Anayasa Mahkemesi Numara 19/1985 Dava No 2/1986 Karar Tarihi 18.02.1986
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 19/1985 Dava No 2/1986 Karar Tarihi 18.02.1986
Numara: 19/1985
Dava No: 2/1986
Taraflar: Kazım A. raşit Co. Ltd. ile Ekonomi ve Maliye Bak.
Konu: 54/83 sayılı Yasa ile değiştirilmiş şekli ile 26/78 sayılı Fiyat İstikrar Fonu Yasasının 7. maddesinin (3) fıkrasından sonra gelen şart bendinin Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 18.02.1986

-D.2/86 Anayasa Mahkemesi 19/85
Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu, N.Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.
Anayasanın 148(1) maddesi hakkında.
-YİM 46/84 sayılı Başvuruda (Müstedi: Kâzım Ahmet Raşit Co. Ltd. ile Müstedaaleyh: Ekonomi ve Maliye Bakanlığı Gelir ve Vergi Dairesi vas. KKTC arasında) sunulan konu.

Müstedi namına: Ali Dana tarafından Osman Ertekün.
Müstedaaleyh namına: Yaşar Boran.


----------------

K A R A R

KONU:
54/83 sayılı Yasa ile değiştirilmiş şekli ile 26/78 sayılı Fiyat İstikrar Fonu Yasasının 7. maddesinin (3) fıkrasından sonra gelen şart bendinin Anayasanın 1, 5, 7, 8, 10, 11, 46, 75 ve 122.maddelerine; ve
11.1.1984 tarihl-i ve 24 sayılı Fiyat İstikrar Fonu (İthal Malı Alkollü İçki, İthal Malı Şarap ve Bira) (Fona Yatırılacak Miktarlar) Emirnamesinin 2. maddesinin (2). fıkrasının Anayasanın 1, 5, 7, 8, 10, 11, 46, 75 ve 122. maddelerine -
aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Müs-tedaaleyhin memurları, 26.12.1983 tarihinde, Müstedinin ambarlarında bulunan içki stoku ile ilgili bir sayım yaptı. Bu sayımdan sonra 11.1.1984 sayılı Emirname yayınlandı ve bu Emirname uyarınca daha önce 26.12.1983 tarihinde yapılan stok sayımı neticesin-de stokta tutulduğu belirlenen ithal malı alkollü içkiler için galon başına TL 890 ödenmesi öngörüldü. Daha sonra müstedaaleyh tarafından müstediye 15.2.1984 tarihli bir yazı gönderilerek istikrar fonuna TL 1916695 ödenmesi istendi. Yapılan itiraz üzerin-e müstedaaleyh müstediye 12.3.1984 tarihli ikinci bir yazı gönderdi ve hesaplamada bir yanlışlık olduğunu ve ödenmesi gereken miktarın TL 313716 olduğunu bildirdi. Talep edilen miktar ödenmeyince de Müstediye gönderilen 18.4.1984 tarihli bir yazı ile geci-kme zammı ile birlikte kendisinden TL 345088 istendi. Akabinde müstedi Yüksek İdare Mahkemesi nezdinde bir başvuru dosyalayarak müstedaaleyhin bu husustaki kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna karar verilmesini istedi.

Başvuru duruşma için Yüksek İdar-e Mahkemesi huzuruna gittiğinde müstedi İstikrar Fonu Yasasının 7. maddesinin (3). fıkrasından sonra gelen şart bendinin Anayasanın 1, 5, 7, 8, 10, 11, 46, 75 ve 122. maddelerine ve 11.1.1984 tarihli ve 24 sayılı Emirnamenin de 2. maddesinin (2). fıkrasını-n Anayasanın 1, 5, 7, 8, 10, 11, 46, 75 ve 122. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürdü. Yüksek İdare Mahkemesi de Anaysaya aykırı olduğu ileri sürülen Yasa ve Emirname maddelerinin taraflar arasındaki ihtilâfı karara bağlamakta etkisi olabileceği kanaatı-na vardı ve konuyu karara bağlanmak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu ve Anayasa Mahkemesinin kararına dek başvurunun duruşmasını durdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Müstedinin iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Yasanın 7. maddesin-in (3). fıkrasından sonraki şart bendi geriye yürüyen mali yükümlülük getirmektedir. İthali yapılmış ve stokta bulunan mallar için fona, ithalden sonra, para yatırılmasının öngörülmesi geriye yürüyen bir mali yükümlülüktür. Bir tüccar ambarına yerleştird-iği mallar için mükellefiyet altına girmiş olabilir. Bu kural Anayasanın 75. maddesine aykırıdır.

