Anayasa Mahkemesi Numara 14/1986 Dava No 17/1987 Karar Tarihi 11.11.1987
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 14/1986 Dava No 17/1987 Karar Tarihi 11.11.1987
Numara: 14/1986
Dava No: 17/1987
Taraflar: Hüseyin İrfan ile Muharrem Ahmet vd
Konu: Fasıl 224 Taşınmaz Mal (Tasarruf, Kayıt ve Kıymet Takdiri) Yasasının 25 (1) (b) maddesinin Anayasanın 8,17 ve 36. maddelerine ve ayni Yasanın 80. maddesinin Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 11.11.1987

-D.17/87 Anayasa Mahkemesi: 14/86

Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme huzurunda
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu,
N.Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.

Ana-yasanın 148 (1) maddesi tahtında.

Gazi Mağusa Kaza Mahkemesi tarafından 97/85 sayılı istinafta (İstinaf eden: Hüseyin İrfan ile aleyhine istinaf edilenler (1) Muharrem Ahmet ve (2) Tapu ve Kadastro Müdürü, Mağusa) arasında sunulan konu.

İstinaf eden na-mına: Kıvanç M. Rıza tarafından Mustafa Asena
Aleyhine istinaf edilen (1) namına: Orhan Zihni Bilgehan
Aleyhine istinaf edilen (2) namına: Başsavcı Yardımcısı Akın Sait

-------------
K A R A R

KONU:
-Fasıl 224 Taşınmaz Mal (Tasarruf, Kayıt ve Kıymet Takdiri) Yasasının 25 (1) (b) maddesinin Anayasanın 8,17 ve 36. maddelerine ve ayni Yasanın 80. maddesinin Anayasanın 152. maddesine aykırı olup olmadığı.

I.OLAY :
Müstenif Gazi Mağusada İnönü köyünde -kâin bir tarlanın ½ hissesinin sahibidir. Diğer ½ hisse Aydın Mehmet Emin isimli kardeşine aittir. Aydın Mehmet Emin kendi hissesini aleyhine istinaf edilen (1)'e satmak istedi ve bu amaçla, 11.5.1984 tarihinde, Tapu Dairesi huzurunda, bir takrirname imzal-adı. Bunu öğrenen müstenif Tapu Dairesine 11.1.1985 tarihli bir yazı göndererek önalım hakkını kullanmak istediğini bildirdi. Tapu Dairesinden aldığı 15.1.1985 tarihli cevabi yazıda önalım hakkını kullanabilmesi satışın yapıldığına dair gazetede çıkacak il-ân tarihinden itibaren 30 gün zarfında daireye müracaat etmekle yerine getirilebileceği kendisine bildirildi. Bundan sonra aradan 9 ay geçmesine rağmen konu taşınmaz malın satışı ile ilgili olarak aleyhine istinaf edilen (1) tarafından gazetede herhangi bi-r ilân neşredilmedi. Müstenif, aleyhine istinaf edilen (2)'den gerekli ilânın yapılması için aleyhine istinaf edilen (1)'in mecbur edilmesini veya kendisinin bunu yapmakla görevlendirilmesini istedi. Aleyhine istinaf edilen (2) ise verdiği cevapta aleyhine- istinaf edilen (1)'e ilânın yapılabilmesi için 4.5.1984 ve 8.11.1984 tarihinde yazıldığını, aleyhine istinaf edilen (1)'in bu yazıları yanıtlamadığını, bu ilânın yapılması görev ve yetkisinin, Fasıl 224 Taşınmaz Mal (Tasarruf, Kayıt ve Kıymet Takdiri) Yas-asının 25(1)(b) maddesi uyarınca müstakbel alıcıya ait olduğunu ve ilânı yapmak için dairesine herhangi bir yetki ve görev verilmediğini ve ihbarın yayınlanması işleminin müstenif tarafından yapılmasına dairesince yetki verilmesinin söz konusu olmadığını b-ildirdi. Bunun üzerine müstenif Mağusa Kaza Mahkemesine istinaf etti ve aleyhine istinaf edilen (2)'nin kararının hatalı olduğunu ileri sürerek iptâl edilmesini istedi. İstinaf, duruşma için, Mağusa Kaza Mahkemesi önüne gittiğinde müstenif, Fasıl 224'ün 25-(1)(b) maddesinin Anayasanın 8, 17 ve 36. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürdü. Aleyhine istinaf edilen (2) de aynı Yasanın 80. maddesinin Anayasanın 152. maddesine aykırı olduğunu ileri sürdü. Mahkeme de ileri sürülen Anayasaya aykırılık hususlarını ta-raflar arasındaki ihtilâfı karara bağlamakta etkili olabileceği kanaatına vardı ve konuyu, karara bağlamak üzere, Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, havale etti ve Anayasa Mahkemesinin kararına dek istinafın duruşmasını durdurdu.

