Anayasa Mahkemesi Numara 2/1984 Dava No 6/1984 Karar Tarihi 14.05.1984
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 2/1984 Dava No 6/1984 Karar Tarihi 14.05.1984
Numara: 2/1984
Dava No: 6/1984
Taraflar: Metin A.Hakkı ile İlkay Hikmet
Konu: 17/81 sayılı Kira (Denetim) Yasasının 7. maddesinin (1). fıkrasının (ı) bendinin Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 14.05.1984

-D.6/84 Anayasa Mahkemesi 2/84
Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.
Anayasanın 114. maddesi hakkında.

Lefko-şa Kaza Mahkemesi tarafından 1114/83 sayılı davada (Davacı: Metin A. Hakkı şahsen ve Dr. Tekin A. Hakkının yetkili vekili olarak ile Davalı İlkay Hikmet arasında) sunulan konu.


Davacı namına: Kıvanç M. Riza.
Davalı şahsen hazır.
Amicus curiae olarak Baş-savcı namına: Akın Sait.


-------------

K A R A R

KONU:
17/81 sayılı Kira (Denetim) Yasasının 7. maddesinin (1). fıkrasının (ı) bendinin Anayasanın başlangıç kısmına ve 1, 5 ve 7. maddelerine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Davacı, Lefk-oşada Mahkemeler meydanında No.24'de kâin olan ve davalının kiracısı bulunduğu dükkânın sahiplerinin kendisinin ve temsil ettiği Dr. Tekin Hakkının olduğunu, bu dükkâna esasa müteallik tadilât, yeni inşaat veya yıkmak amacı ile ihtiyaçları olduğunu iddia e-derek dükkânın tahliyesini sağlamak için davalı aleyhine Lefkoşa Kaza Mahkemesinde bir dava açtı.

Dava, duruşma için, Kaza Mahkemesi huzuruna geldiğinde davalı Kira (Denetim) Yasasının 7(1)(ı) maddesinin Anayasanın 1, 5 ve 7. maddelerine aykırı olduğunu -ileri sürdü ve mahkeme de söz konusu Yasa maddesinin davanın karara bağlanmasında etkisi olabileceği kanaatına vararak konuyu karara bağlamak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu ve Anayasa Mahkemesinin kararına dek davanın duruşmasını d-urdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Davalının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Yasanın 7. maddesinin (1). fıkrasının (ı) bendi mucir lehine mutlak bir hak tanıdı. Tahliye için emir verilip verilmeyeceğine karar verilirken kiracı için muadil bir yerin- mevcut olup olmadığının dikkate alınmasının öngörülmesi gerekirdi. Ayrıca yeni yapılacak inşaatta kiracıya yer verilip verilmeyeceğinin de dikkate alınmasının öngörülmesi gerekirdi. Yasanın 9. maddesi kiracıya yeni inşaatta yer verilmesini öngörürse de -kapsamı kısıtlıdır; eski işyeri ile yeni inşa edilecek işyetinin boyutları uyuyorsa yeni bir kira ilişkisi talep edilebilir. Bu hususların dikkate alınması öngörülmediği müddetçe kiracılar ile mal sahiplerinin çatışan menfaatleri arasında gereken denge k-urulmaz ve sosyal adalet sağlanmaz. Bu nedenle Yasanın 7. maddesinin konu bendi Anayasanın başlangıç kısmına ve 1 ve 5. maddelerine aykırıdır.

Yasanın 7. maddesinin (1). fıkrasının diğer bendleri altında tahliye emri verilebilmesi şarta bağlıdır. Konu -bend ise bu gibi şartlar öngörmemektedir. Bu durumda bu bend altında tahliyesi istenen malların kiracıları ile diğer bendler altında tahliyesi istenen malların kiracıları arasında haklı bir nedene dayanmayan bir ayrıcalık yapılmamıştır. Bu nedenle Yasanı-n 7. maddesinin konu bendi Anayasanın 7. maddesine de aykırıdır.

Davacının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:

Yasa ile mülkiyet hakkı kısıtlanmıştır. Bundan ancak mal sahipleri şikâyet edebilir. Eksiklikten ötürü sosyal adalete ters düşüldü denil-iyor. Eksiklik Anayasaya ters bulunamaz.

