Anayasa Mahkemesi Numara 26/1980 Dava No 15/1981 Karar Tarihi 12.08.1981
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 26/1980 Dava No 15/1981 Karar Tarihi 12.08.1981
Numara: 26/1980
Dava No: 15/1981
Taraflar: Doğan Haktanır ile Güv. Kuv. Kom. Askeri Mahkemesi
Konu: 1979 Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğünün 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10. maddelerinin idari yetki verdiği nisbette Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 12.08.1981

-D.15/81Anayasa Mahkemesi 26/80
Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Ülfet Emin, Başkan, Şakir Sıdkı İlkay,
Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut.
Anayasanın 114(1) maddesi gereğince

(YİM- 247/80 sayılı başvuruda) Doğan Haktanır ile 1. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi vasıtasıyle KTFD.
2. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı vasıtasıyle KTFD

10.12.1980 tarihinde sunulan konu.

Müstedi namına: Ergin Ulunay.
Müstedaaleyh namına: -Erden Algun.

-----------

K A R A R
KONU:
1979 Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğünün 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10. maddelerinin idari yetki verdiği nisbette Anayasanın 118 ve 122. maddelerine ve 9. maddede yer alan "kesin hüküm"ün Anayasanın 118 ve 123. -maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

I. OLAY:
Müstedi Yüksek İdare Mahkemesine dosyaladığı 21.4.1980 tarihli bir başvuru ile müstedinin Limasol Sancağında 14 Şubat 1966 ile 20.7.1974 tarihleri arasında yaptığı mücahitlik hizmetinin belgelenmesini- reddeden müstedaaleyhin 7.2.1980 tarihli kararının tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair karar verilmesi isteminde bulundu. Müstedi başvurusunda 14.2.1966'dan 20.7.1972'ye kadar mücahitlik yaptığını ancak bu müc-ahitlik hizmetinin Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı kayıtlarında bulunmadığını ve söz konusu mücahitlik hizmetinin belgelenmesi için 1979 (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğü uyarınca Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesine 131/79 sayılı istidayı dosyal-adığını, söz konusu mahkemenin 7.2.1980 tarihinde karar verdiğini ve söz konusu karar ile müstedinin talebinin reddedildiğini belirtti.

Müstedaaleyh dosyaladığı itirazname ile müstedinin talebinin Askeri Mahkeme tarafından doğru olarak reddedildiğini ile-ri sürdü.

Başvurunun duruşması esnasında müstedi 1979 Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğünün 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10. maddelerinin ve Tüzüğün 9. maddesinin "kesindir" hükmünün Anayasanın 118 ve 122. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürdü. Anayasaya a-ykırı olduğu ileri sürülen tüzük maddelerinin taraflar arasındaki uyuşmazlığın karara bağlanmasında etkisi olduğundan Yüksek İdare Mahkemesi konuyu karara bağlamak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sunmuştur ve Anayasa Mahkemesi konu hakkın-da karar verinceye dek başvurunun duruşması süresiz ertelenmiştir.

II. İLGİLİ TÜZÜK MADDELERİ:
1979 Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğünün 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10. maddeleri aynen şöyledir:
"4. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığında kaydına rastlanmıyan -veya kaydı olduğu halde kayıtlarda tesbit edilen süreden fazla hizmet yaptığını iddia edenler Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesine başvurma hakkına sahiptirler.

5. Başvurma Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkeme mukayyitliğine ihbar-lı istida dosyalamakla yapılır. İstidada Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı taraf olarak gösterilir.

6. İhbarlı istida, Mukayyit tarafından ihbarlı istidaya ilişkin yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre işleme tabi tutulur.




7. Askeri Mahkemenin takdir- ve yönerilerine göre yetkili ve ilgili makam veya kişilere ek olarak bilgi verebilecek herhangi bir kişi de mahkeme emri ile tanık olarak celbolunur. Mahkemeye gelmeyi reddeden tanıklara Mahkeme tarafından celbname çıkarılır. İstida sahibi adına celbedi-len tanıkların gideri istida sahibine aittir.

