Anayasa Mahkemesi Numara 24/1989 Dava No 10/1990 Karar Tarihi 12.12.1990
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 24/1989 Dava No 10/1990 Karar Tarihi 12.12.1990
Numara: 24/1989
Dava No: 10/1990
Taraflar: Kamu Görevlileri Sendikası ile Cumhuriyet Meclisi
Konu: 34/89 Kamu Görevlileri değişiklik yasasının aykırılığı tartışması...
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 12.12.1990

-D.10/90 Anayasa Mahkemesi: 24/89
Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay

Davacı: Kıbrıs Türk Kamu Görevlile-ri Sendikası(Kamu-Sen), Lefkoşa

İle

Davalı: KKTC Meclisi
A r a s ı n d a.

Davacı namına: Güner Çakın
Davalı namına: Zaim Necatigil
Amicus curiae olarak Başsavcılık namına: Yaşar Boran

-------------

K A R A R
-
KONU:
34/89 sayılı Kamu Görevlileri (Değişiklik No.2) Yasasının 19(3)(a), 19(3)(b), 19(4), 19(5)(b), 23(1) ve 28(1) maddelerinin Anayasanın 1, 7, 18(3) ve 160.maddelerine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Davacı tüzel kişiliğe haiz bir sendika olup üyeler-i kamu görevlilerinden oluşmaktadır. Davacı, açtığı dava ile, davalı tarafından kabul edilip de 12.6.1989 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak Yürürlüğe giren ve 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 100.maddesinin değiştirilmesini öngören 34/89 sayılı Ka-mu Görevlileri (Değişiklik No.2) Yasasının 19(3)(a), 19(3)(b), 19(4), 19(5)(b), 23(1) ve 28(1) maddelerinin Anayasanın 1, 7, 18(3) ve 160.maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini talep etti. Davalı ise dosyaladığı müdafaa takriri ile konu yasa m-addelerinin Anayasaya aykırı olmadığını iddia etti.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Davacının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Konu yasa maddeleri aşağıdaki nedenlerle Anayasaya aykırıdır. 19(3)(a): Anayasanın 160.maddesinin (1). ve (3).fıkralarına göre A-nayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu görevlisi bulunan herhangi bir kişi, bu tarihten sonra, kendisine bu tarihe kadar uygulanan aynı hizmet koşullarına bağlı olmak hakkına sahiptir ve bunlar bu gibi bir kişi aleyhine değiştirilemez. (3).fıkrası-na göre de hizmet koşulları diğer hususlar arasında azil, görevden uzaklaştırma ve benzeri hakları kapsar. 7/79 sayılı Esas Yasanın 100(3)(a) maddesine göre kısa süreli kademe ilerlemesini durdurma süresi sadece 6 ay idi şimdi ise bu değiştirilerek 1 yıla- çıkarıldı. Buna ilâveten de, yeni değişiklik uyarınca, kamu görevlisine maaşının dörtte birinin kesilmesi cezası da verilebilir. Esas Yasa altında memura sadece bir ceza verilebilirken şimdi iki ceza birden verilebilir. Böylelikle hizmet koşulları kam-u görevlilerinin aleyhine değiştirilmiş oldu. Bu ise Anayasanın 160.ve 1.maddelerine aykırıdır. Öngörülen ceza kamu görevlisinin işlediği suç ile orantılı olmadığı için Anayasanın 18(3) maddesine de aykırılık vardır.

19(3)(b): Bu madde altında kademe -ilerlemesini uzun süreli durdurma 2, 2½ veya 3 yıl süreli olabilir ve ilâveten kamu görevlisine maaşının yarısının kesilmesi cezası da verilebilir. Esas Yasa altında, değişiklikten önce, bu süreler 1, 1½ ve 2 yıl idi ve maaştan kesinti de öngörülmüyordu-. Yasanın bu maddesi de, aynı nedenlerle, aynı Anayasa maddelerine aykırıdır.

19(4): Esas Yasa altında, değişmezden önce, geçici olarak görevden çıkarabilme süresi 2-6 aya kadar iken bu süre şimdi 4-8 aya çıkarılmıştır. Bu madde de aynı nedenlerle, ay-nı Anayasa maddelerine aykırıdır.

