Anayasa Mahkemesi Numara 18/1981 Dava No 25/1981 Karar Tarihi 23.12.1981
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 18/1981 Dava No 25/1981 Karar Tarihi 23.12.1981
Numara: 18/1981
Dava No: 25/1981
Taraflar: Hakkı Süha ile vd ile İntibak Komisyonu
Konu: 7/79 Kamu Görevlileri Yasasın 50(2). Maddesinin Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 23.12.1981

-D.25/81 Anaysa Mahkemesi 18/81
Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Ülfet Emin, Başkan, Şakir Sıdkı İlkay,
Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut.
Anayasanın 114(1) fıkrası uyarınca.

(Y-üksek İdare Mahkemesinde 151/80 sayılı Başvuruda Müstedi:
1. Hakkı Süha, Lefkoşa ve diğerleri, ile Müstedaaleyh: 1. İntibak Komisyonu vasıtasıyle KTFD, 2. Bakanlar Kurulu vasıtasıyle KTFD) 23.7.1981 tarihinde sunulan konu.

Müstedi namına: Fuat Veziroğlu
-Müstedaaleyh namına: Mehmet Ali Şefik.


K A R A R
KONU:
7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 50(2). Maddesinin KTFD Anayasasına, özellikle 1, 7, 95 ve 131. maddelerine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Müstediler Yüksek İdare Mahkemesine dosyaladıkları -bir başvuru ile müstedaaleyh 1 tarafından alınan ve müstedaaleyh 2 tarafından onaylanan ve Resmi Gazete'nin 10 Ağustos 1979 tarihli sayısında (Ek. IV) yayınlanan ve müstedi 1'in barem 18A'ya, müstedi 2 ile 3'ün barem 17A'ya intibak ettirilmelerini öngören -karar veya işlemin ve müstedaaleyh no.1 tarafından müstedilere yazılı olarak 12 Kasım 1979 tarihinde bildirilen ve müstedilerin intibak işlemine ilişkin olarak yaptıkları yazılı itirazlara cevaben "yapılan uygulama dışında herhangi bir işlem yapılmasına im-kân olmadığını" duyuran ve müstedilerin itirazlarını reddeden kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair mahkemenin karar vermesi için bir istemde bulundular.

Müstedi no.1 B.R.T.'de Müdür, müstedi no.2 ve 3 B.R.T.'de- Müdür Muavini mevkilerinde bulunmaktadırlar. Müstedi no.1, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası öncesi barem 28'i, müstedi 2 ve 3 ise birleşik barem 27-28'i almakta idiler. İntibak Komisyonu müstedi no.1'i üst kademe yöneticisi sınıfında barem 18A'ya, mü-stedi no.2 ve 3'ü üst kademe yöneticisi sayılmayan diğer yönetici hizmetleri sınıfında barem 17A'ya intibak ettirdiler. Müstediler yasal süre içinde yazılı itirazda bulundular ancak itirazları müstedaaleyh no.1 tarafından yazılı olarak reddedildi ve işbu -red müstedilerin bilgisine 12.11.1979'da geldi. Başvurunun duruşması esnasında müstediler başvurunun karara bağlanmasında etkisi olan 7/79 sayılı Yasanın 50(2) maddesinin Anayasaya aykırı olduğunu iddia ettiler. Mahkemede söz konusu yasa maddesinin başvu-runun karara bağlanmasında etkisi olduğu kanısına vararak Anayasaya aykırılık konusunun karara bağlanması için konuyu Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu ve Anayasa Mahkemesi karar verinceye dek duruşmayı erteledi.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
(-a) Müstedilerin iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
İntibak konusu işlemler müstedilerin devlet hiyerarşisi içindeki kazanılmış yerlerini daha alt kademeye düşürdüğü gibi müstedilerin kazanılmış hakları, görev ve mevkilerinin özellik ve sorumlulukları i-le de bağdaşmamaktadır. Müstedi no.1 mevkiinin adı müdür olmakla birlikte baremi ve diğer tüm özellikleri bir müsteşarlık ve/veya genel sekreterlik mevkii idi. Müstedi no.2 ve 3'ün mevkileri ise Müdür Muavini olarak anılmakla birlikte gerçekte birer müdü-rlük düzeyindedir. Müstedi no.1 Kamu Görevlileri Yasası yürürlüğe girmezden önce devletin kamu görevinin en yüksek düzeyinde bulunanların aldıkları 28 baremi almakta idi. Halbuki Kamu Görevlileri Yasasından sonra Anayasaya aykırı olduğu iddia olunan madd-eden dolayı müstedi no.1 kamu görevlilerinin en yüksek düzeyinde olan bir müsteşarın aldığı maaştan bir derece daha aşağı, müstedi no.2 ve 3 ise üç derece daha aşağıya intibak ettirildiler. Yasa yürürlüğe girmezden ve hatta K.T.F.D. Anayasası yürürlüğe gi-rmezden önce müstedi no.1 devletin kamu görevinde en yüksek statüde olan bir müsteşarın aldığı maaşı almağa ve müstedi no.2 ve 3 ise kamu görevinde en yüksek düzeyde olan bir müsteşarın aldığı maaştan bir barem daha aşağıda maaş alma hakkını kazanmıştı. K-amu Görevlileri Yasasının 50(2) maddesi bu kazanılmış hakkı ortadan kaldırmaktadır. Anayasanın 95. maddesi radyo ve televizyonda çalışanlara özel bir sorumluluk vermektedir. Kamu Görevlileri Yasası yürürlüğe girmezden önce eşit maaş alan kişiler arasında- Anayasaya aykırı olduğu iddia edilen yasa maddesi bir ayrıcalık yaratmıştır. Bu durum da Anayasanın 7. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesine aykırıdır.

