Anayasa Mahkemesi Numara 13/1985 Dava No 2/1985 Karar Tarihi 21.01.1985
Karar Dilini Çevir:
Anayasa Mahkemesi Numara 13/1985 Dava No 2/1985 Karar Tarihi 21.01.1985
Numara: 13/1985
Dava No: 2/1985
Taraflar: Başsavcılık ile Ekrem Kan
Konu: Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usulü Yasasının 98. maddesinin Anayasaya aykırılığı iddiası
Mahkeme: A/M
Karar Tarihi: 21.01.1985

-D. 2/85 Anayasa Mahkemesi: 13/84


Anayasa Mahkemesi olarak oturum yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.
Anayasanın 114. mad-desi tahtında.

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 13/84 sayılı davada (Başsavcı ile Ekrem Kan arasında) sunulan konu.

İddia Makamı namına: Başsavcı Yardımcısı Akın Sait.
Sanık namına: Hüseyin Malyalı.


K A R A R

KONU:
Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri- Usulü Yasasının 98. maddesinin Anayasanın 27, 27(2)(c), 28(5)(ç), 5 ve 6. maddelerine aykırı olup olmadığı.

I. OLAY:
Sanık, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda, (1) Fasıl 154 Ceza Yasasının 291 ve 292(a) maddelerine aykırı olarak, 19.5.1983 tarihinde -geceleyin, Kalkanlı'da, Kalkanlı'lı Emine Mehmet Manci'nin ikâmetgâhına bir cürüm işlemek maksadı ile açıp girmekle; (2) aynı tarih ve mahalde, Ceza Yasasının 144, 146 ve 366. maddelerine aykırı olarak Emine Mehmet Manci'nin ırzına girmekle ve (3) aynı ta-rihi ve mahalde, Ceza Yasasının 151 ve 35. maddelerine aykırı olarak Emine Mehmet Manci'yi gayri kanuni olarak edebe aykırı bir şekilde darbetmekle itham edildi.

İthamnamede sözü edilen Emine Mehmet Manci meselenin ilk tahkikatında yargıç huzurunda yemin- tahtında şahadet vermiş ise de sanığın avukatı tarafından istintaka tabi tutulmadı; müdafaa, tanığı istintak etme hakkını mahfuz tuttu. Emine Manci, 23.4.1984 tarihinde, vefat etti. Mesele, duruşma için, Ağır Ceza Mahkemesi huzuruna geldiğinde İddia Ma-kamı ölen Emine Mehmet Manci'nin ilk tahkikatta yemin tahtında verilmiş olan ve yargıç tarafından tasdikli olduğu gözüken ifadesini, Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usulü Yasasının 98. maddesi uyarınca, ibraz etmek istedi. Müdafaa ise Yasanın 98. maddesinin A-nayasanın 27, 27(2)(c), 28(5)(ç), 5 ve 6. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürdü. Mahkeme de ileriye sürülen Anayasaya aykırılığın taraflar arasındaki ihtilâfı karara bağlamada etkisi olabileceği kanaatına vardı ve konuyu karara bağlanmak üzere Yüksek Ma-hkemeye, Anayasa Mahkemesi olarak, sundu ve Anayasa Mahkemesinin kararına dek davanın duruşmasını durdurdu.

II. İDDİANIN GEREKÇESİ:
Sanığın iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Herhangi bir suç ile itham edilen bir sanık muhakemesinde yasaya uygun olara-k herhangi bir tanığı istintak etme hakkına sahiptir. Bu hak Fasıl 155 madde 56'da öngörülmektedir. İlk tahkikat duruşma sayılmaz. Sanığın ilk tahkikatta istintakını mahfuz tuttuğu bir tanığı duruşmada istintak etmek hakkıdır. Yasanın 98. maddesi sanığ-ın istintak hakkını ortadan kaldırmakta ve bu nedenle Anayasanın 27(2)(c) ve 28(5)(ç) maddelerine aykırı düşmektedir. Yasanın 98. maddesinin istintak hakkına getirdiği sınırlama hakkın özünü zedelemekte ve bu nedenle Anayasanın 6. maddesine de ters düşmek-tedir.

Yapılan havalede konu Yasa maddesinin Anayasanın 27. maddesine bir tüm olarak ve ayrıca 5. maddesine de aykırı olup olmadığı sorulmuş ise de havalenin duruşmasında sanık bu maddelere aykırılık iddiasından vazgeçmiş ve böyle bir iddiayı ileri sür-memiştir.


İddia Makamının iddiasının gerekçesi özetle şöyledir:
Anayasada II. Kısım altında verilen haklar mutlak olmayıp özüne dokunmadan sınırlandırılabilir. Sorgulama hakkı kaldırılmış değildir sadece buna bir istisna getirilmiştir. Bu şekilde yapı-lan sınırlama hakkın özüne dokunmamaktadır. Bu meselede tanık öldüğü için mahkeme önüne getirilebilmesi olanaksızdır.