19(5)(b): Esas Yasanın değişiklikten önceki ilgili kuralı altında bir kamu görevlisi görev başında iş arkadaşları veya amirlerine eylemli saldırıda bulunmayı alışkanlık haline getirdiği takdirde kamu görevinden sürekl-i çıkarılabilirdi. Şimdi ise görev başında iş arkadaşlarına veya amirlerine eylemli saldırıda bulunması sürekli olarak çıkarılmasına cevaz vermektedir. Bu madde de, aynı şekilde ve aynı nedenlerle, Anayasaya aykırıdır.

23(1): Bu maddenin Anayasaya ayk-ırılığı ileri sürülmedi.

28(1): Bu maddeye göre yasa yayınlandığı tarihte yürürlüğe girer ve tüm memurlara uygulanır. Bu madde yalnız başına Anayasaya aykırı olmamakla beraber diğer maddelerle birlikte ele alındığında Anayasaya aynı nedenlerle aykırıdı-r.

Davalının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:

Anayasanın 160.maddesinin (3).fıkrasında sözü edilen 'benzeri haklar' disiplin işlemlerini kapsamaz. Bir hak olabilmesi için karşı tarafa yükümlülük yöneltmesi gerekir.

Disiplin suçlarını belirlemek -yasa koyucunun takdirine bağlıdır ve 160.maddenin (3).fıkrası bu yetkiye müdahale etmemektedir.

160.maddenin amacı kamu görevlilerinin görev teminatının sağlanmasıdır. Bu madde bu güvencenin politik açıdan kaldırılmamasını öngörmektedir. Kamu görevlisi-ne verilecek cezanın detayına gelince ise bu Yasama Meclisinin takdirine tabidir. Dikkate alınması gereken eski ile yeni arasındaki farkların ne olduğudur. Örneğin geçici olarak kademe


ilerlemesini durdurma süresi 6 aydan 1 yıla çıkarılmıştır; bu düz-enleme öz ile ilgili olmayıp detay ile ilgilidir ve esasta değişiklik yoktur.

Konu maddelerde öngörülmekte olan cezalar zorunlu veya sabit olmayıp takdir yetkisine tabidir.

3. Amicus curiae olarak hazır bulunan Başsavcı Yardımcısının görüşleri özetle- şöyledir:

Disiplin işlemleri de 'hizmet koşulları' kavramı içine girer nitekim azil ve görevden uzaklaştırma maddede açıkça belirtildi. Bir disiplin işlemi hak değildir ancak Anayasanın 160.maddesinin (3).fıkrası (1).fıkrası ile birlikte okunduğunda ko-şul olduğu görülür. Bu husus dışında davalı tarafından ileri sürülenler doğrudur.

Disiplin işlemleri idarî fonksiyonlardır ve yargısal denetime tabidir ve dolayısıyle Anayasanın 18(3) maddesi bunlara şamil değildir. Bu madde disiplin suçlarını değil de- ceza hukuku kapsamındaki suçları kapsar.

III. İLGİLİ YASA METİNLERİ:
34/89 sayılı Kamu Görevlileri (Değişiklik No.2) Yasasının konu maddeleri aynen şöyledir:
"19(3)(a)Kademe ilerlemesini kısa veya uzun süreli durdurma cezası:
(a)Kısa süreli dur-durma; Kamu görevlisinin bulunduğu kademede ilerlemesinin bir yıl süreyle durdurulması veya en son çekmekte olduğu bir aylık net maaşının bir bölü dördünün kesilmesi veya her iki cezanın birden verildiğinin yazılı olarak b-ildirilmesidir.
Kısa süreli durdurma cezasını gerektiren eylem ve davranışlar şunlardır:


(i)izinsiz ve özürsüz olarak üç gün kesintisiz göreve gelmemek;
Ancak görev yerine muayyen bir süre gelip izinsiz veya- özürsüz görev yerinden tekrar ayrılmak, o gün izinsiz veya özürsüz olarak görev yerine gelmemek anlamını taşır.
(ii)Yasa, tüzük ve yönetmeliklere uygun olarak verilen emirleri yerine getirmekten kaçınmak;
(iii)Devl-ete ait araç ve gereçleri özel işlerde kullanmak."

