Anayasa Mahkemesi Numara 14/1983 Dava No 2/1984 Karar Tarihi 20.02.1984
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 14/1983 Dava No 2/1984 Karar Tarihi 20.02.1984
Numara: 14/1983
Dava No: 2/1984
Taraflar: İskan Bakanlığı ile Hasan Ramadan Cemil
Konu: 32/1975 sayılı 1975 Yabancı Taşınmaz Malları (Kontrol ve Yönetim) Yasasının 6. maddesinin (2).fıkrasının Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 20.02.1984

-D.2/84 Anayasa Mahkemesi 14/83
Anayasa Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.
Anayasanın 114. maddesi tahtında.

Gir-ne Kaza Mahkemesi tarafından 15/83 sayılı Genel İstidada (Müstedi: KTFD İçişleri ve İskân Bakanlığını temsilen KTFD Başsavcılığı ile Müstedaaleyh: 1. Hasan Ramadan Cemil, Girne. 2. Ramadan Cemil İşletmeleri Ltd. Girne arasında) 22.6.1983 tarihinde sunul-an konu.


Müstedi namına: Mehmet Ali Şefik.
Müstedaaleyh namına: Ali Dana tarafından Faika Durduran.


-------------

K A R A R

KONU:
32/1975 sayılı 1975 Yabancı Taşınmaz Malları (Kontrol ve Yönetim) Yasasının 6. maddesinin (2).fıkrası-nın Anayasanın 1, 4, 5, 7 ve 27. maddelerine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Müstedi Girne Kaza Mahkemesinde dosyaladığı genel bir istida ile yabancı malı olup kontrol ve yönetimi Devlete ait olan ve Girnede Kordonboyu caddesinde kâin 30 numaralı işyerin-i müstedaaleyhlerin, ellerinde yetkili makamca verilmiş yazılı bir izin veya tahsis belgesi olmaksızın, işgal etmekte olduklarını iddia etti ve tahliyesi için mahkemeden bir emir talep etti.

Müstedaaleyhler, dosyaladıkları itirazname ile, diğerleri arası-nda, mezkûr işyerine kiracısı veya ismine tahsisli bulunan üçüncü bir şahıs ile müşterek iş yapmak üzere anlaştıktan ve adıgeçen ile müşterek bir şirket kurduktan ve bu hususta maddi mükellefiyet yüklendikten sonra haklı ve kanuni olarak girdiklerini iddia- ettiler.

İstida duruşma için Girne Kaza Mahkemesi huzuruna geldiğinde müstedaaleyhler 32/75 sayılı 1975 Yabancı Taşınmaz Malları (Kontrol ve Yönetim) Yasasının 6. maddesinin (2). fıkrasının Anayasanın 1, 4, 5, 7 ve 27. maddelerine aykırı olduğunu ileri -sürdü. Kaza Mahkemesi de Anayasaya aykırılığı ileri sürülen yasa maddelerinin istidayı karara bağlamakta etkisi olabileceği kanaatına vardı ve konuyu karara bağlamak üzere Yüksek Mahkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu ve Anayasa Mahkemesinin kararına -dek istidanın duruşmasını durdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
1. Müstedaaleyhlerin iddialarının gerekçesi özetle şöyledir:
32/75 sayılı Yasanın 6. maddesinin (2).fıkrasının (c) bendi İstidanın ilgili malda bırakılmış olduğunun kanıtlanması ile tebliğin ya-pılmış sayılmasını öngörmektedir. Bu ise hukukun üstünlüğünü öngören Anayasanın 1. maddesine ve temel hakların korunmasını öngören 5. maddesinin (2). fıkrasına aykırıdır. Yasanın bu bendi tebliğ ile ilgili normalden farklı bir sistem getirmiştir ve bu şe-kilde bu Yasa altında mütecaviz sayılanlarla diğer yasalar altında mütecaviz sayılanlar arasında, Anayasanın 7. maddesine aykırı olarak, ayırım yapmıştır.

Yasanın 6. maddesinin (2). fıkrasının (ç) bendi istidanın duruşmasının tebliğ tarihinden itibaren 1-5 gün zarfında yapılmasını ve 7 gün zarfında da karara bağlanmasını öngörür ve bu şekilde sürelerle ilgili bir kısıtlama getirmiştir. Yasanın öngördüğü süreler makul değildir. Müstedaaleyhin bir tanığı hasta veya Ada haricinde olduğu ve bu nedenle 15 gün- zarfında mahkemeye getirilemediğinde müdafaası kısıtlanmış veya zedelenmiş olur. Yasanın sürelerle ilgili olarak getirmiş olduğu kısıtlama Anayasanın 1, 4, 5 ve 27. maddelerine aykırıdır. Bu bend çift taraflı istidaların tabi olduğu ve diğer mütecavizle-re uygulanan usulden farklı bir usul getirmiştir ve bu nedenle Anayasanın 7. maddesine de aykırıdır.