Yasaya göre sorguya çekme hakkı zedelenmemiştir. Bu böyle olsa dahi Anayasanın herhangi bir maddesi yeminli bir ifadenin şahadet olara-k kabul edilemeyeceğini veya okunamayacağını öngörmektedir. Anayasada bu hususta emredici bir kural yoktur.

Avukatla temsil edilen ve Yasanın 98. maddesinin de bilgisinde olduğu kabul edilen sanığa ilk tahkikat safhasında bu hak verildi.

Anayasanın 27-(2)(c) maddesi daha fazla hukuk davalarına şamil olabilir.

Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usulü Yasasının 98. maddesinin Anayasaya aykırılığı yoktur.

III. İLGİLİ YASA METNİ:
Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usulü Yasasının 98. maddesi şöyledir:
"98 (1)Bir sa-nık herhangi bir suçtan ötürü yargılanmaya havale edildiğinde, bu maddenin (2). fıkrası koşulları yerine getirildiği takdirde, ilk tahkikatta verilen her yazılı ifade ile ona ilişkin her belge veya emare, başka kanıt istemeden, o sanığın gerek aynı suçtan -gerekse aynı olgulardan veya haller manzumesinden ortaya çıkan herhangi bir suçtan yargılanmasında şahadet olarak kabul edilir ve okunur.

(2)Yukarıda sözü edilen koşullar şunlardır:(a)Yazılı ifade, gerek bu Yasanın 100. maddesi kuralları uyarı-nca duruşmada hazır bulunması gerekli olmadığı belirtilen bir tanığın (duruşmada hazır bulunması hususunda daha sonra kendisine ihbar yapılmış olmayan bir tanık) gerekse duruşmada devlette bulunmadığı veya İddia Makamı veya sanık veya onlar adına baş-ka biri tarafından mahkemeden uzak kalması sağlandığı veya öldüğü veya akıl hastası olduğu veya seyahat edemeyecek kadar hasta olduğu veya mahkemenin tatmin olacağı herhangi başka bir sebepten dolayı duruşmaya gelemeyeceği kanıtlanmış olan bir tanığın- ifadesi olmalıdır; (b)Yazılı ifade, onun önünde alındığı gözüken Yargıç tarafından tasdik edilmiş olduğu gözükmelidir ve aksi kanıtlanmadıkça yazılı ifadenin bu şekilde tasdik edilmiş olduğu sayılır."

IV. İLGİLİ ANAYASA METİNLERİ:

"Madde 27-.
(2)Herkes, medeni hak ve yükümlülüklerinin veya kendisine karşı yapılan bir suçlamanın karara bağlanmasında, yasa ile kurulan bağımsız, tarafsız ve yetkili bir mahkeme tarafından, makul bir süre içinde âdil ve açık bir surette davanın dinlenmesi hakkına- sahiptir. Karar gerekçeye dayanır ve açık bir oturumda okunur. Ulusal güvenlik, Anayasal düzen, kamu düzeni, kamu güvenliği veya genel ahlâk yararına olduğu veya küçüklerin çıkarları veya tarafların özel hayatlarının korunması için gerekli olduğu veya m-ahkemece, yayının adaletin sağlanması için zararlı görüldüğü özel durumlarda, basın mensupları ve halk, mahkeme kararıyle duruşmanın tamamına veya bir kısmına sokulmayabilir.Herkes -(c)delillerin göstermek veya göstertmek veya tanıkların yasaya- uygun olarak sorguya çekilmesini istemekhakkına sahiptir."




"Madde 28.
(5)Bir suçtan sanık herkes, en azından -(ç)iddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek ve savunma tanıklarını da iddia tanıkları ile aynı koşullar altında getirt-mek ve sorguya çekilmelerini sağlamakhakkına sahiptir.
V. İNCELEME:
Sunulan soru ile ilgili yasa metinleri, Anayasa kuralları ve tarafların konu ile ilgili iddia ve görüşleri incelendi ve gereği görüşülüp düşünüldü.

Konu 98. madde, incelendiğind-e görülebileceği gibi, bazı hallerde ilk tahkikatta verilen bir yazılı ifade ile olan ilişkin belge ve emarelerin sanığın yargılanmasında şahadet olarak kabul edilmesini öngörmektedir. Bu gibi haller şunlardır:
(i)Yasanın 100. maddesi altında duruşmad-a hazır bulunması gerekli olmadığı belirtilen ve daha sonra hazır bulunması hususunda kendisine ihbar yapılmış olmayan birinin ifadesi olmuş olması;
(ii)Duruşma zamanında devlet sınırları içinde bulunmayan veya İddia Makamı veya sanık veya onlar adına- başka biri tarafından mahkemeden uzak kalması sağlanmış olan birinin ifadesi olmuş olması;
(iii) Akıl hastası veya seyahat edemeyecek kadar hasta olan veya mahkemenin tatmin olacağı herhangi bir sebepten dolayı duruşmaya gelemeyecek olan birinin ifades-i olmuş olması; veya
(iv)Ölen birinin ifadesi olmuş olması.

