Anayasa Mahkemesi Numara 33/1983 Dava No 15/1983 Karar Tarihi 30.12.1983
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 33/1983 Dava No 15/1983 Karar Tarihi 30.12.1983
Numara: 33/1983
Dava No: 15/1983
Taraflar: Başsavcılık ile Bekir M. Fırıncıoğulları
Konu: 16/76 sayılı 1976 Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasasının 90. maddesinin (2). fıkrası ve 158. maddesinin (1). fıkrasının Anayasaya aykırılığı iddfiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 30.12.1983

-D. 15/83 Anayasa Mahkemesi 18/83
Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.
Anayasanın 114(1) maddesi tahtında.

G-üzelyurt Mahkemesinin 536/83 sayılı ceza davasında (İddia Makamı: KTFD Başsavcısı ile Sanık: Bekir Mehmet Fırıncıoğulları, Aşağı Bostancı, arasında) 4.10.1983 tarihinde sunulan konu.

İddia Makamı namına: Argun Korkut.
Sanık namına: Talât Refiker.

----------

K A R A R
KONU:
16/76 sayılı 1976 Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasasının 90. maddesinin (2). fıkrası ve 158. maddesinin (1). fıkrasının Anayasanın Başlangıç Kısmı ile 1 ve 7. maddelerine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Sanık 30.4.1978'e kadar Güvenl-ik Kuvvetleri Komutanlığında kadrolu mücahit olarak çalıştı, 1.5.1978'de emekliye ayrıldı ve yürürlükte bulunan 26/77 sayılı Emeklilik Yasası uyarınca emeklilik maaşı almaktadır. Sanık halen Aşağı Bostancı'da kendi hesabına bahçecilikle uğraşmaktadır. Sa-nık, Güzelyurt Kaza Mahkemesi huzurunda, 9/81 sayılı Yasa ile tadil edilmiş şekli ile 16/1976 sayılı Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasasının 90(2) ve 15(1)(b) maddelerine aykırı olarak Aşağı Bostancıda kendi hesabına bahçecilikle uğraştığı halde kayıtlı bu-lunduğu Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Güzelyurt Şubesine Haziran 1982 ile Kasım 1982 arasındaki süre için Yasanın öngördüğü aylık sigorta primlerini ödememekle itham edildi.
Dava duruşma için Güzelyurt Kaza Mahkemesi önüne geldiğinde sanık 16/76 sayılı Kı-brıs Türk Sosyal Sigortalar Yasasının 90(2) ve 158(1) maddesinin Anayasanın Başlangıç Kısmı ile 1 ve 7. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürdü. Kaza Mahkemesi de sözü edilen Yasa maddelerinin sanık aleyhindeki davaların karara bağlanmasında etkisi olabil-eceği kanaatına vardı ve konuyu karara bağlanmak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu ve Anayasa Mahkemesinin kararına dek meselenin duruşmasını durdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Sanığın iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Sanık itha-mnemede belirtilen sigorta primlerini ödemesi veya ödemeğe devam etmesi halinde 60 yaşına geldiği zaman Sosyal Sigortadan herhangi bir yaşlılık menfaatı alamayacaktır. Emekli olması hasebi ile Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasasının öngördüğü diğer menfaa-tlerden de mükerreren yararlanamayacaktır.

Yasanın 82, 83 ve 90(2) maddeleri sanığın prim ödemesini öngörmektedir. Yasanın sağladığı menfaatı Emeklilik Yasası da aynen veya daha iyi sağlamaktadır. Bu durumda prim ödeyecek ve karşılığında menfaat sağlam-ayacak veya çok cüzî bir menfaat sağlayacaktır. Havale konusu maddeler hukuk devleti ve hukuk üstünlüğünü öngören Anayasanın 1. maddesine ve eşitliği öngören 7. maddesine aykırıdır.

İddia Makamının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Bu iki madde tümü- ile Anayasaya aykırı değildir. Aynı Yasanın 4. maddesinin (3). fıkrası, AM 11/79'da, kamu görevinden emeklileri içerdiği oranda Anayasaya aykırı bulunmuştur. Bu iki madde de aynı oranda Anayasaya aykırıdır.



