Anayasa Mahkemesi Numara 19/1983 Dava No 11/1983 Karar Tarihi 29.11.1983
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 19/1983 Dava No 11/1983 Karar Tarihi 29.11.1983
Numara: 19/1983
Dava No: 11/1983
Taraflar: Başsavcılık ile P.E.821 Hüseyin Oğuz Tuzlalıoğlu
Konu: 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 6, 16 ve 24. maddelerinin ve 1973 Uyuşturucu Maddeler (Tadil) Nizamnamesi ile tadil edilmiş şekli ile 1973 Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3, 4(1), 5 ve 25. nizamlarının Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 29.11.1983

-D. 11/83 Anayasa Mahkemesi 19/83
Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.
Anayasanın 114. maddesi hakkın-da.
Gazi Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 1031/83 sayılı ceza davasında (İddia Makamı: KTFD Başsavcısı ile sanık: P.E.821 Hüseyin Oğuz Tuzlalıoğlu, Büyükkonuk, arasında) 10.10.1983 tarihinde sunulan konu.

İddia Makamı namına: Akın Said.
Sanık namına:- Ali Fevzi Yeşilada.

----------
K A R A R
KONU:
4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 6, 16 ve 24. maddelerinin ve 1973 Uyuşturucu Maddeler (Tadil) Nizamnamesi ile tadil edilmiş şekli ile 1973 Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3, 4(1), 5 ve 25. niza-mlarının Anayasanın 28. maddesine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Sanık, Gazi Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda, (1) 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 3, 4(1)(a)(2)(3) maddeleri ve aynı Yasanın 6 ve 16. maddeleri altında yapılan 1973 Uyuşturucu- Maddeler (Tadil) Nizamnamesi ile tadil edilmiş şekli ile 1973 Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3, 5 ve 25. nizamlarına aykırı olarak, 2.10.1982 tarihinde, Yeni Tuzla'da, yetkilendirilmiş olmadan veya ruhsatı olmaksızın kenevir (cannabis) bitkisi parçacı-kları ve bu bitkinin reçinesinden oluşan 51.62 gram ağırlığındaki uyuşturucu maddeyi tasarrufunda bulundurmakla ve (2) 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 7 ve 24(2) maddelerine ve tadil edilmiş şekli ile 1973 Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 4(1) -nizamına aykırı olarak, aynı tarih ve mahalde, 51.62 gram ağırlığındaki cannabis'i Süleyman Mehmet Hızlıoğlu'na satarak ticaretini yapmakla itham edildi.

Mesele duurşma için Ağır Ceza Mahkemesi huzuruna geldiğinde sanığın avukatı 4/72 sayılı Yasanın 6, 1-6 ve 24. maddeleri ile 1973 Nizamnamesinin 3, 4(1), 5 ve 25. nizamlarının Anayasanın 28. maddesine aykırı olduğunu ileri sürdü ve Mahkeme de sözü edilen Yasa maddeleri ile nizamların sanık aleyhindeki davaların karara bağlanmasında etkisi olabileceği kanaa-tına vardı ve konuyu karara bağlanmak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu ve Anayasa Mahkemesinin kararına dek meselenin duruşmasını durdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Sanığın iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Anayasanın 28. maddes-inin (1) ve (3). fıkraları kanunsuz suç ve ceza olamadığı ilkesini içermektedir. Bu maddede kullanılan "yasa" sözcüğü nizamları içermez sadece yasaları anlatır. 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasında uyuşturucu maddelerin tasarruf veya ticareti suç ol-arak ihdas edilmedi, bu suçlar Yasanın 6 ve 16. maddeleri altında yapılan Nizamname ile ihdas edildi. Yasada sınırları tesbit edilmediğinden suçların ihdası Nizamnameye bırakıldı. Bu nedenlerle Yasanın 6 ve 16. maddeleri ile Nizamnamenin 3, 4(1), 5 ve 25-. nizamları Anayasanın 28. maddesinin (1) ve (3). fıkralarına aykırıdır.

Tasarrufu suç sayan ve benzeri bir yasa altında yapılan bir nizamın 1960 Anayasasına aykırı olmadığı Güney Kıbrıs'ta karara bağlanmıştır. (Anastassiou v. The Repub-lic, 1972, 2 C.L.R., p.121). Ancak bizi bağlamayan bu karar hatalıdır ve yanlış prensiplere dayandırılmıştır.

