Anayasa Mahkemesi Numara 15/2014 Dava No 1/2016 Karar Tarihi 11.02.2016
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 15/2014 Dava No 1/2016 Karar Tarihi 11.02.2016
Numara: 15/2014
Dava No: 1/2016
Taraflar: Muharrem Göç ile KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Polis Genel Müdürlüğü arasında
Konu: Anayasaya havele - Anayasaya aykırılık - 51/84 sayılı Polis Örgütü Yasasının 2, 73(2)(D), 73(6) ve 73(8) maddelerinin Anayasanın 7 ve 160. maddelerine aykırı olduğu iddiası ile Anayasa Mahkemesine havale istemi - İlgili maddelerin Anayasaya aykırı bulunmaması.
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 11.02.2016

-D. 1/2016 Anayasa Mahkemesi: 15/2014


ANAYASA MAHKEMESİ OLARAK OTURUM YAPAN
YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Narin F. Şefik (Başkan), Hüseyin Besimoğlu,- Gülden Çiftçioğlu, Tanju Öncül, Bertan Özerdağ.

Anayasanın 148(1). Maddesi hakkında.


Yüksek İdare Mahkemesi tarafından 54/2013 sayılı YİM davasında (Davacı: Muharrem Göç, Güzelyurt ile Davalı: KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Polis Gene-l Müdürlüğü vasıtası ile KKTC Başsavcılığı, Lefkoşa ve diğeri arasında) sunulan konu.


Havale eden davacı namına: Avukat Direnç Civa
Davalılar namına: Kıdemli Savcı İlter Koyuncuoğlu.


K A R A R


KONU:


YİM 54/2013 sayılı davada, Davacı, bir- üst rütbeye terfi maksadı için yaptığı müracaatın, yeterlik sınavına katılmamış olması dolayısıyla değerlendirilmeyerek, Özel Yetiştirme Kursuna çağrılmama ve/veya bu kursa katılmaya hak kazanan personel listesine alınmama kararının ve bu karara dayanılar-ak yapılan tüm işlemlerin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesini talep etmiş, davanın dinlenmeye başlaması aşamasında ise 51/1984 sayılı Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasası'nı tadil eden 38/2011 s-ayılı Yasanın 2. maddesinin 9. fıkrası ile esas Yasanın 2. maddesine, 19. maddesi ile esas Yasanın 73. maddesine yapılan değişiklikler neticesinde esas Yasanın 2., 73 (2)(D), 73(6) ve 73(8) maddelerinin Anayasa'nın 7. ve 160. maddelerine aykırı olduğunu il-eri sürerek, konunun karara bağlanmak üzere Anayasa Mahkemesine havalesini talep etmiştir. Davalılar bu talebe itiraz etmişlerdir. Tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi 28.5.2014 tarihli kararı ile, 38/2011 sayılı Yasa ile tadil edilen 51/1984 sayılı Polis Ö-rgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasası'nın 2. maddesindeki Yeterlik Sınavı" tefsiri ile 73(2)(D), 73(6) ve 73(8) maddelerinin KKTC Anayasası'nın 7. ve 160. maddelerine aykırı olup olmadığının karara bağlanması amacı ile konunun Anayasa Mahkemesine hava-le edilmesine karar vermiştir.

İLGİLİ YASA METNİ

Anayasaya aykırılığı iddia edilen 51/1984 sayılı Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasası'nın 2. maddesinde "Yeterlik Sınavı" tefsiri ile, 73(2)(D), 73(6) ve 73(8) maddeleri aynen şöyledir:

"-2. ..........................................
Yeterlik Sınavı", Hizmete ilk girişte atanacak
adayların veya Polis Akademisine gönderilecek
öğrencilerin veya derece yükselmelerinde terfi
edecek olanların yeterliklerini saptamak için
- yazılı, sözlü ve uygulamalı yöntemlerden bir
veya birkaçı ile yapılan sınavı anlatır."
..............................................

