Anayasa Mahkemesi Numara 23/1982 Dava No 4/1983 Karar Tarihi 11.01.1983
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 23/1982 Dava No 4/1983 Karar Tarihi 11.01.1983
Numara: 23/1982
Dava No: 4/1983
Taraflar: Nüzhet Kök ile Esat Mustafa
Konu: Hukuk Mahkemeleri Usulü Tüzüğü Emir 18 nizam 1’in Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 11.01.1983

-D.4/83 Anayasa Mahkemesi 23/82
Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.
Anayasanın 114(1) maddesi hakkında.

Le-fkoşa Kaza Mahkemesi tarafından 923/82 sayılı (Nüzhet Kök ve Esat Mustafa arasında) davada sunulan konu.


Davacı namına: Kıvanç M. Rıza
Davalı namına: Rifat Reis
Amicus curiae olarak Başsavcı namına: Yaşar Boran.


----------------

K A R A R
KONU:
Hukuk- Mahkemeleri Usulü Tüzüğü Emir 18 nizam 1'in Anayasanın 7 ve 27. maddelerine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Davacı, Lefkoşa Kaza Mahkemesi huzurunda açtığı dava ile davalının kendisinden 12.9.1981 tarihli mersum bir senet uyarınca TL300,000 borçlandığını- ve bunu 31.12.1981'e kadar ödemeyi deruhte ettiğini fakat ödemediğini iddia ederek davalı aleyhine sözü edilen meblâğ ve faizi için hüküm talep etti. Dava 1.9.1982 tarihinde açıldı. Davalı 9.9.1982 tarihinde avukatı vasıtası ile bir isbatı vücut varakas-ı dosyaladı. Davacı 7.10.1982 tarihinde yemin varakası ile desteklenen iki taraflı bir İstida dosyalayarak davalının davaya müdafaası olmadığını ileri sürerek seri usulde hüküm talep etti. Davalı ise bu istidaya 29.11.1982'de yemin varakası ile desteklen-en yazılı bir itiraz dosyaladı ve, diğer şeyler arasında, davaya iyi bir müdafaası olduğunu iddia etti.


İstida duruşma için Lefkoşa Kaza Mahkemesi huzuruna geldiğinde davalı, davacının istidasının üzerine dayandığı Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğünün E.-18 n.1'inin Anayasanın 7 ve 27. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürdü ve konunun karara bağlanmak üzere, Anayasa Mahkemesine sunulmasını istedi. Mahkeme de Anayasaya aykırı olduğu iddia edilen nizamın İstidanın karara bağlanmasında etkisi olabileceği ka-naatına vararak konuyu karara bağlamak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu ve Anayasa Mahkemesinin kararına dek istidanın duruşmasını durdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Davalının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
E.18 n.1 davacıya- davasını yürütme hakkı tanırken davalının müdafaasını yürütme hakkını kısıtlamakta ve böylelikle muhakeme usulünde mevcut olması gereken denge ve eşitliği davacı lehine ve davalı aleyhine bozmaktadır. Bu nedenle Anayasanın 7. maddesine ters düşmektedir.
-
E.18 n.1 müdafaa hakkını kısıtlamakta ve davalıyı davacıya nazaran müşkil durumda bırakmaktadır. Bu nedenle Anayasanın 27. maddesine aykırıdır.

Davacının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Muhakeme usulünde denge ve eşitlik bozulmamaktadır. Davac-ı müracaatında muvaffak olabilmesi için dava sebebini ortaya koymakla mükelleftir. Davalı da ilk nazarda müdafaası olduğunu gösterirse müdafaa yapmak için gerekli izin kendisine verilir. Tüzüğün konu nizamının Anayasanın 7. maddesine ters düşen yanı yokt-ur.

E.18 n.1 davalıyı müdafaa hakkından mahrum bırakmaz. Davalı istidaya karşı itirazname dosyalayabilir ve delil ve şahadet ibraz edebilir. Bu böyle olduğuna göre de müdafaa hakkının E.18 n.1 tarafından kısıtlandığı iddiası geçerli değildir. Esasen A-nayasanın 27. maddesinin Anayasanın tüm çerçevesi içinde ve özellikle 6. madde ışığında tezekkür edilmesi gerekir. Sürat adaletin tecellisinde önemli bir faktördür ve bunun sağlanması için öngörülen bazı sınırlamalar kamu yararınadır ve 27. maddeye ters d-üşmez.

Başsavcılığın görüşü özetle şöyledir:
Amicus Curiae olarak Başsavcı tarafından hazır bulunan Kıdemli Savcı davacı avukatının görüşlerine katıldığını beyan ederek E.18 n.1'in Anayasanın 7 ve 27 maddelerine aykırı olmadığını ileri sürdü.

