Anayasa Mahkemesi Numara 17/1987 Dava No 15/1987 Karar Tarihi 09.10.1987
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 17/1987 Dava No 15/1987 Karar Tarihi 09.10.1987
Numara: 17/1987
Dava No: 15/1987
Taraflar: Rauf Raif Denktaş ile Özker Özgür vd
Konu: Fasıl 148 Haksız Filler Yasası’nın 17. maddesinin (1). fıkrasının veya bu fıkranın (a),(b),(c),(d),(e) bendlerinden herhangi birinin Cumhurbaşkanı olan kişiyi içerdiği oranda Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 09.10.1987

-D.15/87 Anayasa Mahkemesi: 17/87


Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdki İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
N.Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.

A-nayasanın 148 (1) maddesi tahtında.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi tarafından 1232/86 sayılı Hukuk Davasında (Davacı: Rauf Raif Denktaş ile Davalılar: 1.Özker Özgür, 2. Yeni Düzen Gazetesi, 3. Yeni Düzen Ltd, 4. İleri Basımevi, 5. Hasan Erçakıca arasında) sunula-n konu.

Davacı namına : Fuat Veziroğlu ve Ömer Adal
Davalılar namına : Naci Talât, Ergin Ulunay ve Aytekin Musa
Amicus curiae olarak Başsavcı Yardımcısı Akın Sait


--------------
K A R A R

KONU: -

Fasıl 148 Haksız Filler Yasası'nın 17. maddesinin (1). fıkrasının veya bu fıkranın (a),(b),(c),(d),(e) bendlerinden herhangi birinin Cumhurbaşkanı olan kişiyi içerdiği oranda Anayasanın 24 ve 26. maddelerine aykırı olup olmadığı.

I.OLAY :
Davacı, Le-fkoşa Kaza Mahkemesinde açtığı bir dava ile davalılardan neşren iftiradan zarar ziyan talep etti. Davalılar, talep takririne karşı müdafaa takriri dosyaladılar.

Dava, duruşma için, Kaza Mahkemesi huzuruna gittiğinde davalılar, Fasıl 148 Haksız Fiiller Y-asası'nın 17. maddesinin (1). fıkrasının Cumhurbaşkanı olan kişiyi içerdiği oranda Anayasanın 24 ve 26. maddelerine aykırı olduğunu iddia ettiler. Mahkeme de ileriye sürülen Anayasaya aykırılık konusunun taraflar arasındaki ihtilâfı karara bağlanmakta etki-si olabileceği kanaatına vardı ve konuyu, karara bağlamak üzere, Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu. Kaza Mahkemesi, ayrıca, Anayasa Mahkemesinin kararına dek davanın duruşmasını durdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ :
Davalıların iddialarının- gerekçesi özetle şöyledir:
Fasıl 148 Haksız Filler Yasası'nın 17(1)(a),(b),(c),(d), (e) maddelerinin zem ve kadih'in (iftiranın) tanımını ve esas unsurlarını içermektedir. Bu madde mutlak bir sorumluluk öngörmektedir. Tanınan savunma hakları da bu mutlak- sorumluluğu kaldırıcı nitelikte değildir. Bu durumda bir kişi iyi niyetle hareket etse ve yaptığı yanlış beyanları kasten veya bilerek yapmamış olsa veya bu hususta açık bir ihmal (reckless) göstermemiş olsa dahi yaptığı yanlış beyanların hukuki sorumlulu-ğunu yüklenmektedir. Konu Yasa maddesi, zarar ziyan varsayıldığına göre, mutlak bir sonuç da öngörmektedir. Konu Yasa maddesinin öngörmekte olduğu bu mutlak sorumluluk ve sonuç Anayasanın 24. maddesinin garanti ettiği düşünce, söz ve anlatım özgürlüğüne te-rs düşmektedir. Cumhurbaşkanının bu kadar geniş bir korunmaya ihtiyacı yoktur.

Konu Yasa maddesi, yine aynı nedenlerle, Anayasanın öngördüğü basın özgürlüğüne de ters düşmektedir. Basın, eleştirici yazılarla kamuoyunu aydınlatmak ve kamuoyu oluşturulması-nı sağlayarak devleti yönetenleri bir nevi kamu denetimine tabi tutmakla görevlidir. Basın özgürlüğü ise Anayasanın 26. maddesi ile garanti edilmiştir. Cumhurbaşkanının Yasanın 17(1) maddesinin öngördüğü şekilde geniş bir korumaya tabi tutulması basın özgü-rlüğünün özüne aykırıdır.

Davacının iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:
Anayasaya aykırılık iddialarını kanıtlamak davalılara düşmektedir. Davalılar bu yükümlülüklerini yerine getirememişlerdir.

Politikacılar söz konusu olduklarında, bu gibi daval-arda, mahkemelerin daha toleranslı olması doğrudur. Ancak bu bir Anayasaya aykırılık konusu olmayıp alt mahkemelerin yapacağı bir yorum konusudur.

Davalıların iddiaları doğru kabul edildiği takdirde bütün vatandaşlar yasa önünde eşit sayılırken Cumhurbaş-kanı sayılmayacaktır.