Bu kural ithalden sonra sayıma dayanan bir mali yükümlülük getirmektedir. Tüm ithalâtçı ve satıcıların stoklarının sayılması ise olanaksızdır. Bu şekilde- eşitsizliğe ve keyfi uygulamaya olanak tanınmış olur. Bu da Anayasanın 8. maddesine aykırıdır.

İthalâtçı, bir mal gümrükten çıktıktan sonra o günkü maliyete göre fiyatını tespit edip satma hakkını kazanır ve bu müktesep bir haktır. Yasa kuralı bu hakk-ı zedelemektedir ve bu nedenle Anayasanın genel maddeleri olan 1, 7, 10 ve 11. maddelerine aykırıdır.

Yapılan havalede sözü edilen yasa kuralının Anayasanın 46 ve 122.maddelerine de aykırı olup olmadığı sorulmuş ise de havalenin duruşmasında müstedi Ana-yasanın bu maddelerine aykırılık iddiasında bulunmamıştır.

Yasanın yukarıda sözü edilen kuralı için söylenenler 24 sayılı ve 11.1.1984 tarihli Emirnamenin 2. maddesinin (2). fıkrası için de geçerlidir. Emirnamede sayım esas alınmıştır. Sayım ise Emi-rnameden 18 gün önce yapılmıştı. Bu nedenle geriye yürüyen bir yükümlülük öngörülmektedir. Emirname Anayasanın 1, 7, 8, 10, 11 ve 75. maddelerine aykırıdır.

Emirname ile istenen haddizatında bir nevi gümrük resmidir. Bu şekilde Yasanın amacı dışına -çıkılmıştır. Bu nedenle Emirname Anayasanın 5 ve 122. maddelerine de aykırıdır.

Yapılan havalede Emirnamenin sözü edilen fıkrasının Anayasanın 46.maddesine de aykırı olup olmadığı sorulmuş ise de havalenin duruşmasında bu maddeye bir aykırılık iddiası i-leri sürülmemiştir.


Bu Emirname ile AM. 26/81'de konu edilen kararname arasında özellikle geriye dönüklük açısından fark vardır. AM. 26/81'de konu olan kararname sayımdan ancak bir gün sonra, halbuki bu havalede konu olan emirname sayımdan 18 gün sonr-a yapıldı.

Müstedaaleyhin iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Konu Yasa kuralının Anayasaya aykırı olup olmadığı AM. 26/81'de karara bağlandı. Bu kuralın Anayasaya aykırılığı yoktur.

Emirnamenin de Anayasaya aykırılığı söz konusu değildir. AM. 26/8-1'de bu husus da karara bağlandı.

Emirnamenin Anayasanın 122. maddesine de ykırılığı yoktur. Emirname Yasanın 6 ve 7. maddeleri altında yapıldı. Bu maddeler Bakanlar Kuruluna yetki veriyor. Yetki yönünden aykırılık yoktur; amaç yönünden de aykırılık -yoktur.

Bu gibi vergi anacak sayımdan sonra yapılacak bir emirname ile istenebilir. Mevcut ekonomik sistemimiz de bunu gerektirir. Geriye dönüklük söz konusu olamaz ve Anayasaya aykırılık yoktur. AM. 26/81'de Kararname sayımdan bir gün sonra yapıldı v-e Anayasaya aykırı bulunmadı. Geriye dönüklük söz konusu ise bu bir gün için de 18 gün için de aynıdır.

