Anayasa Mahkemesi Numara 19/1980 Dava No 4/1981 Karar Tarihi 18.02.2023
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 19/1980 Dava No 4/1981 Karar Tarihi 18.02.2023
Numara: 19/1980
Dava No: 4/1981
Taraflar: ......
Konu: 53/1977 sayılı Üst Kademe Yöneticileri Yasasının 3(3) ve 8. maddelerinin Anayasaya Aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 18.02.2023

-D.4/81 Anayasa Mahkemesi 19/80
Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Ülfet Emin, Başkan, Şakir Sıdkı İlkay,
Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut.
KTFD Anayasasının 114. maddesi gereğince-

YİM 220/80 sayılı başvurunun 23.10.1980 tarihli duruşmasında konu edilen 53/1977 sayılı Üst Kademe Yöneticileri Yasasının 3(3) ve 8. maddelerinin Anayasanın 93 ve 131. maddelerine aykırı olup olmadığı hakkında Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak -sunulan konu.


Müstedi namına: Fuat Veziroğlu
Müstedaaleyh namına: Akın A. Sait.


--------------

K A R A R
KONU:
53/1977 sayılı Üst Kademe Yöneticileri Yasasının 3(3) ve 8. maddelerinin Anayasanın 93 ve 131. maddelerine aykırı olduğu müstedi tarafından- iddia edilmiştir.

I. OLAY:
Kıbrıs Türk Federe Devleti Anayasası yürürlüğe girmezden önce müstedi Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından Kayıt Dairesi Müdürlüğüne atandı. 26.12.1979 tarihli bir üçlü kararname ile Üst Kademe Yöneticileri Yasasının 3(3) madd-esine dayanılarak müstedi görevden alındı. Müstedi görevden alınma işlemine karşı Yüksek İdare Mahkemesine 220/80 sayılı başvuruda bulundu ve söz konusu işlemin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramıyacağına dair bir emir verilmesi is-teminde bulundu. Söz konusu başvuru duruşma için 23.10.1980 tarihine tayin edildi. Duruşma gününde müstedinin avukatı Üst Kademe Yöneticileri Yasasının 3(3) ve 8. maddelerinin Anayasanın 93 ve 131. maddelerine aykırı olduğunu iddia etti. Yüksek İdare Ma-hkemesi Yasanın bu maddelerinin başvurunun karara bağlanmasında etkisi olabileceği cihetle konuyu karara bağlamak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak sundu.

II. İLGİLİ YASA METİNLERİ:
Üst Kademe Yöneticileri Yasasının 3(3) ve 8. maddeleri -aynen şöyledir:
"3.(3)Bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce Amme Hizmeti Komisyonu tarafından üst kademe yöneticiliği mevkilerinden birine atanmış olan bir kamu görevlisi "Üçlü Kararname" ile görevinden alınabilir. Ancak, böyle bir kamu görevlisine -yasaların tanıdığı ücret, maaş, izin, emeklilik ve diğer sosyal güvenlik hakları saklıdır.
Bu şekilde görevinden alınan bir kamu görevlisi bağlı bulunduğu bakanlıktaki müşavirlik veya ona denk görevlerde görevlendirilebilir. Devlet Başkanlığı ve Baş-bakanlıkta üst kademe yöneticiliği yaptığı bir sırada görevinden alınanlar Devlet Başkanlığı ve Başbakanlıktaki müşavir veya ona denk görevlerde görevlendirilebilir.
Ancak, bu şekilde görevinden alınan kamu görevlileri ilgili bakanların mutabakatı il-e bir bakanlıktan diğerine aktarılmak sureti ile görevlendirilebilir.


8.Bu Yasanın yürürlük tarihinden önce Amme Hizmeti Komisyonu tarafından atanan üst kademe yöneticileri bu Yasa gereğince görevden alınmadıkları sürece görevlerine devam ederler ve bu -Yasanın tanıdığı diğer haklardan yararlanırlar."


III. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

"Madde 93.
Devletin ve diğer kamu kuruluşlarının, genel yönetim ilkelerine göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevler, kamu -görevlileri eliyle yürütülür.
Kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri yasayla düzenlenir.
Kamu görevlilerinin atanmalarını, onaylanmalarını, sürekli veya emeklilik hakk-ı veren kadrolara yetleştirilmelerini, terfilerini, nakillerini, emekliye sevklerini, azil ve görevden uzaklaştırma da dahil olmak üzere, disiplin işlemlerini yapmak üzere tarafsız ve bağımsız organ veya organlar kurulur. Bu organ veya organların kuruluşu- ve işleyişi yasa ile düzenlenir; Anayasanın bu konudaki diğer kuralları saklıdır.
Kamu görevlileri hakkında yapılacak disiplin kovuşturmalarında, isnat olunan hususun ilgiliye açıkça ve yazılı olarak bildirilmesi, yazılı savunmasının istenmesi ve savunma- için belli bir süre tanınması gereklidir. Bu ilkelere uyulmadıkça disiplin cezası verilemez.
Disiplin kararları, yargı mercilerinin denetimi dışında bırakılamaz.
Güvenlik kamu görevlilerinin, özel yasa ile düzenlenen kuralları saklıdır.
Üst kade-me yöneticiliği yapan kamu görevlileri, ilgili bakan, Başbakan ve Devlet Başkanının imzalarını taşıyan kararname ile atanır. Bu konudaki kurallar yasa ile düzenlenir.


Madde 131.
Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu görevlisi bulunan herhangi- bir kişi, bu tarihten sonra, kendisine bu tarihe kadar uygulanan aynı hizmet koşullarına bağlı olmak hakkına sahiptir. Bu hizmet koşulları, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte veya ondan sonra, Kıbrıs Türk Federe Devletinin kamu görevlisi bulunduğu süre-ce, herhangi bir kişi aleyhine değiştirilemez.Bu maddede belirtilen kamu görevlileri yeni bir atama işlemine gerek olmaksızın görevlerine devam ederler.
Bu madde bakımından, kamu görevlisi, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce, Kıbrıs Türk Fe-dere Devletinin kamu hizmetinde herhangi bir hizmeti gören kişiyi kapsar.Yüksek Mahkeme Başkan ve üyeleri ile tüm yargıçlar; Başsavcı ve savcılar, Başmurakıp ve güvenlik kuvvetlerindeki görevliler de kamu görevlisi tanımının kapsamına girer ve tü-m hakları saklıdır.
Bu madde bakımından, hizmet koşulları, 16 Ağustos 1960 tarihli Anayasaya; bu Anayasaya uygun olarak 21 Aralık 1963 tarihine kadar kabul edilmiş mevzuata; 28 Aralık 1967 tarihli Kıbrıs Türk Yönetimi Temel Kuralları ve tâdillerine, bunl-ara uygun olarak kabul edilmiş mevzuat ve ilkeleri; Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Yürütme Kurulu ve Meclisinin 13 ve 18 Şubat 1975 tarihlerinde birleşik olarak yaptıkları toplantıda alınan kararlara; bunlara uygun olarak kabul edilmiş mevzuata göre saptanm-ış ücret, izin, azil, görevden uzaklaştırma, emeklilik maaşı, ikramiyeleri ve benzeri hakları kapsar.


IV. İDDİANIN GEREKÇESİ:
A. Müstedi iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Anayasanın 93(3) maddesi kamu görevlilerinin özlük işlerinin görevden uzaklaş-tırma da dahil bağımsız organ veya organlar tarafından yapılmasını öngörmektedir. Bu genel ilkedir ancak aynı maddenin (6). fıkrası üst kademe yöneticiliği yapan kamu görevlilerinin ilgili Bakan, Başbakan ve Devlet Başkanının imzalarını taşıyan kararnamel-er ile atanmasını öngörmektedir. Kuşkusuz üçlü kararname ile atanan üst kademe yöneticiliği yapan kamu görevlileri üçlü kararname ile görevden alınabilir. Ancak Kıbrıs Türk Federe Devleti Anayasası yürürlüğe girmezden önce bir yüksek mevkiye atanan bir k-amu görevlisi üçlü kararname ile böyle bir görevden alınamaz. Anayasanın 93(6) maddesi böyle bir yetki vermemektedir. Buna karşılık Anayasanın 131. maddesi kamu görevlilerine Anayasanın 131. maddesi kamu görevlilerine Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte-n önce uygulanan hizmet koşullarının Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte veya ondan sonra Kıbrıs Türk Federe Devleti kamu görevlisi bulunduğu sürece aleyhine değiştirilemez. Anayasanın 131(3) maddesi hizmet koşulları, görevden uzaklaştırmayı da içerir. -Anayasanın 131(1) ve (3) maddesi Anayasa yürürlüğe girdiğinde kamu görevlisi olan kişilere görevden uzaklaştırma işlemini bir hak olarak tanır. Anayasanın 93. maddesi Anayasanın 131. maddesine tabi olarak yorumlanmalıdır.

