Anayasa Mahkemesi Numara 14/1988 Dava No 5/1989 Karar Tarihi 01.06.1989
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 14/1988 Dava No 5/1989 Karar Tarihi 01.06.1989
Numara: 14/1988
Dava No: 5/1989
Taraflar: Ali Gazioğlu ile Güv. Kuv. Kom.
Konu: 33/84 sayılı Yasa ile değiştirilmiş şekli ile 15/79 sayılı Güvenlik Kamu Görevlileri Yasasının 51(2)(3)(a)(b)(c)(d)(e)(f)(g) maddelerinin kişiye isnat olunan hususların açıkça ve yazılı olarak bildirilmesini, yazılı savunmasının istenmesini ve ona belli bir süre tanınmasını öngörmediği oranda Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 01.06.1989

-D.5/89 Anayasa Mahkemesi: 14/88
Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay

Anayasanın- 148(1) maddesi tahtında

Yüksek İdare Mahkemesi tarafından 135/87 sayılı başvuruda
(Müstedi: Ali Gazioğlu ile Müstedaaleyh: Güvenlik Kuvvetleri
Komutanlığı arasında) sunulan konu.

Müstedi namına: Güner Çakın
Müstedaaleyh namına: Zeki Gündüz
Amicusa curi-ae olarak Başsavcılık namına: Mehmet Ali Şefik

------------
K A R A R

KONU:
33/84 sayılı Yasa ile değiştirilmiş şekli ile 15/79 sayılı Güvenlik Kamu Görevlileri Yasasının 51(2)(3)(a)(b)(c)(d)(e)(f)(g-) maddelerinin kişiye isnat olunan hususların açıkça ve yazılı olarak bildirilmesini, yazılı savunmasının istenmesini ve ona belli bir süre tanınmasını öngörmediği oranda Anayasanın 1, 8(1), 10(1)(2), 17(2), 18(4), 18(5)(a)(b) ve 121(4) maddelerine aykırı -olup olmadığı.

OLAY:
Müstedi, 1.3.1979 tarihinde astsubay olarak Güvenlik Kuvvet-
leri Komutanlığında göreve başladı. Müstedi, 22.6.1986 tarihinde nöbetçi subayı olarak göreve giderken şahsına ait bir çifte kırma av tüfeğini de temizlemek gayesi ile bera-berinde birliğe götürdü.
Orada daha önce temel kazması için emir verdiği askerler arasında
2

bulunan bedelli asker piyade eri Hasan Mustafanın durduğu yerin ötesindeki boş bir tenekeye Hasan Mustafayı korkutmak maksadı ile -ateş etti ve şaşmaların bir kısmı piyade erine isabet ederek onu yaraladı. Bunun üzerine müstedi açığa alındı ve Güvenlik Kuvvet-leri Mahkemesi önünde adam yaralama, kapalı mevsimde ateşli silâh taşıma, tasarrufunda ruhsatsız patlayıcı madde bulundurma ve- meskûn yerde ateş etme suçları ile itham edildi. Müstedi itham edildiği suçlardan kabahatli olduğunu kabul etti ve beraber çekilmek üzere ilk 3 davadan 2'şer ay hapis cezasına çarptırıldı, son davadan ise kendine ceza verilmedi. Yapılan istinaf sonucu s-anığa kesilen cezalar değiştirilmedi ve emare av tüfeğinin müsaderesine de karar verildi. Müstedi cezasını çekip tahliye edildikten sonra müstedaaleyh tarafından 13.6.1987 tarihinde Güvenlik Kuvvetlerinden tart edildi. Müstedi bu tart kararı aleyhine Yük-sek İdare Mahkemesi huzurunda bir başvuru dosyaladı.

Başvuru duruşma için tek yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi önüne gittiğinde müstedi tadil edilmiş şekli ile 15/79 sayılı Güvenlik kamu Görevlileri Yasasının 51. maddesinin (2). fıkrası ile (3). fıkra-sının (a)(b)(c)(d)(e)(f)(g) bentlerinin Anayasanın 1, 8(1), 10(1)(2), 17(2), 18(4), 18(5)(a)(b) ve 121(4) maddele-rine aykırı olduğunu ileri sürdü. Mahkeme karara bağlamada etkili olabileceği kanaatına vardı ve konuyu, karara bağlanmak üzere, Yüksek Mahke-meye, Anayasa Mahkemesi olarak, havale etti ve havalenin sonuçlandırılmasına değin başvurunun duruşmasını durdurdu.