III. İLGİLİ YASA VE EMİRNAME METİNLERİ:
26/78 sayılı Fiyat İstikrar Fonu Yasası:
"7. 6. madde gereğince saptanan miktar:
..........
..........
.....-.....
Fona yatırılır.
Ancak, Bakanlar Kurulu Resmi Gazete'de yayınlayacağı bi-r- emirname ile 6. madde uyarınca alacağı önlemlerle birlikte önceden ithali yapılmış ve stokta tutulan mallar için Fon'a yatırılacak miktarları saptayabilir. Bu miktarlar, Fiyat İstikrar Fonuna konu olan ve yatırılması öngörülece-k miktara esas teşkil eden veya edecek malın karar tarihindeki birim satış fiyatının %100'ünü aşamaz. Fon'a yapılacak ödemelerin miktar ve şekl-i- bu oran dahilinde emirnamede düzenlenir."


1984 Fiyat İstikrar Fonu (İthal Malı Alkollü İçki, İthal Malı Şarap ve Bira) (Fona Yatırılacak Miktarlar) Emirnamesi:
"2. (1)...............
- (2)Bu Emirnameye Ek Cetvel II'nin birinci sütununda gösterilen ve önceden ithali yapılmış mallarla ilgili olarak 26 Aralık 1983 tarihinde yapılan stok sayımı neticesinde stokta tutulduğu belirlenen ve üçüncü sütunda gösterilen miktarlar ikin-ci sütunda gösterilen kişiler tarafından Fiyat İstikrar Fonuna yatırılır.
-

CETVEL II

Birinci Sütun Malİkinci Sütun
Ödeyecek kişi Üçüncü Sütun Ödenecek Miktarlar
1. İthal malı alkollü içkilerİthalâtçısı ve/veya SatıcısıGalon Başına 890.-TL"

IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:
"Madde 1.
-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir Cumhuriyettir.-

Madde 5.
Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından Anayasa ve yasalara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.

Madde 7.
(1)Yasalar Anayasaya aykırı olamaz.--(2)Anayasa kuralları, yasama, yürütme ve yargı organlarını, Devlet yönetimi makamlarını ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.--





Madde 8.
(1)Herkes, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, Anayasa ve yasa önünde eşittir. Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.--(2)Devlet organları ve yönetim makamları, bütün işlemlerinde yasa önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek ve ayrıcalık yapmamak zorundadırlar.--(3)Ekonomik bakımdan güçsüz olanların Anayasa ve yasalar ile elde ettikleri veya edecekleri kazanımlar, bu madde ileri sürülerek ortadan kaldırılamaz.--
Madde 10.
(1)Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahiptir.(2)Devlet, kişinin temel hak ve özgürlüklerini, kişi huzuru, sosyal adalet ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayacak biçimde sınırlayan- siyasal, ekonomik ve sosyal bütün engelleri kaldırır; insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlar.--(3)Devletin yasama, yürütme ve yargı organları, kendi yetki sınırları içinde, bu Kısım kurallarının tam olarak uygulanmasını sağlamakla yükümlüdürler.--
Madde 11.
-Temel hak ve özgürlükler, özüne dokunmadan, kamu yararı, kamu düzeni, genel ahlâk, sosyal adalet, ulusal güvenlik, genel sağlık ve kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak gibi nedenlerle ancak yasalarla kısıtlanabilir.-

Madde 46.
-(1)Herkes, sözleşme hukukunun genel ilkelerince konan koşullara, kısıntılara, sınırlandırmalara ve yürürlükteki yasalara uymak kaydıyla, serbestçe sözleşme yapma hakkına sahiptir. Ekonomik bakımdan güçlü kişilerin diğer kişileri istismarı yasa ile önleni-r.(2)Sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükler kamu yararı, kamu düzeni, sosyal adalet ve ulusal güvenlik gibi nedenlerle yasa ile düzenlenebilir ve kısıtlanabilir.(3)Devlet yasa ile, belirli yörelerdeki sosyal ve ekonomik gereksinmeleri ve özellikle-ri dikkate alarak, konut kiraları konusunda gerekli önlemleri alabilir, kısıtlama ve düzenlemeler yapabilir.-

Madde 75.
-(1)Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.(2)Vergi, resim ve harçlar ve benzeri mali yükümler ancak yasa ile konulur.(3)Yasanın belli ettiği yukarı ve aşağı hadler içinde kalmak, ölçü ve ilkelere uy-gun olmak koşuluyla, vergi, resim ve harçların bağışıklık ve istisnalarıyla oran ve hadlerine ilişkin kurallarda değişiklik yapmaya Bakanlar Kurulu yetkili kılına bilir. (4)Geriye yürüyen mali yükümlülükler konulamaz.
-
Madde 122.
Anayasa ve yasa açıkça yetki vermedikçe Devletin, hiçbir organı, tüzük yapamaz ve yürürlüğe koyamaz. Yönetmelikler de ancak tüzüklere uygun olarak yapılır ve yürülüğe konur.