Yasanın söz konusu fıkrasının (d) bendi ise Yasa altındaki bir müstedaaleyhe, diğer istidalardaki müstedaaleyhlerden farklı olarak, normal şahadet kurall-arına aşan bir ispat külfeti getirmektedir ve bu nedenle Anayasanın 7. maddesine ve genel olarak da 1, 4 ve 5. maddelerine aykırıdır.

Fıkranın (e) bendi ise tahliye kararının, diğer tahliye kararlarından farklı olarak, Emniyet Müdürlüğü tarafından yerine- getirilmesini öngörür. Diğer tahliye kararlarının yerine getirilmesi için Emniyet Müdürlüğüne en sonunda başvurulur. Bu nedenle Anayasanın 1, 5(1) ve 7. maddelerine aykırıdır.

2. Müstedinin iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Yasanın 6. maddesinin -(2). fıkrasının (c) bendi sürelerle ilgilidir ve bu meseleye etkisi yoktur. 9.3.1983'te başlatılan istida bugüne kadar uzadı ve neticelendirilmedi ve bu durumda Anayasaya aykırı bulunsa dahi müstedaaleyhe fayda sağlamayacaktır. Sürelere ilişkin konu kura-llar emredici olmayıp yön vericidir ve Anayasaya aykırılıkları yoktur. (ç) bendi de yine sürelerle ilgilidir ve aynı nedenlerle Anayasaya aykırılığı yoktur. (d) bendi ile ilgili olarak eşitlik üstünde durulmuştur, halbuki bu Yasa altındaki mütecavizlerin- diğer mütevacizlerden özdeş olmayan nitelikleri ve farklı durumları vardır. Maddenin esas amacı bu gibi işgallerin önlenmesidir. (e) bendi Mahkeme kararı ile mütecaviz olduğu saptanan bir mütevacizin konu taşınmaz maldan çıkarılmasını öngörür. Aynı ned-enlerle Anayasanın 7. maddesine aykırılığı yoktur.

1975'te bu gibi işgaller daha yoğundu ancak halihazırda da konu bendlerin öngördüğü ayırım veya kısıtlamalar haklı nedenlere dayanır. Anayasaya aykırılık mevcut değildir.

III. İLGİLİ YASA METİNLERİ:
3-2/1975 sayılı Yasanın 6. maddesinin (2). fıkrasının (c), (ç), (d) ve (e) bendleri aynen şöyledir:
"(c)Bu istida, işgal eden kişi veya kişilere 24 saat içinde şahsen tebliğ edilir. Ancak bu kişiler bulunamaz veya tebliği reddederlerse, istidanın ilgili ma-lda bırakılmış olduğunun isbatı halinde tebliğ, usulüne uygun olarak yapılmış sayılır.
(ç)İlgili yasa ve diğer mevzuatta aksine kural bulunmasına bakılmaksızın tebliğ tarihinden başlayarak on beş gün içinde istidanın duruşması yapılır ve yedi gün içinde k-arara bağlanır. Mahkeme, bu amaçla, usule ilişkin konularda aksine Kural bulunmasına bakılmaksızın gereken emirleri verebilir.
Tahsis Belgesi, Sözleşme veya kira münasebetini isbat yükümlülüğü işgal edene aittir.
Tahliye Kararı, '1975 Taşınmaz Malların Ta-hsis ve Değerlendirilmesi Yasası'nın 4. maddesinin ikinci şart bendi kuralları saklı kalmak koşuluyla, Karar Suretinin iletilmesi üzerine, ilgili kazanın Emniyet Müdürlüğü tarafından yerine getirilir.
Ancak, Karar aleyhine istinaf edilmesi halinde istina-f sonuçlanıncaya değin tahliye kararı uygulanmaz, istinaf müracaatı Karar tarihinden başlayarak yedi gün içinde yapılır ve yedi gün içinde karara bağlanır."



IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

"Madde 1.
Kıbrıs Türk Federe Devleti, demokrasi, sosyal ada-let ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan lâik bir cumhuriyettir.

Madde 4.
Yasalar, Anayasaya aykırı olamaz.
Anayasa kuralları, yasama, yürütme ve yargı organlarını, devlet yönetimi makamlarını ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
M-adde 5.
Her Türk yurttaşı, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahiptir.
Devlet, kişinin temel hak ve özgürlüklerini, kişi huzuru, sosyal adalet ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşamayacak surette sınırlayan siy-asal, ekonomik ve sosyal bütün engelleri kaldırır; insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlar.

