Anayasa Mahkemesi Numara 20-21/2012 Dava No 2/2012 Karar Tarihi 06.08.2012
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 20-21/2012 Dava No 2/2012 Karar Tarihi 06.08.2012
Numara: 20-21/2012
Dava No: 2/2012
Taraflar: Cuumhuriyetçi Türk Partisi ve Toplumcu Demokrasi Partisi ile 1-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, 2-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyei Bakanlar Kurulu vas Başsavcılık arasında
Konu: Anayasaya aykırılık - 3/2012 sayılı L/şa Türk Belediyesi Başkan ve L/şa Türk Belediyesi Meclis Üyelerinin 90 Gün Süre ile Zorunlu İzne Çıkarılmaları Hakkındaki Yasa Gücünde Kararnamenin Anayasanın bazı maddelerine aykırı olduğu iddiası - Yürütmenin durdurulması Anayasa Mahkemesi, Yasa Gücünde Kararnamenin Anayasanın 112ci maddesine aykırı olduğunu kararına varması ve Kararnamenin yürürlüğünün davalar sonuçlanıncaya dek durdurulmasına karar vermesi.
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 06.08.2012

-D. 2/2012Birleştirilmiş
Anayasa Mahkemesi: 20 ve 21/2012

ANAYASA MAHKEMESİ OLARAK OTURUM YAPAN
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Nevvar Nolan, Başkan, Şafak Öneri, Narin F.Şefik,
Hüseyin Besimoğlu, Ahmet Kalkan.

Anayasanın 147.mad-desinin verdiği yetkiye dayanarak açılan iptal davası.

Anayasa Mahkemesi: 20/2012
Davacı: Cumhuriyetçi Türk Partisi, 99 Salahi Şevket Sok., Arabahmet -
Lefkoşa.
- ile -
Davalı 1- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu - Lefkoşa-.
2- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu vasıtasıyla KKTC
Başsavcılık - Lefkoşa.
A r a s ı n d a.
Davacı tarafından: Avukat Ezer Özsoy
Davalı No.1 tarafından: Avukat Ali Minhan Sağıroğlu ve Avukat Feyzi Hansel
Davalı N-o.2 tarafından Başsavcı Yardımcısı Muavini Behiç Öztürk.

Anayasa Mahkemesi: 21/2012
Davacı:. Toplumcu Demokrasi Partisi, 2.Selim Caddesi No.44 - Lefkoşa.
- ile -
Davalı 1- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu - Lefkoşa.
2-- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu vasıtasıyla KKTC
Başsavcılığı - Lefkoşa.
A r a s ı n d a

Davacı tarafından: Avukat Boysan Boyra.
Davalı No.1 tarafından: Avukat Ali Minhan Sağıroğlu ve Avukat Feyzi Hansel.
Davalı No.2- tarafından : Başsavcı Yardımcısı Muavini Behiç Öztürk.

-------------------

ARA K A R A R

Cumhuriyetçi Türk Partisi, Anayasa Mahkemesinde, 20/2012 sayılı davayı açarak, 3/2012 sayılı Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı ve Lefkoşa Türk Belediyesi Meclis Ü-yelerinin 90 Gün Süre İle Zorunlu İzne Çıkarılmaları Hakkında Yasa Gücünde Kararname'nin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesi ile iptalini talep etti; dava içinde bir istida dosyalayarak 3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname'nin yürürlüğünün durdurulması iste-minde bulundu. Toplumcu Demokrasi Partisi de, Anayasa Mahkemesinde açtığı 21/2012 sayılı davada, konu 3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname'nin iptalini ve yürürlüğünün durdurulmasını talep etti.

Tarafların, davaların ve yürürlüğün durdurulması istidaları-nın birleştirilerek dinlenmesi müracaatlarını, Anayasa Mahkemesinin uygun görmesi ile, yukarıda verilen davalardaki yürürlüğün durdurulması istidaları birlikte dinlendi.