73.(2)
(D) Polis Hizmetleri Komisyonu tarafından yapılan yeterlik sınavında başarılı olmak.
-(6)Yeterlik sınavları, çavuşluk, müfettişlik ve müdürlük sınavları olmak üzere üç kademede yapılır. Yeterlik sınavı beş yıl süreyle geçerlidir.(8)Derece yükselmelerinde yapılacak olan yeterlik, yarışma ve özel yetiştirme sınavları
ile özel -yetiştirme kursları sonunda yapılacak sınavların bağlı olacağı usul ve esaslar ile değerlendirme ve başarı kriterleri Bakanlar Kurulunca onaylanacak ve Resmi Gazete'de yayımlanacak bir tüzükle belirlenir. Sözkonusu tüzükte yazılı, uygulamalı ve sözlü sınav-ların ağırlıkları ayrı ayrı belirlenir, ayrıca sözlü sınavın meslekle ilgili olacağı ve kaydının tutulacağı da tüzükte belirtilir.

İLGİLİ ANAYASA MADDELERİ
Madde 7.

(1)Yasalar Anayasaya aykırı olamaz.
(2)Anayasa kuralları, yasama, yürütme ve yargı- organlarını, Devlet yönetimi makamlarını ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır."

Madde 160
Bu Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu görevlisi bulunan herhangi bir kişi, bu tarihten sonra, kendisine bu tarihe kadar uygulanan aynı hizmet -koşullarına bağlı olmak hakkına sahiptir. Bu hizmet koşulları, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte veya ondan sonra, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kamu görevlisi bulunduğu sürece, herhangi bir kişi aleyhine değiştirilemez.



Bu maddede belirtil-en kamu görevlileri yeni bir atama işlemine gerek olmaksızın görevlerine devam ederler.

(2)Bu madde amaçları bakımından, kamu görevlisi, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kamu hizmetinde herhangi bir hizmeti gör-en kişiyi anlatır ve bu Anayasa ile diğer kamu personeli olarak tanımlanan kişileri de kapsar.
(3)Bu madde amaçları bakımından hizmet koşulları, bu Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan yürürlükteki mevzuat uyarınca saptanmış ücret, izin, azil,- görevden uzaklaştırma, emeklilik maaşı, ikramiyeleri ve benzeri hakları kapsar."

DAVA İLE İLGİLİ OLGULAR


Davacı, 26.4.1982 yılında Polis Örgütüne katılmış, 1/8/2002 tarihinde Başmüfettiş rütbesine yükseltilmiştir.

25.4.2013 tarih- ve 01/2-4-13-100 sayılı genelge EK-A ile, 1.8.2013 tarihi itibarıyla yapılacak terfiler arasında Başmüfettişlikten Müdür Muavinliğine terfi için 18 kişilik münhal listesi açıklanmıştır. Davacı, konu münhal mevkiine müracaat ederek aday olmuştur.

D-avacı, Şubat 2013'de yapılacak yeterlik sınavlarına katılmayacağını gerekçeleriyle, 22.1.2013 tarihli yazısıyla Davalı No.1'e bildirmiştir.

Davalı No.1, 5.2.2013 tarihli yazısı ile Davacıya, bir üst rütbeye terfi için diğer şartlar yanında yeterlik sı-navını geçmiş olmak gerektiğini, bu nedenle Davacının adının sınav listesinden çıkarıldığını bildirmiştir. Bilahare, Davalı No.1 tarafından yayınlanan ve Davacının müracaat ettiği Polis Müdür Muavinliği rütbesi için, 13-17 Mayıs 2013 ve 20-24 Mayıs 2013 t-arihlerinde yapılacak özel yetiştirme kurslarına katılacak personel listesinde, Davacının ismi yayınlanmamıştır.

DAVACININ İDDİALARI

Davacı, 1982 yılında, KKTC Anayasası 7.5.1985 tarihinde yürürlüğe girmeden önce Polis Örgütüne katılmış olduğundan, -KKTC Anayasası'nın 160. maddesi kapsamında, KKTC Anayasası'nın yürürlüğe girdiği tarih öncesinde kamu görevlisi olduğundan, görevine ilişkin hizmet koşullarının aleyhine olacak şekilde değiştirilemeyeceğini, Polis Örgütünde göreve başladığı tarihte, mezkur- terfi için yeterlik sınavı geçme şartı aranmadığından, sınav şartı getirilerek yapılan
yasal değişikliğin Davacı aleyhine bir değişiklik olduğundan sınav koşulunun Davacıya uygulanamayacağını, tadilat ile getirilen yeniliklerin Anayasa'nın 160. maddesine- ve dolayısıyla 7. maddesine aykırı olduğunu ileri sürmektedir.