Yasanın 24. maddesi "kanunsuz ceza olmaz" ilkesine aykırıdır, çünkü cezaların suçun vehametine göre kanun koyucu tarafından konması gerekir. H-albuki bu meselede kanun koyucu her suç için, suçun vehametine göre, ayrı ceza koymadı. Böylelikle, kuvvetler ayrılığı prensibine de aykırı olarak, yargı merciine çok geniş bir takdir yetkisi tanındı. Yargının takdir yetkisinin bir sınırı olması gerekird-i.

İddia Makamının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Bu meselede konu suçlar nizamname ile değil de yasa ile ihdas edildi. Çerçeveyi yasa çizmiştir. Teferruat ile ilgili düzenlemeler de nizamnameye bırakılmıştır. Yasanın 6 ve 16. maddeleri tefsir -edilirken 3, 4, 5 ve 24. maddelerin kuralları da göz önünde bulundurulmalıdır. Fasıl 1 Tefsir Yasasının 30. maddesi uyarınca nizamnamenin düzenlediği hususlar yasa altında düzenlenmiş sayılır.

Nizamnamenin herhangi bir maddesi ihdas edilen suçların ceza-sını tesbit etmemektedir. Ceza tesbiti yasa ile yapılmıştır.

Ne Yasanın sözü edilen maddelerinin ne de Nizamnamenin sözü edilen nizamlarının Anayasaya aykırılığı mevcuttur.

III. İLGİLİ YASA METİNLERİ:
4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 6, 16 ve- 24. maddeleri aynen şöyledir:
"6. Kıbrıs Türk Yönetimi Yürütme Kurulu, bu Kuralın Kısım I hükümleri kapsamına giren uyuşturucu maddelerin imal, tasarruf, satış ve dağıtımını nizamnameler ile kontrol veya tahdit edebilir. Yukarıdaki yetkinin genelliğine- halel gelmeksizin bu gibi nizamnameler hükümleri uyarınca ruhsat sahibi olan veya başka şekilde yetkilendirilen şahıslar dışında herhangi bir şahıs tarafından uyuşturucu maddenin imal, tasarruf, satış veya dağıtımını yasaklayan hükümler vazedebilir.



"-16.(1)Kıbrıs Türk Yönetimi Yürütme Kurulu, bu Kuralın Kısım III hükümleri kapsamına giren uyuşturucu maddelerin kanuna aykırı olarak kullanılmasının önlenmesi maksadıyle bu gibi uyuşturucu maddelerin imal, satış, tasarruf ve dağıtımının kontrolu ve -yukarıdaki yetkinin genelliğine halel gelmeksizin aşağıdaki hususlar ile ilgili nizamname yapabilir:-
Üye tarafından özel olarak ruhsatlandırılan bina dahilinde ve ruhsatta belirtilen şartlara tâbi olarak imal edilenden gayrı ahvalde bu Kuralın Kısım III -hükümleri kapsamına giren uyuşturucu maddelerin imalinin yasaklanması,
Nizamname gereğince Yürütme Kurulu tarafından ruhsatlandırılan veya başka suretle yetkili kılınan şahıslar ve ruhsatta özel olarak belirtilen şartlar dışında herhangi bir şahıs tarafınd-an bu gibi uyuşturucu madde imal, satış veya dağıtımının yasaklanması;
Hekim, diş hekimi veya veterinerler tarafından bu gibi uyuşturucu maddeler ihtiva eden reçetelerin verilmesi ve bu gibi reçetelerin yapılmasının düzenlenmesi;
Bu gibi uyuşturucu madd-elerin imal, satış ve dağıtımında çalışan şahıslar tarafından nizamnamelerin tesbit edeceği şekilde defter tutulması ve yazılı veya diğer şekilde bilgi verilmesi;
Bu gibi bütün uyuşturucu maddelerin ithal ve ihracında kullanılacak usulü ve bunlarla ilgili -ruhsat veya belgelerin şeklinin tesbiti;
(2)Bu madde gereğince yapılan nizamnameler, Ecza ve Zehirler Kanunu hükümleri gereğince kanunen yetkili zehir satıcılığı yapan şahısların:
İşi icabı perakende satışlarını yaparken yukarıda zikredilen Kanunun II. Kı-smı gereğince, uygun şekilde kaydedilmiş herhangi bir binada bu Kuralın Kısım III hükümleri kapsamına giren uyuşturucu maddelerden herhangi bir preparat, karışım veya hulâsa imal etmeleri; veya
Yukarıda tarif edilen her binada bu gibi herhangi bir uyuştu-rucu maddenin perakende satışı, reçetesinin yapılması (dispensing) veya bu maddelerin hazırlanması,
hususlarında yetkilendirilmesini öngörür.