"19(3)(b)Uzun süreli durdurma: Kamu görevlisinin bulunduğu kademede, kademe ilerlemesinin iki yıl, iki buçuk yıl veya üç yıl süreyle durdurulması veya en son çekmekte old-uğu bir aylık net maaşının bir bölü ikisinin kesilmesi veya her iki cezanın birden verildiğinin yazılı olarak bildirilmesidir.
Uzun süreli durdurma cezasını gerektiren eylem ve davranışlar şunlardır:
(i)Bir yılda izinsiz veya özürs-üz olarak toplam kesintisiz on gün göreve gelmemek;
Ancak görev yerine muayyen bir süre gelip izinsiz veya özürsüz olarak görev yerinden tekrar ayrılmak, o gün izinsiz veya özürsüz olarak görev yerine gelmemek anlamını taşır.
-(ii)Yansızlık ödevini yerine getirmemek;
(iii)İş yerini, araç ve gereçlerini kasıtlı veya önemli ihmali nedeniyle büyük ölçüde zarara uğratmak;
(iv)Denetimi altında bulunan veya kendi görevi veya bağlı olduğu kurum ile ilgisi olan- bir teşebbüsten doğrudan doğruya veya aracı eliyle, her ne ad altında olursa olsun bir çıkar sağlamak;
(v)Daha önce bu nedenle aldığı kınama cezasına rağmen devam defterini imzalamamayı veya devamlılıkla ilgili olarak Persone-l Dairesince saptanacak yöntemlere uymamayı alışkanlık haline getirmek."

"19(4)Geçici olarak görevden çıkarma cezası: Kamu görevlisinin kadrosu saklı kalmak koşuluyla dört aydan sekiz aya kadar ve en çok yarı maaşına kadar maaş ve-rilerek geçici süre ile görevinden çıkarılmasıdır.
Geçici olarak görevden çıkarma cezasını gerektiren eylem ve davranışlar şunlardır:

(a)Görevin yerine getirlmesinde kasıt veya kişisel çıkarı dolayısıyla yurttaşların gerek-siz biçimde yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak;
(b)Bir yılda toplam yirmi gün izinsiz ve özürsüz olarak göreve gelmemek;
Ancak, görev yerine muayyen bir süre gelip, izinsiz veya özürsüz görev yerinden tek-rar ayrılmak, o gün izinsiz veya özürsüz olarak görev yerine gelmemek anlamını taşır.
(c)Yetkili kılınmadığı halde, bu Yasa kurallarına aykırı olarak, kamu hizmetleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kuru-mlarına bilgi ve demeç vermek;
(ç)Yasa, tüzük ve yönetmeliklerde öngörülen ödev ve yükümlülükleri yerine getirmemek."

"19(5)(b)Kamu görevinden çıkarma cezası: Kamu görevlisinin sürekli olarak kamu görevinden çıkarılmasıdır. Bu ceza-ya çarptırılan kamu görevlileri bir kez daha kamu görevine alınamazlar. Kamu görevinden çıkarma cezasını gerektiren eylem ve davranışlar şunlardır:
. . . . . . . . . . .
Görev başında iş arkadaşlarına veya amirlerine eylemli saldırıda bu-lunmak;
. . . . . . . . . ."

"28(1)Bu Yasa Resmi Gazetede yayımlandığı tarihten başlayarak yürürlüğe girer."


IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

"Madde 1.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü il-kelerine dayanan lâik bir Cumhuriyettir."


"Madde 18(3).
Hiçbir yasa, suçun ağırlığı ile orantılı olmayan bir ceza koyamaz."






"Madde 160.
(1)Bu Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu görevlisi bulunan herhangi bir kişi-, bu tarihten sonra, kendisine bu tarihe kadar uygulanan aynı hizmet koşullarına bağlı olmak hakkına sahiptir. Bu hizmet koşulları, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte veya ondan sonra, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kamu görevlisi b-ulunduğu sürece, herhangi bir kişi aleyhine değiştirilemez.
Bu maddede belirtilen kamu görevlileri yeni bir atama işlemine gerek olmaksızın görevlerine devam ederler.
(2)Bu madde amaçları bakımından, kamu görevlisi, Anayasanın- yürürlüğe girdiği tarihten önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kamu hizmetinde herhangi bir hizmeti gören kişiyi anlatır ve bu Anayasa ile diğer kamu personeli olarak tanımlanan kişileri de kapsar.
Bu madde amaçları bakımından hizmet koş-ulları, bu Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan yürürlükteki mevzuat uyarınca saptanmış ücret, izin, azil, görevden uzaklaştırma, emeklilik maaşı, ikramiyeleri ve benzeri hakları kapsar."