DAVALININ İDDİALARI:

Davalı, Başmüfettişlikten bir üst rütbe olan Müdür Muavinliğine yükselebilmesi için Davacının yeterlik sınavını geçmesi gerektiğini, sınava katılmayacağına karar v-erdiği için adının sınav listesinden çıkarıldığını ileri sürmektedir. Davalı devamla, Davacının terfi etmesi için yeterlik sınavı geçme koşulunu tatmin etmesi gerektiğini, Anayasa'nın 160. maddesinde yer alan "hizmet koşullarının" yeterlik sınavını kapsama-dığını, sadece "ücret, izin, azil, görevden uzaklaştırma, emeklilik maaşı, ikramiye ve benzeri hakları" kapsadığını, her halükarda 38/2011 sayılı Yasa ile yapılan tadilattan önce de 51/1984 sayılı Polis Örgütü Yasası'nda yeterlik sınavına yer verildiğini, -bu nedenlerle tadilat neticesinde Yasada Anayasaya aykırılık bulunmadığını ileri sürmektedir.


İNCELEME

YİM 54/2013 sayılı davadaki Davacı, 26.4.1982 tarihinde Polis Örgütüne katılmıştır. Yeterlik sınavına tabi tutulmadan 1999 yılında Müfettiş Mua-vinliğinden Müfettişliğe, 2002 yılında ise Müfettişlikten Başmüfettişliğe terfi etmiştir. Bu terfiler, tadil edilmeden önceki haliyle, 51/1984 sayılı Polis Örgütü Yasası altında Davacıya verilmiştir.

51/1984 sayılı Yasa, 38/2011 sayılı Yasa ile 11/7-/2011 tarihinde tadil edilmiş ve o tarihte şikayet konusu değişiklikler yürürlüğe girmiştir. 25.4.2013 tarihi itibarıyla yapılan terfilere, tadil edilmiş şekli ile 51/1984 sayılı Yasa uygulanmıştır.

Davacı, Anayasa'nın 160. maddesi altında kamu göre-vlilerinin haklarının saklı tutulduğunu ve Anayasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu görevlisi bulunan bir kişinin, kendisine bu tarihe kadar uygulanan aynı hizmet koşullarına bağlı olmak hakkına sahip olduğunu ve bu koşulların, kamu görevlisi bulun-duğu sürece o kişi aleyhine değiştirilemeyeceğini ileri sürmektedir. Davacının Polis Örgütüne katıldığı 1982 yılında mevzuatın ne olduğu ile ilgili taraflar herhangi bir iddia ileri sürmüş değildirler. 51/1984 sayılı Yasadan önce yürürlükte bulunan mevzuat-, Fasıl 285 idi. 25/95, 19/60 ve 2/71 sayılı Yasalar ile tadil edilen ve 1982 yılında yürürlükte olan Fasıl 285'de yeterlik sınavı koşulu bulunmamaktaydı. KKTC Anayasası'nın yürürlüğe girdiği tarihte Fasıl 285 yürürlükte idi. Bu Yasada yeterlik sınavı ile- ilgili bir kural yoktu. Bu nedenle, bu havale maksatları için 51/1984 sayılı Yasada yeterlik sınavı şartının var olup olmadığının önemi kalmadığından, bu davada incelenmesine gerek yoktur.

Anayasa'nın 160. maddesinde Anayasa'nın yürürlüğe girdiği t-arihteki kamu görevlisi ile ilgili hizmet koşullarının kamu görevlisi aleyhinde değiştirilemeyeceği vurgulanır. Maddenin 3. fıkrası, Anayasa'nın 160. maddesi açısından hizmet koşullarının ne olduğunu izah etmektedir. ".... bu Anayasanın yürürlüğe girdiği -tarihte mevcut olan yürürlükteki mevzuat uyarınca saptanmış ücret, izin, azil, görevden uzaklaştırma, emeklilik maaşı, ikramiyeleri ve benzeri hakları kapsar."