8. Duruşma bir soruşturma niteliğini taşır. Doğal adalet ilkelerine uygun olarak yapılır ve olanaklar ölçüsünde bir hukuk davasında takip olunan usul uygulanır, fakat şahadet yasalarına sıkı sıkıya bağlı olm-ak gerekmez. Duruşmanın sonucu resmen ve yazılı olarak dilekçe sahibine ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığına bildirir.

9. Duruşma sonucu Mahkemenin bulguları adli karar veya hüküm niteliğinde olmayıp istinaf veya temyize tabi değildir, kesindir.

10. Ma-hkeme, duruşma usulü, tanıkların celbi ve gerekli göreceği diğer hususlar hakkında talimat yapma yetkisine haizdir."


III. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

"Madde 118.
Yüksek Mahkeme, Yüksek İdare Mahkemesi olarak, yürütsel veya yönetsel bir yetki kullanan herh-angi bir organ, makam veya kişinin bir kararının, işleminin veya ihmalinin, bu Anayasanın veya herhangi bir yasanın veya bunlara uygun olarak çıkarılan mevzuatın kurallarına aykırı olduğu veya bunların söz konusu organ veya makam veya kişiye verilen yetkiy-i aşmak veya kötüye kullanmak suretiyle yapıldığı şikâyeti ile kendisine yapılan başvurma hakkında, kesin karar vermek münhasır yargı yetkisine sahiptir.
Böyle bir başvurma, sahip olduğu meşru bir menfaatı, bu gibi karar veya işlem veya ihmal yüzünden olum-suz yönde ve doğrudan doğruya etkilenen kişi tarafından yapılabilir.
Söz konusu başvurma, karar veya işlemin yayınlanması tarihinden veya yayınlanmadığı takdirde ve bir ihmal halinde, başvuran kişinin bunu öğrendiği tarihten başlayarak yetmiş beş gün içind-e yapılır.
Böyle bir başvurma üzerine Mahkeme kararında -
Söz konusu karar veya işlem veya ihmali, tamamen veya kısmen, onaylayabilir; veya
Söz konusu karar veya işlemin, tamamen veya kısmen, hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağ-ına karar verebilir; veya
Söz konusu ihmalin, tamamen veya kısmen, yapılmaması gerektiğine ve yapılması ihmal olunan eylem veya işlemin yapılması gerektiğine karar verebilir.
Bu maddenin (4). fıkrası gereğince verilen herhangi bir karar, Devlet içerisinde-ki bütün mahkemeleri ve bütün organları veya makamları bağlar. Karar, ilgili organ veya makam veya kişi tarafından uygulanır ve ona göre hareket edilir.
Bu maddenin (4). fıkrası gereğince hükümsüz kılınan herhangi bir karar veya işlemin veya yapılmaması g-erektiğine karar verilen herhangi bir ihmalin kendisine zarar verdiği herhangi bir kişi, ilgili organ, makam veya kişi tarafından, istemi kendisini tatmin eder şekilde yerine getirilmediği takdirde, zararların tazmini veya kendisine başka bir tazminat veri-lmesi için dava açmak ve mahkeme tarafından saptanacak tam ve muhik bir tazminat almak veya söz konusu mahkemenin vermeğe yetkili olduğu diğer tam ve muhik bir tazminat almak hakkına sahiptir."


