Anayasa Mahkemesi Numara 3/1989 Dava No 1/1989 Karar Tarihi 17.03.1989
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 3/1989 Dava No 1/1989 Karar Tarihi 17.03.1989
Numara: 3/1989
Dava No: 1/1989
Taraflar: Şener Levent vd ile Dr. Derviş Eroğlu vd.
Konu: 5/88 sayılı Mahkemeler (Değişiklik No.2) Yasasının 2(1) maddesinin Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 17.03.1989

- 1

D. 1/89 Anayasa Mahkemesi: 3/89

Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, N. Ergin Salâhi,
Aziz Altay, Hamdi Atalay, T-aner Erginel

Anayasanın 148(1) maddesi hakkında.

Yüksek Mahkeme tarafından 9/88, 10/88 ve 11/88 sayılı birleştirilmiş Asli Yetki istidalarında (1. Müstediler: Şener Levent ve diğerleri ile Müstedaaleyhler: Mehmet Bayram ve diğeri, 2. Müstediler: Şener Le-vent ve diğerleri ile Müstedaaleyhler: Dr. Derviş Eroğlu ve diğeri, 3. Müstediler: Şener Levent ve diğerleri ile Müstedaaleyhler: Taşkent Atasayan ve diğeri arasında) sunulan konu.

Müstediler namına: Ergin Ulunay
Müstedaaleyhler namına: Fuat Veziroğlu
-Amicus curiae olarak Başsavcı Yardımcısı Yaşar Boran

K A R A R

KONU:
5/88 sayılı Mahkemeler (Değişiklik No.2) Yasasının 2(1) maddesinin Anayasanın 1 ve 8(1)(2) maddelerine aykırı olup olmadığı.

OLAY:
Havale, birleştirilmiş ola-n Yargıtay/Asli Yetki 9/88
10/88 ve 11/88 sayılı istidaların önünde bulunduğu Yargıtay tarafından yapılmıştır. Asli Yetki istidaların-
daki müstedaaleyhler, müstediler aleyhine Lefkoşa Kaza Mahkemesinde birer zem ve kadih davası açtılar ve bu -

2

davalar 24.2.1988 tarihinde neticelendi. Daha sonra kaza mahkemesinin kararları istinaf edildi ve İstinaf Mahkemesi hükmünü 26.10.1988 tarihinde verdi. İstinaf Mahkemesinin kararından sonra müstediler, 31.10.1-988 de, Yargıtaya müracaat ederek certiorari ve prohibition emirleri almak üzere istida dosyalamak için izin talebinde bulundular. Verilen izin akabinde de müstedi- ler certiorari ve prohibition emri almak üzere Yargıtay nezdinde birer istida dosyaladılar-. Bu istidalar Yargıtay tarafından dinlendi ve hüküm için süresiz erte-
lendi. Yargıtay hükmünü vermezden önce müstediler Mahke-meye ihbarlı bir istida dosyaladılar ve 5/88 sayılı Mahkemeler (Değişiklik No.2) Yasasının 2(1) maddesinin Anayasanın 1. madd-esindeki hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek Anayasa Mahkemesine havale yapılmasını talep ettiler. Bu istida Yargıtay önüne 16.1.1989 tarihinde geldiğinde müstediler sözü edilen yasa maddesinin Anayasanın 8(1)(2) maddesine de aykırılı-ğını öne sürdüler. Müstedaaleyhlerin avukatı da konu yasa maddesinin taraflar arasındaki ihtilâfın karara bağlanmasında etken olduğunu beyan ederek havale müracaatını destekledi. Mahkeme de konu yasa maddesinin Anayasanın 1 ve 8(1)(2) maddelerine aykırı -olup olmadığını karara bağlamak üzere konuyu Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu ve istidaların duruşmasını Anayasa Mahkemesinin kararına dek durdurdu.

İDDİANIN GEREKÇESİ:
Müstedilerin iddialarının gerekçesi özetle
şöyledir:

-
3

5/88 sayılı Mahkemeler (Değişiklik No.2) Yasası Resmi Gazetede 5.2.1988 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girdi. Müstedaaleyhlerin açtığı ve müstedilerin tazminat ödemesine hükmedilen zem ve kadih davaları ise bu- tarihten önce açıldı. Davalar yasanın yürürlüğe girmesinden önce açılmış olmakla beraber yasanın yürürlüğe girmesinden sonra neticelendiler. Kaza mahke-mesi hükümlerine yasal faiz %20 olarak eklendi. Bilâhare Yargıtayın yapılan istinafları neticelendi-rmesinden sonra yasal faiz hükümlere %27.5 olarak eklendi.

