Anayasa Mahkemesi Numara 20/1987 Dava No 9/1988 Karar Tarihi 12.07.1988
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 20/1987 Dava No 9/1988 Karar Tarihi 12.07.1988
Numara: 20/1987
Dava No: 9/1988
Taraflar: CTP ile KKTC Meclisi
Konu: 52/1987 sayılı Milletvekilliği ile Bağdaşmayan Görevler, Siyasal Kamu Görevlilerinin Ödenekleri ve Emeklilik Haklarına İlişkin Yasanın 12. ve 15.maddelerinin, Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 12.07.1988

-D.9/88 Anayasa Mahkemesi. 20/87
Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yükse Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Hamdi Atalay
Anayasanın 147.maddesi hakkında

Davacı:- Cumhuriyetçi Türk Partisi
ile
Davalı: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi
A r a s ı n d a

Davacı namına: Naci Talât ve Aytekin Musa
Davalı namına: Osman Örek
Amicus curiae olarak Başsavcı Yardımcısı Akın Sait

------------------ -

K A R A R

KONU:
Cumhuriyetçi Türk Partisi, 52/1987 sayılı Milletvekilliği ile Bağdaşmayan Görevler, Siyasal Kamu Görevlilerinin Ödenekleri ve Emeklilik Haklarına İlişkin Yasanın 12. ve 15.maddelerinin, Anayasanın 1, 7 ve 8.maddelerine aykırı olduğu -gerekçesi ile, iptalini istemiştir.

I. OLAY:
Davacı, Cumhuriyet Meclisinde temsil edilen bir siyasal partidir. 52/1987 sayılı olup kısa adı Siyasal Kamu Görevlileri Yasası olan Yasa Cumhuriyet Meclisi tarafından kabul edilip Resmi Gazetede yayınlandık-tan sonra davacı, Anayasanın öngördüğü süre zarfında, bu Yasanın yukarıda belirtilen maddelerinin, Anayasanın 1, 7 ve 8.maddelerine aykırı olduğu gerekçesi ile, iptalini istedi. Davalı ise dosyaladığı müdafaa takriri ile konu yasa maddelerinin Anayasaya a-ykırı olmadığını savunarak davanın reddedilmesini talep etti. Dava, davacının müracaatı üzerine iki kez ertelendikten sonra, dilendi ve taraflar, duruşmada, takrirlerdeki iddialarını ileri sürdüler.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Davacının iddiasının gerekçesi -özetle şöyledir:
26/77 sayılı Emeklilik Yasasının siyasal kamu görevlisinin tanımı vardır. 52/87 sayılı Yasanın 11.maddesi bu tanımı genişletti. Bu Yasa, A.M. 7/77 sayılı kararda belirtilen içtihadi prensipler dikkate alınmadan düzenlendi.

Yasanın 12.-maddesine göre iki yasama dönemi siyasal kamu görevi yapan bir hak sahibi emeklilik hakkı alır, bir yasama dönemi görev yapan da sadece ikramiye alır. Yasama dönemi, Yasanın 2.maddesine ve Meclis İçtüzüğünün 3.maddesine göre, iki milletvekilliği seçimi ar-asındaki süredir. Yasama dönemi 5 yıl olmakla beraber bu süre uzatılabilir veya kısaltılabilir. Bu durumda yasama dönemi 5 yıldan çok daha az da olabilir. Örneğin bir seçimden bir yıl sonra seçim yapılırsa dönem bir yıl olur. Yasanın 12.maddesi bu şeki-lde iki dönem görev yapanın yani 10 yıldan az veya çok az görev yapanın da emeklilik hakkı kazanmasını öngörür. Bu bir imtiyazdır. A.M. 7/77'ye göre emeklilik bakımından siyasal kamu görevlileri ile kamu görevlileri aynı statüdedirler.

Değiştirilmiş şe-kli ile 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 5, 12, 14, 16, 22 ve 29.maddeleri, 10 yıl ve 15 yılın yeterli görüldüğü iki istisna dışında, kamu görevlisinin en az 25 yıl fiili hizmet yapması koşulunu koyuyor.

Değiştirilmiş şekli ile 26/77 sayılı Yasa kamu gör-evlisinin emekliye ayrılabilmesi için onun 56.yaşından gün alması koşulunu koymaktadır; aksi takdirde sadece ikramiye alır. 52/87 sayılı Yasa ise siyasal kamu görevlisi için yaş haddi getirmemektedir. Siyasal kamu görevine 25 yaşında başlandığına göre de-mek ki bir siyasal kamu görevlisi, erken seçim yapılması halinde, 27 yaşında bile emekliye ayrılabilecektir.

Siyasal kamu görevlilerine tanınan bu ayrıcalıklar Anayasanın 8.maddesine aykırıdır.

Yasanın 12.maddesinin (2).fıkrası da süre tespit etmediği -için Anayasaya aykırıdır. Siyasal kamu görevlileri de süreye bağlı olarak ikramiye alabilirler.