Müstedaaleyhlerin iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası kamu gör-evlilerinin diğer şeyler yanında aylık, ücret ve ödeneklerini düzenleyen bir yasadır. Bu yasanın 50(2) maddesi Anayasanın herhangi bir maddesine özellikle 1, 7, 95 ve 131. maddelerine aykırı değildir.

III. İLGİLİ YASA METİNLERİ:
7/79 sayılı Kamu Görevli-leri Yasasının 50(2) maddesi aynen şöyledir:
"50.(1). . . . . . . . .
Yöneticilik Hizmetleri Sınıfına giren kamu görevlileri, aşağıda öngörüldüğü şekilde üçe ayrılırlar:
Üst Kademe Yöneticileri: Üst Kademe Yöneticileri Yasası kapsamına giren yöneticiler- olup üç dereceye ayrılırlar: I. derece: Müsteşarlar ve Genel Sekreterler. II. derece: A Müdürler ve Kaymakamlar. III. derece: B Müdürler
Üst Kademe Yöneticisi sayılmayan diğer yöneticiler
I. derece: Üst Kademe Yöneticileri Yasası - kapsamına girmeyen ve üst kademe yöneticisi sayılmayan ve bağlı
bulundukları kurumların yönetiminden doğrudan doğruya sorumlu olan "B" müdürleri;
II. derece: Müdürleri "A" olan kurumlarda yardımcı nitelikte-ki yöneticilik görevlerini yerine getiren "A" müdür muavinleri ve kaymakam muavinleri.
III. derece: Müdürleri "B" olan kurumlarla müdürleri üst kademe yöneticisi olmayan kurumlarda yardımcı nitelikteki yöneticilik görevlerini yerine getiren "B" müdür -muavinleri ve dengi benzeri yöneticiler."


IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:
K.T.F.D. Anayasasının 1, 7, 95 ve 131. maddeleri aynen şöyledir:
"Madde 1.
Kıbrıs Türk Federe Devleti, demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bi-r cumhuriyettir."


"Madde 7.
Her Türk yurttaşı, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, yasa önünde eşittir.
Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz."


"Madde 95.
Radyo ve televizyon istasyonları, Devlet eli ile kurulur ve yönetimleri yasa -ile düzenlenir. Yasa, yönetim ve denetimde ve yönetim organlarının kuruluşunda, tarafsızlık ilkesini bozacak kurallar koyamaz.
Her türlü radyo ve televizyon yayınları, tarafsızlık ilkelerine göre yapılır.
Haber ve programların seçiminde, işlenmesinde, sun-ulmasında, kültür ve eğitime yardımcılık görevinin yerine getirilmesinde, insan haklarına dayanan demokratik, lâik ve sosyal devletin, ulusal güvenliğin, genel ahlâkın gereklerine uyulması, haberlerin doğruluğunun sağlanması ilkeleri ile organların seçimi,- yetki, görev ve sorumlulukları yasa ile düzenlenir.
Devlet tarafından kurulan veya Devletten mali yardım alan haber ajanslarının tarafsızlığı ana ilkedir."

