Anayasa Mahkemesi Numara 15/1989 Dava No 10/1989 Karar Tarihi 13.10.1989
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 15/1989 Dava No 10/1989 Karar Tarihi 13.10.1989
Numara: 15/1989
Dava No: 10/1989
Taraflar: Başsavcılık ile Ali Demirağ vd.
Konu: Fasıl 155 Ceza Usulü Yasasının 40 ve 41. maddelerinin değişik şahıslar aleyhine değişik davaların aynı ithamnameye dahil edilebileceklerini öngördüğü oranda Anayasa
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 13.10.1989

-D. 10/89 Anayasa Mahkemesi: 15/89

Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme huzurunda
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
Niyazi F. Korkut, Aziz Altay, Celâl Karabacak


Le-fkoşa Kaza Mahkemesi tarafından 6/89 sayılı ceza davasında (davayı ikame eden: KKTC Başsavcısı ile Sanıklar: 1. Ali Demirağ, 2. Levent Soykut, 3. Mehmet Esenoğlu, 4.Vedat Soykut, 5. fahri Turhan, 6. Tulin Güneş arasında) sunulan konu.

Sanıklar namına: Kıv-anç M. Riza tarafından Mustafa Asena
İddia makamı namına: Hakkı C. Önen

-----------------

K A R A R

KONU:

Fasıl 155 Ceza Usulü Yasasının 40 ve 41. maddelerinin değişik şahıslar aleyhine değişik davaların aynı ithamnameye dahil edil-ebileceklerini öngördüğü oranda Anayasanın 17. maddesine aykırı olup olmadığı.

I.OLAY:

Sanıklar, Lefkoşa Kaza Mahkemesi önünde, aynı ithamname tahtında darp suçu ile itham edildiler. 1, 2, 3, 4 ve 5. sanıklar birlikte, 1. dava altında, 8.7.1988 tar-ihinde, Haspolatta Hilmi Refik'i darp etmekle, 2. sanık yalnız olarak, 2. dava altında, aynı tarih ve mahalde, Hidayet Arın'ı darp etmekle, 6. sanık da aynı tarih ve mahalde Göksel Refik'i darp etmekle itham edildiler.

Sanıklar aleyhindeki mesele, du-ruşma için, Lefkoşa Kaza Mahkemesi önüne gittiğinde sanıklar tarafından Fasıl 155 Ceza Usulü Yasasının 40. maddesinin Anayasanın 17. maddesine aykırı olduğu ileri sürüldü. Mahkeme de ileriye sürülen Anayasaya aykırılık konusunun taraflar arasındaki ihtil3-afı karara bağlamada etkili olabilweceği kanaatına vardı ve konuyu, karara bağlanmak üzere, Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu. Kaza Mahkemesi, ayrıca, Anayasa Mahkemesinin kararına dek meselenin duruşmasını durdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇES-İ:

Sanıkların iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:

Anayasanın 17. maddesinin (2). fıkrası bir suç ile itham
edilen kişi aleyhine getirilen ceza davasının makul bir süre içinde ve adil olarak dinlenmesini öngöremektedir. 40 ve 41. maddeler ise aynı it-hamnameye değişik şahıslar ve değpişik davaların dahil edilmesini öngörmektedir. Bu meselede olduğu gibi değişik sanıklar aleyhine değişik davaların, aynı olaydan neşet etmiş olsa dahi, aynı ithamnameye dahil edilmesi suçlanan kişilerin aleyhindeki davala-rın makul bir süre zarfında dinlenememesine sebep olur ve dolayısıyle adil değildir. Bu nedenle Fasıl 155 Ceza Usulü Yasasının 40 ve 41. maddeleri Anayasanın 17. maddesinin (2). fıkrasına aykırıdır.

İddia Makamının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:

- Konu yasa maddeleri zaman harcanmasını önlemeyi amaçlamaktadır. Esasen uygun olmayan herhangi bir halde mahkemenin herhangi bir sanığın veya davanın ayrı olarak yargılanmasını veya dinlenmesini emretme yetkisi vardir. Bu maddelerin Anayasanın 17. ma-ddesinin (2). fıkrasına herhangi bir aykırılığı yoktur.

III. İLGİLİ YASA METİNLERİ:

Fasıl 155 Ceza Usulü Yasasının 40 ve 41. maddeleri aynen şöyledir:

"40. (1) Any number of counts either for the
same offence or for different off-ences may
be included in the same charge and the Court
may either convict or acquit the accused
generally upon the whole charge or convict
him upon one or some and acquit him upon
other counts.