III. İLGİLİ YASA METİNLERİ:
Tadil edilmiş -şekli ile 1976 Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasasının ilgili maddeleri aynen şöyledir:
"90. Bu Yasanın uygulamasında
..............
4. maddenin (3) ve (4). fıkralarında gösterilen sigortalı, prim borcunu (Mart-Mayıs), (Haziran-Ağustos), (Eylül-Kasım) ve -(Aralık-Şubat) sürelerine ait olmak üzere, ilgili dönemi takip eden ayın sonuna kadar Bakanlığa ödemek zorundadır.
Prim, süresi içinde ve tam olarak ödenmezse, ödenmiyen kısmına, sürenin bittiği tarihten başlayarak bir aylık süre için %10 ve bundan son-raki her ay için %2 gecikme zammı uygulanır.Ay kesirleri tam ay olarak hesap edilir. Gecikme zammı yalnız prim alacaklarına uygulanır ve tutarı bu zammın uygulandığı prim miktarının %20'sini geçemez.
Dava veya dava neticesinde mahkeme hükmüne bağlı bor-çlar için icra kovuşturması açılmış olsa bile primlerin ödenmemiş kısmı için gecikme zammı tahsil olunur.
Primlerin zamanında ödenmeyen kısmı için, gecikme zammının uygulandığı sürenin sonundan itibaren her ay için %4 faiz tahsil olunur."


"158. (1)4.- ve 6. maddeler kapsamında sayılanlardan:
10., 11. ve 28. maddelerde belirtilen işlemleri yerine getirmeyen,
Bu Yasa ile ve bu Yasa gereğince hazırlanan Tüzük ve Yönetmeliklerle yükletilen yükümleri yerine getirmeyen,
bağımsız çalışanlarla işverenler 50,00-0 liraya kadar para veya iki yıla kadar hapis cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilirler. Tekerrür halinde cezalar iki katına kadar yükseltilebilir.Ayrıca bu cezalara ilâveten Mahkeme bu Yasa uyarınca prim, gecikme zammı ve faiz borçlarının -ödenmesini, işyeri veya sigortalı kayıt ve bildirimlerinin yapılmasını ve bu Yasa uyarınca doğan diğer mükellefiyetlerin yerine getirilmesini de emredebilir."







IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

"Başlangıç Kısmı:
..............................
Kendi -Devlet sınırları içinde tam bir güvenlikle yaşamasını sağlamak;
İnsan hak ve özgürlüklerini, sosyal adaleti, kişilerin ve toplumun huzur ve refahını, demokratik, lâik ve sosyal hukuk devletini gerçekleştirmek;

Madde 1.
Kıbrıs Türk Federe Devleti, de-mokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir cumhuriyettir.

Madde 7.
Her Türk yurttaşı, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, yasa önünde eşittir.
Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz."

V. İNCELEME:
Sorulan s-oru ile ilgili yasa metinleri, Anayasa kuralları ve tarafların ileri sürdüğü iddia ve görüşler incelendi ve gereği görüşülüp düşünüldü.

Güzelyurt Kaza Mahkemesi tarafından yapılan havalede Sosyal Sigortalar Yasasının 90. maddesinin (2). fıkrası ve 158. m-addesinin (1). fıkrasının Anayasaya aykırı olup olmadığı sorulmuştur. Anayasa Mahkemesi bir yasanın bir maddesinin veya kuralının Anayasaya aykırı olup olmadığı hususunu karara bağlaması için ilgili madde veya kuralın esas dava veya başvurunun karara bağl-anmasında etkisi olabilmesi gerekir. Yasanın 158. maddesinin (1). fıkrasının (a) bendinin ise esas davanın karara bağlanmasında etkisi yoktur; etkisi olan bu fıkranın sadece (b) bendidir. Bu nedenle Yasanın 158. maddesinin (1). fıkrasının tümü ile Anayas-aya aykırı olup olmadığının değil de sadece (b) bendinin aykırı olup olmadığının tezekkür edilip karara bağlanması gerekir.