"Madde 131.
Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu görevlisi bulunan herhangi bir kişi, b-u tarihten sonra, kendisine bu tarihe kadar uygulanan aynı hizmet koşullarına bağlı olmak hakkına sahiptir. Bu hizmet koşulları, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte veya ondan sonra, Kıbrıs Türk Federe Devletinin kamu görevlisi bulunduğu sürece, herhangi- bir kişi aleyhine değiştirilemez.Bu maddede belirtilen kamu görevlileri yeni bir atama işlemine gerek olmaksızın görevlerine devam ederler.
Bu madde bakımından, kamu görevlisi, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce, Kıbrıs Türk Federe Devlet-inin kamu hizmetinde herhangi bir hizmeti gören kişiyi kapsar.Yüksek Mahkeme Başkan ve üyeleri ile tüm yargıçlar; Başsavcı ve savcılar, Başmurakıp ve güvenlik kuvvetlerindeki görevliler de kamu görevlisi tanımının kapsamına girer ve tüm hakları -saklıdır.
Bu madde bakımından, hizmet koşulları, 16 Ağustos 1960 tarihli Anayasaya; bu Anayasaya uygun olarak 21 Aralık 1963 tarihine kadar kabul edilmiş mevzuata; 28 Aralık 1967 tarihli Kıbrıs Türk Yönetimi Temel Kuralları ve tadillerine, bunlara uygun -olarak kabul edilmiş mevzuat ve ilkelere; Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Yürütme Kurulu ve Meclisinin 13 ve 18 Şubat 1975 tarihlerinde birleşik olarak yaptıkları toplantıda alınan kararlara; bunlara uygun olarak kabul edilmiş mevzuata göre saptanmış ücret, -izin, azil, görevden uzaklaştırma, emeklilik maaşı, ikramiyeleri ve benzeri hakları kapsar."

V. İNCELEME:
Tarafların ileri sürdükleri savlar, iptali istenilen yasa hükümleri, Anayasaya aykırılık iddiasına dayanıklık eden ve konuyu ilgilendiren Anayasa me-tinleri incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.

7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının amacı kamu görevlilerinin hizmet koşullarını, niteliklerini, atanma ve yetişmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak ve yükümlülüklerini, sorumluluklarını, aylı-k ücret ve ödeneklerini, güvencelerini, disiplin işlemlerini ve öteki özlük işlerini düzenlemektir.
Yönetim hukuku ilkelerine göre kamu görevlilerinin tabi oldukları hizmet koşulları yönetim tarafından daima değiştirilebilir ve böyle bir değişiklik yapıld-ığı takdirde görev yapan kamu görevlilerinin hal ve istikbaldeki durumları yeni statüden doğan hukuki kurallara tabi kılınır. Bu hususta Sıddık Sami Onar'ın İdare Hukukunun Umumi Esasları isimli eserinde, 3. Baskı, 1. Cilt, sayfa 558'de "statüdeki değişik-likler memurun o günden sonraki durumları üzerine tesir eder. Meselâ memurun maaş, ikramiye v.s. gibi mali hakları yeni statü hükümlerine tabi olur. Eğer statü maaş miktarını mali haklar nisbetini, ikramiyeyi azaltmış bulunuyorsa, memur, aleyhine olan bu- değişikliklerin tesirine maruzdur. Memurların durumunun akdi bir durum olmayıp hukuk kaidelerine, statüye dayanan umumi bir hukuki durum olmasının tabii bir neticesi statüdeki değişikliklerin memurun hal ve istikbaldeki durumuna da tesir etmesi onu yeni -statüden doğan yeni hukuki durumlara tabi kılmaktadır." denmektedir.

Genel yönetim ilkesi bu yönde olmakla beraber hukuk üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesine göre herhangi bir yasa değişikliği yapıldığında, istisnai haller dışında kazanılmış hakların -saklı tutulması ve kazanılmış haklara saygı gösterilmesi gerekir. Müstedi no.1 Kamu Görevlileri Yasası yürürlüğe girmezden önce devlet hizmetinde bulunan ve hiyerarşide en yüksek düzeyde olan bir kamu görevlisinin maaş baremi olan barem 28'i çekmekte oldu-ğunu halbuki 7/79 sayılı yasa yürürlüğe girdikten sonra Yasanın 50(2) maddesi nedeni ile devletin kamu hizmetinde en üst düzeyde bulunan bir kamu görevlisine verilen en yüksek maaşın kendisine verilmediğini ve Yasa yürürlüğe girmezden önce eşit maaş alan k-işiler arasında bir ayırım yapıldığını ve bu nedenle Yasanın 50(2) maddesinin Anayasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Müstedi no.2 ve 3 ise Kamu Görevlileri Yasası yürürlüğe girmezden önce devlet hizmetinde bulunan ve hiyerarşide en yüksek düzeyde olan- kamu görevlisinin maaş baremi olan barem 28'den bir derece aşağı olan birleşik barem 27-28'i çekmekte olduklarını, halbuki 7/79 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra yasanın 50(2) maddesi nedeniyle devletin kamu hizmetinde bulunan en üst düzeyde bir kamu -görevlisine verilen en yüksek maaş bareminden bir aşağı baremin kendilerine verilmediğini, kendilerine en yüksek maaş bareminden 3 aşağı bir barem verildiğini ve bu nedenle Yasa yürürlüğe girmezden önce eşit olan kişiler arasında, ayırım yapıldığını, dolay-ısıyle Yasanın 50(2) maddesinin Anayasaya aykırı olduğunu ileri sürmüşlerdir.