Kira yasalarının yapılmasını icap ettiren konut ve işyeri darlığıdır. Yasanın 7. maddesinin (1). fıkrasının (ı) bendi bu gibi bir darlığın telâfi edilmesine yardım etmektedir.

Yasanın 7. maddesinin her bendi a-yrı bir tahliye sebebi içerir ve her biri kendi kıstasları içinde tezekkür edilmelidir. 7. maddenin (1). fıkrasının (ı) bendi tüm kiracılar için aynı kıstasları öngörmektedir. Ayrıcalık yoktur.

Konu bendin Anayasanın başlangıç kısmına veya 1, 5 veya 7.- maddelerine aykırılığı yoktur.

Amicus curie olarak bulunan Başsavcı Yardımcısının görüşlerinin özeti kısaca şöyledir:

Kira (Denetim) Yasası mal sahiplerinin mülkiyet hakkını kısıtlamakta ve kiracılar lehine bazı haklar tanımaktadır. Yapılan kısıtla-maların Anayasanın öngördüğünden öteye olması halinde mal sahipleri bundan şikâyet edebilir. Bu Yasa ile kiracıların haklarının ellerinden alınmış olması söz konusu değildir.

Yasanın 7. maddesinin (1). fıkrasının her bendi aynı statüdeki tüm kişilere uy-gulanmakta ve ayrıcalık getirmemektedir.

Konu (ı) bendi konut ve işyeri darlığının azalmasına yardımcı olmaktadır.

Yasanın 7. maddesinin (ı) bendinin Anayasaya aykırılığı yoktur.




III. İLGİLİ YASA METNİ:
"7.(1)Bu Yasa kapsamına giren herhangi b-ir taşınmaz malın tahliyesine ilişkin hüküm veya emir ancak aşağıdaki hallerde verilir:
................................................
(ı)Mal sahibinin taşınmaz mala esasa müteallik tadilât veya taşınmaz mala müessir yeni inşaat veya taşınmaz -malı yıkmak amacıyle ihtiyacı bulunması ve mahkemenin tadilât, inşaat veya yıkım için gerekli ruhsatın mal sahibi tarafından ihtihsal edildiği hususunda tatmin edilmesi ve kiracıya taşınmaz malı tahliyesi için üç aydan az olmamak üzere yazılı bir ihbar ver-mesi halinde;

Bu bend amaçları bakımından "esasa müteallik tadilât" ile "müessir yeni inşaat", taşınmaz malın temelinde veya dış duvarlarında veya çatısındaki esaslı yıkıma dayalı ve kiracının tahliye edilmesi zorunluluğunu içeren inşaat işleridir."


I-V. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

Başlangıç kısmı:
"..........................................................
Kendi Devlet sınırları içinde tam bir güvenlikle yaşamasını sağlamak;

İnsan hak ve özgürlüklerini, sosyal adaleti, kişilerin ve toplumun huzu-r ve refahını, demokratik, lâik ve sosyal hukuk devletini gerçekleştirmek;
...........................................................

Madde 1.
Kıbrıs Türk Federe Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir -cumhuriyettir.

Madde 5.
Her Türk yurttaşı, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahiptir.
Devlet, kişinin temel hak ve özgürlüklerini, kişi huzuru, sosyal adalet ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşamayacak s-urette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal bütün engelleri kaldırır;
İnsanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlar.


Madde 7.
Her Türk yurttaşı, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, yasa önünde eşittir.
Hiçbir kişi, aile-, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz."


V. İNCELEME:
Sorulan soru ile ilgili Yasa metinleri, Anayasa kuralları ve öne sürülen iddia ve görüşler incelendi ve gereği görüşülüp düşünüldü.