Davacılar, 3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname'nin Anayasa'nın Başlangıç Kısmına, -1,3,4,5,7,10,68,69,112 ve 119.maddelerine aykırı olduğunu, yürürlüğünün durdurulmaması halinde ileride giderilmesi olanaksız ya da güç zararların veya durumların doğacağını ileri sürerek, 3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname'nin yürürlüğünün durdurulmasını- talep etmektedirler. Davalı No.1 avukatları ise, 3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname'nin Anayasa'ya aykırı olmadığını, bir aykırılık olsa bile zaruret doktrini ışığında aykırılığın ortadan kalktığını, konu Yasa Gücündeki Kararname'nin yürürlüğünün durdur-ulması istemini haklı kılacak acil bir durum olmadığını, Kararname'den sonra belediye hizmetlerinin düzenli verildiği gerçeği ışığında, yürürlüğün durdurulmasının durdurulmamasına nazaran daha büyük sıkıntı yaratacağını, kamu yararının, bu doğrultuda olmad-ığını savunmaktadırlar. Davalı No.2 olarak gösterilen Başsavcılık, 3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname'nin Anayasa'ya aykırı göründüğünü, ancak davanın esasının dinlenmediğini, yürürlüğün durdurulması isteminin görüşüldüğünü, bu aşamada yürürlüğün durduru-lması kararı için aranan acil durumun ortaya konamadığını, konu Yasa Gücünde Kararname yürürlüğe girdikten sonra, verilen hizmetler ışığında, kamu yararının, yürürlüğün durdurulmasından yana olmadığını ileri sürmüştür.

Bakanlar Kurulu, 4 Temmuz 2012 tari-hli Resmi Gazete'de yayımlanan 3/2012 sayılı, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı ve Lefkoşa Türk Belediyesi Meclis Üyelerinin 90 Gün Süre İle Zorunlu İzne Çıkarılmaları Hakkında Yasa Gücünde Kararname ile, Lefkoşa Türk Belediyesinde görev yapan Belediye Başka-nı ile Belediye Meclis Üyelerini, 90 gün süre ile zorunlu izne çıkardı.

3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname'nin genel gerekçesi, amaç yan başlıklı 3.maddesi ile zorunlu izne çıkaran 4.maddesi aşağıda verildiği gibidir:

"GENEL GEREKÇE
Lefkoşa Türk -Belediyesi'nin uzun süreden beridir Başkanı ve Meclis Üyelerinin gerek idari açıdan gerek mali yapı açısından ve gerekse yürürlükteki mevzuat gereği belediye tarafından verilmesi gereken hizmetlerin yürütülebilmesi amacı ile gerekli ve elzem olan toplantıl-arı yapmaması ve alınması gereken kararları yasal vecibelerini yerine getirerek almaması nedeni ile özelde Lefkoşa kentini genelde ise KKTC'yi ekonomik ve sağlık yönünden ciddi boyutta olumsuz etkilemektedir. Hizmetlerin verilmemesi veya verilememesi neden-iyle tüm Lefkoşa kenti esnafı Sanayi tesisleri, turizm tesisleri ve bilimum sektörler ekonomik anlamda etkilenmekte ve kazanç kaybına uğramaktadırlar. Bahsedilen iş çevrelerinin kazanç kaybı KKTC'nin de büyük ölçüde kazanç kaybına neden olmakta ve bu anlam-da Lefkoşa Türk Belediyesi'nin içinde olduğu durum Lefkoşa belde halkını, çalışanını, esnafını, turizmcisini, sanayicisini ve/veya iş çevrelerini bireysel veya toplumsal olarak devleti ise kamusal anlamda ekonomik olarak olumsuz yönde etkilemektedir. Ekono-mik olumsuzluklar yanında hali hazırda idari anlamda sürdürülebilir bir yapıya haiz olmayan Lefkoşa Türk Belediyesi'nin mevzuat gereği belde halkına vermesi gereken hizmetleri vermemesi nedeniyle yurttaşların ve/veya belde halkının yaşam alanlarında oluşan- sağlıksız ortamın tedbir alınmaması halinde önüne geçilmesi güç salgın hastalıklara da sebebiyet verilebileceği ve böyle bir durumun her an için gündemde olduğu da dikkate alınarak belirtilen olumsuzlukları giderebilmek amacıyla ve kamuya gerekli hizmetle-ri verebilmek için bu Yasa Gücünde Kararname hazırlanmıştır."