İDDİANIN GEREKÇESİ:
Müstedinin iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:



3

Yasanın konu edilen madde-leri kişiye isnat olunan hususların kendisine açıkça ve yazılı olarak bildirilmesini, yazılı savunma-sının istenmesini ve ona belli bir süre tanınmasını öngörmemektedir. Konu yasa maddeleri bu gibi haklarla ilgili bir prosedür getirmesi gerekirken bunu ya-pmadı.

Bu nedenle Anayasanın 121. maddesinin (4). fıkrasına ve aynı zamanda hukukun üstünlüğünü öngören 1. maddesine ters düşmek-tedir. Disiplinsizlik bir mahkûmiyete dayansa dahi bu gibi fırsatların kişiye verilmesi gerekir.

Cumhuriyet devrin-de yapılan tüzükler iptal edilmiş değildir. Bu nedenle Kıbrıs Ordusundan gelen subaylara bu gibi hakların tanınması mevzuat icabıdır. Bu gibi haklar Güvenlik Kuvvetlerine bağlı güvenlik kamu görevlilerine de tanınmaktadır. Sadece Güvenlik Kuvvetlerine bağ-lı askeri personele tanınmamaktadır. Yapılan bu ayırım eşitlik ilkesini öngören Anayasanın 8. madde-sinin (1). fıkrasına aykırı düşmektedir.

Konu maddeler Anayasaya uygun olarak okunabilirse o zaman aykırılık mevcut olmaz.

Anayasanın 10(1)(2),- 17(2), 18(4) ve 18(5)(a)(b) maddelerine aykırılık ileri sürülmedi.

Müstedaaleyhin iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:

15/79 sayılı Güvenlik Kamu Görevlileri Yasasının 51. madde-sinin (2) ve (3). fıkraları disiplin işlemi değil de disiplin niteli-ği olmayan işlemleri öngörmektedir. Disiplin işlemleri


4

13/79 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluş, Disiplin Kabahat ve Cezaları Yargılama Usulü Yasası kapsamındadır ve ayrıca 29/83 sayılı Askeri Suç ve Cezalar Yasasına -tabidir.

Yasanın 51. maddesinin (2). fıkrası yetersizlik mevcut olduğu hallerde uygulanır. Mahkûmiyet mevcut olduğu hallerde (3). fıkra kullanılabilir. Bu fıkralar altında yapılan işlemler idari tasarruftur ve bu gibi idari tasarruflara karşı Yükse-k İdare Mahkemesine başvurulabilir.

Cumhuriyet Ordusu ile Güvenlik Kuvvetleri arasında bir ilişki yoktur. Güvenlik Kuvvetleri tamamen ayrı bir kuvvettir ve kendi yasa ve tüzüklerine bağlıdır. Güvenlik Kuvvetlerinin özel bir statü içerisinde bulunmas-ı zorunludur ve Güvenlik Kuvvetle-rinin statüsdü Anayasanın Geçici 10. maddesi kapsamında bir statüdür.

Askeri kamu görevlileri tamamen farklı bir statüye ve niteliğe sahiptirler. Subay ve astsubaylar Silâhlı Gücün komuta kademelerinde yer alırlar, -memurlar ise silâhlı değildirler ve sivil görev ifa ederler.

Şikâyet konusu yasa kuralları KKTC Anayasasından önce de vardı ve uygulanmakta idi. Yasa koyucu bunu biliyordu ve yine de Anayasada farklı düzenleme yapmadı. Konu yasa kurallarının Anayas-anın herhangi bir maddesine aykırılığı yoktur.

3. Amicus curiae olarak Başsavcı namına bulunan savcının görüşleri özetle şöyledir:

Müstedaaleyhin Mahkemeye sunulan görüşleri doğrudur.