12.maddenin (3).fıkrasına göre siyasal kamu görevlisi emekliye ayrılıp görevine devam edebilecek ve ikramiye ile emeklilik maaşı ve buna ilâveten maaş ve tem-siliyet ödenekleri alacaktır. Siyasal kamu görevlisi, 25 hizmet yılı, özel süreleri ve mücahitlik süresi üzerinden yüklü ikramiye, emeklilik maaşı, maaş ve temsiliyet ödeneği alabilecek, halbuki bir kamu görevlisi 25 yılını doldurduğunda, eğer 56.yaşını d-a doldurmuşsa, sadece görevine devam edebilecek veya emekliye ayrılabilecektir. Yasanın 12.maddesinin (3).fıkrası açıkça Anayasaya aykırıdır. Bu fıkranın hukuk devleti anlayışı, sosyal adalet anlayışı ve eşitlik ilkesi ile bağlantısını kurabilecek mantık- gücü herhalde yoktur.

Yasanın 15.maddesi, fiili hizmet gibi işlem görecek süre eklenmesini öngörmektedir. Bu madde, aynı nedenlerle, Anayasaya aykırıdır.

Anayasada siyasal kamu görevlilerinin maaş ve ödenekleri ile ilgili kurallar vardır, emeklilikle- ilgili yoktur. Bu da siyasal kamu görevinden emekli olanların diğer emeklilerle aynı muameleye tabi tutulacağı anlamına gelir. Nitekim 52/87 sayılı Yasanın 10.maddesi de siyasal kamu görevlilerinin Emeklilik Yasası kapsamında olmalarını öngörmektedir.

-Kamu görevlilerinin hakları geriletilirken siyasal kamu görevlilerine fazla haklar ve geriye dönük olarak verilmektedir. Görevin özelliklerine uygun, haklı nedene dayanan ve makul olan ek avantajlar tanınabilir; bu ölçülerin dışında ise tanınamaz. Nitek-im siyasal kamu görevlilerine en üst düzeyde maaş, temsiliyet ödeneği ve yolluk gibi haklar tanındı ve bu şekilde denge kuruldu. Dokunulmazlık imtiyaz olmayıp, görevin yerine getirilmesi içindir.

Yasanın 12 ve 15.maddeleri Anayasanın 1 ve 8.maddelerine -aykırıdır.

Talep takririnde Yasanın sözü edilen maddelerinin Anayasanın 7.maddesine de aykırı olduğu iddia edilmişse de duruşmada bu maddeye aykırılık ileri sürülmedi.

Davalının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Kamu görevlileri ile siyasal kamu gö-revlileri arasında nitelik ve nicelik bakımından farklar vardır. Bunun içindir ki yeni yasa ayrı bir kategori olarak siyasal kamu görevlilerinin emekliliklerini eski emeklilik yasası dışında düzenlemektedir ve bu haklı nedene dayanmaktadır.

Güvenlik g-örevlileri ile kamu görevlileri arasında farklılık olduğu, sosyal sigortalılar ile kamu görevlilerinin ayrı iki kategoriye mensup olduğu karara bağlanmıştır. -Gör: A.M. 25/85 ve A.M. 17/85. Aynı şekilde siyasal kamu görevlileri ile kamu görevlileri de ayr-ı kategorilere mensupturlar.

Emeklilik hakkı bakımından kamu görevlileri yıllarla bağlıdır. Siyasal kamu görevlileri için ise "dönem"in ölçü olarak alınması makul ve haklıdır. Bir dönem geçmişte olduğu gibi 12 yıl olabilir ve sadece böyle bir dönem g-örev yapan milletvekili ikramiye dışında emeklilik almayacaktır.

Yasanın sözü edilen maddeleri Anayasaya aykırı değildir.

3. Amicus curiae olarak bulunan Başsavcı Yardımcısının görüşlerinin özeti şöyledir:
Konu yasa maddelerinin Anayasaya aykırı old-uğu hususunda davacı tarafından söylenenlere Başsavcılık katılmaktadır.

A.M. 7/77 de siyasal kamu görevlileri ile kamu görevlilerinin emeklilik bakımından aynı statüde oldukları karara bağlanmıştır.

Yasanın 12.maddesinin (1).fıkrası kamu görevlileri iç-in öngörülenin tam tersine düzenleme yapmaktadır. Maddenin (2).fıkrası da tanım ve anlam bakımından Anayasaya aykırıdır. Maddenin (3).fıkrasının içerdiği kurala benzer bir kuralın Anayasaya aykırı olup olmadığı hususu A.M. 7/77 de karara bağlanmıştır.