Madde 7.
Her Türk Yurttaşı, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, yasa önünde eşittir.
Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa a-yrıcalık tanınamaz.

Madde 27.
Hiçbir kimse, bu Anayasa ile veya bu Anayasa gereğince kendisine gösterilen mahkemeye başvurmak hakkından yoksun bırakılamaz. Her ne ad altında olursa olsun adlî komisyonlar veya istisnaî mahkemeler oluşturulması yas-aktır.
Herkes, medenî hak ve yükümlülüklerinin veya kendisine karşı yapılan bir suçlamanın karara bağlanmasında yasa ile kurulan bağımsız, tarafsız ve yetkili bir mahkeme tarafından, makul bir süre içinde âdil ve açık bir surette davanın dinlenmesi hakkına- sahiptir. Karar gerekçeye dayanır ve açık bir oturumda okunur. Ulusal güvenlik, Anayasal düzen, kamu düzeni, kamu güvenliği veya genel ahlâk yararına olduğu veya küçüklerin çıkarları veya tarafların özel hayatlarının korunması için gerekli olduğu veya m-ahkemece, yayının adaletin sağlanması için zararlı görüldüğü özel durumlarda, basın mensupları ve halk, mahkeme kararıyle duruşmanın tamamına veya bir kısmına sokulmayabilir.
Herkes-
mahkeme önüne çıkarılması nedenlerinin kendisine bildirilmesi;-
davasını mahkemeye sunmak ve bunu hazırlamak için gerekli zamana sahip olmak;
delillerini göstermek veya göstertmek v-eya tanıkların yasaya uygun olarak sorguya çekilmesini istemek;
(ç)kendi seçtiği bir hukukcu tutmak ve adaletin sağlanması için gerekli görülüyorsa, yasanın gösterdiği şekilde kendisine parasız bir hukukçu atanması;

mahkemede kullanılan -dili anlayamadığı veya konuşamadığı takdirde, bir tercümanın yardımından parasız yararlanmak,
hakkına sahiptir."


V. inceleme:
Sunulan soru ile ilgili yasa metinleri, Anayasa kuralları ve tarafların ileri sürdüğü iddia ve görüşler incelendi ve- gereği görüşülüp düşünüldü.

Yasanın 6. maddesinin (2). fıkrasının (c) bendi şahsen tebliği kaldırmış değildir. Esasta öngörülmekte olan şahsen tebliğdir ancak tebliğ edilecek kişinin bulunamaması veya tebliği reddetmesi halindedir ki istidanın ilgili m-alda bırakılması ile tebliğin usulüne göre yapılmış sayılması öngörülmektedir. Yasanın, yabancılara ait olup da göçmenlerin iskân ve rehabilitasyonu ve 3. maddenin (2). fıkrasında belirtilen amaçlar için ayrılmış olan taşınmaz mallara tecavüz eden kişiler- aleyhine tahliye işlemlerinin mümkün olduğu nisbette serileştirilmesi gayesini güttüğü açıktır. Bu gayeye uygun olarak da tebliğ yapılacak kişinin bulunamaması veya tebliği reddetmesi halinde istidanın ilgili malda bırakılması ile yapılabileceği öngörülm-ektedir. Yasanın yapıldığı devirde bu gibi yabancı mallara tecavüz ve bu malların gayri kanuni olarak işgal edilme olayları yoğundu. Şimdi daha az olmakla beraber yine de küçümsenmeyecek bir derecededir. Gerek bu husus gerekse Yasanın amacı göz önünde t-utulduğunda konu bendin tebliğ ile ilgili öngördüğü yöntem gayri makul değildir. Tüm bu nedenlerle bu bendin hukuk üstünlüğünü öngören Anayasanın 1. maddesi ile temel hakların korunmasını öngören 5. maddesinin (2). fıkrasına aykırılığı mevcut değildir. -