Anayasa'nın 160. maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından AM 5/97 (D.1/98) ve AM 24/89 (D-.10/90)'da tezekkür edilmiştir.

AM 5/97 (D.1/98)'de iştirak payının bir mali yükümlülük olduğu ancak 160. madde hükümleri çerçevesinde güvence altına alınmış bir hak olmadığına karar verilmiştir. Kararda sayfa 7'de şu görüşe yer verilmiştir:

"İşti-rak payı bir hak olmadığına göre bunun hukuk
devleti kavramı çerçevesinde kazanılmış bir hak olarak
da tanımlanması olası değildir. Kaldı ki bir hakkın
kazanılmış bir hak olabilmesi için ilgili hakkın,
genelde,( objective) nesnel du-rumdan öznele (subjective)
dönüşmesi gerekir. Bu da bu davada söz konusu olmadığına
göre iptali istenen kuralın Anayasanın hukuk devleti
kavramını öngören Başlangıç kısmına herhangi bir
aykırılığı yoktur."

AM 24/89 (D.10/90)'da k-ısa ve uzun süreli kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarının, azil ve görevden uzaklaştırma kapsamında olmadığı nedeni ile Anayasa'nın 160. maddesi kapsamında hizmet koşulu sayılamayacağına karar verilmiştir.

Kararın 8. sayfasında şöyle denmiştir:

- "..... esas itibarı ile ileri sürülmekte olan konu
maddelerin, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten
önce kamu görevlisi bulunan kişilere şamil olduğu
için Anayasanın 160 ve 1.maddelerine aykırı olduğudur.
Anayasanın 160.mad-desinin (1).fıkrasına göre Anayasanın
yürürlüğe girdiği yani 7.5.1985 tarihinden önce kamu
görevlisi bulunan bir kişi, kendisine o tarihe kadar
uygulanan aynı hizmet koşullarına bağlı olmak hakkına
sahiptir ve bunlar onun, kamu gör-evlisi bulunduğu
sürece, aleyhine değiştirilemez. Bu davada iptali
istenen maddeler disiplin işlemleri ile ilgili olduğuna
göre ilkin tezekkür edilmesi gereken husus ne gibi
disiplin işlemlerinin 'hizmet koşulları' kavramı
k-apsamında olduğudur. Anayasanın 160.maddesi amaçları
bakımından hizmet koşullarının neyi içerdiği maddenin
(3).fıkrasında belirtilmiştir. Bu fıkraya göre
'hizmet koşulları' ücret, izin, azil, görevden
uzaklaştırma, emeklilik ma-aşı, ikramiye ve benzeri
hakları kapsar. 'Azil' ve 'görevden uzaklaştırma'
birer hak sayılamayacağına göre fıkrada 'benzeri
haklar' denmekle ücret, izin, emeklilik maaşı ve
ikramiye gibi hakların benzerleri murat edilmiştir.
- Diğer bir deyimle fıkrada sözü edilen 'benzeri haklar'
azil ve görevden uzaklaştırmaya atıf yapmamakta ve
bunlarla ilgili bulunmamaktadır. Bu böyle olduğuna
göre de, Anayasanın 160.maddesi amaçları bakımından,
hizmet koşull-arı sadece azil ve görevden uzaklaştırma
ile neticelenebilen disiplin işlemlerini kapsamakta ve
bunun dışındaki disiplin işlemlerini kapsamamaktadır."


1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nın 192. maddesinde de KKTC Anayasası'nın 160. maddes-ine benzer bir kural yer almakta idi. 1960 Anayasası'nın yürürlüğe girmesinden önce kamu görevinde olan kişilerin aleyhine olacak şekilde hizmet koşullarının değiştirilemeyeceği bu maddede açıkça ifade edilmekte idi.
Madde 192 (7) (b)'de değiştirilemeyec-ek koşullar aşağıdaki gibi sıralanmaktaydı:

"Remuneration, leave, removal from service, retirement,
pensions, gratuities, or other like benefits"

(Ücret, izin, görevden azil, emeklilik ücreti, ikramiye
veya benzeri başka menfaa-t.)


