Anayasa Mahkemesi Numara 15/1978 Dava No / Karar Tarihi 04.05.1979
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 15/1978 Dava No / Karar Tarihi 04.05.1979
Numara: 15/1978
Dava No: /
Taraflar: Başsavcılık ile Hasan Sarıca vd
Konu: 13/1971 Sayılı Sendikalar Yasasının 43. maddesinin Anayasaya aykırılığı
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 04.05.1979

- Anayasa Mahkemesi 15/78

Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Ülfet Emin (Başkan), Ahmed İzzet, Şakir Sıdkı İlkay, Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi.
Anayasa'nın 114(1) maddesi hak-kında.

Lefkoşa Kaza Mahkemesinin 1790/78 sayılı ceza davasında (Başsavcılık ile Hasan Sarıca ve diğerleri arasında) 22.5.1978 tarihinde sunulan konu.

İddia Makamı namına: Akın Sait
Sanık namına: Hüseyin Celâl

K A R A R
KONU:
13/1971 sayılı 1971 Sendika-lar Yasasının 43. maddesinin Anayasa'nın 7, 31, 37 ve 39. maddelerine aykırı olduğu öne sürülmüştür.

I. OLAY:
Sanıklar Lefkoşa Kaza Mahkemesinde açılan 1790/78 sayılı ceza davası ile 1 Şubat 1978 tarihinde Ortaköy'de bir suç işlemek yani taciz etmek maks-adı ile Macit Aydınova sorumluluğunda bulunan Ahmet Raşit Mustafa Co. ait ambar avlusuna girmekle itham olundular. Aynı davada aynı sanıklar aynı suçu 2 Şubat 1978 tarihinde de işlemekle itham edildiler. Ceza davasının duruşması esnasında 13/1971 sayılı -1971 Sendikalar Yasasının 43. maddesinin Ceza davasının karara bağlanmasında etkisi olacağı ve bu yasanın 43. maddesinin Anayasa'nın özellikle 7, 31, 37, 39. maddelerine aykırı olduğu öne sürülmüştür ve Mahkemece de ileri sürülen iddianın davayı karara bağ-lamakta etkisi olabileceği kanısına

varılması üzerine ceza davasına bakan mahkeme konuyu karara bağlamak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, Anayasanın 114. maddesi uyarınca sunmuştur.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
İddia Makamının gerekçesi öz-etle şöyledir:
Sendikalar Yasasının 43. maddesi kayıtlı bir sendikanın bir veya birden fazla memurunun veya üyesinin başkalarına ait olan iş yerlerine girmesine yetki verdiğinden ve sendika ve memuru veya üyesi dışında kalan işçilere girme yetkisi vermedi-ğinden, sendika memur ve üyelerine ayrıcalık tanımaktadır bu da Anayasanın 7. maddesine aykırıdır. Yasanın aynı maddesi bazı kişilere başkalarına ait olan iş yerlerine girme yetkisi verdiğinden başkalarının mülkiyet hakkına tecavüz etmekte olup bu husus A-nayasanın 31. maddesine aykırıdır. Yasanın söz konusu maddesi bazı kişileri çalışmaya veya çalışmamaya ikna etmek maksadı ile başkalarına ait iş yerine girmesine yetki verdiğinden Anayasanın çalışma özgürlüğü bahseden 37. maddesine ve çalışma hakkı bahsed-en 39. maddesine aykırıdır.