- (2) If different counts relate to different
facts and if the Court thinks it concucive to
the end of justice to do so, it may, at any
stage of the proceedings, direct that the
accused shall be tried separatel-y upon any one
or more of such counts.

(3) If the Court convicts the accused
generally on the whole charge, the legal effect
of such conviction shall be to convict him on
each of the counts contained t-herein and the
Court may, thereupon, pass upon him the same
sentence as if he had been separately convicted
on every such count:

Provided that not more than one sentence
sahall, in any case, be passed- upon any person
upon tha same facts."

"41. The following persons may be joined in one
charge and may be tried together, unless the
Court directs that they shall be tried
separately, that is to say -
-
persons accused of the same offence;

persons accused of different offences
committed in the course of the same
transaction;

persons accused of an offence and
persons who, under the provisions
of any enactment, are deemed to
have taken part in the c-ommission
of such offence;

persons accused of an offence and
person accused of attempting to
commit such offence;

persons accused of any offence
relating to stealing, criminal
breach of trust, fraudulent
appropriation of property,
fraudulent falsi-fication of
accounts of fraudulent conversion
and persons accused of receiving
or taking upon themselves the
control or disposition of the
subject matter of such offence."

IV.
IV. -İLGİLİ ANAYASA METNİ:
Anayasanın 17. maddesinin (2). fıkrası aynen şöyledir:

"Madde 17(2):
Herkes, yurttaş hak ve yükümlülüklerinin veya
kendisine karşı yapılan bir suçlamanın karara
bağlanmasına, yasa ile kurulan bağımsız,
t-arafsız ve yetkili bir mahkeme tarafından,
makul bir süre içinde adil ve açık bir surette
davanın dinlenmesi hakkına sahiptir. Karar
gerekçeye dayanır ve açık bir oturumda okunur."


V. İNCELEME:

Konu, yapılan iddia ve ileri sürülen -görüşler ışığında incelendi ver gereği düşünüldü.

Mahkemeden sorulmakta olan Fasıl 155 Ceza Usulü Yasasının 40 ve 41. maddelerinin, değişik şahıslar aleyhine değişik davaların aynı ithamnameye dahil edilebileceklerini öngördüğü oranda, Anmayasanın 17-. maddesinin (2). fıkrasına aykırı olup olmadığıdır.

Anayasanın 17. maddesinin (2). fıkrasının öngörmekte olduğu suçlanan bir kişinin aleyhine getirilen bir ceza davasının sair şekilde Anmayasaya aykırı olmayan ve yürürlükte bulunan mevzuata uygun ol-arak makul bir süre içinde ve adil olarak dinlenip karara bağlanmasıdır. Diğer bir deyimle öngörülmekte olan davanın dinlenip karara bağlanmasının lüzümsuz veya sni nedenlerle gecikmesinin önlenmesidir. Fasıl 155 Ceza Usulü Yasasının 40. maddesi bir sanı-k veya sanıklar aleyhine birden fazla veya değişik davaların aynı ithamnameye dahil edilebilmesini öngörmektedir. Değişik sanıkların aynı ithamnameye dahil edilebilmesini ise ysanın 41. maddesi öngörmektedir. Bu madde aynı suç ile itham edilen veya aynı -olay esnasında işlenen çeşitli suçlarla itham edilen kişilerin aynı ithamnameye dahil edilebilmelerini öngörmektedir. Her iki madde de mahkemeye, uygun gördüğü bir sanığın ayrı olarak yargılanmasını emretme takdir yetkisini tanımaktadır. Bu maddelerin in-celenmesinden görülebileceği gibi güttükleri amaç uygun hallerde sanıkların veya bunların aleyhindeki davaların birlikte yargılanmasını ve böylelikle hem lüzumsuz masraf yapılmasının hem de gereksiz yere mahkemenin vaktinin harcanmasının önlenmesidir.

- Yukarıda söylenenler ışığında gerek 40. gerekse 41. maddeler incelendiğinde bunların Anayasanın 17. maddesinin (2). fıkrasına ters düşmedikleri gayet açıktır ve bu havalenin yapılmasının, kanımızca, istenmemesi gerekirdi.





SONUÇ:

Sonuç olarak F-asıl 155 Ceza Usulü Yasasının 40 ve 41. maddelerinin Anayasanın 17(2) maddesine aykırı olmadığına, oybirliği ile, karar verilir.

Havale masrafları sanıklar tarafından ödenecektir.



(Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu)
- Başkan Yargıç



(Niyazi F. Korkut) (Aziz Altay) (Celâl Karabacak)
Yargıç Yargıç Yargıç


13 Ekim 1989



-1


6



-


Full & Egal Universal Law Academy