II. İDDİANIN GE-REKÇESİ:
İstinaf edenin iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Müstakbel alıcı gazeteye ilân verinceye kadar diğer müşterek hissedarlar satın alma hakkını kullanamaz. İlân hakkı müşterek hissedara da verilmediğine göre eşitlik ilkesine ve Anayasanın 8. ma-ddesine aykırılık vardır. Bu husus müşterek hissedarın hak arama özgürlüğünü de kısıtlamakta ve bu nedenle Anayasanın 17. maddesine de aykırı düşmektedir. Aynı şekilde müşterek hissedarın mülkiyet hakkını da, bu hakkı kullanmağı zorlaştırdığı için, zedelem-ekte ve Anayasanın 36 (1) ve (2). Maddelerine aykırılık bulunmaktadır.

Tapu ve Kadastro Müdürünün kararı özel hukuk sahasına girmektedir. Bu nedenle yasanın 80. maddesinin Anayasanın 152 maddesine aykırılığı yoktur.

Aleyhine istinaf edilen (1)'in iddia-sının gerekçesi özetle şöyledir:
Hissedarlar arasında ayrıcalık yapılmadığı için eşitilik ilkesini içeren Anayasanın 8. maddesine aykırılık yoktur. Şikâyet edilen husus yasada bir eksiklikten ibaret olabilir ve bunu tamir etmek Anayasa Mahkemesinin görevi- değildir.

Konu yasa maddesi müşterek hissedarların mahkemeye müracaat hakkını zedelememektedir. Nitekim Tapu Müdürünün kararı aleyhine istinaf edilmiştir. Bu nedenle Anayasanın 17. maddesine aykırılık yoktur. Konu yasa maddesi mülkiyet hakkını da zedelem-iyor ve Anayasanın 36. maddesine de aykırılık yoktur.

Yasanın 80. maddesi, bu meseledeki karar açısından, Anayasaya aykırı değildir.

3. Aleyhine istinaf edilen (2)'nin iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Konu yasa maddesinin Anayasaya aykırı olmadığ-ı hususunda aleyhine istinaf edilen (1)'in ileri sürdüğü görüşler doğrudur.

Yasa maddesi eşitlik ilkesini zedelememektedir. Mevcut bir boşluğun doldurulması istenmektedir; bu ise Anayasa Mahkemesinin görevi değildir.

Konu yasa maddesi mahkemeye müracaa-t etme hakkına herhangi bir kısıtlama getirmiş değildir ve Anayasanın 17. maddesine aykırılık yoktur.

Malı satın almak isteyenin hakkı kısıtlanmamaktadır. Kısıtlama var ise malı satmak isteyenin hakkına vardır, başka bir hissedar almak isterse malı diled-iği üçüncü şahsa satamaz. Konu yasa maddesinin Anayasanın 36 (1)(2) maddesine aykırılığı yoktur.

Yasanın 80. maddesi, Tapu Müdürünün kararlarından kaza mahkemesine istinaf edilmesini öngörmektedir. Halbuki bu şekilde bir karar aleyhine Yüksek İdare Mahke-mesine başvurulması gerekir. Bu nedenle Yasanın 80. maddesi Anayasanın 152. maddesine aykırıdır.

III. İLGİLİ YASA METİNLERİ:
KKTC Kurucu Meclisi yayını olarak yayımlanan Kıbrıs Yasaları'nın IV. Cildinde Türkçeye çevrilmiş şekli ile 25. ve 80. madde-ler aynen şöyledir.


