bir şekilde incelendikten sonra sayfa 13 ve 14'de aynen şöyle denilmektedir: "...Emeklilik Yasası uyarınca tanınan herhangi bir hakkın kazanılmış hak olabilmes-i için Emeklilik Yasası uyarınca gereken işlemlerin yapılması ve ilgili kişinin emekliye ayrılması gerekir. Herhangi bir kamu görevlisi emekliye ayrıldıktan sonra emekliye ayrılmazdan önce yürürlükte olan hizmet koşulları yasa ile değiştirilse dahi ilgili -kişi ayrıldığı nedeni ile yasa değiştirilmezden önceki hakları kazanmış olur."

Dolayısıyle, bu karar ışığında 39/2010 Sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No:2) Yasası ile 40/2010 Sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının yürürlüğe girdiği 12.8.2010 tarihinden- önce emekliye ayrılan kamu görevlilerinin ayrılmazdan önce yürürlükte olan hizmet koşulları bağlamında gelir vergisinden muaf olarak almaya hak kazandıkları emekli maaşının kazanılmış bir hak olarak kabul edilmesi kaçınılmazdır. Bu bakımdan 40/2010 Sayılı- Emeklilik Değişiklik Yasasının 1'nci maddesinin kamu görevinden emekliye ayrılan veya devlet bütçesinden her ne ad altında olursa olsun emekli maaşı alan tüm emeklilerin herhangi bir yasada aksine kural bulunup bulunulmadığına bakılmaksızın emekli maaşlar-ını gelir vergisine tabi kılmasının ve 3'ncü maddesinin ise bu değişiklik yasasının Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten başlayarak yürürlüğe girmesi ve bu değişiklik yasasının yürürlüğe girmesinden önce emekli olan veya emeklilik işlemlerini başlatanlar-a da uygulanmasının öngörülmüş olması çok açık ve seçik bir şekilde kazanılmış hakkın ihlâl edilmesidir.

39/2010 Sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No:2) Yasası ile yapılan düzenlemelerlede yukarıda bahsi geçen kazanılmış hakkın ortadan kaldırılması amaçla-nmıştır.

D.2/2003; Birleştirilmiş Anayasa Mahkemesi 29,30 ve 31/2002 no'lu Anayasa Mahkemesi Kararında da vurgulandığı üzere "Kazanılmış Hak" ilkesi Anayasamızda açıkca yer almış bir ilke değildir. Anayasanın 1'nci maddesi KKTC'nin Hukukun üstünlüğü ilk-esine dayanan bir Devlet olduğunu belirtmektedir. Hukukun üstünlüğü ve Hukuk Devleti ilkelerinin ise "Kazanılmış Hak" kavramını içerdiği kabul edilmektedir.

Hukukun üstünlüğü ile hukuk devleti ilkeleri ve temel hukuk prensiplerinin en önemli gereklerind-en birisi kişilerin kazanılmış haklarına herkesin saygı göstermesini sağlamaktır.

Bu hususta Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi karar sayısı 1967/57 ve 23,24 ve 25.10.1969 günlü kararda AMKD sayı:8, sayfa 58'de şunlar yer almaktadır:
"...zira kazan-ılmış hakka saygı göstermek hukuk devleti ilkesinin gereklerindendir."

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi Esas No:1969/19, Karar No:1968/25, Karar Tarihi:18-19/6/1968 günlü kararda (A.K.D.7, sayfa 18), sayfa 35'de ise şöyle denilmektedir:
"...Ancak- Anayasanın 2'nci maddesinde belirtilen niteliklere sahip bir hukuk devletinde mevcût kanunlara göre kazanılmış hakların sonradan çıkacak kanunlarla tanınması zorunluluğu olduğu da şüphesizdir." Aynı konudaki diğer kararlar için gör:karar sayısı:1969/57 (A-.K.D.8, sayfa 58-60) ve 1970/8 (A.K.D.8, sayfa 205).