B. Müstedaaleyh iddiasının gere-kçesi özetle şöyledir:
Anayasanın 93. maddesi üst kademe yöneticiliği yapan kamu görevlilerinin ilgili bakan, Başbakan ve Devlet Başkanının imzalarını taşıyan kararname ile atanacağını öngörmektedir. Aynı madde o konudaki kuralların yasa ile düzenleneceğ-ini de öngörmektedir. Atamanın yapılabilmesi için hiç şüphe yoktur ki atamayı yapanın görevden alma yetkisine de sahip olması gerekir. Nitekim Anayasa üst kademe yöneticiliği ile ilgili bazı konuların yasa ile düzenlenmesini öngörmektedir. Anayasanın 13-1. maddesinde bahşedilen haklar Anayasanın 93. maddesinin (6). fıkrasına tabi olarak yorumlanmalıdır. Anayasanın 93(6) maddesi sadece Anayasa yürürlüğe girdikten sonra tayin olunanlara şamil olsaydı madde herhangi bir anlam ifade etmeyecekti. Çünkü Anaya-sa yürürlüğe girdiğinde üst kademe mevkisi olarak nitelendirilen bütün mevkiler Amme Hizmeti Komisyonu tarafından tayinli bulunmakta idi. Böylelikle 93(6) maddesi hiç bir amaç sağlamayacaktı. Anayasanın 131. maddesinin (3). fıkrasının saklı tuttuğu görev-den uzaklaştırma hakkı kamu görevi ile ilişkisini geçici olarak kesmek anlamındadır. Halbuki üçlü kararname ile görevden alınanlar kamu hizmeti ile ilişkilerini hiçbir zaman kesmemektedir. Yasanın ilgili maddeleri Anayasanın 93 ve/veya 131. maddelerine a-ykırı değildir.

V. İNCELEME:
Sunulan soru ile ilgili olan yasa maddeleri ile Anayasa kuralları ve tarafların öne sürdüğü iddia ve gerekçeler incelendi ve gereği görüşülüp düşünüldü.

Sunulan sorunun karara bağlanabilmesi için ilkin incelenmesi gereken h-usus ilgili Anayasa maddelerinin kapsam ve şümulünün ne olduğudur.

Anayasanın 9. maddesinin (3). fıkrasına göre kamu görevlilerinin, diğer şeyler meyanında, atanmaları, azil ve görevden uzaklaştırılmaları bağımsız bir organ olan Kamu Hizmeti Komisyonu -tarafından yapılır.

Anayasanın aynı maddesinin (6). fıkrasına göre ise üst kademe yöneticiliği yapan kamu görevlileri, ilgili bakan, Başbakan ve Devlet Başkanının imzalarını taşıyan kararnamelerle atanır. Görüleceği gibi bu fıkra kamu görevlilerinin Kam-u Hizmeti Komisyonunca atanmalarını öngören (3). fıkraya istisna getirmektedir.

93. maddenin (5). fıkrası sadece atanmaktan bahseder mamafih Tefsir Yasasının 19. maddesinde ifadesini bulan genel kaideye göre usulen bir kamu mevkiine atama yetkisi bu g-ibi bir atamayı sona erdirme yetkisini de içerir.

93. maddenin (3) ve (6). fıkraları altındaki durum yukarıda izah edildiği gibi olduğuna göre şimdi de 131. madde altındaki durumun ne olduğunun tezekkür edilmesi gerekir.

131. maddenin (1). fıkrasına gö-re Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu görevlisi bulunan bir kişi, o tarihten sonra da, o tarihe kadar kendisine uygulanan hizmet koşullarına bağlı olmak hakkına sahiptir ve bu koşullar, kamu görevlisi bulunduğu sürece, aleyhine değiştirilemez.- Aynı maddenin (3). fıkrasına göre de hizmet koşulları o tarihe kadar kabul edilmiş mevzuata göre saptanmış ücret, izin, azil, görevden uzaklaştırma, emeklilik maaşı, ikramiyeleri ve benzeri hakları kapsar.

Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kabul- edilmiş mevzuata göre üst kademe yöneticileri de dahil tüm kamu görevlilerinin atanma, azil ve görevden alınmaları bağımsız bir organ olan Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından yapılırdı. Kamu Hizmeti Komisyonu bir kamu görevlisini görevinden keyfi ve siyasi- nedenle değil de ancak işlediği bir kusurun icabı olarak alabilmekte idi.