V. İNCELEME:
Konu, ileri sürülen iddia ve görüşler ve -ilgili Yasa ve Anayasa metinleri ışığında incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.

Bu havalede tezekkür edilmesi gereken ilk husus Yasanın 7. maddesinin (3). fıkrasından sonra gelen şart bendinin geriye yürüyen bir mali yükümlülük getirip getirmediğidir. - Bu şart bendinde Bakanlar Kurulunun önceden ithali yapılmış olan ve stokta tutulan mallar için fiyat istikrar fonuna yatırılacak miktarları saptayabileceği öngörülmektedir. Görüleceği gibi saptanması öngörülen miktarlar stokta bulunan yani elden çıkmamış- mallar içindir. Bu böyle olduğuna göre de şart bendinin içerdiği kural geriye dönük bir mali yükümlülük getirmiş sayılmaz. Bu Mahkeme bu hususta AM. 26/81'de s. 11'de şöyle demiştir:
"Müstedi Yasanın 7. maddesinin şart bendine istinaden stokta bul-unan çaya 20 sayılı Kararname ile okka başına konan TL 200.-nın geriye dönük bir mali yükümlülük olduğunu ve bu nedenle Anayasanın 61. maddesinin (4). fıkrasına ters düştüğünü ileri sürdü. Stokta bulunan çaya Gümrük Yasası altında yeniden bir vergi konsa -geriye dönüklük söz konusu olabilirdi ancak stoktaki mala getirilen fiyat artışı böyle bir gümrük vergisi değildir. Tüccar konu malı elden çıkarmadığına göre de geriye dönük bir mali yükümlülük söz konusu değildir ve bu açıdan 61. maddenin (4). fıkrasına -bir aykırılık mevcut olduğu söylenemez."

Yukarıdaki iktibasta serdedilen görüşü şimdi de benimsemekte ve konu bendin içerdiği kuralın Anayasanın 5. maddesinin (4). fıkrasına aykırı olmadığı kanısındayız.

Tüm ithalâtçı ve satıcıların stoklarının sayıl-masının olanaksız olduğu için kuralın eşitsizliğe ve keyfi uygulamaya olanak tanıdığı ve bu nedenle Anayasanın 8.maddesine ters düştüğü ileri sürülmüştür. Kuralın tüm ithalâtçı ve satıcılara uygulanmasının olanaksız olduğu önümüzde sadece bir iddia olarak- durmaktadır. Bu bir yana bir yasa kuralının Anayasanın öngördüğü eşitlik ilkesine ters düşebilmesi için bu kuralın kişiler, aileler, zümre veya sınıflar arasında bir ayırım yapması gerekir. Konu bendin içerdiği kural ise böyle bir ayırım yapmayıp tüm it-halâtçı ve satıcılara şamil bulunmaktadır. Bu nedenle kuralın Anayasanın 8.maddesine aykırılığı yoktur.

Konu kuralın ithalâtçıların müktesep hakkını da zedelediği iddia edilmiştir. Muktesep hakkın ne olduğu geçmiş meselelerde izah edilmiştir. Gör: AM.- 18/80 ve AM. 12/82. Konu kuralın, Anayasanın 1.maddesinin koruduğu anlamda bir müktesep hakkı zedelediği gözükmemektedir. Bu nedenle söz konusu kuralın Anayasanın 1.maddesine aykırılığı yoktur.

Anayasanın 7, 10 ve 11.maddelerinin konu ile ilgisi yoktu-r ve bu nedenle bu maddelere aykırılık söz konusu değildir.