Sanıkların avukatının gerekçesi özetle şöyledir:
Bir iş uyuşmazlığına methalder olan kayıtlı bir sendikanın bir veya birden fazla memurunun veya üyesinin bir iş uyuşmazlığını teşvik veya ileri götürmek amacı ile bilgi almak ve-ya vermek veya bir kimseyi çalışmamaya ikna etmek anayasal bir haktır. Bu nedenle sadece bu maksat için bir şahsın çalıştığı veya iş yaptığı bir yere girmek Anayasaya aykırı değildir. Anayasanın 31. maddesinde belirtilen mülkiyet hakkı mutlak olmayıp Ana-yasanın 31. maddesinin 2. fıkrası uyarınca mülkiyet hakkının kullanılmasına kamu güvenliği, genel ahlâk, başkalarının haklarının korunması için gerekli kısıntı veya sınırlamalar yasa ile konulabilir. Kayıtlı bir sendikanın bir veya birden fazla memurunun -iş uyuşmazlığını teşvik amacı ile bir kimseyi çalışmamaya ikna etmek maksatlarına münhasır olmak şartı ile bir şahsın çalıştığı ve iş yaptığı bir yere girmek işçilerin Anayasal haklarının korunması için gereklidir. Kayıtlı bir sendikanın memuru veya üyesi-nin bir iş yerine girmesi iş yeri sahibinin mülkiyet hakkının özüne dokunmaz. Bu nedenle sendikalar yasasının 43. maddesinin hükümleri Anayasaya aykırı değildir.

III. İLGİLİ YASA METİNLERİ:
13/1971 sayılı 1971 Sendikalar Yasasının 43. maddesi aynen şöyle-dir:
"43. Bir iş uyuşmazlığına methaldar olmuş kayıtlı bir sendikanın bir veya birden fazla memurunun veya üyesinin ve bir iş uyuşmazlığını teşvik veya ileri götürmek amacı ile bir işveren veya firma namına bir veya birden fazla kimsenin bilgi almak vey-a vermek veya bir kimseyi çalışmaya veya çalışmamaya ikna etmek maksatlarına münhasır olmak şartıyle bir şahsın çalıştığı veya iş yaptığı bir yere girmesi kanunsuz olmaz.

Ancak yafta taşınması, iş uyuşmazlığının bulunduğu yerin hudutlarından öteye genişl-etilemez."


IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

"Madde 7.
Her Türk yurttaşı, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, yasa önünde eşittir. Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz."


"Madde 31.
Her Türk yurttaşı, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. - Bu haklar ancak kamu yararı amacıyle ve yasa ile sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılmasına, kamu güvenliği, genel sağlık, genel ahlâk, kent ve ülke plânlaması veya herhangi bir malvarlığının kamu yararı için geliştirilmesi ve faydalı kılınması veya- başkalarının haklarının korunması için kesin olarak gerekli kısıntı veya sınırlamalar yasa ile konabilir."


"Madde 37.
Her Türk Yurttaşı dilediği alanda çalışma özgürlüğüne sahiptir. Özel girişimler kurmak serbesttir. Yasa, bu özgürlüğü, ancak kamu yar-arı amacıyle sınırlayabilir."


"Madde 39.
Çalışma her Türk yurttaşının hakkı ve ödevidir.
Devlet, çalışanların insanca yaşaması ve çalışma hayatının kararlılık içinde gelişmesi için, sosyal, ekonomik ve mali tedbirlerle çalışanları korur ve çalışmayı dest-ekler; işsizliği önleyici tedbirleri alır."


V. İNCELEME:
Yanların duruşma esnasında ileri sürdüğü sav ve görüşler, Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülen hükümler, aykırılığa dayanıklık eden Anayasa Kuralları ve bunlar ile ilgili gerekçeler incelendikten- sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