Kamu görevlilerinin görevden alınmaları Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından yapılmakta olduğu görüşüne Başkan Ülfet Emin ve Yargıç Salih S. Dayıoğlu katılmamaktadır.


Yukarıda sö-ylenenlerden anlaşılacağı gibi Anayasadan önce bir kamu görevlisi olan bir kişi, Anayasadan sonra da, görevinden Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından ve aynı kriterlerle alınabilmektedir.

Metinden görülebileceği gibi Anayasanın 131. maddesi saklı tuttuğu ha-klar bakımından kamu görevlileri arasında ayırım yapmamaktadır ve bu nedenle Anayasadan önce ve Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından atanmış olan üst kademe yöneticilerinin de hizmet koşulları bakımından hakları mahfuz tutulmaktadır. Bu böyle olduğuna göre d-e 93. maddenin (6). Fıkrası altındaki üçlü kararname ile görevden alma yetkisi ancak Anayasa yürürlüğe girdikten sonra böyle bir göreve atanan kişilere şamildir.

Anayasa açısından hukuki durum yukarıda izah edildiği gibi olmasına rağmen 53/1977 sayılı Üs-t Kademe Yöneticileri Yasasının 3(3) ve 8. maddeleri Anayasa yürürlüğe girmezden önce Amme Hizmeti Komisyonu tarafından üst kademe yöneticiliğine atanan kişilerin ilgili bakan, Başbakan ve Devlet Başkanının imzalarını taşıyan üçlü bir kararname ile görevle-rinden alınmalarını öngörmektedir. Bu nedenle Yasanın bu maddeleri Anayasanın 93 ve 131. maddelerine aykırıdır. Başkan Ülfet Emin ve Yargıç Salih S. Dayıoğlu bu maddelerin Anayasaya aykırı olduğu görüşüne katılmamaktadır.

SONUÇ:
53/77 sayılı Yasanın -3(3) ve 8. maddelerinin Anayasanın 93 ve 131. maddelerine aykırı olduğuna Başkan Ülfet Emin ve Yargıç Salih S. Dayıoğlunun karşıoyları ve oyçokluğu ile karar verilir.

(Ülfet Emin) (Şakir Sıdkı İlkay)
Başkan Yargıç

(Salih S. Dayıoğlu)-(N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut)
YargıçYargıç Yargıç

23 Ocak 1981.
KARŞIOY YAZISI

Kıbrıs Türk Federe Devleti Anayasasının 93. maddesi kamu görevlileri ile ilgili kuralları içermektedir. Bu maddenin (2). fıkrası kamu görevlilerinin tüm öz-lük işlerinin yasa ile düzenlenmesini öngörmektedir. Bu maddenin (3). fıkrası ise kamu görevlilerinin atanmalarını, onaylanmalarını, sürekli veya emeklilik hakkı veren kadrolara yerleştirilmelerini, azil ve görevden uzaklaştırılmaları da dahil olmak üzere-, disiplin işlemlerini yapmak üzere tarafsız ve bağımsız organ veya organların kurulmasını öngörür. Bu organ veya organların kuruluşu ve işleyişi yasa ile düzenlenir. Anayasanın bu konudaki diğer kuralları saklıdır. Maddenin (5). fıkrası güvenlik kamu g-örevlilerinin özel yasa ile düzenlenen kurallarını saklı tutmaktadır. Maddenin (6). fıkrası ise üst kademe yöneticiliği yapan kamu görevlilerinin ilgili bakan, Başbakan ve Devlet Başkanının imzalarını taşıyan kararname ile atanmasını ve bu konudaki kurall-arın yasa ile düzenlenmesini öngörmektedir. 93. maddenin (3). fıkrasında yer alan hükümler iyice incelendiğinde bağımsız organın yapmakla yükümlü olduğu disiplin işlemlerinin azil ve görevden uzaklaştırma işlemlerini de içermekte olduğu görülmektedir. 93-. maddenin esas amacı kamu görevlilerinin tüm özlük ve disiplin işlemlerini yapmak üzere bir tarafsız ve bağımsız organın kurulmasıdır. Ancak güvenlik kamu görevlileri ile üst kademe yöneticiliği yapan kamu görevlileri aynı maddenin 5 ve 6. fıkraları ile -esas maddenin 3. fıkrasında belirlenen hükümlerden istisna edilmiştir.