"3. KKTC'nin başkenti Lefkoşa'nın yerel yönetimi olan Lefkoşa Türk Belediyesi'nde uzun bir süreden beri Belediye Başkanı ve Belediye Meclis Üyelerinin gerek idari açıdan gerek mali yapısı açıs-ından gerekse yürürlükteki tüm mevzuat gereği verilmesi gereken hizmetlerin yürütülebilmesi amacıyla gerekli ve elzem olan toplantıları yapmaması ve/veya yapamaması ve/veya yasal vecibelerini yerine getirmemesi nedeniyle KKTC açısından son derece öneme ha-iz başkent Lefkoşa'da tüm Lefkoşa kenti halkı, esnafı, sanayi tesisleri, turizm tesisleri, inşaat sektörü ve bilimum sektörler ekonomik ve sağlık yönünden etkilenmiştir. Özellikle belirtilen sektörler kazanç kaybına uğramakta ve bu kazanç kaybı KKTC ekonom-isini olumsuz yönde etkilediği cihetle devletin de ekonomik kayıplara uğramasına neden olmaktadır. Ortaya çıkan durum özelde Lefkoşa belde halkının genelde ise KKTC halkının sağlık durumunu da etkilemekte ve tedbirlerin alınamaması halinde ileride geriye d-önüşü güç olabilecek salgın hastalıklar oluşabilme durumu her an için gündeme gelebilecek durumdadır. Böyle bir durum özelde bireylerin genelde ise devletin maddi ve ekonomik olarak büyük kayıplarına da neden olabilecektir.
Yukarıda belirtilen ve giderek d-e çoğalma eğilimi gösteren sorunların çözümü amacı ile Lefkoşa Türk Belediyesi'nin yürürlükteki tüm mevzuat gereği idari yönden, mali yönden ve hizmetlerin verilmesi yönünde alınması gereken kararların alınarak yürürlüğe konulabilmesi ve özelde Lefkoşa ken-tinin genelde ise KKTC'nin ekonomik ve sağlık yönünden etkilenen ve giderek çoğalan olumsuz durumun ortadan kaldırılmasına olanak sağlayabilmek için bu Kararnamenin yürürlüğe konması amaçlanmıştır."

"4. Bu Kararname ile tadil edilmiş haliyle 51/-1995 sayılı Belediyeler Yasası uyarınca halen Lefkoşa Türk Belediyesi'nde görev yapan Belediye Başkanı ile halen görevdeki Belediye Meclis Üyeleri Kararnamenin yürürlüğe girmesi ile birlikte işbu Kararnamenin genel gerekçesi ve yukarıdaki 3'üncü maddedeki -amacı uyarınca zorunluluk ilkesi gereği zorunlu olarak 90 gün süre ile izne çıkarılırlar."
Yukarıda ifade edildiği gibi, 3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname'nin Anayasa'nın Başlangıç Kısmı, 1,3,4,5,7,10,68,69,112 ve 119.maddelerine aykırılığı i-leri sürülmüştür; bunlar arasında konu ile doğrudan ilişkili görünen Anayasa'nın 112.maddesidir, bu nedenle öncelikle konu Yasa Gücünde Kararname'nin Anayasa'nın 112.maddesine aykırı olduğu savını ele almayı uygun görürüz.