-Yasanın 15.maddesinin (1).fıkrasının içerdiği kurala benzer bir kural, A.M. 7/77 de, ikramiyeyi artırdığı oranda Anayasaya aykırı bulunmuştur. Yeni kural sadece ikramiyeyi artırmakla kalmadı süreyi de fiili hizmetten saydı. Bu da eşitliğe aykırı düşer. -15.maddenin (2).fıkrası, hakkı sadece seçilenlere verdi ve siyasal kamu görevlileri arasında da ayırım yaptı. Bu ayırım makul değildir.

Konu maddeler Anayasanın 1 ve 8.maddelerine aykırıdır.

III. İLGİLİ YASA METİNLERİ:
52/87 sayılı Yasanın 12 ve 15.ma-ddeleri aynen şöyledir:
"12.(1)Kesintili olup olmadığına bakılmaksızın iki yasama dönemi siyasal kamu görevi yapan bir hak sahibi emeklilik hakkı kazanmış olur.
(2)Emeklilik hakkı kazandıran sürenin hesaplanmasında, iki yasama dönemi iç-erisindeki fiili hizmet süresi esas alınır ve emeklilik menfaati bu yıllar üzerinden Emeklilik Yasasının 5.maddesi uyarınca hesaplanır. Bir yasama dönemi Siyasal Kamu Görevi yapan haksahibine Emeklilik Yasasının 6.maddesi uyarınca işlem- yapılır.
(3)Sürekli yirmibeş yıl Siyasal Kamu Görevi yapan bir hak sahibi, Siyasal Kamu Görevi sona ermese dahi emeklilik hakkı kazanmış olur ve hakkında Emeklilik Yasasının 5.maddesi kuralları uyarınca işlem yapılır."


"15.(1)Emekl-ilik hak ve menfaatleri açısından, hizmet yılları hesaplamasında siyasal kamu görevinde geçen fiili hizmet sürelerinin yarısına eşit bir süre eklenir ve o hizmet fiilen yapılmış hizmet gibi işlem görür ve hesaba katılır.
(2)Yukarıdaki (1)-.fıkra kuralları, Seçim ve Halkoylaması Yasası uyarınca seçime girip seçimi kazananlara uygulanır."

IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:
"Madde 1.
-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir Cumhuriyettir."
-
"Madde 8.
(1)Herkes, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, Anayasa ve yasa önünde eşittir. Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.--(2)Devlet organları ve yönetim makamları, bütün işlemlerinde yasa önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek ve ayrıcalık yapmamak zorundadırlar.--(3)Ekonomik bakımdan güçsüz olanların Anayasa ve yasalar ile elde ettikleri veya edecekleri kazanımlar, bu madde ileri sürülerek ortadan kaldırılamaz."--
V. INCELEME:
Konu, yapılan iddialar ışığında incelendi ve gereği düşünüldü.

Konu maddeleri bir bir ele almazdan önce siyasal kamu görevlilerinin kamu görevlilerine göre farklı bir statüde olup olmadıklarının saptanması gerekir. Davalı avukatı, n-icelik ve nitelik bakımından aralarında farklar bulunduğunu ve bu nedenle de halihazırda siyasal kamu görevlilerinin emeklilik haklarının ayrı bir yasada düzenlenmiş olduğunu iddia etti. Ne var ki bu Mahkeme, A.M. 7/77 de, emeklilik hakkı bakımından siyas-al kamu görevlilerinin ve kamu görevlilerinin aynı nitelikte veya statüde bulunduklarına karar vermiştir. Siyasal kamu görevlilerinin emeklilik haklarını düzenleyen 52/87 sayılı Yasanın birçok maddelerinde 26/77 sayılı Yasaya atıfta bulunulmaktadır. Bu b-ir yana, siyasal kamu görevlilerinin emeklilik haklarının ayrı veya tamamen ayrı bir yasada düzenlenmiş olması bu husustaki durumu değiştirmez. Siyasal kamu görevlileri ile kamu görevlileri, emeklilik hakkı bakımından, aynı nitelikte veya statüde iseler k-i (bunun böyle olduğuna karar verilmiştir), bunların haklarının ayrı yasalar altında düzenlenmiş olması mevcut durum değiştirmeğe yeterli neden teşkil etmez. Nitekim Anayasa siyasal kamu görevlilerinin maaş, temsil ve hayat pahalılığı ödenekleri ile ilgil-i kurallar içermekte ise de emeklilik menfaatları ile ilgili herhangi bir kural içermemektedir. Bu da siyasal kamu görevlilerinin emeklilik hak ve menfaatları bakımından diğer emeklilerle aynı muameleye tabi tutulmasının zımnen öngörülmekte olduğu anlamın-a gelmektedir.