Duruşma esnasında Anayasanın 93. maddesinin (6). fıkrasının ilgili bakan, Başbakan ve Devlet Başkanına Anayasa yürürlüğe girdiğinde üst kademe yöneticiliği yapan kamu görevlilerini ya-ptıkları görevden almalarına yetki vermediği ileri sürülmüştür. Uygar ve çağdaş ülkelerde uygulanan genel hukuk ve Anayasa ilkelerine göre Anayasada buyurucu veya yasaklayıcı herhangi bir hüküm bulunmaması halinde yasama organı herhangi bir konuda dilediğ-i şekilde, Anayasaya aykırı olmamak üzere, yasa yapabilir. Kıbrıs Türk Federe Devleti Anayasasında üst kademe yöneticiliği yapan kamu görevlilerinin ve hatta herhangi bir kamu görevlisinin yaptıkları görevden alınıp başka her göreve verilemeyecekleri husu-sunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Böyle bir hüküm Anayasada bulunmadığına göre yasama organı yasa ile böyle bir hüküm koymak yetkisine haizdir. Kaldı ki Anayasanın 93. maddesinin (6). fıkrası üst kademe yöneticiliği yapan kamu görevlilerinin ilgi-li bakan, Başbakan ve Devlet Başkanının imzalarını taşıyan bir kararname ile atanacağını ve bu konudaki kuralların yasa ile düzenleneceğini öngörmektedir. Üst kademe yöneticiliği yapan kamu görevlileri konusunun yasa ile düzenlenmesi demek hangi mevkileri-n üst kademe yönetici mevkii sayılacağının saptanması, hangi kişilerin bu mevkilere atanabileceği, atanabilmeleri için hangi koşulların mevcut olması gerektiği ve böyle bir mevkiye herhangi birini atayabilmek için de Anayasa yürürlüğe girmezden önce ve son-ra o mevkiyi işgal edenlerin başka bir mevkiye verilmelerini belirleyen koşulların düzenlenmesi demektir. Böyle bir yasanın Anayasa yürürlüğe girdiğinde üst kademe yöneticiliği olarak saptanan mevkilerde görev yapan kamu görevlilerini etkilemeyeceği iddia-sı kabul edilirse Anayasanın 93. maddesinin (6). fıkrasında belirlenen hüküm ve ilkenin hiçbir anlam ve değeri kalmaz çünkü üst kademe yöneticiliği mevkii olarak saptanan mevkiler Anayasa yürürlüğe girdiğinde münhal olmadığından bu gibi mevkileri işgal ede-nler emekliye ayrılana kadar o mevkilere üçlü kararname ile hiçbir atama yapılamayacaktı. Bu durumda Anayasanın 93(6) maddesinin buyurucu hükmüne uyulmamış olacaktır. Anayasa koyucunun herhangi bir değer taşımayacak bir hükmü Anayasaya koymak isteyeceği -düşünülemez. Anayasaya konulan her hükmün bir değeri ve bir anlamı olması gerekir.


Duruşma esnasında Anayasa yürürlüğe girdiğinde kamu görevinde hizmet gören kamu görevlilerinin hizmet koşulları ile ilgili bazı haklarının saklı tutulduğu ve bu nedenle -Anayasa yürrülüğe girdiğinde üst kademe yöneticiliği yapan kamu görevlilerinin Anayasa yürürlüğe girdikten sonra görevden uzaklaştırılamayacakları ileri sürüldü. Anayasanın 131. maddesinin (3). fıkrası saklı tutulan kamu görevlilerinin hizmet koşullarını -sayarken kamu görevlilerinin azil ve görevden uzaklaştırma haklarını da saklı tutmuştur. İlgili madde azil ve görevden uzaklaştırma hakkından bahsederken kuşkusuz kamu görevlilerinin görevlerinden azlolunmamaları ve görevden uzaklaştırılmamaları hakkını k-astetmektedir. Acaba Anayasanın 93(3) ve 131(3) maddesinde yer alan 'azil ve görevden uzaklaştırma' söz dizisinin anlamı nedir? Azil bir kamu görevlisinin arzusu hilâfına kamu hizmetinden sürekli çıkarılmasıdır. Azil olduğu hallerde ilgili kamu görevlis-inin kamu hizmeti ile tüm ilişkileri sona erdirilmektedir. Böyle bir kamu görevlisinin kamu hizmeti ile en ufak bir ilişkisi kalmamaktadır. Halbuki görevden uzaklaştırma kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, bazı sebeplerden dolayı, görevleri başında- kalmalarında sakınca görülen kamu görevlilerinin kamu hizmetlerinden geçici olarak uzaklaştırılmasıdır. İlgili kişi kamu görevlisi statüsünü korumakta devam etmektedir. K.T.F.D. Anayasası yürürlüğe girmezden önce Türkiye Cumhuriyetinde yürürlükte buluna-n 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda 'görevden uzaklaştırma' söz dizisi yer almaktadır. Söz konusu kanunun 8. bölümü 'görevden uzaklaştırma' başlığını taşımaktadır. Madde 137 aynen şöyledir:
"Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektird-iği hallerde görevi başında kalmasında sakınca görülecek devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma tedbiri soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir."