Anayasa'nın 112.maddesi aynen ş-öyledir:
(1)Ekonomik konularda, ivedilik varsa, Bakanlar Kurulu yasa gücünde kararname çıkarabilir. Yasa gücünde kararname, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girer ve aynı gün, gerekçesi ile birlikte Cumhuriyet Meclisine sunulur.
(2)Cumhuriyet Mecl-isine sunulan yasa gücünde kararnameler, İçtüzüğün, yasaların görüşülmesi için koyduğu kurallara göre komitelerde ve Genel Kurulda, diğer bütün konulardan önce, öncelik ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanır.
(3)Meclis bu konudaki kararlarını doksan gün -içinde verir.
(4)Bu maddede öngörülen yasa gücünde kararnameler ile, yeni mali yükümlülükler getirilemez, kişisel ve siyasal hak ve özgürlükler kısıtlanamaz.

Anayasa'nın 112(1) maddesine göre; Bakanlar Kurulu, sadece ekonomik konularda ve ivedilik olmas-ı koşulu ile yasa gücünde kararname çıkarmaya yetkilidir. Bu durumda 3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname'nin Anayasa'nın 112(1) maddesine uygun olması için iki koşulun tatmin edilmesi gerekir: (1) konunun ekonomik olması, (2) ivediliğin varlığı; başka bir- deyişle çabuk davranma zorunluluğunun bulunması.

3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname, ekonomik konularda çıkarılan bir kararname midir? Yukarıda verilen genel gerekçesine ve amaç yan başlıklı 3. maddesine göz atıldığında konuya ekonomik boyut kazandırm-a çabası görülmektedir. Hemen her konuyu bir şekilde çekiştirerek, geniş ve esnek yorumlayarak ekonomi ile ilişkilendirmek, konuya ekonomik boyut kazandırmak mümkündür ancak Anayasa'nın 112(1) maddesi altında çıkarılacak yasa gücünde kararnamenin konusunun- doğrudan ve sıkı sıkıya ekonomi ile bağlantılı olması gerektiği, ekonomi ile dolaylı ve uzak olan ilişkilerin yeterli olmadığı kanısındayız.

Konunun ekonomik olması yanında, kararname çıkarılması için ivedilik de aranmaktadır. Anayasa, 4.maddesinde, yas-ama yetkisinin Cumhuriyet Meclisinde olduğunu, 78.maddesinde de yasa koymanın ve Bakanlar Kurulunu denetlemenin Cumhuriyet Meclisinin görev ve yetkileri arasında olduğunu açıkça ifade etmektedir. Anayasa, 112(1) maddesinde, sadece ekonomik konularda, o da -ivedilik olması halinde, Bakanlar Kuruluna yasa gücünde kararname çıkarma yetkisi tanımıştır. Cumhuriyet Meclisinden daha seri hareket edebilen, daha erken karar alabilen Bakanlar Kuruluna, çabuk davranma zorunluluğunu gerekli kılan ekonomik konularda, yas-a gücünde kararname çıkarma yetkisi verilmesi anlaşılabilir bir düzenlemedir. Hem yasa koyma, hem de Bakanlar Kurulunu denetleme görev ve yetkisi, Cumhuriyet Meclisinde olduğundan Anayasa, 112.maddesinde, yasa gücünde kararnamenin yürürlüğe girdiği gün ger-ekçesi ile birlikte Cumhuriyet Meclisine sunulmasını, diğer bütün konulardan önce, öncelik ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanmasını, Meclisin 90 gün içinde karar vermesini buyurmuştur. Bu düzenlemede öngörülenlerin yerine getirilmediği görülmektedir.