"Madde 122.
Güvenlik kuvvetleri ile ilgili yargı, güvenlik k-uvvetleri mahkemeleri ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür.
Güvenlik kuvvetleri mahkemeleri, güvenlik kuvvetlerinde görevli olmayan kişilerin özel yasada belirtilen askerî suçları ile yasada gösterilen görevlerini yaptıkları sırada veya yasada göst-erilen güvenlik kuvvetlerine ait yerlerde, güvenlik kuvvetlerindeki görevlilere karşı işledikleri suçlara bakmakla görevlidir.
Güvenlik kuvvetlerimahkemelerinin, savaş veya sıkıyönetim hallerinde veya olağanüstü durumda, hangi suçlar ve hangi kişiler bakım-ından yetkili olduğu yasa ile düzenlenir.
Güvenlik kuvvetleri ile ilgili yargı organlarının kuruluşu, işleyişi, güvenlik kuvvetlerine bağlı yargıçların özlük işleri, güvenlik kuvvetleri mahkemelerinde savcılık görevlerini yapanlarla ilgili kurallar, mahkem-elerin bağımsızlığı, yargıçların güvenceleri ve güvenlik kuvvetlerindeki hizmetlerin gereklerine göre yasa ile düzenlenir."


"Madde 123.
Güvenlik kuvvetleri yargıtayı, güvenlik kuvvetleri mahkemelerince verilen karar ve hükümlerin son inceleme merciidir-.
Güvenlik Kuvvetleri yargıtayının kuruluşu, işleyişi, yargılama usulleri ve üyeleri hakkındaki disiplin ve özlük işleri, mahkemelerin bağımsızlığı, yargıçların güvenceleri ve güvenlik kuvvetlerindeki hizmetlerin gereklerine göre yasa ile düzenlenir."


IV-. İDDİANIN GEREKÇESİ:
a) Müstedi iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Anayasanın 118. maddesi yürütsel veya yönetsel bir yetki kullanan herhangi bir organ, makam veya kişinin bir kararının veya işleminin Anayasaya veya herhangi bir yasaya veya yasa uyar-ınca çıkarılan mevzuatın herhangi bir kuralına aykırı olduğu veya söz konusu organ veya makam veya kişiye verilen yetkiyi aşma veya kötüye kullanmak sureti ile yaptığı şikâyet ile Yüksek İdare Mahkemesine yapılan başvurma hakkında kesin karar verme münhası-r yargı yetkisine Yüksek İdare Mahkemesi sahiptir. 118. maddeden açıkça görülüyor ki idari kararlar aleyhine karar vermek yetkisine münhasıran Yüksek İdare Mahkemesi sahiptir. Yüksek İdare Mahkemesi dışında herhangi bir makam herhangi bir idari işlem hak-kında bir karar veremez. 1979 Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğü ile Askeri Mahkemeye verilen yetki bir nevi idari yetkidir. Anayasanın 118. maddesi uyarınca idari yetki Askeri Mahkemeye verilemez. Söz konusu yetkinin Askeri Mahkemenin yetkisi dah-iline girdiği kabul edilse dahi Askeri Mahkemenin söz konusu yetkiyi kullanırken verdiği karara karşı Anayasanın 123. maddesine uyularak Güvenlik Kuvvetleri yargıtayına istinafen, temyizen gidilebilmesi gerekirdi. Halbuki Tüzüğün 9. maddesi bunu önlemekte-dir. Bu nedenle 9. maddede yer alan "kesin hüküm" Anayasanın 118 ve 123. maddesine aykırıdır.

b) Müstedaaleyh iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Güvenlik Kuvvetleri Askeri Mahkemesinin tüzük uyarınca yaptığı görev bir nevi idari görevdir. Bu görevi- idari bir organ olarak yerine getirmektedir. Söz konusu görevi yaparken her ne kadar da mahkeme olarak oturum yapmakta ise de verilen karar bir idari karardır ve o karara karşı Yüksek İdare Mahkemesine başvurulabilir.
V. İNCELEME:
Tarafların ileri sürdü-ğü sav ve görüşler, ilgili tüzük ve Anayasa metinleri incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.

Anayasanın Beşinci Kısmı yargı ile ilgilidir. Bu kısım genel hatları ile yargının hangi mahkemeler tarafından icra edileceğini derpiş etmektedir. Anayasal kon-ularda Anayasa Mahkemesi, idari konularda Yüksek İdare Mahkemesi, ceza ve hukuk ve aile hukuku işlemlerinde alt mahkemeler ile yargıtayın yetkili olduğu görülmektedir.

