Anayasa Mahkemesi Numara 28/1989 Dava No 4/1990 Karar Tarihi 28.06.1990
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 28/1989 Dava No 4/1990 Karar Tarihi 28.06.1990
Numara: 28/1989
Dava No: 4/1990
Taraflar: Belediye Emekcileri Sen. İle Cumhuriyet Meclisi
Konu: 52/89 sayılı Belediyeler Yasasının 4. maddesinin anayasaya aykırı olduğu iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 28.06.1990

-D.4/90Anayasa Mahkemesi 28/89
Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
N. Ergin Salâhi, Aziz Altay, Celâl Karabacak.

Davacı: Belediye Emekcileri Sendikası, Lefkoşa-
İle
Davalı: 1. KKTC Cumhuriyet Meclisi
2. KKTC Bakanlar Kurulu vasıtasıyle KKTC
A r a s ı n d a.

Davacı namına: Hüseyin Celâl
Davalı (1) namına: Zaim Necatigil
Davalı (2) namına: Hakkı C. Önen

-------------

K A R A R

KONU:
15/1980 sa-yılı Belediyeler Yasasının 22.maddesinin (1).fıkrasını kaldıran ve yeni bir (1).fıkra koyan 52/1989 sayılı Belediyeler (Değişiklik) Yasasının 4.maddesinin, değiştirilmiş şekli ile esas yasanın 21.maddesinin (19).fıkrasına atıf yaptığı oranda, Anayasanın 1,- 3, 46, 53, 54 ve 119.maddelerine aykırı olup olmadığı.

I.OLAY:
Davacı belediye çalışanlarının kayıtlı bir sendikasıdır. Görev ve yetkileri arasında belediyelerde çalışanların ekonomik ve sosyal durumlarını korumak ve düzenlemek amacı ile toplu sözleşme- yapmak vardır. 52/1989 sayılı Yasanın 4.maddesi, esas yasanın 22.maddesine eklediği yeni (1).fıkra ile belediyelerin yapmış oldukları toplu iş sözleşmelerinin İçişleri Bakanlığının onayı ile yürürlüğe girmesini öngörmektedir. Davacı, açmış olduğu dava i-le, kendi varlık ve görevlerini ilgilendiren bir konuda hükümler getirdiğini iddia ettiği konu yasa maddesinin Anayasanın yukarıda sözü edilen maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istedi. Davalılar ise konu yasa maddesinin Anayasaya aykırı o-lmadığını ileri sürdüler.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Davacının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
52/1989 sayılı Yasanın 4.maddesi yapılan bir toplu sözleşmenin Bakanlığın onayına sunulmasını öngördüğü oranda Anayasaya aykırıdır.

Halkın yerel ihtiyaçla-rının kendi seçeceği organlar tarafından karşılanması demokrasinin gereğidir. Seçimle iş başına gelen bir belediyenin yerel gereksinmesi icabı yapacağı bir sözleşmenin Bakanlığın onayına bağlı olması belediyenin toplu sözleşme yapma yetkisini ortadan kald-ırır. Bu ise Anayasanın demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerini içeren 1.maddesine aykırı düşer.

Anayasanın 46.maddesi sözleşme hakkını düzenleyen bir maddedir. Toplu sözleşme de daha dar anlamlı olmakla beraber bir nevi sözleşmedir. Çalışanlar işve-renlere karşı daha zayıftır ve bu toplu sözleşme çalışanların hakkını korumak için bir silâhtır. Yapılan bir toplu sözleşmenin ise ücüncü bir şahsın onayına tabi olması böyle bir sözleşme yapma hakkını ortadan kaldırır. Çünkü çalışanlar üçüncü şahıs ile -pazarlık edecek durumda olmadıkları gibi üçüncü şahıs bunların muhatabı da değildir. Bu nedenlerle konu yasa maddesi Anayasanın 46 ve 54.maddelerine aykırıdır.




Anayasanın 53.maddesi sendika kurma hakkını düzenler. Bir sendikanın temel görev ve yetki-lerinden biri çalışanlar adına toplu sözleşme yapmaktır. Böyle bir yetkisi olmayan bir sendika ise Anayasanın öngördüğü anlamada bir sendika değildir. Bu nedenle konu yasa maddesi Anayasanın 53.maddesine de aykırıdır.