Bütün uygar ve çağdaş ülkelerde işçilere grev hakları tanınmaktadır. Bundan takriben yüz yıl öncesi grev hakkı en uygar ve çağdaş ülkelerde dahi tanınmış değildi. O zamanlarda greve gitmek, grev yapmak, grevi teşvik e-tmek bazı hallerde hem bir suç hem de sivil hukukda bir dava sebebi teşkil etmekte idi. Bunun da sebebi çalışan bir kişiyi çalışmamaya teşvik etmek böyle bir kişinin işveren ile olan hizmet sözleşmesini bozmaya teşvik etmek addolunurdu ve bilindiği gibi b-ir dava sebebi teşkil etmekte idi. Daha sonra yavaş yavaş işçilere grev hakkı tanınmıştı. Ancak ilk zamanlarda grev hakkı tanınmakla beraber grevi geliştirmek, greve iştirak etmeyenleri greve istirake teşvik etmek yasalara uygun değildi. Bazı hallerde g-rev yapılmasına rağmen greve devam etmeyenleri greve iştirak etmeye ikna etmeye çalışmak veya greve gitmeye teşvik etmek bir suç sayılırdı. Bu durum İngiltere'de 1875'lere kadar böyle devam etti. 1875'te ise İngiltere'de grevcilere "picketing" adı altınd-a greve iştirak etmeyenleri greve iştirak etmek amacı ile iş yeri yanına veya çevresine giderek çalışmaya gitmek üzere olan veya çalışma yerinden çıkan işçileri greve iştirak etmeye sukûnetle teşvik etmek hakkı tanındı. Bu böyle olmakla beraber aynı yasad-a çalışanı veya işvereni korkutma, taciz etmek, takip etme veya onların aile efradını korkutma gibi işlemleri yapmak bir suç sayılırdı. Durum İngiltere'de 1906'da geçirilen iş uyuşmazlığı yasası ile daha fazla açıklığa kavuştu. Bu yasanın 2. maddesi bir -veya birden fazla kişinin kendi namlarına veya bir sendika namına veya bir işveren veya firma namına bir iş uyuşmazlığını teşvik veya ileri götürmek amacı ile bir kimseyi çalışmaya veya çalışmamaya sükûnetle ikna etmek veya bir kimseden sükûnetle bilgi alm-ak veya bir kimseye sükûnetle bilgi vermek amacı ile böyle bir kimsenin çalıştığı veya ikamet ettiği yerin yanına veya civarına gitmesini yasallaştırdı. 31 Mart 1949'da yürürlüğe giren Fasıl 117 Sendikalar Yasasının 45. maddesi ile İngiltere'de yürürlükte- olan 1906 İş Uyuşmazlığı yasasının 2. maddesinin hükümlerine yakın hükümler konmuştur. İki madde arasında yegâne fark kayıtlı bir sendikanın namına hareket eden kişiler sadece ikna etmek istedikleri kişinin çalıştığı yerin yanına veya civarına gidebilirl-er. Böyle bir kişiye evinin yanına veya civarına gitmek yetkisi verilmedi. 1971'de Kıbrıs Türk Federe Devleti Sendikalar yasasını geçirdikten sonra Fasıl 117'yi ilga etmiştir. Öyle anlaşılıyor ki Fasıl 117'nin 45. maddesi 13/1971 Sendikalar Yasasının 43-. maddesi olarak geçirilmiştir. Fasıl 117'nin 45. maddesinin yan başlığı "peacefull picketing"dir ve 43. maddenin yan başlığı ise "sükûnetle yafta taşımak"tır. Fasıl 117'nin 45. maddesinin yan başlığının çevirisi yapılırken "peaceful picketing" yanlış ol-arak türkçeye çevrilmiştir. Çünkü "peaceful picketing"in türkçeye çevirisi "sükûnetle grev gözcülüğü yapmak"tır. "Picketing" kelimesi teknik bir terimdir ve bunun anlamı grev yapmış olan bir Sendikanın greve dahil iş yerlerine yakın bir yere veya işyerle-rine yakın yollarda adam koymak suretiyle çalışmaya giden işçileri veya çalışmaktan çıkan işçileri greve iştirak etmelerini teşvik etmek amaciyle telkinde veya teşvikte bulunmak demektir. Türkçede "grev gözcülüğü" tabiri de aşağı yukarı aynı anlamda kulla-nılmaktadır. Nitekim Türkiye Cumhuriyetinde halen yürürlükte olan 275 sayılı toplu iş sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun 31. maddesinin üst başlığı "grev gözcüleri" olarak belirlenmektedir. Yasanın 31. maddesi aynen şöyledir:
"31. Kanuni bir grev karar-ına uyulmasını sağlamak için cebir ve şiddet kullanmaksızın ve tehditte bulunmaksızın propaganda yapmak ve kendi üyelerinin grev kararına uyup uymadıklarını denetlemek amacıyle, iş yerinde grevi ilân etmiş olan işçi teşekkülü, iş yerinin giriş ve çıkış yer-lerine, kendi mensupları arasından en çok ikişer grev gözcüsü koymaya yetkilidir. Çalışma serbestliği her halde saklıdır."