V. İNCELEME:
Konu, yapılan iddialar ışığında incelend-i ve gereği düşünüldü.

Konu maddelerin öngördüğü cezaların ilgili suçlar ile orantılı olmadığı nedeni ile Anayasanın 18(3) maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Herhangi bir kuralın Anayasaya aykırı olduğunu göstermek veya kanıtlamak iddiayı yapana- düşer. Davacı bu husustaki iddialarını kanıtlayabilmiş değildir. Konu maddelerde öngörülen cezalar kamu hizmetinin seciyeli bir seviyede ifa edilebilmesi ve idamesi için gerekli gözükmekte ve ilgili suçlarla orantısız olduğu gözükmemektedir. Bu nedenle- konu yasa maddelerinin, Anayasanın 18(3) maddesine, bu maddenin kapsamı ne olursa olsun, aykırılığı yoktur.


Yukarıdaki husus dışında esas itibarı ile ileri sürülmekte olan konu maddelerin, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu görevlisi bulu-nan kişilere şamil olduğu için Anayasanın 160 ve 1.maddelerine aykırı olduğudur. Anayasanın 160.maddesinin (1).fıkrasına göre Anayasanın yürürlüğe girdiği yani 7.5.1985 tarihinden önce kamu görevlisi bulunan bir kişi, kendisine o tarihe kadar uygulanan ay-nı hizmet koşullarına bağlı olmak hakkına sahiptir ve bunlar onun, kamu görevlisi bulunduğu sürece, aleyhine değiştirilemez. Bu davada iptali istenen maddeler disiplin işlemleri ile ilgili olduğuna göre ilkin tezekkür edilmesi gereken husus ne gibi disipl-in işlemlerinin 'hizmet koşulları' kavramı kapsamında olduğudur. Anayasanın 160.maddesi amaçları bakımından hizmet koşullarının neyi içerdiği maddenin (3).fıkrasında belirtilmiştir. Bu fıkraya göre 'hizmet koşulları' ücret, izin, azil, görevden uzaklaştı-rma, emeklilik maaşı, ikramiye ve benzeri hakları kapsar. 'Azil' ve 'görevden uzaklaştırma' birer hak sayılamayacağına göre fıkrada 'benzeri haklar' denmekle ücret, izin, emeklilik maaşı ve ikramiye gibi hakların benzerleri murat edilmiştir. Diğer bir de-yimle fıkrada sözü edilen 'benzeri haklar' azil ve görevden uzaklaştırmaya atıf yapmamakta ve bunlarla ilgili bulunmamaktadır. Bu böyle olduğuna göre de, Anayasanın 160.maddesi amaçları bakımından, hizmet koşulları sadece azil ve görevden uzaklaştırma ile- neticelenebilen disiplin işlemlerini kapsamakta ve bunun dışındaki disiplin işlemlerini kapsamamaktadır.

Anayasal durum yukarıda belirtildiği merkezde olduğuna göre iptali istenen maddelerden 19(3)(a) ve 19(3)(b) maddelerinin kapsamındaki disiplin işlem-leri, bu maddelerde öngörülmekte olan cezalar kısa ve uzun süreli kademe ilerlemesinin durdurulması olduğuna ve azil ve görevden uzaklaştırma olmadığına göre, Anayasanın 160.maddesi kapsamında hizmet koşulu sayılamazlar ve bu maddelerin Anayasanın 160.madd-esine aykırı olmaları söz konusu değildir.
İptali istenen maddelerden geriye kalan 19(4) ve 19(5)(b) maddelerinin kapsamındaki disiplin işlemleri ise, bu maddelerde öngörülmekte olan cezalar geçici ve sürekli görevden çıkarma cezaları olduğuna göre, Anaya-sanın 160.maddesi kapsamında hizmet koşulu sayılabilmektedirler. Bu durumda tezekkür edilmesi gereken husus bu maddelerin, kapsamlarındaki disiplin suçlarının cezalarını 7.5.1985 tarihinden önce kamu görevlisi bulunan kişiler aleyhine değiştirmiş olup olm-adıklarıdır. Bunun saptanabilmesi için ise bu maddelerin ayrı ayrı ele alınıp incelenmeleri gerekir.

19(4): Anayasanın geçtiği tarihte yürürlükte olan 7/79 sayılı Esas Yasanın 104.maddesine göre bir kamu görevlisini geçici olarak görevden çıkarabilme- süresi 2-6 aya kadar iken bu süre yeni madde altında 4-8 aya çıkarılmıştır. Bu şekilde yasanın 19(4) maddesi, ilgili eylem ve davranışlar için öngörülen cezaları, 7.5.1985 tarihine kadar uygulanabilenlere kıyasla, artırmıştır.