Kira (Denetim) Yasasının 7. maddesinin (1). fıkrası mülkiy-et hakkını sınırlamakta ve mal sahibinin tasarrufu hangi hallerde elde edebileceğini belirlemektedir. Söz konusu fıkranın (ı) bendi mal sahibinin taşınmaz mala esasa müteallik tadilât veya taşınmaz mala müessir yeni inşaat veya taşınmaz malı yıkmak amacı -ile ihtiyacı bulunması ve mahkemenin gerekli ruhsatın mal sahibi tarafından istihsal edildiği hususunda tatmin edilmesi ve kiracıya taşınmaz malı tahliyesi için 3 aydan az olmamak üzere yazılı bir ihbar vermesi halinde ona tasarrufu elde etme hakkını tanım-aktadır. Görüleceği gibi bu hak mal sahibinin belirtilen amaçlardan biri için taşınmaz mala ihtiyacı bulunmasına, bu amaç için gerekli ruhsatı almış olmasına ve kiracıya da en az 3 aylık ihbar vermesine bağlıdır. Davalının esas itibarı ile şikâyet etmekt-e olduğu Yasanın 7. maddesinin (1). fıkrasının (ı) bendi altında getirilen kısıtlamanın az olduğu yönündedir. Yüksek Mahkeme AM 30/81 sayılı havaledeki kararında şöyle demiştir:
"Anayasanın 31. maddesi her Türk yurttaşının mülkiyet ve miras hakkına sahi-p olduğunu öngörmektedir. Ancak aynı madde, mülkiyet hakkının kamu yararı amacı ile yasa ile sınırlanabileceğini de göstermektedir. Devlet kamu yararı amacı ile kişilerin haklarını sınırlarken bu sınırlamaların adalet ve hakkaniyet ölçüleri dahilinde yap-ılması gerekir. Başka bir deyişle çatışan mülkiyet hakkı ile kiracının konut veya işyerinde, mukavelesi sona erdikten sonra, kalabilme hakkı arasında bir denge kurulması gerekir. Bu denge de diğer çağdaş ve uygar ülkelerde olduğu gibi mal sahibinin tasar-rufu elde etme hakkını mal sahibinin istek veya keyfi hareketlerine bırakmayıp ancak tasarruf hakkı elde etmesini gerekli hallere şamil tutmakla olur. Nitekim Kira Denetim Yasasının 7. maddesi mal sahibinin tasarrufu elde edebileceği halleri açıklıkla bel-irtmektedir.............................
Daha önce belirtildiği gibi Yasanın 7(1) maddesi mal sahibinin mülkiyet hakkını sınırlayan bir maddedir. 7. maddenin 1(g) fıkrası ise sınırlamanın mutlak olmadığını ve mal sahibinin taşınmaz mala ihtiyacı olması h-alinde sınırlamanın kaldırılması gerektiğini öngörmektedir. Duruşma esnasında davalının avukatı Yasanın 7(1)(g) maddesi ile konulan sınırlamanın davalı açısından yeterli olmadığını, Yasanın daha ileri giderek mal sahibinin tahliye emri alabilmesi için kir-acının gireceği başka bir işyerinin mevcut olması koşuluna bağlanması gerektiğini ileri sürdü. Başka bir deyişle kamu yararı ile yapılan sınırlamanın tam yapılmadığını ve eksik bir düzenleme ile yapıldığını ileri sürmüştür. Herhangi bir yasa madde veya h-ükmünün Anayasaya aykırı olduğu hususunda karar verebilmek için söz konusu yasa madde veya hükmünün Anayasanın açık, buyurucu veya yasaklayıcı hükümlerine veya Anayasanın belirttiği temel ilkelerin özüne ve amacına doğrudan veya dolaylı bir şekilde ters dü-şmüş bulunması gerekir. Davalı Anayasaya aykırı olduğu iddia edilen yasa maddesinin Anayasanın 1. maddesinde yer alan sosyal adalet ilkesine ve Anayasanın ekonomik ve sosyal hayatın düzenlenmesini öngören Anayasanın 38. maddesine ve çalışma hakkı ve ödevi- belirleyen Anayasanın 39. maddesine aykırı olduğunu iddia etmiştir. Anayasaya aykırılık iddiasına dayanıklık eden ilgili Anayasa maddelerinin hiç birinde de kiracılara hiç bir koşul tahtında konut veya işyerini tahliye etmemeleri veya tasarruflarını bıra-kmamaları hususunda herhangi bir buyurucu hüküm bulunmamaktadır. Aynı maddelerde mal sahibinin kiracı aleyhine tahliye emri almasını veya tasarrufu almasını yasaklayan herhangi bir hüküm de bulunmamaktadır. Acaba bu maddelerdeki temel ilkeler kiracının t-asarruf hakkına dokunulmaması veya kiracı aleyhine tahliye emri verilmemesi ilkelerini içermekte midir? Sosyal adalet ilkesinin tarifini yapmak çok güçtür. Kuşkusuz sosyal adalet ilkesi devletlerin Anayasalarının belirttiği ilkeler ışığında ve uygulanan -rejim ışığında değişir. Anayasamız da sosyal adaleti tanımlarken Anayasanın kişilere tanıdığı hakları ve Anayasanın ortaya koyduğu temel ilkeleri göz önünde tutmak gerekir. Anayasamız sosyal adaletin tarifini hiç bir maddede yapmış değildir ancak Anayasa-mız bölüm 3'te sosyal ve ekonomik haklar, özgürlükler ve ödevleri belirtmiştir. Bu hak ve ödevler arasında mülkiyet hakkına, sözleşme hakkına, çalışma özgürlüğüne, ekonomik ve sosyal hayatın düzenlenmesine, çalışma koşullarına, dinleme hakkına, sendika ku-rma hakkına, toplu sözleşme hakkına ve sosyal güvenlik ve sağlık hakkına ve konut hakkına rastlanmaktadır. Anayasanın tüm maddeleri ve ortaya koyduğu temel ilkelerin özü ve amacı göz önünde tutulduğunda Anayasanın kiracılara bir taşınmaz malı sürekli olar-ak tasarrufunda bulundurmasına hak verdiği söylenemez. Ancak daha önce de belirtildiği gibi işyeri veya konut darlığı nedeni ile bunalım var olması halinde devlet, kamu yararını kamu düzenini göz önünde tutarak kişinin mülkiyet hakkını sınırlandırabilir. - Başkan bir deyişle devlet, Kira Denetim Yasalarını yapmakla konut ve işyeri darlığı bunalımı devam ettiği sürece kamu yararı nedeni ile mal sahiplerinin Anayasanın 31. maddesine uyarak, mülkiyet haklarına bir sınırlandırma getirebilir. Bu sınırlandırma n-edeni ile kiracılara yasa ile istisnai bir hak tanınmış olur. Bu gibi istisnai haklar devamlı olamaz. Bu istisnai hakların diğer kişilerin hakları ile bir denge içerisinde tutulması gerekir.