R. Shener v The Republic (Public Service Commission) 3 RSCC 138 davasında Yargıç Necati Münir'in verdiği kararda, 192. madde açısından önem arzeden hususun kamu görevlisinin Anayasa'nın yürürlüğe girdiği tarihte hangi görevde olduğunun tespit e-dilmesi olduğu vurgulanmıştır. Sayfa 141'de şöyle demiştir:

"Paragraph 1 of Article 192 of the Constitution
provides that, save where other provision is made in
the Constitution, any person who, immediately before
the date of the coming into operatio-n of the Constitution,
holds an office in the public service shall, after that
date, be entitled to the same terms and conditions of
service as were applicable to him before that date and
those terms and conditions shall not be altered to his
disadvant-age during his continuance in the public service
of the Republic on or after that date.

The principal question for decision in this case is to
determine what office in the public service the Applicant
in fact "held", in the sense of paragraph 1 of Ar-ticle
192, immediately before the date of the coming into
operation of the Constitution, i.e. whether the office
which he "held", in the said sense, was the office of
Principal Welfare Officer, to which the Applicant had
been appointed substantively on- the 15th August, 1960,
or the office of Chief Welfare Officer (Turkish) to which
temporary post the Applicant had been seconded on the
22nd April, 1959, with effect from the 1st April, 1959."


Bu davada davacı, Anayasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten ö-nceki pozisyonun geçici (temporary) olması nedeni ile, bu görevinin Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nın 192. maddesi kapsamında kabul edilecek bir görev olmadığı kabul edilmiştir. Esasen koruma altına alınan bir hak, kamu görevlisinin görevine bağlı hizmet k-oşullarıdır. Kişinin terfi olanakları, tuttuğu pozisyon ile alakalı bir hak değildir ve koruma altında olamaz. Söz konusu kararda, aynı sayfada şu görüşe yer verilmiştir:


"The object of paragraph 1 of Article 192 is to ensure
to a person, who held an o-ffice in the public service
before the date of coming into operation of the
Constitution, the continuance of the same terms and
conditions of service as were applicable to him at the
said time. If, therefore, the office which a person held
before the s-aid date was not one which he held
substantively but was one in the nature of a temporary
appointment, e.g. an acting appointment or an appointment
on secondment, then under paragraph 1 of Article 192,
being only entitled to the same terms and conditio-ns as
were applicable to him before the date of the coming into
operation of the Constitution, such a person continues to
be subject to the same temporary arrangement. In other
words, just as an acting appointment or an appointment
on secondment could- have been terminated before the
coming into operation of the Constitution, so it could
likewise be terminated after the coming into operation
of the Constitution.


In the opinion of the Court it was not, and could
not have been, the intention of- paragraph 1 of Article
192 of the Constitution to give the holder of a public
office any greater security of tenure of office than
that which he possessed before the coming into operation
of the Constitution. An acting appointment of a person,
or his a-ppointment on secondment, does not automatically
become a substantive and permanent appointment by virtue
of paragraph 1 of Article 192."


Bağlayıcı olmamakla birlikte 192. madde ile ilgili Kyriakos Piperis v Republic of Cyprus (1967) 3 CLR 295 dava-sında, sayfa 299'da, 192. madde ile kamu görevlilerinin mesleklerinde ilerleme olasılıklarının korunmadığı, sadece gerçekten işgal etmekte oldukları mevkiin hizmet koşullarının korunduğu ifade edilmiştir:

"Nor do I find any merit in the submission of t-he
Applicant that Law 48/65, in fixing a new and lower
salary for the post above his own, to which he was
expecting to be, and was eventually, promoted,
contravenes Article 192 of the Constitution. Under
such Article there were- not safeguarded the prospects
of advancement of public officers, but only the terms
and conditions of service of the posts held by them
substantively on the 16th August, 1960 (Shener and The
Republic, 3 R.S.C.C., p. 138)."