III. İLGİ-Lİ TÜZÜK METNİ:
Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü Emir 18 nizam 1 aynen şöyledir:
"EMİR 18.
1.(a)Emir 2 nizam 6 uyarınca üzerinde özel surette talep takriri kaydedilmiş bulunan bir celpnameye karşı davalının isbatı vücut varakası dosyalamış olması hal-inde, davacı, bizzat kendisi veya ilgili olgular hakkında olumlu surette yemin edebilen herhangi başka bir kişi tarafından yemin edilmiş olan ve dava sebebini ve (eğer varsa) talep edilen para miktarını doğrulayan ve kanaatına göre davaya müdafaa olma-dığına dair bir beyan içeren bir yemin varakasına dayanan bir müracaatta bulunarak, hale göre, celpnamede gösterilen miktar ile (eğer varsa) faizi veya taşınmaz malın (kira ile veya kirasız) geri alınması veya belirli bir taşınır malın geri verilmesi -ve masraflar için hüküm isteyebilir. Bunun üzerine, davacı lehine hüküm verilebilir meğerki davalı davanın esasına karşı iyi bir müdafaası olduğuna dair Mahkemeyi tatmin etmiş olsun veya müdafaa yapmaya hakkı olduğunu gösterecek yeterli derecede olgul-ar göstermiş bulunsun.
Bu nizam altında yapılan bir istidanın dinlenmesi üzerine Emir 2 nizam 6 kapsamı dışındaki bir talebin celpname üzerinde kayıtlı takrire ithal edilmiş olduğunun görülmesi halinde, Mahkeme, uygun gördüğü takdirde, bu gibi bir talebi -derhal çıkarmak suretiyle celpname üzerinde kayıtlı takriri tadil edebilir veya başka bir talep içermemiş gibi talebi ele alabilir ve davanın talebin geri kalan kısımlarına ilişkin olarak ileri götürülmesine izin verebilir.
Davacının talebinin belirli bir -taşınır malın geri verilmesi için olması halinde (malın icarı için veya alıkonulması nedeniyle zarar ziyan için bir talep içersin veya içermesin) Mahkeme, takdir edilmiş kıymetini ödeyerek malı tutması için davalıya bir tercih hakkı vermeksizin, malın geri- verilmesi için bir emir verebilir.


IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

"Madde 7.
Her Türk yurttaşı, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, yasa önünde eşittir. Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.


Madde 27.
Hiçbir kimse, bu Anayasa ile ve-ya bu Anayasa gereğince kendisine gösterilen mahkemeye başvurmak hakkından yoksun bırakılamaz. Her ne ad altında olursa olsun adlî komisyonlar veya istisnaî mahkemler oluşturulması yasaktır.
Herkes, medenî hak ve yükümlülüklerinin veya kendisine karşı yap-ılan bir suçlamanın karara bağlanmasında, yasa ile kurulan bağımsız, tarafsız ve yetkili bir mahkeme tarafından, makul bir süre içinde âdil ve açık bir surette davanın dinlenmesi hakkına sahiptir. Karar gerekçeye dayanır ve açık bir oturumda okunur. Ulus-al güvenlik, Anayasal düzen, kamu düzeni, kamu güvenliği veya genel ahlâk yararına olduğu veya küçüklerin çıkarları veya tarafların özel hayatlarının korunması için gerekli olduğu veya mahkemece yayının adaletin sağlanması için zararlı görüldüğü özel durum-larda, basın mensupları ve halk, mahkeme kararıyle duruşmanın tamamına veya bir kısmına sokulmayabilir.
Herkes-
mahkeme önüne çıkarılması nedenlerinin kendisine bildirilmesi;
davasını mahkemeye sunmak ve bunu hazırlamak için gerekli zamana sahip olmak;
del-illerini göstermek veya göstertmek veya tanıkların yasaya uygun olarak sorguya çekilmesini istemek;
(ç)kendi seçtiği bir hukukçu tutmak ve adaletin sağlanması için gerekli görülüyorsa, yasanın gösterdiği şekilde kendisine parasız bir hukukçu atanması;
-mahkemede kullanılan dili anlıyamadığı veya konuşamadığı takdirde, bir tercümanın yardımından parasız yararlanmak,
hakkına sahiptir."


V. İNCELEME:
Konu, tarafların ileri sürdüğü iddia ile görüşler ve ilgili Yasa ve Anayasa metinleri ışığında, incelene-rek gereği görüşülüp düşünüldü.