Anayasanın 119.maddesinin (2).fıkr-ası yerel yönetimlerin görev ve yetkilerinin yerinden yönetim ilkesine uygun olarak yasa ile düzenlenmesini öngörmektedir. Bu nedenle mahalli sorunlar ile ilgili olarak karar vermesi gereken yerel yönetimlerin kendileridir. Merkezi yönetim hiyerarşisi iç-inde olmayan bir yerel yönetimin yapacağı toplu sözleşmenin, hangi hallerde onaylanacağı veya onaylanmayacağı belirtilmeden, Bakanlığın onayına tabi tutulmuş ve Bakanlığa gerekçe vermeden de onaylamama hususunda keyfi bir yetki tanımıştır. Bu ise Anayasan-ın 119.maddesinin (1) ve (2).fıkralarına aykırı düşmektedir.

Davalı (1)'in iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Anayasanın 1.maddesi Devlet ile ilgili genel bir maddedir. Yerel yönetimlerle ilgili özel düzenleme getiren madde 119.maddedir. Bu maddede -demokratik yerel kuruluşun nasıl olacağı belirlenmiş ve 68.maddedeki ilkelere uyularak yapılacak bir seçimle iş başına gelmesi öngörülmüştür. "Demokrasi" ilkesini daha fazla açıp zorlamağa gerek yoktur. 119.maddede öngörülen "yerel ortak gereksinme" maaş- rejimi ile ilgili bir kavram olmayıp çevre sağlığı, temizliği, aydınlatma v.s. gibi konularla ilgilidir. Diğer bir deyimle burada bir kısım ücretliler kastedilmeyip halkın gereksinmesi murat edilmiştir. Bu görüşten hareketle konu demokrasi ilkesine bağl-anamaz.

Belediyelerin tamamen özgür veya özerk olacağı Anayasada öngörülmüş değildir.


Devlette, maaş rejimi ile ilgili olarak, bir üniformite olması gerekir ve bu da sosyal adalete aykırı düşmez.

Bir yerde denetimin mevcut olması demokrasi ilkesi i-le çatışmaz.

"Hukukun üstünlüğü" genel olarak kamu organlarının hukuka uygun olarak hareket etmeleri ve adli denetime tabi olmaları anlamındadır. Konu edilen onay yetkisi bir yasa ile verilmiş olduğuna göre bunun hukukun üstünlüğüne ters bir yanı yoktur-.

Yukarıda belirtilen nedenlerle yasanın konu edilen 4.maddesinin Anayasanın 1 veya 119.maddelerine aykırılığı yoktur.

Anayasanın 3.maddesi genel bir maddedir ve konunun bu madde ile direkt veya yakın bir ilgili yoktur. Bu maddeye aykırılık mevcut değ-ildir.

Anayasanın 46.maddesi sözleşme hakkını düzenlemekte ve kısıtlamaların hangi amaçla yapılacağını belirtmekte olmakla birlikte bu maddenin toplu sözleşmelere şümulü yoktur. Bu madde altında öngörülen sözleşmeler onaya tabi olmayabilir ancak toplu s-özleşmeler bunlardan farklıdır ve onaya tabi olabilirler. 46.maddeye aykırılık mevcut değildir.

Anayasanın 54.maddesi toplu sözleşme hakkını sınırsız bir hak olarak görmemektedir. Bu böyle olduğuna göre de bu hak Anayasanın 11.maddesi kurallarına uygun- olarak onaya tabi tutulabilir ve bunun sosyal adalete aykırı bir yönü yoktur. Nitekim asgari ücret anlaşmaları da onaya tabidir.




Anayasanın 113.maddesine göre Devlet bir bütündür. Yerel yönetimler de bu bütünün parçalarıdır. Devlet bir bütün olduğ-una göre bunun parçaları tam özerk olamaz ve bunlar üzerinde Devletin denetimi olması gerekir.

Anayasanın 53.maddesi sendika kurma hakkı ile ilgilidir. Konu edilen yasa maddesinin bu hak ile yakın veya uzak bir ilgili yoktur ve bu nedenle Anayas-anın bu maddesine aykırılık mevcut değildir.

Konu yasa maddesinin Anayasaya aykırılığı yoktur.