Ancak, bu Kurala veya bu Kural ile yürürlükten kaldırılan Tehlikeli İlâçlar Kanununa aykırı veya bu- Kural veya söz konusu Tehlikeli İlâçlar Kanunu gereğince uygulandığı şekilde gümrükler ile ilgili mevzuatta öngörülen bir suçtan mahkûm olan bir şahıs ile ilgili olarak Üye, bu şahsın herhangi bir uyuşturucu maddenin hale göre, imal, satış veya dağıtım iş-ini yapmasının uygun olmayacağı kanaatına varması halinde verilen yetkiyi geri çekmek hakkını haizdir.

Yine ancak, Üye, verilen yetkiyi geri çekmeden önce Encümenin mütalâasını da alır.

(3)Bu madde gereğince yapılan nizamnameler, Ecza ve Zehirler Kan-unu hükümleri gereğince lûzumlu evsafı haiz olmayan herhangi bir şahıs tarafından perakende zehir satışına müsaade eder veya söz konusu Kanunun yasaklama, tahdit veya düzenleme ile ilgili hükümlerini yürürlükten kaldırır şekilde tefsir edilemez.

24.(1)(-a)Bu Kural gereğince yapılan nizamlara aykırı hareket eden veya bu nizamlara riayet etmeyen; veya
Bu Kural hükümleri gereğince verilen bir ruhsatın, yetkinin veya iznin şartlarına aykırı hareket eden veya bu şartlara riayet etmeyen; veya
Yukarıd-a zikredilen herhangi bir ruhsat, yetki veya iznin kendisine veya başka bir şahsa verilmesini sağlamak için herhangi bir hususta sahte beyanda bulunan veya takrir veren veya bilerek bu gibi beyan veya takriri veya bunları ihtiva eden evrakı ısdar eden, ib-raz eden veya kullanan; veya
Yönetim bölgeleri dışında herhangi bir yerde yürürlükte olan muadil kanun hükümleri gereğince cezalandırılan bir suçun o yerde işlenmesine Yönetim bölgelerinde yardım eden, teşvik eden, kışkırtan veya yaptıran veya Yönetim böl-gelerinde işlendiği takdirde, bu Kurala aykırı suç teşkil eden bir fiil için hazırlık yapan veya yardımda bulunan,
herhangi bir şahıs bu Kurala aykırı suç işlemiş olur.

(2)Bu Kurala aykırı suç işleyen her şahıs, her suç için iki milyon Türk lira-sını aşmayan para cezasına veya on yılı aşmayan hapislik cezasına veya her ikisine birden çarptırılabilir; buna ilâveten davayı rüyet eden mahkeme, suçun işlenmesine konu teşkil eden herhangi bir maddenin müsaderesini emredebilir.

Ancak, defter tutmak- veya bu Kural hükümlerine tâbi olan uyuşturucu madde ihtiva eden reçete vermek veya yapmakla ilgili olarak bu Kural gereğince ısdar edilen nizamları ihlâl veya ihmal etmekten dolayı bu Kurala aykırı suç için mahkûm olan herhangi bir şahıs hakkında, davayı- rüyet eden mahkeme, suçun bir dikkatsizlik yüzünden işlendiğine ve bu Kurala aykırı diğer herhangi bir suçun işlenmesi için hazırlık safhası teşkil eden diğer herhangi bir suçun işlenmesi esnasında veya işlenmesi ile ilgili olarak yapılmadığına kanaat get-irmesi halinde, suçluya, iki yüz bin Türk lirasını aşmayan para cezası ödemesi tercih hakkı verilmeden hapislik cezasına çarptırılamaz.