Fasıl 117'nin 45. maddesinin çevirisi yapılırken 45. maddede yer alan "It shall be lawful . . . . . to attend at or near a place- where a person works . . . ." ibaresi bir şahsın çalıştığı veya iş yaptığı bir yere girmesi kanunsuz olmaz' olarak çevrilmiştir. Halbuki "attend at or near a place'in anlamı "yerin yanında veya civarında bulunmak veya yerin yanına veya civarına gitmek" d-emektir. Durum böyle olmakla beraber mahkemeler herhangi bir maddenin hükümlerini uygularken o maddede kullanılan sözcüklerin anlamı açık ise o maddenin hükümlerine o anlamı vermek zorunluğundadırlar. 43. maddenin hükmü açıklıkla 43. maddede belirlenen k-işilere belirlenen amaç için bir şahsın çalıştığı veya iş yaptığı bir yere girmesinin kanunsuz olmadığını belirlemektedir. Kuşkusuz herhangi bir şahsın başkasına ait olan iş yerine sahibinin izni olmaksızın girmesi, iş yeri sahibinin mülkiyet hakkına bir -tecavüz sayılmaktadır. Anayasamızın 31. maddesi ise her Türk yurttaşının mülkiyet hakkına sahip olduğunu açıklıkla belirlemekte ve bu mülkiyet hakkının kullanılmasına, sadece kamu güvenliği, genel sağlık, genel ahlâk, kent ve ülke plânlaması veya herhangi- bir mal varlığının kamu yararı için geliştirilmesi ve faydalı kılınması veya başkalarının haklarının korunması için kesin olarak gerekli kısıntı veya sınırlamalar yasa ile konabilir. Herhangi bir kişinin başkasının malına girmesine yetki veren herhangi b-ir yasa hükmünün mal sahibinin mülkiyet hakkını sınırladığına kuşku yoktur. Acaba Sendikalar Yasasının 43. maddesinde belirlenen başkalarına ait iş yerine girme hakkı Anayasanın 31. maddesinin (2). fıkrasında belirlenen amaçları sağlamak veya hakların kor-unması için kesin olarak gerekli midir? Anayasanın 31. maddesinin (2). fıkrasında belirlenen amaçları teker teker inceleyelim. Bir iş uyuşmazlığına methalder olmuş kayıtlı bir sendikanın bir veya birden fazla memurunun veya üyesinin bilgi almak veya verm-ek veya bir kimseyi çalışmamaya ikna etmek maksatlarına münhasır olmak şartı ile bir şahsın çalıştığı veya iş yaptığı yere girmesinin Anayasanın 31. maddesinin (2). fıkrasında belirlenen kamu güvenliği, genel sağlık, genel ahlâk, kent ve ülke plânlaması ve-ya herhangi bir mal varlığının kamu yararı için geliştirilmesi amaçları ile en ufak bir ilgisi dahi yoktur. Acaba Sendika memur veya üyesinin bir şahsın çalıştığı veya iş yaptığı yere Sendikalar Yasasının 43. maddesinde öngörülen amaç için girmesi, Anayas-anın 31. maddesinin (2). fıkrasında bahsolunan "başkalarının hakları"ndan mıdır? Anayasanın 31. maddesinin (2). fıkrasında bahsolunan "başkalarının hakları" Anayasada kişilere tanınan hakları kastetmektedir. Anayasa çalışanlara Sendika kurmak ve grev yap-mak