Davalı (2)'nin iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:

Anayasanın 1.maddesi Devletin şekil ve niteliklerini belirler ve konu yasa maddesi ile tek ilgisi olabi-len içerdiği hukukun üstünlüğü ilkesidir. Bakanlığın vereceği karar yargı denetimine tabi olacağına göre bu ilkeye aykırılık mevcut değildir.

Anayasanın 119.maddesi "demokrasi" kavramını belirler ve yerel organların kuruluşlarında etkili olmasını öngörü-r. Konu yasa maddesinin Anayasanın 119.maddesine aykırılığı yoktur.

Anayasanın 3.maddesi genel bir maddedir ve konu ile herhangi bir ilgisi yoktur.

Anayasanın 46.maddesinin toplu sözleşmelere şümulü yoktur ve bu nedenle söz konusu yasa kuralının bu ma-ddeye aykırılığı mevcut değildir.

Anaysanın 53.maddesinin konu ile ilgisi yoktur.

Yapılan bir toplu sözleşmenin Bakanlığın onayına tabi olması Anayasanın 54.maddesine ters düşmez.
15/1980 sayılı Yasa incelendiğinde belediyelerin birçok faaliyetlerinin- Bakanlığın onayına tabi olduğu görülür.

Konu yasa maddesinin Anayasaya aykırılığı yoktur.

III.İLGİLİ YASA METİNLERİ:
51/1989 sayılı Belediyeler (Değişiklik) Yasasının 4.maddesi aynen şöyledir:
"4. Esas Yasa 22'inci maddesinin (1)'inci fıkrası -kaldırılmak ve yerine aşağıdaki yeni (1)'inci fıkra konmak suretiyle değiştirilir:
(1)Bu Yasanın 21'inci maddesinin (1)'inci, (4)'üncü, (6)'ıncı, (9)'uncu, (10)'uncu, (11)'inci ve (19)'uncu fıkralarındaki kararlar, başka merci göster-ilmemişse Bakanlığın onayı ile yürürlüğe girerler."
4. maddede atıf yapılan 21. maddenin (19). fıkrası da değiştirilmiş şekli ile aynen şöyledir:
(19)Toplu İş Sözleşmelerinin incelenmesi ve kabul edilmesi."

IV.İLGİLİ ANAYASA METİNLER-İ:

"Madde 1.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir Cumhuriyettir."

"Madde 3.
(1)Egemenlik, kayıtsız şartsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlarından olu-şan halkındır.
(2)Halk, egemenliğini, Anayasanın koyduğu ilkeler çerçevesinde yetkili organları eliyle kullanır.
(3)Halkın hiçbir zümresi, kesimi ve kişisi, egemenliği kendine mal edemez.
(4)Hiçbir organ, makam veya merci, kaynağını bu -Anayasadan almayan bir yetki kullanamaz."

"Madde 46.
(1)Herkes, sözleşme hukukunun genel ilkelerince konan koşullara, kısıntılara, sınırlandırmalara ve yürürlükteki yasalara uymak kaydıyla, serbestçe
sözleşme yapma hakkına sahiptir. - Ekonomik bakımdan güçlü kişilerin diğer kişileri istismarı yasa ile önlenir.
(2)Sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükler kamu yararı, kamu düzeni, sosyal adalet ve ulusal güvenlik gibi nedenlerle yasa ile düzenlenebilir ve kısıtlana-bilir.
(3)Devlet yasa ile, belirli yörelerdeki sosyal ve ekonomik gereksinmeleri ve özellikleri dikkate alarak, konut kiraları konusunda gerekli önlemleri alabilir, kısıtlama ve düzenlemeler yapabilir."

"Madde 53.
(1)Çalışanlar ve işve-renler, önceden izin almaksızın sendikalar ve sendika birlikleri kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten ayrılma hakkına sahiptirler. Bu hakların kullanılışında uygulanacak biçim ve usuller yasada gösterilir. Yasa, ulusal güven-liğin, kamu düzeninin ve genel ahlâkın korunması amacıyla sınırlar koyabilir.
(2)Sendikaların ve sendika birliklerinin tüzükleri, yönetim ve işleyişleri demokratik ilkelere aykırı olamaz."