(3)Bu Kurala aykırı suçtan dolayı bir şahsın cezaya çarptırılması halinde mahkeme, müsadere edilen maddelerin kendi ta-kdirine göre her meselede tâyin edeceği şekilde yok edilmesini veya başka şekilde elden çıkarılmasını emredebilir."

1973 Uyuşturucu Maddeler (Tadil) Nizamnamesi ile tadil edilmiş şekli ile 1973 Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3, 4(1), 5 ve 25. nizamla-rı aynen şöyledir:
"3.Afyon haşhaşı sapları ve kenevir esası veya tentürü hariç, Kural'ın I. Kısmı hükümlerine giren bütün uyuşturucu maddeler, reçine veya preparatlar bu kısım hükümleri kapsamına girer; ve bu Nizamnamenin bu kısmında bundan böyle "uyuşt-urucu madde" tabiri yukarıda belirtildiği üzere herhangi bir uyuşturucu madde, reçine veya preparati ifade eder.


4.(1)Bu hususta genel olarak yetkilendirilmiş olanlar veya ruhsatlı veya bir grubun üyesi olması nedeniyle yetkili bir şahıs olarak bu Ni-zam tahtında bunu yapabilenler hariç, hiçbir kimse Yönetim bölgelerinde veya başka yerde herhangi bir uyuşturucu madde alamaz veya başka şahsa veremez veya tedarik edemez veya satışa arzedemez veya satış için reklâm edemez; yetkilendirilmiş veya ruh-satlı olan her şahıs bu Nizamname hükümlerine ve ruhsatlı olan veya bir grubun üyesi olması nedeniyle yetkilendirilmiş olan bir şahıs olması halinde de böyle bir şahıs ruhsatın veya grubunun yetkisinin verildiği şartlara riayet etmeğe mecburdur.


5.-Bu hususta genel yetkilendirilmiş olmayan veya bu Nizam tahtında ruhsatlı veya bir grup üyesi olması nedeniyle yetkilendirilmiş bir şahıs olmayan hiçbir kimse tasarrufunda herhangi bir uyuşturucu madde bulunduramaz. Yetkilendirilmiş olması halinde bu şahı-s, bu Nizamname hükümlerine ve ruhsatı olan veya bir grubun üyesi olması nedeniyle yetkilendirilmiş olan bir şahıs halinde de bu şahıs ruhsatın veya grubunun yetkisinin verildiği şartlara riayet etmeğe mecburdur.


25.Muayyen bir uyuşturucu maddenin bir ş-ahsın fiilen muhafazasında bulunması veya söz konusu şahsın kontrolüne tabi olarak veya onun namına diğer herhangi bir şahsın elinde bulunması halinde söz konusu şahıs, bu Nizamname maksatları bakımından tasarrufunda uyuşturucu bir madde bulundurmuş sayılı-r."


IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

Anayasanın 28. maddesinin (1) ve (3). fıkraları aynen şöyledir:
"(1)Kimse, işlendiği zaman yasaca suç teşkil etmeyen bir eylem veya ihmalden dolayı suçlu sayılamaz; herhangi bir suç için, işlendiği zaman yasanın -bu suç için koyduğu cezadan daha ağır bir cezaya çarptırılamaz.
(3)Hiçbir yasa, suçun ağırlığı ile orantılı olmayan bir ceza koyamaz." - - -

-V. İNCELEME:
Sunulan soru ile ilgili yasa metinleri, Anayasa kuralları ve tarafların ileri sürdüğü iddia ve görüşler incelendi ve gereği görüşülüp düşünüldü.