"25. (1) Bu Yasanın 26. maddesi kurallarına bağlı
kalınması koşuluyla, bir taşınmaz maldaki taksim edilmemiş bir hissenin sahibi bu hissesini ayni malda kayıtlı olarak mal sahibi olmayan bir kişiye satmayı kabul ettiği yolunda Kaz-a Tapu Dairesine takrirname verdiğinde o hissenin devrinin kaydı yapılmaz meğer ki: -
Öteki kayıtlı ortak malsahipleri, hissesini, satılmakta olduğu fiyatta satın almak istemediklerine dair satıcı Müdürü tatmin etsin; veya
Müstakbel satın alan, bu madden-in (2). fıkrasında öngörüldüğü şekilde, hissenin tasarlanmakta olan satışını yayımlasın veya öteki malsahibine bildirsin ve hiçbir kayıtlı ortak malsahibi, hisseyi aşağıdaki (2). fıkra uyarınca iktisap etmesin.
(2) Tasarlanmakta olan satış, Müdürün istey-eceği
şekilde ve bir gazetede veya birçok gazetede yayımlanır veya Müdürün isteyeceği şekilde öteki mal sahibine yazılı bir ihbarname ile tebliğatta bulunmak suretiyle öteki malsahibine bildirilir ve herhangi bir kayıtlı ortak mal sahibi, ihbarnamenin ya-yımlandığı veya tebliğ edildiğinden otuz güne kadar satıcının hissesinin satılmakta olduğu fiyatı kayıt harcı ile birlikte Kaza Tapu Dairesine yatırması üzerine, satılacak hissenin sahibi olarak kaydedilebilir; ve bunun üzerine de bu şekilde yatırılan para- miktarı, satın alan olarak takrirnamede adı gösterilen kişiye ödenir:
Ancak, birden fazla kayıtlı ortak malsahibi yukarıdaki şekilde hareket ederse, Müdür satıcının hissesini, hisseleri oranında satın almaya istekli olan ortak malsahiplerinin adları-na kaydeder. Müdür, bundan sonra da yatırılan para miktarlarını gerekli şekilde hesaplayarak hak sahiplerine iade eder."

"80. Müdürün bu Yasa kuralları uyarınca verdiği bir emir,
ihbarname veya karardan kendisini mağdur hisseden herkes, emir, ihbarname -veya kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten otuz güne kadar Mahkemeye istinaf edebilir ve Mahkeme istinaf ile ilgili olarak adil göreceği bir karar verebilir. Ancak bu maddede öngörüldüğü şekilde istinafta bulunulması dışında hiçbir Mahkeme, Müdürün bu- Yasa kuralları uyarınca ele almaya yetkili olduğu herhangi bir konu ile ilgili herhangi bir dava veya işlemi kabul etmez.
Ancak Mahkeme, Kıbrıs Türk Federe Devleti'nden gaybubet, hastalık veya başka makûl bir sebep nedeniyle, kendisini mağdur hissed-en kimsenin otuz günlük süre içinde istinaf etmekten menedildiğine ikna olursa, koymayı uygun koyacağı kayıt ve şartlara bağlı olarak istinaf yapılabilecek süreyi uzatabilir."

IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:
"Madde 8.
Herkes, hiçbir ayırım gözetilmek-sizin, Anayasa ve yasa önünde eşittir. Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.
Devlet organları ve yönetim makamları, bütün işlemlerinde yasa önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek ve ayrıcalık yapmamak zorundadırlar.
Ekonom-ik bakımdan güçsüz olanların Anayasa ve yasalar ile elde ettikleri veya edecekleri kazanımlar, bu madde ileri sürülerek ortadan kaldırılamaz."

"Madde 17.
Kimse, bu Anayasa ile veya bu anayasa gereğince kendisine gösterilen mahkemeye başvurmak hakkından y-oksun bırakılamaz. Her ne ad altında olursa olsun adli komisyonlar veya istisnai mahkemeler oluşturulması yasaktır.
..................................................