Anayasanın 118. maddesi yürütsel veya yönetsel yetki kullanan herhangi bir organın, ma-kam veya kişinin bir kararının, işleminin veya ihmalinin Anayasanın veya herhangi bir yasanın veya bunlara uygun olarak çıkarılan mevzuatın kurallarına aykırı olduğu veya bunların söz konusu organ veya makam veya kişinin verilen yetkiyi aşmak veya kötüye k-ullanmak suretiyle yapıldığı şikâyeti ile kendisine yapılan başvurma hakkında kesin karar vermeye münhasıran Yüksek Mahkemeye, Yüksek İdare Mahkemesi olarak, vermiştir. Diğer bir deyişle bu tip bir şikâyet hakkında karar vermek yetkisi münhasıran Yüksek İ-dare mahkemesinindir. Böyle bir yargısal yetki başka herhangi bir mahkemeye verilemez veya devredilemez.

Anayasanın 118. maddesinin anılan açık ve kesin hükmüne Anayasa koyucusu bir istisna getirmek istemiş olsaydı bu hususu ya 118. maddede ya da 122. m-addede aynı açıklıkla veya tereddüte açık bırakmayacak zımni bir şekilde belirtmesi beklenirdi. Böyle açık veya tereddüte imkân vermeyecek zımni bir ifade sözü edilen maddelerde gözükmemektedir. Bu nedenle Güvenlik Kuvvetleri ile ilgili idari yargının An-ayasanın 118. maddesi uyarınca sadece Yüksek Mahkeme tarafından Yüksek İdare Mahkemesi olarak kullanılabileceğine kuşku yoktur.

1979 Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğünün (bundan sonra sadece Tüzük olarak anılacaktır) 2. maddesinde derpiş edildiği -gibi bu Tüzüğün amacı 21.12.1963-30.11.1976 tarihleri arasında süresi ne olursa olsun mücahitlik hizmeti yapan ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığında bu hizmete ilişkin kaydına rastlanmayan kişilere yaptıkları hizmetleri tevsik ve belgelendirmeye imkân verm-ektir. Böyle bir işlem Anayasanın 118. maddesi anlamında idari karar veya işlem olduğuna kuşku yoktur. Başkan ve Yargıç Şakir Sıdkı İlkay bu görüşe katılmamaktadır.

Kanımızca Tüzüğün Askeri Mahkemeye verdiği yetki tamamen idari bir yetkidir. Diğer bir- deyimle Askeri Mahkeme, Tüzük muvacehesinde, yönetsel bir organ olarak görev yapmaktadır. Nitekim ilgili Tüzüğün 8. maddesi askeri mahkemede yapılacak duruşmaların soruşturma niteliğini taşıyacağını, 9. maddesi ise Mahkemenin bulgularının adli karar veya- hüküm niteliğinde olmadığını ve bunların istinaf veya temyize tabi olmayıp kesin olduğunu ifade etmektedir. Böyle bir hüviyeti haiz bu organın her kararından Anayasa tarafından belirlenen süre içinde yine Anayasanın 118. maddesi uyarınca Yüksek Mahkemeye-, Yüksek İdare Mahkemesi olarak başvurma hakkı vardır. İlgili Tüzüğün 9. maddesinde yer alan "Duruşma sonucu mahkemenin bulguları adli karar veya hüküm niteliğinde olmayıp istinaf veya temyize tabi değildir, kesindir" kuralını ise idari bir dava açılamıya-cağı biçiminde yorumlamak olanaksızdır. Başkan bu görüşe katılmamaktadır. Sözü edilen maddede yer alan "istinaf veya temyize tabi değildir" kuralı varılan idari karardan Askeri İstinaf Mahkemesine istinaf veya temyiz edilemiyeceği, "kesindir" sözcüğü is-e bu gibi kararın herhangi bir üst kademenin onayına gerek olmadığını belirtmek için kullanılmıştır. Başkan bu görüşe katılmamaktadır. Buna benzer konu Türkiye Anayasa Mahkemesinde tartışılıp karara bağlanmıştır. Sözü edilen karar Esas 1976/43 Karar 197-7/4 Kararlar Dergisi sayı 15 sayfa 106'da yer almaktadır. Türkiye Anayasa Mahkemesinin huzurunda Türkiye

