Anayasa Mahkemesi Numara 34/1983 Dava No 3/1984 Karar Tarihi 27.02.1983
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 34/1983 Dava No 3/1984 Karar Tarihi 27.02.1983
Numara: 34/1983
Dava No: 3/1984
Taraflar: TKP ile KKTC Meclisi
Konu: Toplumcu Kurtuluş Partisi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi tarafından 2.12.1983 tarihinde oyçokluğu ile kabul edilen ve 3.12.1983 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 3 numaralı Kararın Anayasaya aykırılığı
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 27.02.1983

-D. 3/84 Anayasa Mahkemesi 34/83
Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay. -
Anayasanın 113. maddesi hakkında.

Toplumcu Kurtuluş Partisinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi tarafından kabul edilen ve 3/12/1983 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 3 numaralı -Kararın iptaline ilişkin istemi hakkında.


Davacı: Toplumcu Kurtuluş Partisi, Lefkoşa
-ile-
Davalı: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi veya Kurucu Meclis, Lefkoşa.
arasında.

Davacı namına: Gözel Halim, Çetin Veziroğlu ve Ha-lil Dinç Onur.
Davalı namına: Mehmet Öner Ekinci.
Amicus Curiae olarak: Başsavcı Zaim Necatigil.


--------------

K A R A R
KONU:
Toplumcu Kurtuluş Partisi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi tarafından 2.12.1983 tarihin-de oyçokluğu ile kabul edilen ve 3.12.1983 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 3 numaralı Kararın Anayasanın 1, 2, 4 63, 64 ve 138. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istemiştir.

I. olay:
Yasama Meclisinin, 15.11.1983 tarihinde, yaptığı ol-ağanüstü toplantıda Devlet Başkanı son politik gelişmeler karşısında düşüncelerini bir bağımsızlık bildirisi halinde Genel Kurula sundu. Bunun üzerine söz alan Meclis Başkanı, Meclisin bir kurucu heyet olarak halkının kendi kaderini kendisinin tayin etme -hakkını kullanmaya kararlı olduklarını, olağanüstü bir durumda kendilerinden halk adına bir siyasi irade beyanı istendiğini, Kuzey Kıbrıs'ın bağımsız bir devlet olduğunu ilân ederek diğer tarafla gerçekten eşit statüde müzakere yapacak hale gelme kararı ve-rdiklerini ve bu amaçla Meclis Başkanlığına bir karar suretinin sunulduğunu beyan etti ve 40 milletvekili ile Bakanlar Kurulunun milletvekili olmayan üyesi tarafından imzalanmış olan karar suretini Genel Kurula okundu. Yapılan oylamada karar sureti oybirl-iği ile kabul edildi. Kabul edilen karar uyarınca Meclis Kıbrıs Türk Halkı adına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kuruluşunu ve Bağımsızlık Bildirisini onayladı. Daha sonra 2.12.1983'de yapılan Meclis toplantısında Devlet Başkanı yine konuştu ve bunun ak-abinde Meclisin 70 üyeden oluşan bir Kurucu Meclis haline gelmesini öngören bir karar suretini Meclis Başkanı Genel Kurula sundu. Konunun müzaderesinden sonra yapılan oylamada karar sureti, Toplumcu Kurtuluş Partisi ile Cumhuriyetçi Türk Partisinin ret oy-larına karşı, oyçokluğu ile kabul edildi. Bu karar Kurucu Meclisin KTFD Meclisinin üyeleri ile karara ekli listede belirtilen kuruluş temsilcileri ve kontenjan üyelerinden oluşmasını öngörmektedir.

2.12.1983 tarihinde kabul edilen ve 3.12.1983 tarihli R-esmi Gazetede yayınlanan konu karar Kurucu Meclisin çağrısız olarak 6.12.1983 tarihinde toplanmasını ve karara ekli yemini yaparak göreve başlamasını öngörmekte idi. Bu karara göre oluşturulan Kurucu Meclis yine bu karara göre 6.12.1983'de toplandı ve üye-ler karara ekli yemini yaparak göreve başladı. Yapılan yemin uyarınca üyeler, diğer şeyler arasında, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin doğal ve haklı bir sonucu olarak meydana gelen Kurucu Meclis'deki görevi" halkın ve ulusun mutluluğu yolunda yürütecekl-erine namus ve şerefleri üzerine and içtiler. Davacı Partiye mensup üyeler de aynı yemini yaparak Kurucu Mecliste yerlerini aldılar. Davacıların Anayasaya aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istedikleri bu karardır.


