Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/6457 Esas 2013/11297 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6457
Karar No: 2013/11297
Karar Tarihi: 23.05.2013

10. Hukuk Dairesi         2013/6457 E.  ,  2013/11297 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :İş Mahkemesi

KARAR

Davacı, Alman rant sigortasına giriş olan 04.06.1981 tarihinin, Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak tespitini, başvuru tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.

Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

İnceleme konusu olayda, 27.04.2001 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortası olan 04.06.1963 doğumlu davacı, Almanya’da ev kadını olarak geçen 04.06.1981-25.03.1985 tarihleri arası 1.371 günlük süreyi 3201 sayılı Yasa uyarınca ve Bağ-Kur kapsamında borçlanmıştır. Anılan 1.371 günlük yurt dışı borçlanma süresi ve 27.04.2001 tarihinden itibaren devam eden yurt içi Bağ-Kur sigortalılık süresi ile birlikte toplam 5.245 günü bulunan davacının, 31.01.2012 günlü tahsis başvurusu, sigorta girişinin 3201 sayılı Yasanın 5’inici maddesine göre belirlenerek, reddi üzerine eldeki bu dava açılmıştır.

Mahkemece, Almanya’da ev kadını olarak geçen 04.06.1981 tarihli ikamet başlangıcı, Alman rant sigortasına giriş alınmak suretiyle,Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak kabul edilirken; tahsis koşulları oluşmadığından bahisle aylığa yönelik davacı isteminin reddine karar verilmiştir.

Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresini düzenleyen 5510 sayılı Yasanın 38’inci madde hükmü; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcını; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20’nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edileceğini; kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresinin, 18 yaşının ikmal edildiği tarihte başlamış olacağını, bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayısı hesabına dahil edileceğini öngörürken, Uluslararası sosyal güvenlik sözleşme hükümlerinin saklı bulunduğu ifade edilmiştir.

Öte yandan, Anayasamızın 90/son maddesi uyarınca, yöntemince yürürlüğe konulmuş Uluslararası sözleşmeler kanun hükmünde olduğu gibi, normlar hiyerarşisi yönünden uluslararası sözleşme kurallarına uygulamada yasal güç tanınmakta ve bu kuralların uygulanma önceliği de haiz bulunmaktadır.

10.04.1965 tarihli resmi gazetede yayımlanarak 01.11.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malüllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları(aylıkları)” başlıklı beşinci bölümde düzenlenen konuya ilişkin Ek Sözleşmenin 29’uncu maddesi “Türk Sosyal Sigorta Mercii için aşağıdaki hususlar geçerlidir:

(4) Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk Sigortasına giriş olarak kabul edilir. ..” hükmünü öngörmüştür.

Anılan Uluslararası sözleşme hükmü ile, sözleşme hükmünün düzenlendiği bölüm birlikte değerlendirildiğinde; bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, sözleşme hükmü kapsamında, malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edilmesi gerekecektir.

Somut olayda, davaya konu yapılan ve rant sigortasına da giriş olarak öngörülen 04.06.1981 tarihi ile, 04.06.1981-25.03.1985 tarihleri arası borçlanma döneminin “Ev kadınlığı süresi” olması karşısında; anılan ev kadınlığı süresinin, yukarıda bahsedilen Uluslararası sözleşme hükmü kapsamında, uzun vadeli sigorta kollarından olan malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından Alman rant
sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık süresi olup olmadığının usulünce araştırılması gerekir. Kuşkusuz, ev kadınlığı süresinin rant sigortasına giriş niteliğinde bulunmaması ve davacının Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin sigorta başlangıcına dair yukarıdaki sözleşme hükmünün uygulanmasını gerektirecek nitelikte başkaca rant sigortasına girişin olmaması halinde sigorta başlangıcı, 3201 sayılı Yasanın 5’inci madde hükmü çerçevesinde belirlenmesi gerekecektir.

Şu halde yapılması gereken iş; yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, ev kadınlığı süresinin, uzun vadeli sigorta kollarından olan malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından Alman rant sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık süresi olup olmadığı usulünce araştırılmalı; dava dosyası içerisinde yer alan 03.09.1987 tarihli ... adına görünen tercümesiz Alman merci yazısında, 01.12.1981-12.02.1982 tarihleri arası Almanya çalışmaların görünmesi karşısında, bu çalışmaların davacıya aidiyeti ile, prim iadesi suretiyle bu çalışmaların tasfiye edilip edilmediği usulünce yapılacak araştırmayla saptanmalı, tasfiye edilmemiş olması halinde Türkiye’de sigorta başlangıcına esas alınabileceği gözetilmeli ve böylece davacı istemi bu çerçevede yeniden değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 23.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.








Full & Egal Universal Law Academy