Yine b-ağlayıcı olmayan Christos Kythreotis v Republic (Public Service Commission) (1967) 3 CLR 315 davasında, sayfa 326'da aynı görüş tekrarlanmıştır:

"Moreover, I should make it clear that, in my opinion,
the Assumption, just made, hereinbefore, regard-ing
the ambit of Article 192, is not a correct one and
that the manner of regulating the granting of
increments on promotion cannot be held to be a term
or condition safeguarded by Article 192, because such
Article does not -safeguard terms and conditions solely
relevant to the future prospects of the public officers
concerned, but only those applicable, at the material
time, to their substantive posts (see Shener and The
Republic 3 R.S.C.C., p. 138)."-


Madde 160(3)'de sıralanan haklara teker teker bakıldığı zaman, çalışanın çalışma neticesi ücret ödenme hakkı bulunduğu, çalışanın, çalıştığı süre içerisinde, çalıştığı döneme bağlı olarak izin hakkı kazandığı, çalışan kişinin, çalıştığı esnad-a yapacağı fiil ve hareket ve/veya ihmal neticesinde azledilebileceği veya görevden uzaklaştırıla-bileceği, yani disiplin koşullarına tabi olacağı, çalışma süresinin sona erip emekli olması halinde de çalışmasının neticesinde hak kazandığı ikramiye ve maaş-ı ödeneceği görülür. Bu hakların tümü de kamu görevlisine, çalışmasının kazandırdığı haklardır.

Sıralanan bu hakların tümü Anayasa'da hizmet koşulu olarak belirtilmiştir ve direkt olarak çalışmanın semeresi veya külfeti olarak ifade edilebilirler. Kişin-in bir üst kademeye terfi hakkının, madde 160(3)'de sıralanan hiçbir koşula benzerliği yoktur. Ancak terfi koşullarını yerine getirenlerin terfi edebilecekleri kabul edilmelidir. Terfi kazanma, sadece göreve devam etmeyle elde edilen bir hak değildir. Te-rfi hakkı, Anayasa Mahkemesi 5/79 No.lu davadaki kararda ifade edildiği gibi, nesnel durumdan öznel duruma geçen bir hak da değildir. Terfi koşulları, madde 160 altında belirtilen hizmet koşullarının hiçbirine benzememektedir ve 160(3) maddesinde yer alan -benzeri haklar altında terfi hakkının kabul edilmesi mümkün değildir.


Bu durumda terfi koşullarının, KKTC Anayasası'nın 160.maddesinde ifade edilen hizmet koşullarına dahil olmadığı kabul edilmelidir. Dolayısıyla, Polis Örgütü ile ilgili mevzuata y-eterlik sınavı koşullarının ilave edilmesinin, madde 160'ın altında kamu görevlisi aleyhine hizmet koşullarına getirilen bir değişiklik olarak kabul görmesi olası değildir.

Netice itibarıyla, 38/2011 sayılı Yasa ile tadil edilen 51/1984 sayılı Polis -Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasası'nın 2. maddesinde yer alan "Yeterlik Sınavı" tefsiri ile 73(2)(d), 73(6) ve 73(8) maddelerinin Anayasa'nın 160. maddesine aykırı olduğu kabul edilmez. 160. maddeye aykırılık bulunmadığından, 7. maddeye aykırılıkt-an da bahsedilmesi mümkün değildir.

SONUÇ
38/2011 sayılı Yasa ile tadil edilen 51/1984 sayılı Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasası'nın 2. tefsir maddesinde yer alan "Yeterlik Sınavı" tefsiri ile 73(2)(D) 73(6) ve 73(8) maddelerinin Anay-asa'nın 160. ve 7. maddelerine aykırı olmadığına oy birliği ile karar verilir.



Narin F. ŞefikHüseyin Besimoğlu
Başkan Yargıç



Gülden Çiftçioğlu Tanju Öncül Bertan Özerdağ
Yargıç Yar-gıç Yargıç





11 Şubat 2016




























13













Full & Egal Universal Law Academy