II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Davacını-n iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Davacı Parti, 15.11.1983 tarihinde Meclise sunulan Bağımsızlık Bildirgesine ve aynı gün oybirliği ile kabul edilen ve Bağımsızlık Bildirgesi ile Türk Cumhuriyetinin kuruluşunu onaylayan karara saygılı olup bunu dest-ekleyeceklerdir ancak 2.12.1983 tarihinde basit çoğunlukla alınan ve Kurucu Meclisin kurulmasını ve kimlerden oluşacağını öngören karara, Anayasaya aykırı olduğu cihetle, karşıdır.

2.12.1983 tarihinde alınan karar Meclisin üçte iki çoğunluğu ile alınmış -bir karar olmayıp Anayasanın 1, 2, 4, 63, 64 ve 138. maddelerine aykırıdır. 138. madde Anayasa değişikliğinin Meclisin üçte iki çoğunluğunun oyu ile yapılmasını ve halkoylaması ile onaylanmasını öngörür. Söz konusu karar ise Meclisin üçte iki çoğunluğunu-n oyunu almamıştır. Almış olsa idi Anayasaya aykırı olduğu iddiası yapılmayacaktı. Meclisin üçte iki çoğunluğu ile değil de basit çoğunlukla kabul edilmiş olan konu karar ile 63. maddeye göre 5 yıl hayat süresi olan Meclisin yerine Anayasanın öngörmediği- Kurucu Meclis oluşturulmuştur. Kurucu Meclisin terkibi de daha önceki Meclisteki dengeyi bozmuştur. 64. madde Meclis üyelerinin ne şekilde and içeceklerini gösterir. Karara ekli yemin ise bu maddenin öngördüğü yeminden farklıdır.

2.12.1983 tarihli ka-rar Meclisin oybirliği ile kabul ettiği Bağımsızlık Bildirgesine de ters düşer. Bu Bildirgenin 21. maddesinde Kıbrıs Türk Halkının kendi kaderini tayin hakkını kullanarak kendi devletini kurduğundan ve halen yapılmakta olanın mevcut bir gerçeğin tespit ve- ilânı ile devletin adının konulmasından ibaret olduğundan söz edilmektedir. Esasen Anayasanın 2. maddesi mevcut devletin bir cumhuriyet olduğunu hükme bağlamıştır. Mevcut devlet bir cumhuriyet olduğuna ve Federal Devlet de teessüs etmemiş olduğuna göre -yapılması gerekli tek şey, Anayasaya uygun olarak, devletin yeni isminin konulması idi. Tüm bu nedenlerle 2.12.1983 tarihli karar Anayasanın 63, 64 ve 138.maddelerine olduğu gibi 2, 4 ve hukukun üstünlüğünü öngören 1. maddesine de aykırıdır.

Davalının i-ddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Olağanüstü şartların zorladığı ve toplumsal çıkarların gerektirdiği ve Anayasa normlarına bağlı olmayıp kendine öz nitelikli bir karara olan bağımsızlık kararı ile Federe Devlet statüsünden bağımsız bir devlet statüsün-e geçilmiştir. Bu şekilde bir geçişle anayasal bir boşluk ortaya çıktı ve bunun doldurulması gerekirdi. Bunun için de yeni bir Anayasa yapmak ve bu amaç için bir kurucu meclis oluşturulması yöntemi izledi. Bu yöntem hatalı değildir ve bir çok hukuk otor-iteleri tarafından desteklenmektedir ve geçmiş örnekleri vardır. Nitekim 1960'da Türkiye'de ve 1975'de de Kuzey Kıbrıs'ta izlenen yöntem bu idi. Esasen Meclis tarafından oybirliği ile kabul edilen Bağımsızlık Bildirgesi ile buna ilişkin karar Meclis Başk-anı tarafından Meclisin oyuna sunulurken kendilerinden bir kurucu heyet olarak karar almalarının istendiği belirtilmiştir Bağımsızlık ilânı da Meclis tarafından henüz karar alınmadan Devlet Başkanı tarafından yapılmıştı.