Yasanın 12.maddesinin (1).fıkrası bir siyasal kamu görevlisinin, kesintili olup olmadığına bakılmaksızın iki yasama dönemi görev yapması halinde emeklilik hakkı kazanmasını, (2).fıkrası da emeklilik hakkı kazandıran sürenin hesaplanmasınd-a iki yasama dönemi içerisindeki fiili hizmet süresinin esas alınmasını ve emeklilik menfaatının bu yıllar üzerinden 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 5.maddesi uyarınca hesaplanmasını öngörmektedir. Yasama dönemi, Yasanın 2.maddesine ve Meclis İçtüzüğünün- 3.maddesine göre, iki milletvekilliği seçimi arasındaki süredir. Milletvekilliği seçimleri ise beş yılda bir yapılmakla beraber daha önce de yapılabilir veya bir yıl süreyle uzatılabilir. Bu böyle olduğuna göre de bir yasama dönemi normal 5 yıl olmakla -beraber bu süre uzatılabilir veya kısaltılabilir. Bu durumda yasama dönemi 5 yıldan az veya çok daha az olabilir. Böylelikle Yasanın 12.maddesinin (1).fıkrası uyarınca bir siyasal kamu görevlisi 10 yıl veya bundan çok daha az süre ile yapacağı görev karş-ılığı Emeklilik Yasasının 5.maddesi uyarınca emeklilik maaşı ve emeklilik ikramiyesine hak kazanabilecektir. Halbuki bir kamu görevlisi, hem emeklilik maaşına hem de emeklilik ikramiyesine hak kazanabilmesi için, Yasanın 34.maddesine göre, belirli istisna-lara tabi olarak, kamu görevinde 25 yıl fiili hizmet yılını doldurması ve 56.yaşından gün alması, 56.yaşından gün almamışsa ikramiyeye ilâveten emeklilik maaşını alabilmesi için 56.yaşından gün almasını beklemesi gerekir. Emeklilik Yasasının 34.maddesini-n (5).fıkrasına ve 48.maddesine göre, 2 Nisan 1985 tarihinde hizmette bulunan kamu görevlileri için 25 yıl yerine 10 yıl fiili hizmet ve bu tarihten sonra hizmete girip 1.7.1987 ye kadar hizmette bulunan kamu görevlileri için de 15 yıl yeterli sayılmakta v-e bunlardan, emeklilik maaşlarının kendilerine ödenebilmesi için, 56.yaşından gün almak koşulu aranmamaktadır. Görülebileceği gibi, Yasanın 12.maddesinin (1).fıkrası ile, siyasal kamu görevlilerine, kendileri ile emeklilik bakımından aynı statüde bulunan -kamu görevlilerine tanınmayan bir ayrıcalık tanınmış ve eşitlik ilkesine ters düşülmüştür. Aynı nitelikte olan bir zümre veya sınıfın bir kısmına haklı nedene dayanmayan bir ayrıcalık tanınması eşitlik ilkesini düzenleyen Anayasanın 8.maddesine aykırıdır.- Yasanın 12.maddesinin (1).fıkrası ile siyasal kamu görevlilerine tanınan ayrıcalığın ise haklı bir nedene dayandığı söylenemez. Yargıç Salih S. Dayıoğlu bu görüşe katılmamaktadır.

Yasanın 12.maddesinin (2).fıkrası iki ayrı kural içermektedir. Bunlard-an birincisine göre emeklilik hakkı kazandıran sürenin hesaplanmasında, iki yasama dönemi içerisindeki fiili hizmet süresi esas alınır ve emeklilik menfaatı bu yıllar üzerinden Emeklilik Yasasının 5.maddesi uyarınca hesaplanır. Bu kural, (1).fıkra gibi ve- aynı nedenlerle, Anayasanın eşitlik ilkesini öngören 8.maddesine aykırıdır. Yargıç Salih S. Dayıoğlu bu görüşe katılmamaktadır.

Yasanın 12.maddesinin (2).fıkrasının içerdiği ikinci kural bir yasama dönemi siyasal kamu görevi yapan hak sahibine Emeklili-k Yasasının 6.maddesi uyarınca işlem yapılmasını öngörmektedir. Bu kural siyasal kamu görevlileri için bir ayrıcalık getirmiş değildir; benzeri bir kural kamu görevlileri için de uygulanmaktadır. Bu nedenle bu kuralın Anayasaya aykırı olduğu söylenemez.
-
Yasanın 12.maddesinin (3).fıkrası sürekli 25 yıl siyasal kamu görevi yapan bir hak sahibinin, siyasal kamu görevi sona ermese dahi emeklilik hakkını kazanmasını ve hakkında Emeklilik Yasasının 5.maddesi kuralları uyarınca işlem yapılmasını, diğer bir dey-imle hak kazandığı emeklilik menfaatlerinin kendisine ödenmesini ve siyasal kamu görevine de devam etmesini öngörmektedir. Bu Mahkeme, benzeri bir yasa maddesi ile ilgili olarak, A.M. 7/77 de, aynen şöyle demiştir:
- "Yasanın 9(3) maddesi hak sahibi bir siyasal kamu görevlisi ise emeklilik hakkı kazandıran otuz hizmet yılına hak kazandığı zaman, siyasal kamu görevinden ayrılmasa bile, bu Yasanın başka kurallarına bakılmaksızın, mecburi emekliye sevkedilerek, hak- kazandığı emeklilik menfaatlarının kendisine ödenmesini öngörmektedir.
-. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Görülüyor ki emeklilik hakkı kazandırmak bakımından gerek kamu görevlileri gerekse siyasal kamu görevlileri aynı niteliktedir. Aynı nitelikte olan bir zümre veya sınıfın herhangi bir kısmına h-aklı nedene dayanmayan bir ayrıcalık tanınması Anayasanın eşitlik ilkesine ters düşmektedir. Daha önce belirtildiği gibi Emeklilik Yasası 9(3) maddesinde siyasal kamu görevlilerine tanıdığı hakkı diğer kamu görevlilerine tanımış değildir. Bu nedenle emek-lilik hakkı bakımından aynı nitelikte olan kamu görevlileri ile siyasal kamu görevlileri arasında bir ayrıcalık ve eşitsizlik ortaya çıkmıştır ve bu ayrıcalık veya eşitsizliğin herhangi bir haklı nedene dayandığı söylenemez. Bu nedenle Emeklilik Yasasının- 9.maddesinin (3).fıkrası Anayasanın 7.maddesinde belirlenen eşitlik ilkesine aykırırdır ve iptal edilmesi gerekir."