"Madde 36.
(1) Her yurttaş, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, kam-u yararı amacıyla ve yasa ile
sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılmasına, kamu güvenliği, genel sağlık, genel ahlâk, kent ve ülke plânlaması veya herhangi bir malvarlığının kamu yararı için geliştirilmesi ve faydalı kılınması veya başkalarının- haklarının korunması için kesin olarak gerekli kısıntı veya sınırlamalar yasa ile konabilir.
...................................................

"Madde 152.
Yüksek İdare Mahkemesi, yürütsel veya yönetsel bir yetki kullanan herhangi bir organ, maka-m veya kişinin bir kararının, işleminin veya ihmalinin, bu Anayasanın veya herhangi bir yasanın veya bunlara uygun olarak çıkarılan mevzuatın kurallarına aykırı olduğu veya bunların söz konusu organ veya makam veya kişiye verilen yetkiyi aşmak veya kötüye -kullanmak suretiyle yapıldığı şikâyeti ile kendisine yapılan başvuru hakkında, kesin karar vermek münhasır yargı yetkisine sahiptir.
.................................................

İNCELEME:

Konu, ileri sürülen iddialar ışığında tezekkür edildi ve g-ereği düşünüldü.

Konu yasa maddesinin, müstakbel alıcıya gazeteye ilân verme hakkı tanıdığı fakat müşterek hissedara tanımadığı için Anayasanın 8. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasanın 8. maddesinin öngördüğü eşitlik, aritmetik bir eşitl-ik değildir. Bu Mahkemenin birçok anayasa meselesinde verdiği kararlarda belirtildiği gibi yasa önünde eşitlik ancak nitelikte benzerlik ve yasaların getirdiği kurallara uyarlık oranında söz konusu olabilir. Yasa önünde eşitlik kavramı tüm yurttaşların beh-emeahal her yönden ve her zaman aynı kurallara bağlı tutulmaları zorunluluğunu içermez. Hukuki durum bu olduğuna göre eşitlik benzer nitelikli veya aynı statüde olan kişiler arasında söz konusu olabilir. Bir mukavele altında bir taşınmaz maldaki bir hissey-i satın almayı deruhte eden müstakbel bir alıcı ile o hisseyi yasa altındaki önalım hakkını kullanarak satın almak isteyen müşterek bir hissedarın statüsü aynı değildir ve bu nedenle Anayasanın 8. maddesine aykırılık söz konusu değildir.

Konu yasa madde-si müstenif tarafından iddia edildiği gibi onun hak arama özgürlüğünü zedelememektedir. Müstenifin mevcut herhangi bir hakkı için mahkemeye müracaat etme hakkı kısıtlanmış değildir. Bu nedenle konu yasa maddesinin Anayasanın 17. maddesine de aykırılığı yok-tur.

Konu yasa maddesinin Anayasanın mülkiyet hakkını düzenleyen 36. maddesinin (1) ve (2). fıkralarına da aykırı olduğu öne sürülmüştür. Havalede konu edilen hak bir önalım hakkıdır. Böyle bir hak mülkiyet hakkı kapsamı içinde midir? Basu's Commentary O-n The Constitution of India, fifth Ed, Volume I, p. 728-729'da şöyle denmektedir:
"The rights of property guaranteed by Art. 19(1)(f) mean
the rights which, by themselves and taken independently,
are, capable of being acquired, held of disposed of -as
'property'. Hence.-
..................................................
An incorporeal right which cannot be alienated apart from the copus of the property cannot be regarded as a 'property' within the meaning of this Article,
.........-........................................"