5

Yasanın ilgili kuralla-rı Güvenlik Kuvvetleri görevlilerinin kendine özgü niteliği, kamu düzeni ve kamu yararı dikkate alınarak Güvenlik Kuvvetleri görevlilerine farklı bir düzenleme getirmeği amaçlamaktadır. Bu gibi görevlilere kendine özgü kurallar uygulanabilir.

Yasanı-n ilgili kurallarında öngörülen işlemler normal disiplin işlemleri dışındadır. Bu kurallar İdareye özel yetki veren kurallardır. Konu işlemler disiplin işlemi farz edilse dahi özellikle (3) fıkrada sayılanlar fiil ve ceza içermektedir ve müdafaa hakkı ve-rilmemesi olsa olsa, bu meselede, bir usul boşluğundan ibaret olur ve bu boşluk yorum veya tadilât ile giderilebilir. Anayasaya aykırılığı ileri sürülen maddelerin Anayasanın 121. maddesine veya başka bir maddesine direkt bir aykırılığı yoktur.

İLGİLİ YA-SA METNİ:

33/84 sayılı Yasa ile değiştirilmiş şekli ile 15/1979 sayılı
Güvenlik Kamu Görevlileri Yasasının 51. maddesinin (2) ve (3). fıkraları aynen şöyledir:

"51(1) ...........

(2) Yetersizlik nedeni ile ayırma:

- Bulunduğu rütbede yetersizlik veya olumlu
sicil alamama sebepleri ile terfi edemeyen bir
subay veya astsubay, aynı görevde bir yıl daha
denenir. Tekrar yeterli not veya olumlu sicil
alamayan, başka bir -kıt'aya atanır. Burada da
bir yıl denenir. Yeterli not veya olumlu sicil
alamazsa Güvenlik Kuvvetlerinden hizmet süresine
bakılmaksızın ayırma işlemine tabi tutulurlar.



6

- Bu Yasa uyarınca çıkarılacak tüzükte belirti-
len esaslara göre Güvenlik Kuvvetlerinde kalma-
sının uygun olmadığı sıralı sicil üstlerinin
düzenleyeceği sicil belgesi ile anlaşılan muvazzaf
sub-ay ve astsubaylar hakkında, hizmet süresine
bakılmaksızın ayırma işlemleri yapılır.

(3) Disiplinsizlik veya ahlâki durum veya Güvenlik
Kuvvetlerinden ayırmayı gerektirecek şekilde
mahkûmiyet nedeni ile Güvenlik- Kuvvetlerinde
kalmaları uygun görülmeyen muvazzaf subay ve
astsubaylar hakkında hizmet sürelerine bakılmak-
sızın ayırma işlemleri yapılır. Güvenlik Kuvvet-
lerinden ayırmayı gerektiren şekilde mahkûmiyet
- hallerinin neler olduğunu Askeri Suç ve Cezalar
Yasasında veya yerini alan yasada disiplinsizlik
veya ahlâki durum nedeni ile ayırmayı gerektiren

aşağıdaki hallerle, bunlarla ilgili işlemler
- ve sicil belgelerinin nasıl ve ne zaman tanzim
edileceği tüzükte gösterilir:

Disiplin bozucu hareketlerde bulunmak,
muhtelif ikaz ve cezai müeyyidelere
rağmen islâh olmamak,
Hizmetin gerektirdiği şekilde tavır
ve hare-ketlerini ikazlara rağmen
düzeltmemek,
Yasalarla menedilen ve kendisinin uymak
zorunda bulunduğu hususları ikazlara
rağmen yerine getirmemek,
Aşırı derecede menfaate, içkiye, kumara
ve borçlanmaya düşkün olmak,
Gerek Güvenlik Kuvvetlerinin, gerekse
kendisi-nin itibarını sarsacak şekilde
ahlâk dışı hareketlerde bulunmak,
Tutum ve davranışları ile yasa dışı
görüşleri ve Devletin nizamını, bütün-
lüğünü ve devamlılığını tehlikeye
düşürecek eylem ve düşünceleri benim-
semiş olmak,
Herhangi bir suç veya suçlardan- ötürü
bir defada veya parça parça olmak üzere
toplam 180 günden fazla süreli mahkûm
olmak veya hakkında mahkeme tarafından
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığından
ayrılmasına hükmolunmak."