Konu (c) bendinin bu Yasa altında mütecaviz sayılanlarla diğer yasalar altında mütecaviz sayılanlar arasında ayırım yaptığı ve bu nedenle Anayasanın 7. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasanın 7. maddesinin öngördüğü eşitlik aritmetik bir- eşitlik değildir. Bu madde, keyfi ayırımları önlemeyi amaçlamakta fakat meselelerin kendilerine öz nitelikleri icabı yapılması gereken makul ayırımları saf dışı etmemektedir. -Gör: Micrommatis v. The Republic 2R.S.C.C. 129 at 131. Keza bu Mahkemenin A-M 4/79 sayılı havalede verdiği kararda belirttiği gibi yasa önünde eşitlik ancak nitelikte benzerlik ve yasaların getirdiği hakların uygunluğu oranında söz konusu olabilir ve yasa önünde eşitlik kavramı tüm yurttaşların behemehal her yönden her zaman aynı -kurallara bağlı tutulmaları zorunluğunu içermez. Saniyen bir takım yurttaşların başka kurallara bağlı tutulmaları haklı bir nedene dayanmakta ise böyle bir durumda yasa karşısında eşitlik ilkesine ters düşüldüğünden söz edilemez. Bu Yasa altında mütecavi-z sayılanlarla diğer yasalar altında mütecaviz sayılanların özdeş olmayan nitelikleri ve farklı durumları olmadığı söylenemediği bir tarafa tebliğ açısından Yasanın yaptığı ayırım, yukarıda belirtilenler ışığında, haklı bir nedene dayanan makul bir ayırımd-ır ve bu nedenle bu bendin Anayasanın 7. maddesine aykırılığı yoktur.

Yasa altındaki bir istidanın duruşmasının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün zarfında yapılmasını ve 7 gün zarfında da karara bağlanmasını öngören aynı maddenin (ç) bendinin sürelerle i-lgili bir kısıtlama getirmiş olduğu, saptanan sürelerin makul olmadığı ve getirilen bu kısıtlamanın müdafaayı olumsuz yönde etkileyeceği iddia edilmiştir. İstidanın duruşması yapıldıktan sonra ne kadar zaman zarfında karara bağlanacağı hususu Mahkemeyi il-gilendirmekte ve müdafaayı etkilememektedir. Bu nedenle bunun için saptanan bu 7 günlük sürenin Anayasaya aykırı olup olmadığını, bu meselede, tezekkür etmemiz gerekmemektedir. Duruşmanın yapılması için saptanan sürenin ise, Yasanın amacı ve tüm diğer ku-ralları ve bunun yanında müstedaaleyhe tanınan müdafaanın nevi göz önünde tutulduğunda, makul olduğuna ve Anayasanın 27. maddesinde tanınan savunma hakkını kısıtlamadığına bu Mahkeme AM 12/76 sayılı havalede karar vermiştir. O havalede bu hususta belirt-ilen görüşleri halen benimsemekteyiz. Konu (ç) bendi, aynı nedenlerle, Anayasanın 1, 4 ve 5. maddelerine de aykırı değildir. Bu bendin Anayasanın eşitlik ilkesini öngören 7. maddesine de aykırı olduğu iddia edilmiştir. Bu hususta (c) bendi ile ilgili ol-arak söylenenler bu bend için de varittir ve bu nedenle bu bendin Anayasanın 7. maddesine aykırılığı yoktur.

Yasanın aynı maddesinin (d) bendinin de müstedaaleyhlere, diğer istidalardaki müstedaaleyhlerden farklı olarak, normal şahadet kurallarını aşan b-ir ispat külfeti yüklediği ve bu nedenle Anayasanın 7. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Bu hususta yukarıda (c) ve (ç) bendleri ile ilgili olarak belirtilen aynı nedenlerle bu bendin de Anayasanın 7. maddesine aykırılığı mevcut değildir.

Yasan-ın 6. maddesinin (2). fıkrasının (e) bendinin de tahliye kararının ilgili kazanın Emniyet Müdürlüğü tarafından yerine getirilmesini öngördüğü için Anayasanın 1, 5(1) ve 7. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Mahkemece verilmiş bir tahliye kararın-ın yerine getirilmesi doğaldır. Bunun ilgili kazanın Emniyet Müdürlüğü tarafından yerine getirilmesinin müstedaaleyhin haklarını etkileyeceği veya bunun Anayasanın sözü edilen maddelerine aykırı düştüğü hususunda tatmin edilmiş değilizdir. Bu nedenle bu -bendin Anayasaya aykırı olmadığına karar verilmesi gerekir.






SONUÇ:
Sonuç olarak 32/75 sayılı 1975 Yabancı Taşınmaz Malları (Kontrol ve Yönetim) Yasasının 6. maddesinin (2). fıkrasının (c), (ç), (d) ve (e) bendlerinin Anayasanın 1, 4, 5, 7 ve 27. mad-delerine aykırı olmadığına, oybirliği ile, karar verilir.





(Şakir Sıdkı İlkay)(Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç





(N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut) (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç


20 Şubat -1984.

-


6



-


Full & Egal Universal Law Academy