"Madde 54.
(1)Çalışanlar, işverenle olan iliş-kilerinde, ekonomik ve sosyal durumlarını korumak ve düzeltmek amacıyla toplu sözleşme ve grev hakkına sahiptir.
(2)Grev hakkının kullanılması, yalnız ulusal güvenliği, anayasal düzeni, kamu güvenliğini veya bu Anayasanın herhangi bir kişi-ye sağladığı hak ve özgürlükleri korumak amacıyla yasa ile düzenlenebilir.
(3)Yargıçlar, savcılar, silâhlı kuvvetler mensupları, polis mensupları ve sivil savunma kilit personelinin grev hakkı yoktur.
İşverenlerin hakları yasa ile düzen-lenir."

"Madde 119.
(1)Yerel yönetimler, bölge, belediye veya köy ve mahalle halkının yerel ortak gereksinmelerini karşılamak üzere kuruluş ilkeleri yasa ile belirtilen ve karar organları seçimle oluşturulan kamu tüzel kişileridir.
(-2)Yerel yönetimlerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak yasa ile düzenlenir.
(3)Yerel yönetim organlarının seçimleri 68.maddedeki ilkelere uygun olarak dört yılda bir yapılır."

V.İNCELEME:
Konu, iler-iye sürülen iddia ve görüşler ışığında incelendi ve gereği düşünüldü.

15/80 sayılı Belediyeler Yasasının 22.maddesinin (1).fıkrasını kaldıran ve yeni (1).fıkra koyan 52/89 sayılı Belediyeler (Değişiklik) Yasasının 4.maddesinin, değiştirilmiş şekli ile es-as yasanın 21.maddesinin (19).fıkrasına atıf yaptığı oranda Anayasanın 1, 3, 46, 53, 54 ve 119.maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Herhangi bir yasa maddesinin Anayasanın 1.maddesine aykırılığından söz edilebilmesi için genelde Anayasa tarafında-n benimsenen ör. kazanılmış haklar gibi ilke ve kavramlara aykırı olması gerekir. Bu nedenle ilkin, konu edilen 1.madde yerine, diğer maddeleri ele almayı uygun bulduk.

Anayasanın 3.maddesi egemenlik, 46.maddesi sözleşme hakkı, 53.maddesi ise sendika ku-rma hakkı ile ilgili olup, bunların Mahkeme önündeki dava ile direkt bir ilişkisi yoktur. Bu nedenle dava konusu yasa maddesinin Anayasanın bu maddelerine aykırılığından söz edilmesine olanak yoktur.

Anayasanın 54.maddesi toplu sözleşme ve grev hakkını -düzenleyen bir maddedir. Bu madde çalışanların işveren ile ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal durumlarını korumak ve düzeltmek amacı ile toplu sözleşme ve grev hakkına sahip olmalarını öngörmektedir. Önümüzdeki meselede Belediye Emekçileri Sendikasının, A-nayasanın 119.maddesi uyarınca seçimle görev başına gelen ve kamu tüzel kişiliğe sahip, işveren durumunda olan Lefkoşa Belediyesi ile toplu sözleşme yapma hakkı vardır. Anayasanın 54.maddesi ile verilen bu hak Anayasanın 11.maddesi dikkate alınarak özüne -dokunmadan sair şeyler meyanında kamu yararı ve kamu düzeni gibi nedenlerle kısıtlanabilir.
Bu durumda tezekkür edilmesi gereken husus Belediyelerce yapılan toplu iş sözleşmelerinin Bakanlığın onayına sunulmasını öngören 52/89 sayılı Değişiklik Yasasının -4.maddesinin kamu yararı ve kamu düzenini amaçlayıp amaçlamadığı ve amaçlaması halinde bu hakka getirilen kısıtlamanın hakkın özüne dokunup dokunmadığıdır.