5/88 sayılı Yasa yürürlüğe girmezden önceki mevzuat yasal faizi %4 olarak öngörmekte idi. Aleyhlerindeki davaların açıldıkları tarihteki mevzuata göre karara bağlanması ve bu davalarda veril-en hükümlerin dava tarihindeki mevzuat uyarınca %4 oranında faiz taşıması müstedilerin müktesep haklarıdır. 5/88 sayılı Yasa müstedilerin bu müktesep haklarını rencide ettiği oranda Anayasaya aykırıdır. Diğer bir deyimle bu Yasa daha önce açılmış olan ko-nu davalara şamil olduğu oranda Anayasanın hukukun üstünlüğünü öngören 1. maddesine aykırıdır.

5/88 sayılı Yasanın 2(1) maddesi, müstedilerin görüşlerine göre, geriye dönük olmayıp konu davalara şamil değildir. Müstediler, Yargıtay önündeki asli yet-ki istidalarında da bu doğrultuda iddiada bulunmuşlardır. Ancak söz konusu yasa maddesi, müstedaaleyhlerin iddia ettiği gibi, geriye dönük ve bu davalara şamil olduğu şekilde yorumlandığı takdirde o zaman Anayasaya aykırılık söz konusudur çünkü müstediler-in müktesep hakları zedelenmiş olur.

4

Yargıtay/Asli Yetki istidalarına konu kararlar kaza mahkemesi kararlarıdır. Bir kaza mahkemesi kararı istinafta değiştirildiğinde değiştirilmiş şekli ile yine bir kaza mahkemesi karar-ıdır.

Müstedaaleyhlerin iddialarının gerekçesi özetle
şöyledir:

Müstediler, Yargıtay önündeki asli yetki istidaları-nın duruşmasında, söz konusu yasa maddesinin sadece ileriye dönük olarak yorumlanmabileceğini ve geriye dönük olarak yorumlanamayacağ-ını ve bu nedenle Anayasa Mahkeme-sine herhangi bir havale yapılmasına gerek olmadığını ileri sürdüler. İstidalar karara kaldıktan sonradır ki müstediler Mahkemeye yazılı müracaatta bulunarak bu hava-lenin yapılmasını talep ettiler.

Müstedaaleyhleri-n havalenin yapılmasına itirazda bulunmaması bir hatadır. Ancak Anayasa Mahkemesi tarafların mutabakatları veya yanlışlıkları ile bağlı değildir.

Certiorari ve prohibition istidalarına ekli olarak Yargıtaya sunulan ve istidalarda şikâyet konusu yapı-lan kararlar 26.10.1988 tarihli olup Yargıtayın Yüksek Mahkeme olarak vermiş olduğu kararlardır. Yüksek Mahke-menin kararlarına karşı ise certiorari ve prohibition istidası yapılamaz. Bu nedenle öne sürülen Anayasaya aykırılık konusu taraflar arasındaki -ihtilâfın karara bağlanmasında etken değildir.


5

Konu yasa maddesinde %27.5 oranından bahsedilmemek-tedir. Anayasa Mahkemesi ise bir Anayasaya aykırılık konusunu karara bağlarken başka organların verdiği kararları veya- yaptığı işlemleri inceleyerek hareket etmez sadece maddeye bakar.

Konu yasa maddesinin yorumunu yapmak Yargıtay düşen bir husustur. Bu yorum Yargıtay tarafından yapıldıktan sonra havalenin yapılıp yapılamayacağı kararlaştırılabi-lirdi. Bu nedenle -de havalenin Anayasa Mahkemesince karara bağlanmaması gerekir.

Diğer bir husustan ötürü de havalenin doğrudan reddi gerekir. Anayasaya aykırılık ancak müktesep bir hakkı rencide ettiği zaman söz konusu olabilir. Her geriye dönük yasa mutlaka Anayas-aya aykırı olmaz. Anayasaya aykırı olabilmesi için geriye dönük olması, müktesep bir hakkı ihlâl etmesi ve zaruri hallerin mevcut olmaması gerekir. Dava açıldığında ise kimin haklı olup olmadığı belli değildi. Ancak karardan sonra belli oldu. Bu mese-le-de eğer şikâyet konusu yapılacaksa Merkez Bankasının faiz oranını tespit kararının yapılması gerekirdi.

