Anayasa Mahkemesi Numara 23/1987 Dava No 6/1988 Karar Tarihi 21.04.1988
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 23/1987 Dava No 6/1988 Karar Tarihi 21.04.1988
Numara: 23/1987
Dava No: 6/1988
Taraflar: Ekonomi ve Ticaret Bak. ile Leonard Fairclough Ltd
Konu: Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğünün, uygun durumlarda, uygulanacağını öngören 1962 Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğünün 18.maddesi ile Y/H 1/78 sayılı istinafta yapılan yorum ışığında Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğünün E.14 n.2 ve E.35’in birleştirilmiş olarak dinlenen birden fazla başvuruda istinaf yapılması halinde tek bir istinaf ihbarnamesi ile yapılmasına cevaz vermediği oranda Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 21.04.1988

-D. 6/88 Anayasa Mahkemesi: 23/87
Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, N. Ergin Salâhi,
Hamdi Atalay, Taner Erginel, Metin Hakkı
Anayasanın 154.maddesi tahtında

Yüksek İdare M-ahkemesi tarafından 7/87 sayılı İstinafta (İstinaf edenler: Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitliği Dairesi ve/veya Şirketler Mukayyidi vasıtası ile KKTC ve diğeri ile Aleyhine istinaf edilenler: Leonard Fairclough (Cyprus-) Ltd. ve diğerleri arasında) sunulan konu.


İstinaf edenler namına: Başsavcı Yardımcısı Akın Sait
Aleyhine istinaf edilenler namına: Kıvanç M. Riza ve Menteş Aziz tarafından Ezer Özsoy


------------

K A R A R

KONU:
Hukuk Muhakemeleri Usulü -Tüzüğünün, uygun durumlarda, uygulanacağını öngören 1962 Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğünün 18.maddesi ile Y/H 1/78 sayılı istinafta yapılan yorum ışığında Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğünün E.14 n.2 ve E.35'in birleştirilmiş olarak dinlenen birden fazla b-aşvuruda istinaf yapılması halinde tek bir istinaf ihbarnamesi ile yapılmasına cevaz vermediği oranda Anayasanın 154.maddesine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Aleyhlerine istinaf edilen müstediler tek Yargıçtan oluşan Yüksek İdare Mahkemesinde dosyaladıkl-arı birer başvuru ile şirketlerinin tescil edilmeleri için Şirketler Mukayyitliği nezdinde yapmış oldukları müracaatlarını, birinin YİM 167/85 diğerinin de YİM 168/85 sayılı Mahkeme kararları ışığında, yeniden tezekkür ederek reddedden Bakanlar Kurulu Kara-rlarının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesini talep ettiler. Bu iki başvuru birleştirilerek dinlendi ve Mahkeme, her iki başvuruda da, müstedilerin talepleri uyarınca karar verdi. Müstedaaleyhler bu kararl-ardan istinaf ettiler. Ancak başvuru için ayrı ayrı istinaf dosyalamayıp her iki başvuru için bir istinaf dosyaladılar.

İstinaf, duruşma için, Mahkeme önüne gittiğinde aleyhine istinaf edilen müstediler Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğünün 18.maddesi uyar-ınca Yüksek İdare Mahkemesindeki muamelelere de şamil olan ve Y/H 1/78 de yorumlanan Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğünün E. 14 n. 2'si ve E. 35'i altında her başvuru için ayrı ayrı istinaf yapılmadığı cihetle istinafın ileri gidemeyeceğini iddia ettiler. B-unun üzerine müstenif müstedaaleyhler de konu tüzük, madde, emir ve nizamlarının, birleştirilmiş olarak dinlenen birden fazla başvuruda istinaf yapılması halinde, bunun tek bir istinaf ihbarnamesi ile yapılmasına cevaz vermediği oranda Anayasanın 154.madde-sine aykırı olduğunu ileri sürdüler. Mahkeme de ileri sürülen Anayasaya aykırılık konusunun taraflar arasındaki ihtilâfın karara bağlanmasında etkili olabileceği kanaatına vardı ve konuyu, karara bağlanmak üzere, Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak-, havale etti ve Anayasa Mahkemesinin kararına değin istinafın duruşmasını durdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Müsteniflerin iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:
6/87 ve 10/87 sayılı istinafların birleştirilerek yapılamayacağına dair itiraz Y/H 1/78 de -yorumlandığı şekilde Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğüne dayandırıldı. Bu Tüzüğün uygun hallerde Anayasa Mahkemesi önündeki muamelelere de şamil olacağını 1962 Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğünün 18.maddesi öngörmektedir. 1962 Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğ-ü ve bunun 18.maddesi ise Anayasanın 154.maddesine aykırıdır. Bu Tüzük 1960 Anayasasının 135.maddesi altında yapılmıştır. 1960 Anayasasının 135.maddesinde bu hususta verilen yetki geniştir. Şimdiki Anayasanın 122.maddesine göre Anayasa ve yasa açıkça ye-tki vermedikçe Devletin hiçbir organı tüzük yapamaz. Yüksek Mahkemenin tüzük yapma yetkisini ise şimdiki Anayasanın 154.maddesi vermektedir. Bu maddedeki tüzük yapma yetkisi genel değildir. Bu madde altında Yüksek Mahkemenin Anayasa Mahkemesi için ayrı -tüzük yapma yetkisi yoktur. Bu nedenle 1962 Anayasa Mahkemesi Tüzüğü ve bundan ötürü de 18.maddesi Anayasanın 154.maddesine aykırıdır. Bu Tüzük 154.maddenin kapsamında değildir; eğer bu maddenin veya 2(b)(c) fıkralarının kapsamında olmuş olsaydı o zaman- Anayasaya aykırı olmayacaktı.