Yukarıda atıfta bulunduğum Anayasa Mahkemesi kararlarında temas edilen hususlar bağlamında kazanılmış hakları değersiz kılan 39/2010 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No:2) Yasasının 2,3(1),5,6 ve 7'nci- maddeleri ile 40/2010 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının 2 ve 3'ncü maddeleri hukukun üstünlüğü ilkesinin yer aldığı Anayasanın 1'inci maddesine aykırıdır ve iptal edilmesi gerekmektedir.

Bu sonuca vardıktan sonra mezkûr yasa değişikliklerinin Ana-yasanın Başlangıç Kısmı ile 3,7,8,10,47,55 ve 75 ve 121'nci maddelerine aykırı olup olmadığının incelenmesine gerek kalmamıştır.

"Kazanılmış Hak" konusunu irdelerken temas ettiğim Anayasa Mahkemesi kararları arasında yer almayan ancak bu dava vesilesi il-e bahsi geçen ve Esas Sayısı:1989/11, Karar Sayısı:1989/48, Karar Günü:12.12.1989; R.G. Tarih ve Sayısı:22.01.1990-20410 olan Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi kararında yer alan "Kazanılmış Hak" konusuna aşağıda belirtilen çerçevede temas etmeyi gerek-li görmekteyim.

Mezkûr kararın 9'ncu sayfasında sair şeyler meyanında kazanılmış hak konusunda şöyle denilmektedir:

"...Temelde aslî bir yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan yasa ile bağlı bir yetkiyle çıkarılan tüzük, yönetmelik, kararname gibi yürü-tmenin genel düzenleyici işlemlerini içeren kural işlemler nesnel ve genel hukuksal durumlar yaratılırken düzenledikleri konularda statü oluştururlar. Kişilerin bu statülere alınmaları özel ve kişisel bir işlemle (şart işlemle) olanaklıdır.

Nesnel ve ge-nel hukuksal durumun bu şart işlemle özel hukuksal duruma dönüşmesi kazanılmış hak yönünden yeterli değildir. Nitekim bir kişinin memur ya da emekli statüsüne sokulması, bu statüde hiçbir halde değişiklik yapılamayacağı anlamına gelmez. Kural işlemler her -zaman değiştirilebilir ya da yargı organları tarafından Anayasaya veya yasaya aykırı görülerek iptal edilebilir. Kural işlemin değişmesi ya da ortadan kaldırılması ona bağlı kişi ile ilgili şart işlemi de etkiler. Bu durumda ilerisi için kazanılmış haktan- söz edilemez. Ancak kişi yeni kural tasarrufa göre oluşan statüde yerini alır. Kazanılmış hak kişinin bulunduğu statüden doğan (maaş gibi) tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haklar için söz konusudur."


G-örüleceği üzere mezkûr kararda bir kişinin memur ya da emeklilik statüsüne sokulması, bu statüde hiçbir halde değişiklik yapılamayacağı anlamına gelmez denilmektedir.

Bir kişinin emeklilik statüsüne sokulmasının anlamı kişinin bulunduğu mevkiiden şartlar-ın tekemmül etmesi durumunda emekliliğini talep edecek bir statüye kavuşmasıdır. Dolayısıyle "kişinin emeklilik statüsüne sokulmasını, o kişinin fiilen emekliye ayrıldığı ve emekli maaşı almaya başladığı şeklinde algılanması olası değildir. Esasen Anayasa -Mahkemesinde ikâme edilen davada bahsi geçen kişilerin 'emekli kişiler olmadığı' dava dilekçesinde verilen tafsilâttan da anlaşılmaktadır ve kararda emekli olmayan kişiler açısından, tahakkuk eden ve kesinleşmiş kişisel alacaklar niteliğine dönüşmüş haklar-ın varlığından söz edilemeyeceği için kazanılmış hak iddiasında da bulunulamıyacağı belirtilmektedir.

Dolayısıyle bu kararın yukarıda temas ettiğim diğer kararlarla çelişen bir yanı bulunmamaktadır.

Anayasa Mahkemesinin D.6/83; 5/83 no'lu kararında be-lirtildiği gibi Anayasada herhangi bir konu hakkında açıklıkla men edici bir hüküm olmadıkça yasama organı Anayasa'da açıklıkla tanınan haklara dokunmamak ve sosyal adâlet, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkelerine tabi olmak koşulu ile uygun gördüğü m-enfaat ve hakları düzenleyen bir yasa koyabilir.