Geriye dönüklük varsa ve müktesep bir hak rencide edilmişse bile yine de Anayasaya aykırılık yoktur çünkü aşağıda özetlendiği şekilde zaruri halle-r mevcuttur. Mahkemelerde davaların başlayıp bitmesi bir zaman almak-tadır. Bunun böyle olduğu bu havale dosyasından görü-lebileceği gibi Mahkeme tarafından da adli surette dikkate alınabilir. Ülkede yüksek oranda hüküm sürmekte


- 6

olan bir enflasyon bulunmaktadır. Davaların sonuçlandı-
rılmasının aldığı zaman ve mevcut enflasyon göz önünde bulundurulduğunda bu şekilde geriye dönük faiz öngören bir madde için zaruret vardır. Çünkü böyle olmadığı takdirde adalet yerine ada-letsizlik yapılmış olur. Enflasyonun mevcudiyeti her gün Resmi Gazetede yayınlanan para değerlerinden açıkça görülebilmektedir. Buna ilâve-ten Mahkeme enflasyonun mevcudiyetini adli surette de dikkate alabilir. Bu durumda zaruri halin kanıtlanması için ş-ahadete gerek yoktur.

3. Amicus curiae olarak hazır bulunan Başsavcı Yardımcısının görüşleri özetle şöyledir:

Asli Yetki istidalarında ihtilâf konusu yapılan ve iptali istenen Lefkoşa Kaza Mahkemesinin 26.10.1988 tarihli kararlarıdır. Ancak bö-yle bir karar veya kararlar yoktur. Lefkoşa Kaza Mahkemesinin kararları 24.2.1988 tarihlidir ve bu kararlar ihtilâf konusu yapıl-mamıştır. Lefkoşa Kaza Mahkemesinin bu kararlarında faiz oranı %20'dir. Müstediler bu kararlardan istinaf etti-lerse de %20'-lik faiz oranı hususunu istinaf konusu yapmadılar. İstinafların dinlenmesinden sonra Yüksek Mahkeme, Yargıtay olarak, kaza mahkemesinin kararlarını ve özellikle konu edilen miktarları değiştirdi. Yargıtayın kararı 26.10.1988 tarihlidir. Bu nedenle söz k-onusu edilmekte olan Yüksek Mahkemenin bir kararıdır, Lefkoşa Kaza Mahkemesi devre dışı kalmıştır. Bu nedenle Yargıtay önünde askıda bulunan asli yetki istidaları malûl olup yasal dayanaktan yoksundur ve ileri gidemezler. Bu durumda etkenlik söz konusu d-eğildir.

7

Havalenin yapılmasına ilişkin tarafların mutabakatı Mahkemeyi bağlamaz. Etkenlik mevcut değilse havalenin incelenip karara bağlanması gerekmemektedir.

Yukarıda belirtilenlere ilâveten şu da var ki konu yasa- maddesinin ilk etapta yorumlanması Yargıtaya düşer. Böyle bir yorum yapıldıktan sonra maddenin geriye dönük olduğu gözüktüğü takdirde havale yapılabilirdi. Bu nedenle havale mevsimsizdir.

Havalenin özü ile ilgili ise şunlar söylenebilir. Genel ilke- odur ki bir dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre karara bağlanır. Bu meselede davalar konu yasa maddesi yürürlüğe girmezden önce açılmışlardı ve o tarihte 9/76 sayılı Yasanın değiştiril-memiş şekli ile 2. maddesi yürürlükte idi.

5/-88 sayılı Yasanın 2(1) maddesinin içerdiği kural, Yasanın 3. maddesi de göz önünde tutulduğunda, Yasa Resmi Gazetede yayınlandıktan sonra açılan veya karara bağlanan davalara şamildir. Ancak bu meselede uygulanması gereken ilke bu kuralın 5.2.1988'den son-ra açılan davalara uygu-lanabileceğidir. Bu nedenle sözü edilen yasa maddesinin içerdiği kural konu davalara uygulanamaz ve uygulandığı oranda Anayasaya aykırıdır.