Cumhuriyeti Anayasasının 20.9.1971 günlü, 1488 sayılı Yasa ile değişik 144. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Yüksek Hâkimler Kurulu adliye ma-hkemeleri hâkimlerinin özlük işleri hakkında kesin karar verir. Bu kararlar aleyhine başka mercilere başvurulamaz...." kuralının Anayasaya aykırı olduğu iddia edilmişti. Türkiye Anayasa Mahkemesi bu kısım ile ilgili olarak sayfa 115'te verdiği kararda şö-yle demiştir:
"Bu tümcede yer almış olan 'kesin karar verir' sözcüğünü kurulun vereceği karara karşı kanun yollarına başvurulamıyacağı, idarî dava açılamıyacağı biçiminde yorumlamak olanaksızdır. Zira, idarî bir karar aleyhine idarî yargı mercilerine baş-vurabilmek için, o kararın kesin sonuç doğuran bir karar olması gerekir. Bu itibarla 'kesin karar verir' sözcüğünden bu karara karşı yargı yerine başvurulamayacağı anlamı çıkarılamaz. Bunu izleyen "Bu kararlar aleyhine başka mercilere başvurulamaz" tümce-si bu tarz bir yoruma engeldir. Eğer ilk tümcedeki 'kesin karar verir' sözcüğünün amacı bu kararlara karşı yargı yıllarına başvurulamayacağını belirtmek olsaydı onu izleyen ikinci tümceye gerek kalmazdı. Görülüyor ki 'kesin karar verir" deyimi, verilen k-ararın herhangi bir üst kademenin onayına gerek olmadığını belirtmek için kullanılmıştır, böyle olunca da Anayasa'nın 9. maddesindeki yasaklayıcı kurala ters düşen bir yönü yoktur. Bu nedenle birinci tümceye yönelik itirazın reddi gerekir."



İlgili Tüz-üğün 4, 5, 6 ve 10. maddeleri askeri mahkemeye yukarıda izah edildiği gibi idarî organ olarak, yapılacak başvuruların ve bunların sonuçlandırılmasında uygulanacak yöntem ve ayrıntıları ile ilgilidir. Başkan Ülfet Emin ve Yargıç Şakir Sıdkı İlkay bu görüşe- katılmamaktadır. Bu maddelerin Anayasaya aykırı herhangi ters bir tarafı yoktur.






SONUÇ:
Sonuç olarak 1979 Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğünün 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10. maddelerinin Anayasanın 118 ve 122. maddelerine aykırı olmadıklarına Başk-an Ülfet Emin ve Yargıç Şakir Sıdkı İlkay'ın değişik gerekçeleri ile ve oybirliği ile karar verilir.


(Ülfet Emin) (Şakir Sıdkı İlkay)
Başkan Yargıç



(Salih S. Dayıoğlu)(N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut)
Yargıç Yarg-ıç Yargıç

12 Ağustos 1981.


DEĞİŞİK GEREKÇE


1979 Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğünün amacı
21 Aralık 1963 ile 30 Kasım 1976 tarihleri arasında, süre ne olursa olsun, mücahitlik hizmeti yapan ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığında bu hizme-te ilişkin kayda rastlanmayan kişilere hizmetlerini tevsik ve belgelendirme imkânı vermektir. Tüzüğün 4. maddesi mücahitlik hizmeti yaptığını iddia edenlere Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı askeri mahkemesine başvurma hakkını vermektedir. Tüzüğün 5 ve 6. -maddesi başvurunun nasıl yapılacağını ve hangi işleme tabi tutulacağını öngörmektedir. Tüzüğün 7. maddesi Mahkemeye herhangi bir kişinin tanık olarak celbolunabileceğini öngörmektedir. 8. maddesi de duruşmanın bir soruşturma niteliği taşıdığını, doğal ad-alet ilkelerine uygun olarak yapıldığını ve olanaklar ölçüsünde hukuk davasında takip olunan usulün uygulandığını, şahadet yasalarına sıkı sıkıya bağlı olmak gerekmediğini öngörmektedir. Tüzüğün 9. maddesi mahkemenin bulgularının adli karar veya hüküm nit-eliğinde olmadığını ve istinaf veya temyize tabi olmadığını bu gibi bulguların kesin olduğunu öngörmektedir. Tüzüğün 10. maddesi mahkemeye talimat yapma yetkisi vermektedir.