19(5)(b): Anayasanın geç-tiği tarihte yürürlükte bulunan Esas Yasanın 100(5)(b) maddesi uyarınca bir kamu görevlisine kamu görevinden sürekli çıkarılma cezası görev başında iş arkadaşlarına veya amirlerine eylemli saldırıda bulunmayı alışkanlık haline getirdiği takdirde verilebili-rdi. Şimdiki değişiklikle ise kamu görevlisine böyle bir ceza görev başında amirine veya çalışma arkadaşlarına eylemli saldırıda bulunması halinde verilebilmektedir. Eskiden, Esas Yasanın 109(4)(a) maddesi altında, böyle bir eylem ve davranış için öngörü-len ceza sadece geçici olarak görevden çıkarılma cezası idi. Bu şekilde Yasanın 19(5)(b) maddesi, ilgili eylem ve davranışlar için öngörülen cezaları, 7.5.1985 tarihine kadar uygulanabilenlere kıyasla, artırmıştır.


Yukarıda söylenenlerden anlaşılacağı -gibi 19(4) ve 19(5)(b) maddeleri, belirli disiplin suçları için öngörülen cezaları, 7.5.1985 tarihine kadar bu suçlar için uygulanabilen cezalara kıyasla, kamu görevlileri aleyhine değiştirmiş bulunmaktadır. Bu gibi değişiklik, Anayasanın yürürlüğe girdiğ-i yani 7.5.1985 tarihinden önce kamu görevlileri bulunan kişiler bakımından, Anayasanın 160.maddesine aykırıdır.

Aynı maddelerin Anayasanın müktesep hakları koruyan 1.maddesine de aykırı olduğu iddia edilmiştir. Ne var ki Anayasada belli bir konuyu düze-nleyen özel bir ilke var iken o konuyu da kapsamı içine alabilecek genel ilkeler bulunsa bile, onların değil, konuya özgü Anayasa ilkesinin uygulanması zorunludur. Diğer bir deyimle Anayasada özel düzenleme varsa ve bu düzenleme açık ve seçik ise artık ge-nel kurallara başvurulmaması veya bu kurallardan destek aranmaması gerekir. -Gör: A.M. 5/83, s. 5. Bu nedenledir ki, bu meselede, konu maddelerin Anayasaya aykırılığının, konu ile ilgili özel düzenleme içeren 160.madde var iken, Anayasanın müktesep hak-ları genel olarak koruyan 1.maddesi altında tezekkür edilmemesi gerekir.

28(1): Bu madde, yasanın Resmi Gazetede yayımlandığı tarihten başlayarak yürürlüğe girmesini öngörmektedir ve bunun herhangi bir şekilde Anayasaya aykırı olduğu gözükmemektedir.

-Belirtmek yerinde olur ki konu yasanın 19(4) ve 19(5)(b) maddeleri Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu görevlisi bulunan kişilere şamil oldukları için Anayasaya aykırı bulunmuşlardır. Bu maddeler Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra kam-u görevine atanan kamu görevlileri açısından Anayasaya aykırı bulunmuş değillerdir. Ancak önümüzdeki dava bir iptal davası olduğu için Anayasaya aykırı bulunan bu maddelerin iptal edilmeleri gerekir. Fakat ilgili makamların iptal edilecek maddelerin kaps-adığı konularda, vardığımız karar ışığında, yeni yasal düzenleme yapabilmesine olanak sağlamak için iptal kararımızın yürürlük tarihini 1.7.1991 olarak saptamağı doğru ve uygun gördük.

SONUÇ:
Sonuç olarak:
34/89 sayılı Kamu Görevlileri (Değişiklik No.2) -Yasasının 19(4) ve 19(5)(b) maddelerinin iptal edilmesine;
Yasanın 19(3)(a), 19(3)(b), 23(1) ve 28(1) maddelerinin iptali ile ilgili istemin reddedilmesine;
İptal kararının 1.7.1991'den itibaren yürürlüğe girmesine; ve
Bu Kararın Resmi Gazetede yayımlanma-sına;
oybirliği ile karar verilir.




(Şakir Sıdkı İlkay)(Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç




(N. Ergin Salâhi)(Niyazi F. Korkut)(Aziz Altay)
YargıçYargıç Yargıç

12 Aralık 1990
































1


2
-





Full & Egal Universal Law Academy