III. İLGİLİ YASA METNİ:
5/88 sayılı Mahkemeler (Değişiklik No.2) Yasasının 2(1) madde-si aynen şöyledir:

"2(1) Esas Yasa, 42'nci maddesinin (2)nci fıkrası
kaldırılmak ve yerine aşağıdaki yeni (2)nci
fıkra konmak suretiyle değiştirilir:
8

(2) Herhangi bir haksız fiilden doğan -dava-
larda verilen hükümler, davanın açıldığı
tarihten başlayarak son ödeme gününe kadar
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Merkez Ban-
kası Yasasının 25'nci maddesi uyarınca
saptanıp yürürlüğe k-onulan mevduat yıllık
azami faiz oranının %50'si oranında bir
faiz taşımasını gerektirir."

IV. İLGİLİ ANAYASA MADDELERİ:
"Madde 1:
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi,
sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkele-rine dayanan
lâik bir Cumhuriyettir."

"Madde 8:
Herkes, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, Anayasa
ve yasa önünde eşittir. Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.
Devlet organları ve yönetim makamları, bütün
işlemlerinde yasa önünde eşitl-ik ilkesine uygun
olarak hareket etmek ve ayrıcalık yapmamak
zorundadırlar."


V. İNCELEME:

- Konu, yapılan iddia ve ileri sürülen görüşler ışığında görüşüldü ve gereği düşünüldü.
-
Anayasaya aykırı olduğu iddia edilen 5/88 sayılı Yasanın 2(1) maddesi 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının 42. maddesinin (2). fıkrasını değiştiren maddedir. Bu madde, bir haksız fiilden doğan davalarda verilen hükümlerin taşıyabileceği yasal faiz oranı-nı veya bunun kriterlerini saptamaktadır.

Müstediler, 5/88 sayılı Değişiklik Yasasının 2(1) maddesinin yasanın yürürlüğe girmesinden önce açılmış bulunan taraflar arasındaki zem ve kadih davalarına şamil
9

olduğu oranda- Anayasaya aykırı olduğunu ileri sürmüşlerdir. Sözü edilen zem ve kadih davaları 4.8.1986 tarihinde açılmış, fakat 5/88 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra karara bağlanmıştır. Bu meselede konu yasa maddesinin Anayasaya aykırılığının söz konusu ola-bilmesi için bunun geriye dönük olması veya diğer bir deyimle yasanın yürürlüğe girmesinden önce açılmış bulunan taraflar arasındaki zem ve kadih davalarına şamil olması gerekir.

Bu havale, daha önce de belirtildiği gibi, müstedilerin Yargıtay nezdin-de yapmış oldukları ve birleştirilerek dinlenen asli yetki istidalarında yapılmıştır. Müstediler bu istidalarında konu yasa madde-sinin geriye dönük olmadığı ve yasanın yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan taraflar arasındaki zem ve kadih davalarına şam-il olamayacağını ve Kaza Mahkemesinin yasayı yanlış yorumlayarak bu davalara şamil saydığını iddia ettiler. Müstedaaleyhler ise konu yasa maddesinin sözü edilen davalara şamil olduğunu ileri sürdüler. Müstediler, havalenin duruşmasında da, benzer şekilde- iddiada bulundular.

Konu yasa maddesinin geriye dönük veya sözü edilen davalara şamil olup olmadığı ancak maddenin yapılacak yorumuna bağlıdır. Böyle bir yorumu yapmak ise esas itibarı ile meselenin önünde bulunduğu Yargıtaya düşer.
-Gör: A.M.3/-86. Bu meselede de yasa maddesinin yorumunun meselenin önünde bulunduğu Yargıtay tarafından yapılması ve yapılan yorum ışığında Anayasaya aykırılık söz konusu olduğu takdirde havalenin yapılması gerekirdi. Konu yasa maddesinin taraflar arasındaki ihtilâfı -karara bağlamada
10

etken olup olmadığı ancak maddenin yorumu yapıldıktan sonra belli olabilir.

- Söylenenler ışığında havale, kanımızca, mevsimsiz yapılmıştır ve bizim havaleyi inceleyip karara bağlamamız gerekmemektedir. Varmış olduğumuz bu karar ışığında hava-lede konu edilen diğer hususları inceleyip karara bağla-mamız gerekmemektedir.
-
SONUÇ:
Sonuç olarak havalenin inceleyip karara bağlanması gerekmediğine ve dosyanın, duruşmaya devam edilmek üzere, Yargıtaya iade edilmesine, oybirliği ile, karar verilir.



-
(Şakir Sıdkı İlkay) (N. Ergin Salâhi)
- Başkan Yargıç


-(Aziz Altay) (Hamdi Atalay) (Taner Erginel)
- Yargıç Yargıç Yargıç

17 Mart 1989



Full & Egal Universal Law Academy