Anayasada herhangi bir konunun yasa ile düzenlenmesinin öngörüldüğü hallerde böyle bir konunun -nizamname veya tüzüklerle düzenlenip düzenlenemeyeceği hususunda bu Mahkeme A.M. 7/79
s.4-5'te şöyle demiştir:
"Anayasamız bazı konuların yasa ile düzenlenmesini öngörür. Anayasa 65. maddesi ile yasa koymak, değiştirmek ve kaldırmak yetkisini Kıbrıs Tü-rk Federe Meclisine vermiştir. Ayrıca Anayasanın 89. maddesine göre Anayasa veya yasa açıkça yetki vermedikçe devletin hiç bir organı tüzük yapamaz ve yürürlüğe koyamaz. Görülüyor ki Anayasa bazı konuların yasama organının denetiminde bulunmasını istediğ-i açıktır. Genel hukuk ve uygar ülkelerde uygulanan hukuk ilkelerine göre yasama organının belli konularda yürütme veya başka herhangi bir organa tüzük yapmaya veya belli konuları düzenlemeye yetki verebildiğine kuşku yoktur. Anayasa bazı konuların yasa -ile düzenlenmesini öngördüğü hallerde dahi, yasama organı bu gibi konularda da tüzük yapma yetkisini yürütmeye veya başka bir organa veya onları düzenlemek için yürütmeye veya başka bir organa yetki verebilir ancak bu gibi hallerde yürütme veya başka bir o-ragana yasada verilen görevin açıklıkla belirtilmesi, sınırlarının açıklıkla tesbit edilmesi ve ilgili yürütme veya organa tamamen keyfi hareket edecek yetkinin verilmemesine dikkat edilmesi gerekir. Kısaca özetlenecek olursa Yasama organı Anayasa uyarınc-a düzenlemek istediği konuların alanını yeterince sınırlandıracaktır. Bu gibi hallerde yürütme veya başka organın görevi, yasama organının tesbit ettiği çerçeve içinde yasanın daha uygun bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacını güden düzenlemeler yapmak-tır. Başka bir deyimle yasa ile düzenlenmesi öngörülen konunun temel yönleri yasa ile düzenlenmelidir. Tafsilât ise temel yönler çerçevesinde kalmak koşulu ile, yasama organı tarafından yetki verildiği takdirde, Yürütme veya başka bir organ tarafından, d-üzenlenebilir."


Keza Gör.- A.M. 6/79 s.5 ve Police v. Hondrou, 3 R.S.C.C. 82 at 86.

T.C. Anayasa Mahkemesi de 28.3.1964 günlü ve 1963/64-1963/71 sayılı (A.M.K.D. Sayı 1, s.164-166) kararında şöyle demiştir:
"1- Anayasamız yasama yetkisini, yürütme gö-revini, yargı yetkisini ayrı ayrı organlara vermekle Anayasa Komisyonu raporundaki tabirle yumuşak kuvvetler ayrılığı esasını kabul etmiştir. Buna göre şüphesiz yasama organı kanun yapma yetkisini başka ellere bırakamaz. Bu prensip Anayasanın 5. maddesin-de açıklanmıştır. Yasama oraganı, herhangi bir sahayı Anayasaya uygun olması şartı ile, düzenleyebilir. Bu düzenlemede bütün ihtimalleri gözönünde bulundurarak teferruata ait hükümleri de tesbit etmek yetkisini haiz ise de; zamanın gereklerine göre sık -sık tedbirler alınmasına veya alınan tedbirlerin kaldırılmasına ve yerine göre tekrar konulmasına lüzum görülen hallerde, yasama organının, yapısı bakımından, ağır işlemesi ve günlük olayları izleyerek zamanında tedbirler almasının güçlüğü karşısında esasl-ı hükümleri tesbit ettikten sonra ihtisasa ve idare tekniğine taallûk eden hususların düzenlenmesi için Hükûmeti görevlendirmesi de yasama yetkisini kullanmaktan başka bir şey değildir. Şu hale göre; bu durumu yasama yetkisinin yürütme organına bırakıldı-ğı anlamına almak doğru olamaz.İtiraz konusu 1567 sayılı kanunun 1. maddesiyle kanun koyucu Hükûmetin hangi sahayı düzenleyeceğini tesbit etmiştir. Bunlar da; kambiyo nükut, esham ve tahvilât alım ve satımının ve bunlarla kıymetli madenler v-e kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin ve ticari senetlerle tediyeyi sağlayan her türlü vasıta ve vesikaların memleketten ihracını veya memlekete ithalini tanzim ve tahdit etmek ve Türk Parasının Kıymetinin ko-runması zımnında kararlar almaktır. Bu hükümlere düzenlemenin yönü tâyin ve esası tesbit olunmuştur..................................................