T.C. Anayasa Mahkemesinin 28.12.1967 günlü ve 1967/10 - 1967/49 sayılı kararında (A.-M.K.D Sayı 6, s.97 de) da şöyle denmektedir:
"Oysa Anayasanın 36. maddesinin ilk fıkrasında (Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.) denilmekle yetinilmiş, hakkın niteliği ve kapsamı konusunda bir açıklama yapılmamıştır. Anayasanın 36. maddesinde m-ameleke giren hakların hepsinin milkiyet hakkı kavramı içinde olduğunu gösteren bir hüküm veya bu derecede geniş yorumlamaya elverişli bir anlatım yoktur.
..................................................
Bu sebeple Anayasanın metni ve bu metni kabul eden- Meclisin açıkca olan ereği karşısında, Anayasadaki mülkiyet hakkı teriminin, niteliği ve kapsamı bakımından,
Medeni Kanunumuzdakinden daha geniş düşünüldüğü ve kişinin bütün malî haklarını içine aldığı sonucuna varılması mümkün değildir. Anayasadaki (mül-kiyet hakkı) kavramının mamelek kavramı ile eşit anlamda olduğunu kabul etmek ve çeşitli hakları ihtiva eden bir kül olarak görmek müsbet hukuk kurallarımıza uygun bir görüş olmaz. Medenî Kanunumuza göre, mülkiyet hakkının konusunu maddî şeyler teşkil etme-kte, mamelek içindeki diğer haklar mülkiyet hakkı sayılmamakta ve kanunlarda bunlardan, haklar ve alacaklar diye bahsedilmektedir..........."

Önalım hakkı maddî olmadığı ve bağlı olduğu maldan ayrı olarak satılabilecek bir hak olmadığına göre Anayasanın 3-6 (1) maddesi kapsamında bir mülkiyet hakkı değildir. Önalım hakkı, Anayasanın 36(1) maddesi kapsamında bir mülkiyet hakkı olup olmadığı bir yana, bu hakka sahip kişinin mülkiyet hakkının değil de buna tabi malın satıcısının mülkiyet hakkının bir tahdit ve-ya kısıtlamasıdır. Basu'nun aynı cildinin 737. sayfasında şöyle denmektedir:
"Even though the right of pre-emption attaches to the property as its incident, it opertes as a restriction upon the right guaranteed bu Art. 19(1)(f), which includes the right o-f an owner to sell his land..."

Yukarıda söylenenlerden anlaşılacağı gibi konu yasa maddesi müstenifin mevcut bir mülkiyet hakkına müdahale etmemekte ve bunu zedelememektedir. Bu nedenle konu yasa maddesinin Anayasanın 36. maddesinin (1)(2) fıkralarına a-ykırılığı mevcut değildir.

Yasanın 80. maddesinin, Tapu Müdürünün kararlarından Yüksek İdare Mahkemesine başvurulmasını öngörmediği ve bu gibi kararlardan yapılan istinafların kaza mahkemesine yapılmasını öngördüğü için Anayasanın 152. maddesine aykırı -olduğu iddia edilmiştir. Özel hukuk kapsamında olan karar veya işlemler idari nitelikte karar veya işlemler sayılmamakta ve bu nedenle Yüksek İdare Mahkemesine yapılan bir başvuruya konu teşkil edememektedir. Kişilerin medeni hukuk altındaki mallarla ilgil-i haklarını (civil Law rights) düzenleyen karar veya işlemler ise genellikle özel hukuk sahasına girmektedir. - Gör: Valana V. The Republic of Cyprus, 3 R.S.C.C.,p.91. Bu meselede de Tapu Müdürünün kararı tarafların özel hukuk sahasına giren medeni hakları- ile ilgili bir karar olduğuna göre idari nitelikli değildir. Bu nedenle yasanın 80. maddesinin, bu mesele açısından, Anaysanın 152. maddesine aykırılığı yoktur.

Son olarak bir hususa değinmek istiyoruz. Yasanın konu edilen maddesinin yorumunu yapmak bi-ze düşmemektedir. Ancak bu meselede şikâyet yapılabilen bir husus varsa o da yasada mevcut bir boşluktan kaynaklanmış olabilir. Böyle bir boşluk varsa bunun giderilmesi için ilgili makamların konuya eğilerek gerekli yasal düzenlemeyi yapmaları gerekmektedi-r.


SONUÇ:

Sonuç olarak Fasıl 224 Taşınmaz Mal (Tasarruf, Kayıt ve Kıymet Takdiri) Yasanın 25 (1)(b) maddesinin Anayasanın 8,17 veya 36. maddelerine ve aynı yasanın 80. maddesinin Anayasanın 152. maddesine aykırı olmadığına, oybirliği ile, karar veril-ir.



(Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S.Dayıoğlu)
Başkan Yargıç



(N.Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut) (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç



11 Kasım 1987








Full & Egal Universal Law Academy