KKTC Anayasasının 113(2) maddesi Devlet yönetiminin merkezden yönetim ve yerinden yönetim ilkele-rine göre yürütüleceğini vurgularken, merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerinde idari vesayet hakkından söz edilmemektedir. Bu durumda K.K.T.C.'de merkezi yöntimin, yerel yönetimlerin karar organları üzerinde bir denetim hakkının açıklıkla belirtilmemiş- olduğu görülmektedir. Ancak Devlet yapısının merkezi yönetim ve yerel yönetimlerle bir bütün olduğu, Devletin genel çıkarları, kamu düzeni ve kamu yararını korumak merkezi yönetimlerin önde gelen görevlerinden olduğuna göre merkezi idarenin yerel kuruluş- organları üzerinde bu başlık altında mütalâa edilebilecek bir denetim hakkının var olduğunu kabul etmek 113.maddenin ruhuna uygun olduğu gibi yerel yönetimlerle ilgili olarak çıkarılan yasaların bu amaca hizmet edecek maddeler içermesinin de doğal kabul e-dilmesi gerekir.

Şimdi de 52/89 sayılı Yasanın 4.maddesinin kamu yararı ve kamu düzenini amaçlayıp amaçlamadığını incelemek gerekir. Belediyelerin genel bütçeden mali yardım aldığı bilinen bir gerçektir. Değişik belediyelerde çalışanlar ile belediyeler-in farklı sözleşmeler yapmaları bazı hallerde diğer belediyede çalışanları etkileyebileceği gibi her belediyede çalışanların farklı farklı şartlara tabi tutulmaları çalışanlar arasında yapılacak ve haklı nedene dayanmayan ayırımların yapılabileceği dikkate- alındığında sair yerlerde çalışanları huzursuz edebileceği de gözden uzak tutulamaz. Bu durumlar dikkate alındığında merkezi idarenin belediyelerde çalışanlar arasında yapılacak toplu sözleşmelerde bir söz hakkı bulunmasının kamu yararını içerdiği gibi t-oplu sözleşme hakkının özüne de dokunmamaktadır. Konu yasa maddesinin Bakanlığa ne gibi hususlarda toplu sözleşmeleri onaylayıp onaylamama hakkı verdiği açıklıkla belirtilmemiştir. Ancak bu madde ile ilgili Bakanlığa verilen onay yetkisi bu sınırlar için-de kullanılabileceği dikkate alındığında sözü edilen onay yetkisinin bu amaçlarla sınırlı olduğunu kabul etmek ve bu maddeyi bu şekilde Anayasaya uygun olarak okumak mümkündür. Bu nedenlerle konu yasa maddesinin Anayasanın 54.maddesine aykırı olmadığına k-arar verilmesi gerekir.

Anayasanın 119.maddesi hususunda ileri sürülen iddialara gelince; 52/89 sayılı Belediyeler (Değişiklik) Yasasının 4.maddesi ile yerel kuruluş organlarının toplu sözleşme ile ilgili kararlarının Bakanlığın onayına tabi tutulmuş olm-akla seçimle görev başına getirilen yerel kuruluş organlarının ilgili Bakanlığın keyfi denetimine verildiği iddia edilmektedir. 54.maddeyi incelerken sözü edilen yasa maddesi ile, ilgili Bakanlığa verilen onay yetkisinin diğer belediyelerde çalışanlar ile- yapılan sözleşmelerle uyum sağlamak gibi kamu yararı ve kamu düzeni amacını güttüğü ve bu amaçla sınırlı olduğuna değinmiştik. Bu durumda, onay yetkisinin kesin sınırları belirlenmemiş olmasına rağmen bu amaçla sınırlı olduğu kabul edildiğine göre, Bakan-lığın belediyelerce yapılan toplu sözleşmeler üzerinde sınırsız ve keyfi bir yetkisi olduğu söylenemez. Keza, yasa maddesinin bu hususta Bakanlığa tanıdığı onay yetkisi idari yargı denetimine açık idari bir karar olduğuna göre onay verilmemesi halinde bu-nun gerekçeli olması gerekir.

Yukarıda belirtilenler ışığında yasanın sözü edilen maddesinin de Anayasanın 119.maddesine aykırı olduğu söylenemez.

Dava konusu yasa maddesinin Anayasanın 1.maddesine de



herhangi bir aykırılığı yoktur. Çünkü konu mad-denin Anayasanın sair maddelerinde yer almayan ilkelere aykırı olduğu gözükmediği gibi bunlara aykırı olduğunu davacı tarafı dahi iddia etmiş değildir.

Başkan Yasanın 22.maddesinin Anayasanın sözü edilen maddelerine aykırı olmadığı görüşüne değişik g-erekçelerle katılmaktadır.