Bu Mahkeme, AM.22/82 sayılı havalede verdiği kararda E.18 n.1'in Anayasanın 27. maddesine aykırı olmadığı kanaatına vardı. Mahkeme sözü edilen havalede şöyle dedi:
"Anayasanın 27. maddesi herkese hak ve yükümlülüklerini-n karara bağlanmasında yetkili bir mahkeme tarafından adil bir surette dinlenmek hakkı tanımaktadır. Bu hak bir kimsenin dava ve müdafaasını mahkemeye sunmak, şahit çağırmak ve çağırılan şahitleri sorguya çekmek hakkını da kapsar. Görüleceği gibi tanınan- hak "adil bir surette" dinlenme hakkıdır. Tüzüğün 18. Emrinin 1. nizamı, ve bu meyanda Emrin diğer ilgili nizamları, incelendiğinde bir davalıyı haklı bir müdafaasını öne sürmekten engellemekte olduğu gözükmemektedir. Müstedi, seri usulde hüküm almak üz-ere müracaat yapabilmesi için istidasını destekleyen yemin varakasında, diğer şeyler arasında, kanaatına göre davaya müdafaa olmadığını belirtmesi gerekir. Davalı bu istidaya karşı itirazname dosyalayabilir ve davanın esasına karşı iyi bir müdafaası olduğ-unu ileri sürebilir. Davalı iyi bir müdafaası veya müdafaa etmesini haklı gösterecek olguların mevcut olduğuna dair mahkemeyi tatmin ettiği takdirde kendisine davayı müdafaa etmek için şartsız veya garanti vermesi veya vakit veya duruşma usulü hakkında uy-gun görülen bazı şartlara tabi olarak izin verilir. E.18 n.1'in ve Emrin diğer nizamlarının tetkikinden müdafaası bulunmayan bir davanın lüzumsuz gecikmeye yer vermeden sonuçlandırılmasının öngörülmekte olduğu anlaşılmaktadır. Bir davanın, taraflardan he-rhangi birisine haksızlık yapmadan, seri şekilde neticelendirilmesi ise adalete ters düşmemekte bilâkis adaletin tecellisine hizmet etmektedir.
Söylenenlerden anlaşılacağı gibi E.18 n.1, bir davalıyı müdafaa hakkından mahrum etmemekte ancak davaya müdafa-ası olmayan bir davalı aleyhine seri şekilde hüküm verilmesini sağlamaktadır. Bu nizamın müdafaa hakkına, belirli hallerde, bazı sınırlamalar getirdiği açıktır. Getirilen sıırlamalar gereksiz gecikmeyi önleyerek adaletin tecellisine hizmet etmekte olduğu- için kamu yararınadır ve hakkın özüne de dokunmamaktadır."


Ayni görüşleri bu havalede de beimser ve E.18 n.1'in Anayasanın 27. maddesine aykırı olmadığını buluruz.

Anayasanın 7. maddesi herkesin yasa önünde eşit olmasını ve hiçbir kişi, aile, zümre v-eya sınıfa ayrıcalık tanınmamasını öngörmektedir. Bu maddenin öngördüğü eşitlik aritmetik bir eşitlik değildir. Bu madde, keyfi ayırımları önlemeği amaçlamakta fakat meselelerin kendilerine öz nitelikleri icabı yapılması gereken makul ayırımları saf dışı- etmemektedir. -Gör: Mikromadis v. The Republic 2 R.S.C.C.125 at p.131.

Bu Mahkeme de AM.4/79 sayılı havalede verdiği kararda şöyle demiştir:
"Yasa önünde eşitlik ancak nitelikte benzerlik ve yasaların getirdiği hakların uyarlılığı oranında söz konus-u olabilir. Yasa önünde eşitlik kavramı tüm yurttaşların behemehal her yönden her zaman aynı kurallara bağlı tutulmaları zorunluluğu içermez. Bir takım yurttaşların başka kurallara bağlı tutulmaları haklı bir nedene dayanmakta ise böyle bir durumda yasa -karşısında eşitlik ilkesine ters düşüldüğünden söz edilemez."


Anayasanın 7. maddesinin öngördüğü eşitlik ilkesini kısaca izah ettikten sonra şimdi de E.18 n.1'in buna aykırı olup olmadığını inceleyelim. Konu nizamın davacıya davasını yürütme hakkını ta-nırken davalının müdafaasını yürütme hakkını kısıtlamakta olduğu ve böylelikle muhakeme usulünde mevcut olması gereken denge ve eşitliği davacı lehine ve davalı aleyhine bozduğu iddia edilmiştir. Konu nizamın Anayasanın 27. maddesine aykırı olup olmadığın-ı incelerken belirtildiği gibi bu nizamın müdafaa hakkına, belirli hallerde, bazı sınırlamalar getirdiği açıktır. Getirilen sınırlamalar ise gereksiz gecikmeyi önleyerek adaletin tecellisine hizmet etmektedir. Bu sınırlamaların muhakeme usulünde davacı i-le davalı arasında getirdiği ayırım ise makul olup haklı bir nedene dayanmamaktadır. Bu nedenle söz konusu nizamın Anayasanın 7. maddesine aykırılığı mevcut değildir.

SONUÇ:
Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü Emir 18 nizam 1'in Anayasanın 7 ve 27. maddeler-ine aykırı olmadığına oybirliği ile karar verilir.





(Şakir Sıdkı İlkay)(Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç





(N. Ergin Salâhi)(Niyazi F. Korkut)(Aziz Altay)
YargıçYargıç Yargıç


11.2.1983.






-


7



-


Full & Egal Universal Law Academy