Anayasanın 7. maddesinde öngörülen eşitlik yasaların koyduğu kurallara uyarlık bakımından kişisel nitelikleri ve durumları özdeş olanlar arasında bir eşitliktir. Durumlarındak-i değişikliğin doğurduğu zorunluluklarla ve haklı nedenlerle ilgililer hakkında yapılan ayırımlarla uygulamalar Anayasanın eşitlik ilkesine ters düşmez. Kamu Görevlileri Yasası yürürlüğe girmezden önce devlet radyo ve televizyonunda hizmet gören müdür ile- Bakanlıklarda görev gören müsteşar ve genel sekreterler devletin kamu görevlilerine verilen en yüksek maaş baremini çekmekle beraber bu kişilerin nitelikleri ve durumları özdeş değildi. Bu kişilerin yaptıkları görev ve sorumlulukları aynı değildi. 7/79 -sayılı Kamu Görevlileri Yasası ile kamu görevlilerinin özlük işleri ile diğer hizmet koşulları yeniden ayarlanmış bulunmaktadır. Yasanın 50. maddesinin (2). fıkrası yöneticilik hizmetleri sınıfına giren kamu görevlilerini üçe ayarlamıştır. Bunlardan biri-ncisi üst kademe yöneticileri olarak ayarlandı. Üst kademe yöneticileri de üç dereceye ayrıldı. Bunlardan 1. derece'ye müsteşarlar ve genel sekreterler, ikinci dereceye A Müdürler ve Kaymakamlar, üçüncü dereceye de B Müdürler kondu. Yasanın 114. maddesi- de sınıflar içindeki derecelerin maaş baremlerinin Yasaya ekli İkinci Cetvelde gösterildiğini belirtti. Yasaya ekli İkinci Cetvele göre de üst kademe yöneticilerinden 1. derecede olanlara barem 19, 2. derecede olanlara barem 18A, 3. derecede olanlara ise- barem 18B verilmesi öngörüldü. Müstedi no.1'in mevkii bir müdür olduğu nedeni ile barem 18A'ya intibak ettirildi.

Yasanın 50(2) maddesi, 2. sınıf üst kademe yöneticisi sayılmayan diğer yöneticiler olarak isimlendirdi ve bunlar da üç dereceye ayrıldı. -İkinci cetvele göre üst kademe yöneticisi sayılmayan diğer yöneticilerin baremleri 1. derecede olanlar 18B, 2. derecede olanlar 17A, 3. derecede olanlar da 17B olarak saptandı. Müstedi no.2 ile 3, 17A'ya yani üst kademe yöneticisi sayılmayan yöneticiler s-ınıfının 2. derecesine intibak ettirildi. Görülüyor ki 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası uyarınca eskiden barem 28'i çeken müstedi no.1'e aynı baremi çeken müsteşar ve genel sekretere verilen maaş bareminden bir barem daha aşağıya bir barem verildi. Mü-stedi no.2 ile 3 ise yasa yürürlüğe girmezden önce en yüksek baremden bir barem aşağıya almalarına rağmen yeni ayarlamada kendilerine en yüksek baremden 3 barem aşağıda olan bir barem verildi. 7/79 sayılı Yasa, diğer şeyler meyanında bir maaş ayarlaması d-a yapmış bulunmaktadır. Yasa koyucunun kamu hizmetinde kamu görevinin gerektirdiği nitelikleri ve koşulları saptamaya veya değiştirmeye yetkisi olduğu daha önce belirtilmiştir. Yasama organının kamu görevinin gereklerini ve zorunluluklarını nazarı itibar-a alarak kamu görevlilerinin alacakları maaşları saptarken takdir yetkisi olduğuna kuşku yoktur. Hangi kamu görevine ne miktar maaş verileceğini uygun bir şekilde saptama kuşkusuz yasama organının takdir yetkisine girer. Hangi kamu görevlilerinin hangi m-aaşı alacaklarını da saptamak yine yasama organının takdir yetkisine girer. Yasama organı ilgili kamu görevlilerinin ifa ettikleri görevi ve sorumluluklarını, görevin bütün gereklerini göz önünde tutarak uygun bir maaş saptama yetkisine haizdir. Daha önc-e bazı kamu görevlilerinin diğer bazı kamu görevlileri ile aynı maaşı almaları bu gibi kamu görevlilerinin diğerleri ile daima aynı maaşı almalarını gerektirmez. Maaşlar kamu görevinin yüklendiği sorumlulukla orantılı olması gerekir ve bu orantıyı en iyi -derecede tesbit edebilecek olan organ kuşkusuz yasama organıdır. Herhangi bir maaş ayarlamasında, daha önce başkaları ile aynı maaş baremini alan kişilere diğerlerinden değişik olarak ayrı ayrı barem ve kıstas uygulanması eşitlik ilkesini zedelemez.