SONUÇ:
Sonuç olarak 15/1980 sayılı Belediyeler Yasasının 22.maddesinin (1).fıkrasını kaldıran ve yeni bir (1).fıkra koyan 52/1989 sayılı Belediyeler (Değişiklik) Yasasının 4.maddesinin, Anayasanın 1, 3, 46, 53, 54 ve 119.maddel-erine aykırı olmadığına, Başkanın değişik gerekçeleri ve oybirliği ile, karar verilir.




(Şakir Sıdkı İlkay)(Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç






(N. Ergin Salâhi)(Aziz Altay)(Celâl Karabacak)
Yargıç Yargıç Yargıç


28 Hazira-n 1990









DEĞİŞİK GEREKÇE YAZISI

52/1989 sayılı Yasanın iptali istenilen 4.maddesi ile esas yasa olarak bilinen 15/1980 sayılı Belediyeler Yasasının 22.maddesinin (1).fıkrası kaldırılıp yerine yeni bir (1).fıkra konmuştur. Bu yeni (1).fıkra ile de-ğiştirilmiş şekli ile esas yasanın 21.maddesinin, diğerleri arasında, (19).fıkrasına atıf yapılmaktadır. Getirilen bu değişiklikle Belediye Meclislerinin kabul ettikleri toplu iş sözleşmelerinin İçişleri Bakanlığının onayı ile yürürlüğe girmeleri öngörülm-ektedir. Diğer bir deyimle Belediye Meclislerinin kabul etmiş oldukları toplu iş sözleşmelerinin Bakanlığın onayına tabi olmaları öngörülmüştür.
Bu değişikliği öngören ve esas yasanın 22.maddesini değiştirmiş olan 15/1989 sayılı Yasanın 4.maddesinin, değ-iştirilmiş şekli ile esas yasanın 21.maddesinin (19).fıkrasına atıf yaptığı veya diğer bir deyimle Belediye Meclislerince kabul edilen toplu iş sözleşmelerinin Bakanlığın onayına tabi olmalarını öngördüğü oranda, Anayasanın 1, 3, 46, 53, 54 ve 119.maddeler-ine aykırı olduğu iddia edilmiştir.

Anayasanın 1.maddesi Devletin demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir Cumhuriyet olmasını öngörmektedir. Buradaki demokrasi kavramının tanımı "yöneticilerin, dürüst, serbest ve hür se-çimler yolu ile yönetilenler tarafından seçilmesi" biçiminde yapılmaktadır.
-Gör:AMKD sayı 10 da yer alan T.C. Anayasa Mahkemesinin 18/2/1971 günlü 1970/22 - 1971/20 sayılı kararı s. 10. Aynı tanım Anayasanın 119.maddesinde yer alan "demokrasi" kavramı i-çin de geçerlidir. Görülebileceği gibi bu ilke daha fazla yöneticilerin seçimi ile ilgili bir ilke olup yerel yöneticilerin kabul ettiği bir sözleşmenin Bakanlığın onayına tabi olması keyfiyeti ile ilgili bir husus içermemektedir.


Anayasanın 1.maddesi -hukukun üstünlüğünü diğer bir deyimle Devletin hukuk devleti olmasını öngörmektedir. Hukuk devleti, insan haklarına saygı gösteren ve bütün faaliyetlerinde hukuka ve Anayasaya uyan ve işlem ve eylemleri yargı denetimine bağlı olan devlet demektir. Beledi-ye Meclislerince kabul edilen toplu iş sözleşmelerinin Bakanlığın onayına tabi tutulmasından güdülen esas amacın tüm belediyelere bu konuda yeknesaklık sağlanmasının ve bu gibi sözleşmelerin mali yönden denetime tabi tutulmasının olduğu anlaşılmaktadır. G-erek bu husus gerekse Bakanlığın aldığı idari kararların yargı denetimine tabi olduğu göz önünde bulundurulduğunda konu yasa maddesinin Anayasanın 1.maddesinde öngörülen hukukun üstünlüğü ilkesine ters düştüğü söylenemez.

Anayasanın 1.maddesi sosyal ad-alet ilkesini de içermektedir. Belediyelerce kabul edilen toplu sözleşmelerin Bakanlığın onayına tabi tutulmasından güdülen esas amaç yukarıda belirtildiği gibi olduğuna göre bunun sosyal adalete ters düşen bir yönü yoktur.