Anayasanın 118. maddesi Yüksek İdare Mahkemesinin yürütsel veya yönetsel bir ye-tki kullanan herhangi bir organın makam veya kişinin bir kararının, işleminin veya ihmalinin Anayasanın veya herhangi bir yasanın veya herhangi bir mevzuatın kurallarına aykırı olduğu veya yetkiyi aşmak veya kötüye kullanmak suretiyle yapılan şikâyeti ile -kendisine yapılan başvurma hakkında kesin karar verme münhasır yetkisine sahiptir. Ancak Anayasanın 122. maddesi Güvenlik Kuvvetleri ile ilgili Yargının Güvenlik Kuvvetleri Mahkemeleri tarafından yürütülmesini öngörmektedir. Bu iki maddeden açıkça görülü-yor ki Güvenlik Kuvvetleri ile ilgili yargı Güvenlik Kuvvetleri Mahkemelerince yürütülmesi gerekmektedir. Tüzüğün 4 ve 9. maddeleri uyarınca Güvenlik Kuvvetleri Askeri Mahkemesine 21 Aralık 1963 ile 30 Kasım 1976 tarihleri arasında mücahitlik hizmeti yapa-n ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığında bu hizmete ilişkin kayda rastlanmayan kişilere hizmetlerini tevsik ve belgelendirme işlemi Güvenlik Kuvvetleri ile ilgili bir yargı işlemi olduğundan yetkili mahkeme Anayasanın 118. maddesi uyarınca yetkili kılınan Y-üksek İdare Mahkemesi olarak yüksek mahkeme olmayıp Anayasanın 122. maddesi uyarınca Güvenlik Kuvvetleri Mahkemeleridir. Her ne kadar da Tüzüğün 9. maddesi mahkemenin bulgularını adli karar veya hüküm niteliğinde olmadığından bahsetmekte ise de yapılan iş-lemin bir yargı işlemi ve bunun sonunda verilen kararın da bir yargı kararı olduğuna kuşku yoktur.

Herhangi bir işlemin veya kararın idari işlem veya karar sayılabilmesi için o işlem veya kararın idari ilkeler esasına göre idari faaliyetler alanı ile ilg-ili bulunması gerekir. İdari işlem veya kararın ne olduğu bir çok müellifler tarafından anlatılmıştır. Kanaatımızca en uygun anlatım T.C. Anayasa Mahkemesinin karar sayısı 1976/28 (A.M.K.D. Sayı 14, s.170)'de yer almaktadır. O kararın s.183'ünde anlatım-la ilgili aynen şunlar yer almaktadır:
"Bir tasarruf veya kararın idari işlem sayılabilmesi için o tasarruf veya kararın bir kamu kurumunca ya da idare örgütü içinde yer alan bir idari makamca verilmiş olması ve idarenin idari hukuku alanında gördüğü idar-i faaliyetler ile ilgili bulunması gerekir."