Müstenifler, havalenin duruşmasında, Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğünün E. 14 n. 2 ve E. 35'in Anayasaya aykırılığını ileri sürmediler.

2. Aleyhine istinaf edilenlerin iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:
Anayasanın g-eçici 4(1) maddesine göre Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte olan mevzuat Anayasa kurallarına aykırı olmadığı ölçüde yürürlükte kalır. Burada "mevzuat"tan bahsedilir. "Mevzuat" tüzükleri de içine alır. Yürürlükte kalması için aranan tek şar-t ise mevzuatın, kimin tarafından veya nasıl yapıldığı değil de, Anayasaya aykırı olmamasıdır.

Fasıl 154 Ceza Yasasını ve diğer birçok yasaları bizim Meclis yapmış değildir. Böyle olmakla beraber bunlar geçerli olup uygulanmaktadır.

Anayasamızın 154.m-addesi sözü edilen tüzük gibi bir tüzük yapma yetkisi vermektedir.


III. İLGİLİ TÜZÜK METNİ:
1962 Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğünün 18.maddesi aynen şöyledir:
"18. Bu Tüzüğün yapıldığı tarihte Cumhuriyet dahilinde yürürlükte bulunan Hukuk Usulü Muhak-emeleri Tüzüğü, şerait müsait olduğu hallerde, Mahkeme huzurundaki bütün muamelelerde, lâzım gelen değişiklikler yapılarak, tatbik olunur; meğer ki bu Tüzüğe başka bir hüküm konmuş olsun veya Mahkeme veya herhangi bir Hakim başka türlü kararlaştırsın."-


IV. İLGİLİ ANAYASA METNİ:

"Madde 154.
-(1)Yüksek Mahkeme, kendisinin veya herhangi bir diğer mahkemenin uygulama ve usul kurallarını düzenlemek için bu Anayasa ve yasalarda belirlenen kurallar çerçevesinde mahkeme tüzükleri yapar.(2)Bu maddenin (1). fıkrasının genelliği saklı ka-lmak üzere Yüksek Mahkeme, aşağıdaki amaçlar için, mahkeme tüzüklerine kurallar koyabilir:(a)Mahkeme oturumlarının düzenlenmesi ve herhangi bir amaç için yargıçların görevlendirilmesi;(b)Yüksek Mahkemedeki veya başka bir mahkemedeki- istinaf veya diğer işlemlerin gereğinden fazla veya taciz edici olduğu veya adaletin gerçekleştirilmesini geciktirmek amacıyla yapıldığı görünenlerin seri yargılama usulü ile karara bağlanmaları;(c)Mahkemelerdeki yargılama işlemle-ri ile ilgili şekillerin, harçların, işlemlerin ve onlarla giderlerin düzenlenmesi;(ç)Mahkemelerin kayıt kalemlerinin oluşumu ve mahkemelere bağlı kamu görevlilerinin yetki ve görevlerinin saptanması ve düzenlenmesi;(d)Mahkeme -tüzüklerinde herhangi bir kuralın yerine getirilmesi için gereken sürenin saptanması.-

V. İNCELEME:
Konu, yapılan iddialar ışığında görüşüldü ve gereği düşünüldü.


1962 Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğü, Kıbrıs Cumhuriyeti devrinde yapılmış bir tüzüktür. Bu Tüzüğün Anayasaya aykırı olduğu iddia edilen 18.maddesi, Tüzükte kural bulunmayan- hususlarda ve uygun olması halinde, Anayasa Mahkemesi önündeki bütün muamelelerde, Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğünün uygulanmasını öngörmektedir. Bu maddede Anayasa Mahkemesinden bahsedilmektedir. Kıbrıs Cumhuriyeti devrinde Anayasa Mahkemesi, Yüksek M-ahkemeden ayrı olup diğer yetkileri yanında, idari yargı yetkisini de kullanmakta idi. 1974'den sonra Kuzey Kıbrısta gerek Anayasa yargı yetkisi gerekse idari yargı yetkisi, diğer yetkileri yanında, Yüksek Mahkemeye verilmiştir. Yüksek Mahkeme, Anayasa M-ahkemesi olarak toplanarak Anayasa yargı yetkisini ve Yüksek İdare Mahkemesi olarak toplanarak da idari yargı yetkisini kullanmaktadır ve, her iki halde de, Mahkeme önündeki muamelelerde, 1962 Anayasa Mahkemesi Tüzüğü uygulanmaktadır.