A.M. 7/77 sayılı kararda, konu hususla ilgili olarak, belirtilen görüşleri şimdi de aynen benimsemekteyiz.

Yasanın 12.maddesinin (3).f-ıkrası, daha önce de belirtildiği gibi sürekli 25 yıl siyasal kamu görevi yapan bir hak sahibinin, siyasal kamu görevi sona ermese dahi hak kazandığı emeklilik menfaatlarının kendisine ödenmesini ve siyasal kamu görevine de devam etmesini öngörmektedir. K-amu görevlilerine böyle bir hak tanınmış değildir. Bu durumda emeklilik hakkı bakımından aynı nitelikte olan siyasal kamu görevlileri ile kamu görevlileri arasında bir ayrıcalık ve eşitsizlik yaratılmıştır. Siyasal kamu görevlileri lehine yaratılan bu ay-rıcalığın haklı bir nedene dayandığı savunulmadığı bir yana bu ayrıcalığı meşru kılacak bir nedenin mevcut olduğu söylenemez. Bu nedenle Yasanın 12.maddesinin (3).fıkrası Anayasanın eşitlik ilkesini öngören 8.maddesine aykırıdır.

Yasanın 15.maddesinin (-1).fıkrası emeklilik hak ve menfaatları açısından, hizmet yıllarının hesaplanmasında siyasal kamu görevinde geçen fiili hizmet sürelerinin yarısına eşit bir sürenin eklenmesini ve o hizmetin fiilen yapılmış gibi işlem görüp hesaba katılmasını öngörmektedir-. Benzeri bir yasa maddesi ile ilgili olarak bu Mahkeme, A.M. 7/77 de, aynen şöyle demiştir:
- "Davacı Yasanın 15.maddesinin tümünün Anayasanın 7.maddesine aykırı olduğunu iddia etmiştir. İlgili Yasanın 15.maddesi siyasal kamu görevlilerinin emekliye ayrılmalarına ilişkin kuralar koymaktadır. Bu maddenin (1).fıkrasına göre fıkrada belirlene-n siyasal kamu görevlilerinin emeklilik hakkı kazandıran hareketlerinin bir aylık sürelerine üç ay eklenmesini ancak bu şekilde eklenen sürenin 10 yıldan az, fakat on sekiz yıldan fazla olmamasını öngörmektedir. Emeklilik Yasasının 7.maddesinin (1).fıkras-ına göre emeklilik hakkı kazandıran hizmetin hesaplanmasında hak sahibinin bu hizmet dolayısıyle maaş çektiği süre esas alınır. Buna karşılık siyasal kamu görevlilerinin emekliye ayrılmalarına ilişkin kurallar koyan 15.madde bir hizmet ayına üç ay eklenme-sini ve böyle eklenecek sürenin en az on, en çok on sekiz yıl olmasını öngörmektedir. Emeklilik hakkı bakımından aynı nitelikte olan siyasal kamu görevlileri ile kamu görevlileri arasında bir ayrıcalık ve eşitsizlik olduğu ortadadır.
-. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Görülüyor ki siyasal kamu görevlilerine tanınan ek sürelerin hesaplanmasında bir ay hizmet edilse dahi, hizmet süresine on yıl gibi uzun bir hizmet süresi eklenir. Bu durumda 15.madde uyarınca- ek süre bakımından siyasal kamu görevlilerine tanınan imtiyaz Anayasanın 7.maddesinde öngörülen eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi Anayasanın Başlangıç kısmında ve 1.maddede öngörülen hukuk devleti ve hukuk üstünlüğü ilkelerine de aykırı olduğu aşikârdır-. Siyasal kamu görevlilerinin Yasanın 15.maddesi tahtında hizmet sürelerine eklenen ek sürelerin herhangi bir haklı nedene dayandırıldığı söylenemez. Türkiye Cumhuriyeti de 1971 yılında geçirilen 1425 sayılı Kanunun geçici 2.maddesi ile Türkiye Büyük Mil-let Meclisi üyesi, Temsilciler Meclisi üyesi, dışarıdan atanmış bakan, veya bu görevlerden ayrılıp da başka bir görev görmeden, bu kanunun yayınlandığı tarihten önce emekliye ayrılmış bulunanların emeklilik aylıklarının intibak ve yükseltme işlemleri birin-ci dereceden emekli olanlardan bu derecesinin 4.kademesi üzerinden, diğer derecelerden emekli olanlarda ise bu derecelerin 5.kademesi başlangıç alınarak yapılmasını öngörmekte idi. Adı anılan geçici maddenin Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülerek iptali -istenmiştir. İptal istemi, kazanılmış hakkın derece ve kademe aylık esası bir yana bırakılmak sureti ile hak olarak kazanılmamış bulunan kademelere (1.dereceye yükselmiş olanlar için bu derecenin 4.kademesi, öteki derecelerde bulunanlar için bulundukları -derecelerin 5.kademesi) dayanılmıştır. Anayasa Mahkemesi ise esas sayısı 1971/44, karar sayısı 1972/29, karar günü 6/6/1972 (A.K.D.10, sayfa 414) olan davada hak olarak kazanılmamış bulunan hizmetlerden emekliye ayrılmanın haklı bir nedene dayanmayan bir -fark olduğuna ve bu suretle geçici 2.maddede belirlenen kişilere bir imtiyaz tanındığına karar vererek geçici 2.maddenin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 12.maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı bir durum yaratıldığına karar vererek, söz konusu maddeyi ipt-al etmiştir. Bu hususta s.435 de şunları söylemiştir:




'Demokratik Hukuk Devleti ilkesini Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayan bir Devlet yapısı içinde Yasama Meclisleri üyelerinin "faikiyet ve imtiyaz" istemeleri düşünülemez. Böyle bir iste-ğe dayanan hükmün Anayasa'nın 2.maddesindeki (Hukuk Devleti) ve 12.maddesindeki eşitlik ilkelerine aykırılığı açıktır.

Bu nedenlerle 1425 sayılı Kanunla 5434 sayılı kanuna eklenen, Yasama Meclisleri üyelerinden ve dışarıdan atanmış bakanlardan emekli- olanların ve bunların dul ve yetimlerinin emekli dul ve yetim aylıklarının kazanılmamış kademe aylıkları üzerinden intibak ve yükseltmeye tabi tutulacağına ilişkin geçici 2.madde hükmü, Anayasanın 2.maddesindeki Hukuk Devleti ve 12.maddesindeki eşitlik il-kelerine aykırı olduğundan iptal olunmalıdır.
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Yasanın 15.maddesinin (2).fıkrasında belirlenen kişilere, hizmet sürelerine her hizmet ayına üç ay eklenmesini öngören hüküm, Yasanın 15(1) maddes-i eleştirilirken söylenenler aynen bu maddeye de şamil olduğundan, Anayasanın 7.maddesinde belirlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi Anayasanın Başlangıç kısmına ve Anayasanın 1.maddesinde belirlenen hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkelerine de ay-kırıdır. Ek süre bakımından Yasanın 1.maddesinin (1) ve (2).fıkrası için söylenenler Yasanın (3).fıkrasının (b) bendine de şamildir. Bu nedenle Yasanın 15(3)(b) hükmü de Anayasanın 7.maddesinde belirlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi Anayasanın Ba-şlangıç kısmına ve Anayasanın 1.maddesinde belirlenen hukuk devleti ve hukuk üstünlüğü ilkelerine de aykırıdır."


A.M. 7/77 sayılı kararda belirtilen görüşleri şimdi de aynen benimsemekteyiz. Bu meselede de, A.M. 7/77 de olduğu gibi, konu yasa maddesi -altında siyasal kamu görevlilerinin emeklilik hakkı kazandıran hizmetlerine süre eklenmesi öngörülmektedir ve bu şekilde emeklilik hakkı bakımından aynı nitelikte olan siyasal kamu görevlileri ile kamu görevlileri arasında bir ayrıcalık ve eşitsizlik yarat-ılmıştır. Siyasal kamu görevlileri lehine yaratılan bu ayrıcalığın haklı bir nedene dayandığı savunulmadığı bir yana bu ayrıcalığı meşru kılacak haklı bir nedenin mevcut olduğu söylenemez. Bu nedenle emeklilik hak ve menfaatları açısından hizmet yılların-ın hesaplanmasında siyasal kamu görevlileri için siyasal kamu görevinde geçen fiili hizmet sürelerinin yarısına eşit bir sürenin eklenmesini ve o hizmetin fiilen yapılmış gibi işlem görmesini ve hesaba katılmasını öngören Yasanın 15.maddesinin (1).fıkrası -Anayasanın 8.maddesinde belirlenen eşitlik ilkesine aykırıdır. Bu fıkra, aynı zamanda, Anayasanın 1.maddesinde belirlenen hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkelerine de aykırıdır. Yargıç Salih S. Dayıoğlu bu görüşe katılmamaktadır.