M-üstediler Anayasanın 95. maddesinin radyo ve televizyon idaresine ve bu idarede çalışanlara özel bir önem ve sorumluluk verdiğini ve bu nedenle bu idarede müdürün sorumluluklarının bakanlıklara bağlı müsteşar ve genel sekreterlerden ve üst kademe yöneticis-i sayılan müdürlerden daha az olmadığını ileri sürmüşler ve bu nedenle müsteşar ile genel sekreterlere verilen maaşın radyo ve televizyon müdürüne verilen maaştan farklı olmaması, radyodaki müdür muavinlerine verilen maaşın da üst kademe yöneticisi sayılan- müdürlere verilen maaştan farklı olmaması gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Bunun aksinin eşitlik ilkesine ters düştüğü iddia edilmiştir.

Yukarıda daha önce belirtilen nedenlerden dolayı maaşta yapılan ayırım eşitlik ilkesine ters düşmez.

Müstediler An-ayasanın 131. maddesinin hizmet koşullarını saklı tuttuğunu, yasanın 50(2) maddesi ise bu saklı tutulan hizmet koşullarını ve dolayısıyle kazanılmış haklarını ortadan kaldırdığını iddia ettiler. Anayasanın 131. maddesi Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte-n önce kamu görevlisi bulunan herhangi bir kişiye o tarihten sonra, o tarihe kadar kendisine uygulanan hizmet koşullarına bağlı olmak hakkını vermiştir. Bu gibi hizmet koşulları Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte hizmet gören kamu görevlileri aleyhine d-eğiştirilemez. Hizmet koşullarının anlamının ne olduğu aynı maddenin (3). fıkrası ile belirlenmiştir. Bu maddeye göre hizmet koşulları 16 Ağustos 1960 tarihli Anayasaya, o Anayasaya uygun olarak 21 Aralık 1963 tarihine kadar kabul edilmiş mevzuata, 28 Ar-alık 1967 tarihli Kıbrıs Türk Yönetimi Temel Kuralları ve tadillerine, bunlara uygun olarak kabul edilmiş mevzuata ve ilkelere, Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Yürütme Kurulu ve Meclisinin 13 ve 18 Şubat 1975 tarihlerinde birleşik olarak yaptıkları toplantıda -alınan kararlara, bunlara uygun olarak kabul edilmiş mevzuata göre saptanmış ücret, izin, azil, görevden uzaklaştırma, emeklilik maaşı, ikramiyeleri ve benzeri hakları kapsar. Anayasanın 131. maddesinin (3). fıkrasında belirlenen Anayasa, yasa veya mevzua-tta radyo ve televizyon müdürünün müsteşar ve genel sekreterlerle aynı maaşı ve radyo müdür muavinlerinin K.T.F. Devletinde uygulanan en yüksek maaş bareminden bir barem aşağı baremi alacaklarına dair herhangi bir hüküm veya kural bulunmamaktadır. Dolayıs-ıyle 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası ile yapılan maaş ayarlamasından dolayı müstedilerin maaş bakımından herhangi bir kazanılmış haklarına tecavüz edildiğinden söz edilemez.

SONUÇ:
Sonuç olarak 7/79 sayılı Yasanın 50(2) maddesinin Anayasaya ve özel-likle Anayasanın 1, 7, 95 ve 131. maddelerine aykırı olmadığına oybirliği ile karar verilir.




(Ülfet Emin) (Şakir Sıdkı İlkay)
Başkan Yargıç






(Salih S. Dayıoğlu) (N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut)
Yargıç-Yargıç Yargıç


23 Aralık 1981.

-


10



-


Full & Egal Universal Law Academy