Bu meselede ibrazı istenen ölen birinin ifadesidir. Bu durumda taraflar arasındaki ihtilâfın karara bağlamakta etkisi olabilen 98. maddenin tümü olmayıp ölen birinin ilk tahkikatta verilmiş- olan ifadesinin ibrazını öngören kuralıdır. Bu böyle olduğuna göre Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi maddenin tümünün Anayasaya aykırı olup olmadığını değil de sadece ölen birinin yazılı ifadesinin ibrazına müsaade ettiği nisbette Anayasaya aykırı olup olmadığ-ını sormalıydı. Bu durumda biz 98. maddenin sadece ölen birinin ilk tahkikatta alınan yazılı ifadesinin yargılamada mahkemeye ibrazına müsaade ettiği nisbette Anayasaya aykırı olup olmadığını inceleyeceğiz.

Konu Yasa kuralının Anayasanın 27(2)(c) madd-esi ile 28(5)(ç) maddelerine aykırı olduğu iddia edilmiştir. Anayasanın 27. maddesinin (2). fıkrası ile 28. maddesinin (5). fıkrası mahkeme önündeki duruşmaların adil olarak yapılmasını amaçlamaktadır. 28. maddenin (5). fıkrası bir ceza davasındaki duruş-manın adil olmasını sağlamaya yöneliktir. 27. maddenin (2). fıkrasının "herkes" sözcüğü ile başlayan ikinci kısmı ise esas itibarı ile hukuk davalarına şamildir.

Anayasanın 27. maddesinin (2). fıkrasının ikinci kısmı esas itibarı ile hukuk davalarına -şamil olduğu cihetle konu Yasa kuralının Anayasanın bu fıkrasının (c) bendine aykırı olması söz konusu değildir ve incelenmesi gereken husus konu kuralın Anayasanın 28. maddesinin (5). fıkrasının (ç) bendine aykırı olup olmadığıdır.

Anayasanın 28. madde-sinin (5). fıkrasının (ç) bendi bir ceza davasında sanığın İddia Makamı şahitlerini istintak hakkını güvence altına almaktadır. Bu bend ölmüş olması nedeni ile mahkeme önünde getirilemeyen bir şahidin sanık tarafından istintak edilmesini amaçlamamakta ve -öngörmemektedir. Bu bend ölmüş olması nedeni ile mahkeme önüne getirilemeyen bir şahidin ilk tahkikatta alınan yazılı ifadesinin yargılamada şahadet olarak kabul edilmesini önleyen bir kural da içermemektedir. Tabiidir ki mahkeme, duruşmada ibraz edilen -böyle bir ifadenin, mesele ile ilgili ahval, şerait ve ibraz edilen tüm diğer şahadet ışığında, ne gibi bir değer ve ağırlık taşıyacağını saptarken ifadeyi veren kişinin istintaka tabi tutulamamış olduğunu göz önünde bulunduracaktır. Buna tabi olarak böyl-e bir ifadenin, yukarıda söylenenlerden anlaşılacağı gibi, mahkemeye şahadet olarak ibraz edilmesi Anayasanın 28. maddesinin (5). fıkrasının (ç) bendine aykırı değildir.

Yukarıda söylenenler ışığında ve Anayasanın 28. maddesinin (5). fıkrasına aykırılık -olmadığına göre 6. maddesine de aykırılık, bu meselede, söz konusu değildir.

Konu Yasa kuralının, Anayasanın 5. maddesine ve 27. maddesinin diğer fıkralarına veya bendlerine aykırı olduğu iddiası, daha önce de belirtildiği gibi, havalenin duruşmasında, i-leri sürülmemiştir. Bu durumda konu Yasa kuralının Anayasanın 5. maddesinin veya 27. maddesinin diğer fıkra ve bendlerine aykırı olmadığına karar verilmesi gerekir.

SONUÇ:
Sonuç olarak Fasıl 155, Ceza Muhakemeleri Usulü Yasasının 98. maddesinin ölen b-ir kişinin ilk tahkikatta alınan yazılı ifadesini sanığın yargılanmasında şahadet olarak kabul edilmesini öngören kuralının Anayasanın 5, 6, 27 veya 28. maddesinin (5). fıkrasının (ç) bendine aykırı olmadığına, oybirliği ile, karar verilir.



(Şakir S-ıdkı İlkay)(Salih S. Dayıoğlu)
Başkan Yargıç


(N. Ergin Salâhi)(Niyazi F. Korkut)(Aziz Altay)
YargıçYargıç Yargıç

21 Ocak 1985
-


6



-


Full & Egal Universal Law Academy