Kanun koyucu düzenleme alanının esaslarını tesbit ve amacı tâyin ettikten sonra alınacak tedbirlerin ih-tiyaca uygunluğunu sağlamak üzere yürütme organını görevlendirmiş ve bu görevin gerektirdiği tasarruflarda bulunmak yetkisini vermek suretiyle yasama yetkisini bu yolda kullanmayı uygun bulmuştur.

Yürütme organının çıkaracağı ve tatbike koyacağı kararlar-la maksat dışına çıkıp çıkmadığının tâyini, kanunun Anayasa'ya aykırı olup olmadığının tesbiti bakımından önem taşımaz. Çünkü, bu takdirde kararın kanuna aykırılığı söz konusu olur. Bu hal, Anayasa'nın 114. maddesi uyarınca kazaî denetime tabidir. Yukar-ıda yazılı sebeplerle; 1567 sayılı kanunun 1. maddesinin Anayasa'nın 5. maddesine aykırı olduğu iddiası yerinde görülmemiştir................................

1567 sayılı kanunun 3. maddesi ise; 'İcra Vekilleri Heyetince' 1. maddeye istinaden ittihaz ed-ilen kararlara aykırı hareket edenlere ceza tâyin etmiştir. Bu hükümle; suçun kanunî unsuru 'İcra Vekilleri Heyetinin' 1. maddeye göre aldığı kararlara aykırı harekette bulunmaktır. Şu halde suçun ne olduğu kanunla belirtilmiştir."


Yukarıda değinilen- kararlarda ve özellikle A.M. 7/79'da belirtildiği gibi "Anayasa bazı konuların yasa ile düzenlenmesini öngördüğü hallerde dahi, yasama organı bu konularda da tüzük yapmak yetkisini yürütmeye veya başka bir organa veya onları düzenlemek için yürütmeye veya- başka bir organa yetki verebilir ancak bu gibi hallerde yürütme veya başka bir organa yasada verilen görevin açıklıkla belirtilmesi, sınırlarının açıklıkla tesbit edilmesi ve ilgili yürütme veya organa tamamen keyfi hareket edecek yetkinin verilmemesine d-ikkat edilmesi gerekir." Yine aynı kararda belirtildiği gibi "bu gibi hallerde yürütme veya başka organın görevi, yasama organının tesbit ettiği çerçeve içerisinde yasanın daha uygun bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacını güden düzenlemeler yapmaktır.- Başka bir deyimle yasa ile düzenlenmesi öngörülen konunun temel yönleri yasa ile düzenlenmelidir. Tafsilât ise temel yönler çerçevesinde kalmak koşulu ile, yasama organı tarafından yetki verildiği takdirde, yürütme veya bir organ tarafından düzenlenebil-ir."

Nizamnamelerle ilgili anayasal durum yukarıda izah edildiği şekilde olduğuna göre ilkin tezekkür edilmesi gereken husus Yasanın yürütmeye nizamname yapma yetkisini veren 6 ve 16. maddelerinin nizamname ile düzenlenmesi öngörülen konuların alanını ye-terince sınırlayıp sınırlamadığıdır.

Yasa bir bütün olarak incelendiğinde uyuşturucu maddelerin kontrolunu ve bunların imal, tasarruf, satış, dağıtım, ithal ve ihracını kontrol ve tahdit etmek amacını güttüğü açıklıkla gözükür. Yasanın 6. maddesi ince-lendiğinde ise hakkında nizamname ile düzenleme yapılması öngörülen uyuşturucu maddelerin 3. maddede sıralananların olduğu ve bunların imal, tasarruf, satış ve dağıtımının nizamnamelerle kontrol ve tahdit edilmesinin ve bu amaçla ruhsat sahibi olan veya ba-şka şekilde yetkilendirilenler dışında herhangi bir şahıs tarafından uyuşturucu maddelerin imal, tasarruf, satış veya dağıtımının yasaklanabilmesinin öngörüldüğü açıktır. Görüleceği gibi maddede yürütmeye verilen yetki, yürütmenin tamamen keyfi hareket et-mesine olanak tanımayacak şekilde, belirlenmiştir. Bu durumda maddede düzenlenmesi öngörülen konuların alanının sınırlarının yeterince belirlenmiş olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle bu maddenin Anayasanın 28. maddesinin (1) ve (3). fıkralarına aykırı o-lduğu söylenemez.