-İfade edilenlerden görülebileceği gibi Bakanlar Kurulu ancak ivedilik varsa yasa gücünde kararname çıkarabilir. Lefkoşa Türk Belediyesinde kriz 24 veya 48 saatte doğmamıştır; kriz, yaşamımıza gireceğini, aylarca önce yüksek sesle, ilgili herkese duyurmuştu-r. Belediye Başkanı ile Belediye Meclis Üyeleri çoğunluğunun ters düştükleri ve yakınlaşamadıkları, uzlaşamadıkları, Belediye Meclisi toplantılarında sıkıntılar yaşandığı, Meclis toplantılarının yapılamadığı, çalışanların maaşlarının ödenmesinde hafife alı-namayacak gecikmeler yaşandığı, Belediyenin çalışanların maaşlarını, hükümet desteksiz ödeyemez duruma düştüğü, çalışanların gergin oldukları, Belediye Emekçileri Sendikasının grev silahını kullandığı, çöplerin toplanması, ilaçlama gibi belediye hizmetleri-nin verilemediği veya aksadığı bilinen, yaşanan gerçeklerdir. Gerek 3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname'nin genel gerekçesine, gerekse konu Kararname'nin amaç yan başlıklı 3.maddesine bakıldığında "uzun süreden beri" ifadesi görülecektir. Uzun süreden ber-i kendisini gösteren, geliyorum diye haykıran krizi, krize çözüm öngören yasal düzenlemeleri yapabilmek için Cumhuriyet Meclisine taşımayıp, Cumhuriyet Meclisinin gündeminde tutmayıp, aylar sonra "ivedilik var" diyerek yasa gücünde kararname ile geçici bir- süre rafa kaldırmak Anayasa'nın 112.maddesi altında geçerli kabul edilemez, konu madde altında aranan ivedilik koşulu karşılanmış olamaz.

3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname'nin ekonomik bir konuda olduğu ve ivediliğin varlığı bir an için kabul edilse- bile, Anayasa'nın 112(4) maddesinde, diğerleri yanında, yasaklanan bir alan vardır; Anayasa, 112(4) maddesinde, siyasal hak ve özgürlüklerin kararname ile kısıtlanmasını yasaklamaktadır. Seçme ve seçilme siyasal haktır; birer siyasal mevki olan belediye b-aşkanlığına, belediye meclis üyeliğine seçimle gelenin seçildiği mevkide görev yapması da siyasal hakkın uzantısıdır.

3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname'nin 4.maddesi ile Lefkoşa Türk Belediyesinde görev yapan Belediye Başkanı ve Belediye Meclis Üyeler-i 90 gün süre ile zorunlu izne çıkarıldılar; konu Kararname'nin 5.maddesi ile de Belediye Başkanı'nın görevlerini yerine getirmek ve yetkilerini kullanmak üzere Lefkoşa Kaymakamı, Belediye Meclis Üyelerinin görevlerini yerine getirmek ve yetkilerini kullan-mak üzere 7 kişiden oluşan bir komite 90 gün süre ile yetkilendirildi.

Yasa gücünde kararname ile seçilmiş belediye başkanının ve belediye meclis üyesinin 90 gün süre ile zorunlu izne çıkarılması ve bu süre zarfında tüm görevlerini yerine getirmek ve yet-kilerini kullanmak üzere başkalarının yetkili kılınması, seçilmiş belediye başkanının ve belediye meclis üyesinin siyasal hak ve özgürlüğünün kararname ile kısıtlanmasıdır; bu da Anayasa'nın 112(4) maddesine açıkça aykırıdır.

Yukarıda ifade edilenlerin t-ümü ışığında, 3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname'nin Anayasa'nın 112.maddesine aykırı olduğu açıkça görülmektedir.