Bağımsızlıkla mevcut Anayasa etk-ilenmiş ve kısmen yürürlükten kalkmış veya uygulanabilirliliğini yirtirmiştir. Devlet organları bakımından da bir boşluk ortaya çıkmıştır. Kurucu Meclis ile ilgili karar böyle bir boşluğu doldurmak için alındı. Kararın 10. maddesi ile ortadan kalkan Ana-yasa maddeleri de geçici olarak düzenlenmiştir.

Anayasanın 135(1) maddesi Federe Devleti statüsünün değiştirilemeyeceğini öngörür. Bu maddeye göre Meclis bu statüyü oybirliği ile de değiştiremezdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ilânı ile ise -bu statü değiştirilmiştir.


Bağımsızlık kararı anayasal nitelikte olan ve Anayasayı büyük bir ölçüde ortadan kaldıran bir karardır. Bu karar ile Federe Meclisin varlığı da ortadan kalkmıştı. Kurucu Meclis haklı ve meşru bir kararla oluştu. Meşruluğu y-apılacak yeni bir Anayasanın halkoyuyla kabul edilmesi ile perçinleşmiş olacaktır.

Amicus Curiae olarak bulunan Başsavcının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:

Dava karara bağlanırken geçmişin göz önünde bulundurulması gerekir. 1960 Anayasası varken- 1963'den sonra Genel Komite kuruldu. 1967'nin sonunda temel kurallar kabul edildi. Bunlar 1960 Anayasasına uygun olarak değil de o günün gereklerine göre kabul edildi. Temel kurallar anayasal nitelikli ve anayasal değere sahip kurallar idi ve başka bir- Anayasaya aykırılığı iddia edilemezdi. 1974 Barış Harekâtından sonra da Federe Devlet ilân edildi. Federe Devletin ilânına ve Anayasasını hazırlayacak Kurucu Meclisin oluşumuna ilişkin kararlar A.M. 1/75'de zamanın Yüksek Mahkeme Başkanının hükmünde bel-irtildiği gibi anayasal nitelikli ve anayasal seviyede kararlardı. Bu nedenle Anayasaya aykırılıkları ileri sürülemezdi.

15.11.1983'de Meclise sunulan ve onaylanan karar sadece bir ad değişikliği öngörmüş sayılamaz. Kararda bağımsız bir Cumhuriyetin ku-ruluşundan bahsedilmektedir. Cumhuriyetin ilânına ve Kurucu Meclisin oluşumuna ilişkin kararlar, bir çok maddelerinde belirtildiği gibi, toplumun kendi kaderini tayin etme hakkına dayanmaktadır. Böyle bir hakkın kullanılması gerek bünyesel gerekse biçims-el bir oluşumu öngörür. 1975'de iç hukuka göre tam teşekküllü olarak kurulan devlet "federe" sözcüğü ile kısıtlandı ve tanınma talep edemezdi. Şimdi değişik bir statüde kurulan devlet tanınma isteyebilir. Tanınma isteyebilen bir devlet kuşkusuz yeni bir- devlettir. Gerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin oluşumuna ilişkin 15.11.1983 tarihli karar gerekse Kurucu Meclisin oluşumuna ilişkin 2.12.1983 tarihli karar anayasal nitelikli ve anayasal seviyede kararlar olup iptal davası mevzuu yapılamazlar.

Kuruc-u Meclisin oluşumuna ilişkin 2.12.1983 tarihli konu kararın anayasal nitelikli ve anayasal seviyede bir karar olduğu ve böyle bir iptal davası konusu yapılamayacağı kabul edilmese dahi bağımsızlık kararı ile davacıların davasının üzerine dayandırıldığı Ana-yasa maddelerinin etkilenmiş olduğu açıktır. Şöyle ki: Madde 1 Federe Devletten bahseder halbuki Devletin Federe statüsü kalkmıştır. Madde 63 Federe Meclisin 5 yıl süre ile görev yapmasını öngörürse de kurulan yeni düzenle Meclisin bünyesi değişmiştir v-e 5 yıl süre ile görev yapacağı iddiası yapılamaz. Madde 64'deki yemin milletvekillerinin Federe Devletin bütünlüğünü koruyacaklarına dair and içmelerini öngörür halbuki Federe Devlet ortadan kalkmıştır. Madde 138 Federe Devlet Anayasasının ne şekilde ta-dil edilebileceğini öngörür. Bağımsızlık kararı ile yapılan ise bir anayasa tadili olmayıp yeni bir düzen değişikliğidir. Bu durumda İktidar pozitif hukuk normlarına bağlı olmadan düzenini kurma yetkisine sahiptir.