Yasanın 15.maddesi-nin (2).fıkrası, Yasanın (1).fıkrası Anayasaya aykırı bulunup iptal edildikten sonra yalnız başına bir anlam taşımaz. Bu nedenle 15.maddenin bir tüm olarak iptal edilmesi gerekir.

SONUÇ:
Sonuç olarak 52/87 sayılı Siyasal Kamu Görevlileri Yasasının:
1-)12.maddesinin (1).fıkrasının iptal edilmesine Yargıç Salih S. Dayıoğlunun karşıoyu ve oyçokluğu ile;
12.maddesinin (2).fıkrasında yer alan "Emeklilik hakkı kazandıran sürenin hesaplanmasında, iki yasama dönemi içerisindeki fiili hizmet süresi esa-s alınır ve emeklilik menfaati bu yıllar üzerinden Emeklilik Yasasının 5.maddesi uyarınca hesaplanır." söz dizisinin iptal edilmesine Yargıç Salih S. Dayıoğlunun karşıoyu ve oyçokluğu ile;
12.maddesinin (3).fıkrasının iptal edilmesine oybirliği ile;
15.ma-ddesinin iptal edilmesine Yargıç Salih S. Dayıoğlunun karşıoyu ve oyçokluğu ile; ve
Bu kararın Resmi Gazetede ilân edilmesine oybirliği ile -

karar verilir.


(Şakir Sıdkı İlkay)(Salih S. Dayıoğlu)
BaşkanYargıç


(N. Ergin Salâhi)(Niy-azi F. Korkut)(Hamdi Atalay)
YargıçYargıç Yargıç

12 Temmuz 1988
KARŞIOY YAZISI

Yasanın 12.maddesinin (2).fıkrasının içerdiği ikinci kuralı ve Yasanın 12.maddesinin (3).fıkrası ile ilgili olarak varılan sonuç ile hemfikirim.

Yasanın- 12(1) maddesi kesintili olup olmadığına bakılmaksızın iki yasama dönemi siyasal kamu görevi yapan bir hak sahibinin emeklilik hakkı kazanacağına mütedairdir. "Yasama dönemi" ibaresini ise 52/87 sayılı Yasanın tefsir maddesi olan 2.maddesi "iki milletveki-lliği arasındaki süreyi anlatır ve bu süre Anayasa uyarınca uzatılmadığı veya seçimle yenilenmediği takdirde beş yıl" olarak tanımlamaktadır. Görülüyor ki yasama dönemi beş yıl olabileceği gibi bu durumdan daha çok veya daha az da olabilir. Yasanın 12., -13. ve 15.maddeleri birlikte okunduğunda iki yasama dönemi için siyasal kamu görevine seçilen veya atanan bir kişiye emeklilik hakkı verilmekte ve bu hakkın parasal yönü söz konusu iki dönemde fiilen yapılan görev süresine bu sürenin yarısına eşit bir süre- daha eklenmek sureti ile hesaplanmaktadır. Daha basite indirgemek gerekirse iki yasama dönemine seçilen bir kişinin her birinde fiilen birer yıl siyasal kamu görevi ifa ettiği varsayılırsa böyle bir kişi emeklilik hakkına haiz olacak ve emeklilik hakkı d-a iki yıl + bir yıl = 3 yıl üzerinden işlem görecektir. Gerek davacı gerekse Başsavcılık 12(1) maddesinin Anayasanın eşitlik ilkesini öngören 8.maddesine aykırı olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu iddiaları ise böyle bir hakkın kamu görevlilerine verilmediği- ve bu nedenle haklı bir nedene dayanmayan bir eşitsizlik yarattığı doğrultusundadır.

Kamu görevlileri açısından emeklilik hakkı kazandıran sürenin 2.4.1985 tarihinden önce görevde olanlar için 10 yıl, 2.4.1985 ile 1.7.1987 tarihleri arasında göreve atan-anlar için 15 yıl ve 1.7.1987 tarihinden sonra kamu görevine atananlar için 25 yıl olduğu bilinen bir gerçektir. Görülüyor ki kamu görevlileri için emeklilik hakkı kazandıran süre kendi aralarında bile değişkendir.