7

İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:
"Madde 1:
K-uzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, demokrasi,
sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan
lâik bir Cumhuriyettir.

"Madde 8:
Herkes, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, Anayasa
ve yasa önünde eşittir. Hiçbir kişi, aile, zümre
veya sınıfa ayr-ıcalık tanınamaz."

"Madde 121:
..........
Kamu görevlilerinin atanmalarını, onaylanmalarını,
sürekli ve emeklilik hakkı kazandıran kadrolara
yerleştirilmelerini, terfilerini, nakillerini,
emekliye sevklerini, uyarma ve kınama cezasını-
gerektiren disiplin işlemleri dışında, azil ve
görevden uzaklaştırma dahil diğer tüm disiplin
işlemlerini yapmak üzere tarafsız ve bağımsız
organ veya organlar kurulu. Bu organ veya organ-
ların kuruluş ve işleyişi, belirli -kamu görevli-
leri kesimi için, hizmet özellikleri gözetilerek
ayrı düzenlemeler yapılmasına olanak tanıyacak
biçimde, yasa ile düzenlenir.
Yargıçlar, savcılar, silâhlı kuvvetler mensup-
ları ve polis mensupları hakkındaki kura-llar ile
Anayasanın bu konudaki diğer kuralları saklıdır.
...............
Kamu görevlileri ile diğer kamu personeli hakkında
yapılacak disiplin kovuşturmalarında isnat olunan
hususun ilgiliye açıkça ve yazılı olarak bildiril-
mes-i, yazılı savunmasının istenmesi ve savunma için
belli bir süre tanınması gereklidir. Bu ilkelere
uyulmadıkça, disiplin cezası verilemez ve disiplin
kararları yargı mercilerinin denetimi dışında bıra-
kılamaz.
- Yargıçlar ve savcılar hakkında bu Anayasanın
kuralları saklıdır.
.............
............."

İNCELEME:
Konu, yapılan iddialar ve ileriye sürülen görüşler ışığında
incelendi ve gereği düşünüldü.
8

B-u meselede ilkin tezekkür edilmesi gereken husus Yasanın 51. maddesinin (2) ve (3). fıkralarında öngörülen işlemlerin birer disiplin işlemi olup olmadığıdır. Maddenin (2). fıkrası yetersizlik nedeni ile hizmetten ayırmayı öngörmektedir. Buna göre yeterli- not veya olumlu sicil alamayan bir muvazzaf subay veya astsubay Güvenlik Kuvvetlerinden, hizmet süresine bakılmak-sızın, ayırma işlemine tabi tutulur. Bundan da anlaşılacağı gibi bu fıkra bir nevi disiplin işlemi öngörmektedir. Maddenin (3). fıkrası ise- disiplinsizlik veya ahlâki durum veya Güvenlik Kuvvetlerinden ayırmayı gerektirecek şekilde mahkûmiyet nedeni ile Güvenlik Kuvvetlerinde kalması uygun görülmeyen bir muvazzaf subay veya astsubay hakkında, hizmet süresine bakılmaksızın, Güvenlik Kuvvetleri-nden ayırma işlemi yapılmasını öngörmektedir. Bu fıkra, içeriğinden de görülebileceği gibi, disiplin işlemi öngörmektedir. Bu fıkrada öngörülen bir mahkûmiyet nedeni ile ayırma işlemi dei, ayırma mahkûmiyetin otomatik bir sonucu olmadığına göre, bir disi-plin işlemidir.