Anayasa Mahkemesinin sorunu olgular değil, yasalar ve Anayasadır. Esasen yasa her çeşit yanlış neşriyat için sorumluluk getirmiyor, 17. madde kapsamındakiler için getiriyor. 17. maddenin korumak istediği kavramlar Anayasanın 24(3) v-e 26(3) maddelerinde de korunmaktadır.

3. Amicus curiae olarak bulunan Başsavcı Yardımcısının görüşleri özetle şöyledir:
Davacı tarafından serdedilen görüşler doğrudur.
Anayasanın kişilere tanıdığı haklar sınırsız değildir ve Anayasada öngörüldüğü şeki-lde kısıtlanabilir.

Yasanın 17 (1) maddesindeki düzenlemeler Anayasanın korunmakta olduğu düzenlemelerdir.

Anayasanın 14(4) maddesi kişinin şeref ve haysiyetine saygı gösterilmesini öngörmektedir. 103 (5) maddesi de cumhurbaşkanı makamının tahkir edilme-mesini öngörmektedir.

Konu Yasa maddesinin Anayasanın 24 veya 26. maddelerine aykırılığı yoktur.

III. İLGİLİ YASA METİNLERİ :
Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasasının 17(1) maddesinin Türkçe tercümesi şöyledir:
"17(1) İftira, herhangi bir kişi tarafından b-askı, yazı,
boya, resim, el veya kol işareti, söz veya başka seslerle veya radyo veya televizyon dahil herhangi başka bir vasıta ile;
Diğer herhangi bir kişiye cürüm isnat eden; veya
Diğer herhangi bir kişiye kamu görevinde yolsuzluk isnat eden; veya -
Diğer herhangi bir kişinin meslek, ticaret, iş veya mevkii ile ilgili şöhretini zedeleyici veya haleldar edici nitelikte olan; veya
Diğer herhangi bir kişiyi umumun nefretine, hakaretine veya istihzasına maruz kılması ihtimali bulunan; veya
Diğer herhan-gi bir kişiyi başkaları tarafından sakınılmasına veya kaçınılmasına maruz kılması ihtimali bulunan - neşriyattan ibarettir.

Bu fıkra amaçları bakımından "cürüm" deyimi, Müstemleke dahilinde yürürlükte bulunan yasal mevzuat uyarınca cezalandırılabilen her-hangi bir cürüm veya diğer bir fiil ve her nerede irtikâp edilirse edilsin, Müstemleke dahilinde irtikâp edilmiş olduğu takdirde orada cezalandırılabilecek olan herhangi bir fiil demektir.

IV. İLGİLİ ANAYASA MADDELERİ:
"Madde 24:
Herkes, düşünce ve -kanaat özgürlüğüne sahiptir; kimse, düşünce ve kanaatlarını açıklamaya zorlanamaz. Düşünce suçu yoktur.
Herkes, düşünce ve kanaatlarını, söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.

Bu -hak, herhangi bir resmi makamın
müdahalesi ve Devlet sınırları söz konusu olmaksızın, kanaatını anlatma, haber ve fikir alma ve verme özgürlüklerini kapsar.
Söz ve anlatım özgürlüklerinin kullanılması, yalnız ulusal güvenlik, anayasal düzen, kamu güven-liği, kamu düzeni, genel sağlık, genel ahlâk yararı için veya başkalarının şöhret veya haklarının korunması veya bir sırrın açıklanmasının önlenmesi veya yargının otorite veya tarafsızlığının sürdürülmesi için gerekli ve yasanın, koyduğu yöntemlere, koşull-ara, sınırlamalara veya cezalara bağlı tutulabilir."

"Madde 26:
Yurttaşlar için basın ve yayın özgürdür, sansür edilemez.
Devlet, basın, yayın ve haber alma özgürlüğünü sağlayacak önlemleri alır.
Basın ve haber alma özgürlüğü, kamu düzeni, ulusal güve-nliği veya genel ahlâkı korumak; kişilerin şeref, haysiyet ve haklarına tecavüzü, suç işlemeye kışkırtmayı önlemek veya yargı görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak için yasa ile sınırlanabilir.
Yargı görevinin amacına uygun olarak y-erine getirilmesi için, yasa ile belirtilecek sınırlar içinde, mahkeme veya yargıç tarafından verilecek kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayın yasağı konamaz.

V. İNCELEME:
Konu, yapılan iddialar ışığında tezekkür edildi ve gereği düşünüldü-.
Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasasının 17(1) maddesi iftira haksız fiilinin unsurlarının ne olduğunu veya diğer bir deyimle oluşumunun ne olduğunu açıklamaktadır. Bu madde kişilerin şöhret, şeref ve haysiyetinin korunması amacını gütmektedir. Bu maddenin k-esin hatlarla kapsamının ne olduğu bir yorum konusudur. Bir davada konu edilen yasa maddesinin yorumunu yapmak ise esas itibarıyle davanın önünde bulunduğu Kaza Mahkemesine düşer. Anayasa Mahkemesi, sadece önünde bulunan ve karara bağlanması gereken bir ko-nuyu karara bağlamak için gerekli ve uygun olan hallerde bir yasa maddesinin yorumunu yapma yönüne gider. Bu meseledeki havaleyi karara bağlamak için, aşağıda söylenenlerden anlaşılacağı gibi, bunu yapmamıza gerek yoktur.