Yukarıda söylenenler ışığında- konu yasa maddesinin Anayasanın 1.maddesine aykırılığı mevcut değildir.

Anayasanın 3.maddesi genel bir madde olup konu ile direkt veya yakın bir ilgili yoktur.

Anayasanın 46.maddesi sözleşme hakkını düzenleyen bir maddedir. Bu maddenin toplu sözleşme-lere şümulü yoktur. Anayasada toplu sözleşme hakkını düzenleyen madde bu olmayıp 54.maddedir.

Anayasanın 53.maddesi sendika kurma hakkını düzenleyen madde olup konu ile direkt veya yakın bir ilgisi yoktur.

Yukarıda belirtilenler ışığında konu yasa mad-desinin Anayasanın 3, 46 veya 53.maddesine aykırı olması söz konusu değildir.

Anayasanın 54.maddesi toplu sözleşme ve grev hakkını düzenleyen maddedir. Bu madde çalışanların, işveren ile olan ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal durumlarını korumak ve düze-ltmek amacı ile toplu sözleşme ve grev hakkına sahip olmasını öngörmektedir. Anayasanın bu maddesi toplu sözleşme hakkının herhangi bir sınırlamaya tabi tutulamayacağına dair kural içermemektedir. Bu böyle olduğuna göre de Anayasanın 11.maddesi altında b-u hak, özüne dokunmadan, kamu yararı ve kamu düzeni gibi nedenlerle ve yasa ile kısıtlanabilir. Belediye Meclislerinde kabul edilen bir toplu sözleşmenin Bakanlığın onayına tabi tutulmasının esas amacı, daha önce de belirtildiği gibi, tüm belediyeler aras-ında bu konuda yeknesaklığın sağlanması ve ayrıca bu gibi sözleşmelerin bir mali denetime tabi tutulmasıdır. Toplu sözleşme hakkının bu şekilde onaya tabi tutularak kısıtlanması hakkın özüne dokunmadığı gibi amacı göz önünde bulundurulduğunda bunun kamu y-ararı ve kamu düzeni için yapılmış olduğunun kabul edilmesi gerekir. Bu nedenle konu yasa kuralının Anayasanın 54.maddesine aykırılığı yoktur.

Anayasanın 119.maddesi, diğer hususlar yanında, yerel yönetimlerin kuruluş ve görevleri ile yetkilerinin yerin-den yönetim ilkesine uygun olarak yasa ile düzenlenmesini öngörmektedir. Bu ise yerel yönetimlerin bu gibi görevlerini yerine getirirken veya yetkilerini kullanırken herhangi bir denetime tabi olmayacakları anlamına gelmemektedir. Nitekim Türkiye dahil b-irçok ülkede yerel yönetimler belirli görevlerini yerine getirirken ve yetkilerini kullanırken Hükümetin veya ilgili Bakanlığın denetimine tabidir. Bizde de durum aynıdır ve 15/1980 sayılı Yasa incelendiğinde belediyelerin birçok faaliyetlerinin İçişleri -Bakanlığının iznine veya onayına tabi olduğu görülür.
Konu yasa maddesinde onayın hangi hallerde verileceği veya reddedileceği belirtilmediği ve Bakanlığa gerekçe vermeden de onaylamama hususunda keyfi bir yetki tanındığı ileri sürülmüştür. Yasa maddesin-in bu hususta Bakanlığa tanıdığı idari bir karar alma yetkisidir. Bu böyle olduğuna göre de kararın, özellikle Belediye Meclisi tarafından kabul edilen sözleşmenin onaylanmaması halinde, gerekçeli olması gerekir. Bakanlığın bu alanda alacağı bir karar ta-mamen idari nitelikli bir karar olduğuna göre yargı denetimine tabidir ve bu da kararın keyfi olmasına karşı bir teminat teşkil etmektedir.

Yukarıda belirtilenler ışığında yasanın sözü edilen maddesinin Anayasanın 119.maddesine de aykırı olmadığı görüşün-deyim.




(Şakir Sıdkı İlkay)
Başkan







-


-10-





-


Full & Egal Universal Law Academy