Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/18040 Esas 2015/15021 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: 17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18040
Karar No: 2015/15021
Karar Tarihi: 24.12.2015

17. Hukuk Dairesi         2015/18040 E.  ,  2015/15021 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :........Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında aracın sürücüsü olan ........'ın vefat ettiğini, müvekkillinin eşi olan müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili daha sonra verdiği dilekçe ile HMK'nın 107. maddesi gereğince talebini 100.000,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; mahkemenin görevli olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve zararın teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 100.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91. maddesi uyarınca işletenlerin, sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, düzenlediği sigorta poliçesi nedeniyle işletenin 2918 sayılı KTK'nın 85. maddesi kapsamındaki sorumluluklarını yüklenmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 55. maddesinde Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararların, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacağı, kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemelerin, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemeyeceği, zarar veya tazminattan indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Maddenin açık lafzından da anlaşılacağı üzere sosyal güvenlik ödemelerinin ancak rücu edilebilmeleri koşuluyla zarar veya tazminattan indirilebileceği belirtilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 21 ve 23. maddelerinde iş kazası nedeniyle hak sahiplerine bağlanan gelirlerin hangi durumlarda işverene rücu edileceği belirtilmiştir.
Somut olayda; desteğin vefatı nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından olay iş kazası kabul edilerek davacı eşe peşin sermaye değerli gelir bağlanmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası nedeniyle bağlanan gelirin işverenden rücu edilmesi amacıyla ........Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığı bildirilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açılan dava neticesinde mahkemece bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tamamının veya bir kısmının işverenden rücu edilmesine karar verilmesi halinde artık işleten olması sebebiyle işverenin 2918 sayılı kanun kapsamındaki sorumluluğunu üstlenen sigorta şirketinin de Sosyal Güvenlik Kurumu'na karşı sorumlu olması söz konusu olabilecektir. Sigorta şirketi tarafından, rücu edilebilen sosyal güvenlik ödemeleri tazminattan indirilmeden hem Sosyal Güvenlik Kurumu'na hem de destekten yoksun kalanlara ödeme yapılması durumunda aynı zarar nedeniyle mükerrer ödeme yapılmış olur.
Bu nedenle...... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilecek karar dava sonucunu etkileyeceğinden bu davanın sonucunun beklenilmesi gerekmektedir. Bu duruca mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından dava konusu trafik kazası nedeniyle işveren aleyhine açılan rücu davasının sonucu beklenilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şeklide karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 24.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Full & Egal Universal Law Academy