Yasanın mülkiyet hakkını sınırlayan 7(1)(g) maddesinin hüküm-leri sosyal adalet ilkesine ters düşmez. Söz konusu Yasa maddelerinin Anayasanın 38 ve 39. maddelerinde tanınan haklarla herhangi bir ilişkisi yoktur."

Yukarıda yapılan iktibasta Yasanın 7(1)(g) maddesi ile ilgili olarak belirtilen görüşleri 7(1)(ı) mad-desi için de benimsemekteyiz. İlâveten belirtmek yerinde olur ki Kira Denetim Yasalarını esas itibarı ile gerektiren işyeri ve konut darlığıdır. Yasanın 7(1)(ı) maddesi ise bu gibi bir darlığın azalmasına yardımcı olmaktadır.

Yukarıda belirtilen görüşl-er ışığında 7(1)(ı) maddesinin kurallarının kiracılar ile mal sahiplerinin çatışan menfaatleri arasında mal sahipleri lehine dengeyi bozduğu veya sosyal adalet ilkesine ters düştüğü söylenemez. Bu madde Anayasanın başlangıç kısmına veya 1 veya 5. maddeler-inin kurallarına aykırı değildir.
Yasanın 7. maddesinin (1). fıkrasının (ı) bendinin Anayasanın 7. maddesine de ters düştüğü iddia edilmiştir. Bu bend kendi başına belli bir tahliye sebebi içermektedir. Bendin kuralları ise ayırım gözetmeksizin tüm kira-cılara şamil tutulmuştur. Bu durumda bu bendin kurallarının Anayasanın eşitlik ilkesini öngören 7. maddesine aykırı olduğu iddiası geçerli değildir.

SONUÇ:
Sonuç olarak 17/81 sayılı Kira (Denetim) Yasasının 7. maddesinin (1). fıkrasının (ı) bendinin Ana-yasanın başlangıç kısmı veya 1, 5 veya 7. maddelerine aykırı olmadığına, oybirliği ile, karar verilir.





(Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç




(N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut) (Aziz Altay)
Ya-rgıç Yargıç Yargıç


14 Mayıs 1984.


-


8



-


Full & Egal Universal Law Academy