Ne var ki Cumhuriyet Meclisinin dava konusu yasa değişik-liklerini yaparken kararımın bundan evvelki bölümünde belirttiğim şekilde kamu görevlilerinin ve diğer kamu personelinin Anayasanın 160'ncı maddesin-de yeralan haklarına dokunduğu, bu madde kapsamında olmayan ve mezkûr yasa değişikliklerinden önce emekliye ayrılan kamu görevlilerinin, diğer kamu personelinin ve kişilerin ise kazanılmış haklarını ortadan kaldırmak suretiyle sosyal adâlet, hukuk devleti -ve hukukun üstünlüğü ilkelerine uymadığı görülmektedir.
Sonuç olarak;
1)7.5.1985 tarihinden önce kamu görevlisi olup da halen çalışan veya emekliye ayrılan kamu görevlileri ve diğer kamu personeli bakımından 39/2010 Sayılı Gelir Vergisi - (Değişiklik No:2) Yasasının 2,3(1),5,6 ve 7'nci maddeleri ile 40/2010 Sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının 2 ve 3'ncü maddelerinin Anayasanın 160'ncı maddesine aykırı olduğuna ve bu nedenle iptal edilmelerine;
2)39/2010 Sayılı Gelir -Vergisi (Değişiklik No:2) Yasası ve
40/2010 Emeklilik (Değişiklik) Yasasının yürürlüğe girdiği 12.8.2010 tarihinden önce Emeklilik Yasası, Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Hizmetlerin Hesaplanması Yasası, Mücahit Tazmin Yasası ve Vakıflar Örgütü ve Din İş-leri Dairesi Memurları Emeklilik Yasası, Sosyal Sigortalar Yasası kuralları tahtında emekliye ayrılan kamu görevlileri diğer kamu personeli ve kişiler bakımından 39/2010 Sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No:2) Yasasının 2,3(1),5,6 ve 7'nci maddeleri ile 40/-2010 Sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının 2 ve 3'ncü maddelerinin Anayasanın 1'nci maddesine aykırı olduğuna ve bu nedenle iptal edilmelerine;
karar verilmesi gerektiği görüşündeyim.

Yargıç, Mustafa H. Özkök:
Sayın Yargıç Talat D. Refiker'in okumuş -olduğu karara ve vardığı sonuçlara katılırım.

Yargıç, Şafak Öneri:

Anayasa Mahkemesi kararlarının geçerliliğini koruduğu sürece bağlayıcı oldukları kuralından hareketle, kazanılmış haklar ile ilgili farklı görüşlerim olmasına rağmen, bu görüşlerimi bu m-eselede saklı tutarak 9/1979 sayılı Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda Sayın Yargıç Refiker'in vardığı sonuca katılırım.


Yargıç, Necmettin Bostancı:

Sayın Yargıç Talat D. Refiker'in okumuş olduğu karara ve vardığı sonuçlara katılırım.



VI. SONUÇ:-

Sonuç olarak:

39/2010 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No.2) Yasasının 2, 3(1),5,6 ve 7. maddeleri ile 40/2010 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının 2 ve 3. maddelerinin Anayasanın 160. maddesine aykırı olduklarına ve iptallerine oybirliği ile,
39/20-10 sayılı Gelir Vergisi (Değişiklik No.2) Yasasının 2, 3(1), 5,6 ve 7. maddeleri ile 40/2010 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının 2 ve 3. maddelerinin Anayasanın 1. maddesine aykırı olduklarına ve iptallerine Başkan Nevvar Nolan'ın karşı oyu ve oyçoklu-ğuyla,
karar verildi.




(Nevvar Nolan)(Mustafa H. Özkök)
Başkan Yargıç





(Şafak Öneri) (Necmettin Bostancı) (Talat D. Refiker)
Yargıç Yargıç Yargıç





13 Ocak 2011




24






Full & Egal Universal Law Academy