Davalı No.1 avukatları, Anayasa'ya aykırılık bulunsa dahi, zaruret hukukunun veya zaruret doktrininin aykırılığı ortadan kaldırdığını sav-undular. Davalı No.1 avukatlarının bu görüşü ile hemfikir değiliz. Anayasa'ya aykırı olduğu görülen bir düzenlemenin zaruret/zorunluluk ilkesi ışığında geçerliliğini koruması, eğer kabul görecekse, oldukça istisnai durumlarda kabul görebilir; Anayasa Mahke-mesinin görevi, denetlemekle görevli olduğu düzenlemelerde Anayasa'ya uygunluğu sağlamak, Anayasa'ya aykırı olanları iptal ederek hukuk aleminden silmektir. Anayasa'ya aykırı olan bir düzenlemeyi zaruret/zorunluluk ilkesi ışığında geçerli kabul etmekten ka-çınılmalıdır. Fevkalade istisnai ve kaçınılmaz olarak zorlayıcı şartların varlığı ve başvurulabilecek başka bir çare olmaması, zorunluluk ilkesinin kabulu için olmazsa olmazdır. Önümüzdeki olayda, iptali ve yürürlüğünün durdurulması istenen yasa gücündeki -kararnamenin, Lefkoşa Türk Belediyesindeki krizin çözülmesi amacıyla, zaruret/zorunluluk nedeniyle, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarıldığı, başka bir çarenin bulunmadığı ileri sürülmüştür. Yukarıda ifade edildiği gibi, kriz 24 veya 48 saatte doğmamış, ayla-r öncesinden gelmekte olduğunu Lefkoşa Belediye Başkanına, Belediye Meclis Üyelerine, hükümete, muhalefetteki siyasal partilere duyurmuştur. Belediye Yasası'nda veya başka bir yasada eksik düzenlemeler varsa ve kriz bu eksiklikler nedeni ile doğmuş veya ö-nlenememiş ise, yasa koyma, değiştirme yetkisine sahip Cumhuriyet Meclisi yasal düzenlemeler ile çare bulmalıdır. Huzurumuzda ifade edilenlerden, yerel yönetimlerin denetimi ile ilgili bir yasa tasarısının Cumhuriyet Meclisinin gündeminde tutulmadığı, Gen-el Kurulda görüşülmesinin sağlanmadığı anlaşılmaktadır. Yasa gücünde kararname çıkarma dışında krizin çözümü için başka bir çare olmadığı görüşüne katılmıyoruz; yukarıda ifade edildiği gibi, çare yasa koymaya yetkili Cumhuriyet Meclisinde aranabilirdi. Cum-huriyet Meclisinde çare, yasa gücünde kararname çıkarmaktan daha uzun bir sürede bulunabilir, ancak çarenin birkaç ay gecikmesi Anayasa'nın açıkça ihlal edilmesine rahatlıkla tercih edilmelidir; kamu iyiliği, çarenin birkaç ay gecikmesini, Anayasa'nın ihla-l edilmesinden daha baskın kılmaktadır. Çare, hukukun içinde aranmalı, Anayasa'ya aykırı düzenlemelerden mutlak surette kaçınılmalıdır; kamu yararı gereği bu zorunludur. Kaldı ki, çarenin Cumhuriyet Meclisinde arandığı süreçte, Bakanlar Kurulu, elzem beled-iye hizmetlerinin verilmesine, krizin olumsuz etkilerinin aşağıya çekilmesine katkı koyabilir.

Anayasa'nın 112.maddesine aykırılığı açıkça görülen 3/2012 sayılı Yasa Gücünde Kararname'nin zaruret/zorunluluk ilkesi ışığında aykırılığının ortadan kalktığı -ve Kararname'nin geçerli kabul edilmesi gerektiği savını reddederiz.