hakkını tanımakla hiç bir zaman başkalarının taşınmaz malına girmek hakkını tanıdığı söylenemez. Sendika memur veya üyelerine Sendikalar Yasasının 43. maddesi uyarınca bir kişinin çalıştığı yere girmesi hususunda tanınan hak anayasal hak değildir, sad-ece yasal bir haktır. Bu durumda Sendika memur ve üyelerine başkalarının çalıştığı iş yerine girmesini tanıyan yasal hak Anayasanın 31. maddesinin (1). fıkrasında belirlenen anayasal mülkiyet hakkına bir sınırlama getirmektedir. Bu sınırlamanın Anayasaya- aykırı olmaması için 31. maddesinin (2). fıkrasında öngörülen "başkalarının haklarının korunması için kesin olarak gerekli kısıntı" olması gerekir. Sendika memur ve üyelerinin tanınan hak anayasal hak olmadığı nedeni ile Anayasanın 31. maddesinin (2). fı-krasının öngördüğü "başkalarının haklarının korunması" anlamına gelemez. Bu nedenle Anayasanın 43. maddesinin mülkiyet hakkına getirdiği sınırlama Anayasaya aykırı olur. Bir an için Anayasanın 31. maddesinin (2). fıkrasında bahsolunan "başkalarının hakl-arının" sadece anayasal hakları değil, yasal hakları da içerdiğini addetsek dahi, mülkiyet hakkına herhangi bir kısıntı veya sınırlama koyabilmesi için böyle bir hakkın korunması için kesin olarak gerekli olduğu hususunda Mahkemenin tatmin olması gerekir. - Sendikalar Yasasının 43. maddesinin amacı grev yapılan bir yerde çalışanları teşvik etmektir. Bu amaca ulaşmak için Sendikanın memur veya üyelerinin mutlaka ve mutlaka iş yerine girmeleri gerekmemektedir. Tüm uygar ve çağdaş ülkelerde olduğu gibi iş yer-inin yanında veya civarında bulunmakla 43. maddede belirlenen amaç yerine getirilebilir ve çalışmaya giden işçileri çalışmamaya, kolaylıkla teşvik edebilirler. Bundan açıkça görülüyor ki Anayasanın bahsettiği grev hakkının korunması için grevi yapan Sendi-kanın memur veya üyesinin grev yapılan iş yerine girmesi kesin olarak gerekmez. Grev gözcülüğü iş yeri yanında veya civarında bulunmakla yapılabilir. Yukarıda belirlenen gerçekler ışığında Sendikalar Yasasının 43. maddesinin, Sendika Memur ve üyelerine i-ş yerine girmesine yetki veren hüküm haklı bir nedene dayanmamaktadır. Bu nedenle 43. maddenin birinci fıkrası bu şekilde mülkiyet haklarını kısıtladığından Anayasaya ve özellikle Anayasanın 31. maddesine aykırıdır.

SONUÇ:
Sonuç olarak 13/1971 sayılı Se-ndikalar Yasasının 43. maddesinin 1. fıkrası yani "Bir iş uyuşmazlığı" ile başlayan ve "kanunsuz olmaz" ile sona eren kısım Anayasaya ve özellikle Anayasanın 31. maddesine aykırı olduğuna oybirliği ile karar verilir.


(Ülfet- Emin)(Ahmed İzzet)
Başkan Yargıç




(Şakir Sıdkı İlkay)(Salih S. Dayıoğlu) (N.Ergin Salâhi)
Yargıç Yargıç Yargıç

4 Mayıs, 1979.-



7






Full & Egal Universal Law Academy