Siyasal kamu görevlisine emeklilik hak-kı kazandıran sürenin bu maksatla kamu görevlisine tanınan süreden az veya eşit olmadığı için eşitlik ilkesine aykırı olduğu iddia edilmiştir. Bu iddia kabul edilecek olursa bir siyasal kamu görevlisinin emeklilik hakkına kavuşabilmesi, yaş durumuna ilâve-ten 25 yıl hizmet vermesi gerekecektir. Bir siyasal kamu görevlisinin siyasal kamu görevine devam edip etmemesi sadece kendi isteğine bağlı kalmış bir husus değildir. Halbuki bir kamu görevlisi kendi istediği sürece ve elbette ki yasada öngörülen durumla-r dışında emeklilik hakkı bahşeden 25 yıl hizmet verme iradesine sahiptir. Özellikle seçimlerin söz konusu olduğu durumlarda bir siyasal kamu görevlisinin seçmenlerin güvenine mazhar olması ve bu güveni devamlı olarak korumasına bağlıdır. Bunun içindir k-i sadece görevini yapmak yeterli olmayıp devamlı olarak seçmenleri ile alâkadar olması ve bu alâkayı devam ettirmesi gerekir. Siyasal kamu görevlisinin istisnai durumlar dışında 25 yıl gibi uzun bir süre siyasal kamu görevinde kalması son derece güçtür. -Dolayısıyle bu tür bir görevde olan kişilere görevlerinin niteliği icabı birtakım ek avantajlar öngörülmesinin doğal karşılanması gerekir.

Siyasal kamu görevine girebilmek için seçimlere katılma onurlu bir davranış olmakla beraber aynı zamanda külfetli v-e yorucudur. Böyle bir göreve seçildikten sonra bir kişi normal olarak erken bir seçime kolaylıkla evet demez. Ulusal çıkarların söz konusu olabileceği bir erken seçimi ilgili siyasal kamu görevlisinin olumlu karşılayabilmesi için onun ek güvenceye kavuş-turulması muhtemel kaybını hafifletecek birtakım avantajlar tanınması son derece doğaldır. Verilecek ek güvence veya tanınacak avantajların makul ölçülerde olması gerektiğini özellikle vurgulamak isterim.
Anayasanın 88.maddesi hükümleri gibi seçim dönemi-nin siyasal kamu görevlisinin iradesi dışında yenilenebileceği gerçeği karşısında siyasal kamu görevinin niteliğinin de ayrı mütalâa edilmesi gerektiğine kuşku yoktur. Hal böyle olunca da bu tür görev için öngörülen emeklilik hakkı kazandıran sürenin de s-air kamu görevlilerine oranla daha düşük tutulmasının haklı bir nedene dayanmadığı söylenemez. Bu nedenle Yasanın 12(1) ve (2) maddesinin Anayasaya herhangi bir aykırılığından söz edilmesi olanak dışıdır.

Yukarıdaki nedenler ile Yasanın 12(1) ve (2) mad-desi haklı bir nedene dayandığı gerekçesi ile Anayasaya aykırı olmadığı görüşündeyim.

Yasanın 15.maddesinin (1).fıkrası siyasal kamu görevlilerine emeklilik hakkı bahşederken bu hakkın hesaplanmasında dikkate alınacak olan hususun fiili hizmet süresinin -yarısına eşit bir sürenin eklenerek hesaba alınmasını öngörmektedir.

Bu fıkranın içerdiği hükmün bir benzeri, Anayasa Mahkemesi 7/77 sayılı kararda incelenmiş ve Anayasaya aykırı bulunmuştu. Sözü edilen Anayasa kararında incelenen Emeklilik Yasasının 15-(3)(b) maddesi idi. Buna göre siyasal kamu görevinde geçirilen her hizmet ayına 3 aylık bir sürenin eklenmesi ancak bu şekilde eklenen sürenin her hal ve kârda 10 yıldan az olmaması keyfiyeti makul sayılamayacak bir husus idi. Nitekim sözü edilen kararın- 24.sayfasında yer alan cümleye başka bir anlam vermek mümkün değildir, cümle şöyledir:
"Görülüyor ki siyasal kamu görevlilerine tanınan ek sürelerin hesaplanmasında bir ay hizmet edilse dahi, hizmet süresine 10 yıl gibi uzun bir hizmet süresi -eklenir."



Emeklilik Yasasının kapsadığı kamu görevlileri içerisinde fiili hizmet yapan bazı kamu görevlilerinin fiili hizmetlerine ek sürelerin ekleneceğine dair hükümler mevcuttur. Ör. kadın kamu görevlileri, polis kamu görevlileri, İngiliz üslerin-den gelen kamu görevlileri gibi.

Daha önce siyasal kamu görevinin niteliği hakkında söylediğimi burada aynen tekrarlarım. Bu görev için yapılan fiili hizmet süresine bu sürenin yarısına eşit bir sürenin de eklenmesi kanımca gayrı makul değildir. Bu ned-enle böyle bir sürenin eklenmesi haklı bir nedene dayanmaktadır.

Sonuç olarak bu maddenin de Anayasaya aykırı olmadığı görüşündeyim.




(Salih S. Dayıoğlu)
Yargıç

-1


-15-



-


Full & Egal Universal Law Academy