Yürürlüğü durdurma kararı verilmeli midir?
Anayasa'nın 147.maddesi altında, Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesi ile bir normun iptali için Anayasa Mahkemesinde açılan bir davada iptali -istenen normun yürürlüğünün durdurulmasına ilişkin normatif bir düzenleme yoktur; Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 147.maddesinde belirtilen Anayasa'ya uygunluk denetimine tabi normların yürürlüğünün durdurulması yetkisine içtihatla sahip olmuştur. (Birleşti-rilmiş Anayasa Mahkemesi 12,13,14/2012 -D.1/2012)

Yürürlüğü durdurma, doğası gereği, ancak giderilemez zararların ya da giderilemez durumların ortaya çıkması kuvvetle muhtemel acil durumlarda başvurulabilecek bir tedbirdir, bu nedenle, yürürlüğü durdurma -kararı verilmeden esas hakkında kararı beklemek kamu yararı açısından çok büyük zarara neden olmayacaksa, geçici tedbir kararına gerek yoktur. İvedilik koşulundan söz edebilmek için iptali istenen düzenlemenin uygulamasının durdurulması için iptal kararını- beklemeye tahammül bulunmamalıdır; anayasaya aykırılık olasılığı karşısında derhal harekete geçmek kaçınılmaz olmalıdır.

Yürürlüğü durdurma kararı verip vermemek mahkemenin takdirindedir ve mahkeme kamu yararını da dikkate alarak bu takdir yetkisini a-dli olarak kullanmaktadır. Yürürlüğün durdurulması kararı için, yürürlüğün durdurulmasındaki kamu yararı, durdurulmamasına oranla daha baskın olmalıdır. İptali istenen bir normun yürürlüğünün durdurulmasına karar verilebilmesi için, yukarıda ifade edilenle-rden de görülebileceği gibi bazı koşulların varlığı aranmaktadır; ivedilik yanında, yürürlüğün dudurulmaması ve normun uygulanması halinde giderilmesi olanaksız ya da güç zarar veya durum doğmasının kuvvetle muhtemel olması, yine iptali ve yürürlüğünün dur-durulması istenen normun anayasaya aykırı bulunmasının kuvvetle muhtemel olması aranan koşullardır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi kararlarında genellikle normun uygulanması halinde giderilmesi olanaksız ya da güç zarar veya durum doğmasının kuvvet-le muhtemel olmasını tek başına normun yürürlüğünün durdurulması kararı için yeterli kabul etmekte, bazı kararlarında ise bu koşul ile birlikte normun anayasaya aykırı bulunmasının kuvvetle muhtemel olması koşulunu da aramaktadır. Yürürlüğü durdurma kararı- için bu iki koşulun birlikte aranmasının daha uygun olacağı görüşündeyiz. İptali ve yürürlüğünün durdurulması istenen normun anayasaya aykırı bulunmasının muhtemel olması değil kuvvetle muhtemel olması gereği, bunun nerede ise açık aykırılığa yakın bir ay-kırılık olması aranmalıdır.

Bir normun, anayasaya aykırı bulunmasının kuvvetle muhtemel olmasının ötesinde, derin bir inceleme gerekmeden, ilk bakışta anayasaya aykırı olduğunun çarpıcı bir şekilde, açıkça görüldüğü durumlarda, başka koşul aranmaksızın d-erhal yürürlüğünün durdurulmasına karar verilebilmelidir. Anayasaya aykırılığı açıkça görülebilen bir normun yürürlüğünün durdurulması kamu yararı gereklerine uygundur.



Yukarıda belirtilenlerin tümü ışığında:
Anayasa'nın 112.maddesine aykırılığı açıkça- görülen 3/2012 sayılı Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı ve Lefkoşa Türk Belediyesi Meclis Üyelerinin 90 Gün Süre İle Zorunlu İzne Çıkarılmaları Hakkında Yasa Gücünde Kararname'nin yürürlüğünün davalar sonuçlanıncaya dek durdurulmasına;
İşbu yürürlüğü durdur-ma kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasına,
oy birliği ile karar verilir.



(Nevvar Nolan) (Şafak Öneri)
Başkan Yargıç



(Narin F.Şefik) (Hüseyin Besimoğlu)(Ahmet Kalkan)
Yargıç Yargıç Yarg-ıç



6 Ağustos 2012





2











Full & Egal Universal Law Academy