III. İNCELEME:
Konu, taraflar ve Başs-avcı tarafından ileri sürülen iddialar, görüşler ve ilgili Anayasa kuralları ışığında incelendi ve gereği görüşülüp düşünüldü.

İncelenmesi gereken ilk husus 15.11.1983 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ilânının mevcut Anayasanın bir tadili sayıl-ıp sayılamayacağıdır. Mevcut 1975 Anayasası, birçok maddelerine açıkça belirtildiği gibi, bir federe devlet anayasası olarak hazırlanmış ve 13.2.1975'de kurulan Kıbrıs Türk Federe Devletinin Anayasasıdır. 1975'de kurulan devlet ileride kurulacak Kıbrıs F-ederal Cumhuriyetine temel olmak üzere kurulmuş federe bir devletti. 15.11.1983'de ilân edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ise federe devlet statüsünden arınmış tamamen bağımsız bir devlettir. Anayasanın 135. maddesinin (1). fıkrası, metninden görülece-ği gibi, Kıbrıs Türk Federe Devletinin statüsünün değiştirilemeyeceğini hükme bağlamaktadır. Bundan anlaşılacağı gibi mevcut Anayasa, 138. maddesine uygun olarak yapılabilecek değişiklikle, devletin federe statüsünün değiştirilmesine açık değildir ve buna- cevaz vermemektedir. Bu böyle olduğuna göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ilânı Anayasanın alelâde bir tadili olarak sayılamaz. Bu durumda 15.11.1983 tarihli karar, toplumun kendi kaderini tayin etme hakkına dayanan ve Anayasa altında alınmış bir kar-ar olmayıp kendi başına anayasal nitelikli ve seviyede bir karardır.

İkinci olarak incelenmesi gereken husus Kurucu Meclisin oluşumuna ilişkin 2.12.1983 tarihli kararın Anayasayı tadil eden bir karar olarak sayılıp sayılamayacağıdır. Kurucu Meclis, bağı-msızlık kararından sonra ve ilân edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Anayasasını hazırlamak için oluşturulmuştur. Federe Devletin statüsünü değiştiren ve bu nedenle Anayasanın kuruluşuna cevaz vermeyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ilânı Anayasanın- bir tadili sayılamayacağına göre bu devletin anayasasını hazırlamak için oluşturulan Kurucu Meclisin oluşumu da Anayasanın bir tadili olarak sayılamaz. Bu durumda Kurucu Meclisin oluşumunu öngören 2.12.1983 tarihli karar Anayasayı tadil eden alelâde bir -karar değildir ve bunun Anayasa altında alınmış bir karar olarak görülmemesi gerekir. Bu nedenle bu kararın Anayasanın 138. maddesinin kurallarına uygun olarak alınması gerekmezdi.