Tezekkür edilip kar-ar verilmesi gereken husus 1962 Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğünün ve dolayısıyle 18.maddesinin Anayasanın 154.maddesine aykırı olup olmadığıdır.

Anayasanın Geçici 4.maddesinin (1).fıkrası Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte olan mevzuatın, A-nayasa kurallarına aykırı olmadığı ölçüde, yürürlükte kalmasını öngörmektedir. "Mevzuat" deyimi tüzükleri de kapsamaktadır. Maddeye göre Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte olan herhangi bir mevzuatın yürürlükte kalması için aranan şart bunun- Anayasanın kurallarına aykırı olmamasıdır. Anayasa yürürlüğe girdiğinde 1962 Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğü yürürlükte idi. Anayasadan sonra yürürlüğünü muhafaza etmesi için Anayasanın kurallarına aykırı olmaması gerekir. Bu Tüzüğün Anayasaya aykırı o-lduğu ileri sürülmüştür.

Konu edilen 1962 Tüzüğü 1960 Anayasasının 135.maddesi altında yapılmıştır. Bu maddenin şimdiki Anayasada Yüksek Mahkemeye tüzük yapma yetkisini veren 154.maddede daha geniş olduğu, şimdiki Anayasanın 154.maddesi altında Yüksek M-ahkemenin, Anayasa Mahkemesi için ayrı bir tüzük yapma yetkisi bulunmadığı ve bu nedenlerle 1962 Tüzüğünün Anayasanın 154.maddesine aykırı olduğu iddia edilmiştir.

1960 Anayasasının 135.maddesi zamanın Anayasa Mahkemesine "Anayasa ile kendisine verilen k-aza yetkisinin kullanılmasındaki tatbikat ve usul kaidelerini düzenlemek . . . için Mahkeme Tüzüğü" yapma yetkisini vermişti. 1985 Anayasasının 154.maddesinin birinci paragrafı da Yüksek Mahkemeye "kendisinin veya herhangi bir diğer mahkemenin uygulama ve- usul kurallarını düzenlemek için, Anayasa ve yasalarda belirlenen kurallar çerçevesinde, mahkeme tüzükleri" yapma yetkisini vermiştir. Görülebileceği gibi bu iki maddenin kapsamı uygulama ve usul kurallarının düzenlenmesi bakımından esas itibarıyle aynıd-ır. Aradaki tek fark 1985 Anayasasının 154.maddesinin (1).fıkrasının bu gibi bir tüzüğün Anayasa kurallarına ilâveten yasalarda belirlenen kurallar çerçevesinde yapılmasını öngörmesidir. Yüksek Mahkemenin tüzük yapma yetkisini 1960 Anayasasının 135.madde-si altında zamanın Anayasa Mahkemesine verilen yetkiden daha dar kılacak Anayasa veya yasa kuralları mevcut değildir. Bu nedenle biz Yüksek Mahkemenin uygulama ve usul kurallarının düzenlenmesi için tüzük yapma yetkisinin 1960 Anayasasının 135. maddesi al-tında zamanın Anayasa Mahkemesine verilen yetkiden daha dar olduğu görüşüne katılmamaktayız. Yüksek Mahkeme, Anayasa Mahkemesi de dahil kendisinin veya herhangi bir diğer mahkemenin uygulama ve usul kurallarını düzenlemek için, Anayasa ve yasalarda belirl-enen kurallar çerçevesinde, tüzük yapma yetkisini haizdir. 1962 Tüzüğünün Anayasanın 154. maddesine de ne bu açıdan ne de sair şekilde aykırılığı mevcuttur.

Yukarıda söylenenler ışığında 1962 Anayasa Mahkemesi Tüzüğünün 18.maddesi Anayasanın 154.maddesi-ne aykırı değildir.
Yapılan havalede Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E. 14 n. 2 ve E. 35'in, birleştirilmiş olarak dinlenen birden fazla başvuruda istinaf yapılması halinde tek bir istinaf ihbarnamesi ile yapılmasına cevaz vermediği oranda, Anayasanın 154-.maddesine aykırı olup olmadığı sorulmuş ise de, havalenin duruşmasında, bunların Anayasaya aykırılığı ileri sürülmedi. Bu durumda bunların Anayasaya aykırı olmadığına karar verilmesi gerekir.

SONUÇ:
Sonuç olarak 1962 Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğünün -18.maddesinin veya Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü E.14 n.2'nin veya E.35'in Anayasanın 154.maddesine aykırı olmadığına, oybirliği ile, karar verilir.




(Şakir Sıdkı İlkay) (N.Ergin Salâhi)
Başkan Yargıç




(Hamdi Atalay)(Tan-er Erginel)(Metin Hakkı)
Yargıç Yargıç Yargıç

21 Nisan 1988


-1


-6-



-


Full & Egal Universal Law Academy