Havaleyi yapan Lefkoşa Kaza Mah-kemesinin 16.6.1987 tarihli tutanağında davalıların şöyle bir beyanda bulunduğu görülmektedir:
"Davacının Cumhurbaşkanı olduğunu kabul ederiz. Talebimiz ve istemimiz şöyledir: Haksız Fiiller yasasının Bölüm 148 madde 17(1). fıkrasındaki a,b,c,d ve e bendl-eri ......................................................... Cumhurbaşkanlığı mevkiini işgal eden kişiyi veya Cumhurbaşkanlığı mevkiine seçilmiş kişiyi veya Cumhurbaşkanı olan kişiyi içerdiği oranda Anayasamızın düşünce, söz ve anlatım özgürlüğünü düzen-leyen 24. maddesine ve Basın özgürlüğünü düzenleyen 26. maddesine aykırı olduğu görüş ve iddiasındayız. Bu aykırılığın Anayasa Mahkemesine havalesini talep ederiz."

Kaza Mahkemesinin yaptığı havalede Anayasa Mahkemesine yöneltilen soru da aynen şöyledir. -

"Fasıl 148 Haksız Fiiller yasasının 7(1)(a),(b),
(c),(d),(e) maddelerinin veya herhangi birinin Cumhurbaşkanı olan kişiyi içerdiği oranda Anayasanın
24. ve 26. maddelerine aykırı olup olmadığı."

Yukarıdaki iktibaslardan anlaşılacağı gibi yapılan hava-lede bizden karara bağlamamız istenen konu yasa maddesinin (1). fıkrasının Cumhurbaşkanı olan kişiyi kapsadığı, diğer bir deyimle koruduğu oranda Anayasanın 24 ve 26. maddelerine aykırı olup olmadığıdır. Bu durumda bizim tezekkür etmemiz gereken husus konu- Yasa maddesinin normalde Anayasaya aykırı olup olmadığı değil de Cumhurbaşkanı olan kişiyi kapsadığı veya koruduğu oranda Anayasaya aykırı olup olmadığıdır.

Anayasanın 24. maddesi herkesin düşünce ve kanaat özgürlüğüne ve bunları açıklama ve yayma hakk-ına sahip olmasını öngörmektedir. Bu maddenin (3). fıkrası ise söz ve anlatım özgürlüklerinin kullanılmasının, diğerleri yanında, başkalarının şöhret ve haklarının korunması için sınırlanabileceğini hükme bağlamaktadır.

Anayasanın 26. maddesi ise yurtta-şlar için basın ve yayının özgür olmasını öngörmektedir. Bu maddenin de (3) fıkrası basın ve haber alma özgürlüğünün, diğerleri yanında, kişilerin şeref, haysiyet ve haklarına tecavüzün önlenmesi için yasa ile sınırlanabileceğini hükme bağlamaktadır.

Gö-rülebileceği gibi konu Yasa maddelerinin ona aykırı olduğu iddia edilen Anayasanın 24. maddesinin (3). fıkrası düşünce, söz ve anlatım özgürlüğünün, başkalarının şöhret ve haklarının korunması için sınırlamalara bağlı tutulabileceğini, ona da aykırı olduğu- iddia edilen 26. maddesinin (3). fıkrası da basın özgürlüğünün kişilerin şeref, haysiyet ve haklarına tevavüzün önlenmesi için sınırlan-abileceğini öngörmektedir. Bu fıkraların herhangi birisi Cumhurbaşkanı olan kişinin öngörülen sınırlamaların amaçları d-ışında tutulduğunu veya tutulmasının istendiğini gösteren açık veya zımnî herhangi bir kural içermemektedir. Bu böyle olduğuna göre de Fasıl 148 Haksız Fiiller Yasasının 17(1) maddesinin Cumhurbaşkanı olan kişiyi içerdiği oranda Anayasanın 24 veya 26. madd-elerine aykırı olduğu söylenemez.

Son olarak bir hususa temas etmeyi uygun gördük. Anayasanın 103. maddesinin (5). fıkrası Cumhurbaşkanı makamının manevi kişiliğinin tahkir edilemeyeceğini hükme bağlamaktadır. Burada murat edilmekte olan Cumhurbaşkanlığ-ı makamı olup Cumhurbaşkanı olan kişi değildir. Bu nedenle Anayasanın 103 (5) maddesinin konu ile ilgisi yoktur ve biz havaleyi karara bağlarken bu maddeyi dikkate almış değilizdir.




SONUÇ:

Sonuç olarak Fasıl 148 Haksız Filler Yasası'nın 17(1) madde-sinin Anayasanın 24 veya 26. maddelerine aykırı olmadığına, oybirliği ile, karar verilir.




(Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç


(N.Ergin Salâhi) (Niyazi F.Korkut) (Aziz Altay)
Yargıç - Yargıç Yargıç

9 Ekim 1987


Full & Egal Universal Law Academy