Şimdi de 2.12.1983 tarihli konu kararın, Anayasa altında alınmış olmadığ-ına ve Anayasayı tadil eden alelâde bir karar olarak sayılamayacağına göre, ne dereceye kadar meşru olduğunun incelenmesi gerekir. Mevcut Anayasa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kuruluşunu öngörmediği ve buna cevaz vermediği cihetle kurulan devletin anay-asasının mevcut Anayasanın, 138. maddesi kuralları uyarınca, değiştirilmesi sureti ile hazırlanması olanaksızdır. Bu durumda halkoylamasına sunulacak yeni bir anayasanın hazırlanması ve bunu hazırlayacak bir kurucu meclisin oluşturulması 15.11.1983 tarihl-i kararın doğal ve zorunlu bir sonucudur. Oluşturulan Kurucu Meclis, görüleceği gibi, tüm milletvekilleri ile kurum ve kuruluşların temsilcileri ve kontenjan üyelerinden oluşmuştur. Halkın oyu ile yasama görevi için seçilen milletvekillerine takviye sure-ti ile diğer üyelerin katılmış olması, kanımızca, anayasayı hazırlamak amacı ile kurulan Kurucu Meclisin meşruluğunu haleldar etmez. Nitekim kurulan Kurucu Meclisin oluşturulması, terkibi ve üyelerinin saptanması hususunda takip edilen yöntem 1975'de taki-p edilen ve meşruluğu şimdiye kadar kabul edilip ihtilâf konusu yapılmış olmayan yönteme büyük ölçüde benzemektedir ve ona tanınan yetki de 1975'deki Kurucu Meclise tanınan yetkinin aynıdır. Şöyle ki: (a) 1975'deki Kurucu Meclis o zamanın Yürütme Kurulu -ve Meclisi tarafından alınan bir kararla kurulmuştu, şimdiki Kurucu Meclis de Hükümetin hemen hemen tüm üyelerinin dahil olduğu Yasama Meclisi kararı ile oluşturldu; (b) 1975'deki Kurucu Meclis zamanın milletvekilleri ile belirli kurum ve kuruluşların tem-silcilerinden ve kontenjan üyelerinden oluşmakta idi, şimdi Kurucu Meclis de mevcut milletvekilleri ve belirli kurum ve kuruluşların temsilcilerinden ve kontenjan üyelerinden oluşmaktadır; (c) 1975'de kurum ve kuruluşlar kendi temsilcilerini kendileri seç-mişlerdi, şimdi de kurum ve kuruluşlar kendi temsilcilerini kendileri seçmişlerdir; ve (d) 1975'deki Kurucu Meclise anayasayı hazırlama görevi ve yetkisi yanında yasama görevi de verilmişti, şimdiki Meclis de hem yeni anayasayı hazırlayacak hem de bu süre- zarfında yasama görevini ifa edecektir.

Halkoylamasına sunulacak olan yeni anayasaya hazırlayacak bir kurucu meclisin oluşturulması Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ilânına ilişkin 15.11.1983 tarihli kararın doğal ve zorunlu bir sonucu olduğu, bu Mecl-isin oluşturulması, terkibi ve üyelerinin saptanması hususunda takip edilen yöntemin 1975'dekinin benzeri olduğu ve bu Meclise tanınan yetki ve görevlerin de 1975'deki Meclise tanınanın aynı olduğu göz önünde tutulduğunda 2.12.1983 tarihli kararla oluşturu-lan Kurucu Meclisin meşru olduğunun kabul edilmesi gerekir.

Şuna da değinmek yerinde olur ki, yukarıda belirtildiği gibi, Kurucu Meclis tarafından hazırlanıp onaylanacak yeni anayasa halkoylamasına sunulup kabul edildikten sonra yürürlüğe girecektir. Ha-zırlanacak yeni anayasanın halkoylamasına sunulup kabul edildikten sonra yürürlüğe gireceği hususu konu karar suretini inceleyip hakkında Meclise rapor sunan ve Komitede değiştirildiği şekli ile kabul edilmesini tavsiye eden Hukuk ve Siyasi İşler Komitesin-in Başkanının yaptığı konuşmada, itiraznameye ekli Meclis tutanaklarından görüldüğü üzere, belirtilmiştir. Ayrıca davalı tarafından Mahkemede ileri sürülen iddialar arasında Kurucu Meclisin oluşumuna ilişkin kararın meşruluğunun hazırlanacak yeni anayasan-ın halkoyuyla kabul edilmesi ile perçinleşmiş olacağı mevcuttur. Bunların aksi iddia edilmediğine göre hazırlanacak yeni anayasanın halkoylamasına sunulacağı ve kabulü üzerine yürürlüğe gireceği gerçeğinin kabul edilmesi gerekir.

Kurulan Kurucu Meclis m-eşru olduğuna göre bu Meclisin oluşumuna ilişkin 2.12.1983 tarihli karar da meşrudur ve mevcut Anayasa altında alınan bir karar olmadığına göre 15.11.1983 tarihli karar gibi anayasal nitelikli ve seviyede bir karardır.

Yukarıda söylenenlerden anlaşılacağ-ı gibi davacılar davalarında muvaffak olmuş değillerdir ve istemlerinin reddedilmesi gerekir.






SONUÇ:
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi tarafından 2.12.1983 tarihinde kabul edilen ve 3.12.1983 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 3 numaralı -kararın iptali isteminin reddine, oybirliği ile, karar verilir.





(Şakir Sıdkı İlkay)(Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç







(N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut) (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç


27 Şubat 1983.-

-


7



-


Full & Egal Universal Law Academy