Sanığın aleyhindeki ithamlar, daha önce de belirtildiği gibi, tadil edilmiş şekli ile Sosyal Sigortalar Yasasının 90. maddesinin -(2). fıkrasına ve 158. maddesinin (1). fıkrasının (b) bendine istinat ettirilmiştir. Yasanın 90. maddesinin (2). fıkrası 4. maddenin (3) ve (4). fıkralarında gösterilen sigortalıların primlerini vaktinde ödemelerini, 158. maddenin (1). fıkrasının (b) bend-i de ödemeyenlerin cezalandırılmalarını öngörmektedir. 4. maddenin (3). fıkrası ise sanık gibi kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanların sigortalı olmalarını öngörmektedir. Yüksek Mahkeme, Anayasa Mahkemesi olarak, A.M. 11/79'da verdiği kararda, Yasanı-n 4. maddesinin (3). fıkrasının kamu görevinden emekli olan kişileri içermesi halinde ve içerdiği oranda Anayasanın Başlangıç Kısmı, 1 ve 7. maddelerine aykırı buldu. Yüksek Mahkeme kararında şöyle demiştir:
"Yasaya göre emekli olan kişinin de sigortalı- olarak prim ödemesi gerekir. Ancak yürürlükte olan uygulamaya göre müstedi durumunda olan emekli kişiler sigortalar yasasından çok cüzi bir yarar sağlayacaklardır. Bunun da nedeni emekli kişiler kamu görevinden emekli olduğu için yürürlükteki emeklilik -yasaları veya Kamu Görevlileri Yasaları uyarınca Sosyal sigortaların verdiği yararları almaktadır. Dolayısıyle müstedi sosyal sigortalar tahtında prim vermesine rağmen sosyal sigortalar altında önemli hususlarda hiç yarar sağlamayacak, bazı hususlarda ise- çok az bir yarar sağlayacaktır. Bu da gösteriyor ki aynı oranda prim ödeyen ve emekli olmayan kişiler yasadan tam yarar sağlayacak emekli olan kişiler ise herhangi bir yarar sağlamayacak veya pek az bir yarar sağlayacaktır. Genel hukuk kurallarına göre -herhangi bir hususta prim veya herhangi bir ücret ödeyen bir kişi karşılığında bir yarar alması gerekir. Hukuk üstünlüğü ve eşitlik ilkelerine göre aynı durumda olan kişilerin de yasada belirlenen aynı yararları sağlamaları gerekir. Halbuki Yasaya göre k-endi nam ve hesabına bağımsız çalışanlar ister emekli olsun, ister olmasın Yasanın öngördüğü aynı primleri ödeyecekler ancak kendi nam ve hesaplarına çalışanlar kamu görevinden emekli değilse yasa altında daha fazla yarar sağlayacaktır. Başka bir değişle -yükümlülükleri aynı ölçüde olmakla beraber Yasanın öngördüğü haktan yararlanmaz aynı ölçüde veya derecede değildir. Bu durumda kendi nam ve hesaplarına çalışanlar Yasadan sağladıkları yarar bakımından iki sınıfa ayrılmış olurlar. Birincisi Yasada öngörül-en tüm yararlardan yararlananlar, ikincisi ise kamu görevinden emekli olan kişiler ki bunlar Sigortalar Yasasında öngörülen tüm yararlardan yararlanmayanlardır. Bu da açıkça gösteriyor ki kendi nam ve hesabına çalışanlar sınıfında kamu görevinden emekli o-lmayanlar ile kamu görevinden emekli olanlar arasında Sigortalar Yasasının öngördüğü yarar bakımından esaslı bir farklılık mevcuttur ve bu farklılık herhangi bir haklı nedene dayanmamaktadır. Bu durumda Sosyal Sigortalar Yasasının 4. maddesinin (3). fıkra-sı bir ayırım yaparak kamu görevinden emekli olan kişilerin sosyal sigorta kapsamına alınmalarının kendi isteklerine bırakılması gerekir. Bu böyle yapılmış olsaydı ortada bir eşitsizlik olsa dahi emekli olan kişi kendi isteğiyle sosyal sigorta kapsamına g-irmeyi kabul edeceği cihetle Anayasaya aykırı olmazdı. Ancak Yasa şimdiki halde böyle bir olanağı kamu görevinden emekli olan kişilere sağlamamaktadır. Bu nedenle Yasanın 4(3) maddesinin kamu görevinden emekli olan kişileri içermesi halinde, içerdiği ora-nda Anayasanın başlangıç kısmına, 1 ve 7. maddelerine aykırı olduğuna karar verilmesi gerekir."


İşbu havaleye konu meselede de durum aynıdır. Sanık, kamu görevinden emekli olup da Sosyal Sigortalar Yasasından çok cüzî yarar sağlayacaklar arasındadı-r. Yukarıda yapılan iktibastan da görüleceği gibi kendi nam ve hesabına çalışanlar sınıfında kamu görevinden emekli olmayanlarla kamu görevinden emekli olanlar arasında yasanın öngördüğü yarar bakımından esaslı bir farklılık mevcuttur ve bu farklılık hakl-ı bir nedene dayanmamaktadır. Bu böyle olduğuna göre de Yasanın 90. maddesinin (2). fıkrası ile 158. maddenin (1). fıkrasının (b) bendi kamu görevinden emekli olan kişileri içermesi halinde ve içerdiği oranda Anayasanın Başlangıç Kısmına, 1 ve 7. maddeler-ine aykırı olduğuna karar verilmesi gerekir.

SONUÇ:
Sonuç olarak tadil edilmiş şekli ile 16/1976 sayılı 1976 Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasasının 90. maddesinin (2). fıkrası ile 158. maddesinin (1). fıkrasının (b) bendi kamu görevinden emekli olan kiş-ileri içermesi halinde ve içerdiği oranda Anayasaya aykırı olduğuna karar verilir.
(Şakir Sıdkı İlkay)(Salih S. Dayıoğlu)
BaşkanYargıç
(N. Ergin Salâhi)(Niyazi F. Korkut)(Aziz Altay)
YargıçYargıç Yargıç
30 Aralık 1983.
-


6



-


Full & Egal Universal Law Academy