K.T.F.D. Anayasasının 118. maddesine göre yürütsel veya yönetsel yetki kullanan herhangi bir organ, makam veya kişinin verdiği bir karar ve yaptığı işleme karşı yüksek idare mahkemesine başvurulabilir. Böyle- bir karar veya işlem yürütsel veya yönetsel bir yetki kullanan bir makam, organ veya kişi tarafından yapılmış veya alınmış değilse, o karar veya işleme karşı Yüksek İdare Mahkemesine herhangi bir müracaat yapılamaz. Anayasanın 118. maddesinin Yüksek İdar-e Mahkemesine verdiği münhasır idari yargı yetkisi gayet açıktır ve bunun dışına çıkılamaz. Yüksek İdare Mahkemesi 118. madde uyarınca ancak yürütsel veya yönetsel bir yetki kullanan bir organ, makam veya kişinin karar veya işlemine karşı yapılan şikâyetl-eri inceleyip karara bağlayabilir. 1979 Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğü Mücahitlik hizmeti yapan, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığında o hizmete ilişkin kayda rastlanmayan kişilere, hizmetlerini tevsik ve belgelendirme imkânını vermekte ve böyle bi-r belgelendirmenin Tüzüğün 5. maddesine göre Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı askeri mahkemesine bir istida dosyalamakla yapılabileceğini belirtmektedir. Başka bir deyişle mücahitliği tevsik olunmayan kişilere haklarını bir yargı oraganında arama fırsatı v-erilmektedir. Anayasanın 122. maddesi Güvenlik Kuvvetleri ile ilgili yargının Güvenlik Kuvvetleri Mahkemeleri tarafından yürütüleceğini öngörmektedir. Yargı demek bir uyuşmazlığı çözmek demektir. 1979 Mücahitlik Tüzüğü ile kişilere mücahitlik yaptıkları- hususunda ortada olan uyuşmazlığın çözümünü sağlamak için fırsat verilmektedir. Tüzükle belirlenen Güvenlik Kuvvetleri mahkemelerinin yaptığı Anayasanın 122. maddesinde öngörülen Güvenlik Kuvvetleri ile ilgili bir yargı işlemidir. Güvenlik Kuvvetleri ma-hkemesi de bağımsız bir mahkemedir. Bu mahkemenin bir idari makam olmadığı bir tarafa, söz konusu işlem idare hukuku alanında bir faaliyet değildir. Bu durumda Güvenlik Kuvvetleri mahkemelerinin mücahitlik tüzüğü uyarınca yaptığı işlem veya verdiği karar- idari hukuk ilkelerine göre idari işlem veya idari karar sayılamaz.

Müstedi Askeri Mahkemelerin yetkisi olduğu kabul edilse dahi Askeri Mahkemenin Tüzüğün 9. maddesi uyarınca verdiği kararın kesin olmasının Anayasanın 123. maddesine ters düştüğünü ileri- sürmüştür. Anayasanın 123. maddesi Güvenlik Kuvvetleri Mahkemelerince verilen karar ve hükümlerin son inceleme mercii olduğunu öngörmektedir. Herhangi bir mahkemenin son inceleme mercii olarak bulunması Alt Mahkemelerin verdikleri tüm kararların mutlaka- istinafa tabi oldukları anlamına gelmez. Bu hususta gör: 1968 Yearbook of the European Convention on Human Rights para.832 at 864 ve 2 C.L.R. Part 2, sayfa 229 at 237. Anayasanın öngördüğü temel hak kişinin medeni hak ve yükümlülüklerinin karara bağlan-masında yasa ile kurulan bağımsız ve tarafsız bir mahkemeye başvurma hakkıdır. Anayasa uyarınca kurulan herhangi bir yetkili Mahkemenin kararlarının mutlaka istinafa tabi tutulacağına Anayasada buyurucu herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle İlk -Mahkeme olarak görev yapan herhangi bir mahkemenin verdiği kararın yasa ile kesin olduğunun belirlenmesi Anayasaya ters düşmez.

Bu belirtilenlerin ışığında 1979 Mücahitlik (Hizmet Belgelendirme) Tüzüğünün 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10. maddeleri Anayasanın 118,- 122 ve 123. maddelerine aykırı olmadığına karar verilmesi gerekir.

(Ülfet Emin)(Şakir Sıdkı İlkay)
Başkan Yargıç
-


12



-


Full & Egal Universal Law Academy