Yasanın 16. maddesi incelendiğinde ise bu maddenin hakkında düzenlenme yapılmasını öngördüğü uyuşturucu maddeler arasında cannabis'in bulunmadığı görülür. Bu nedenle bu madde sanık aleyhindeki davaları karara bağlamakta etken- değildir. Nitekim 1973 Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesi tetkik edildiğinde sanığın aleyhindeki davaların üzerine istinad ettirildiği 3 ve 5. nizamların Yasanın 6. maddesi altında yapılmış olduğu gözükür. 25. nizam ise genel bir nizam olup Yasanın hem 6. -hem de 16. maddesi altında yapılmış sayılır ancak 6. madde altında yapılmış sayıldığı nisbette sanık aleyhindeki davalara dayanak teşkil edebilir. Nizamname Yasanın hem 6. hem de 16. maddesi altında yapılan nizamlar içerdiği içindir ki başlığında 6 ve 16.- maddeler altında yapılan bir nizamname olduğu gösterilmiştir. Ancak sanığın aleyhindeki davaların istinad ettirildiği nizamlar, yukarıda belirtildiği gibi, sadece Yasanın 6. maddesi altında yapılmıştır veya yapılmış sayılmalıdır. Yasanın 16. maddesi san-ık aleyhindeki davaları karara bağlamakta etken olmadığı için bu maddenin Anayasaya aykırı olup olmadığının incelenmesi gerekmemektedir.

Yasanın 24. maddesinin de Anayasanın 28. maddesinin (3). fıkrasına aykırı olduğu iddia edildi. Anayasanın 28. maddes-inin (3). fıkrası bir Yasanın suçun ağırlığı ile orantılı olmayan bir cezaya koyamamasını öngörmektedir. Bu fıkranın aynısı 1960 Anayasasında da bulunmakta idi. Bu fıkra 12. maddenin (3). fıkrası idi ve zamanın Anayasa Mahkemesi tarafından müteaddit defa-lar yorumlanmıştır. Zamanın Anayasa Mahkemesi District Officer, Nicosia v. Yeorghios Hdji. Yiannis, 1. R.S.C.C. 79 at 82'de şöyle demiştir:
"A penal provision of a mandatory nature providing for a serious punishment to be imposed in all cases of a certa-in class or category, irrespective of the circumstances or merits of each particular case, when in such class or category there are bound to arise cases where the imposition of such punishment would be disproportionate to the gravity of the offence in view- of its trivial or technical nature, is a provision contravening paragraph 3 of Article 12."
Aynı Mahkeme District Officer, Nic-osia v. Michael Ktori Palis, 3 R.S.C.C. 27 at 29'da da şöyle demiştir:
"The Court, further, is of the opinion that in accordance with the principles expounded and adopted by it in the case of the District Officer, Nicosia and Georghios Haji Yiannis, 1 -R.S.C.C. 79, and in Case No. 65/61, and bearing in mind the great variety of circumstances in which an offence, for which sub-section (2) of section 13 of Cap. 351 provides, in effect, an additional "punishment", may be committed sub-section (2) of sectio-n 13 of Cap. 351 is unconstitutional in so far as it is made mandatory in all cases for the trial court to order that the well concerned shall be fiiled in or closed without the exercise bu the particular court of trial -of a discretion according to the merits and the justice of each case whether or not such an order should be made."


Yukarıda yapılan iktibaslardan görüleceği gibi mahkemeye her mesele için, o meselenin olguları ışığında, uygun bir cezayı takdir etme yetk-isini tanımayıp belli bir sınıf suçlar için ağır bir cezayı öngören amir nitelikli bir kural Anayasaya aykırı düşer.