Anayasanın 121. maddesinin (4). fıkrası kamu görevlileri ve diğer kamu personeli hakkında yapılacak disiplin kovuşturmalarında isnat olunan hususun ilgiliye açıkça ve yazılı olarak bildirilmesini, yazılı savunmasının istenmesini ve ke-ndisine savunma için belli bir sürenin tanınmasını öngörmektedir. Bu fıkranın sonunda "Yargıçlar ve savcılar hakkında bu Anayasanın kuralları saklıdır" denmekte ise de silâhlı kuvvetler mensuplarından söz edilmemektedir. Halbuki kamu görevlilerinin atanm-aları ve özlük hakları ile ilgili (2). fıkranın sonunda yargıçlar, savcılar, silâhlı kuvvetler ve polis mensupları hakkındaki kurallar ile Anayasanın bu konudaki diğer kuralları saklı tutulmuştur. Bundan da anlaşılacağı gibi (4). fıkra, yargıçlar ve savcı-lar dışında tüm kamu görevlilerine, silâhlı kuvvetler mensupları da dahil olmak üzere, şamildir.
9

Yukarıda söylenenlerden anlaşılacağı gibir bir silâhlı kuvvetler mensubu hakkında yapılacak disiplin kovuşturmasında isnat -olunan hususun ilgiliye açıkça ve yazılı olarak bildirilmesi, yazılı savunmasının istenmesi ve kendisine savunması için belli bir sürenin tanınması gereklidir. Esasen bir kişi aleyhinde başlatılan disiplin işleminde ona söz hakkı tanınması doğal adalet ilk-elerinin de bir icabıdır.

Değiştirilmiş şekli ile 15/1979 sayılı Güvenlik Kamu Görevlileri Yasasının 51. maddesinin (2) ve (3). fıkralarının kişiye isnat olunan hususların açıkça ve yazılı olarak bildirilmesini, yazılı savunmasının istenmesini ve ona- belli bir süre tanınmasını öngörmediği ve bu nedenle Anayasanın, diğerleri yanında, 121(4) maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Yasanın konu fıkralarında bunların yapılmasına dair açık kural yoksa da bunların yapılmasını önleyen kural da mevcut deği-ldir. Yasaların, mümkün olduğu oranda, Anayasaya uygun olarak yorumlanması gerekir.-Gör: A.M.9/77. Kanımızca, Yasanın konu fıkraları, engelleyici kural içermediğine göre, disiplin işlemlerinin ilgili merci veya makam tarafından Anayasa kurallarına uygun o-larak yapılabileceğini öngörmekte olduğu şeklinde yorumlanabilir ve yorumlanması gerekir. Bu şekilde yorumlandıkları takdirde de Anayasanın 121(4) maddesine ters düşmemektedirler.

Yasanın 51. maddesinin (2) ve (3). fıkralarının Anayasanın 1 ve 8(1) m-addelerine de aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Bu maddelere aykırılık iddiası da konu fıkralarda kişiye söz hakkı tanınmadığı gerekçesine dayandırılmıştır. Bu gerekçe, yukarıda yapılan izah ışığında, geçerli olmadığına göre Anayasanın bu maddelerine de ayk-ırılık mevcut değildir.

10

Yapılan havalede konu yasa maddelerinin Anayasanın 17(2), 18(4), 18(5)(a)(b) ve 10(1)(2) maddelerine de aykırı olup olmadığı sorulmuş ise de havalenin duruşmasında bu maddelere aykırılık ileri sü-rülmemiştir. Bu nedenle, bu meselede, konu yasa maddelerinin Anayasanın bu maddelerine aykırı olmadığına karar verilmesi gerekir.

Tüm söylenenlerden anlaşılacağı gibi Yasanın 51. maddesinin (2) veya (3). fıkrasının Anayasanın sözü edilen maddelerine -aykırılığı yoktur. Tabiidir ki havaleye konu meselede müstediye gerektiği şekilde söz hakkı tanınmış olup olmadığı hususunu karara bağlamak bize değil havaleyi yapan Yüksek İdare Mahkemesine düşmektedir.

SONUÇ:
Sonuç olarak 33/84 sayılı Yasa ile deği-ştirilmiş şekli ile 15/1979 sayılı Güvenlik Kamu Görevlileri Yasasının 51. maddesinin (2) veya (3). fıkrasının Anayasanın 1, 8(1), 10(1)(2), 17(2), 18(4), 18(5)(a)(b) veya 121(4) maddesine aykırı olmadığına, oybirliği ile, karar verilir.




(Şakir- Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç





(N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut) (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç


1 Haziran 1989




Full & Egal Universal Law Academy