Yapılan havalede konu bendin içerdiği kuralın Anayasanın 75.maddesine aykırı olup olmadığı sorulmuş ise de havalenin duruşmasında bu maddenin sadece (4).fıkrasına aykırılık iddiası ileri sürülmü-ş diğer fıkralara herhangi bir aykırılık iddiası yapılmamıştır. Bu nedenle kuralın 75. maddesinin diğer fıkralara aykırılığı olmadığına karar verilmesi gerekir. Aynı şekilde kuralın Anayasanın 46 ve 122. maddelerine aykırı olup olmadığı sorulmuş ise de h-avalenin duruşmasında bu maddelere de aykırılık iddiası ileri sürülmemiş ve bunlara da aykırılık mevcut olmadığına karar verilmesi gerekir.

Yasa kuralı için ileri sürülen aynı nedenlerle 24 sayılı ve 11.1.1984 tarihli Emirnamenin 2. maddesinin (2). fık-rasının da Anayasanın 1, 7, 8, 10, 11 ve 75.maddelerine aykırı olduğu iddia edilmiştir. Yasa kuralı sözü edilen Anayasa maddelerine aykırı bulunmadığına göre Emirnamenin de bulunmaması gerekir.

Emirnamenin Anayasanın 75.maddesinin (4).fıkrasına diğer bi-r yönden de aykırı olduğu öne sürülmüştür. Yapılan iddiaya göre Emirname, sayımı esas aldığı ve sayım da 18 gün daha önce yapıldığı cihetle, geriye yürüyen bir yükümlülük öngörmektedir. Emirname yayınlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girdiğine ve sadec-e o tarihe kadar elden çıkarılmayan mallara uygulanacağına göre geriye dönük mali yükümlülük getirmemektedir. Bu nedenle Anayasanın 75(4) maddesine aykırı olduğu söylenemez.

Emirnamenin Yasanın amacına ters yapıldığı ve bu nedenle Anayasanın 5 ve 122.ma-ddelerine aykırı olduğu da iddia edilmiştir. Anayasanın 5.maddesinin konu ile ilgisi yoktur. Anayasanın 122.maddesi ise Anayasa ve yasa açıkça yetki vermedikçe Devletin hiçbir organının tüzük yapamayacağını, yönetmeliklerin de ancak tüzüklere uygun olara-k yapılabileceğini öngörmektedir. Bu madde emirnamelerden bahsetmediği bir yana Yasada fiyat istikrar fonuna yatırılacak miktarları saptayacak emirname yapılmasına yetki verilmiştir. Ancak konu Emirnamenin Yasanın amacına ters düştüğü iddia edilmektedir.- Kanımızca emirnamenin Yasanın kapsamında ve amacına uygun olarak yapılıp yapılmadığı diğer bir deyimle ultra vires olup olmadığı hususunun Yüksek İdare Mahkemesi tarafından tezekkür edilip karara bağlanması doğru ve uygundur ve bizim bu hususta karar ver-memiz gerekmemektedir. - Gör: AM. 18/78.

Yapılan havalede Emirnamenin Anayasanın 46.maddesine de aykırı olup olmadığı sorulmuş ise de havalenin duruşmasında bu maddeye aykırılık iddiasında bulunulmamıştır. Bu nedenle Emirnamenin bu maddeye aykırı olmadı-ğına karar verilmesi gerekir.

SONUÇ:
54/83 sayılı Yasa ile değiştirilmiş şekli ile 26/78 sayılı Fiyat İstikrar Fonu Yasasının 7. maddesinin (3). fıkrasından sonra gelen şart bendinin Anayasanın 1, 5, 7, 8, 10, 11, 46, 75 ve 122. maddelerine; ve
11.1.1984- tarihli ve 24 sayılı Fiyat İstikrar Fonu (İthal Malı Alkollü İçki, İthal Malı Şarap ve Bira) (Fona Yatırılacak Miktarlar) Emirnamesinin 2. maddesinin (2). fıkrasının Anayasanın 1, 5, 7, 8, 10, 11, 46, 75 veya 122. maddelerine-
aykırı olmadığına, oybirl-iği ile, karar verilir.




(Şakir Sıdkı İlkay)(Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç



(N. Ergin Salâhi)(Niyazi F. Korkut)(Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç


-1


9



-


Full & Egal Universal Law Academy