Kanunun 8. bölümündeki diğer maddeleri görevden uzak-laştırma tedbirinin nasıl kaldırılacağı hususunda hükümler içermektedir. K.T.F.D. Anayasası yürürlüğe girdikten sonra 6 Haziran 1979 tarihinde geçirilen 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 6. bölümü kamu görevlilerinin disiplin işlemleri, takdir belges-i ve ödüllendirme konularını ilgilendirmektedir. Yasanın 98. maddesi disiplin işlemlerinde uyulması zorunlu ilkeleri, 100. maddesi disiplin cezalarının türleri ve ceza uygulanacak eylem ve davranışları, 101. maddesi disiplin ceza verme yetkisi ve yöntemi,- 102. maddesi de 'görevden uzaklaştırma' konuları hakkında hükümler koymaktadır. 102. maddenin yan başlığı 'görevden uzaklaştırma'dır. 102. maddenin (1). fıkrası ise 'görevden uzaklaştırma'yı tarif etmektedir ve bu tarife göre görevden uzaklaştırma, hakl-arında disiplin soruşturması başlatılan veya cezai kovuşturma açılan kamu görevlilerinin, devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği durumlarda, görevleri başında kalmalarında sakınca görülmesi halinde, kamu görevlisinin bağlı bulunduğu kurumun en üst amirinin- veya yöneticisinin istemi üzerine ve Kamu Hizmeti Komisyonunun istemi yerinde bulan kararı ile geçici olarak görevden uzaklaştırılmaları yönünde alınan geçici bir önlemdir. Gerek T.C. Devlet Memurları Kanununda gerekse K.T.F.D. Kamu Görevlileri Yasasında- 'görevden uzaklaştırma' söz dizisine verilen anlam gayet açıktır ve bu anlama göre görevden uzaklaştırma bir kamu görevlisinin geçici olarak kamu hizmeti görevinden uzaklaştırılmasıdır. Görevden uzaklaştırma işlemi bir kamu görevlisinin bir görevden alın-ıp başka bir göreve verilmesi işlemini içermemektedir. Bir görevden alınan ve başka bir göreve verilen bir kamu görevlisi kamu hizmeti ile ilişkisini kesmemekte ve kamu hizmetinde görev yapmaya devam etmektedir. Üst Kademe Yöneticileri Yasasının 3. madde-sinin (3) ve (4). fıkraları üst kademe yöneticiliği görevi yapan bir kamu görevlisinin üçlü kararname ile görevinden alınmasına yetki vermektedir. Yasanın(3). fıkrası yasa yürürlüğe girdiği tarihten önce Amme Hizmeti Komisyonu tarafından üst kademe yöneti-ciliği mevkilerinden birine atanmış olan kamu görevlilerini ilgilendirir ve görevinden alınan böyle bir kamu görevlisinin tüm özlük hakları saklı tutulur. Bu şekilde görevinden alınan bir kamu görevlisi bağlı bulunduğu Bakanlıktaki veya başka bir Bakanlık-taki müşavirlik veya ona denk görevlerde görevlendirilebilir. Üst Kademe Yöneticileri Yasasında görevinden alınan herhangi bir kamu görevlisinin görevden sürekli veya geçici olarak uzaklaştırıldığına dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Aksine aynı B-akanlıkta müşavirlik veya ona denk bir mevkide görevlendirileceğini öngörmektedir. Bu durumda Üst Kademe Yöneticileri Yasası uyarınca üst kademe yöneticiliği görevini yapan bir kamu görevlisini böyle bir görevden almakla Anayasanın 131. maddesinin (3). fı-krası gereğince kamu görevlilerinin kazanılmış hak sayılan görevden uzaklaştırılamama hakkına dokunulmamaktadır.




(Ülfet Emin)(Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç

23 Ocak 1981.




-


12



-


Full & Egal Universal Law Academy