Bu meselede Yasanın 24. maddesi bazı suçlar ihdas etmektedir. Bunlar arasında yasa altında yapılan nizamlara aykırı hareket eden veya bu-nlara riayet etmeyenlerin işlemiş sayılacağı suçlar da vardır. 24. madde bu suçlar için ceza da saptamaktadır. İhdas edilen suçlar için, bazı istisnalar dışında, saptanan ceza iki milyon Türk Lirasına kadar para cezası veya 10 yıla kadar hapis cezası vey-a her ikisi birdendir. Görüleceği gibi Yasa, cezayı saptarken, katı davranmamış ve mahkemeye, saptanan cezaların tavanını aşmamak kaydı ile, her mesele için o meseleye uygun ve adil cezayı takdir etme yetkisini tanımıştır. Bu böyle olduğuna göre de 24. m-addede her mesele için o meseledeki suçun ağırlığı ile orantılı olmayan bir cezanın öngörülmekte olduğu söylenemez ve bu nedenle bu madde Anayasanın 28. maddesinin (3). fıkrasına aykırı düşmemektedir.


Tadil edilmiş şekli ile Uyuşturucu Maddeler Niza-mnamesinin 3, 5, 4(1) ve 25. nizamlarının da Yasa ile ihdas edilmesi gereken tasarruf ve ticaret suçlarını ihdas ettiği için Anayasanın 28. maddesinin (1) ve (3). fıkralarına aykırı olduğu ileri sürüldü.

Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülen 3, 4(1) ve -5. nizamlar Nizamnamenin Kısım I'inde, 25. nizam da Kısım II'sinde yer almaktadır. 3. nizam Kısım I'in kapsamına giren uyuşturucu maddelerin neler olduğunu gösterir. Nizam 4(1) tetkik edildiğinde ise 3. maddede zikredilen ve Kısım I'in kapsamına giren uy-uşturucu maddeleri ruhsatlı veya yetkilendirilmiş şahıslardan başkasının almasını, başka şahsa vermesini, tedarik etmesini, satışa arzetmesini veya satış için reklâm yapmasını yasaklamakta, yetki ve ruhsat sahiplerini de yetki ve ruhsatlarının şartlarına r-iayet etmeye mecbur kılmaktadır. 5. nizam da ruhsatlı veya yetkilendirilmiş olmayan herhangi bir şahsın tasarrufunda uyuşturucu madde bulundurmasını yasaklamakta, ruhsat ve yetki sahiplerini de yetki ve ruhsatlarının şartlarına riayet etmeye mecbur kılmak-tadır. 25. nizam ise neyin, Nizamname maksatları bakımından, tasarruf sayılacağını göstermektedir.

Yukarıda yapılan izahattan anlaşılacağı gibi konu nizamlarla, yasanın 6. maddesi anlamında, bazı yasaklamalar getirilmiştir. Ancak bu nizamnamelerin herh-angi biri bu nizamnamelere aykırı hareket eden birinin suç işleyeceğini hükme bağlamış değildir. Nizamnamelere aykırı hareket edenlerin veya kendilerine verilen yetki, ruhsat veya iznin şartlarına aykırı hareket edenlerin suç işlemiş olacağı Yasanın 24. m-addesi altında hükme bağlanmış ve bu suçların cezalarının ne olacağı da Yasanın bu maddesinde saptanmıştır.

Görüleceği gibi sözü edilen suçlar Nizamname ile değil de Yasa ile ihdas edilmiştir. Bu böyle olduğuna göre de Nizamname ile ihdas edilmiş olsala-rdı konu nizamların Anayasaya aykırı düşmüş olup olmayacağı hususunu, bu meselede, tezekkür etmemiz gerekmemektedir.

Yukarıda söylenenlerden anlaşılacağı gibi konu edilen nizamlar Anayasanın 28. maddesinin (1) ve (3). fıkralarına aykırı değildir.

SONUÇ-:
4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 6, 16, 24. maddelerinin ve 1973 Uyuşturucu Maddeler (Tadil) Nizamnamesi ile tadil edilmiş şekli ile 1973 Uyuşturucu Maddeler Nizamnamesinin 3, 4(1), 5 ve 25. nizamlarının Anayasanın 28. maddesine aykırı olmadığı-na oybirliği ile karar verilir.





(Şakir Sıdkı İlkay)(Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç






(N. Ergin Salâhi)(Niyazi F. Korkut)(Aziz Altay)
YargıçYargıç Yargıç


29 Kasım 1983.




-


11



-


Full & Egal Universal Law Academy